Türkiye - ABD İlişkileri

Başlatan SKYWOLF, 02 Aralık 2012, 11:59:09

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Alıntı yapılan: fırtına06 - 08 Mart 2019, 22:33:56
Hocam hertürlü farklı görüş ve konu zaten ifade edilmelidir forum ortamında herkezin görüşüne saygım vardır Atatürk hakkında da farklı görüşleri olanlar olabilir fakat bu görüşlerimizi eleştiri sınırlarını aşmadan ve kullandığımız kelimelere dikkat ederek anlatmalıyız.

+1
Haklısın. Bunu yapamayan veya yapmakta zorlananlar var. Bazıları anlatmak istediklerini anlatırken ellerine yüzlerine bulaştırıyorlar. Bu galiba biraz yetenek meselesi. Yanlış anlaşılmaya sebep olurken çıkardıkları yangının üzerine benzin dökmeleri de ayrı bir dert.

Arkadaşlar saygı çok önemli. Lütfen dikkat edelim. Mesajı Paylaş
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

Bu ülkenin hiç bir zaman Ne Amerikayla ne de Natoyla arası iyi oldu. Türkiye deki her kesimden insanın Amerika ve muttefiklerine karşı bir tepkisi ve nefreti var. Amerikan politikalarını da kabul edenler de karşılıklı çıkar ve ticari ilişki yönünden bakıyor. F.tocu ve mezopotamya eşekleri hariç tabi.
Türkiye için en doğru strateji başta askeri teknolojiler olmak üzere kendi milli ve yerli teknolojilerini geliştirmek olmalıdır. Her ne kadar bize sıcak baksa da Rusyayla ilişkileri denge de tutmaya çalışmak olmalıdır.
Mesajı Paylaş
Þehit Piyade Yarbay İlker Çelikcan. Saygı ve Rahmetle.

#352
Sıkça dile getirilen ve popüler bir deyim olan ''silah sistemini seçen paktını seçer'' diyorlar ya..Bu kapsamda soralım; Amerika bizi ne kadar seviyor veyahut müttefik olarak görüyor (?) Bizler F-35' di, yok efenim Patriot' du diye tartışa duralım... Amerikanın jeopolitik planları nelerdir ve Türkiye için nasıl bir gelecek öngörüyor?

1991 sonrası dönemi göz önüne getirdiğimizde, Amerikan planlarının sürekli olarak Türkiye' nin aleyhine işlediğini göreceklerdir. Öyle ki 2015 yılına kadar Amerikan güdümlü Suriye politikamıza rağmen, terör devleti kurabilmek için ellerinden geleni yaptılar. Ve hatta bu eylemi Türkiye' nin her türlü itirazına rağmen; gıdım gıdım, göstere göstere, büyük bir umursamazlık içinde  ve en sadık müttefikinin itirazlarına rağmen yaptılar.

Demem o ki; sen istediğin kadar F-35' de, Patriot de... ne dersen de! Adam senin için güzel bir gelecek öngörmüyor. Seni bölüp parçalamak isteyen bir devletin, bundan sonra ki dönem için hassas teknolojiler verebileceğini düşünebilir misin?  O nedenle sevgili dostlar, projelerin mümkün mertebe Amerikan sistemlerinden bağımsız olacak şekilde geliştirilmesi taraftarıyım. Bu kapsamda Çin ve Rusya ile olan münasebetlerimizi daha da geliştirelim diyorum. Ve göreceksiniz, bu kaçınılmaz bir sonuçtur. Çünkü, adamlar artık bizi müttefik olarak bile görmüyor. 

Mesajı Paylaş

Alıntı yapılan: Partikül - 13 Mart 2019, 16:02:05
Sıkça dile getirilen ve popüler bir deyim olan ''silah sistemini seçen paktını seçer'' diyorlar ya..Bu kapsamda soralım; Amerika bizi ne kadar seviyor veyahut müttefik olarak görüyor (?) Bizler F-35' di, yok efenim Patriot' du diye tartışa duralım... Amerikanın jeopolitik planları nelerdir ve Türkiye için nasıl bir gelecek öngörüyor?

1991 sonrası dönemi göz önüne getirdiğimizde, Amerikan planlarının sürekli olarak Türkiye' nin aleyhine işlediğini göreceklerdir. Öyle ki 2015 yılına kadar Amerikan güdümlü Suriye politikamıza rağmen, terör devleti kurabilmek için ellerinden geleni yaptılar. Ve hatta bu eylemi Türkiye' nin her türlü itirazına rağmen; gıdım gıdım, göstere göstere, büyük bir umursamazlık içinde  ve en sadık müttefikinin itirazlarına rağmen yaptılar.

Demem o ki; sen istediğin kadar F-35' de, Patriot de... ne dersen de! Adam senin için güzel bir gelecek öngörmüyor. Seni bölüp parçalamak isteyen bir devletin, bundan sonra ki dönem için hassas teknolojiler verebileceğini düşünebilir misin?  O nedenle sevgili dostlar, projelerin mümkün mertebe Amerikan sistemlerinden bağımsız olacak şekilde geliştirilmesi taraftarıyım. Bu kapsamda Çin ve Rusya ile olan münasebetlerimizi daha da geliştirelim diyorum. Ve göreceksiniz, bu kaçınılmaz bir sonuçtur. Çünkü, adamlar artık bizi müttefik olarak bile görmüyor. 


Yani artık net bir şekilde, kırılma noktasındayız mı diyorsun yani? Mesajı Paylaş
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com


Yani artık net bir şekilde, kırılma noktasındayız mı diyorsun yani?
[/quote]

Sorunuzun Sn partikül'e olduğunun farkındayım.

Sanırım soruya doğru cevap verebilmek için  konunun açılması gerek. Ör ortaklık,ittifak stratejik ortak dan biz gerçekte ne alıyoruz ?  Dünya ne anlıyor bir karşılaştırma yapmakta yarar var. Unutmayalım hiç bir ittifak ,ortaklık sonsuza dek sürmez . Ortaklıklar , itifaklarda aynen canlılarda olduğu gibi doğma ,gelişme ,yaşlanma ve ölüm gibi evreleri mevcut. Ortaklık üyeliği de bulunduğunuz ittifak ile sizin ülkenizin öncelikleri ,menfaatleri örtüşdüğü sürece devam eder.

O zaman hali üreteceğimiz ve bünyemizde bulundurmayı planladığımız silah sistemleri de bizlere hangi tarafı seçersek o tarafa mümkün olduğunca uyarlanabilir esnekliği sağlayabilir olmalı diye düşünüyorum.
Mesajı Paylaş

#355
Alıntı yapılan: SKYWOLF - 13 Mart 2019, 16:10:52
Yani artık net bir şekilde, kırılma noktasındayız mı diyorsun yani?

Aynen öyle diyorum ve bunu yıllardır söylüyorum. Ve bu gerçeği tek gören ben değilim. Bu uğurda canlarını vermiş nice değerli insan vardır. Türkiye' de ki aydın cinayetlerine baksınlar. Bu cinayetlerin arkasında ki organizasyona baksınlar... -Efendime söyleyeyim- gazeteciler, yazarlar, akademisyenleri, paşalar... nice değerli insan Türkiye' nin bağımsızlığını savunduğu için öldürülmüştür. Uğur Mumcu' lar, Necip Hablemitoğlu' ları, Eşref Bitlis paşalar... bunların tamamı Amerikan politikalarına muhalefet ettiği için öldürülmüştür. Hepsi aydındır, hepsi millidir, hepsi Atatürkçü' dür. Bir tane Amerikancı-Natocu' nun kim vurduya gittiği görülmüş mü (!)

Amerika, Türkiye' yi OLTADA Kİ BALIK olarak görüyordu. Amerika için saçını süpürge etmesi gereken; efendim... vur deyince vuran, öl deyince ölen... bir fedai gibi -çok afedersiniz- bir sokak kadını gibi görüyordu. İşine yarayacak kadarını verdi, fazlasını vermedi. Çünkü fazlasını vermiş olsa, oltada ki balık kaçacak...! Buna rağmen tarihin seyrinde omurgalı, bağımsız, milli ve vatanseverce hareketler de yapılabilmiştir. Kıbrıs harekatı budur, Irak' ın Kuzeyine defalarca yapılan sınır ötesi harekat budur. Efendime söyleyim... Hendek Operasyonları budur, FK  ve Zetindalı Harekatları bunlardandır.

Ben Amerika' yı kendime hiçbir zaman müttefik olarak göremedim. Ezelden beridir Amerikan karşıtıyım. Bir takım saplantılar nedeniyle değil, yukarıda saydığım ve saymadığım pek çok gerekçe nedeniyle. Ve ben diyorum ki; Amerika' dan paçayı kurtaramadığımız sürece, orta düzey bir devlet olmaktan kurtulamayacağız. Çünkü bi' cenderenin-kısır döngünün içine almışlar. Bu cendereden ancak radikal kararlar neticesinde kurtulabiliriz. Ve zaman buna müsaittir. Doğu' da yükselen Çin gerçeği var, yukarıda kendini toparlamayı başarmış Rusya gerçeği var. Ve o Rusya ki... Amerika' nın Suriye planlarının içine etmiştir.

Kısacası, gerekçelerimi ve jeopolitik gidişatı saydıkça sayarım... Madem ki silah seçmek pakt seçmektir; Amerika' da beni müttefik olarak görmekten vazgeçtiğine göre kendi başımın çaresine bakmam gerekiyor.  Mesajı Paylaş

Büyük oranda katılıyorum Partikül. Hatta geçmişe bakarak geleceği görebileceğimizi hatırlatarak, eğer gerçekten gerçek bir kırılma noktasındaysak, bu dönemin oldukça fırtınalı geçeceğini düşünüyorum. Yukarıda bazılarını belirttiğin cinayetlerin daha fazlaları, örtülü ambargolar,  ekonominin sıkıştırılması, terör olaylarının artması, iç karışıklıklar gibi olayların bu durumda dramatik olarak artması gerekmiyor mu? Çünkü karşımızdaki "ya benimsin ya da toprağın" zihniyetindeki bir devlet değil mi?

Bu konuda bir belirsizlik söz konusu... Mesajı Paylaş
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

Aslına bakarsan sevgili dostum, Türkiye feda edilemeyecek kadar değerli bir ülkedir. Fakat adam gözünü öyle bir karatmış ki; ''22 ülkenin sınırlarını veya rejimlerini değiştireceğim diyerek'' yola çıktı. Ve 11 Eylül saldırısını, bu uğurda basamak olarak kullandı. Güya El-Kaide (Bin Ladin) yapmış (!) Peki sen, El-Kaideyi yok etmek için Afganistan' a saldırmadın mı? ''Ya bendensin ya değilsin'' diyerek dünya ülkelerini tehdit etmedin mi? Bush oğlu Bush' un işbu söylemi halen kulaklarımızdadır. Peki birader... madem ki ''El-Kaide teröristtir'' diyordun; Suriye' de bunca zaman niye El-kaideyi, El-Nusrayı destekledin? IÞİD' i kuran sen; IÞİD' e karşı YPG' yi kuran ve destekleyen yine sen (!)

Silah tedarik zinciri, Jeopolitik gerçeklerden bağımsız olarak düşünülemez. Hem varlık yokluk mücadelesi vereceğim hem de beni yok etmek isteyenden silah tedarik edeceğim (!) Burada bir tuhaflık yok mu? İşte diğer arkadaşların anlamak istemedikleri gerçeklik budur. Çocuk oyuncağı mı bu? Söz konusu olan milletin geleceğidir. Amerika' dan tedarik edilmek istenen kompleks silah sistemlerinin,  mantar tabancasından farkı olabileceğini düşünmüyorum. İhtiyaç halinde; ya yedek parçasını vermeyecektir, ya kullanım kısıtı getirecektir ya da alenen ambargo uygulayacaktır. Mesajı Paylaş

#358
Fransa ayrı sebeplerden dolayı Nato'nun askeri çalışmalarından ,Yunanistan ise kıbrıs 1974 olaylarını behane ederek Nato dan ayrılmıştı. Her ülke de daha sonraki yıllarda Nato ya geri dönüş yaptılar.   Evet biz ne Fransayız ne de Yunanistan .Durumumuz ve sıkıntılarımız değişik ama Nato'dan ayrılmak de pek kazanç sağlamıyormuş demek ki .

Mümkün ise Natodan çıkmaktan sa  ilişkileri askıya almayı tercih ederim . Evet geçmişte de Rusya ile ilişkilerimiz daha dengeli yürümüş olsada bunun bazı sebepleri vardır bunlardan bir tanesi de Nato da olduğumuz içindir yoksa Ruslar bizleri çok sevdiklerinden olduğunu pek sanmıyorum .

Bu nedenle ister ismini kırılma noktası ister makas değiştirme olarak koyun ,gerek ABD veya gerekse başka birinin kucağına oturduğumuz sürece sonuç bir birine pek yakın olacağı kanısındayım aralarındaki fark yöntem sadece. Bu nendenden dolayı  mümkün oldukça bağımsız bir politikaya odaklanmalıyız ,gerektiği yerde de denge politikası gütmeliyiz. Mesajı Paylaş

#359
Türkiye 80 yıldır kucaktan kucağa zaten oturuyor sağolsun İnönü döneminden şimdiki döneme kadar oturmadığı kucak kalmadı.

Zaten kucaktan kucağa geçtiği için biz bugün bağımsızlığı sadece resmi günler geldiğinde heyoooo Atatuyykk bizi kurtardııı heyooo diyoruz ve kutluyoruz.

Bayraklar asıyoruz egomuzu tatmin ediyoruz haaa gerçekte ise Amerikanın kulluğunu yapıyoruz.Amerika'ya dileniyoruz abi F-35 ler abi sözde Ermeni tasarını geçirme abi onu yapma abi bunu yapma.Abi gözünün yağını yiyeyim YPG ye destek verme abi k.ırak a hareket yapayım diye diye yalvarıp durursun.

Güneş harekatını hatırlamak lazım örnekler bol hemde çok bol.

Sonra burda Amerikan mşli ürünler ile ego yapıyoruz heyyt güçlü Türkiye diye kimin aleti ile kime hava atıyorsun yabancı derler adama.

Tank yapıyorsun Transmisyonu Kore, motoru alman Atak yapıyorsun motoru Amerikan İha yapıyorsun optiği İsrailden TF-X yapıcam diyorsun motoru İngiltereden-Amerikadan.

Sonra bağımsız karar alıyorsun diyorsun gidiyorsun Rusların kucağına oturup S-400 alıyorsun ve bununla bağımsız siyaset izliyoruz diyorsun.

Sözün özü sen bölgesel güç veya süper güç olmadığın sürece o kucakta oturucaksın alttakide kendini rahatlatıcak varmı ötesi yok.

Burda onu kapatırız bunu kapatırız süperiz mükemmeliz edebiyatcılarına güzel cevap oldu bu gerçekler acıdır.O kucağa oturuyorsan o gelen şeyin acısını elbet hissediceksin. Mesajı Paylaş


Paylaş whatsappPaylaş facebookPaylaş linkedinPaylaş twitterPaylaş myspacePaylaş redditPaylaş diggPaylaş stumblePaylaş technoratiPaylaş delicious
İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren Replikacep.com sitemizde 5651 sayılı kanunun 8. maddesine ve T.C.Knın 125. maddesine göre tüm üyelerimiz yaptıkları paylaşımlardan kendileri sorumludur.Replikacep.com hakkında yapılacak tüm hukuksal şikayetleri İletişim sayfamızdan bize bildirdikten en geç 3 (üç) iş günü içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek gereken işlemler yapılacak ve site yöneticilerimiz tarafından bilgi verilecektir.
Footer menü
Hakkımızda
Bize Ulaşın
Biz Kimiz
Hizmetlerimiz