Suriye Krizi

ABD'nin Suriye planına ağır darbe
Ana Sayfa» DÜNYA
04.11.2014 00:32
ABD'nin Suriye planına ağır darbe!
ABD'nin Suriye'de silahlandırdığı ve eğittiği muhalif gruplar Suriye Devrimciler Cephesi ve Hazm Hareketi'nin terör örgütü El Kaide'ye teslim olduğu açıklandı.

Obama yönetiminin Suriye'de terör örgütü IÞİD'e karşı geliştirdiği yeni strateji çöktü.

ABD'nin, IÞİD'e karşı savaşmak için eğitip silahlandırdığı iki ılımlı Suriyeli muhalif güç, El Kaide'ye bağlı El Nusra Cephesi'ne teslim oldu.

El Nusra Cephesi, hafta sonu Türkiye sınırı yakınındaki İdlib eyaletinin kuzeyinde saldırıya geçti.

Örgüt, Suriye Devrimci Cephesi ve Azim Hareketi adlı iki ılımlı Suriyeli muhalif örgütü yenilgiye uğrattı.

Her iki örgüt üslerini ve silahlarını El Nusra Cephesi'ne teslim ederken, iki grubun üyeleri de ya teslim oldu ya da El Nusra Cephesi'ne katıldı.

Washington'ın Suriye'de IÞİD'e karşı savaşacak kara gücü olarak gördüğü Suriye Devrimci Cephesi ve Azim Hareketi 6 aydır ABD'den "Grad" ve "tow" tanksavar füzeleri gibi ağır silahlar alıyordu.

Bu silahların El Nusra Cephesi'nin eline geçmesinin ABD için büyük bir darbe olduğu yorumları yapılıyor.

Suriyeli ılımlı muhalifler gelişmelerden Washington'u sorumlu tutuyor.

"Amerikalılar bizi terketti, Esad'a yardım ediyor" diyen muhalifler, IÞİD'e yönelik hava operasyonlarının Þam rejimine yaradığını savunuyor.

Suriye ordusunun son haftalarda muhaliflere yönelik hava saldırılarını yoğunlaştırdığına da dikkat çekiliyor.

Gelişmelerin, Özgür Suriye Ordusu'nun sonunu getirmesinden endişe ediliyor.

İdlib, Özgür Suriye Ordusu'nun Suriye'nin kuzeyinde önemli varlık gösterdiği son bölgeydi.

http://www.ulusalpost.com/abdnin-suriye-planina-agir-darbe-31144h.htm

Þam'da havan topu saldırısı: 17 öğrenci hayatını kaybetti
Esad güçleri tarafından saldırı düzenlenen okulda 17 öğrenci hayatını kaybetti



05 Kasım 2014 Çarşamba, 14:24:00Güncelleme: 16:52:21   
Suriye'nin başkenti Þam'ın Kabun mahallesindeki bir okula Esad güçleri tarafından düzenlenen havan topu saldırısı sonucu 17 öğrencinin hayatını kaybettiği bildirildi.

Suriye'de savaş suçu belgeleri

Suriye Genel Devrim Konseyi'nden (SRGC) yapılan açıklamada, rejim güçlerinin başkent Þam'ın Doğu Guta bölgesinde yer alan Kabun'a attıkları havan mermilerinin bir okula isabet etmesi sonucu 17 öğrencinin hayatını kaybettiği, çok sayıda öğrencinin de yaralandığı belirtildi.

Açıklamada, "Okulun bulunduğu bölgenin her gün Esad güçlerinin havan mermilerine maruz kaldığı" aktarıldı.

Öte yandan bölgedeki aktivistler de rejim güçlerinin her gün Kabun bölgesine ağır silahlarla saldırdığını dile getirerek, "Esad güçleri Doğu Guta bölgesindeki ilçe ve beldelerin denetimini sağlamak için Kabun ve Cobar'a her gün onlarca saldırıda bulunuyor" ifadelerini kullandı.

http://www.haberturk.com/dunya/haber/1006551-samda-havan-topu-saldirisi-17-ogrenci-hayatini-kaybetti

Obama'dan Davutoğlu'na şok yalanlama



17.11.2014 08:32
Obama'dan Davutoğlu'na şok yalanlama!
Başbakan Davutoğlu'nun ABD'nin Suriye hakkındaki görüşünü değiştirdiğini açıklamasının üzerinden saatler geçmeden Obama zıt yönde bir açıklama yaparak iddiaları yalanladı.

Türkiye tarihinde hiç olmadığı kadar garip bir dönemden geçiyor. İç gündemimizde yaşanan bütün garabetin yanında bir de dış politikada gariplikler var.

Son dönemlerde Türk dış politikasında söz sahibi olan siyasetçilerin sık sık ABD'li yetkililer tarafından yalanlanmasına şahit olduk. Bu neredeyse rutin haline gelirken, benzer bir olay bugün Başbakan Ahmet Davutoğlu ile ABD Başkanı Barack Obama arasında yaşandı.

Saatler önce G20 zirvesinde ABD Başkanı Obama ile bir araya gelen Davutoğlu bu görüşmenin detaylarını açıklamıştı. Yandaş medyaya geniş şekilde yansıyan haberlere göre Davutoğlu "Esas itibariylei Esed ve IÞİD'in gitmesi konusunda ABD ile Türkiye arasında görüş ayrılığı yok. Obama da Esed'in gitmesi gerektiğini söyledi." ifadelerini kullandı.

Haberlere göre G20 Zirvesi'nin ikinci gününde birçok liderle biraraya gelen Başbakan Davutoğlu, ABD Başkanı Obama ile Irak ve Suriye meselesini görüştü. Obama'nın da Esed'in gitmesinden yana olduğunun altını çizen Davutoğlu, "ABD-Türkiye arasında görüş ayrılığı yok" dedi.

Ancak Davutoğlu'nun bu açıklamasının üzerinde bir kaç saat geçmeden Başkan Barack Obama'dan bambaşka bir açıklama geldi. ABD'nin Suriye politikasında değişikliğe hazırlandığı iddialarına yanıt veren Başkan Barack Obama, "Esad'a karşı tavrımızda hiçbir değişiklik yok" dedi.

ABD Başkanı Barack Obama, Avustralya'nın Brisbane kentinde sona eren G20 Zirvesi'nin ardından Brisbane Kongre ve Sergi Saray'ında basın toplantısı düzenledi.

Barack Obama, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad'a yönelik politika değişikliği iddialarına yanıt verdi.

Beşşar Esad'ın yüzbinlerce kişinin ölümünden sorumlu olduğunu ve meşruiyetini yitirdiğini yineleyen Obama, "Esad'a karşı tavrımızda hiçbir değişiklik yok. Esad'ı görevden uzaklaştırmanın yollarını düşünmüyorum. IÞİD'e karşı daha geniş bir politika sürekli gözden geçiriyoruz" diye konuştu.

Obama'nın Davutoğlu'nun yalanlaması son zamanlarda ABD-Türkiye arasında sıkça yaşanan bir rutin haline geldi.

2 gün önce Cumhurbaşkanı Erdoğan yine aynı konuda ABD yönetimi tarafından yalanlanmıştı. ABD Başkanı Barack Obama'nın, Suriye'de ESAD gitmeden IÞİD'in yenilmesinin mümkün olmayacağını düşündüğü iddiasını ABD Savunma Bakanı Chuck Hagel yalanladı.

Yine ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden'in Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan özür dileme iddiaları doğrudan Biden tarafından yalanlanmış, ABD Başkan yardımcısı "asla özür dilemedim" demişti.

Daha önce de Beyaz Saray yönetimi, Başkan Obama'nın bu senenin Þubat ayında Başbakan Erdoğan ile yaptığı telefon görüşmesinde, Erdoğan'ın Fethullah Gülen'e dair şikâyetleri için "Mesaj alınmıştır" dediği iddiasını yalanlamıştı.

Öte yandan yine Cumhurbaşkanı Erdoğan PYD hakkındaki sözleri ABD Dışişleri Sözcüsü tarafından yalanlanmıştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bir konuşmasında Obama'nın da PYD'yi terör örgütü olarak gördüğünü söylediğinin hatırlatılması üzerine ABD DIşişleri Sözcüsü Jen Psaki, "PKK terör örgütüdür, PYD değil. Bu bizim devlet politikamızdır" diyerek Erdoğan'ı yalanlamıştı.

KAYNAK: ROTAHABER
http://www.ulusalpost.com/obamadan-davutogluna-sok-yalanlama-33040h.htm

Birileri sürekli yalan söylüyor ama anlamak için yalan makinasına mı bağlamak gerek yoksa! 

Esad konusunda mutabakat yok
Rusya Devlet Başkanı Putin'in, "Esad, Suriye'deki seçimlerde yüksek bir oyla göreve geldi" sözleri üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın cevabı gecikmedi: Dünyada darbeciler hep yüksek oyla göreve gelirler. Suriye'deki seçimlerde bütün kesimlere temsil şansı tanınmadı.

ABDULLAH KARAKUÞ / Ankara



Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasındaki görüşmede Suriye tartışması yaşandı. Erdoğan Suriye Devlet Başkanı Esad'ın gitmesi gerektiğini söylerken, Putin bu görüşe Esad'ın seçimde destek bulduğunu belirterek karşı çıktı. Erdoğan ise Suriye'de seçimlerin objektif yapılmadığını belirterek, dünyada darbecilerin açık oy gizli tasnif nedeniyle yüksek oy aldıklarını söyledi.
Erdoğan ile Putin'in dünkü zirvesinde yine Suriye konusunda ortak nokta bulunamadı. Erdoğan ile Putin basının önünde soruları yanıtlarken farklı bakış açılarında olduklarını açık açık dile getirdiler. PKK ve DEAÞ başta olmak üzere terör örgütlerine yönelik mücadeleyi görüştüklerini belirten Erdoğan, "Suriye ve Irak'a konuştuk. Kırım'ı konuştuk. Çok genişçe ele aldık. Krizlere çözüm üretmede ortak adımlar atma gayretini gördüm. Karşılıklı güvene dayanan ilişkiler tüm bölgenin barış ve huzuruna katkıda bulunacaktır" dedi.

'Farklı yaklaşım var'
Suriye meselesinde farklı görüşler olduğunu belirten Erdoğan, "Suriye'deki mevcut yönetimin zulmeden katleden terör estiren yönetimin durumunu ortaya koydum. Başkanın farklı yaklaşımı var. Geneli itibarıyla çözüme mutabakat var. Ama 'nasıl'ı üzerinde sıkıntılarımız var" dedi. Rusya'nın da terörle mücadelede neler çektiğini bildiklerini belirten Erdoğan, "Senin teröristin kötü benimki iyi anlayışı olamaz. Ülkelerin terör eylemlerine karşı ortak platform oluşturması şart. DEAÞ Irak'ın yüzde 40'ını işgal etti. Suriye'de yüzde 30 işgal ediyor. Bu terör örgütü desteğini nereden alıyor. Ortak mücadele vermemiz lazım. Rusya, Türkiye ve İran'a büyük görevler düşüyor. Olaya mezhebi açıdan bakarsak çözemeyiz. İnsani ve vicdani bakmamız lazım. Esed giderse ne olur yaklaşımı yanlıştır. 300 bin insanın ölmesi Esed yönetimi ile geldi. Yani ortada başarı yok. Benim ülkem bedelini ödüyor. 5 milyar dolar harcama yaptık. 200 milyon dolar dünyadan yardım geldi. Bu bölgede sıkıntı devam ediyor. Rusya ile dayanışmamız önem arzediyor. Esed rejimini yok farz etmek gerekir. Orada Esed ile netice almak mümkün değil. Farklı kesimlerin olacağı bir yönetim oluşturulmalı. Huzur için seçime gidilmeli. Bu Suriye'ye objektif bakanların görevidir" dedi.
Putin: Suriyelilere sorulmalı
Putin ise Suriye krizi ile ilgili olarak, "Bazı konulara farklı bakıyoruz. Ama güncel krizlerin çözülmesinde yaklaşımımız aynı" dedi. Putin "Esad kalmalı mı?" sorusu üzerine ise "Esad'ın kalması konusunda iddialı mıyız bu soruyu Suriye halkına yönlendirmek istiyorum. Seçimler yapıldı. Esad'ın büyük desteğe sahip olduğunu gördük. Ama orada durum normal değil. Tatmin edici bir işbirliğini oluşturmaya çalışıyoruz. Kanlı çatışmaların bitmesi için çalışıyoruz. Bazı teknik sorunlarımız var. Suriye yönetimiyle belirli nedenlerden kontaklarımız sınırlı, oradaki süreçleri doğrudan etkileyemiyoruz" dedi. Meselenin Suriye'de yaşayanların kendini güvende hissetmesi olduğunu belirten Putin, "Yönetim konusunda da nasıl eşit haklar elde edebilirler. Bu konuda işbirliği yapmalıyız ve birbirimizi tatmin edici kararlara varmalıyız. Bu kararlar öncelikle Suriye'nin halkı ve tüm siyasi güçleri için uygun olmalı ve biz bu sürecin tüm aktörleriyle mutlaka temas halinde olacağız, Türkiye'deki dostlarımızla da aynı şekilde" dedi.
'Darbeci' vurgusu
Erdoğan ise Putin'in sözlerinin ardından "Dünyada darbeciler hep yüksek oylarla gelir. Bizde de açık oy gizli tasnifle seçim neticelenir ve istedikleri gibi sonuç açıklanırdı. Mısır'da da aynısı oldu. Suriye'de gerçekten objektif olarak seçimler yapılabildi mi? Biz normal koşullarda seçim yapıldığını düşünmüyoruz" karşılığını verdi.
Platform oluşturulması ile ilgili olarak Erdoğan, "Türkiye, Rusya ve İran müşterek netice yapıp çözüme varalım. Arap ligi dahil edilebilir. Fakat 141 ülke Ulusal Koalisyon'u destekliyor. Kimsenin istemediği tek şey var, Esed'in çekilmesi. Esed giderse kim gelir. Esed giderse halkın iradesi gelir diyorum. Bu zemini hazırlamak lazım. Bu olursa hiç endişeye gerek yok. DEAÞ gelir diyorsak bir platform oluşturup terör örgütlerine yönelik mücadeleyi yapmamız lazım" dedi.

Yükseltilmiş protokol

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin Türkiye'ye bu yılki ilk resmi ziyaretini gerçekleştiriyor. Putin'in Türkiye'ye asıl geliş sebebi, 5'inci Üst Düzey İşbirliği Konseyi toplantısına Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte başkanlık etmek olduğu ancak Türkiye'nin talebi ile resmi devlet ziyeretine dönüştürüldüğü belirtildi İşbirliği Konseyi toplantısı her yıl dönüşümlü olarak Rusya ve Türkiye'de gerçekleşiyor. Konu ile ilgili olarak bir açıklama yapan Rusya Devlet Başkan Yardımcısı Yuriy Uşakov, "Bu yönetim organı iki ülke arasında hem stratejiyi hem de ilişkilerin gelişmesinin ana yönlerini ortaya koymakta, siyasi, ticari, ekonomik ve insani işbirliği alanındaki önemli projelerin hayata geçirilmesini koordine etmektedir" dedi. Uşakov'a göre, Türk tarafının önerisi gereği Putin'in katılımı resmi bir devlet ziyareti şeklinde gerçekleşecek. Diplomasi protokolüne göre, "resmi devlet ziyareti" devlet başkanının yurtdışı ziyaretlerinde en üst seviyede yer alıyor ve yılda en fazla bir veya iki defa gerçekleşiyor. n DIÞ HABERLER SERVİSİ

Tarihteki 16 devlet temsil edildi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'i karşılama töreninde, tören kıtasının karşısında dizilen askerler, tarihteki 16 Türk devletinin bayrağını tuttu. Böylece Cumhurbaşkanlığı Forsu'nda simgelenen 16 Türk devletinin bayrağı resmi törende de yer aldı. Bu uygulama ilk kez Papa Francis'in ziyareti sırasında hayata geçirilmişti.

http://www.milliyet.com.tr/esad-konusunda-mutabakat-yok/siyaset/detay/1977970/default.htm?utm_source=apsis-anp-3&utm_medium=email&utm_content=mailing&utm_campaign=gunluk_bulten

Yukarıda koyu renkli olarak yazılanlara epey güldüm.

Mal deyip durum saptaması yapmak istiyorum; Putin ne diyecekti "tamam Recebim yeter ki sen iste hemen ABD'nin istediği valiyi Þam'a atarız" mı demesi gerekiyordu. Bu arada 2. gün oldu hala S-400 mevzusu geçmedi ya da ben mi görmedim.
Düzeltme: Yazım hatası.

'El Kaide'ye silahın belgesi' Hollanda Hükümeti'nde
Yusuf Özkan Lahey, Hollanda



Türkiye'nin, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) aracılığıyla Suriye'deki El Kaide militanlarına silah gönderdiği yolundaki iddialar Hollanda gündeminde.

Hollanda'da muhalefetteki Hristiyan Demokrat Parti (CDA), MİT'e ait tırlarla Türkiye'den Suriye'deki cihatçı örgütlere silah gönderdiğine ilişkin "gizli belgelerin" kendilerinde de bulunduğunu açıkladı. CDA, bu belgeleri hükümete iletti.

CDA Milletvekili Raymond Knops, hükümeti, Türkiye konusunda "deve kuşu politikası izlemekle" suçladı.

Türkiye konusundaki gelişmeleri yakından izleyen CDA'lı parlamenter Pieter Omtzigt, MİT tarafından Suriye'deki El Kaide militanlarına silah gönderildiğine ilişkin belgelerin kendilerinde de olduğunu bildirdi.

Omtzigt, Kasım ayında ulaştıkları "gizli belgeleri", Güvenlik ve Adalet Bakanı Ivo Opstelten ile Ulusal Güvenlik ve Terörle Mücadele Koordinatörü (NCTV) Dick Schoof ile de paylaştıklarını açıkladı.

BBC Türkçe'nin edindiği bilgiye göre CDA'nın ulaştığı belgeler arasında Adana Cumhuriyet Başsavcılığı'na ait tutanaklar, MİT ve jandarmaya ait belgeler bulunuyor.

Savcılığa ait belgede, dönemin Adana Valisi Hüseyin Avni Coş'un, "silah ve mühimmat yüklü tırların MİT'e ait olduğunu ve başbakanın talimatıyla Suriye'ye gönderildiğini söylediği" belirtiliyor.

CDA'lı Omtzigt, Güvenlik ve Adalet Bakanı Opstelten'e, bu belgeleri Türkiye ziyareti öncesi Dışişleri Bakanı Bert Koenders'a iletip iletmediğini sordu. Koenders, 5 -7 Ocak günlerinde Türkiye'ye resmi bir ziyaret gerçekleştirmişti.

Hollanda Parlamentosu Dış Politika Komisyonu Üyesi CDA'lı Raymond Knops da, konuyla ilgili bir soru önergesi verdi. Knops, Dışişleri Bakanı Koenders'in yanıtlamasını istediği önergede, Türkiye'den El Kaide'ye silah ve mühimmat yardımı iddialarını sordu.

Knops, önergesinde Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi tarafından oluşturulan Analitik Destek ve Yaptırımları İzleme Komitesi'nin raporuna atıfta bulundu.

Raporda, IÞİD ve El Nusra Cephesi'nin ellerindeki silah ve mühimmatın büyük bölümünün Türkiye üzerinden gizlice gönderildiğinin vurgulandığını belirtti.

Knops, bu bilginin, BM'nin Irak'ta görevli misyonu UNAMI tarafından da doğrulandığını da dile getirdi.

Hollandalı parlamenter, "Suriye'deki terör örgütlerine NATO üyesi Türkiye topraklarından silah ve mühimmat gönderilmesini rahatsız edici buluyor musunuz? Bu konuda önlem alınması gerektiği görüşüne katılıyor musunuz?" diye sordu.
'Musluk açıkken yerler siliniyor'

Knops, 'Türkiye üzerinden Suriye'deki cihatçılara gizli yollardan silah ve mühimmat gönderilirken' IÞİD'e yönelik hava operasyonları düzenlenmesini, "musluk açıkken yerlerin silinmesi" olarak değerlendirdi.

Knops, iddialarla ilgili olarak Dışişleri Bakanı Koenders'a, Türkiye'den açıklama istemesi çağrısında bulundu. "6-7 Ocak'ta Türkiye'de bulunduğunuz sırada bu ülkeyi uluslararası terörizmle mücadele konusundaki rolü nedeniyle övdünüz. Bu övgüyü (!) neye dayandırdınız?" dedi.

Raymond Knops, Hollanda Hükümeti'ni Türkiye'nin Suriye'deki terör gruplarıyla ilişkisi konusunda "deve kuşu politikası" izlemekle suçladı.

Koenders'a, "Bu konudaki haberler ve belgelere karşın hala Türkiye'nin Suriye'deki cihatçılara verdiği destek konusunda elinizde belge olmadığında ısrar edecek misiniz?" diye sordu.

http://www.bbc.co.uk/turkce/haberler/2015/01/150117_hollanda_mit_silah

Suriye Askeri Uçağı Düştü

Suriye devlet televizyonuna göre ülkenin kuzeybatısındaki İdlib'de bir askeri uçak düştü. Düşen uçaktaki 35 asker hayatını kaybetti. İsyancılar uçağı kendilerinin düşürdüğünü iddia ediyor olsalar da uçağın kötü hava şartları nedeniyle düştüğü belirtildi.

El-Kaide'ye bağlı El Nusra örgütü Twitter hesabında Suriye uçağını düşürdüklerini iddia etti.

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi de İdlib'de düşen uçağın kötü hava şartları nedeniyle düştüğünü, uçağın asker, askeri teçhizat ve mühimmat taşıdığını belirtti. Rejim güçlerinin kaza yerine ulaşmak ve kazada hayatını kaybedenlerin cesetlerini almak için El-Nusra militanları ile ağır çatışmalara girdiği de gözlemevinin açıklamaları arasında.

Suriye devlet haber ajansı SANA da, orta ölçekli bir kargo uçağının Ebu el-Duhur askeri havaalanında inişi sırasında yoğun sis nedeniyle elektrik hatlarına çarparak düştüğünü duyurdu.

DefenceTurk.com

'El Kaide'ye silahın belgesi' Hollanda Hükümeti'nde
Yusuf Özkan Lahey, Hollanda



Türkiye'nin, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) aracılığıyla Suriye'deki El Kaide militanlarına silah gönderdiği yolundaki iddialar Hollanda gündeminde.

Hollanda'da muhalefetteki Hristiyan Demokrat Parti (CDA), MİT'e ait tırlarla Türkiye'den Suriye'deki cihatçı örgütlere silah gönderdiğine ilişkin "gizli belgelerin" kendilerinde de bulunduğunu açıkladı. CDA, bu belgeleri hükümete iletti.

CDA Milletvekili Raymond Knops, hükümeti, Türkiye konusunda "deve kuşu politikası izlemekle" suçladı.

Türkiye konusundaki gelişmeleri yakından izleyen CDA'lı parlamenter Pieter Omtzigt, MİT tarafından Suriye'deki El Kaide militanlarına silah gönderildiğine ilişkin belgelerin kendilerinde de olduğunu bildirdi.

Omtzigt, Kasım ayında ulaştıkları "gizli belgeleri", Güvenlik ve Adalet Bakanı Ivo Opstelten ile Ulusal Güvenlik ve Terörle Mücadele Koordinatörü (NCTV) Dick Schoof ile de paylaştıklarını açıkladı.

BBC Türkçe'nin edindiği bilgiye göre CDA'nın ulaştığı belgeler arasında Adana Cumhuriyet Başsavcılığı'na ait tutanaklar, MİT ve jandarmaya ait belgeler bulunuyor.

Savcılığa ait belgede, dönemin Adana Valisi Hüseyin Avni Coş'un, "silah ve mühimmat yüklü tırların MİT'e ait olduğunu ve başbakanın talimatıyla Suriye'ye gönderildiğini söylediği" belirtiliyor.

CDA'lı Omtzigt, Güvenlik ve Adalet Bakanı Opstelten'e, bu belgeleri Türkiye ziyareti öncesi Dışişleri Bakanı Bert Koenders'a iletip iletmediğini sordu. Koenders, 5 -7 Ocak günlerinde Türkiye'ye resmi bir ziyaret gerçekleştirmişti.

Hollanda Parlamentosu Dış Politika Komisyonu Üyesi CDA'lı Raymond Knops da, konuyla ilgili bir soru önergesi verdi. Knops, Dışişleri Bakanı Koenders'in yanıtlamasını istediği önergede, Türkiye'den El Kaide'ye silah ve mühimmat yardımı iddialarını sordu.

Knops, önergesinde Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi tarafından oluşturulan Analitik Destek ve Yaptırımları İzleme Komitesi'nin raporuna atıfta bulundu.

Raporda, IÞİD ve El Nusra Cephesi'nin ellerindeki silah ve mühimmatın büyük bölümünün Türkiye üzerinden gizlice gönderildiğinin vurgulandığını belirtti.

Knops, bu bilginin, BM'nin Irak'ta görevli misyonu UNAMI tarafından da doğrulandığını da dile getirdi.

Hollandalı parlamenter, "Suriye'deki terör örgütlerine NATO üyesi Türkiye topraklarından silah ve mühimmat gönderilmesini rahatsız edici buluyor musunuz? Bu konuda önlem alınması gerektiği görüşüne katılıyor musunuz?" diye sordu.
'Musluk açıkken yerler siliniyor'

Knops, 'Türkiye üzerinden Suriye'deki cihatçılara gizli yollardan silah ve mühimmat gönderilirken' IÞİD'e yönelik hava operasyonları düzenlenmesini, "musluk açıkken yerlerin silinmesi" olarak değerlendirdi.

Knops, iddialarla ilgili olarak Dışişleri Bakanı Koenders'a, Türkiye'den açıklama istemesi çağrısında bulundu. "6-7 Ocak'ta Türkiye'de bulunduğunuz sırada bu ülkeyi uluslararası terörizmle mücadele konusundaki rolü nedeniyle övdünüz. Bu övgüyü (!) neye dayandırdınız?" dedi.

Raymond Knops, Hollanda Hükümeti'ni Türkiye'nin Suriye'deki terör gruplarıyla ilişkisi konusunda "deve kuşu politikası" izlemekle suçladı.

Koenders'a, "Bu konudaki haberler ve belgelere karşın hala Türkiye'nin Suriye'deki cihatçılara verdiği destek konusunda elinizde belge olmadığında ısrar edecek misiniz?" diye sordu.

http://www.bbc.co.uk/turkce/haberler/2015/01/150117_hollanda_mit_silah

Ulan serefsizler sizin desteklemediginiz teror örgütü kaldimiki bize söz söylemeye hakkiniz olsun. Bi taraflari niye tutustu ki acaba yine ciyaklamaya basladilar...