Suriye Krizi

 Türkmen bölgeleri Kürtlere veriliyor

    21 Haziran 2015

Irak Türkmen Cephesi Başkanı Erşad Salihi, "IÞİD'den temizlenen Suriye'nin Tel Abyad bölgesi gibi Irak'taki Telafer de Kürt bölgesi yapıldı" dedi.
Irak Türkmen Cephesi Başkanı ErşadSalihi, Tel Abyad'ınIÞİD'in elinden alınmasının ardından PYD'ye teslim edildiğini söyledi.

Suriye'nin kuzeyinde oynanan kirli oyun Irak'ta da sahneye konuldu. IÞİD'in işgal ettiği Türkmen toprakları geri alındıktan sonra Kürtlere terk edilmeye başlandı. Irak Türkmen Cephesi Başkanı ErşadSalihi, Suriye'nin Tel Abyad bölgesinin uluslararası güçlerin hava bombardımanıyla IÞİD'in elinden alınmasının ardından terör örgütü PKK'nın bu ülkedeki kolu PYD'ye teslim edildiğini anımsatarak, "Tel Abyad'ıTelafer'e çok benzetiyorum. IÞİD Telafer'e girmişti. Hem batı ülkeleri hem peşmergeler yardımıyla IÞİD'in elinden alınan Telafer artık Kürt bölgesi olarak belirlenmiş gibi görünüyor" dedi.

Etnik temizlik

ErşadSalihi, Suriye'nin kuzeyinde göz göre göre etnik temizlik yapıldığını söyledi. Uluslararası güçlerin her iki ülkede de Kürtlerin yanında olduğuna dikkat çeken Salihi, "Dünya kamuoyundan tek yardım Kürt halkına oluyor" diye konuştu. Kerkük'ün Irak merkezi hükümetiyle peşmerge yönetimi arasında pazarlık konusu yapılmak istendiğini vurgulayan Salihi, bütçelerinin bu nedenle Barzani'nin maliye bakanı olarak atadığı kişiye bağlandığını ifade etti. Salihi, "Bunun anlamı Kerkük'ün siyasi ve idari geleceği ekonomik olarak Kuzey Irak'a bağlanmış oluyor. Kerkük idaresine de zarar veriyorlar" dedi.

IÞİD durdurulmalı

Türkmenlerin askeri güçlerinin zayıf olduğunu kaydeden Irak Türkmen Cephesi Başkanı ErşadSalihi, sadece Kürtler ve Sünnileri silahlandırdıklarını bildirdi. Bunun amacının Türkmen bölgelerini Kürtlere teslim etmek olduğunu söyleyen Salihi şöyle konuştu: "Irak ve Suriye'den gelen göçler Türkiye'yi de tehlikeye sürükleyecektir. Bunların yaşanmaması için, göçü durdurmak için IÞİD'i durdurmak gerekiyor. Türkmenlerin savunma ve ekonomi gücünü kırmaya çalışıyorlar. Kerkük'ten son 36 saat içinde 3 döviz şirketine sahip Türkmen iş adamlarını Erbil'den Kerkük'e gelirken soyup Süleymaniye'ye götürdüler. Milyon dolarlar bu kişilerin ellerinden alındı. Irak Türkmen Cephesi teşkilatına yakın olanlar kaçırılıyor. KDP ve KYP'nin elindeki Kerkük'ün ne kadar güvensiz oluğunu görüyoruz." Soygun ve gasp olaylarının, permerge maaşlarının merkezi hükümet tarafından kesildikten sonra yaşandığına dikkat çeken Salihi, bunların planlı olduğunu ifade etti. Salihi, "Türkmen iş adamlarının başına böyle şeyler gelmesi bizi işkillendiriyor. Çünkü soygunlar Erbil ve Kerkük yollarında yani Kürt yönetimine ait yollarda yapılıyor. Bu sebeple suçlamayı kesinlikle Kürt yönetimine yönlendiriyoruz" dedi.

Yenicag

http://www.turkmensani.net/tr-tr/index.php?option=com_content&view=article&id=2506%3Atuerkmen-boelgeleri-kuertlere-veriliyor&catid=44%3Aturkmeneli&Itemid=123

ABD Eğit-Donat'a katılanlara aylık ücret veriyor
AA 23 Haziran 2015
Eğit-Donat için aylık ücret



ABD, Suriyeli muhaliflere yönelik eğit-donat programına katılanlara aylık veriyor.

ABD öncülüğündeki koalisyon güçleri, Suriyeli muhaliflere eğitim ve ekipman sağlanması programı başlatmış, bu kapsamda ilk eğitim programı Ürdün'de hayata geçmişti.
     
Pentagon Sözcüsü Elissa Smith, eğit-donat programına katılacaklara, bu programın üyesi oldukları süre içinde aylık verileceğini kaydetti.
     
Smith, "Þu anda eğit-donat programına katılanlara, yetenekleri, performansları ve liderlik pozisyonlarına göre 250-400 dolar arası aylık veriliyor" dedi.

Suriyelilere yönelik eğit-donat programına Türkiye, Katar ve Suudi Arabistan da ev sahipliği yapıyor.

http://www.hurriyet.com.tr/dunya/29354889.asp

Sosyal medyada bugün dolaşan bir haber. Doğruluğu var mıdır acaba!


Dürzi halk Golan-Mecdel Þems kasabasında İsrail askerleri tarafından kullanılan ambulansa pusu kurdu ve ambulansın içinden El Kaide/Nusra militanları çıktı. Günlerdir Suriye Süveyda iline saldıran El Nusra'lı teröristlere karşı bölgede kesintisiz kitlsel eylemler yapan halk yakaladığı teröristlere hak ettikleri cezayı kendisi verdi. 2 El Nusra üyesi terörist öldürülürken, 1 İsrail askerinin yaralandığı bildiriliyor.

Bende gördüm birkaç kaynakta.Dürzi halkı birkaç gün önce kendi bölgeleri için orduyla beraber hareket edeceklerini açıklamıştı.

Erdoğan'dan Tüm Dünyaya Þok Açıklama!

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Buradan tüm dünyaya sesleniyorum. Güneyimizde bir devlet kurulmasına asla müsaade etmeyeceğiz' dedi.
Erdoğan'dan Tüm Dünyaya Þok Açıklama!

  "BÖLGENİN DEMOGRAFİSİNİ DEĞİÞTİRME OPERASYONUNU TAMAMLAMAK İSTİYORLAR"
Erdoğan, "Son günlerde yine Türkiye ile ilgili hiçbir ilgisi, alakası olmadığı belgeleriyle ispatlanmış olan hadiseleri aynı amaçla çarpıtıyorlar. Bir yandan Esed rejimi, bir yandan bölücü örgüt sözcüleri, bir yandan da ülkemizdeki bir siyasi partinin sözcüleri aynı ağızla konuşuyor.
Amacın dünya kamuoyuna yönelik bir algı operasyonu olduğu çok açık. Bu tür ithamlarla Türkiye'yi yanı başında olup biten olayların dışında kalmaya zorlayarak bölgenin demografisini değiştirme operasyonunu tamamlamak istiyorlar" diye konuştu.

"BEDELİ NE OLURSA OLSUN ENGEL OLACAĞIZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan;
"Buradan tüm milletime sesleniyorum, tüm dünyaya sesleniyorum. Suriye'nin kuzeyinde, güneyimizde bir devlet kurulmasına asla müsaade etmeyeceğiz. Bunun bilinmesini istiyorum. Bedeli ne olursa olsun bu konudaki mücadelemizi sürdüreceğiz" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Teröre asıl destek, bir yandan iki milyon insanın yükünü omuzlarımıza bırakırken, diğer yandan da 'Sınırlarınızı iyi kontrol edemiyorsunuz' tafrası yapmaktır. Kendi ülkelerinden terörist çıkışını engelleyemeyenlerin bu sorunu bizim kendi sınırlarımızda çözmemizi beklemesi samimi bir yaklaşım değildir" dedi.
AA

Bu saatten sonra bu tip söylemler sadece timsah gözyaşı olarak kalıyor. Senelerdir bu işin sonunun böyle olacağını pek çok strateji uzmanı defalarca dile getirdi. Pkkyı siyasallaştıran, barzaniyi kahraman ilan edenlerin, biz her şeyi biliriz diyerek her uyaranı tersleyenlerin, bugünlerin gelebilmesi için ellerinden gelen her şeyi yapanların şimdi böyle konuşmaları kendilerini aklamıyor malesef!

İlker Başbuğ: Krizi çözmek için suriye devleti desteklenmeli
A.A.
28 Haziran 2015
'Çözüm için Suriye devleti desteklenmeli'



Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, Türkiye gündemini yakından ilgilendiren konuların başında Suriye sınırındaki gelişmelerin geldiğini söyledi.

Suriye'nin kuzeyindeki gelişmeleri değerlendiren Genelkurmay eski başkanlarından emekli orgeneral İlker Başbuğ, "İlişkilerin en kısa zamanda normale çevrilerek, Suriye devletini de desteklemek suretiyle bu soruna çözüm bulunmalı" dedi.

Türkiye'nin eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, Bodrum'daki bir kitabevinde, "Nasıl Bir Türkiye" adlı kitabının imza gününde, okuyucularıyla bir araya geldi.

    Kilis'in Suriye sınırında yoğun top atışları

Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Başbuğ şunları belirtti: "Türkiye gündemini yakından ilgilendiren konuların başında, Suriye sınırındaki gelişmeler geliyor. Sınıra baktığımızda, maalesef üç tarafından paylaşılmış durumda. Çok az bir kısmını Suriye devleti kontrol ediyor. Bir kısmı tamamen IÞİD kontrolünde, bir kısmı da PYD kontrolünde. Parçalı karışık bir durum var" dedi.

Bu durumun Türkiye'yi rahatsız ettiğine işaret eden Başbuğ, "Bu sorunun içinden nasıl çıkılacak. Gerçekten zor bir soru. Geçmişe bakmak lazım. Aslında Irak bağlamında, Irak'ın kuzeyinde yaşadığımız olayları bir nevi Suriye'nin kuzeyinde yaşıyoruz. Tabii durum gerçekten vahim" ifadesini kullandı.

'SURİYE İLE İLİÞKİLER NORMALLEÞTİRİLMELİ'

Yapılması gerekenin, merkezi Suriye devletinin o bölgede olması gerektiğini belirten Başbuğ, şöyle devam etti:

"O bölgedeki mücadeleyi Suriye devletinin kendisinin yürütmesi lazım. Bu, maalesef şu anda o bölge Suriye devletinin kontrolü dışında olan bir bölge. İran, ABD var, koalisyon güçleri var bölgede. Karmaşık bir durum. Nasıl çıkılacak ben de bilmiyorum. Gerçekten zor bir konu. Uluslararası hukuk içinde kalarak, en doğrusu merkezi hükümetle, Suriye devletiyle bence ilişkilerin en kısa zamanda normale çevrilerek, Suriye devletini de desteklemek suretiyle bu soruna çözüm bulunması daha iyi olur diye düşünüyorum."

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/29401137.asp

Girme, hükümeti bekle vur
DENİZ ZEYREK
29 Haziran 2015
Girme hükümeti bekle vur



Sivil otoriteyi asker ile karşı karşıya getiren Suriye direktifiyle ilgili tartışmalar derinleşirken TSK'dan beklenen adımlar arasında "Mehmetçik'in Suriye'ye girmesi" seçeneği bulunmuyor.

TSK, IÞİD ve Esad rejimi ile mücadele eden Suriyeli muhaliflere destek verme konusunda da isteksiz. IÞİD mevzilerinin Fırtına toplarıyla ya da havadan bombalanması, muhaliflere lojistik destek verilmesi gibi adımlar için de yeni Meclis'in tavrı bekleniyor. Hürriyet, Azez-Cerablus hattındaki gelişmeler ve Türkiye'nin atacağı adımlarla ilgili kurumların nabzını tuttu, şu tabloyla karşılaştı:



KOALİSYONDAN DESTEK OLABİLİR


Cumhurbaşkanlığı, hükümet, Dışişleri Bakanlığı, MİT: Yoğun çatışmaların yaşandığı Azez ve Mare'nin IÞİD'in eline geçmemesi için ABD'nin Kobani ve Tel Abyad'da PYD'ye verdiği desteğin benzerinin TSK tarafından Suriyeli muhaliflere verilmesini istiyorlar. Bu kapsamda muhaliflerle savaşan IÞİD mevzilerinin Türkiye topraklarında konuşlanmış uzun menzilli Fırtına toplarıyla ya da havadan vurulması, muhaliflere silah ve mühimmat desteği verilmesi bekleniyor. TSK'dan beklenen kısa vadeli adımlar arasında Mehmetçiğin Suriye topraklarına geçmesi yok. Ayrıca Cerablus'un ve ardından Azez'e dek uzanan 90 kilometrelik hattın, Kürt gruplar tarafından değil, Azez'de IÞİD'i yenilgiye uğratıp doğuya doğru ilerleyebilecek Suriyeli muhaliflerin eline geçmemesinin Türkiye'nin çıkarına olacağı değerlendirmesini yapıyorlar. Böyle bir adımın IÞİD'i hedef alacağı için ABD'nin öncülük ettiği uluslararası koalisyon tarafından destek bulacağı hesap ediliyor.


IÞİD'LE SAVAÞAN DA KIRMIZI LİSTEDE


TSK: El altından lojistik destek yapması yasal olarak mümkün değil. Fırtına toplarının ya da Hava Kuvvetleri'nin kullanılması talebini, güvenlik tehdidi karşısında savunma amaçlı başvurulacak yöntem olarak değil 'taarruz yöntemi' olarak değerlendiriyor. Bu nedenle de bu adımı attığında uluslararası tepkilerin sert olacağından endişe ediyor ve saldırıya maruz kalmadıkça adım atmak istemiyor. Ayrıca uluslararası koalisyonu yönlendiren ABD'nin, Azez'de IÞİD ile savaşan grubun büyük bölümünü 'kırmızı liste'de tuttuğuna, yani terörist unsurlar olarak gördüğüne dikkat çekiyor ve iki terörist grubun savaşında bir tarafa askeri destek vermek istemiyor. PYD ile IÞİD'in mücadelesinde de taraf olmadığını gerekçe gösteriyor. Sivil otoritenin, 'güvenlik tehdidi' gerekçesine de katılmıyor. Hem TSK'daki komuta kademesi değişimi, hem yeni bir hükümet kurulacak olmasına da dikkat çekerek, atılması istenen adımların zamanlamasının da yanlış olduğuna işaret ediyor. Bu adımların Suriye konusunda yeni kurulacak hükümetin ve yen

TBMM Genel Kurulu'nun da elini bağlayacağı tespiti yapılıyor.


SİYASİ PARTİLER DE MÜDAHALEYE KARÞI


CHP, MHP ve HDP: 2 Ekim 2014 günü kabul edilen tezkerenin yenilenmesi gerektiğini savunuyorlar. MHP lideri Devlet Bahçeli kurmaylarıyla yaptığı değerlendirmede "2014 tezkeresi yeterli değil" yorumunu yaptı. CHP, Suriye şehirlerindeki savaşın bütün taraflarının kirli olduğuna inanıyor ve Türkiye'nin bu savaşın dışında kalmasını istiyor. HDP, PYD'den esirgenen desteğin, El Nusra gibi El Kaide bağlantılı gruplardan oluşan ekibe verilmesine şiddetle karşı çıkıyor.


YENİ HÜKÜMETTEN ÖNCE ADIM ZOR


Bu çerçevede ortaya çıkan tablo şu: TBMM Başkanı seçilip, Başkanlık Divanı oluşmadan, yeni bir hükümet kurulmadan TSK'nın adım atması beklenmiyor. Bu çerçevede, sınırda güvenlik tedbirlerinin yoğunlaştırılması, bölgeye askeri sevkıyat yapılması, bölgedeki istihbarat faaliyetlerinin artırılması, angajman kuralları çerçevesinde TSK unsurlarının teyakkuzda kalması gibi adımlar dışında bir adım atılmayacak. TSK hedef olmadıkça savaşa müdahil olmayacak.

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/29406624.asp

Suriyeli muhalif komutan: IÞİD sınıra hendek kazıyor
29 Haziran 2015
'IÞİD Türk askerine karşı...'

Halep'in kuzeyinde IÞİD ile Suriyeli muhalif gruplar arasında çatışmalar şiddetlendi. Türkiye'nin müdahale ihtimaline karşı IÞİD'in, kontrolündeki köylerin etrafına geniş hendekler kazdığı iddia edildi.

Al Jazeera Türk''ün haberine göre, IÞİD, Türkiye yönünden gelecek olası bir saldırı için önlem almaya başladı.

IÞİD ve Suriyeli muhalif gruplar arasında Türkiye sınırı yakınlarında yaşanan çatışmalar şiddetlendi. Kilis'in 8 kilometre doğusundaki Harcele köyünden saldırıya geçen muhalifler, 25 kilometrelik cephe boyunca IÞİD'e karşı saldırı başlattı.

Al Jazeera muhabiri, Halep kırsalında IÞİD'e karşı oluşturulan Ortak Operasyon Odası (Gurfet el Ameliyye) eski komutanlarından ve aynı zamanda Al Baz Tugayları'nın komutanı olan Mahmut Hasan ile bölgede yaşanan son gelişmeleri konuştu.

"DERİN HENDEKLER KAZIYORLAR"
IÞİD'in Türkiye sınırına yakın bölgede kontrolü altındaki tüm köylerin etrafına 4 metre derinliğinde ve 2,5 metre genişliğinde hendekler kazdığını söyleyen Mahmut Hasan, "Türkiye yönünden gelecek herhangi bir saldırı için önlem alıyorlar. Son günlerde Türkiye'nin müdahale ihtimali konuşuluyor. IÞİD, karadan gelecek bir saldırıya karşı kendisini emniyete almaya çalışıyor" dedi.
Hasan, örgütün hendek kazdığı köyler arasında Þuveyrin, Dabık, Rail, Çobanbey, İrşaf ve Toybuk'un bulunduğunu ifade etti.

SALDIRI HARCELE'DEN BAÞLADI
Al Baz Tugayı'na bağlı savaşçıların Halep'in Davvar Zeytun, Eski Halep bölgesi ve IÞİD'e karşı oluşturulan Savran Cephesinde savaştığını söyleyen Mahmut Hasan, 2012'den bu yana Halep ve çevresinde savaştığını söylüyor.
8 ay boyunca muhaliflerin kurduğu Ortak Operasyon Odası'na başkanlık eden ve görevi Ebu Arif'e devreden Hasan, son saldırının Pazar sabahı saat 04.00'te 25 kilometrelik cephe boyunca açıldığını ve çatışmaların gün boyu devam ettiğini anlattı:

"Bir haftalık hazırlık sürecinden sonra bu sabah sahur vaktini müteakip Harcele köyünden saldırı başlattık. Aynı anda Savran, Dabık, Sinibil, Ahtarin, Ummul Kura, Tuglu, Vahşiyye, Adiye, Toybuk, Um Huş köylerinde mevzilenen muhalif gruplar da eş zamanlı saldırıya geçti.

Ağır silah ve çok sayıda savaşçımız bu saldırılarda görev aldı. Þu ana kadar 3 şehit verdik. Operasyona Ahraru Þam Nusra Cephesi ve Cephe Þamia birlikte katıldı."

"IÞİD YENİDEN SURİYE'YE YOĞUNLAÞIYOR"
IÞİD'in Irak'taki savaşçılarından önemli bir kısmını yeniden Suriye'ye naklettiğini söyleyen, Hasan'a göre bu durum bir süre daha böyle devam edebilir:
"Savaştığımız iki yıla yakın zaman zarfında IÞİD bize gösterdi ki kendisine verilen rolü çok iyi oynayan bir örgüt. Musul'da dengeler IÞİD'in hangi rolü oynamasını gerektiriyorsa oraya yoğunlaşıyorlar.

Aynı biçimde Sincar, Tel Abyad, Tedmur, Kobani, Afrin veya Halep'te kendilerine nasıl ihtiyaç duyulursa beklenen görevi ifa ediyorlar. Suriyeli muhalifler olarak IÞİD'in ayrılıkçı Kürtler için saha açtığına ve bu bölgedeki etkinliğinin bu paralelde arttığına inanıyoruz."

"IÞİD üzerinden Haseke ve Rakka çevresini Suriye Kürdistanı'na kazandırmak isteyen bir inisiyatif olduğunu" söyleyen Hasan, "Başta Türkiye olmak üzere Suriye Halkının dostu olan ülkeler bu kirli projeye engel olmak zorunda" diye konuştu.

28 Mayıs'ta Halep'in Savran Kasabası ile birlikte 7 köyü ele geçiren IÞİD, hedefinin önce Azez, sonra da PKK'nın Suriye kolu olan PYD tarafından ilan edilen Afrin kantonu olduğunu duyurmuştu.

http://www.hurriyet.com.tr/dunya/29407648.asp

İlker Başbuğ: Krizi çözmek için suriye devleti desteklenmeli
A.A.
28 Haziran 2015
'Çözüm için Suriye devleti desteklenmeli'



Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, Türkiye gündemini yakından ilgilendiren konuların başında Suriye sınırındaki gelişmelerin geldiğini söyledi.

Suriye'nin kuzeyindeki gelişmeleri değerlendiren Genelkurmay eski başkanlarından emekli orgeneral İlker Başbuğ, "İlişkilerin en kısa zamanda normale çevrilerek, Suriye devletini de desteklemek suretiyle bu soruna çözüm bulunmalı" dedi.

Türkiye'nin eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, Bodrum'daki bir kitabevinde, "Nasıl Bir Türkiye" adlı kitabının imza gününde, okuyucularıyla bir araya geldi.

    Kilis'in Suriye sınırında yoğun top atışları

Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Başbuğ şunları belirtti: "Türkiye gündemini yakından ilgilendiren konuların başında, Suriye sınırındaki gelişmeler geliyor. Sınıra baktığımızda, maalesef üç tarafından paylaşılmış durumda. Çok az bir kısmını Suriye devleti kontrol ediyor. Bir kısmı tamamen IÞİD kontrolünde, bir kısmı da PYD kontrolünde. Parçalı karışık bir durum var" dedi.

Bu durumun Türkiye'yi rahatsız ettiğine işaret eden Başbuğ, "Bu sorunun içinden nasıl çıkılacak. Gerçekten zor bir soru. Geçmişe bakmak lazım. Aslında Irak bağlamında, Irak'ın kuzeyinde yaşadığımız olayları bir nevi Suriye'nin kuzeyinde yaşıyoruz. Tabii durum gerçekten vahim" ifadesini kullandı.

'SURİYE İLE İLİÞKİLER NORMALLEÞTİRİLMELİ'

Yapılması gerekenin, merkezi Suriye devletinin o bölgede olması gerektiğini belirten Başbuğ, şöyle devam etti:

"O bölgedeki mücadeleyi Suriye devletinin kendisinin yürütmesi lazım. Bu, maalesef şu anda o bölge Suriye devletinin kontrolü dışında olan bir bölge. İran, ABD var, koalisyon güçleri var bölgede. Karmaşık bir durum. Nasıl çıkılacak ben de bilmiyorum. Gerçekten zor bir konu. Uluslararası hukuk içinde kalarak, en doğrusu merkezi hükümetle, Suriye devletiyle bence ilişkilerin en kısa zamanda normale çevrilerek, Suriye devletini de desteklemek suretiyle bu soruna çözüm bulunması daha iyi olur diye düşünüyorum."

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/29401137.asp

kendisi görüş beyan edecek kıymet-ı harbiyeyi kendinde buluyorsa biz dinlemeye hazırız. Tsk'nin kozmik odasındaki belgeleri imha etmek yerine odaya giriş izni veren kişi değil miydi?