Akdeniz'de Enerji Krizi

Başlatan SKYWOLF, 11 Eylül 2011, 00:41:21

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.


Alıntı yapılan: Barbatos - 18 Mayıs 2019, 17:07:11
Yine "kandırılmayak"!!!

Bir şey olmaz nede olsa alıştık.

Þaka bir yana. Bu konuda bizimkiler epey ciddi. Kıbrıs savaşından sonra TSK Akdeniz'de cesur tutum sergiliyor. İnşallah devamı gelir. Mesajı Paylaş

Rum Yönetimi Fransa'ya deniz üssü veriyor;

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, tek taraflı doğalgaz arama çalışmalarının Türkiye tarafından engellenmesi önlemesi karşılığında Fransa'ya daimi deniz üssü tahsis etmeye hazırlanıyor.


Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile Fransa arasında, hafta içi imzalanan işbirliği anlaşmasının detayları ortaya çıkmaya başladı. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Savunma Bakanı Savvas Angelidis ile Fransa Savunma Bakanı Florence Parly arasında hafta içerisinde imzalanan savunma işbirliği anlaşmasının maddeleri konusunda açıklık getirdi. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile Fransa'nın iki tarafın anlaşmasının temel ekseninin, "İki ülke deniz kuvvetlerinin yararına yönelik stratejik işbirliği" olduğu da belirtildi.

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile Fransa'nın Kıbrıs adasının Vasiliko bölgesinde oluşturmak istediği deniz üssünün 'teknokratik' olguların incelemesi amacıyla Fransız askeri teknik uzmanların ilerleyen süreçte Kıbrıs'a gelmesi bekleniyor. Edinilen bilgiye göre, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile Fransa'nın arasındaki anlaşmanın maddeleri şöyle:

"1.Deniz üssünün, yüksek operasyonel menzilli üsse dönüştürülmesi,

2) Deniz üssünün geliştirilmesiyle ilgili incelemeler ve planlar tamamlandıktan sonra, bunun altı ay içerisinde operasyonel olarak hazır olması,

3) PESCO işbirliği çerçevesinde Doğu Akdeniz'de operasyonda bulunacak ve demir atacak olan Fransız Deniz Kuvvetlerinin gereksinimlerinin tamamıyla karşılanması,

4) Fransa'nın bölgedeki daimi ve sürekli varlığının garanti altına alınması,

5) Rum Yönetimi'nin operasyonel altyapılarının, bölgede faaliyet gösteren Fransız Deniz Kuvvetleri için uygulanabilir bilgi gücü olarak kullanılması,

6) Fransa'nın Mari'deki altyapıların geliştirilmesi gerekliliğine ekonomik olarak katkıda bulunması,

7) Fransız Deniz Kuvvetlerinin, Türkiye tarafının araştırma faaliyetlerinin engellenmesine yönelik herhangi bir çabayı göğüslemesi,

8) Rum Yönetimi'nin deniz kuvvetlerinin modernizasyonu ve güçlendirilmesi,

9) Avrupa veya ortak faaliyetler çerçevesinde iki ülke silahlı kuvvetlerinin işbirliği ve eğitimin sağlanması." 

https://www.kibrisgazetesi.com/kibris/rum-yonetimi-fransaya-deniz-ussu-veriyor/66964

**Bahsi gecen konum Mari Dnz üssü yanı.
Mesajı Paylaş

7) Fransız Deniz Kuvvetlerinin, Türkiye tarafının araştırma faaliyetlerinin engellenmesine yönelik herhangi bir çabayı göğüslemesi,

YERSEEEEEEE :) Mesajı Paylaş

Müsaadenizle ben bahçeme gidiyorum. Armut toplayacağım. Mesajı Paylaş

İngiltere'den Güney Kıbrıs'a F-35 yığınağı



İngiliz Kraliyet Donanması'na ait dikine kalkış ve iniş kabiliyetine sahip F-35B savaş uçakları Limasos'da bulunan Akrotiri Hava Üssü'ne iniş yaptı.

İngiltere'nin geçtiğimiz nisan ayında kararını aldığı F-35 uçaklarını Kıbrıs'a gönderme işlemi gerçekleşti.



İngiliz Kraliyet Donanması'na ait dikine kalkış ve iniş kabiliyetine sahip F-35B savaş uçakları, Kıbrıs'a getirildi. Uçaklar, İngiltere'ye ait Kıbrıs Rum Kesimi tarafındaki Akrotiri Hava Üssü'nde konuşlandırıldı.

Uçakların hava üssüne inişi sırasında askerler sevinç gösterileriyle F-35'leri karşıladı.

EĞİTİM FAALİYETİ YAPILACAK
İngiltere, geçtiğimiz aylarda 121 adet F-35 uçağını bu üsse nakledeceğini, burada bulunan Tornado uçaklarını da emekliye ayıracağını açıklamıştı. Getirilmeye başlanan uçaklar bölgede eğitim ve koordinasyon faaliyeti yürütmesi planlanırken, uçaklarla intikal ve saldırı tatbikatlarının yapılması da gündemde.

FRANSA-İSRAİL İLE ORTAK GÜÇ
Bölgedeki üs için de yeni bir misyon oluşturuluyor. Özellikle Doğu Akdeniz'de yaşanan enerji sahası geriliminde Türkiye'nin olası bir müdahalesine karşı Rum yönetimi Fransa, İsrail ile iş birliğini anlaşması yaptı. Akrotiri Hava Üssü'nde bulunan uçakların da bu misyona hizmet etmesi de iki ülke arasında görüşülen iş birliği faaliyetleri arasında bulunuyor.

ENERJİ SAHALARINA KORUMA
Rum tarafı geçtiğimiz günlerde Mari bölgesinde bulunan Evangelos Florakis Deniz Üssünü Fransa'nın kullanımına açmıştı. Fransa'nın Türk Donanması'nın bölgedeki faaliyetlerine karşı Rum Yönetimi ile işbirliği içinde olacağı, TOTAL şirketinin bölgede faaliyet gösterecek gemilerini koruma yükümlülüğünün de imza altına alındığı bildirildi.

Anlaşmada yer alan dokuz maddeden birinin "Fransız Deniz Kuvvetleri, Türkiye'nin Rum sözde parsellerinde faaliyet gösteren Fransız petrol şirketi Total'e yönelik olası müdahalelerini göğüsleyecek" şeklinde olması dikkat çekti.

https://www.ensonhaber.com/ingiltereden-guney-kibrisa-f-35-yiginagi.html Mesajı Paylaş
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

Rum Kesimi'nden gerilimi tırmandıracak sondaj açıklaması



Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Enerji Bakanı Yorgos Lakkotropis, tek taraflı ilan ettikleri Münhasır Ekonomik Bölge'de (MEB) faaliyetlerine gelecek 2 yılda 8 sondajla devam edeceklerini öne sürdü.

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin Doğu Akdeniz'de gerçekleştirdiği sondaj faaliyetleri, Türkiye'ye yönelik saldırgan tutumlar doğuruyor. Özellikle hak ihlalinde bulundukları alanlarda işgal girişimleri gerçekleştiren Rum tarafı, yine ilişkilerdeki gerilimi tırmandıracak bir adım atıyor.

8 FAALİYET YAPILACAK
Kathimerini gazetesinin haberine göre Lakkotropis, Türkiye'nin Kıbrıs yakınlarında başladığı hidrokarbon arama ve sondaj çalışmaları sürerken, düzenlediği yıllık plan sunumunda açıklamalarda bulundu.

Kıbrıs açıklarındaki faaliyetlerine devam edeceklerini belirten Lakkotropis, "Gelecek 24 ay içinde 8 sondajın yapılması planlanıyor. Bunların 6'sı araştırma 2'si ise teyit amacıyla gerçekleştirilecek." ifadelerini kullandı.

Lakkotropis, sondajların bu yıl sonunda veya gelecek yılın ilk döneminde başlayacağını ileri sürerek, sözde MEB kapsamındaki 7'nci parselde de lisanslama çalışmalarında son aşamaya geldiklerini belirtti.

İSRAİL İLE ARAÞTIRMA
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin bölgedeki en büyük ortağı İsrail. Özellikle sahada araştırma ve sondaj faaliyetlerini birlikte yürüten Rumlar, çalışmalarını ortaklaşa götürüyor. Özellikle gerilimin tırmandığı alanlarda yine İsrail'e ait gemilere de sıkça rastlanıyor.

KIBRIS AÇIKLARINDA SONDAJ
Rum kesiminin, Türk tarafının hak talep ettiği bölgelerde uluslararası şirketlere arama faaliyetlerinde bulundurması, Türkiye ve KKTC'nin tepkisine yol açıyor.

Rum yönetimini, ada çevresinde tek taraflı olarak ilan ettiği 13 parseli uluslararası şirketlere ihale ederek lisanslandırıyor.

Adada eşit bir paylaşım tezine rağmen enerji şirketlerinin bölgedeki çalışmaları üzerine Türkiye, deniz yetki alanlarıyla çakışan bölgelerde arama ve üretim çalışmalarına izin vermeyeceğini belirtiyor.

Öte yandan Türkiye, Barbaros Hayreddin Paşa sismik araştırma gemisi ve Fatih sondaj gemisi ile Kıbrıs Adası yakınlarında hidrokarbon arama çalışmalarına başladı.

İlk olarak Yazılı Seyir Uyarı Sistemi (Navtex) ile Fatih'in Ada'nın batısında çalışmalara başlayacağı 3 Mayıs'ta ilan edildi. 3 Eylül'e kadar bölgede kalacağı duyurulan Fatih, Kıbrıs Adası'nın yaklaşık 60 kilometre batısındaki noktada çalışmalarını sürdürüyor.

Navtex sistemine göre, Barbaros Hayreddin Paşa gemisinin de adanın güneyinde Mısır deniz sahasına yakın bir bölgede, 31 Temmuz'a kadar çalışacağı açıklandı.

TÜRKİYE'NİN YETKİ SAHASI
Fatih'in sondaj çalışmalarına başladığı bölgenin Rum kesiminin tek taraflı ilan ettiği münhasır ekonomik bölgede kaldığı iddia ediliyor, ancak bu nokta Türkiye'nin deniz yetki sahaları içinde bulunuyor ve Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı da bu sahalarda çalışmalarını yürütüyor.

GKRY ve Yunanistan'ın yanı sıra Avrupa Birliği (AB), ABD, İsrail ve Mısır sondaj faaliyetlerini durdurması için Türkiye'ye çağrıda bulunan taraflar arasında bulunuyor.

Dışişleri Bakanlığı ise art arda yaptığı açıklamalarda, Türkiye'nin sondaj ve sismik gemilerinin, kendi kıta sahanlığında olduğunu sondaj faaliyetlerine kararlılıkla devam edileceğini belirtiyor.

https://www.ensonhaber.com/rum-kesiminden-gerilimi-tirmandiracak-sondaj-aciklamasi.html Mesajı Paylaş
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

İngiltere yine 'şaibeli' dedi "

İngiltere, Doğu Akdeniz'de Rum yönetiminin tek yanlı ilan ettiği Münhasır Ekonomik Bölge'nin (MEB) şaibeli/tartışmalı olduğu görüşünü yineledi. İngiltere'nin Avrupa Bakanı Sir Alan Duncan'ın ardından bu kez Dışişleri Bakanlığı müsteşarı Harriet Baldwin neredeyse aynı içerikte açıklama yaptı"

ngiltere, Doğu Akdeniz'de Rum yönetiminin tek yanlı ilan ettiği Münhasır Ekonomik Bölge'nin (MEB) şaibeli/tartışmalı olduğu görüşünü yineledi. İngiltere'nin Avrupa Bakanı Sir Alan Duncan'ın ardından bu kez Dışişleri Bakanlığı müsteşarı Harriet Baldwin neredeyse aynı içerikte açıklama yaptı. Rum yönetimi rahatsızlığını "bir bölgenin şaibeli olup olmadığını belirleyecek olan İngiltere değil" sözüyle dile getirdi.

Fileleftheros "Bölgenin Þaibeli Olduğunda Israrlı... Lefkoşa İngiltere'nin Yeni Açıklamasından Rahatsız" başlıklı haberinde Sir Alan'ın geçen hafta Avam Kamarası'nda Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki faaliyetleri ile ilgili bir soruyu cevaplarken yaptığı "şaibeli bölge" tanımlamasını bu kez Rum tezlerinin savunucusu olarak tanılan İngiliz milletvekili Theressa Williers'in, sorusuna karşılık Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Baldwin'in yinelediğini yazdı.

Habere göre Williers İngiltere hükümetinin, Rum yönetiminin "hakları ve bu hakların Türkiye tarafından ihlal edilmesiyle ilgili tutumunu" İngiltere Dışişleri Bakanı'na yeniden sordu.
Türk sondaj gemilerinin sözde Rum "MEB'ini işgal ettiğini" iddia eden Williers, Dışişleri Bakanı'nın bu konuda Türk mevkidaşı nezdinde girişimde bulunup bulunmayacağını, İngiltere'nin Rum yönetiminin sözde MEB'i içerisinde sondaj operasyonları yapma yetkisi olup olmadığını ve İngiltere'nin Rum MEB'ini tanıyıp tanımadığını sordu.

İngiltere Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Baldwin "tutumumuz değişmedi", dedi, özetle şöyle devam etti:

"Kıbrıs Cumhuriyeti'nin uluslararasında tanınan Münhasır Ekonomik Bölgesi'nde petrol ve gazı değerlendirme hakkını tanıyoruz. Türkiye'nin planlamakta olduğu sondaj konusunda Birleşik Krallık, BM Deniz Hukuku Sözleşmesi tahtında egemenliği şaibeli hiçbir bölgede sondaj yapılmaması gerektiği tezine sahiptir.
Kıbrıs'ın petrol ve doğal gazının bütün Kıbrıslıların çıkarına geliştirilmesi gerektiği inancımız devam ediyor.

" Rum yönetimi, İngiltere'nin yaklaşımına itirazını "İngiltere'nin tezi ne Uluslararası Hukuk'a ne de 1982 Deniz Hukuku Sözleşmesi'ne uyar" diyerek dile getirdi. Rum Dışişleri Bakanı Nikos Hristodulidis Londra'nın, hangi bölgenin şaibeli olduğunu, hangisinin olmadığını belirleme yetkisi bulunup bulunmadığını sordu.

Rum yönetiminin Türkiye'ye, Deniz Hukuku Sözleşmesi tahtında deniz sınırlarını belirlemeyi teklif ettiğini söyleyen Hristodulidis "Bu işlem Deniz Hukuku Sözleşmesi temelinde yapılacaktı. Kıbrıs Cumhuriyeti uluslararası sözleşme maddeleri uyarınca Türkiye haricindeki diğer komşu ülkelerle anlaşmalar imzaladı, bunu da Ankara'nın olumsuz açıklamalarına rağmen yaptı" ifadelerini kullandı.

"LOBBY FOR CYPRUS: DÜÞMANCA EYLEM"
Aynı gazete İngiltere'de yaşayan Rumların Sir Alan Duncan'ın egemenliği şaibeli bölge tanımlamasına tepkilerinin sürdüğüne işaret ederek "Lobby for Cyprus" isimli örgütün Dışişleri Bakanı Jeremy Hunt'a protesto mektubu gönderdiğini yazdı.

Habere göre mektupta "Türkiye'nin, yasal olarak Kıbrıs Cumhuriyeti'ne ait olan hidrokarbonlara sahip olma manevi veya hukuki hakkı yoktur" iddiasında bulunuldu.

İngiltere'nin, Federica Mogherini tarafından dile getirilen AB ilke tezini benimsememesinden hayal kırıklığı belirtilen mektupta Sir Alan Duncan'ın, "düşmanca eylem" olarak tanımlanan sözlerinin "Egemen Üs Bölgeleri olarak bilinen Kıbrıs'taki Kraliyet Kolonisi artıklarına karşı eyleme geçilmesi seslerini tetiklediği" uyarısında bulunuldu.

www.halkinsesikibris.com/guney-den-haberler/ingiltere-yine-saibeli-dedi-h116400.html
Mesajı Paylaş

Biraz konuyu toparlayalim.

Dogu akdenizde dogalgaz meselesi, buzdaginin gorunen kismidir. Asil mesele, macar yahudisi kokenli nicolas sarkozy'nin ortaya attigi Akdeniz birligi projesidir. Bu projeye de rte "akdeniz icin birlik" diyerek yesil isik yakmistir.

Bu proje ugruna, tunus, libya, misir, suriye ve biz bazi degisiklikler(!) yasadik mecburen.

Bu projenin iki es baskani olacaktir. Fransa ve İtalya. İspanya bile uye konumundan öteye gecemeyecektir.  Abd de basta yeşil ışık yaktigi projeye, Çin'in yunanistan ve italya ile dahil olmasi ile birlikte "acaba?" Demeye baslamistir. Mesajı Paylaş
''Başarının sırrı amaca sadakattir.''

#369
Hatirladigim kadar Sarkozynin teklifini redettmisti RTE. Akliyla AB yerine Akdeniz Birligin üyeligini  alternatif olarak sundu ve liderligini Türkiyeye teklif etmisti. Yani aglayan cocuga seker uzatir gibi. Reis bu tekliften uzak durdugunu iyi hatirliyorum. Mesajı Paylaş


Paylaş whatsappPaylaş facebookPaylaş linkedinPaylaş twitterPaylaş myspacePaylaş redditPaylaş diggPaylaş stumblePaylaş technoratiPaylaş delicious
İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren Replikacep.com sitemizde 5651 sayılı kanunun 8. maddesine ve T.C.Knın 125. maddesine göre tüm üyelerimiz yaptıkları paylaşımlardan kendileri sorumludur.Replikacep.com hakkında yapılacak tüm hukuksal şikayetleri İletişim sayfamızdan bize bildirdikten en geç 3 (üç) iş günü içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek gereken işlemler yapılacak ve site yöneticilerimiz tarafından bilgi verilecektir.
Footer menü
Hakkımızda
Bize Ulaşın
Biz Kimiz
Hizmetlerimiz