Suriye Krizi

Dusuncelerimi birkac madde ile yazayim;

1- Suriye'de bastan rejim degisikligi pesinden kosmanin yanlisti. "Bekle-gor" politikasi ile zaman kazanilarak daha az yanlis yapilabilirdi.

2- Ne kosulda olursa olsun multecilere kapilar hicbir zaman acilmamaliydi.

3- Yapilan askeri mudahaleler gerekliydi. Yapilmasi gerekenden azi yapildi.

4- Sahadaki durumu lehimize degistirmeden kimse ile gorusmenin bize bir sonuc getirmez

5. ABD ve Rusya'yi "ya biz ya YPG" secimine zorlamamiz lazim. Yani birer birer bu bolgedeki askerlerinizi cekin, biz geliyoruz, cekilmezseniz gume gidersiniz diye soyleyip, arkasindan da dedigimizi yapip isin sakasi olmadigini gostermemiz lazim. Bicak kemige dayandiginda bizle askeri bir catismaya girmeyeceklerini, ekonomik ve siyasi olarak bizi tamamiyle kaybetme lukslerinin olmadigini ve geri basacaklarini dusunuyorum. Zaten simdiye kadar yapilan operasyonlarda uc asagi bes yukari boyle oldu. Onlarin elinde kozlar varsa bizimde elimizde koz var.

6- Suriyeyi biraz daha bos birakirsak, K.Suriye'de K.Iraktakine benzer ve uluslarasi olarak resmiyeti olan bir olusum kurulacak ve ileride K.Irakla birlesip bizden toprak pesinde kosacak. 2 + 2=4 kadar basit bunu ongormek.

7- Eninde sonunda Esad ve Rusya Idblibe operasyon yapacak, tepki vermektense onceden davranip buna gore hazirlanmak lazim...multeciler, oradaki silahli gruplar ne olacak vs bunlarin planlanmasi lazim. Gerekise siniri tamamen kapatip, Idlib karsigilinda YPG pazarigi bile yapilabilir..

Bunlarda hepsi tartışıldı, Trump Apar topar askerlerine bir çoğunu çekti operasyona başlamadan evvel( Geri zekalı demokratlardan bahsetmiyorum), Rusya ile halen denge arayışındayız ne yazık ve ekonomi ilişkiler bu sözde düşman ülkeler ile her geçen seneyle gittikçe artıyor ne hikmetse.

İşte reel politik bu. Sahada olan biten külislerin arkasında farklı olabilir.

Suriye iç savaşı çıkmadan önce Suriye'den bize bir btö,ışid tehditi var mıydı?

300 sayfanın başlığını baştan sonuna kadar oku belki cevabını ondan sonra bulabilirsin

Cevabım yok diyorsunuz yani...

Bunları defalarca konuştuk.

Suriyeye PKK için girdiğimizi düşünen arkadaşlar da kabul edecektir ki biz ne yazık ki bu argüman üzerinden değil de zalım Esed, sünni-şii davası, demokrasi, emevi camii vb şeyler üzerinden konuya giriştik.

Bir diğer yanlış  da kendimiz değil çeşitli dini merkezli grupları destekleyerek Suriyeye girmek oldu. Amerika da aynısını yapıyor diyen arkadaşlar vardı. Amerika gibi bizden 10.000 km uzaktaki bir yerde taraf tutulacaksa evet ama dibimizde PKK'yı mazeret gösteriyorsan orduyu yığar girersin.

Yerel gruplarla iş yapan Amerika, ola ki Meksika sınırında bir problem yaşadı; bu grupları mı kullanırdı?!

Kar-zarar hesabını bilmeden Amerikayı taklit ederek iş yaptık ve bize uymadığını gördük. Amerikanın da müttefik olmadığını öğrendik. 

Ondan da önce biz bu Suriye'yi parçalama operasyonuna niçin,ne vaatlerle girdik?
Asıl soru bu?

Gerisi sadece teferruat... Biri bunun hesabını versin... Þehitlerimiz bu macera sonucu verildi hala da bu bataklık bizi tehdit ediyor...

"Ondan da önce biz bu Suriye'yi parçalama operasyonuna niçin,ne vaatlerle girdik?"

bu, artık tarih kitaplarının konusu, bu günkü sorunu çözecek bir şey değil.
ha, eğer zaman makinası icat ettiyseniz veya on yıl önceye ışınlanmanın bir yolunu bulduysanız bu sorunun cevabı önemli olur.
tarih hesap soracaktır.

bu günkü sorunun çözümü sorumluluktan kaçmak olamaz.
hasmın olabilecek en zayıf anındayken sorumluluktan kaçarsan,  hasmın güçlendiğinde sorunlarını nasıl çözeceksin?
olabilecek en zayıf anındalar.
heriflere baksan adamlar Bizans'ı yıkmaktan daha büyük bir zafer kazanmış gibi atar gider yapıyorlar da durum öyle değil, on yıllık iç savaş sonrası harabeye dönmüş bir ülke ve var mı yok mu belirsiz bir ordu kaldı rejimin elinde.
Rakka  halen ABD şemsiyesinde ve rejim buralara yanaşamıyor.
İsrail ise canı ne zaman isterse şama füze yağdırıyor.

bunlar unuttular Palmira'da donu bırakıp kaçtıkları günleri,  unuttular kıç kadar Halep'i düşüremeyince bize Bab için izin vermek zorunda  kaldıklarını.
,  belki de konvansyonel savaş için hazırlıklara başlamak gerekiyordur.

düşman en zayıf anındayken sorunları çözdün çözdün,  fırsattır bu.
Suriye bitik, Rusya ise bir yandan NATO bir yandan ekonomik krizle boğuşuyor.
İran ise gücünün sınırı zaten belli.

burada esas olan batının duruşu ki,  batı bize ille çıkmamızla ilgili bir şey söylemiyor,  en azından şimdilik.

Rusya ile ilgili toptan bir yaklaşım faydalı olabilir.
Suriye konusuyla boru hatları ve hatta Akkuyu,  hepsini paket olarak değerlendirmek gerekli.
Rus turistlerin gelmemesini ve  meyvelerin geri yollanmasını göze almak gerek.

açıkça denge politikası sanılan şeyin sonuna geliyoruz.

Hendek olaylarında da dedik, bunlar yığınak yapıyor,önlem alın...
Almadılar 500 şehit verdik...
O zaman hesap soruldu mu? O zaman da tarihte kaldı demeyip hesap sorulsaydı bu Suriye adımını atanlar bu hatalı adımları atamayacaktı...
O tarihte kaldı,bu tarihte kaldı,şu tarihte kaldı.....

Sonuç, hep kararları bu hataları yapan ama bedelini bir türlü ödemeyenler veriyor..


O zaman kapasitesi olmayanları karar mekanizmasına uzak tutacaksın ki milletin kanına girmesinler

"O zaman kapasitesi olmayanları karar mekanizmasına uzak tutacaksın ki milletin kanına girmesinler"

o zaman bu fikirlerinizi ailelerinizle de paylaşın;  çünkü şu an bile tüm anket sonuçları ortada. .
o zaman seçim zamanında muhtar seçmek için köylerinize gitmeyin de İstanbul'da oy kullanın.
o zaman seçim zamanı bir zahmet yazlıklarınızdan kıçınızı kaldırın da vatandaşlık hakkınızı doya doya kullanın.

hoş, sanki yeni seçilme ihtimali olanlar bu günü çok mu iyi anlıyor?
bakıyorum, bir HDP lafı gidiyor.
yahu kardeşim, tamam, bir oy bir oydur da, herkes de oyu kadar konuşmalı.
beklentiyi bu kadar şişirirsen, o beklentinin altında kalırsın.
geçen bir konuşma dinledim,  barış akademisyenleriyle ilgili bir şeyler söyleniyordu.
hiç anlamıyorum,  yani bu gidişle seçilme ihtimalleri düşük de,  eğer seçilirlerse gerçekten barış akademisyenlerini dert edecek kadar boş vakitleri olacağını mı sanıyorlar?
iç siyaset çok kaygan bir zeminde şu an,  muhalefet cephesinde  birinci ve ikincinin yer değiştirmesi bile olabilir gibi duruyor.

iktidarıyla, muhalefetiyle tümden eski adamlar bunlar ve işin aslı bu günü anlayabilen kimse de görmüyorum ben.

bir taraf sanıyor ki, Esat ile konuşmak her derdimizi çözecek sihirli bir iksir.
diğer taraf halen Esat mı Eset mi derdinde.

Esat, kendince köylü kurnazlığı yapıyor.
aklınca o toprakları alıp  diğer tüm dertleri bizim kucağımıza bırakacak.

öyle yağma yok,  çözülecekse tüm dertler birlikte çözülmeli.

rejim ile direk düşman olmayan siyasi figürlerin olması faydalı da,  dedikleri gibi konuşulduğunda bir iksir bulunacağını gösteren bir  politik zemin olmadığını kabul etmek gerek.

ne yani? Suriye sorunu herkes için bitecek;  ama bir tek Türkiye için mi devam edecek?

Bardak paramparça oldu... Eski haline dönmez. Bu sorun 50 yılımızı , 500 milyar dolarımızı hüpletir.

Benim çözüm nasıl olur diye bir merakım,beklentim yok...

Kim bize ne vaatler verdi? Bunu öğrenmek ilerideki daha büyük hataları önleyecek   bekaamızı güçlendirecektir...

Yok öyle hem sorunu yaratıp hem de " bakın biz bu çözmeye çalışıyoruz ; vatan-millet-sakarya"  demek...

Eğer sahada çözümü zorlayacak bir değişiklik olmaz ise (oyunculardan birinin sahadan tamamen cekilmesi ya da elini zafer sayılabilecek sekilde guclendirmesi gibi) Lübnan iç  savasi gibi daha bir 25 sene sürer diye düşünüyorum

Sonuda Lübnan gibi olur...Haritaya bakınca tek ülke ama her dini ve etnik grubun resmi ya da gayri resmi silahlı kuvveti ve siyasal örgütlenmesi, kantonlari var...bütün yönetim birimleri dini ve etnik kotalara ayrılmış...Venezuela dan Japonyaya kadar dağılmış yerleşmiş bir nüfus...

Dk. Başı seçim, düşen hukumetler, suikastler, dis güçlerin at kosturdugu batmış bir devlet...

Kimse oldugunde yerine ne koyacağı konusunda anlaşamadigi icinYaşayan ölü, zombi bir devlet Suriyenin geleceği derim..

.