Akdeniz'de Enerji Krizi

İngiltere'den Doğu Akdeniz'de "yasa dışı sondajlara yaptırım" mevzuatı.

Demek İngiltere' de topa girdi ha..!

Kıbrıs' da ki Ağrotur ve Dikelya üslerini nedeniyle Doğu Akdeniz' den pay istiyor.

Yillardan beri bizler ulkemiz icerisindeki bitmek bilmeyen didismeler ile ugrasa duralim.

GKRY , Yunanistan.... ve digerleri, Dogu Akdenizde Sevilla haritasi ile ortusen MEB ilan etsinler .

Daha sonrasinda ise kucumsedigimiz GKRY kiyidas ulkeler ile Karsilikli MEB anlasmalari imzalamis. Sonrasinda sozde MEB sahasini once parsellere bolup sonrasinda ise global enerji sirketlerine bu parsellerde arastirma yapmak icin anlasmalar imzalamis. Bulunan ve cikartilmasi hedeflelen gazi da EASTMED , boru hatti ile daha once yapmis oldugu anlasma cercevesinde sair Gaz bulmus ulkelerle birlikte gazi once Yunanistana ,sonrasinda da Avrupaya tasima planlari yapmaya basladi . " Bizler bu sure cercevesinde tabiri caiz ise misil misil uyuduk malesef "

Ne ise ki ,epeyi bir gec olsa da uyandik . Dunya alemin duyup imzalamis oldugu oldu bittilere karsi gec de olsa haklarimizi savunmaya basladik.

Ancak yine de sanki konjenktur bizden yana imis gibi cok rahat hareket ettigimiz,hatta sagir kulagimiz uzerine bir miktar yattigimiz kanisindayim.

Eastmed de oldugu gibi GKRY EuroAsia Interconnector gecisi icin bizim halen ilan etmemekte israr ettigimiz MEB sahasi icerisinden gecirilmesi icin planlar yapmakta ve epeyi bir yol da almis durumda ve bizlerden malesef TIK yok!

https://euroasia-interconnector.com/cable-construction/

Güney Kıbrıs'ta güvenlik ve savunma eğitimi merkezinin temeli atıldı.

Güney Kıbrıs ile ABD arasında imzalanan anlaşma gereği, Güney Kıbrıs'ta kurulacak olan CYCLOPS ((Cyprus Center for Land, Open Seas and Port Security) güvenlik ve savunma eğitimi merkezinin temel atma töreninin dün yapıldığı bildirildi.

Fileleftheros gazetesi, temel atma törenine Rum Dışişleri Bakanı Nikos Hristodulidis ile ABD İç Güvenlik Bakan Vekili Chad Wolf'un katıldığını ve törende yapılan konuşmalarda, ABD ile Güney Kıbrıs arasındaki güçlü ilişkiler ile Washington'un Doğu Akdeniz'de oynadığı rolden söz edildiğini yazdı.

Gazete, merkezin inşaat çalışmalarının Þubat ayında başlayacağını ve yaklaşık 5 milyon dolara mal olacağını kaydederken, masrafların ABD Hükümeti tarafından karşılanacağını; arazinin ise Rum Yönetimi tarafından tahsis edildiğini belirtti.

Habere göre Wolf, Rum Yönetimi'ne iş birliği için teşekkürlerini sunarken, mülkiyeti Rum Yönetimi'ne ait olacak CYCLOPS'un, uluslararası ortaklara bu özel tesiste eğitim görme olanağı sunacağını söyledi.

Wolf, bu merkezde uzmanların, sınır güvenliği, gümrük ve ihracat kontrolleri, liman ve deniz güvenliği ve siber güvenlik konularında son teknoloji ekipmanlarla eğitim alacaklarını belirterek, bu eğitim platformlarının Akdeniz, Orta Doğu ve diğer yerlerdeki ortak ülkelerle yakın ilişki içinde çalışan bir merkez görevi göreceğini ifade etti.

Gazete, Hristodulidis'in ise, dünkü törenin son yıllarda Güney Kıbrıs ile ABD arasındaki ikili işbirliğinin genişleyerek doruğa ulaşma noktasını teşkil ettiğini söylediğini ve yeni yılın başlangıcıyla gelen bu fırsatın, yıl içerisindeki diğer gelişmelere ivme kazandırması umudunu dile getirdiğini yazdı.

Habere göre Hristodulidis, CYCLOPS gibi bir eğitim merkezinin inşasının hem Kıbrıs, hem de geniş bölgeye hizmet edeceğini ve ABD ile işbirliğine katkıda bulunacağını; bunun önemli bir gelişme olduğunu ve çeşitli yönlerde bir dönüm noktası olduğunu söyleyebileceğini kaydetti.
https://www.havadiskibris.com/guney-kibrista-guvenlik-ve-savunma-egitimi-merkezinin-temeli-atildi/

Nikos Anastasiadis, Guterres'e gönderdiği mektupta 3 GYÖ sundu... "Ercan'a karşılık Maraş..."

Rum Lideri Nikos Anastasiadis'in BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'e geçtiğimiz haftalarda gönderdiği mektupta sunduğu 3 GYÖ, Kathimerini gazetesinde detaylı bir şekilde açıklandı. Gazete, "Anastasiadis Guterres'e 3 GYÖ Öneriyor... Ercan'a Karşılık Maraş, Ankara Protokolü'nün Uygulanmasına Karşılık Mağusa Limanı ve Hidrokarbon Fonu" başlık ve spotuyla aktardı.

Rum Lideri Nikos Anastasiadis'in BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'e geçtiğimiz haftalarda gönderdiği mektupta sunduğu 3 Güven Yaratıcı Önlem (GYÖ), bugünkü Kathimerini gazetesinde detaylarıyla birlikte aktarıldı.

Gazete "Anastasiadis Guterres'e 3 GYÖ Öneriyor... Ercan'a Karşılık Maraş, Ankara Protokolü'nün Uygulanmasına Karşılık Mağusa Limanı ve Hidrokarbon Fonu" başlık ve spotuyla aktardığı haberinde, Anastasiadis'in bu GYÖ'ler ile çıkmazın aşılmasını sağlamaya ve gayrı resmi beşli konferansın başarısızlıkla sonuçlanmasının önüne geçmeye çalıştığını yazdı.

Habere göre Anastasiadis, mektupta "Maraş'ın BM himayesinde yasal sakinlerine açılmasına karşılık, Ercan Havalimanı'nın uluslararası uçuşlara açılması konusunun görüşülmesini", "Mağusa Limanı'nın, Ankara Protokolü'nün Türkiye tarafından uygulanması kaydıyla işlemesini" ve "hidrokarbon yataklarıyla ilgili escrow account (emanet hesap) oluşturulmasını" önerdi.

Gazete, Ankara Protokolü'nün uygulanmasının, Türk limanları ile Türk hava sahasının açılması ve buna bağlı olarak ilişkilerin düzelmesi ile "Kıbrıs Cumhuriyeti"nin Türkiye tarafından AB üyesi ülke sıfatıyla tanınmasını sağlayacağını kaydederken, hidrokarbon yataklarıyla ilgili "emanet fonu"nun da, Kıbrıs Türk toplumunun hidrokarbon yataklarından elde edilecek gelirden pay almasını garanti altına alacağını savundu.

Maraş'ın BM himayesinde yasal sakinlerine açılmasına karşılık Ercan Havalimanı'nın uluslararası uçuşlara açılması konusunun ilk defa gündeme getirildiğine dikkat çeken gazete, diplomatik kaynaklara göre Anastasiadis'in bu yöntemle, tam çıkmazdan kaçınmak ve BM Barış Gücü'nün (UNFICYP) adadan ayrılması olasılığının önüne geçmeye çalıştığını yazdı.

Gazete, mektupta dikkat çeken bir diğer noktanın ise, müzakerelerin yeniden başlaması konusundaki net iradeye vurgu yapılması, ancak iki toplumlu ve iki kesimli federasyon için müzakere edilmesinden bahsedilmemesi olduğunu belirtti.

https://www.kibrispostasi.com/c58-GUNEY_KIBRIS/n362786-nikos-anastasiadis-guterrese-gonderdigi-mektupta-3-gyo-sundu-ercana-karsilik-maras

*Bu onerilerden bazilari gecmiste GKRY tarafindan kabul gormemisti.
Or.
Magosa limaninin acilisina ve Ercan hava alanin uluslar arasi ucus ve ticarete acilmasina karsilik ,Marasin BM gozetiminde mal sahiplerinin donusune imkan saglanip acilmasi.

Lefkose uluslar arasi hava alanin BM gozetiminde ortak calistirilmasi.

Hidro karbon yataklari gelirlerinin ortak esit olarak paylasimi.

Yani uzun lafin kisasi temcit pilavinin tekrardan isitilip yeni gibi sunumdan ibaret.
Ercan hava limanina uluslara arasi ucuslara

Gecti Bor´un pazari. Sebeplerini sayfalarca tartistik.

Taksim!

Her ne kadar da konu basligi ile paylasimim direk iliskili olmasa da "Arnavutluk ve Yunanistan, deniz yetki alanlarının sınırlandırılması sorununu Lahey'e taşıyor" yeni bir baslik acmadan buradan paylasiyorum.

Igilenenler konun tarihcesi ile ilgili makaleyi okuyabilir .Daha once "Arnavutluk ve Yunanistan,Iyon denizinde anlastilarmi sorusu sorulmustu" Belki bu olayin gelisimi ve cikacak sonuc bizlerin bazilarinin kafasindaki sorularin yanitlanmasina yardimci olabilir.

Arnavutluk ve Yunanistan, deniz yetki alanlarının sınırlandırılması sorununu Lahey'e taşıyor.

Yunanistan parlamentosunun İyon denizinde kara sularının 6 milden 12 mile çıkarılmasını öngören yasa tasarısını 20 Ocak'ta onaylamasıyla, Arnavutluk ile Yunanistan arasındaki deniz yetki alanlarının sınırlandırılması konusu yeniden gündeme geldi.

Arnavutluk ile Yunanistan arasındaki son anlaşmazlık ise 2020'de meydana geldi. Arnavutluk yetkilileri tarafından 20 Ekim 2020'de yapılan açıklamada, Yunanistan ile konunun uluslararası mahkemelere taşınması için anlaşmaya vardıkları bildirilirken, Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias Tiran ziyareti sırasında konunun Lahey Uluslararası Adalet Divanı'na incelenmek üzere gönderileceğini doğruladı.
Önümüzdeki aylarda tarafların dosyalarını hazırlamasının ardından, Lahey'deki Uluslararası Adalet Divanı'na giderek iddialarını savunması bekleniyor. Mahkemenin meseleyi nihai karara bağlamasıyla, sorunun iki ülke arasında "açık bir sorun" olmaktan çıkacağı ve artık bir nihayete ereceği düşünülüyor.

https://www.denizhaber.net/arnavutluk-ve-yunanistan-deniz-yetki-alanlarinin-sinirlandirilmasi-sorununu-lahe-haber-99872.htm

Bildiğim kadarı ile, Bu konularda Lahey adalet divanının kararları bağlayıcı değil. Çünkü açık ve seçik kurallar yok. Genelde adil ve içtihatlar üzerinden ülkelerin anlaşması isteniyor. 

Sadece, buradan çıkacak karar ile ülkeler karşılıklı haklarını teyit etmeye çalışıyor. Yani neticede yine yunanistan ile anlaşılıp, mutabakata varılan şartlar Bm ye kayıt ettirilecek.

Bildiğim kadarı ile, Bu konularda Lahey adalet divanının kararları bağlayıcı değil. Çünkü açık ve seçik kurallar yok. Genelde adil ve içtihatlar üzerinden ülkelerin anlaşması isteniyor. 

Sadece, buradan çıkacak karar ile ülkeler karşılıklı haklarını teyit etmeye çalışıyor. Yani neticede yine yunanistan ile anlaşılıp, mutabakata varılan şartlar Bm ye kayıt ettirilecek.

UAD karari . Taraflarin veya gorevlendirmenin UAD den nasil bir gorev talebinde  bulunulduguna bagli olarak  neticelenir.

Or. UAD nin yetkileri  iki sekilde olabilir.

1-Baglayici  karar   Devletler arasinda uzlasmazlik konusunda veya uluslar arasi hukuka aykirilik konusunda  muracaata bulunan ulkeler cikacak sonucu baglayici olarak kabul eder"

2-Danisma gorusu " Baglayiciligi yoktur sadece tavsiye niteliginde gorus bildirimi"

Neticede Arnavutluk ve Yunanistan icin "1" madde gecerli cikacak karar her iki ulke icin baglayici olacak sonrasi da normal prosedur BM kayit islemi vs.

https://www.savunmasanayist.com/yunanistandan-firkateyn-tedarik-plani/

Buyurun !
Biz daha ilk fırkateyni indirmekle uğraşırken Yunan 6 adet fırkateyn alıyor.
Adamlar kafayı bize takmış durumdalar!

İstedikleri kadar alsınlar...500 milyona aldıkları gemiyi biz 250'ye üretiriz...

SSCB nasıl ABD silahlanma yarışına dayanamayıp yıkıldıysa bizimle sidik yarıştırmaya devam ederlerse aynı sonu Yunanlılar da yaşar... 5 sene önce iflas ettiler , Fransız gazıyla yine zıplıyorlar (Fransızlar bunlara iyi silah satıyorlar , söğüşlüyorlar) sonuç yine aynı olacak...

Tüm silahlarını dışarıdan alan bir ülke asla savunma sanayi üretimini kendi yapan ülke  ile  baş edemez...