Akdeniz'de Enerji Krizi

Başlatan SKYWOLF, 11 Eylül 2011, 00:41:21

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.


#411
Alıntı yapılan: Afşar1 - 14 Haziran 2019, 17:08:12
fransız bakanın açıklamalarına ilgi göstermedik ama ilave edeyim foruma ben

https://www.ntv.com.tr/dunya/fransa-kibrista-konuslanma-gibi-bir-ongorumuz-olmadi,a8-1BzwmA06ki17S9L0OWQ

Fransizlarin konuslasacagi yer olarak GKRY basini tarfindan aciklanan Mari Dnz ussu Birlesik kirallik Agrotur ussunden pek uzakta degil. Ingilizler egemen olduklari bir bolgenin  bu kadar yakininda Fransizlarca kalici bir Us kurmalarini pek hos karsilamayacaklari asikar. Mari ve Baf Hava usssunu  bir miktar daha gelistirilip Fransiz ve Euro force kullanimina acilmasi icin GKRY kampanya ve propogandasina devam edecektir. GKRY yonetiminin ana hedeflerinden biri adada bulunan KTBK karsin Euroforce veya ileride bir yolunu bulabilirse Nato ya katilmak sureti ile noturlemedir. Mesajı Paylaş

10 soruda Doğu Akdeniz'de enerji denklemi



Akdeniz'e komşu ülkelerle uluslararası aktörlerin bölgede yürüttüğü hidrokarbon arama faaliyetleri, Doğu Akdeniz enerji denkleminde yeni dengelerin ortaya çıkmasına neden oluyor.

Akdeniz'e komşu ülkeler ile uluslararası aktörlerin son yıllarda Doğu Akdeniz'de yürüttüğü hidrokarbon arama faaliyetleri, bölgede suların yeniden ısınmasına yol açıyor.

Doğu Akdeniz'de ve özellikle Kıbrıs adası çevresinde yürütülen petrol ve doğal gaz aramalarıyla belirli bölgelerdeki kaynak keşifleri, Akdeniz'e komşu ülkelerin enerji arz güvenliğini yakından ilgilendiriyor.

TÜRKİYE'NİN ENERJİ DENKLEMİ
Türkiye'nin son dönemde Doğu Akdeniz'de yürüttüğü petrol ve gaz arama faaliyetleri ise bölgenin aktörleri arasındaki dengelerin yeniden belirlenmesini gündeme getirdi. Bu kapsamda dünyanın en büyük enerji şirketleri bölgeye gelerek buradaki enerji arama ve iletim projelerinde birbirleriyle pay alma yarışına girdi.

Çok değişkenli bir denkleme benzetilebilecek Doğu Akdeniz bölgesinde, birçok problem, kriz ve iş birliği fırsatları bir arada bulunuyor. Bu kapsamda AA muhabirinin yaptığı derlemeye göre, Doğu Akdeniz'de enerji denkleminde ilişkin 10 soru ve yanıtları şöyle:



1- Akdeniz'de hangi ülkeler aktif politika yürütüyor ve bölgenin enerji kaynaklarından faylanmak istiyor?

Coğrafi açıdan da bölgeye sınırı olan Türkiye, İsrail, Mısır, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC), Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY), Yunanistan, Lübnan, Suriye ve Libya Doğu Akdeniz'de aktif politika yürütüyor.

Öte yandan, bölgeye sınırı olmamasına rağmen ABD, Rusya, İngiltere, Fransa ve İtalya gibi ülkeler de Akdeniz'deki enerji denkleminde ağırlığını korumak istiyor.

2- Bölgedeki doğal gaz ve petrol rezervinin tahmini büyüklüğü toplam ne kadar?

ABD Jeolojik Araştırmalar Merkezi verilerine göre, Doğu Akdeniz'in Levant adı verilen ve Suriye kıyılarını da içinde barındıran bölgesinde yaklaşık 3,5 trilyon metreküp doğal gaz ve 1,7 milyar varil civarında petrol rezervi bulunuyor.

3- Doğu Akdeniz'de hangi enerji şirketleri faaliyet gösteriyor?

Doğu Akdeniz'de faaliyet gösteren başlıca şirketler arasında Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO), ABD'li Exxon Mobil ve Noble, Fransız Total, İtalyan Eni, Güney Koreli Kogas, Katar Petroleum, İngiliz BG ile İsrailli Delek ve Avner firmaları yer alıyor.

4- Doğal gaz ve petrol arama faaliyetlerinin gerçekleştirildiği bölge kaç parselden oluşuyor?

Bölge, GKRY tarafından tek taraflı olarak ilan edilen sözde 13 parselden oluşuyor.

Kuzeyde sırasıyla 1. 2. ve 3. parsel, ortada 4. 5. 6. 7. 8. 9. ve 13. parsel ve güneyde ise 10. 11. ve 12. parsel yer alıyor.

5- Doğu Akdeniz'de hangi parsellerde münhasır ekonomik bölge sorunu yaşanıyor?

Türkiye ve KKTC'nin hak iddia ettiği bölgede yalnızca sözde 10. ve 11. persellerde çakışma bulunmuyor, diğer parsellerin hepsinde münhasır ekonomik bölge tartışmaları devam ediyor.

6- Söz konusu 13 parselde hangi şirketler faaliyet yürütüyor?

Bölgede sözde 2. 3. ve 9. parsellerde İtalyan Eni ve Güney Koreli Kogas şirketlerinin müşterek lisansı bulunuyor. Ortaklığın payları ise yüzde 80 Eni, yüzde 20 Kogas olarak dağılım gösteriyor.

Fransız Total ve İtalyan Eni 6. ve 11. parsellerde eşit pay sahibiyken, 8. parselde Eni tek başına ruhsat sahibi konumunda yer alıyor.

12. parsel ise yüzde 35 ABD'li Noble, yüzde 35 İngiliz BG ve yüzde 30 da İsrailli Delek Drilling Group şirketlerinin hisselerinden oluşuyor.

10. parselde ABD'li Exxon Mobil ve Katar Petroleum ortaklığı sözde ruhsatları elinde bulunduruyor. Geriye kalan sözde 1'inci, 4'üncü, 5'inci, 7'inci ve 13'üncü parseller için görüşmeler devam ediyor.

7- Türkiye, Doğu Akdeniz'de nasıl bir politika izliyor?

Türkiye Kıbrıs'ta, Türklerin Rumlarla eşit haklara sahip olduğunu ve adanın zenginliklerinden ortak faydalanılması gerektiğini savunuyor.

Türkiye her fırsatta bölgede faaliyet yürüten enerji şirketleri ile ABD, İngiltere, Fransa ve İtalya gibi ülkelere GKRY'nin tek taraflı olarak ilan ettiği münhasır ekonomik bölgeyi tanımadığını ve Türkiye'nin deniz yetki alanlarıyla çakışan bölgelerde arama ve üretim çalışmalarına izin vermeyeceğini belirtiyor.

Ayrıca Türkiye, GKRY'nin adanın tamamını temsil eden bir devlet olmadığı için münhasır ekonomik bölge oluşturma ve ihale etme hakkı da bulunmadığını muhataplarına iletiyor.

Öte yandan, adanın çakışma olmayan kuzey, doğu ve güney kısımlarında Rum tarafının fiili durum yaratma olasılığına karşı, KKTC tarafından TPAO'ya ruhsat sahaları verildi. Böylece GKRY'nin adanın tamamını temsil etmemesine rağmen bloklar oluşturarak münhasır ekonomik bölge ilan etmesine karşılık verilmiş oldu.

8- Türkiye bölgede arama faliyetleri yürütüyor mu?

Türkiye bölgede aktif olarak Fatih sondaj gemisiyle KKTC'nin ruhsat verdiği A,B,C,D,E,F,G olarak adlandırılan alanlarda sondaj ve arama faaliyetlerini yürütüyor. Söz konusu alanlar KKTC'nin kendi münhasır ekonomik sınırları içinde yer alıyor. Ayrıca Fatih'in yanı sıra Türkiye'nin ikinci sondaj gemisi Yavuz'un da temmuz ayında bölgeye gönderilmesi bekleniyor.

9- GKRY bölgede nasıl bir politika izliyor?

Doğu Akdeniz'deki kaynaklardan azami pay alma arayışına giren enerji şirketleri ve bu şirketlerin direkt veya dolaylı yoldan sahibi olan ABD, Fransa ve İtalya gibi ülkeler GKRY'yi adanın tamamında egemen gibi görüyor ve ihalelerle aldıkları lisansların hukuki olduğunu iddia ediyor.

GKRY de enerji arama ve çıkarma faaliyetlerinde ABD, İtalya ve Fransa gibi bölge dışındaki aktörlerle, enerji iletimi için ise İsrail, Mısır ve Yunanistan gibi bölgedeki aktörlerle iş birliği çalışmaları yapıyor.

10- East-Med boru hattı projesi nedir? Bu projeyle Türkiye devreden çıkarılabilir mi?

East-Med boru hattı projesiyle Akdeniz gazının İsrail, GKRY ve Yunanistan üzerinden Avrupa'ya gönderilmesi hedefleniyor.

Bölgenin jeolojik yapısının kırılganlığı ve hat uzunluğu göz önünde bulundurulduğunda inşa edilmesi planlanan boru hattının teknik ve ekonomik açıdan fizıbıl olmadığı kabul ediliyor.

Ayrıca Avrupa Birliğinin de desteklediği projenin öngörülen güzergahı Türkiye'nin deniz sahalarından geçiyor. Sonuç olarak aktörlerin Türkiye'yi de hesaba katarak hareket etmesi gerekiyor.

https://www.ensonhaber.com/10-soruda-dogu-akdenizde-enerji-denklemi.html Mesajı Paylaş
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

Fransa'dan Türkiye'ye Doğu Akdeniz çağrısı



Fransa Cumhurbaşkanı Macron, Türkiye'nin "Doğu Akdeniz'deki yasadışı faaliyetlerini sonlandırması gerektiğini" söyledi. Macron, "AB bu konuda zayıflık göstermeyecek" dedi.

Doğu Akdeniz'de Türkiye'nin haklı olarak yürüttüğü enerji araştırmalarına yönelik tepkilere bir yenisi daha eklendi. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Türkiye'nin bölgede yürüttüğü faaliyetleri yasadışı olarak niteledi.

EGEMENLİĞE SAYGI ÇAĞRISI
Güney Avrupa ülkelerinin liderlerini bir araya getiren Malta'daki AB zirvesinin ardından konuşan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Kıbrıs'la tam bir dayanışma içinde olduğunu belirterek Kıbrıs Cumhuriyeti'nin egemenliğine saygı duyulması konusundaki kararlılığını vurguladı.



Macron, Türkiye yönetimini Doğu Akdeniz bölgesindeki faaliyetlerine son vermeye çağırırken, "Tamamen Kıbrıs'la dayanışma içindeyiz ve egemenliğine destek veriyoruz. Türkiye, Kıbrıs'ın münhasır ekonomik bölgesindeki yasadışı faaliyetine son vermeli. Avrupa Birliği bu konuda zayıflık sergileme niyetinde değil" ifadelerini kullandı.

https://www.ensonhaber.com/fransadan-turkiyeye-dogu-akdeniz-cagrisi.html Mesajı Paylaş
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

Doğu Akdeniz'de Türk askerinden Rumlara mesaj



Doğu Akdeniz'de tatbikat gerçekleştiren askerlerimizden biri "Ayşe tatile çıktı" peçi ile tatbikata katıldı.

Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de gerçekleştirdiği sondaj faliyetlerinden rahatsız olan Güney Kıbrıs Rum Kesimi, ülkemize karşı tehditlerde bulunmuştu.

Bu tehditleri ciddiye almayan Türkiye sondaj faaliyetlerine devam etti.

Bu olaylar daha soğumadan Türkiye, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile, Doğu Akdeniz'de ortaklaşa Þehit Teğmen Caner Gönyeli Arama Kurtarma-2019 Davet Tatbikatı gerçekleştirdi.

Doğu Akdeniz'de gerçekleştirilen tatbikat ile, Türkiye ve KKTC uluslarası sulardaki yetki alanlarına kararlılık mesajı verdi.

"AYÞE TATİLE ÇIKTI"
Tatbikata katılan bir askerin üniformasındaki peç ayrıntısı  dikkati çekti.

Hava Kuvvetleri'ne bağlı bir pilotta bulunan peç, 1974'teki Kıbrıs Barış Harekâtı'nın çıkarma parolasına atıfta bulunuyor. İngilizce yazılı kabartmada, "Ayşe tatile çıktı" ifadesi yer alıyor. Kıbrıs adasının üzerine yerleştirilen savaş uçağının yanı sıra peçte, KKTC ile Türkiye bayrakları yan yana yer alıyor. Peçte kullanılan F-100 Super Sabre savaş uçağı, TSK'nın Kıbrıs Barış Harekâtı'nda sabit kanatlı hava gücünün bel kemiğini oluşturuyordu. Ayrıca peçi taşıyan pilotun isminin Ayşe olması da peçi daha anlamlı kılıyor.

https://www.ensonhaber.com/dogu-akdenizde-turk-askerinden-rumlara-mesaj.html Mesajı Paylaş
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

Kıbrıs Rum Yönetimi, Fatih gemisi personeline tutuklama emrini doğruladı;

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, Doğu Akdeniz açıklarında sondaj çalışması yapan Türkiye'ye ait Fatih sondaj gemisindeki mürettebat hakkında tutuklama emri çıkarıldığını resmi olarak duyurdu. Karara gerekçe olarak ise "sınır ihlali" gösterildi.

Güney Kıbrıs, Doğu Akdeniz'de sondaj faaliyetleri yürüten Türk gemisi mürettebatına yönelik tutuklama emri çıkarıldığı bilgisini doğruladı.

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Dışişleri Bakanlığı yetkilisi, petrol ve doğalgaz arama hakkının bulunduğu toprakları ihlal ettiği iddiasıyla adaya yakın yerde demirlenmiş olan Türk sondaj gemisinin mürettebatı hakkında tutuklama emri çıkarıldığını doğruladı.

Yetkili, "Tutuklama emirlerinin çıkarıldığını teyit edebilirim. (Hakkında tutuklama emri çıkarılan) kişi sayısı çift haneli" dedi.

Türkiye, 10 Haziran'da yaptığı açıklamada tutuklama emri haberlerinin "sınırı aştığını" belirtmişti. Tutuklama emri haberleri, o tarihte Lefkoşa tarafından teyit edilmemişti.

DOĞU AKDENİZ İÇİN DAYANIÞMA SÖZÜ

Bu arada Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin (GKRY) Rum Haber Ajansı, Doğu Akdeniz'de sondaj faaliyetleri yürüten Fatih gemisi personeline yönelik uluslararası tutuklama emri çıkarılmasına dair bir diplomatın "Avrupalı ortaklarımız bize dayanışma gösterecekleri konusunda söz verdiler" dediğini duyurdu.

Rum ajansı, ismini vermediği Rum Dışişleri Bakanlığı'ndan bir diplomatın, "Tutuklama kararlarının çıkarıldığını söyleyebiliriz. Bu tutuklama emri, sorunu çözmüyor ancak bu karar Türkiye'ye baskı oldu. Avrupalı ortaklarımız bize dayanışma gösterecekleri konusunda söz verdiler. Bu sözlerin kararlara dönüşmesini ve önlemler olarak ortaya çıkmasını bekliyoruz" dediğini duyurdu.

Ajans, tutuklama emri çıkarılan kişilere 1 milyon Euro para veya 5 yıl hapis cezası verilebileceğini yazdı.

"HADDİNİ AÞAN ADIM"

Rumların tutuklama kararı hem Türkiye, hem de KKTC'nin sert tepkisini çekmişti.

KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, "Biz gerginlik siyaseti, çatışma siyaseti istemiyoruz" derken; Başbakan Ersin Tatar, "Rumlar çok yanlış yaptı, bu barışa hizmet etmeyen bir adımdır" demişti.

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin (GKRY) Doğu Akdeniz'de sondaj çalışmaları yapan Fatih gemisinin personeline tutuklama kararı çıkardığı yönündeki haberlerle ilgili, "GKRY'nin bu haddini aşan kararı şayet doğru ise, bizim açımızdan hiçbir hükmü ve geçerliliği olmayacaktır" dedi.

https://www.denizhaber.net/kibris-rum-yonetimi-fatih-gemisi-personeline-tutuklama-emrini-dogruladi-haber-88947.htm Mesajı Paylaş

Türkiye, ikinci sondaj gemisini de Doğu Akdeniz'e gönderecek;

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Doğu Akdeniz ilgili Fatih sondaj gemisinin Kıbrıs'ın batısında sondaja başladığı belirterek bölgeye ikinci sondaj gemisinin de gönderileceğini söyledi.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'nda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu ve soruları yanıtladı.

Doğu Akdeniz'deki gelişmelere değinen Çavuşoğlu, "Akdeniz'deki tüm ülkelere mesajımız şudur, 'Türkiye'yi dışlayan, Türkiye'nin içinde olmadığı hiçbir anlaşma geçerli değildir.' Akdeniz'de biz de varız, bizim de kıta sahanlığımız var. Kıta sahanlığımızın sınırları bellidir. Bunu da BM'ye kaydettik. İkincisi biz, kendi kıta sahanlığımız içerisinde, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC), Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığına (TPAO) ruhsat verdiği alanlarda sismik araştırma ve sondaj yapıyoruz . Eskiden sadece sismik araştırma yapardık çünkü bizim sondaj gemimiz yoktu. Þimdi FATİH 1 gemimiz hemen Kıbrıs'ın batısında sondaja başladı" ifadelerini kullandı.

"İKİNCİ SONDAJ GEMİSİ DE AKDENİZE GİDECEK"

Çavuşoğlu, bölgeye ikinci sondaj gemisinin de geleceğini dile getirerek şunları kaydetti:

"İkinci gemimiz Karadeniz'e gidecekti, o bölgeye kaydırdık. Bunun sebebi, yıllardır tüm uyarılarımıza rağmen Rum kesiminin tek taraflı bir şekilde Kıbrıs etrafında arama, sismik arama ve şimdi de sondaj çalışmalarına başlamasıdır. Neden tek taraflı diyoruz, çünkü burada KKTC'nin ve Kıbrıs Türk halkının da hakkı var. Bunu da Rum kesimi ve AB kabul ediyor. Biz onlara 'Kıbrıs Türk halkının haklarını garanti altına aldıktan sonra bu tür adımları atın' dedik. 'Efendim yaparsak tanımış oluruz.' diyorlar. Hayır, bugün Tayvan'ı herkes tanımıyor ama herkes Tayvan ile ticarette yapıyor, anlaşma da. Özel şirket üzerinden olsun, AB üzerinden olsun, her türlü esnekliği gösterdik. 'Efendim şimdi değil de satarken garanti altına alacağız.' diyorlar. Þimdi yapamıyorsan satarken de yapamazsın. Yapmazsın ve garanti altına almazsın. Biz güvenmiyoruz."

"RUMLAR GERİ ADIM ATTI"

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) ile yapılan müzakerelerde, Rumların mutabakata varılan konularda bile geri adım attığını belirten Çavuşoğlu, söz konusu tarafın müzakerelerde verdikleri sözlerin hiçbirini tutmadığını dile getirdi.

Çavuşoğlu, şöyle devam etti:

"O yüzden biz de kendi adımımızı kendimiz atıyoruz. Burada Türkiye Cumhuriyeti, KKTC ve Kıbrıs Türk halkının menfaatlerini korumak için bölgeye sondaj gemilerimizi gönderdik. Eskiden Barbaros Hayreddin Paşa sismik araştırma yapıyordu. Onlar da 'Türkler yine böyle yapacak bir şey olmaz.' dediler ama gemileri gönderince şimdi paniklediler. Önce bazı tepkiler oldu. Bu tepkilere biz de cevabımızı verdik. Onun dışında herkesi bilgilendirdik. Mesela İngiltere'yi bilgilendirdikten sonra bu bölgeleri tartışmalı bölge olarak açıkladık. Amerika'nın açıklamasına baktığımız zaman AB'nin açıklamalarına göre dengeli bir açıklama olduğunu görüyoruz. Biz, tüm Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) Daimi üyesi ülkelerin dışişleri bakanlarına ve de AB üyesi ülkelerin dışişleri bakanlarına ve (AB Dışişleri ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi) Federica Mogherini'ye mektup gönderdik. Hukuki gerekçeleriyle beraber oradaki Türkiye, KKTC ve Kıbrıs Türk halkının haklarını açıklayan bir mektup gönderdik. Ayrıca Bakanlıktaki arkadaşlarımızla Ankara'daki tüm büyükelçileri davet ederek aynı kapsamda bilgilendirmelerde bulunduk ve çok etkilendiler."

"AB'Yİ DEFALARCA UYARDIK"

AB'ye birçok kez uyarıda bulunulduğunu anımsatan Çavuşoğlu, "Biz AB'ye bu işi siz çözün, aksi takdirde biz adımlarımızı atarız ve gerginlik olur uyarısını defalarca AB'ye ilettik. Aynı bilgilendirmeyi Brüksel'de de arkadaşlarımız yaptı. Bizim burada uluslararası hukuk bakımından da haklılığımız ortadadır ve bu konuda da kararlıyız. Kararlılığımızı da herkes gördü" ifadelerini kullandı.

Çavuşoğlu, Rusya'dan şu ana kadar Doğu Akdeniz konusunda bir açıklama göremediklerini vurgulayarak "Rusları da buradaki haklarımız ve Kıbrıs Türk halkının hakları konusunda bilgilendirdik. Ruslar, Kıbrıs sürecinde kalıcı bir çözüm olması konusunda görüşlerini söylediler. Hatta müzakerelere P5 ülkeleri katılsın diye de taleplerini iletiyorlar ama biz, BM ve AB gözlemci konumunda. Çünkü herhangi bir çözüm olduğu zaman AB ve AB hukukunu da ilgilendiren konular olduğu için onlar gözlemci olarak duruyorlar ve garantör ülkeler olarak bu müzakereleri sürdürdük. Sondaj konusunda Rusya'nın bir taraf tutan bir açıklamasını ya da tutumunu görmedik." şeklinde konuştu.

Bakan Çavuşoğlu, "Kıbrıs Rum kesimi bizim vatandaşlarımızı tutuklayacak, biz de buna müsaade edeceğiz, bu mümkün değil" dedi.

"Hak hukuk çerçevesinde herkesin menfaati garanti altına alındığı zaman ve paylaşmayı da bildiği zaman sorun yok" ifadelerini kullanan Çavuşoğlu, Türkiye'nin tek taraflı adımlara itiraz ettiğini vurguladı.

Çavuşoğlu, "Bu noktaya mecbur gelecekler. Rum Kesimi de gelecek, Yunanistan da gelecek, Avrupa Birliği de gelecek, Akdeniz'deki ülkeler de gelecek. Bunun başka çıkar yolu yok. Ama tabii Suriye'den dolayı, Rusya'nın oradaki mevcudiyeti, ABD'nin, Batılıların oradaki mevcudiyeti gibi konulardan dolayı şu an herkesin gözü Doğu Akdeniz bölgesinde." tespitini yaptı.

Bakan Çavuşoğlu, bölgedeki doğalgazın Avrupa ve dünya piyasalarına ulaşması için tek alternatifin Türkiye olduğunun altını çizdi.

https://www.denizhaber.net/turkiye-ikinci-sondaj-gemisini-de-dogu-akdenize-gonderecek-haber-88944.htm Mesajı Paylaş

#417
Yunan Ordusu bu kriz yüzünden artmaya başlayan Türkiye ile çatışma riski nedeniyle adalara tank ve zırhlı araç yığmaya başlamış. Bizde şöyle karşılarına 10-15 tane Bora yerleştirsek nasıl olur sizce? Bence süper olur. Mesajı Paylaş

Alıntı yapılan: fırtına06 - 16 Haziran 2019, 01:00:24
Yunan Ordusu bu kriz yüzünden artmaya başlayan Türkiye ile çatışma riski nedeniyle adalara tank ve zırhlı araç yığmaya başlamış. Bizde şöyle karşılarına 10-15 tane Bora yerleştirsek nasıl olur sizce? Bence süper olur.

Bence tankları vs. o adalara hapsederlerse hedef haline getirirler. Mesajı Paylaş
Savaş Var Denildiğinde Biz;


#419
Alıntı yapılan: BATTLESTAR - 16 Haziran 2019, 10:54:53
Alıntı yapılan: fırtına06 - 16 Haziran 2019, 01:00:24
Yunan Ordusu bu kriz yüzünden artmaya başlayan Türkiye ile çatışma riski nedeniyle adalara tank ve zırhlı araç yığmaya başlamış. Bizde şöyle karşılarına 10-15 tane Bora yerleştirsek nasıl olur sizce? Bence süper olur.

Bence tankları vs. o adalara hapsederlerse hedef haline getirirler.

RMMO ordusu bunyesinde bulunan hava savunma sistemlerinin imhasi icin Bora sisteminin mevcudiyeti KTBK nin guc carpanina kesin katkida bulunacagi kanisindayim.

Or: RMMO Radar ve Hava savunma sistemlerinin bir kismi Trodos Olimpos tepesinde . Ayni yerin bir kac yuz metre ilerisinde dagin tepesinde ise RAF in orta doguyu izledigi en etkin merkez mevcut.

Mevcutta RMMO mevzinde M1 TOR korumasi altinda Radar sistemleri  icin de kullanilsa dahi, mevzi esasinda S300 kullanimi icin .Yani yarin depodan ansizin onumuze S300 cikabilir ve orada konuslanabilir ki o zaman THK icin risk olusturur. Bu nedenle o mevziinin olasi bir durumda ,mutlak imhasi gerek. Bu da ancak KKTC topraklarinda konuslanmis mobil Bora veya benzeri uzun menzilli hasas sistemler ile yapilabilir.


Tank konusuna gelince  RMMO tank envanteri KTBK oranla daha kucuk ama daha modern.
KTBK M48A5T1-T2,RMMO ordusunda  ise T80 ve 2019 icerisinde Leo2 alimi icin ihale sonucu beklenmekte.  RMMO ATGM envanteri oldukca genis ,AT helikopterleri adada konumlu  mevcut. KTBK zirhli birliklerinin olasi bir harekatta tikac gorevi oldugu kadar, ana taruz unsuru olarak kullanilacagi dusunulse daha suratli ve daha etkin koruma kabaliyetine sahip olan sistemlere acilen ihtiyac duyulur. Mesajı Paylaş


Paylaş whatsappPaylaş facebookPaylaş linkedinPaylaş twitterPaylaş myspacePaylaş redditPaylaş diggPaylaş stumblePaylaş technoratiPaylaş delicious
İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren Replikacep.com sitemizde 5651 sayılı kanunun 8. maddesine ve T.C.Knın 125. maddesine göre tüm üyelerimiz yaptıkları paylaşımlardan kendileri sorumludur.Replikacep.com hakkında yapılacak tüm hukuksal şikayetleri İletişim sayfamızdan bize bildirdikten en geç 3 (üç) iş günü içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek gereken işlemler yapılacak ve site yöneticilerimiz tarafından bilgi verilecektir.
Footer menü
Hakkımızda
Bize Ulaşın
Biz Kimiz
Hizmetlerimiz