Türkiye - ABD İlişkileri

Başlatan SKYWOLF, 02 Aralık 2012, 11:59:09

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

ortada stratejik ortaklık yalanı diye bir yalan yok.
bazen nato çatısı altında ta Afganistan'da,  bazen BM  uygulamalarında,  bazen de  ikili ilişkilerde ortaktık.

bizim bu ortaklıkta  kötü hissetmemizin nedeni ortaklık yapısı,  yani  ABD büyük ortakken biz küçük ortaktık.
doğal olarak  bu ortaklıkta ABD hep bizden daha karlı göründü,  büyük ortak olarak  daha büyük pay aldı.

kendinizden hesap edin,  kurban için ortak ineğe girdiğinizi ve sizin 3 hisselik ödeme yaptığınızı düşünün,  siz daha fazla para koyduğunuz halde  diğer küçük hissedarlarla aynı kiloda et mi alacaktınız yani?

bize stratejik ortaklıkta kötü hissettiren  buydu.

savaş uçaklarını geçtim,  şu anki birçok  zırhlı aracımızda dahi hep ABD motorları var,  zırhlı araçların üzerindeki  uzaktan kumandalı silahların makinalıları dahi bu  ortaklığın  bize açmış olduğu kapılar sayesinde  normalden daha kolay  geliyor.
atak helosunun motoru nereden?
2021 yılının ilk dört ayında  havacılık sanayimiz en çok nereye ihracat yapmış?
milli motorlarımızı üreten TEİ firmasının ortağı kim?
ABD f16'sını Mısır'a nasıl  ihrac  edebildik?
...

neyse,  ABD güzellemesi yapmayacağım da,  bu  stratejik ortaklık lafı sandığımız kadar yalan değildi,  ortaklıkta içimize sindiremediğimiz  şeyi  anlatmak için bu örnekleri verdim.
ABD kadar karlı olamasak da,  biz de ortaklığın faydasını  az çok gördük.

geleyim asıl konuya.
ABD emperyal bir devlet ve  ilgilendiği çok fazla konu var.  bir ülkeyle tamamen aynı  çizgide yürüme  ihtimali  olamaz.
İngiltere ile dahi tamamen aynı çizgide yürüyemezken  tabiki bizlede  yalpalayan ilişkileri olabilir.

ABD  uzaktaki stratejik ortağımızken bazı şeyleri sadece düşünüyordu;  ama  yakınımızdaki stratejik ortak haline geldikçe düşündüğü şeyleri  eyleme dönüştürmeye başladı.
1.  ırak savaşıyla  ufak bir hareket alanı buldu;  ama  bölge  henüz  kıvama gelmemişti.
yıllardır zihin dünyasında  faydalanma planları yaptığı ayrılıkçı akımların  başı ezilmesin diye,  çekiç güç  adlı  bir koruma şemsiyesi oluşturdu ve  bu şemsiye altında geleceğe yatırım yaptı.

bu hazırlıklar sona yaklaşırken bizim  konuya bakışımız hiç de ortağımıza paralel değildi.
bizim bakışımız şöyleydi:
...
"Türkiye'nin müttefiki olan ABD'nin, aynı zamanda Türkiye'nin sınırdaşıve iyi komşuluk ilişkileri bulunan Irak'a karşı bir askeri harekat düşündüğünü kaydeden Ecevit, ''Bu bizi çok tedirgin ediyor, çünkü ABD'nin girişeceği bir harekata biz katılmasak bile -ki katılmak istemeyiz- bu harekatın olumsuz etkileri Türkiye'ye daima yönelik olacaktır'' dedi.�
...
ABD'nin Saddam yönetimine karşı aldığı önlemlerin Kuzey Irak'taki Kürt nüfusunun cesaretini arttırdığını ifade eden Ecevit, ayrı bir devlet kurma eğiliminin göründüğünü söyledi. Ecevit, ''Kesin değil fakat adım adım o yolda ilerliyor Kuzey Iraklı Kürt birlikleri. Bu ciddi bir duruma gelirse biz elbette ciddi önlemlerini almak zorunda kalacağız'' diye konuştu. "

https://www.hurriyet.com.tr/gundem/ecevit-kuzey-irakta-fiili-devlet-askeri-mudahale-nedeni-102035



beklenen gün geldiğinde ise bizden bir tezkere istendi ve bu tezkere kabul edilmedi.
rahmetli Ecevit haklı çıktı.  müttefikimiz olan  ABD bir harekat yaptı ve Türkiye  bu harekata katılmadığı halde ciddi  zarar gördü.
ABD,  pek de stratejik ortak gibi davranmıyor ve hatta  bu kavramın  telaffuzundan bile mümkün mertebe kaçınıyordu.
dün çekiç gücün korumasındaki ayrılıkçı akımlar artık  direk büyük güçlerin  korumasındaydı.
bunu  çuval,  Kerkük tapu  kayıtlarının yok edilmesi ve hatta ABD başkanına  yazılan  mektuplar  izledi.
en sonunda da, malum Kerkük  referandumuna  kadar gelen bir süreç  yaşandı.

bu hikayeye benzer bir süreç de,  10 yıldır Suriye içinde hazırlanıyor.

yani şimdi tüm bu hikayeyi bilen  insan ABD ve Türkiye arasındaki temel sorunun s400 olduğuna inanamaz.
biz o s400 sistemini  ülke dışına çıkarttığımızda  tekrar ABD ile stratejik ortak  olabileceğimiz düşüncesi  absürttür.

ABD'nin  bizim coğrafyamızda  birlikte çalışma  iradesi gösterdiği gruplara   baktığınızda da,  eski müttefikimizin  kurduğu  yeni üslerin haritalarına  dağılımlarına  baktığınızda da,  yapılan  sözlü ve yazılı  açıklamalara  baktığınızda da açık olan bir şey var.


ABD,  kısa ve orta vadede   bu politikaları değiştirmeyi düşünmüyor;  bu yüzden de Türkiye  ile tekrar o eski ılımlı ilişki dönemine giremeyeceklerini  uzun süredir farkında.

milenyum sonrası yavaşça  başladıkları,  "Türkiye ile  ilişki seviyesini düşürme ve Türkiye'ye  alternatif  yeni müttefikler bularak  bu  süreci ABD için  en az zararla atlatma"  planı,  s400  alınmasıyla 
hızlandırıldı.

olan  budur.

ABD'nin  uzun süredir  yürüttüğü;  ama s400 alımı sonrası hız verdiği politikanın adı "Türkiye ile  ilişki seviyesini düşürme ve Türkiye'ye  alternatif  yeni müttefikler bularak  bu  süreci ABD için  en az zararla atlatma"  politikasıdır.

bizim politikamız ne?
ne  olmalı?

bunu konuşmak gerek.



Mesajı Paylaş

Türkiye-ABD Stratejik Ortaklığı Hakkında Ortak Açıklama, 16 Þubat 2018.

Türkiye Cumhuriyeti ve ABD, müttefik ve stratejik ortak olarak, birbirlerinin güvenliklerine ve savunmalarına karşılıklı ve tartışmasız bağlılıklarını teyit ederler.

65 yıldır NATO müttefikleri ve stratejik ortak olarak, iki halk, ilişkilerini, paylaştıkları hedeflerin ve çıkarların ilerletilmesi, ayrıca dünya genelinde demokrasi, hukukun üstünlüğü ve bireysel özgürlüklerin teşviki için hayati görmektedir.

ABD, Türkiye'de 15 Temmuz 2016 tarihinde meydana gelen hain darbe girişimini kınar ve Türkiye'nin demokratik yollarla seçilmiş hükümetiyle ve Türk halkıyla tam dayanışma içerisinde olduğunu belirtir.

İki devlet, uzun süreli müttefikliğin ışığında, ikili ilişkilerde öne çıkan meseleleri çözme konusundaki vaadini teyit eder. İki taraf, bu amaca yönelik olarak, sonuç odaklı bir mekanizma oluşturulması konusunda anlaşmaya varmıştır. Sözkonusu mekanizma en geç Mart ayı ortasına kadar hayata geçirilecektir.

Ortak gündemin küresel bir gündem olduğu; bunun, terörle mücadele, kitle imha silahlarının yayılmasına karşı koyma, Suriye ve Irak dahil Orta Doğu'ya kalıcı barış ve istikrar getirme, enerji güvenliğini sağlama ve radikalleşme, şiddete varan aşırıcılık ve İslam karşıtlığıyla mücadele gibi birçok kritik konuyu kapsadığı teyit edilir.

Türkiye Cumhuriyeti ve ABD uzun süreli müttefikler olarak, terörizmin her türü ve biçimiyle ortak mücadeleye olan kararlılıklarını teyit ederler. Türkiye ve ABD, DEAÞ, PKK, El Kaide ve diğer tüm terör örgütleri ve bunların uzantılarıyla mücadele konusundaki kararlılıklarını tekrarlarlar. İki taraf, İki ülke halkını doğrudan hedef alan terör tehditlerine karşı meşru müdafaa hakkını tanırlar.

Türkiye ve ABD, Suriye'nin toprak bütünlüğünün ve ulusal birliğinin muhafazasına olan bağlılıklarını teyit ederler. Bu amaçla, Suriye içerisinde oldubittiler yaratılmasına ve demografik değişimlere yönelik tüm girişimlere kararlılıkla karşı dururlar. Suriye'nin dönüşümü ve istikrarlaştırılması konusunda eşgüdüm içerisinde olmaya kararlıdırlar.

Türkiye ve ABD, Suriye krizi için yalnızca siyasi bir çözümün sözkonusu olabileceği ve bunun yaşayabilir bir siyasi dönüşüm gerektirdiği hususunu teslim ederek, BM Güvenlik Konseyi'nin 2254 sayılı kararında belirtilen yerleşik parametreler ve Cenevre Süreci çerçevesinde, bu sonucun elde edilmesi için işbirliklerini yoğunlaştırmayı kabul ederler.

https://www.mfa.gov.tr/turkiye-abd-stratejik-ortakligi-hk-ortak-aciklama.tr.mfa

** Once ABD ile stratejik ortaklikta bizlerin ne anladigi degil Devletimiz ve ABD arasinda anlasilani paylastim. Paylasim icerisinden bazi noktalari  "BOLD" yaparak kendimce nerelerde ABD ile ortusmedigimiz gorulsun. Bu cercevede degerlendirme yapacak oursak iki ulke arasinda Stratejik ortakliktan pek soz edilemeyecegi kanisindayim. Bu paylasim 2018 yilina ait o zamandan simdiye kadar bu koprunun altindan bir o kadar daha su akip gitti . "Olumsuz manada"  artik onlari da sizler dusunun.  Stratejik ortaklik ta kisimlara ayrilabildigi uzere . Bir de konumuz olmayan Ticari ve Ekonomik stratejik ortakliklar mevcut.
Mesajı Paylaş

ABD'nin söylediği sratejik ortaklık ve müttefiklik yıllardır zaten tek taraflıydı. ABD'nin olur vermediği hiçbir olaya müdahil olamıyorduk. Bunun örneğini 1974 yılındaki Kıbrıs Barış Harekatı'ndaki ABD'nin koyduğu  ambargolardan da anlayabiliriz. Bunun sayesinde de savunma sanayimizin ilk temellerini atmış olduk. O zamanki hükümetin ABD karşısındaki dirayetli duruşu da ABD'nin geri adım atmasına neden olmuştu.

Þimdiki durumda bundan farklı değil. ABD eskisi gibi dayattığı hiçbir şeyi yaptıramadığı için Türkiye'yi her alanda cezalandırma peşinde. Bunun kopma noktası da Irak tezkeresinin TBMM'den geçmemesi oldu. Bence çok şükür geçmedi çünkü o zaman sınırlarımızdan içeri girecek onbinlerce Amerikan askeri bir daha Türkiye'den çıkarmıydı hiç sanmıyorum. Affedersiniz nasıl bir koymuş ABD'ye bu olay ki hala bu olayın intikamını alma peşinde.

Belki de ABD ile ilişkilerin değişmesinin zamanı gelmişti çünkü savunma sanayimizin bu kadar hızlı ve nerdeyse her alanda gelişmesini buna borçluyuz. ABD ile aramız iyi olsa hala hazırcılığa devam edip ABD'nin verdiği seki sistemlerle idare etmeye devam edecektik. Düşünün Türkiye'nin savaş gemisi , tank, uçak, helikopter, İHA imal edeceği kimin aklına gelirdi ya da kim inanırdı? Bırakın dünyayı ülke içinde bile kimse inanmazdı.

Bugün ABD, Türkiye'nin İHA teknolojisini kendine tehdit olarak sayıyorsa biz bir şeyleri başarmışız demektir. Daha geçenlerde BM dünyada ilk otonom drone saldırısını Türkiye'nin geliştirdiği sistemler yaptı diye raporlarında bahsetmişti.

Birde şu dış politikamızı düzeltebilirsek İnşallah daha da iyi olacak biz Türkler zoru seviyoruz nede olsa.. Mesajı Paylaş

Alıntı yapılan: fırtına06 - 01 Haziran 2021, 16:57:13
Birde şu dış politikamızı düzeltebilirsek İnşallah daha da iyi olacak biz Türkler zoru seviyoruz nede olsa..

Ne ise konuyu dagitmayim .Spordan tutun da politika. .. . gelistirmekte ancak zora girip sikisinca ugrasmaya basliyoruz? " Halbuki dunyada bu yolu izleyen bir baska gelismis ulke yok"

Biz soru seviyoruz demek guzel  kulaga hos gelir. Ancak her zaman icin pek dogru bir yaklasim oldugunu pek dusunmuyorum. Bu tur cozumler ancak ara cozumler olmali. Diger sekli  oldugunda  bizlere  kaybedilen zaman para ,efor ..... hesaplandiginda  pahaliya gelmekte."Birseyleri yanlis yapiyoruz" Mesajı Paylaş

#1244
Hicbir anlami kalmayan ve uygulmasi olmayan "dostlar alisveriste gorsun" seklindeki diplomatik bildirileri bir kenara koyalim...

ABD ve Rusya gibi supergucler icin "stratejik muttefik" demek, onlarin hedefleri dogrultusunda calisan, onlarin yuklerini azaltan ve bunlarin karsiliginda pastanin onlarin uygun gordugu kismindan uygun gordugu miktari alan ulke demektir..

Acik ve net bir bicimde, Turkiyenin ve ABD'nin stratejik cikarlari catismakdatir. Catisma artik ustu kapanabilir olmaktan cikmistir, cunku Turkiye'nin varligi dogrudan tehdit altindadir.

ABD politiklarini Turkiye karsisinda duruyor diye degistirmez. Turkiye'ye karsi ve Turkiye'nin yerine olusturulmak istenen butun alternatifleri etkisiz hale getirmedigimiz surece ABD hikaye anlatmaya devam edecektir.

Yunanistan, YPG-PKK, Turkiye Karsiti Dogu Akdeniz koalisyonu vs...

ABD ile mucadele ABD ile mucadele edilerek kazanilmaz

Akilli politikalarla ve gerektiginde guc de kullanarak, bunlari birer birer etkisiz hale getirmedikce ve Israil ile iliskileri normallestirmedikce, sabaha kadar konusun ABD ile,S-400yu balyozlarla parcalayin, isterse 20 baskan daha gelsin gitsin BIRSEY DEGISMEZ..

Mesajı Paylaş
What is steel compared to the hand that wields it?

ABD ile hısımlık sadece hısımlıkken,  hasım olmak bir paket halinde geliyor.

hısımken sistemin bir başka ağabeyi sana tank motoru satmayı kabul ederken,  hasım olduğunda  paranla bile satmaz,  satabilemez.
kendi motorunu geliştirmek için  çalabileceğin 2 veya 3 kapı da yüzüne kapanıverir.
yapabiliyorsan oturup kendi motorunu bir şekilde  yaparsın;  amma hısımken 4 senede yapabileceğin işi 10 senede  anca tamamlarsın;  üstelik,  on sene sonra tamamladığın işi belki sen bile beğenmezsin.

hısımlık  tüm dengeleri direk senin lehine  yapmaya yetmezken,  hasımlık tüm dengeleri  üstüne deviriverir.
o arada ABD başkalarına da kızmıştır,  bi de   başkalarının hıncını da fazladan senden almaya kalkarsa  büsbütün kötü işte.
birden bire bir telefon imalatı dahi  bu konularla ilgili hale geliverir.

anlarsın; ama geç anlarsın.

onu uzaktan sevmek sevmelerin en  güzelidir. Mesajı Paylaş

#1246
Alıntı yapılan: Gökbörü - 01 Haziran 2021, 18:19:28
Hicbir anlami kalmayan ve uygulmasi olmayan "dostlar alisveriste gorsun" seklindeki diplomatik bildirileri bir kenara koyalim...
//quote]

Sn Gokboru bir onceki mesajinizda yapmis oldugunuz goruse katiliyorum.
ABD ye karsin sahadaki gucumuzu kullanabilmek elbette onemli. Ancak sahada atmaya planladigimiz adimin oncesinde .Diplomasinin gerekliliginin yerine getirilmesi birinci derecede onem arz etmektedir.

Yani once yapmayi planladaginiz hareketleri mesrulastirmak zorundasiniz .Bunun icin de o tozlu dolaplardan gerektiginde taraflarca imzalanmis olan mutabakatlara donup onlari referans gostererek mesru zemin hazirlamis oluruz . "Bu nedenle onemliler" 

Burada onemli olan Imzalanmis olunan strateji belgesindeki maddeleri yok sayan ulkeye " Biz sizinle stratejik ortagiz israrindan vazgecip. Nedenilerini diplomatik olarak ilgili merci ve olusumlara aciklamaliyiz .Sonrasi icin de ulke cikarimiz ve ulke guvenligimiz icin gereken adimlari atma gucumuzu gerek gordugumuz zaman kullaniriz dememiz lazim. " Tabii sonrasinda da ne yapacaksak onu aksi halde laf havada kalir ve kimse sizi dikkate almaz"
Mesajı Paylaş

#1247
Alıntı yapılan: metin62 - 01 Haziran 2021, 22:02:48
Alıntı yapılan: Gökbörü - 01 Haziran 2021, 18:19:28
Hicbir anlami kalmayan ve uygulmasi olmayan "dostlar alisveriste gorsun" seklindeki diplomatik bildirileri bir kenara koyalim...
//quote]

Sn Gokboru bir onceki mesajinizda yapmis oldugunuz goruse katiliyorum.
ABD ye karsin sahadaki gucumuzu kullanabilmek elbette onemli. Ancak sahada atmaya planladigimiz adimin oncesinde .Diplomasinin gerekliliginin yerine getirilmesi birinci derecede onem arz etmektedir.

Yani once yapmayi planladaginiz hareketleri mesrulastirmak zorundasiniz .Bunun icin de o tozlu dolaplardan gerektiginde taraflarca imzalanmis olan mutabakatlara donup onlari referans gostererek mesru zemin hazirlamis oluruz . "Bu nedenle onemliler" 

Burada onemli olan Imzalanmis olunan strateji belgesindeki maddeleri yok sayan ulkeye " Biz sizinle stratejik ortagiz israrindan vazgecip. Nedenilerini diplomatik olarak ilgili merci ve olusumlara aciklamaliyiz .Sonrasi icin de ulke cikarimiz ve ulke guvenligimiz icin gereken adimlari atma gucumuzu gerek gordugumuz zaman kullaniriz dememiz lazim. " Tabii sonrasinda da ne yapacaksak onu aksi halde laf havada kalir ve kimse sizi dikkate almaz"

Sn. Metin62

Kuskusuz diplomasi onemli ama bildiride uzerine bastiginiz kisimlari dikkatli incelersek, bu yapilan mutabakati sizin tabirinizle raflardan indirince yapilacak konusmalari tahmin etmek zor degil..

Biz : "Teror orgutleri ve uzantilari ile mucadele ediyoruz" mutabakata gore
ABD: Bildiride YPG-SDG ismi gecmiyor, bize gore teror orgutu degil
Biz: Ama onlar PKK nin uzantisi
ABD:  Kesin olarak ispatlanmis degil
Biz: Demografiyide degistiriyorlar
ABD: Once bir durulsun, cikmaz ayin son carsambasi duzeltiriz..(70 senedir Filistindede duzeltmeyi oneriyorlar)..

VS VS VS..

Mutabakat bastan yanlis bizim acimizdan yani :)

Konusalim konusalim konusalim ikna ederiz bir sekilde.."Dogru Yola " gelirler..Ondan sonra faaliyete geceriz.. :)

Ben diyorum ki konusulacak konusuldu, harekete gecelim sonra konusuruz..

Onlarin kendi dillerinde bir lafi vardir, tercumesi, affiniza siginarak;

"Karsi tarafi hayalarindan yakaladiniz mi, kalpleri ve kafalari arkadan gelecektir"...

Strateji buna gore tasarlanmalidir..
Mesajı Paylaş
What is steel compared to the hand that wields it?

Tamam S400'leri Pandora kutusuna koyalım. Parasını ödediğimiz uçakları bize verecekler mi bu şartlar altında? Mesajı Paylaş

#1249
"Biz S-400'lerden vazgeçsek bile ABD bir başka bahaneyle  F-35'leri vermez.( Ben de aynı fikirdeyim) "
görüşünde bizimkiler...

S-400'lerin asıl alınma nedenini ancak 10 sene sonra öğrenebiliriz.

Kimse "S-400'lere çok ihtiyacımız vardı" masalına inanmasın...30 senedir Uzun menzilli HSS olmadan Nato güvencesiyle korunuyorduk.

S-400 alımı nasıl ki ABD için bir bahane olduğu apaçık bir gerçekse,  S-400'lerin alınması çok çok hayati bir ihtiyaç olduğu için alındı masalı da aynı derece saçmalığı apaçık bir gerçek...

Bu ileride ortaya çıkacak bir devlet sırrı. Bu işin arkasında birşeyler var

Herkes bu olaya ABD'nin Türkiye 'ye cezalandırma bahanesi diyor peki ya asıl bizimkilerin bir bahanesi ise? Mesajı Paylaş


Paylaş whatsappPaylaş facebookPaylaş linkedinPaylaş twitterPaylaş myspacePaylaş redditPaylaş diggPaylaş stumblePaylaş technoratiPaylaş delicious
İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren Replikacep.com sitemizde 5651 sayılı kanunun 8. maddesine ve T.C.Knın 125. maddesine göre tüm üyelerimiz yaptıkları paylaşımlardan kendileri sorumludur.Replikacep.com hakkında yapılacak tüm hukuksal şikayetleri İletişim sayfamızdan bize bildirdikten en geç 3 (üç) iş günü içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek gereken işlemler yapılacak ve site yöneticilerimiz tarafından bilgi verilecektir.
Footer menü
Hakkımızda
Bize Ulaşın
Biz Kimiz
Hizmetlerimiz