Suriye Krizi

Apo itini Türkiyedne kaçırıp yıllarca suriye topraklarında Türkiyeye zarar verme amaçlı eğiten destek sağlayan esad ailesiydi...

Evet, Baba Esad PKK' yı destekledi. 1980 döneminde  Suriye' de büyük çaplı ayaklanmalar yaşanmıştı. İhvan-ı Müslümin (Müslüman Kardeşler) örgütünün başlattığı bu ayaklanmalar, Baasçılar tarafından kanlı şekilde bastırıldı. Suriyeliler bu ayaklanmalardan Türkiye' yi sorumlu tuttu. ''Madem içimizde ki terör faaliyetlerini destekliyorsunuz, o halde biz de aynı şekilde karşılık veririz'' dediler ve bu şekilde PKK' yı kullanmaya başladılar.

Bakınız aynı paradigma bugün de devam ediyor. Türkiye İhvancıları kullanırken, Esad karşılık olarak YPG' ye belli bir dönem destek vermiştir. En azından iki kuvvet arasında bugüne kadar silahlı çatışa yaşanmadı. Fakat Beş' ar Esad bu gidişe bir son vermek istemiştir. Türkiye' yle entegre olmak, hatta konfedaratif bir devlet kurmak istiyordu. Yani Suriye' nin anahtarını altın tepside Türkiye' ye sunmuştur. Bu kapsamda iki ulusun yakınlaşması için adımlar atıldı. Fenerbahçe Spor Kulübü ile Al İttihat Spor Klubü arasında ki dostluk maçı 2-2 berabere bitmişti. O dönem RTE ile Beş' ar Esad dostluk ilişkileri kuruluyordu. Esad bu dostluğa binaen PKK' lıları derdest edip Türkiye' ye teslim etti. İlişkiler daha da geliştirilerek Ortak Bakanlar Kurulu Toplantılarına kadar ilerletildi. Fakat ne olduysa oldu; araya ABD girdi, kara kedi girdi, FETÖ girdi ve altın tepsi içinde Türkiye' ye verilen Suriye anahtarı çöpe atılarak bir çuval incir berbat edilmiş oldu.

Þimdi, bu gerçekleri milleti nasıl yedireceksiniz (?)

ESAD YILLARCA PKK' YI DESTEKLEMEDİ Mİ, BUNLAR TÜRKİYE' YE ÞUNLARI ÞUNLARI YAPMADI MI (!) Propagandasıyla...

Gelin görün ki, bu propaganda tutmuştur. ''Esad'' dediğinizde, ortaya atılan ilk argüman haline gelmiştir. Hemen, bunlar şunları şunları yapmadı mı, PKK yı desteklemedi mi? derler. Bu propagandayı bir türlü yıkamadık. Oysaki gerçekler yukarıda yazdığımız şekildedir. Evet belli bir dönem Türkiye' ye karşı kullandılar... Tamam da efendiler; ESKİ ÇAMLAR BARDAK OLDU deyimini hiç duymadınız mı? Olan oldu, ne yapalım; kıyamet gününe kadar ABD yalakalığı mı yapalım yani?

O zaman sormak lazım, dedelerimiz Çanakkale' de, Irak çöllerinde -Kut' ül Amara' da, Mısır Çöllerinde İngilize karşı savaştılar. Tutarlı olacaksak, niye İngilizle dostluk ilişkileri kuruyorsunuz? Onlar değil miydi Arapları Türk milletine karşı kışkırtan (!) Suriye' ye gelince, onlar PKK' yı kullandı; İngilize, Fransız' a, Amerikalıya gelince; hiç oralarda beziniz yok! tutarlı olacaksak, her zaman tutarlı olacağız.

Mantık hatasını anlatmak için bu örneği verdim. 

Hep gönlük Þia yı aklamak yönünde meylediyor Partikul. Nusayrilerin pkk yı desteklemesini bile bizim kabahatimize bağladın ya.

Hep gönlük Þia yı aklamak yönünde meylediyor Partikul. Nusayrilerin pkk yı desteklemesini bile bizim kabahatimize bağladın ya.

Arkadaş, boş boş konuşacağına aç biraz kitap oku ya! Biraz araştır... sana sunulanı değil, hakikate ulaşmaya gayret et. Onların propagandalarına alet olacağına, gerçeğin ne olduğunu öğrenmeye çalış.

Þia propagandası yapmıyorum. Her türlü din devletine ve cemaat ilişkisine karşı insan olarak; benim tek ülküm Türk milleti ve Türklüğü yüceltmektir. Başkası düşman ol dedi diye komşu ülkelerle düşman olacak değilim. Fakat siz, ABD propagandalarına alet olmaya pek meyillisiniz.

@SKYWOLF

Eğer biz Esadın yanında yer alsaydık, emin ol Esad rejimini devirirlerdi. Esad ayakta duruyorsa Türkiye'ye düşmanlığı sayesindedir. Tıpkı Amerikanın, Barzaniyi harcadığı gibi. Barzani Pkk çizgisinde olsaydı sonu bu sekilde olmazdı. Önce destek çıktılar, sonra yanlız bıraktılar. Resmen Barzaniyi faka bastırdılar. Türkiye'ye kim dostsa veya kim dost olmak istiyorsa işi zor valla.

Orta doğu, 1945 sonrası dönemde Sovyetler Birliği' yle ABD' nin çekişme alanı haline gelmişti. Geleneksel olarak Baas Partileri Sovyet etki alanında kaldığından (onların da ayrıca gerekçeleri vardır) ABD' nin Baas Partilerine karşı dinci-İhvancı hareketleri destelemesi doğaldır. Mısır' da da öyle olmuştur, Suriye' de de öyle olmuştur. Hatırlanırsa İsrail' e karşı Baas Partilerinin ittifakıyla Mısır-Suriye ortak devleti kurulmuştu. Suriye, Irak, Lübnan ve Mısır Kuvvetleri İsrail' le defalarca savaştı.

Meseleyi bu çerçeven analiz ederseniz ABD' nin niye Baas Partilerine düşman olduğunu ve niye bu partileri yıkmak istediğini pekala da anlayabilirsiniz. Türkiye' ye gelince; 1947 sonrası dönemde adeta ABD sömürgesi haline gelmiştir. Başbakan olmak isteyenler Amerikan icazet almak için Amerika' ya giderdi. Amerika' nın onaylamadığı hiç bir güç kolay kolay iktidara gelemeyeceti. Gelse bile bir şekilde iktidardan indirilmiştir.

Buradan hareketle, Amerikan güdümünde ki Türkiye hükumetlerinin Suriye' yi İhvan üzerinden karıştırmak istemelerine niye şaşıyorsunuz? Sanki böyle bir şey yaşanmamış gibi? Aynı şekilde 1980 İhtilali ile dinciler Türkiye' de de iktidara getirilmiştir. Yani bir dincinin diğer bir dinciyi desteklemesi niye garibinize gidiyor?

Evet, PKK' yı Türkiye' de ki ABD Gladyosu kurmuştur. Bu örgüt devletin en mahrem yerlerine kadar sızmış ve adeta devleti ele geçirmişti. Faili meçhul suikastlerin tamamından sorumludur. Her türlü yasa dışı terör örgütünü kurmuş ve desteklemiştir. Düşünebiliyor musunuz, bir terör örgütü kuruluyor ve koskoca devlet bu örgütü bitiremiyor! Gladyo olmasaydı, devlet tam anlamıyla vatanseverlerin yönetiminde olsaydı; öyle bir şey mümkün olabilir miydi? Yönetenler-bürokrasi açısından, Atatürk sonrası dönem Türkiye Cumhuriyetine ihanet tarihidir. Çünkü devlet, Gladyo denetimine geçmişti ve direkt ABD' den direktif alıyordu. 15 Temmuz da açıkça görülmüştür.

Partikul Sovyetler zamanı Suriye nin doğu bloğunun köpeği olduğunu Bulgaristan Suriye gibi ülkelerin aleni görevinin NATO üyesi Türkiye ye saldırmak olduğunu GAP projesi sonrasında Suriye nin misilleme için pkk yı daha da bir mazeret bulmuş gibi aleni desteklediğini es geçip Mısır lı guruplara bağlamak normalmi. Biz başlattık yani Esat ların günahı yok öylemi bu pkk işini biz hak ettik. Kitap oku deyip sadece kominist kitapları okursan o olmuyor eğer pkk lılardan daha çok kitap okuyan yok ona bakarsan. Zaten kitap gözleri bozuyor çok zararlı iyice kafanıda karıştırır gözlerinde bozulur.

Artık güvenilmez bir ülke oldugumuz yüzde yüz dogru bir sonuçtur. Hatta dış politikamız müslümanlık-sünnilik ekseninde ilerliyor. Ortadogunun bu denli savaşta olması halkların aşırı dinci yobazların elinde bir türlü ileriye bakamamasından , kendini geliştirmemesinden kaynaklanıyor. Bugün Türkiyede karşılaştıgım konuştugum yaşları farketmez hiçbir Iraklı Türkmen okul okumamış keza Suriyeliler onlardan da beter. Bizde şuan o karanlık bok çukuruna dogru yol alıyoruz. Hergün o kadar salakça bir haberle karşılaşıyorumki aklım almıyor. Saçma saçma fetva verenlerin , cemaatlerin , aptal dincilerin elinde koskoca bir ülke mahvoluyor. bir trtworldumuz varki bazen pakistan kanalı mı yoksa arap kanalı mı karıştırıyorum. O kadar Türkiyeden uzak tamamen arap -müslüman-sünni yaklaşım içindeki olaylara körü körüne giderek CBnin fikri cücelerini bir takım kitleye gerçek budur diye dayatmaya çalışıyor. Esadın yıkılmasını isteyen bir Türk genciyim ama bazen kendi yönetimimden bu kadar şikayetci iken banane elin esadından demedende edemiyorum. Birleşmiş Milletlere göre Suriyeden Türkiye  sınırına 2 milyon göçmen gelmesi bekleniyormuş. Keza yine İran üzerinden 2 milyon afgan ve pakistanlı ile beraber toplamda 4 milyondan fazla yeni mültecilerin gelmesi sözkonusu. Almanya ülkesine aldıgı mültecilere aile kurma zorunlulugu getirdiği için almanyadaki birçok mültecide tekrar Türkiyeye geliyor. Türkiyede ev kiraları yükseliyor , işsizlik artıyor. Dolar yükseliyor ve sen (CB) çıkıp "eyyy esad" diye bagırınca hiçbir anlam ve önemi kalmıyor.

Eskisi de çok matah değildi yenisi de matah değil bu ülkenin. Ancak bir fak var yeniyi anlamlı kılan. Eski azınlıktakilerin çoğunluğu yönetme haliydi bu yüzden aşırı endişeli tedbirli gayretli dikkatli idiler buda ülkeyi gerim gerim yapıyordu. Yeni yönetim de kötü ama sırtını büyük çoğunluğa yaslamış bu yüzden bu ülkeyi noralleştirmeye çalışmak için bu yeni yönetim daha doğru bir başlangıçtır. Bu yönetimi ıslah edebilirsin zamanla ama eskiyi edemezsin çünkü o zaman iktidarı kaybetme ile karşı karşıya kalıyorlardı izin vermiyorlardı. Þimdikinin üstünde çağdaşlaşmaya çalışmak daha doğru seçim eskisi ile çağdaşlaşmak mümkün değildi genel kanının tam aksine.

Arkadaşım, soğuk savaş dönemi her iki ülkede tarafını seçmişti. Fransa ve İngiltere yeni dünya dengelerinde orta doğudan çıkmaya zorlanmış; bu kapsam da Suriye bağımsızlığını kazanmıştı. Sonraki dönem Suriye' de denetimi ele geçirmek için defalarca askeri darbeler yaşandı. En sonunda Baasçılar devleti ele geçirince devletin Sovyet hegomanyasına girdiği tescillenmiş oldu. Baas partisi niye Sovyet etkisindeyken, dinciler ABD denetimindedir? Onunda mantıklı, haklı gerekçeleri var elbette. Baas partileri Laik, Arap milliyetçiliği esaslarında devlet yapısı kurmak isteyen totaliter karakterli oluşumlardı. Totaliter olmaları ise doğası gereğidir. Hangi Arap ülkesinde demokrasi var ki, Mısır mı?  Göstermelik seçim sistemi falan filan...

Kısacası orta doğu atların tepiştiği yer haline gelmişti. Biliyorsunuz ki atların tepiştiği yerde ezilen eşekler olur! O nedenle eşeğin sırtına altın semer vursan da eşek yine eşek olacağından; eşek olmak istemeyen ülkeler tam bağımsız olmaya sıkı sıkı sarılmak zorundaydı. Evet, Suriye ve Arap diğer ülkelerinin tam bağımsız olabilme gibi bir lüksü yoktu fakat Türk milleti tam bağımsızlığını kan döke döke kazanmıştır. İnsana lanet okutan şey; kanımızı vere vere kazandığımız tam bağımsızlığın, bir ayak oyunuyla ABD' ye teslim edilmesidir. Bağımsızlığımız kaybettiğimizden dolayı da ABD güdümündeki siyasete mahkum edildik. Türkiye' nin dış siyasetini böyle yorumlamak lazım. Bağımsız hareket edebiliyor olsaydık, daha rasyonel siyasetler geliştirebilirdik.

Vaziyet bundan ibaretken, sizin ABD politikalarını savunmanız da ilginç bir yaklaşım. Uygulayıcıların nüfus cüzdanında Türk vatandaşı yazıyor diye; uyguladıkları siyaset '' milli'' mi oluyor (!) Türk kimliği adı altında, ABD politikalarına hizmet edenleri savunarak nereye kadar?

... Kitap oku deyip sadece kominist kitapları okursan o olmuyor...

Dinci olacağıma komünist olurum ondan iyi (!) En azından Komünizmin akla mantığa sığan bir tarafı var. Öteki tamamen safsatadan ibarettir -ki ben Komünist değilim. Ben Kemalist' im arkadaşım.