Suriye Krizi

Başlatan Falcon, 20 Temmuz 2011, 18:41:46

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Sizce Türkiye Suriye'ye yapılacak bir askeri müdahaleye katılmalı mı?

Katılmamalı. Bizi hiç iligilendirmez.
18 (18%)
Kesinlikle katılmalı. Çünkü müdahale sonrası Suriye'de söz sahibi olmamız için şart.
53 (53%)
Engel olmalı. Çünkü Suriye'den sonra sıra İran'a, ondan sonra da sıra bize gelecek.
24 (24%)
Başka bir düşüncem var. Aşağıda paylaşıyorum.
5 (5%)

Toplam Oy Verenler: 100


İndependent: Türkiye bir gün pişmanlık duyabilir

İngiliz İndependent gazetesinin tanınmış yazarı Patrick Cockburn'den Suriye analizi..
26.08.2012 - 15:05

İngiliz İndependent gazetesinin tanınmış yazarı Patrick Cockburn , Türk hükümetini, Kürt sorunu konusunda "taviz yerine baskı"yı tercih ettiğini öne sürererek eleştirirken "Bir gün Türkiye, Suriye'de müdahalesinden pişmanlık duyabilir" sözlerini kullandı.

Bu arada analizde "Gerçek korku, Suriye'nin bölünmesi değil, Kürtlerin birleşmesi" görüşüne de yer verdi.
SURİYE'DE TEK GALİP OLABİLİR

İndepedent gazetesinin yazarı Patrick Cockburn, Suriye'de etnik ve mezhepsel çatışma olasılığını, "Suriye'de şiddet yoğunlaşırken tek bir galip olabilir: Kürtler" başlıklı bir analizde değerlendirdi.
ANKARA KAYGIYLA İZLİYOR

"Esad, kuvvetlerini Türk sınırındaki bölgelerden çekerken Ankara olup bitenleri artan kaygıyla izliyor" diyen Cockburn, analizinde Suriye'de çeşitli etnik ve mezhepsel gruplar arasında çatışma çıkması kaygısını vurguladı.

Suriye'de eş zamanlı üç ihtilaf yaşandığını belirten Cockburn, bunları, "halk, otokrasiye karşı", "Sünniler, Þiilere karşı" ile "ABD, İsrail ve Suudilerin liderliğindeki koalisyon, İran ve müttefiklerine karşı" şeklinde sıraladı.

İndependent yazarı, Suriye'deki son gelişmelerin öneminin, Kürt milliyetçiliğinin Ortadoğu siyasetinde başlıca güçlerden biri olduğu dikkate alındığında daha iyi anlaşıldığını belirterek "Irak ve Türkiye'deki Kürt azınlıklarının pozisyonu bu ülkelerin istikrarı için çok önemlidir" yorumunu yaptı.
ERDOĞAN BASKIYI TERCİH ETTİ

Irak'taki özerk Kürt Bölgesel Yönetimi'nin pratik olarak BM'deki çoğu devletten siyasi, askeri ve finansal olarak daha güçlü olduğuna dikkat çekilen analizde şöyle devam edildi: "Suriyeli Kürtler, Irak'ta olduğu gibi bağımsızlığa yakın bir özerklik statüsünü elde etmeyi başarırsa Türkiye, güneydoğusundaki kendi Kürt azınlığına benzer bir statüyü nasıl reddedebilecek? PKK'nın gerilla savaşı başlattığı 1984'den bu yana geçen süre içinde Ankara isyancıları, siyasi ya da askeri olarak bastıramadı. Son iyi yılda da Türk Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, ileri görüşlü olmayan bir yaklaşımla taviz yerine baskıyı tercih etti."
GERÇEK KORKU KÜRTLERİN BİRLEÞMESİ

Patrick Cockburn "Bir gün Türkiye, Suriye'deki müdahalesinden pişmanlık duyabilir. Türkiye, PKK Kuzey Suriye'de kontrol elde ederse bölgeyi işgal etmekle tehdit ediyor ancak hareketi yurt içinde yok etmeyi başaramadığına göre yurt dışında başarması olasılığı pek yok ve daha büyük bir kargaşa içinde olur" savlarını dile getirdi.

Washington, Ankara , Bağdat ve başka yerlerde Ortadoğu'daki "siyasi satrancın" birden beklenmedik biçimde değişmesinin alam verici olduğunu belirten Cockburn, analizine, Türkiye 'deki Kürtler konusunda uzman olarak nitelediği, National Interest desgisinden Aliza Marcus'un "Gerçek korku, Suriye'nin bölünmüş olması değil, Kürtlerin birleşmesi" sözlerini aktararak nokta koydu.
http://www.ensonhaber.com/independent-turkiye-bir-gun-pismanlik-duyabilir-2012-08-26.html Mesajı Paylaş
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

Obama, Erdoğan ve Davutoğlu'nu oyuna getirdi

ABD'li tarihçiden tartışma yaratacak Suriye yorumu

GAZETE HABERTÜRK / Kasım CİNDEMİR

Aykırı tezleriyle tanınan Amerikalı tarihçi Webster Tarpley, ABD Başkanı Barack Obama'nın Başbakan Tayyip Erdoğan'ı Suriye ateşinin içine çekerek 'oyuna getirdiğini' iddia etti.

Tarpley, İngilizce yayın yapan İran yayın organı Press TV'ye yaptığı açıklamada, "Türk yetkililerin anlaması gerekiyor. ABD ve İngiltere ile ittifak, ölümcül kucaklaşmadır" dedi. Ankara'nın Suriyeli muhalifleri desteklemesinin Türkiye'nin ulusal çıkarlarına zarar vereceğini savunan Tarpley, şu iddialarda bulundu:

"KAZANACAĞI BİR ÞEY YOK"
"Suriye'ye karşı Türkiye'yi oyuna sürecekler. Biliyorlar ki, bu çatışmanın geri tepkisi, modern Türkiye'yi imha edebilir. Türkiye tepki göstermeli, kazanacağı bir şey yok, kaybedebileceği çok şey var. Erdoğan ve Davutoğlu'nun psikolojisinden korkuyorum, özünde, Obama tarafından oyuna getirildiler." Amerikalı tarihçi Tarpley, 11 Eylül terör eylemlerinin, ABD sivil-askeri istihbarat kurumları içindeki bir "şebeke" tarafından "sahte bayrak operasyonu" olarak gerçekleştirildiğini ileri sürdüğü tezleriyle tanınıyor. Webster Tarpley'in bu konuda tezlerini ortaya koyduğu "Sentetik Terör" adlı bir de kitabı var.

TÜRKİYE CIA'NIN ROLÜNDE
Diğer yandan Press TV, haberinde, Türkiye'nin CIA'nın verdiği rolü oynayarak, teröristlere silah ve para desteği sağladığını da iddia etti. Türkiye'nin, Suudi Arabistan ve Katar ile birlikte Suriye sınırı yakınında gizli bir üs kurduğu ileri sürüldü.
http://www.haberturk.com/dunya/haber/771282-obama-erdogan-ve-davutoglunu-oyuna-getirdi Mesajı Paylaş
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

Esad Türkiye'yi suçladı
Suriye lideri Beşşar Esad, dökülen kandan Türk hükümetinin doğrudan sorumlu olduğunu söyledi.
30.08.2012 - 01:34



Suriye'de bir yerel televizyon kanalına konuşan Devlet Başkanı Beşar Esad, ülkesinde dökülen kandan Türk hükümetinin doğrudan sorumlu olduğunu öne sürdü.
"AKANDA KANDAN TÜRKİYE SORUMLU"

"Bölgesel ve küresel bir savaş yürütüyoruz. Kazanmak için zamana ihtiyacımız var" diyen Esad, ülkesindeki durum konusunda Türkiye'yi suçlamaya devam etti. Esad, "Suriye'de akan kanda Türkiye'nin doğrudan sorumluluğu var" dedi.

Muhaliflerin safına geçenleri engellemeyeceklerini de söyleyen Esad, böylece devletin, yurdunu sevmeyenlerden temizleneceğini de iddia etti.
"GÜVENLİKLİ BOLGE" SORUSU

Esad, Türkiye'nin bugün Birleşmiş Milletler nezdinde seslendireceği, Suriye içinde mülteciler için "güvenlikli bölge" oluşturulmasını öngören teklifini "Bu konu pratik değil. Suriye'ye karşı hasmane bir rol oynayan ülkeler için bile bu böyle" diye yorumladı.
"TÜRK HALKI BİZİM YANIMIZDA"

Muhabirin, bir süredir halk içine çıkmaması nedeniyle "Neredesiniz" sorusuna gülerek yanıt veren Esad, "Buradayım, sizinle stüdyoda oturuyorum" ifadesini kullanırken rahat göründü. Esad, Türkiye ile hızla kötüleşen ilişkilere değinirken ise "Bazı Türk yetkililerin cehaleti yüzünden geriye mi gideceğiz? Türk halkı kriz süresince bizim yanımızda" dedi.

http://www.ensonhaber.com/esad-turkiyeyi-sucladi-2012-08-30.html Mesajı Paylaş
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

Kılıçdaroğlu'dan Başbakan'a yanıt
Dil, son derece kaba ve düzeysiz kamplar Yüce Divan'lık
30 Ağustos 2012 Perşembe, 05:32:38
Dil, son derece kaba ve düzeysiz kamplar Yüce Divan'lık

GAZETE HABERTÜRK / Saliha ÇOLAK / CAPE TOWN

Başbakan Erdoğan'a gönderdiği "Suriye" mektubuna sert bir yanıt alan CHP Lideri Kılıçdaroğlu, mektubu kimin yazdığını merak ettiğini söyledi, "Son derece kaba bir üslup kullanılmış" dedi. CHP'li vekillerin mülteci kampına alınmamasını da eleştiren Kılıçdaroğlu, kampların "Yüce Divan"lık olduğunu ifade etti

SOSYALİST Enternasyonal toplantısı için Güney Afrika'nın yasama başkenti Cape Town'a giden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı. CHP Lideri'nin, Başbakan'ın mektubu başta olmak üzere sıcak gündem maddelerine ilişkin açıklamaları özetle şöyle:

BEN SAMİMİ, O KABA:
Gönderdiğim mektup diplomatik olmanın ötesinde samimi, içten bir mektuptu. Sayın Başbakan'ın verdiği yanıt ise beni hayrete düşürdü. Son derece kaba bir üslup kullanılmış. O nedenle yanıtı Sayın Haluk Koç verecek, Sayın Başbakan'ın kullandığı üslup dolayısıyla.

CİDDİ BATAKLIK:
Niye öneri getiremiyor? Çünkü Türkiye'nin Suriye konusunda özgür bir politikası yok. Batı'nın egemen güçlerinin dayattığı politikayı uyguluyor. Başbakan verdiği yanıtta şu anda izledikleri tutumu sürdüreceklerini söylüyor. Umarım, bu da Türkiye'yi ciddi bir bataklığa sürüklemez.

AHLAKLI OLSUN:
Kullandığı dil yakışıksız bir dildir. Bir öneri götürüyoruz, ahlakla bunu tartıyor, önerinin ahlakla tartılması için önce kendisinin ahlaklı olması lazım. Kendisine yazdığım mektubu, Sayın Başbakan'ın bize verdiği yanıtı birlikte vicdanlara havale ediyorum. Biz nasıl bir mektup yazmışız, o nasıl bir üslup kullanmış, son derece kaba, düzeysiz bir dil.

KİM YAZDI:
Kim merak ediyorum o mektubu kim kaleme aldı? Dışişleri büroksasi mi, Başbakan'ın yakın çevresi mi? Dışişleri'ne ihtimal vermiyorum, Dışişleri bürokrasisi deneyimli, birikimli bürokrasidir, çözüm önerisine nasıl yanıt vereceğini bilir. Ama Başbakan'ın yakınındaki insanlar hazırlamışlarsa Başbakan kendi yakın çevresine baksın ve mektubu hazırlayan kişiyi çağırıp konuşsun. Onların ahlakını sorgulasın.

BAÞBAKAN DEĞİL:
Başbakan'ın kaleminden çıkmadığı çok açık. Oturup onu yazması mümkün değil. Zaten zamanı yok, bir başbakan oturup 5-6 sayfayı nasıl yazacak. Ama imzalaması o üslubu paylaştığını gösteriyor.

SİLAHLI EĞİTİM:
(Apaydın Kampı) Ben kamplara gitmeyi düşünmüyorum. Ama bölgeye gideceğim. Zaten Davutoğlu itiraf etti, orası bir askeri kamp. Silah olur askeri kampta. Çok akıllıca olmayan bir gerekçe de söylendi. Kimlikler, görüntüler olmasın denebilir, gazeteci almazsınız, milletvekili yine gider. Ama korkulan bir şey var. Kamuoyunun öğrenmesi istenmeyen bir tablo var. Bu tabloyu gizlemek için açıkça söylemek gerekirse, büyük bir olasılıkla silahlı eğitimlerin verildiği bir bölge orası.

YÜCE DİVAN:
(Başka bir ülkenin silahlı gücünün Türkiye'ye girişi için tezkere gerekip gerekmediği sorusu) Anayasa'ya aykırı, zaten Yüce Divanlık bir olay. Parlamentonun açılmasını bekliyoruz. Orada bir askeri birlik var; ne olduğunu biz bilmiyoruz ve yabancılar giriyor, röportaj da yapıyorlar. Ama bir milletvekili giremiyor.

ÇAPSIZ POLİTİKA:
Sadece birilerinin aktardığı bilgiler çerçevesinde çaba harcayan bir Dışişleri Bakanlığı görüyoruz. 'Efendim şuraya gittim, buraya gittim gömleğimi değiştiremedim" Ne diye gidiyor? Egemen güçlerin düşüncelerini aktarmak için gidiyor. Çapsız adamla yola çıkarsanız, ortaya çıkan politika da çapsız olur.

http://www.haberturk.com/gundem/haber/772169-kilicdarogludan-basbakana-yanit Mesajı Paylaş
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

O kamplada gerçekten neler oluyor?  Milletin vekili neden Suriyeli generallerin kaldığı o kampa sokulmadı? Kamplarda Suriyeli muhaliflerin silahlı eğitim aldıkları doğru mu? Yurtdışındaki tv kanallarında bazı muhalifler Türkiye'deki kamplarda silahlı eğitim aldıklarını söylüyorlar. Mesajı Paylaş
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

arkadaşlar,
eğitimini aldığım siyaset bilimi ve uluslararası ilişkiler bölümü ne ilk girdiğimde biraz yadırgamıştım. hem siyaset hem deuluslararası ilişkiler bir arada ve ne alaka!!
20 yıl oldu mezun olalı ama ancak şimdi idrak ediyorum ki ( haklısınız biraz kalın kafalıyım :( ) suriye olayları hem iç siyaset hem de uluslararası politika için güzel bir örnek. keşke olmasaydı gibi temennici bir bakış açısından ziyade, reel politik açısından yaşananlar kaçınılmazdı zaten. ama yaşananlar bugün oluyor ve meyda sağ olsun gözümüzün içine içine sokuyor.

mensubu olduğum bu necip milletin her zaman hem milli hem dini hem de yüksek insanlık vasfı ile olayları takip ettiğini görüyorum. Terör, suriye, ortadoğu, myanmar, somali, güney sudan ( israil yanlısıdır ne alaka :)). mısır, ırak, lübnan balkanlar, kafkasya .... tüm yaşananları sabırla izliyor. vakti geldiğinde de gereken tavrı ortaya koymuştur ve koyacaktır. adıgeçen coğrafyalar tanıdık coğrafyalar. bir norveçli nin tavrı ile ortadoğuya, bir arjantinli nin tavrı ile balkanlara veya komşu corafyalara bakamayız. bakmamalıyız.

ingiliz gezetesi diyor ki Türkiye bir gün pişmanlık duyabilir. Bu necip millet, ingilizleri / anglosakson ve frank ları ve germanic yapıları ve rusları bu coğrafyaya soktuğu için zaten çok pişman. ama bugün yaşananlar ne kadar milletimizin lehine veya aleyhine bunu yakın tarih gösterecek. bir sabır ve metanet.
ancak üzüldüğüm tek nokta; savunma sanayimizin henüz hazır olmaması;
- atak projesi gecikiyor ve ilk teslim edilecek 4-5 makina az donanımlı
- milgem yavaş ilerliyor, zaten tf-2000 den haber yok
- millli piyade tüfeğinin saha sonuçları henüz netleşmedi
- kirpi ler sahada hasar almaya başladı. umarım düzeltmeleri yapılır
- milli tank konusunda yüklenici firma samimi değil bunu hep beraber göreceğiz
- hürkuş iyi bir başlangıç. özellikle b ve c modelleri için çok umutluyum. ayrıca ileri ki dönemin uçak makinalarının milli omurgasını oluşturacak
- özellikle cirit ve umtas için çok ümitliyim. menzili ne olursa olsun. geliştirilebilir.
daha pek çok konu var ama süremiz az ve bu millet bir kez daha Ulu Önder yetiştirecek durumda kalmamalı diye düşünüyorum. O'ndan sadece bir tane vardı.
Sevgilerimle, Kadir Bayrak























Mesajı Paylaş

Ne oldum dememeli, ne olacağım demeli! >>>


Soruyorum, kim kazanıyor şimdi?
Boş olan nedir?
Düşman üretme politikası güden kimdir? Mesajı Paylaş
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

Sevgili Skywolf, simdi AKP'yi pek sevmem ancak Kilicdaroglu'nun hersey sirf muhalefet olsun diye devleti kucuk dusurucu usluplara girmesini de hic tasvip etmiyorum. Istesekde istemesekde ortadogu'da ustu kapali bir harp var, bir ucunda Iran-Rusya-Cin blokunun yer aldigi, bir ucunda Turkiye ve kisaca bati blokunun yer aldigi bir bloklasma. Bu isten en cok zarar goren ulkeler Irak ve Suriye ondan sonra Iran ve Turkiye, istesek de istemesek de bu isin icindeyiz. Biz karismayalim desek de ustumuze PKK'yi kuduz gibi salmaya devam edecekler, onun icin alternatifi yok. Ya pasif savunmayi surdurecegiz yahut aktif Suriyenin kafasini koparma girisimlerini guclendirecegiz. Ayni ustu kapali cekisme Irakta (biraz daha geri planda gorunse'de) da devam ediyor, Iran'in destekledigi Sii Maliki Turkiyenin destekledigi Suni Hasimi'yi giyabinda idam cezasi verdi. Yani kisacasi Turkiye Sunileri, Iran Siileri perde arkasindan yonetmeye calisiyor ve orta dogu harp alani. Bu ustu kapali harbi Iran'a kaptirmamiz cok sakincali. Simdi kim kazaniyor sorusunu sormadan, eger oluruna birakirsak neler kaybederiz diye dusunmekte yarar var bence. Mesajı Paylaş

 İran'ı bir şekilde, başka olaylara yönlendirip,suriye ye verdiği güçlü desteği yavaşlatmamız lazım.(İç karışıklık gibi)Bu iş çok zor Ama başarmalıyız.Bu sayede baas rejiminin gücünü azaltırız ve yok ederiz.Bu konuda iran kilit ülke.Tabi rusya yı saymaz isek. Mesajı Paylaş

Alıntı yapılan: SKYWOLF - 30 Ağustos 2012, 08:19:20
Esad Türkiye'yi suçladı
Suriye lideri Beşşar Esad, dökülen kandan Türk hükümetinin doğrudan sorumlu olduğunu söyledi.
30.08.2012 - 01:34



Suriye'de bir yerel televizyon kanalına konuşan Devlet Başkanı Beşar Esad, ülkesinde dökülen kandan Türk hükümetinin doğrudan sorumlu olduğunu öne sürdü.
"AKANDA KANDAN TÜRKİYE SORUMLU"

"Bölgesel ve küresel bir savaş yürütüyoruz. Kazanmak için zamana ihtiyacımız var" diyen Esad, ülkesindeki durum konusunda Türkiye'yi suçlamaya devam etti. Esad, "Suriye'de akan kanda Türkiye'nin doğrudan sorumluluğu var" dedi.

Muhaliflerin safına geçenleri engellemeyeceklerini de söyleyen Esad, böylece devletin, yurdunu sevmeyenlerden temizleneceğini de iddia etti.
"GÜVENLİKLİ BOLGE" SORusU

Esad, Türkiye'nin bugün Birleşmiş Milletler nezdinde seslendireceği, Suriye içinde mülteciler için "güvenlikli bölge" oluşturulmasını öngören teklifini "Bu konu pratik değil. Suriye'ye karşı hasmane bir rol oynayan ülkeler için bile bu böyle" diye yorumladı.
"TÜRK HALKI BİZİM YANIMIZDA"

Muhabirin, bir süredir halk içine çıkmaması nedeniyle "Neredesiniz" soRusuna gülerek yanıt veren Esad, "Buradayım, sizinle stüdyoda oturuyorum" ifadesini kullanırken rahat göründü. Esad, Türkiye ile hızla kötüleşen ilişkilere değinirken ise "Bazı Türk yetkililerin cehaleti yüzünden geriye mi gideceğiz? Türk halkı kriz süresince bizim yanımızda" dedi.

http://www.ensonhaber.com/esad-turkiyeyi-sucladi-2012-08-30.html

Çok afedersiniz,
İt ürür, kervan yürür.
Kendisi,baş terörist. Mesajı Paylaş


Paylaş whatsappPaylaş facebookPaylaş linkedinPaylaş twitterPaylaş myspacePaylaş redditPaylaş diggPaylaş stumblePaylaş technoratiPaylaş delicious
İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren Replikacep.com sitemizde 5651 sayılı kanunun 8. maddesine ve T.C.Knın 125. maddesine göre tüm üyelerimiz yaptıkları paylaşımlardan kendileri sorumludur.Replikacep.com hakkında yapılacak tüm hukuksal şikayetleri İletişim sayfamızdan bize bildirdikten en geç 3 (üç) iş günü içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek gereken işlemler yapılacak ve site yöneticilerimiz tarafından bilgi verilecektir.
Footer menü
Hakkımızda
Bize Ulaşın
Biz Kimiz
Hizmetlerimiz