Akdeniz'de Enerji Krizi

İsrail, hava kuvvetlerinden ibaret.

Misir, İslam sunyasinin liderligine oynar. Asker saglar.

Yunanistan, abilerinden teknoloji ve para getirir.

Masayi donatirlar. Biz ac kaliriz. Birkac yumruk yesek bile sineye cekecegiz. Devleti temelden insa edene kadar. Yorgoyu Polatli'da da durduramayiz yoksa!

Battlestar doğru bir noktaya değinmiş böyle bir saldırının olma ihtimali gün geçtikçe artıyor ve Ne yazık kı eğer böyle bir saldırı olursa savunma şansımız neredeyse Yok üstüne saldırı kabiliyetimizi tamamen kaybederek savunmasız bir hale gelebiliriz. ( Kara kuvvetleri hariç)

Rumlardan, 9 milyar 3 milyon dolarlık imza! KKTC'den sert tepki!

Kıbrıs Rum yönetimi, tek yanlı olarak ilan ettiği "Münhasır Ekonomik Bölgesi" (MEB) içerisindeki 12'nci parselde yer alan 'Afrodit' olarak adlandıran bölge için konsorsiyum şirketleri Noble Energy, Shell ve Delek ile 25 yıllık işletme izni anlaşması imzaladı. KKTC Ekonomi ve Enerji Bakanı Hasan Taçoy, Rumların doğal gaz işletmesi konusunda Amerikan, İsrail, İngiliz ve Hollandalı şirketlerle anlaşma imzalanmasına sert tepki gösterdi.

Afrodit bölgesindeki doğalgaz, deniz altından boru hattıyla Mısır´ın İdku LNG tesisine aktarılacak, burada sıvılaştırılıp Avrupa ve uluslararası piyasalara ihraç edilecek. Doğalgaz konusunda işletme izni ile ilgili olarak basın toplantısı ve imza töreni düzenlendi. İmza törenine Rum Enerji Bakanı George Lakkotripis ve Noble Energy, Shell ve Delek şirket yöneticileri katıldı. İmza törenine ABD, Birleşik Krallık ve İsrail´in Güney Kıbrıs´taki büyükelçileri de destek verdi.

İmza töreninde konuşan Rum Enerji Bakanı Lakkotripis, "Enerji programımız, hidrokarbon zincirinin tamamlanmakta olduğu bir sonraki aşamasına geçmektedir" dedi. Lakkotripis, Rum kesiminin sınırların belirlenmesinden, ruhsatlandırma, araştırma ve keşfe, şimdi ise işletme aşamasına geçtiğini belirtti.

"KARARLI BİR ADIM ATILMAKTA"

Rum kesiminin Avrupa Birliği´nin (AB) doğal gaz üreticisi, aynı zamanda alternatif enerji arzı kaynağı haline geleceğini savunan Rum Bakan, aynı zamanda bölge ülkelerinin, Avrupa'ya yönelik bir Doğu Akdeniz Doğal Gaz Koridoru meydana getirilmesine ilişkin ortak vizyonunun hayata geçirilmesine ilişkin kararlı bir adım atılmakta olduğunu söyledi.

"BİR DÖNÜM NOKTASI"

İmza törenin önemine işaret eden Rum Bakan, "Bu gelişmenin Kıbrıs Cumhuriyeti'nin enerji programında önemli bir dönüm noktası daha teşkil ettiğini düşünüyorum" dedi. Noble Energy Þirketi Genel Müdür Yardımcısı Keith Elliot, doğal gazın geliştirilmesi ve ihraç edilmesiyle ilgili olan projeyle alakalı planlamalarının ilerlemesi için, imzaların tamamlanması ve onayların alınmasıyla, önemli bir dönüm noktası olarak nitelendirdiği şeye ulaşılmasından duyduğu memnuniyeti kaydetti. Bugünün Afrodit yatağının geliştirilmesi için bir yol açtığını dile getiren Elliot, bu dönemin, doğal gazın geliştirilmesi açısından bölge açısından çok heyecan verici olduğunu söyledi. İşletme izni imzalanan Afrodit yatağındaki doğal gaz miktarının 4,1 trilyon ayak küp (tcf) olduğu belirtildi.

KKTC'DEN SERT AÇIKLAMA

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Ekonomi ve Enerji Bakanı Hasan Taçoy, Rumların doğal gaz işletmesi konusunda Amerikan, İsrail, İngiliz ve Hollandalı şirketlerle anlaşma imzalanmasına sert tepki gösterdi. Taçoy, "İmzalar, Kıbrıs'ta barış ve huzura hizmet etmeyecektir" dedi

https://www.sozcu.com.tr/2019/ekonomi/rumlardan-9-milyar-3-milyon-dolarlik-imza-kktcden-sert-tepki-5439541/

Türkiye'den 'Doğu Akdeniz' açıklaması: Devam edeceğiz;

Türkiye, Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler Konseyi'nin Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki sondaj faaliyetlerine yönelik uygulamayı planladığı kısıtlayıcı tedbirler için kabul ettiği çerçeve belgesine tepki gösterdi.

Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, Türkiye'nin, Doğu Akdeniz'de uluslararası hukuktan kaynaklanan hakları ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin hak ve çıkarlarını, "Avrupa Birliği'nin tüm izan dışı adımlarına rağmen" korumaktan vazgeçmeyeceğinin daha önce de defalarca ve kuvvetle vurgulandığı anımsatıldı.

Açıklamada, AB Dış İlişkiler Konseyi'nin bugünkü toplantısında bu konuda aldığı kararların, Konseyin 15 Temmuz ve 14 Ekim'deki toplantılarının ardından Türkiye'nin verdiği mesajların hiçbirinin yerine ulaşmadığını gösterdiği kaydedildi.

Türkiye ve KKTC'nin, 2004'ten bu yana Doğu Akdeniz'deki hidrokarbon kaynaklarının bir gerginlik değil, istikrar unsuru haline gelebilmesi için iyi niyetli bir çaba gösterdiği ve tüm yapıcı ve olumlu girişimleri üstlenen taraf olduğu belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ve maksimalist pozisyonlarına alet ettiği AB ise bu süreçte ne gerçekleri görebilmekte ne de uluslararası hukuka ve hakkaniyete uygun bir karar alabilmektedir. Haklarımızın tek taraflı olarak gasp edilmesine tabiatıyla izin vermeyeceğimiz, 2004'ten bu yana istikrarla dile getirilmiştir. AB tarafından, hükümsüz ve geçersiz bir yönetime uluslararası hukuk hiçe sayılarak verilen karşılıksız ve anlaşılamaz destek ile Doğu Akdeniz'de önemli bir iş birliği fırsatının rehin alınması gerçekten ibret vericidir."

Türkiye'nin, kalıcı istikrar ve Doğu Akdeniz bölgesinde yaşayan tüm insanların refahı için uluslararası hukukun temel ilkelerinin uygulanması ve bölgedeki iş birliğini teşvik etmeyi sürdüreceği vurgulanan açıklamada, "Bununla birlikte, daha önceden Kıbrıs sorununun çözülmesine katkıda bulunabilecek tarafsız bir aktör olma vasfını çok uzun süre önce yitiren AB'nin, Doğu Akdeniz'de de yapıcı ve yararlı bir tutum alabilmesinin mümkün olmayacağı görülmektedir." denildi.

Açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

"2004'ten bu yana Türkiye ve KKTC'nin egemenlik ve meşru haklarına saygı gösterilmesi çağrılarımız karşısında pervasız bir tutum benimseyen AB'nin, biz de faaliyete başladıktan sonra iyi komşuluk ilkesine saygı gösterilmesine atıfta bulunması, en hafif tabirle ironiktir. Ülkemizin tehditlere boyun eğerek, Doğu Akdeniz'deki haklarından geri adım atmasını ummak beyhude bir beklentidir. Bu itibarla Doğu Akdeniz'deki arama ve sondaj faaliyetlerimize aynı şekilde devam edeceğimizden kimse şüphe duymamalıdır."

KISITLAYICI TEDBİRLER

Brüksel'de toplanan AB Dış İlişkiler Konseyi, Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki sondaj faaliyetlerini ele aldığı toplantıda, kısıtlayıcı tedbirler için bir çerçeve belgesinde anlaşmıştı.

Toplantı sırasında AB Konseyi'nden yapılan yazılı açıklamada, "Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de yaşa dışı sondaj faaliyetlerine cevap olarak uygulanması planlanan kısıtlayıcı tedbirler için bir çerçeve belgesi kabul edildi." ifadesine yer verilmişti.

Toplantı sonrası AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini, AB üyesi ülkelerin çerçeve belgeyi kabul etmesinin ardından atılacak adımlara değinerek, "AB, tedbir listesine alınacak kişi ve kurumları belirleyebilir. Bunun yapılıp yapılmayacağına ve ne zaman olacağına ise bakacağız." diye konuşmuştu.

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/turkiyeden-dogu-akdeniz-aciklamasi-devam-edecegiz-41371902

ENI-TOTAL'in ilk sondajı 6'ncı parseldeki 'Krono' hedefinde;

TOTAL ve ENI şirketlerinin oluşturduğu konsorsiyumun, Rum yönetiminin tek yanlı "Münhasır Ekonomik Bölge" ilan ederek 6 numara ile tanımladığı parselde, "Krono" olarak isimlendirdiği hedefte sondaj yapacağı haber verildi.

Fransız TOTAL ve İtalyan ENI şirketlerinin oluşturduğu konsorsiyumun, Rum yönetiminin tek yanlı "Münhasır Ekonomik Bölge" ilan ederek 6 numara ile tanımladığı parselde, "Krono" olarak isimlendirdiği hedefte sondaj yapacağı haber verildi.

Fileleftheros, haberi "İlk Sondaj 'Korno'da... ENI-TOTAL Konsorsiyumu '6'ncı Parseldeki Umut Vaat Eden Hedefle Başlıyor... 'Tungsten Explorer' Sondaj Gemisi Sondajına Lübnan'daki Sondajının Hemen Ardından Kıbrıs MEB'ine" başlık ve spotlarıyla manşete çekti.

Haberde, 6'ncı parseldeki "Krono"nun (Cronos), hem hesaplanabilir yatak olması konusunda iyi ihtimaller veren niteliğinden hem de sonraki sondajlar açısından çok iyi jeolojik bilgi verecek olması nedeniyle öncelikli hedef belirlendiği kaydedildi.

Konsorsiyumun anlaştığı "Tungsten Explorer" sondaj gemisinin halen bölgede bulunduğunu hatırlatan gazete, yeni yıl içerisinde  sözde "Kıbrıs MEB'i"nde ENI-TOTAL hesabına sayısı 6'ya çıkacak sondajlar dizisine başlayacağını yazdı.

"TÜRKİYE'NİN TUTUMU NEDENİYLE TARAFLAR, TEKNİK VERİLERİ GİZLİ TUTMA KONUSUNDA ANLAÞTI"

Habere göre, Türkiye'nin, Rum yönetiminin enerji programıyla ilgili tavrı nedeniyle Rum devlet birimleri ve müdahil şirket ve yükleniciler,  sondajların teknik verilerini gizli tutma  konusunda anlaştı, veri sızmasına karşı ceza da öngörüldü.

ENI-TOTAL  konsorsiyumu, sondajların ana hedefinin,  sismik araştırmalar ile tayin edilen jeolojik yapının hidrokarbon içeriğinin ve  hidrokarbonların ticari açıdan kullanılmaya yeterli olup olmadığının teyidi olacağını açıkladı.

Gazete "Tungsten Explorer" sondaj gemisinin Aralık ayında Lübnan MEB'inin 4'üncü parselindeki sondajını tamamlayacağını ve hemen ardından, Limasol Limanı'na uğramadan, doğrudan Krono hedefine giderek çalışmaya başlayacağını da haberine ekledi.

http://www.kibrispostasi.com/c58-GUNEY_KIBRIS/n303164-eni-totalin-ilk-sondaji-6nci-parseldeki-krono-hedefinde-1311

*** 6 ci parsel TC MEB alani ile ortusmekte ! dikkatli olunmasi lazim.

"Afrodit' küçük Kıbrıs için büyük"

Kıbrıs Cumhuriyeti Enerji Bakanı Yorgos Lakkotripis, Rum iç piyasasının, "Afrodit" yatağından çıkarılacak doğal gazın ülkeye getirilmesi için gereken masrafı haklı gösterecek kadar büyük olmadığı için Afrodit gazının avantajlı olmadığını söyledi.

Fileleftheros, Lakkotripis'in, Kıbrıs Cumhuriyeti'nin yeni yılın başlarında başlayacak yoğun enerji programı, Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki faaliyetleri ve Kıbrıs Cumhuriyeti'ne sıvılaştırılmış ve orijinal formda doğal gaz alımı konularında "Petroleum Economist" isimli dergi ve web portalına verdiği röportajı, "'Afrodit' Küçük Kıbrıs İçin Büyük" başlığıyla okurlarına aktardı.

Lakkotripis, TOTAL-ENI'nin sondaj programının ilerlediğini, Exxon Mobil-Quatar Petroleum ve Noble-Shell-Delek konsorsiyumlarının teyit sondajlarının söz konusu olduğunu ve bütün bunların 12-24 ay içerisinde tamamlanacağını söyledi.

'Afrodit' yatağına dair planın, doğal gazın deniz altı boru hattı ile Mısır'a nakledilmesi, konsorsiyumun ortaklarından Shell tarafından Itku'da sıvılaştırılması ve Avrupa başta olmak üzere uluslararası piyasalara sevki olduğunu anlatan Lakkotripis, "ilk doğal gaz 2025'te üretilecek" dedi.

Lakkotripis "Türk varlığı bu kadar yoğun ve bu kadar yakınken bu araştırma programının ilerleyeceğinden emin misiniz?" sorusuna, "Evet" cevabını verdi ve "Türk meydan okumalarının son dönemde artmış olmasına rağmen, Kıbrıs, geçmişte de gösterdiği gibi, gerek araştırma gerek istifade konularında egemenlik hakkını kullanmaya devam edecek" dedi.

Doğu Akdeniz'de tek yanlı ilan ettikleri MEB'in "Avrupa'nın da hükümranlığı olduğunu" söyleyen Lakkotripis, "Doğu Akdeniz'deki durum gün geçtikçe AB, ABD ve diğer müttefiklerimizin daha da dikkatini çekiyor. Türkiye bu meydan okumalarında tek başınadır" ifadelerini kullandı.

Vasiliko bölgesinde doğal gaz depolama ve yeniden gazlaştırma yüzer tesisi (FRSU) ve altyapısı kurulmasıyla ilgili prosedürlerin devam ettiğini, Kasım'da da tamamlanacağını anlatan Lakkotripis, "kendi gazınızı neden kendi yatağınızdan almıyorsunuz" sorusuna şu cevabı verdi:

"Kıbrıs iç piyasası çok küçüktür. Yıllık ihtiyacı 0,7 milyar metreküptür, bu miktar gelecekte 1 milyar metreküpe çıkacak. Bu (küçük) oranlar için gereken sermaye harcaması o kadar büyük ki, sadece Kıbrıs için bu alanın geliştirilmesinin ekonomik mantığı yoktur."

Lakkotripis, doğal gaz ithal terminali, FRSU tesisi, iskele v.b. giderler için başvurdukları AB'nin sermaye harcamasının üçte birine tekabül eden yaklaşık 100 milyon Euro'luk ödenek onayladığını hatırlatarak, 3-5 yıllığına sözleşmeyle, daha sonra da açık piyasadan sıvılaştırılmış doğal gaz temin etmeyi hedeflediklerini anlattı. Lakkotripis bu 3-5 yılda Afrotit'te de üretim olacağından, "Glafkos" ve Kalipso" yataklarındaki durum da netleşeceğinden Güney Kıbrıs'a da boru hattı döşenmesinin sürdürülebilir bir seçenek olup olmadığına bakacaklarını anlattı.

ENI'YE GÖRE "KRONO" TEHLİKESİZ

Politis "ENI 'Kronos' Tehlikesiz Diyor... İnceleme Rahatlatıcı... ENI 6'ncı Parseldeki Sondajın Etki Kaynaklarının Çoğunda Tehlikeyi Sınırlı Görüyor" başlık ve spotlarıyla aktardığı haberinde, ENI-TOTAL konsorsiyumunun 2020 başlarında 6'ncı parseldeki 'Krono' hedefinde yapacağı sondajın denize, karaya ve sosyoekonomik çevreye potansiyel etkilerinin ezici çoğunluğunu "ciddiyet derecesi düşük" addettiğini yazdı.

Gazete 6'ncı parselin yöneticisi olarak faaliyet gösteren "ENI Cyprus Ltd"in, yapılacak sondajın çevresel ve toplumsal ve sağlığa etkileriyle ilgili inceleme yaparak Rum yetkili mercilerine sunduğunu, incelemenin Rum Çalışma Denetleme Dairesi'nin web sitesinde yayınlandığını yazı.

Haberde kıyıya 80 kilometre mesafede olan 6'ncı parselin yaklaşık 4 bin 555 kilometrekare genişlik ve 2 bin 2 ile 2 bin 619 metre arasında değişen derinliğe sahip olduğu, yapılan incelemede de sadece gürültü emisyonundan ve deniz tabanının bozulmasından kaynaklı etkilerin orta seviyede önemli değerlendirildiği kaydedildi.

https://www.havadiskibris.com/afrodit-kucuk-kibris-icin-buyuk/

Fatih, Gazimağusa açıklarında...

Fatih sondaj gemisi Gazimağusa açıklarında gözlendi.Türkiye'ye ait Fatih sondaj gemisi, geçen hafta tamamlanan bakım, onarım ve ikmal çalışmalarının ardından yeniden Kıbrıs adası açıklarına döndü.

Dün akşam saatlerinde demir alan gemi, Karpaz burnunu dolaştıktan sonra şu sıralarda Mağusa limanı istikametinde ilerleyişini sürdürüyor.

Fatih daha önce hatırlanacağı üzere, adanın batısında yaklaşık 5 ay süren bir çalışma yapmış ardından da Mersin limanına hareket etmişti. Geminin hani bölgede çalışma yapacağı henüz açıklanmazken, Türkiye Enerji Bakanı Fatih Dönmez, geçen hafta yaptığı açıklamada, Fatih'in yakın zamanda çalışmalarına devam edeceğini dile getirmişti.

http://www.kibrispostasi.com/c35-KIBRIS_HABERLERI/n303328-fatih-gazimagusa-aciklarinda-14112019

Bugün Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin 36. kuruluş yıl dönümü.

15 Kasım 1983'te kurulan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin bugün 36. kuruluş yıldönümü. KKTC'nin bugün geldiği noktaya ise ulaşması öyle kolay olmadı. Türkiye, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC) kuruluşuna giden yolda bir yandan tüm diplomatik kanalları zorlarken diğer yandan diplomasi yanıtsız kaldığında Kıbrıs Türkü'nün varlığını güvence altına almak için Barış Harekatı ile sahada varlık gösterdi. Türkiye'nin garantörlüğü, KKTC'nin kuruluş sürecine olumlu yansıyan en önemli unsurlardan biri oldu. İşte Kıbrıs Türklerinin KKTC'ye giden yolu!

https://www.sabah.com.tr/galeri/yasam/bugun-kuzey-kibris-turk-cumhuriyetinin-36-kurulus-yil-donumu

Fatih'in sondaja başlayacak olması Rumları korkuttu.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ın, Türkiye'nin Karpaz burnu açıklarında sondaj faaliyeti başlayacağı yönündeki açıklaması Rumların tepkisini çekti. Rum Başkanlık Sarayı'ndan yapılan yazılı açıklamada, "Türkiye, tüm sondajları sona erdirsin" denildi.

Türkiye'nin, bölgede yasadışı faaliyetlerde bulunduğu iddia edilen açıklamada, "Türkiye'nin Rumların egemenlik haklarını çiğnediği" savunuldu.

Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki adımlarıyla, "uluslararası hukuku ve AB hukukunu kışkırtıcı düzeyde küçümsediği" kaydedilen açıklamada, KKTC'nin TPAO'ya söz konusu araştırmalar için yetki verdiği argümanının hiçbir yasallığı bulunmadığı öne sürüldü.

Rum yönetimi lideri Nikos Anastasiadis de, "Türkiyenin söz konusu eylemlerle Kıbrıs Rum tarafını, Kıbrıs müzakerelerinin sonucunu etkileyecek tavizler vermeye mecbur bırakacak yeni oldubittiler yaratmaya çalıştığını" öne sürdü.

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/fatihin-sondaja-baslayacak-olmasi-rumlari-korkuttu-41375769

Pakistan pery sınıfı firketeyn ile Türkiye nin icra ettiği "Akdeniz Kalkanı" harekatına katılacağını açıkladı,  Petrol platformlarimizi koruyoruz bu harekatla.