Suriye Krizi

17 Haziran - 1 Kasım seçim dönemleri arasında ki geçen sürede; artan terör olayaları ile birlikte Suruç ve Ankara' da patlatılan bombaların da etkisiyle iyice politize olmuş seçmen kitlesi

Aklıma gelmişken sorayım; Ankara ve Suruç'ta patlatılan bombaların arkasında kimlerin olduğu ortaya çıkarıldı mı?

IÞİD bağlantılı hücrelerin marifeti olduğu açıklanmıştı. Devletin üst kademeleri ise kokteyl falan demişti !
Asıl mesele ise IÞİD ' in arkasında ki oluşum kimlerdir ?!
IÞİD' in bir Amerikan, İngiliz, İsrail ortak aklının ürünü olduğunu; zannediyorum ki aklı başında ki herkes kabul eder.
Bir de bunların alt taşeronları var muhakkak.
Onların da Marslılar, Andromedalılar veya Zetalar olamayacağı bilindiğine göre...
Amerika' nın fedailiğini yapabilecek kudretdeki tetikçiler acaba kimlerdir ?
Bundan sonrasını henüz çözebilmiş değilim açıkçası !

Işid dünya genelinde gerçekleştirdiği her eylemi üstlendi. Örneğin Fransa'daki terör eylemleri, ya da düşürülen Rus yolcu uçağı, ki Işid'in açıklama yaparak üstlenmesine rağmen Ruslar başta terör eylemi olmadığını iddia etmişlerdi!

Ancak bildiğim kadarıyla Ankara ve Suruç; bu iki eylem hakkında Işid bir açıklamada bulunmadı!!!!!!!!!
Bu iki terörist saldırıyı üstlenmedi!
Gerçekten de Işid mi yaptı!

Türkmenler Türkiye'ye geçti
hurriyet.com.tr26 Kasım 2015 - 16:55:05
Türkmenler Türkiye'ye geçti

Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'a bağlı güçlerin karadan, Rusya'nın ise havadan ve denizden vurduğu Bayırbucak bölgesindeki Türkmenlerin Türkiye sınırına geldiği bildirildi.

DHA'nın haberine göre, sınıra yakın Yamadi köyündeki çadır kampta kalan 80 Türkmen de öğle saatlerinde sınırı aşarak Hatay'ın Yayladağı ilçesine geçti.

Yayladağı ilçe merkezine gelen Arap ve Türkmen Suriyeliler bombalı saldırı nedeniyle kaçanların Türkiye sınırına doğru geldiğini söyledi.

Bölgedeki hava saldırılarının yoğunlaştığı aktarılırken; kaçanlardan biri, daha çok gelen olabileceğini belirtti ve "Yağmur gibi bomba yağıyor" diye konuştu.

KIZLDAĞ EL DEĞİÞTİRMİÞTİ

Anadolu Ajansı'nın haberine göre; Kızıldağ tepesi bu sabah saatlerinde tekrar rejim güçlerinin eline geçti.

Alınan bilgiye göre, Esad rejiminin Ruslar'ın desteğiyle Türkmendağı bölgesine yönelik sürdürdüğü saldırılar aralıksız sürüyor.

İki gün önceki çatışmalarda Türkmenlerin eline geçen stratejik öneme sahip Kızıldağ tepesi, dün sabah saatlerinden itibaren bombardımana tutuldu.

Tepeyi yoğun saldırılara tutan rejim, karadan zırhlı araçlarla ilerlemeye çalıştı. Gece geç saatlere kadar süren çatışmalar sonucu Kızıldağ rejim güçlerinin eline geçti.

Öte yandan, bölgedeki saldırı ve çatışmalar, Kızıldağ tepesi ve Gimam köyü çevresinde sürüyor.

Bu arada Kilis'in karşısındaki Suriye'nin Azez bölgesinde, kullanılmadığı belirtilen bir un ve bir tekstil fabrikasına hava saldırısı düzenlendi. DHA'nın haberine göre, saldırıyı, Rus uçaklarının yaptığı öne sürüldü.

http://www.hurriyet.com.tr/kizildag-tepesi-esadin-kontrolune-gecti-40019066

Rusya ile gerilim stratejisi son derece hatalıdır. Dengeleri bozarak iyi bir şey yaptıklarını mı zannediyorlar !?  Peki Türkiye' yi Amerika' nın elinden kim kurtaracak ! Bunu hiç düşünmüşler midir acaba ? Amerika bas bas bağırıyor. Ortadoğu' da haritaları yeniden çizeceğim; Kürtlere' de bir devlet kuracağım diyor. Ha keza Almanya, İngiltere ve Fransa da aynı şekilde... Öyle inanıyorum ki, İsrail ise perde arkasından  kıs kıs gülüyordur. Bir yandan da memleketim insanlarına bakıyorum, akıl beş karış havada !.. Ayaklar yere kesin kez basmıyor. Beyin dumura uğramış vaziyette akıl tutulması yaşıyorlar. Geçen birisi söylüyordu; mevcut durumu '' DÜÞÜK YOĞUNLUKLU 3' NCÜ PAYLAÞIM SAVAÞI '' olarak nitelendiriyorum diyordu. Peki Türkiye olarak hangi taraftayız ? Paylaşmak isteyenlerin tarafında mı, yoksa paylaşılanların tarafında mı !? Beyin damarlarına oksijen gitmeyen genel kitleye bakacak olursanız; paylaşanların tarafınday MIÞIZ !   PEH... La Fonteine' den masallar ! İnsanlar galiba kandırılmayı seviyor. Ya da güzel sözlerle kandırılmak istiyorlar. Saftirik bir genç kıza '' seninle evleneceğim ne de olsa, gel sana pul kolleksiyonumu göstereyim '' der gibi !.. Ey ahali, yahu bu kadar da saftirik olunmaz ki ! PES...

Bari Abdülhamit' ten ders çıkartsalardı. Bu arada birinci değil ikinci olandan !.. Abdülhamit Han, uygulamış olduğu denge politikası sayesinde büyük devletleri birbilerine karşı gayet güzel kullanmıştı. Bu şekilde imparatorluğun ömrünü yüz yıl uzattığı söyleniyor. Bari bundan ders alınsa diyorum. Rusya ile münasebetleri bozduğunuzda CUNKAAAAAA... Amerikanın kucağına düşmüş olmuyor musunuz !? Yoksa başka hesaplar mı var. Zaten Türkiye Cumhuriyeti' nin üniter yapısını bozmak niyetindeyiz. fedaratif sisteme geçtiğimizde zaten TC diye bir şey kalmayacak- hiç problem değil mi diyorlar acaba ! Ne var ki yanlış hesap illaki Bağdat' tan dönecektir. Bu kutsal topraklar, vatansever ocaklardan illa ki bir Mustafa Kemal çıkartır. Mayamızda var- bu toprakları kimseciklere yar etmeyiz, EVELALLAH.     

natasalari  gözümüzde büyütmeyelim

Yani olayın üzerinde yaklaşık 72 saat geçti dışardan bir gözle objektif bakalım.Olay nerede geçiyor Sochi demi?Betta damı?Kırım damı?İşid'in suriyede bilinen onlarca noktası varken neden ısrarla Hatay ın dibindeki Türkmen dağı ve Bayırbucak Türkmenleri ısrarla günlerdir hedefte neden?Verilen tepkilere bakın bir içimizdekilere birde Rusların bize verdiği tepkilere nasıl birlik olmuşlar topyekün.Yazıklar olsun şu olayda bile hiç olmazsa 24 saat birlik gösteremeyenlere.Hangi olayda birlik olunacak daha adamlar vatan toprağını işgal etseler ya adamlar haklı bizde kaşındık amamı denilecek.Kardeşim ne gaza gelen var nede gazla giden.Bence gaza gelenler belli zannımca terazilerinin ayarı bozulmuş.Beni doğrudan ilgilendiren sınır komşumda olaylar varsa ve bu etkilemeye başlamışsa kusura bakma kardeşim dahil olurum.rusu,ingilizi,fransızı oturmuş sofraya paylanırken ben İnönü politikası izleyip etliside sütlüsü de sizin olsunmu diyeceğim.Kardeşim ya o masada olursun ya da bir sonraki masada seni paylaşırlar.Anlaşılması gereken olay biz yazları kurak ve sıcak,kışları yağmurlu ve ılıman dışarıya incir,pamuk,fındık satan ülke değiliz artık.Bari biz kendimize hasta adam muamelesi yapmayalım.

Rusya Savunma Bakanlığı: Yardım konvoyunu biz vurmadık



Rusya Savunma Bakanlığı, Kilis'in karşısındaki Suriye'nin Azez ilçesinde Türkiye'den insani yardım getiren TIR'ların vurulmasının kendileriyle bir ilgili olmadığını açıkladı.

Savunma Bakanlığı Sözcüsü General Igor Konaşenkov, Türk ve yabancı basında çıkan, konvoyun Rus uçakları tarafından vurulduğu şeklindeki haberlerin spekülasyon olduğunu savunarak, "Yayınlanan görüntülerde patlama yerinde herhangi bir krater görünmüyor. Uçaklar tarafından vurulmuş olsaydı, olay yerinde krater açılırdı. Ayrıca parçaların çevreye dağılması gerekirdi ki, böyle bir durum da yok" dedi.

Rus sözcü, ayrıca patlama yerinde uçaktan düşen bombaların kalıntılarının olması gerektiğini belirterek, bu tür parçaların da olay yerinde bulunmadığını kaydetti.

http://www.hurriyet.com.tr/rusya-savunma-bakanligi-yardim-konvoyunu-biz-vurmadik-40019495

Birlik olunacak konular bellidir. Yunanistan' ın işgal etmiş olduğu adaları derhal gidip kurtaralım mesela.  Derhal-hemen şuan silahları kuşanalım ve Yunanistan' ın işgal etmiş olduğu adalara dalalım. Ya da bölücü teröristleri yerle yeksan edelim- başımız gözümüz üstüne.  Ancak vatanseverlerin, birilerinin kişisel hırslarına ve bitmek tükenmek bilmez yanlışlarına ortak olması beklenmemelidir. Oksijen soluyan, omurgalılardan olmayacak şeyler isteniyor. Suriye ve Irak' ın parçalanması demek; Türkiye' nin de parçalanması demektir diyoruz. Kaldı ki mezhepçi bir bakış açısıyla hareket edenlerin; yarın bir gün aynı bağnaz yaklaşımlarıyla, Türkiye' de de mezhep savaşını başlatmayacaklarının garantisi var mı ?! Her ağzını açtıklarında Türk, Kürt, Laz, Çerkez... diye başlayarak, 36 etnik kimliği saydıktan sonra; HADİ GELİN, ÞİMDİ BİRLİK OLALIM demeleri kadar akıl dışı bir şey olamaz. Yahu, memleketi ayrıştıranlar zaten kendileridir. Hangi birlikten bahsediyorlar. Hiç bir aklı başında insan, Suriye ve Irak' ta MUAVİYE CUMHURİYETİ kurulmasını istemez.

Bir de şöyle bir durum var. Türkiye Cumhuriyetini içine bir türlü sindirememiş, rejimle sürekli kavgalı, imkânaları olsa Atatürk' ü bir kaşık suda boğacak insanlarla nasıl birlik olalım !? Atatürk devrimleriyle kavga et-et ondan sonra gel birlik olalım ! Yok öyle bir şey. Milliyetçilik diyoruz; ayaklarımızın altına alırız diyorlar. Laiklik diyoruz; bir insan hem şeriatçı hem laik olamaz diyorlar. Devletçilik diyoruz; devletin malını babalar gibi satarız diyorlar. Satılmadık bir tane devlet teşekkülü kalmamıştır. TÜPRAÞ, TELEKOM, Þeker Fabrikaları, Barajlar, Limanlar, Yollar, Hanlar, hamamlar... velhasıl kelam şu memlekette bir dikili ağacımız kalmamıştır. Bu sanayi teşekkülleri milletin malıydı. Arpalık veya Ali Babanın çiftliği haline geldi. Milletin malını ölmüş eşek fiyata şahıslara sattılar. Çoğuda Arap veya Gayri Müslimdir - Türk yok yani. Nüfus Cüzdanında Türk yazmış olsa bile adamlarda Türklük şuuru yok ! Kısacası üstatlar, vatanını sevemeyen insanlarla biraraya gelmemiz mümkün değildir. Þunu da ifade etmek gerekir ki; SURİYE POLİTİKASI MİLLİ BİR MESELE DEĞİLDİR- KİÞİSELDİR. Bir şahsın kişisel hırsları için, koskoca ülkeyi ateşe atacak kadar akılsız değiliz.   

Dikkat ederseniz tansiyon yükselten biz değil ruslardır.Her defasında birlik beraberlik mesajlarına karşı farklı farklı karşılık veriyorsunuz.Tabiki amacınızı niyetinizi tabiyetinizi bilemiyorum ama ben vatandan bahsederken siz hala siyasetten bahsediyorsunuz ben vatan savunmadan bahsederken siz telekomdan bahsediyorsunuz.Hiç olmazsa şu günlerde diyorum hala tribünlere mesaj verir gibisiniz.Þık değil hırs ve siyasi kızgınlığınız maalesef sizi subjektif yapmış.

Açıkçası halen bazılarımız günlük yaşıyor. Halen hiçbir planı olmayanlar gibi akıntıya göre konuşuyor. Suriye'de günümüzde gerçekleşmekte olan karışıklığın, çok önceden gerçekleşeceği biliniyordu. Sadece ben bile geçmişte bunu defalarca dile getirdim ki, bu işlere kafa yorması gerekenlerin görememesi imkansız. Irak, Libya, Mısır vs hatta Ukrayna, her yer bir anda birbirine düşman insanların yaşadığı ülkelere dönüşüverdi. Suriye'nin de bazıları halen kabul edemese de bir projeye uygun olarak karıştırılıp parçalanacağı çok açık ve netti!

E Suriye parçalanırken bize pay kalmayacak mı diyerek bir sırtlan zekasıyla düşünmek sadece günü kurtarmak, geçmişten ders alıp geleceği güvenceye almayı akıl edememektir. Özellikle son yıllarda bilinçli olarak artırılan kutuplaşma, bitmiş olan terörün yeniden hortlatılması ve hatta kitlesel isyan seviyesine getirilmesi, vatandaşların bilinçli olarak borçlandırılması vb pek çok etkene bakarsak, uygulanan projede sıranın bize çok yaklaştığını görebiliriz.

Bu bağlamda, "vatanımızın" birlik ve beraberliğine öncelikle tehdit oluşturanlarla işbirliği içerisinde, sıra bize geldiğinde bize yardımcı olacaklara karşı bilinçli bir karşıt kampanya başlatmak, buna destek olmak, sadece anı yaşamak ve geçmişten ders alıp geleceği görememektir.

Yakın gelecekte eğer Türkiye, tıpkı Suriye, Irak, Libya ve diğerleri gibi iç karışıklıklarla boğuşmaya başlarsa, artırılan kutuplaşma ve terör kitlesel katliamlara dönüşürse, ülkemizin birlik ve bütünlüğü zarar görürse, bunun tek sorumlusu her fırsatta yarattığı gerilimlerin ardına sığınıp fanatiklerine hayali, düşmanları hedef göstererek o zamanların temelini atanlar olacaktır.

Ülkemizin birlik ve beraberliği, buna kastedenlerin projelerine körü körüne uymakla mümkün olmayacaktır. Söz konusu vatan ise, ne siyasi irade, ne siyasi fanatizm ne de yöneticilerin kişisel hırsları kalkan olarak kullanılamaz.

Günümüzün en tehlikeli silahı artık nükleer silahlar değil, insanları inandıkları değerlerle kandırıp, o değerlerin temel ilkelerinin aksine, kendi çıkarlarına uygun şekilde yönlendirmektir. Günümüz iletişim araçları ile bunu gerçekleştirmek son derece kolaydır! Gerçekleri göremeyip anı yaşayan insanlar, sürekli değişen gündemin kendilerini bir amaca yönlendiren bir senaryo olduğunu kavradıklarında ne yazık ki çok geç kalınmış olunuyor!