Suriye Krizi

Uluslararası camiada ülkemizin içine düşmüş olduğu durum adeta içler acısıdır. 2010 yılına kadar ülkemiz; sözüne itibar edilen, bölgede ve dünyada ağırlığı olan saygın ve CİDDİ bir devletti. Ne olduysa oldu, 90 yıllık Türkiye Cumhuriyetinin politikaları bir anda değişiverdi. Libya' da NATO' nun ne işi var dediler, bir sabah kalktık baktık ki; Türkiye 360 derece DEĞİL , tam 180 derece politika değiştirmiş ! Bari 360 derece değiştirseydiniz demek geçiyor insanın içinden:) Ondan sonra Mısır, Suriye falan derken milli siyaset diye bir şey kalmadı.

Son Rusya krizi ise tam anlamıyla facia... Bu konuda çok yazdık çizdik, çünkü başımızı çok ağrıtacağınız biliyoruz. Rusya dediğiniz ülke en neticede Uganda falan değildir. Yahu bir de iç siyaset argümanlarının dış siyasette kullanılması adeti çıktı. Efendim neymiş; eğer ispatlarsa ben bu koltukta oturmam; ispatlayamazsa Putin de aynı şeyi yapacak mı ?! diye soruyorlar. Gülsem mi, ağlasam mı bilemedim. Ya böyle bir şey olabilir mi , çıldırmamak elde değil. Sonuçta ne oldu, Rus yetkili çıktı ve; O koltukta oturup oturmayacağınız Türk halkının bileceği bir şeydir  '' dedi.  Yani arkadaş, hakikaten üzülmemek elde değil. Yazarken bile hicap duyuyorum ya !.. Devlet adamı dediğin zat, ağzından çıkan kelimeleri ölçerek konuşması lazım. Bir kelam edecekse kırk kere düşünmelidir. Laf yetiştirmek devlet adamlarının işi değildir. Hakikaten üzülmemek elde değil. Ne hallere geldik ya !

Rusya ile İran arasında yapılan anlaşma sonucu, Suriye'de İran Devrim Muhafızları Ordusu adına savaşan paralı askerlere 10 bin ünitelik kalaşnikof dağıtıldığı ortaya çıktı.



Rusya ile İran arasında 40 bin ünitelik kalaşnikof silah ticareti, Suriye'deki Þii örgütlerin silah kaynağını ortaya çıkardı. Suriye PKK'sına tonlarca silah yardımı yapan Rusya'nın, Türkmenleri vuran Þii paralı askerlere İran üzerinden gönderdiği Kalaşnikof'ların belgesi ortaya çıktı.

RUSYA'DAN SİLAH DESTEĞİ

Suriye'de yaklaşık 5 yıldır devam eden iç savaşta İran'ın bölgeye göndererek rejim muhalifi unsurlarla savaştırdığı Þii örgütlerin silah ve mühimmatları Rusya tarafından sağlanıyor. Rusya'nın silah 'yardımı' sadece Þii örgütlere yönelik değil. PKK'nın Suriye'deki silahlı kolu YPG'ye de Rusya'nın sağladığı silah ve mühimmat yardımı son süreçte sıklaştı.

40 BİN ÜNİTELİK KALAÞNİKOF ANLAÞMASI

Rusya ile İran arasında, Suriye'deki paramiliter Þii unsurlara gönderilmek üzere 40 bin ünitelik Kalaşnikof anlaşması yapıldığı da ortaya çıktı. Rusya Savunma Bakanlığı ile İran Savunma Bakanlığı arasında imzalanan sözleşmeye göre 40 bin kalaşnikof, İran'a teslim edildi. Silah sözleşmesi geçtiğimiz ay imzalandı. Bu silahlar, İran Devrim Muhafızları Ordusu'nın Kudüs Gücü birimi tarafından Türkmen Dağı cephesi başta olmak üzere Halep, Hama kırsalı, Irak ve Yemen'deki Þii militanlara sevk edildi. Rusya ile İran arasında 40 bin 'keleş'lik silah ticareti, Türk güvenlik kaynakları tarafından da doğrulandı.

"İHRAÇ DEĞİL" DİYORLAR AMA...

Sözleşmede, Rusya'nın İran'a verdiği silahların başka bir ülkeye 'ihraç' edilemeyeceği şartı bulunuyor. Ancak, yurtdışındaki İran güdümlü proksi ordular, İran'ın Devrim Muhafızları Ordusu'nca koordine edildiği için silahların başka bir ülkeye gönderilmesi 'ihraç' kapsamında değerlendirilmiyor. Þu an Irak ve Suriye'de başta Lübnan, Afganistan, Pakistan gibi ülkelerden getirilen binlerce yabancı asker İran tarafından cepheye sürülmüş durumda. Özellikle Suriye'de Esad rejimi ile muhaliflerin çatışmalarının yoğun olduğu bölgelerde Esad güçlerinin içinde yoğunlukla paralı yabancı askerler bulunuyor.

YPG'YE SİLAH YARDIMI

Rus uçağının düşürülmesinin ardından Rusya ile PKK arasındaki ilişkiler de hiç olmadığı kadar güçlendi. Rusya, Afrin ve Halep'teki YPG unsurlarına yaklaşık 10 ton silah yardımı yaptı. Rusya'nın Suriye PKK'sı olarak bilinen YPG'ye silah yardımı yapmasının ardından hem Afrin hem de Halep'te YPG'lilerin muhaliflere saldırıları artış gösterdi.



FÜZELER İRAN YOLUNDA

Türkiye'nin güneyinin Suriye PKK'sı tarafından kuşatılması planına destek veren Rusya, bir yandan da Esad muhaliflerini öldürmede en önemli müttefiki olan İran'ı hava savunma sistemleriyle teçhiz ediyor. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in askeri işbirliğinden sorumlu yardımcısı Vladimir Kojin, İran'a S-300 füze savunma sistemi sevkiyatının başladığını söyledi. İran, Rusya'nın S-300 füze sistemlerini verme sürecini başlattığını 23 Kasım'da duyurmuştu. Dünyanın en gelişmiş hava savunma sistemleri arasında gösterilen S-300'ler önce demiryolu ile Hazar Denizi'ndeki bir limana ve oradan da deniz yoluyla İran'a ulaştırılacak. İran, Rusya'dan 20 milyar dolarlık petrol karşılığında S-300 tipi hava savunma füzesi alma anlaşması imzalamıştı. Saldırı amacıyla da kullanılabilecek S-300'ler, 150 kilometrelik menziliyle düşman uçak, gemi ve kara hedeflerini de vurabiliyor. Sözkonusu silah sistemine Rusya'nın hava savunma kruvazörü 'Moskova' da sahip durumda. Suriye sınırında Rus uçağının Türk F16'larınca vurulmasının ardından Rusya, bu gemiyi Akdeniz'de Lazkiye açıklarına göndermişti.

http://www.haberler.com/rusya-dan-3-cepheye-40-bin-keles-7937517-haberi/

Kıvılcıma bir kala

Suriye'de sular iyice ısındı. BM'nin 1 Ocak için ateşkes çağrısına az bir zaman kala bu ülkede söz sahibi olmak isteyen ülkeler harekete geçti. Akdeniz Türkiye ve Suriye dışında 13 ülkenin savaş gemileriyle doldu. Amerikan, İngiliz, Fransız ve Rus jetlerinin her gün bomba yağdırdığı bölgeye Almanya, Kanada, Hollanda, Belçika ve İran'ın dışında Çin de geliyor. Türkiye ise çıkması muhtemel yangın için teyakkuza geçti.



Kıvılcıma bir kala
Suriye'deki iç savaşa çözüm için Viyana'da varılan mutabakat ve Birleşmiş Milletler'in 1 Ocak 2016 itibariyle başlatılmasını istediği ateşkes, yılbaşına az bir zaman kala bölgenin geleceğinden pay kapmak isteyen ülkeleri Doğu Akdeniz'e çekti. Adeta Suriye'ye giriş bileti haline gelen 'IÞİD' ve 'terörle mücadele' gibi gerekçeler, onlarca gemiyle yüzlerce savaş jetini bölgeye çekti. Koalisyon ülkeleri Suriye'deki hava operasyonları için genellikle İncirlik Üssü'nü kullanmak isterken, Fransa ise buna ek olarak Charles De Gaulle uçak gemisini Doğu Akdeniz'de konuşlandırdı. Paris saldırılarının ardından sevkiyata hız veren Fransa, jetler için İncirlik'i de kullanmak istiyor. Fransa'nın diğer talebi ise nükleer yakıtlı uçak gemisine Mersin'deki Taşucu Limanı'ndan lojistik destek sağlamak.

ALMANYA TEZKEREYİ GEÇİRDİ


İngiltere ise dış operasyon tezkeresinin parlamentoda onaylanmasından sadece 57 dakika sonra Suriye'yi bombaladı. Güney Kıbrıs'taki Akrotiri Üssü'nden havalanan İngiliz jetleri Suriye'deki operasyonları iki katına çıkardı. Bölgeye 16 savaş uçağı daha gönderecek İngiltere, NATO ittifakı kapsamında İncirlik'i de kullanmak istiyor. Türkiye'ye daha önce patriot hava savunma sistemi gönderip kısa süre sonra geri çeken Almanya, Suriye'de operasyon için dün parlamentodan tezkere çıkardı. Almanya 'IÞİD'e karşı savaş için' 1200 asker, 6 tornado, bir yakıt ikmal uçağı ve bir savaş gemisi gönderecek. Doğrudan çatışma planlamayan Almanlar, 'Augsburg' fırkateyni ile Fransız uçak gemisini koruyacak.

ABD, Belçika, Kanada...

IÞİD operasyonlarına 2014 Eylül'ünde katılan Belçika da uzun bir aradan sonra Suriye'ye askeri birlik ve F-16 uçaklarını göndermeye hazırlanıyor. Yeni başbakan Justin Trudeau ile birlikte hava operasyonlarını durduran Kanada ise bölgeden vazgeçmiş değil. Kuzey Irak'ta özel birlikleriyle peşmergeyi eğiten Kanada, savaş gemisiyle de Akdeniz'de varlık gösteriyor. ABD'nin operasyona çağırdığı Hollanda'nın da önümüzdeki günlerde koalisyona katılması bekleniyor. Hollanda, bir yıldır Irak'ı bombalamak için kullandığı 8 adet F16 uçağını Suriye'ye yönlendirecek. Henüz Suriye'de hava gücüyle varlık göstermeyen İtalya ise 1 savaş gemisiyle Akdeniz'de teyakkuzda bekliyor. Suriye'de en çok operasyon düzenleyen ABD ise havada Rus savaş uçaklarının engellemeleri sonrası bir süredir sessiz duruyordu. Ancak önceki gün Pentagon, hava harekatının rafa kaldırılmadığını duyurdu. ABD'nin önümüzdeki günlerde başta Cerablus olmak üzere birçok yere bomba atacağı belirtiliyor. Özel eğitimli az sayıdaki ABD askeri de şu an Suriye'de bulunuyor. Irak'ta ise bu ülkenin güvenlik güçlerini eğiten 3 bin 500 kadar Amerikalı var.

İRAN DA UÇAK GÖNDERECEK

Suriye hava sahasının şu anki en büyük hakimi ise Rusya. Viyana görüşmelerinin ardından hava operasyonlarını artırarak Türkmenleri, Suriye muhalefetini ve sivil halkı bombalayan Ruslar, burada İran ile birlikte önemli bir askeri güç olarak varlık gösteriyor. Esed'e destek veren bu iki ülke, ateşkes öncesi rejimin masaya güçlü gelebilmesi ve çıkarlarını korumak için kesintisiz operasyonlar yürütüyor. 30 Eylül'den beri Suriye'ye bomba yağdıran Rusya, Türkiye ile yaşadığı uçak krizinin ardından Suriye'deki askeri tahkimatına hız verdi. Yeni hava üsleri kurdu, savunma sistemlerini güçlendirdi. Rusya'ya destek için İran'ın da önümüzdeki günlerde iki düzine savaş uçağını Suriye'ye göndermesi bekleniyor. İran jetlerinin Humus yakınındaki 'Tias' havalimanını kullanması planlanıyor. Üst düzey komutanlarını Suriye'ye gönderen İran, Suriye ordusuna karadan da destek veriyor. Bütün bunların dışında masaya oturanlar arasında Çin de var. Savaş jetleriyle Rusya'nın yanında boy göstermeye hazırlanan Çin, önümüzdeki günlerde bölgeye J-15 uçaklarını gönderecek. Çin'in Akdeniz'e savaş gemisi göndermesi de gündemde.

Herkes istiyor Burhanettin Duran (SETA Başkanı): "Suriye'de çok ciddi bir jeopolitik bir mücadele var. Geldiğimiz noktada vekalet güçleri de büyük güçler de aynı masada. Viyana'dan bir sonuç çıkarsa geçiş olacak ama diğer yandan da Rusya ve İran için Esed; Amerika için PYD; Türkiye için ise muhalefet ve Türkmenler... 'IÞİD sonrası Suriye'nin geleceği nasıl şekillenir' diye herkes masadaki yerini tahkim etmeye çalışıyor. Masadaki yerinin tahkim etmenin yolu da sahada güçlü olmaktan geçiyor. Herkes orada olmak istiyor." Mesele enerji Mete Yarar (Güvenlik Uzmanı): "Biz Suriye olayına daha insancıl bakıyoruz. Diğer ülkeler meseleyi tamamen ekonomik görüyor. Bölgede tespit edilmiş büyük enerji yatakları var. Suriye, Irak dahil olmak üzere alternatif koridorlar gerekiyor. Þuanda verilen mücalenin sebeplerinden bir tanesi enerji koridorunun güvenliğinin sağlanması ve bu koridorun kimin elinde olacağı... Önümüzdeki yıllarda piyasaya verilecek enerjinin büyük bölümü buradan çıkarılacak. Elde edilecek rakam, bazı ülkelerin gayri safi milli hasılasının da üzerinde. Suriye'ye giren Fransa, Rusya, Amerika, Çin gibi ülkeler, şirketleriyle dünya enerji piyasasını da kontrol ediyor."

FRANSA

Paris saldırılarının ardından Suriye açıklarına uçak gemisi Charles De Gaulle'ü gönderen Fransa'nın, Akdeniz'de 2 muhrip gemi, 1 fırkateyn ve 1 de istihbarat gemisi bulunuyor. Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande, Savunma Bakanı Jean-Yves Le Drian ile birlikte dün helikopterle uçak gemisine geldi. Hollande, burada incelemelerde bulundu.

DİĞER ÜLKELER

İtalya'ya ait 1 fırkateyn ile 1 denizaltının Akdeniz'de konuşlu olduğu öğrenilirken, İngiltere, Belçika, İspanya, Kanada, Portekiz, Yunanistan ve Hollanda'nın ise birer gemileri Suriye açıklarında bulunuyor. Almanya ve Danimarka'nın taktik komuta gemileri ise yolda.

Akdeniz savaş gemisiyle doldu Suriye hava sularındaki hareketlilik, denizde daha da yoğun durumda. Suriye'de çatışmalar başladıktan sonra Akdeniz, üzerindeki fırkateyn varlığıyla tam bir savaş gölü haline geldi.

TÜRKİYE

Akdeniz'de Türkiye'ye ait 20'si muhrip, 14'ü yardımcı gemi olmak üzere toplam 34 gemi bulunuyor. Bu gemiler arasında 3 korvet, 1 denizaltı, 1 hücumbot ve 1 de fırkateyn sürekli hareket halinde.

RUSYA

Suriye'nin Lazkiye bölgesinde hava üssü ve Tartus'ta da deniz üssü bulunan Rusya, 13 gemisiyle Akdeniz'de. Bu gemilerden 4'ü muhrip, 9'u ise yardımcı gemi.

ABD

ABD'nin Akdeniz'de görev yapan gemi sayısı şu anda 3. Bunlara 3 muhrip daha eklenecek.

Göktürk izlemede uçaklar devriyede Suriye'de uluslararası güçlerin varlığı artarak devam ederken, çıkacak yangının Türkiye sınırlarını etkilememesi için Türk Silahları Kuvvetleri azami teyakkuz durumunda. PYD'nin Fırat'ın batısına geçmesi halinde Mehmetçik müdahale edecek. Fakat öncelik sınır hattında. Bu kapsamda Bolu ve Kayseri komando tugaylarından birlikler bölgeye yönlendirildi. Bölgedeki hareketliliği anbean takip için sınırda görevli istihbarat elemanı sayısı da artırıldı. 120 yeni istihbaratçı bölgeye gönderilirken Urfa, Kilis ve Hatay'da 3 istihbarat koordinasyon merkezi kuruldu. Sınır hattı insansız hava araçları, hattın gerisi ise Göktürk-2 keşif ve gözetleme uydusu ile markaja alındı. Göktürk-2, Suriye üzerinden her 9 saatte bir geçiyor. Belli periyotlarla alınan görüntülerin önceki görüntülerle karşılaştırılması suretiyle bölgedeki siper kazma, askeri yığınak gibi hareketlilik dikkatle inceleniyor. Sınır hattında uçakların etkinliği de artırıldı. Son 60 saattir Suriye hava sınırı 18 Türk savaş uçağı tarafından denetleniyor. Uçaklar, hat boyunca devriye geziyor. Suriye sınırına duvar örme çalışmaları ise hızla sürüyor. Edinilen bilgiye göre şuana kadar Kilis-Öncüpınar, Hatay Reyhanlı ve Antep-Karkamış hattına duvar örüldü. Urfa sınırları ise elektronik tel örgülerle kapatıldı.

http://www.milliyet.com.tr/kivilcima-bir-kala/dunya/detay/2158776/default.htm

Yılbaşına kadar bir dolaplar dönebilir!

  Kızıldağ yine Suriye ordusunun denetimine girmiş.

Koalisyon güçleri, Suriye ordusunu vurdu
hurriyet.com.tr07 Aralık 2015 - 10:10:17



ABD öncülüğündeki koalisyon güçlerine ait savaş uçaklarının, Suriye ordusunun Deyr ez Zor'daki askeri kampını vurduğu bildirildi.

AFP'nin haberine göre, Londra merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi'nden yapılan açıklamada, terör örgütü IÞİD kontrolündeki bölgeye yaklaşık 2 kilometre uzalıktaki kampta dört Suriyeli askerin öldüğü, 13'ünün de yaralandığı belirtildi.

Açıklamada, Irak ve Suriye'deki IÞİD hedeflerini bombalayan koalisyon güçlerinin ilk kez rejim askerlerini öldürdüğünün altı çizildi.

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, dün Rakka'daki IÞİD hedeflerini vuran koalisyon güçlerine ait savaş uçaklarının 49 örgüt üyesini öldürdüğünü bildirmişti.

http://www.hurriyet.com.tr/koalisyon-gucleri-suriye-ordusunu-vurdu-40023701

Takke düştü, kel görüldü! Restler çekildi! Buyurun üçüncü dünya savaşına!

Rusya'dan şok eden uçak iddiası

Rusya Federasyon Konseyi'nin Uluslararası işlerden sorumlu komite üyesi İgor Morozov, Türkiye tarafından Su-24 tipi uçağının düşürülme olayının arkasında ABD'nin olduğunu bildirdi.

Rusya'dan şok eden uçak iddiası
İgor Morozov, Türkiye'nin ABD'nin desteğiyle Rusya'ya ait savaş uçağını düşürdüğünü ve bundan yola çıkarak Türkiye'nin ileride hangi adımları atacağına ilişkin sonuçlara varılabileceğini belirtti.

ABD Dışişleri Bakanı'nın Suriye'deki Rus uçakları ile uyarıda bulunduğunu söyleyen Morozov şu şekilde devam etti:

"ABD Dışişleri Bakanı John Kerry'nin Rusya'nın bu şekilde hareket etmeye devam etmesi halinde uçaklarının düşmeye başlayacağını söylediğini hatırlıyoruz, işte Su-24 tipi uçağımız düştü. Bunun diğer taraftan olacağını düşünüyorduk, ama kendi partnerimizden müttefikimizden oldu."

http://www.milliyet.com.tr/-rus-ucaginin-dusurulmesinin/dunya/detay/2159619/default.htm

Bu işin arkasında ABD olduğu zaten belliydi. Ben bile durumu fark ederek daha ilk günden yazmıştım zaten. Kaldı ki bizler sıradan yurttaşlarız. Ancak benim anlayamadım şey odur ki; kendilerine akademisyen, savunma ve güvenlik uzmanı gibi unvanlar verenlerden bazıları ne söylediklerinin farkında mıdır acaba !? Her Allah' ın günü televizyonlarda ahkâm kesenlerin yeterliliklerinden şüphe etmek gerekir. Öyle saçmalayanlar oluyor ki, artık bu kadar da olmaz demekten kendimizi alamıyoruz.

Bu coğrafyanın insanları tarihlerini ezbere bilmek zorundadır. Dün başımıza ne belalar geldi ise aynısı tekraren gelmek üzeredir. Doğu Akdeniz adeta savaş alanı haline gelmek üzere. Bütün dünyanın leş kargaları bu bölgeye çullanmış durumdalar. Doğu Akdeniz' de ki petrol ve Doğal Gaz yataklarınız maddi değerinin 100 Trilyon Dolar olduğu hesap ediliyor-belki de daha fazlası var. Denizin altında adeta petrol denizi var.

-Bu bölge kimin hâkimiyetine girecek ?
-Leş kargaları, bölgenin doğal zenginliklerini gasp edebilecek mi ?
-Kıbrıs elimizden çıkacak mı ?
-Kürt koridoru hayat bulacak mı?
-De facto Kürdistan ile İsrail birleşebilecek mi ?
-Peki Türkiye olarak milli menfaatlerimiz ölçüsünde mi hareket ediyoruz ?
-Türkiye maşa olmaktan ne zaman kurtulacak- doğal kaynaklar paylaşıldıktan; bize hiç bir şey kakmadıktan sonra mı !?

Sorular, sorular... cevabını ancak vatanseverlerin verebileceği sorular !.. 

   

Takip ettiğim Milliyet Haber'den bir reklam amaçlı gelen elektronik postada başlık şöyle: Rus askerinin skandal girişiminden sonra... Boğaz'da Rusya'ya dev misilleme..

NATO gemileri Sarayburnu'nda!
İspanya, Portekiz ve Kanada donanmalarına ait 3 askeri gemi, Sarayburnu Limanı'nda bekliyor.



NATO gemileri Sarayburnu'nda!

Rus Donanması'na ait 158 numaralı savaş gemisi İstanbul Boğazı'ndan geçtiği sırada üzerinde füzeli askerler görülmesinin ardından NATO Boğaz'daki güvenlik seviyesini artırdı.

TAKVİYE 3 SAVAÞ GEMİSİ

Ege Denizi yönünden, Çanakkale Boğazı'nı geçerek İstanbul'a gelen İspanyol "Sps Blas De Lezo", Portekiz donanmasına ait "Dom Francisco De Almeida" ile Kanada askeri gemisi "HMCS Winnipeg" Sarayburnu'ndaki limanda demirli bulunuyor.

ASKERLER NÖBET TUTUYOR

Gemilerin güvertelerinde askerler nöbet tutarken polis ekipleri de çevredeki önlemlerini sürdürüyor.

İSTANBUL BOĞAZI'NDA FÜZELERLE GEÇTİLER

İstanbul Boğazı'nı geçişi sırasında Rus savaş gemisinin güvertesinde bir askerin omzunda atış pozisyonunda 4200 metre menzilli 'sam strela-2' füzesi taşıması tartışma yaratmıştı.

Emekli amiraller ve stratejistler, Rus savaş gemisinin güvertesindeki "tacizkâr" fotoğrafı değerlendirdi. Yorumcular, Rus makamlarından açıklama istenmesi gerektiğini söyledi


O anı fotoğraflayan uluslararası ilişkiler uzmanı Yörük Işık, eski Donanma Komutanı emekli Oramiral Nusret Güner, Emekli Tümamiral Cem Gürdeniz ve Stratejist Dr. Nejat Tarakçı bu fotoğrafın iki şekilde yorumlanabileceğini ifade etti.

Uluslararası İlişkiler Uzmanı Yörük Işık, olayın poz vermek için gerçekleştirilmiş olabileceğini belirtirken, Emekli Tümamiral Cem Gürdeniz "Bunun Rus hükümetinin onaylı bir davranışı olduğunu sanmıyoru' dedi. 

Jeopolitikçi ve Stratejist Dr. Nejat Tarakçı: "Rus askerinin bu davranışı, Türkiye- Rusya krizinin en alt kademeye kadar olumsuz bir şekilde yansıdığının bir göstergesidir" dedi.

http://www.milliyet.com.tr/nato-gemileri-sarayburnu-nda--gundem-2159599/?utm_source=apsis-anp-3&utm_medium=email&utm_content=mailing&utm_campaign=gunluk_bulten

Rus gemisindeki bir dingilin 4200 metre menzilli Strela-2 füesi ile poz vermesinden sonra adeta NATO kırmızı alarma geçip savaş gemilerini boğaza yığıvermiş. 
Vay canına Ruslar Strela füzeleri ile boğazı yakıp yıkacaklar anlaşılan. Olay çok tartışma yaratmış yazmışlar. Tartışma yaratmaya çalışanlar kendileri farkında değiller.

Herhalde Milliyet gaz verme konusunda diğer yanlı medyaya tur bindirmeye çalışıyor. Sinekten yağ çıkarmaya çalışmak bu olsa gerek. O NATO gemilerinin geçen haftadan beri boğazda olduğundan haberleri yok galiba kendilerinin.

Birilerine yaranmak için şaklabanlık yaparken rezil olmak nasıl bir şey!

Hala gülüyorum...