Suriye Krizi

Patriot'ların yıllık maliyeti 15 milyon lira


   
24.02.2013, 16:54

Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Suriye'den gelecek olası bir tehdide karşı NATO tarafından konuşlandırılan Patriot hava savunma sistemlerinin Türkiye'ye yıllık maliyetinin 15 milyon lira olmasını beklediklerini söyledi.

Bakan Yılmaz, "Bir yılda bize maliyetinin 15 milyon lira olacağını düşünüyoruz. Ancak bir hayat bile tüm bu maliyetlerden daha önemli. Akçakale'de 5 vatandaşımız, masum insan kadın ve çocuklar Suriye'den atılan topla öldü. Dolayısıyla milyonda bir de olsa füzenin gelme ihtimaline karşı böyle bir tedbir aldık." dedi.

Savunma Bakanı, 1952'den beri NATO üyesi olan Türkiye'nin bu tür taleple ilk kez ittifaka başvurduğunu hatırlattı. Almanya ve Hollanda savunma bakanlarıyla Adana ile Kahramanmaraş'taki batarya birliklerini denetlediklerini belirten İsmet Yılmaz, "Bize sordular, 'Bunun size maliyeti bir yılda ne kadardır?' dediler. Tabii NATO'nun genel ilkleri çerçevesinde bu Patriot'ların yerleştirilmesi yapıldı. Biz de dedik ki, 'bir yılda bize maliyetinin 15 milyon lira olacağını düşünüyoruz.' Aynı soruyu Hollandalı Bakana sordular. Hollandalı Bakan da 'Bize maliyeti bir yılda 40 milyon avro olacak' dedi. Alman Bakan da şöyle söyledi ve doğrusunu yaptı, 'Güvenliğin fiyatı olmaz' dedi." ifadesini kullandı.

http://turkish.ruvr.ru/2013_02_24/Patriotlarin-yillik-maliyeti-15-milyon-lira/

Suriye: Elimizde isim ve fotoğraflar var
Hürriyet Planet
25 Þubat 2013

    e-posta

"Elimizde fotoğraflar var"
Suriye Enformasyon Bakanı Umran Zuabi, Türk hükümetinin Suriye krizine karıştığına dair ayrıntılı belgeleri, isim ve fotoğraflarla Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'ne göndereceklerini öne sürdü.

Suriye resmi haber ajansı SANA'nın bildirdiğine göre Zuabi, Alem televizyonuna verdiği röportajda, Türk hükümetinin siyasi, askeri, güvenlik ve ekonomik alanda Suriye'de yaşanan tüm olaylarda parmağı olduğunu iddia etti./_np/0423/19380423.jpg

"Suriye'den çalınanların Türk siyasi liderlerinin bilgisi ve koordinasyonu ışığında ve Türk hükümetinin sunduğu kolaylıklarla Türkiye'ye nakledildiğini" ileri süren Zuabi, çalınanların milyarlarca dolar değerinde olduğunu söyledi.

Bakan Zuabi, "Türkiye'nin kibrinin kendisinin de bir parçası olduğu projenin Suriye'de yenildiğini itiraf etmesini engellediğini" belirterek, "Türk hükümetinin Suriye krizine karıştığına dair ayrıntılı belge ve dosyalar isim ve fotoğraflarla hazırlanarak BM Güvenlik Konseyi dahil uluslararası toplum kurumlarına uygun zamanda sunulacaktır" diye konuştu.

http://www.hurriyet.com.tr/planet/22680341.asp

Suriyeli militanların savaştığı silahlar Hırvatistan'dan

26.02.2013, 21:16
   


Suriyeli militanların savaştığı silahlar Hırvatistan'dan

Suudi Arabistan 2012 Aralık ayından bu yana Hırvatistan'dan satın aldığı silahları Suriyeli muhaliflere teslim ediyor. Haberi, isimleri açıklanmayan ABD'li ve Avrupalı kaynaklara dayandırarak duyuran New York Times gazetesi, silahların 1990'lı yıllarda Yugoslavya'nın dağılmasından sonra yaşanan askeri olaylarda kullanılmak üzere ülkede stoklanan silahlar olduğunu da belirtti.

Alınan bilgiye göre, silahlar Hırvatistan'dan uçakla Ürdün üzeri Suriye'ye taşınıyor. Suriye'ye iki buçuk ayda binlerce tüfek, makineli tüfek ve mühimmat teslim edildi.

Gazete ayrıca, silahların Yugoslavya üretimi olduğu muhaliflerin internette yayımladıkları video bantlarından anlaşıldığını belirtti.

Silahlar ilk önce Suriye'nin güneyinde Dera ilinde kullanıldı. Daha sonra video görüntülerinde Hama, İdlip ve Halep'de de kullanıldığı görülmeye başlandı.
Gazete, Hırvatistan Dışişleri Bakanlığı ve ihracatçı şirketin iddiaları reddettiğini ifade etti. Suudi Arabistan ve Ürdün Yönetimleri konuya ilişkin medyaya bir açıklama yapmayı kabul etmedi.

http://turkish.ruvr.ru/2013_02_26/suriyeli-militanlarin-savastigi-silahlar-hirvatistandan/

Su-25, Patriot'un katili
   
26.02.2013, 14:17

Suriye'de yaşanan gelişmeler üzerine Türkiye'ye konuşlandırılan Patriot füze sistemlerinden rahatsızlığını açık şekilde dile getiren Rusya, önlem almaya devam ediyor. Rusya, Patriotlara özel donanımlara sahip Su-25 savaş uçaklarıyla karşılık verecek.

ABD, Almanya ve Hollanda'nın gönderdiği ve Kahramanmaraş, Gaziantep ve Adana'ya konuşlandırılan 6 Patriot bataryasına Rusya, hava savunma sistemlerini tespit ve imha etme yeteneğine sahip Su-25 uçaklarıyla karşı koyacak. Rusya'nın saygın gazetelerinden İzvestiya'nın Rusya Hava Kuvvetleri Komutanlığı'na dayandırdığı habere göre, Su-25'lerin deneme uçuşları Mayıs ayında tamamlanacak ve uçaklar 2014 yılında devreye sokulacak.

Hava Kuvvetleri Komutanlığı'ndan ismi açıklanmayan bir yetkilinin verdiği bilgilere göre, mevcut durumda yerleşik radyo-elektronik sistemlere sahip zırhlı Su-25'ler, gelişmiş hava savunma sistemlerine karşı koyacak yeteneğe sahip değil. Bunun için sinyallerin yönünü ve kaynağını tespit eden özel antenlerle donatılacak uçaklar, sistemlerin savunmaya mı yoksa taarruza mı yönelik olduğunu kısa sürede tespit edebilecek.

Özel donanımlı Su-25 savaş uçakları hakkında savaş pilotlarının görüşlerini alan gazete, "Bu sistemlere uzun süredir ihtiyaç duyuyorduk" cevabını aldı. İsmi açıklanmayan bir pilot, "2008 yılında Gürcistan, Ukrayna'dan Buk-M2, İsrail'den Spider ve Polonya'dan Grom tipi hava savunma sistemlerine sahipti. Bu sistemler karşısında çok sorun yaşadık. Tu-22M savaş uçağımızı bu yüzden kaybettik" diye konuştu.

Türkiye'nin Suriye 'den gelebilecek tehdit nedeniyle NATO'dan talep ettiği Patriot sistemleri, Rusya'nın tepkisiyle karşılanmıştı. Rusya Savunma Bakanlığı, 'Patriotlar'ın Türkiye'ye konuşlanmasıyla bölgede dengeler değişti' diyerek Karadeniz kıyısına Bastion adlı gelişmiş füze sistemi yerleştirme kararı almıştı.

http://turkish.ruvr.ru/2013_02_26/Su-25-Patriotun-katili/

Sistem Çin yapımı FN-6 MANPADS mi-8 heli'si düşürülüyor...
http://www.youtube.com/watch?
feature=player_embedded&v=x_IhHBTocRQ#!

ABD: Suriyeli Muhalifleri Eğitiyoruz



ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, Suriyeli muhalifleri eğittiklerini resmen açıkladı. Bu açıklama, çeşitli iddialar dile getirilmesine karşın ABD'nin resmi ağızdan yaptığı ilk açıklama olma özelliğini taşıyor.

Kerry, Katar'ın başkenti Doha'da yaptığı açıklamada detaylara girmek istemediğini ancak Amerika'nın yanı sıra 'birçok ülkenin' bu eğitime destek verdiğini de söyledi. Kendilerinin de bu eğitimin bir parçası olduklarını ifade eden Kerry, Başkan Obama'nın da bu çabalardan haberdar olduğunu belirtti.

Kerry, amaçlarının Suriye Devlet Başkanı Esad'ın 'savaş makinelerini kısıtlamaya yönelik olduğunu' ifade etti. New York Times da Amerika'nın Suriyeli muhalifleri eğittiğini isim vermediği yetkililere dayanarak ileri sürmüştü. Kerry'in bu açıklamasıyla ABD'nin bu eğitimdeki rolü ilk kez net bir şekilde ortaya konmuş oldu. Kerry, 'Esad'ın bu çabaları doğru okumasını' umduğunu da sözlerine ekledi.

MUHALİFLERDEN HAFIZ ESAD OPERASYONU

Öte yandan, Suriye'de muhalifler, ülkenin kuzeydoğusunda bulunan Rakka bölgesini ele geçirdiklerini açıkladı. Muhaliflerin bölgede kontrolü sağladıktan sonra yaptıkları ilk iş, şehir merkezinde bulunan Hafız Esad heykelini yıkmak oldu. Muhalifler daha sonra meydandaki dev Beşar Esad posterini hedef aldı.

Muhalifler tarafından sosyal paylaşım sitelerine yüklenen videolarda, halkın eski Cumhurbaşkanı Hafız Esad heykelini, boynuna geçirdikleri bir iple yıktıkları görülüyor. Muhalifler, heykelin yıkılmasının ardından havaya ateş açarak ve tekbirler getirerek zaferlerini kutluyor.
http://www.haberler.com/abd-suriyeli-muhalifleri-egitiyoruz-4394722-haberi/

batinin derdi suriyeyi afganistan haline getirmek

Suriye'de uçuşa yasak bölge kimin işine yarayacak

Türkiye hükümeti, Suriye'de uçuşa yasak bölge oluşturulması yönündeki ısrarını sürdürüyor. Fakat bu düşünce, vatandaşlar arasında farklı tepkilere yol açıyor. Hükümetin ısrarı ve kamuoyunun sert tepkisi neye bağlı? Dış Politika Enstitüsü uzmanı, eski Büyükelçi Oktay Aksoy, Rusya'nın Sesi radyosuna verdiği demeçte şunu söyledi:

Bana göre, Suriye'de uçuşa yasak bir bölgenin oluşturulması, bir tehlike teşkil edebilir. Türkiye'nin Libya'dan çok daha önceki bir tecrübesi var. Irak'ta buna benzer bir karar alınmıştı. Zannediyorum, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun teklifi, o tecrübeye dayanmaktadır. Hatırlanacağı üzere, Türkiye Kuzey Irak'a doğrudan müdahale etmiyordu. Fakat Türkiye'deki bir NATO üssünden Amerikan, Fransız uçakları filan denetleme yapıyorlardı. Bu, Türkiye'de çok tartışılmış bir konu oldu. Çünkü Kuzey Irak'ta güçlenen bir Kürt bölgesi yaratılmasına yardımcı oldu. O bakımdan bu talebin pratikte bir yararı var mıdır? Bilemiyorum. Fakat bir başka açıdan düşünürseniz, uçaklarla, helikopterlerle Suriye'nin bazı bölgelerine, oradaki muhalif gruplara ateş ediliyor, siviller zarar görüyor. Belki de bunu düşünerek Dışişleri Bakanı böyle bir teklifte bulunmuş olabilir diye düşünmek lazım. Ancak bu uygulamanın Türkiye açısından büyük riskler taşıyabilen bir gelişme olacağını da söylemek gerekir. Ben şlahsen bu uygulamadan çok tereddüt ederim. Suriye'de uçuşa yasak bir bölgenin oluşturulmasının yararını çok tartışmak gerelir. Üstelik, Türkiye'yi doğrudan müdahaleye yol açacak noktaya getirmesinden endişe ederim.

Bilkent Üniversitesi Askeri Uzmanı ve Güneydoğu Gazisi Koray Gürbüz ise Rusya'nın Sesi radyosuna verdiği demeçte, problemin başka bir yönüne değinerek şunu söyledi:

Suriye'nin Dünya'daki konumuna baktığımız zaman gerçekten çok kilit bir noktadadır. Türkiye'nin gibi stratejik bir önemi var. Orta Doğu'ya baktığımız zaman Suriye'nin, Türkiye'nin gibi Akdeniz'e açılır bir kapısı var. Þimdi ABD, Suriye'nin bu konumunu düşünerek Irak petrollerini, gazlarını güvenilir ve daha ucuz bir şekilde Türkiye'ye bağımlı olmadan Suriye üzerinden götürebilmek için güvenilir bir koridora ihtiyaç duyuyor. Zaten Suriye'ye müdahale edilmesinin en büyük amaçlarından birisi, bu güveniliir bölge oluşturmaktır. Bu yıllardan beri düşünülen Amerika'nın planladığı bir projedir. Suriye'de güvenilir koridorun açılması, hem Amerikaya yarayacak hem de Avrupa Birliği'ne. Bu uygulamadan sadece Türkiye zarar görecektir. Çünkü bu şekilde Türkiye'ye rakip yeni bir enerji yolu doğacaktır. Batılı ülkeler Türkiye'yi dışlayarak kendisine yeni bir koridor açmış olacaktır.

Türkiye'nin Suriye'de iç karışıklıktan sonra uçuşa yasak bir bölgenin yaratılmasının istemesinin bir mantığı yoktur. Çünkü bu bir savaş hazırlığı ve savaşa gitmenin ilk adımlarından birisidir. Düşünebiliyor musunuz, yabancı ülkeler geliyor ve Suriye'ye diyorlar ki, "Sen kendi toprakların içinde bu paralelden dışarıya çıkmayacaksın!" Yani, bunu hiçbir şekilde ne insanın mantığı alır ne de bu kabul edilebilir bir şey olur. Bu bir savaş ilanıdır. Türkiye'nin Amerika'nın ya da Batılı devletlerin sözcülüğünü yapması yanlıştır. Türkiye'ye deselerdi, "Sizin Güney-Doğu bölgesinde karışıklık var, isyan var, bu yüzden biz orada uçuşa yasak bir bölge yapıyoruz". Türkiye bunu kabul mü edecek? Aynı şekilde Suriye'nin de bu teklifi kabul etmesi imkansızdır.

Suriye'de uçuşa yasak bir bölgenin oluşturulması, Libya modeline göre uygulanacağı söyleniyor. İmkansızdır, çünkü Türkiye'nin Suriye ile yaklaşık 930 km'lik bir kara sınırı var, Libya ile ise Akdeniz vardı. Yani, konum olarak çok farklı konumdalar. Bu yüzden bana göre Türkiye'nin Suriye'de bir tampon bölgesini istemesinin en büyük sebeplerinden birisi, Amerika'nın istekleri doğrultusunda hareket etmesinden kaynaklanmaktadır. Çünkü Türkiye bu konuda ABD'nin sözcülüğünü yapıyor. Þimdi Suriye'de olan bir iç kargaşa, Suriye'de olan bir savaş ya da Suriye'deki rejimin değişmesi, Türkiye'ye ne gibi bir faydası olabilir ki? Suriye ile Tükiye arasında çok güzel ilişkiler vardı. Ve bu ilişkiler için büyük çabalar harcandı. Þimdi bu ilişkileri biz bir kenara atıp Suriye'ye adeta savaş açmak peşinde hareket edip Suriye'ye, yok embargo uygulansın, yok uçuşa yasak bir bölge uygulansın deyip duruyoruz. Türkiye, Suriye ile savaşmak mı istiyor? NATO ülkelerine bakıyoruz, hiçbirisi Suriye ile savaşı desteklemiyor, istemiyorlar yani. Bu Suriye meselesi, Suriye sorunu ya da Suriye'deki teröristlerin sorunu Türkiye'nin elinde bir bomba olarak patladı. Ve bu kabul edilebilecek bir şey değildir.

http://turkish.ruvr.ru/2013_03_13/Sueiyede-ucusha-yasak-bolge/

'Suriye yönetimi, kimyasal silah kullandı'
ABD Savunma Bakanı Hagel, Obama'nın 'kırmızı çizgimiz' dediği kimyasal silahların Suriye yönetimince kullanıldığını söyledi.
   
Suriye yönetiminin kimyasal silah kullandığı iddiaları ABD tarafından doğrulandı.

ABD Savunma Bakanı Chuck Hagel, istihbarat birimlerinin, 2 yıldır süren çatışmalarda Suriye yönetiminin kimyasal silah kullandığı sonucuna vardığını söyledi.

Hagel, Birleşik Arap Emirlikleri'nde gazetecilere yaptığı açıklamada, Beyaz Saray'ın, iki senatöre, "istihbarat örgütünün, çeşitli gizli bilgiler ışığında, Suriye rejiminin, özellikle sarin olmak üzere küçük ölçekte kimyasal silah kullandığı değerlendirmesini yaptığını" mektupla bildirdiğini belirtti.

Chuck Hagel, kimyasal silah kullanılmasının, "savaş sözleşmesinin ihlali" olduğunu ifade ederken, mektupların gönderildiği senatörlerin John McCain ve Carl Levin olduğu bildirildi.

ABD Başkanı Barack Obama, daha önceden yaptığı açıklamada Suriye'de kimyasal silah kullanımının 'kırmızı çizgi'leri olduğunu söylemişti.

Bu durumun ABD'nin tutumunda değişikliğe neden olacağını ifade eden Obama, "Suriye 'de kimyasal silahların kullanılması bizim için bir kırmızı çizgi. Böylesi bir durum, olasi bir askeri müdahale konusunda hesaplarımı ve denklemimi değiştirir" ifadelerini kullanmıştı.

http://www.ntvmsnbc.com/id/25438174/

NATO'dan Suriye'ye kimyasal silah uyarısı

NATO, Suriye'de taraflardan herhangi birinin kimyasal silaha başvurması durumunda uluslararası toplumun buna buna cevabının beklenebileceğini açıkladı.

BRÜKSEL

Suriye'de Beşşar Esed rejiminin kimyasal silah kullandığı yönündeki haberlerle ilgili AA'ya konuşan ve adının açıklanmasını istemeyen bir NATO yetkilisi, "Müttefiklerin Suriye'de kimyasal silah kullanımının hiç bir şekilde kabul edilemeyeceğini ve bunun uluslararası hukukun ihlali anlamına geleceğini açıkça deklare ettiğini" hatırlatarak, "Eğer, Suriye'de taraflardan biri kimyasal silaha başvurursa buna uluslararası toplumun yanıt vermesini bekleyebiliriz" dedi.

NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen, hafta içinde yaptığı açıklamada, "Suriye'de kötüleşen kriz bölgesel istikrara tehdit oluşturmaya devam ediyor. Suriye'de balistik füze kullanımından ve kimyasal silah kullanılma ihtimalinden son derece endişeliyiz. Eğer bu meydan okumalara çözüm bulunmazsa NATO'nun güvenliği doğrudan etkilenebilir. Bu nedenle son derece ihtiyatlı olmaya devam edeceğiz" ifadesini kullanmıştı.

ABD Savunma Bakanı Chuck Hagel ve İngiliz yetkililer dün yaptıkları açıklamalarda yüzde 100 güvenilir olmasa da ellerindeki istihbarat raporlarının Esed rejiminin kimyasal silah kullandığı yönünde olduğunu belirtmişti.

http://www.bugun.com.tr/son-dakika/natodan-suriyeye-kimyasal-silah--haberi/605805