Akdeniz'de Enerji Krizi

Başlatan SKYWOLF, 11 Eylül 2011, 00:41:21

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.



Yavuz, Fatih fırkateyni ile birlikte gidiyor. Mesajı Paylaş
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

#441
Sıra Doğu Akdeniz'de;

Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanı Tümamiral Cihat Yaycı, Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) ilan etmesinin önemini anlatan bir çalışma hazırladı. Yaycı çalışmasında; Münhasır Ekonomik Bölge ilanıyla birlikte Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de 200 deniz mili genişlikteki alanlarda deniz yatağı, toprak altı ile üzerindeki suların canlı ve canlı olmayan kaynaklar üzerinde ekonomik haklar elde edeceğini savundu.

Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanı Tümamiral Cihat Yaycı'nın şimdi de Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki geleceğini garanti altına almak için çaba harcıyor.

Tümamiral Cihat Yaycı, hazırladığı kapsamlı çalışmayla Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin (GKRY) Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin haklarını yok sayarak "Kıbrıs Cumhuriyeti" adına MEB ilanında bulunduğunu hatırlattı. Tümamiral Yaycı, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nın başından bu yana Doğu Akdeniz'de MEB ilan edilmesi gerektiği teklif ettiğini ancak bunun bir türlü gerçekleştirilmediğini vurguladı.

"MEB İLAN EDİLİRSE AKDENİZ'DE KIBRIS BÜYÜKLÜĞÜNDE ALAN KAZANACAĞIZ"

Tümamiral Yaycı şu tespitleri yaptı:

"Mevcut konjonktürde, Doğu Akdeniz'de anlaşma yapılabilme imkânı olan tek devlet Libya'dır. Zira, Libya ile bu temel hakkın kullanılmasına yönelik bir sınırlandırma anlaşmasının gerçekleşmesi ile Türkiye, daha önceki tezlerimize nazaran yaklaşık olarak Kıbrıs Adası kadar ilave deniz alanı kazanacaktır. Dahası Yunanistan ile Mısır ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi arasına önleyici bir kalkan gibi girerek söz konusu ülkelerin tüm girişimlerini akamete uğratabilecektir."

"BÖLGEDE ÜTÜNLÜĞÜMÜZ OLACAK"

"Bu noktada acilen yapılması gereken iki husus bulunmaktadır: Doğu Akdeniz'de MEB ilan edilmelidir. Anadolu ile Afrika kıyıları arasındaki ortay hatta dayanacak şekilde Türkiye-Libya kıta sahanlığı sınırının belirlenerek bir anlaşmanın ivedilikle akdedilmesi gerekmektedir. Böyle bir anlaşma ile Yunanistan; ne Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ne de Mısır ile MEB sınırlandırma anlaşması yapabilecektir. Böylece hem bölgede durum üstünlüğü elde etmemize hem de enerji jeopolitiğine doğrudan etki ederek deniz yetki alanlarının sınırlandırılmasında milli menfaatlerimiz bakımından kritik kazanımlar elde etmemize vesile olacaktır. Bu girişimlerimiz aynı zamanda hukuki alt yapımızı teşkil edecek ve uluslararası kamuoyuna hukuk ve diplomasi araçlarını kullandığımız mesajlarını verecektir."

"AVRUPA'NIN 30 YILLIK GAZ İHTİYACINI KARÞILAYABİLECEK SEVİYEDE"

Çalışmasında Akdeniz'de bulunan yeni petrol ve doğalgaz rezervlerine ilişkin verilere de yer veren Tümamiral Yaycı, bu veriler incelendiğinde bu kapsamda Türkiye'nin yaklaşık 500 yıllık hidrokarbon ihtiyacının karşılanabileceğini ifade etti.

Çalışmada şu bilgilere yer verildi:

"2010'da ABD Jeolojik Araştırmalar Merkezi tarafından yayınlanan raporda, Kıbrıs, Lübnan, Suriye ve İsrail arasında kalan bölge olan Levant Havzasında 3,45 trilyon metreküp doğalgaz ve 1,7 milyar varil petrol bulunduğunun tahmin edildiği, bu tahmin dünyanın en büyük doğalgaz yataklarından birinin Doğu Akdeniz'de bulunduğuna işaret etmektedir.

ABD Jeolojik Araştırmalar Merkezi tarafından Nil Delta Havzasında ise yaklaşık 1,8 milyar varil petrol; 6,3 trilyon metreküp doğalgaz ve 6 milyar varil sıvı doğalgaz rezervi olduğunun tahmin edildiği, Kıbrıs Adası'nın çevresinde ise 8 milyar varil olduğu söylenen petrol rezervinin yaklaşık değerinin 400 milyar dolar civarında olduğu açıklanmıştır.

Bu bağlamda; Doğu Akdeniz'de yaklaşık olarak toplam değeri 1,5 trilyon dolar olan 30 milyar varil petrole eşdeğer hidrokarbon yatakları bulunduğu değerlendirilmektedir. 2010 yılı tüketim miktarları dikkate alındığında, Doğu Akdeniz'deki hidrokarbon rezervinin, Türkiye'nin yaklaşık 572 yıllık, Avrupa'nın ise 30 yıllık doğal gaz ihtiyacını karşılayabilecek seviyede olduğu anlaşılmaktadır."

"DIÞİÞLERİ BAKANLIĞI HAREKETE GEÇMELİ"

Emekli Hakim Albay Ahmet Zeki Üçok, Türkiye'nin 1986 yılında Karadeniz'de Münhasır Ekonomik Bölge ilan ettiğini ifade ederek, "Ne hikmetse bir çok hukuki sorunumuz olan Akdeniz'de ilan etmedik. Dışişleri Bakanlığı olarak Kıta Sahanlığına sıkıştık kaldık. Zamanında Akdeniz'de Münhasır Ekonomik Bölge ilan etmiş olsaydık bugün şu anda sıkıştırılmaya çalışıldığımız alanın yaklaşık 4.5 katı genişlikte bir deniz alanına sahip olacaktık. Bu alanda, deniz yatağı ve toprak altı ile üzerindeki suların canlı ve cansız doğal kaynaklarını araştırma, işletme, muhafaza ve yönetim hakkına sahip olacaktık. Balıkçılık kotalarını belirleme, bilimsel araştırma yapma, çevrenin korunmasına ilişkin düzenlemeler yapma, deniz altı ve üzerinde kablo ve boru döşeme düzenlemeleri yapma, petrol, hidrokarbon, gaz vb. madenleri arama, çıkarma çalışmaları yapma, sondaj platform ve tesislerinin hukuki statülerine ilişkin münhasır haklara sahip olacaktık. Bugün ise 'yasa dışı faaliyetler yürütmekle' suçlanıyoruz. Hiç vakit geçirmeden Akdeniz'de Münhasır Ekonomik Bölgemizi ilan etmeliyiz. Hemen ardından da bize ilave olarak Kıbrıs Adası yüzölçümü kadar alan kazandıracak olan Libya ile de MEB sınırlandırma anlaşması imzalamalıyız. Aksi halde gelecek kuşaklarımızın, torunlarımızın haklarını Yunanlılara, Güney Kıbrıslı Rumlara kaptırmış olacağız" dedi.

** Yazi basligi ve Dogu Akdenizle ilgisi olmayan kisimlari edit yaparak paylasiyorum.

https://www.sozcu.com.tr/2019/gundem/fetoyu-cozdu-sira-dogu-akdenizde-5189120/ Mesajı Paylaş

Alıntı YapDoğu Akdeniz'e doğru yol alan Yavuz & Deniz Kuvvetlerimize ait F-242 TCG FATİH Fırkateyni.
Mesajı Paylaş
]

#443


Kısa vadede Tfx hazır olmayacak, F-35'lerde olmayacak olsa da verimleri tartışmalı olacak. Bize kuşkusuz dengeleri lehimize çevirecek , geliştirilmesi zaman almayacak ve nükleer silah gibi aşırı tepki çekmeyecek bir güç lazım.

Benim aklıma şöyle bir konsept geldi. Hafif, küçük, stealth, süpersonik vuruş kabiliyetine sahip SİHA. Öyle çok karışık değil. Tai ve baykar kabiliyetleri dahilinde basit ama etkili bir silah olacak.

Nasıl ?

İhtiyacımız olan basit bir stealth gövde tasarımına sahip, eldeki ram ve sönümleme teknolojisinin kullanıldığı muhtemel boyutlarından dolayı radar rcs değeri F-35 sınıfına yakın mach 1 hızda 10 km irtifada uçabilecek ve gövde içi silah istasyonunda altta resmini gördüğünüz bir adet brahmos-ng/mini füzesini veya ruslarla geliştirilecek versiyonunu veya yerli eşdeğerini taşıyabilecek buna ek aynı bölmede 1 adet som , atmaca, milli anti radar füzesi veya 2 adet bozdoğan füzesi veya ihtiyaç halinde kanat altında taşıyabileceği bombalar için asel pod taşıyabilecek bir geometride dizayn edilmiş bir siha.



Ayrıca bu uçak akıncı için geliştirilecek taramalı radarlarla gemi boyutundaki nesneleri 300-400 km'den tespit edebilecek ve bunlara mach-3.5-4 hızdaki mühimmatla alça irtifadan sea skiming taarruzda bulunabilecek bir siha. Tabikide aynı zamanda 4. nesil ve altı uçaklara üstündeki taramalı radarla bozdoğanla veya amraamla müdahale edebilecek basit bir uçak.

Hatta üretilmesi uzamaması için F-404 veya J85 gibi eldeki F-5 motorlarından ve daha sonra tersine mühendislikle yerlileştirilebilecek bir motor kullanılabilir.

Açıkcası ben 100 km'den ancak 50-60 km'de en baba radarın tespit edebileceği bir siha'dan mach 3.5 ile bırakılmış sea skimming bir füzenin herhangi bir nato gemisi tarafından durdurulabileceğini sanmıyorum. Hele ki satürasyon saldırısı şeklinde yapılırsa 6.filonun bmd'lerini bile baskı altına almak mümkün.

Mesajı Paylaş
Savaş Var Denildiğinde Biz;


Alıntı yapılan: BATTLESTAR - 22 Haziran 2019, 00:18:09


Kısa vadede Tfx hazır olmayacak, F-35'lerde olmayacak olsa da verimleri tartışmalı olacak. Bize kuşkusuz dengeleri lehimize çevirecek , geliştirilmesi zaman almayacak ve nükleer silah gibi aşırı tepki çekmeyecek bir güç lazım.

Benim aklıma şöyle bir konsept geldi. Hafif, küçük, stealth, süpersonik vuruş kabiliyetine sahip SİHA. Öyle çok karışık değil. Tai ve baykar kabiliyetleri dahilinde basit ama etkili bir silah olacak.

Nasıl ?

İhtiyacımız olan basit bir stealth gövde tasarımına sahip, eldeki ram ve sönümleme teknolojisinin kullanıldığı muhtemel boyutlarından dolayı radar rcs değeri F-35 sınıfına yakın mach 1 hızda 10 bin km irtifada uçabilecek ve gövde içi silah istasyonunda altta resmini gördüğünüz bir adet brahmos-ng/mini füzesini veya ruslarla geliştirilecek versiyonunu veya yerli eşdeğerini taşıyabilecek buna ek aynı bölmede 1 adet som , atmaca, milli anti radar füzesi veya 2 adet bozdoğan füzesi veya ihtiyaç halinde kanat altında taşıyabileceği bombalar için asel pod taşıyabilecek bir geometride dizayn edilmiş bir siha.



Ayrıca bu uçak akıncı için geliştirilecek taramalı radarlarla gemi boyutundaki nesneleri 300-400 km'den tespit edebilecek ve bunlara mach-3.5-4 hızdaki mühimmatla alça irtifadan sea skiming taarruzda bulunabilecek bir siha. Tabikide aynı zamanda 4. nesil ve altı uçaklara üstündeki taramalı radarla bozdoğanla veya amraamla müdahale edebilecek basit bir uçak.

Hatta üretilmesi uzamaması için F-404 veya J85 gibi eldeki F-5 motorlarından ve daha sonra tersine mühendislikle yerlileştirilebilecek bir motor kullanılabilir.

Açıkcası ben 100 km'den ancak 50-60 km'de en baba radarın tespit edebileceği bir siha'dan mach 3.5 ile bırakılmış sea skimmin bir füzenin herhangi bir nato gemisi tarafından durdurulabileceğini sanmıyorum. Hele ki satürasyon saldırısı şeklinde yapılırsa 6.filonun bmd'lerini bile baskı altına almak mümkün.

Oha! MMU başlığının altına benzer şeyler yazmıştım hatta altına da "benzer düşünceleri olan arkadaşlar da vardır" tarzı not düşmüştüm. Sonra yarım saat geçmeden yazınızı gördüm. 😳 (fikri çalmadım ama sanırım aklın yolu bir hocam) elinize sağlık güzel yazmışsınız çalınabilirmiş de 😂 Mesajı Paylaş

Baykar ve Tai güçlerini birleştirse kısa sürede çıkar. Birde aselsanın aesa radarını taktik mı tamamdır. Mesajı Paylaş
IRK, DİN, DİL, MEZHEP ÖNEMLİ DEĞİLDİR ÖNEMLİ OLAN BU ÜLKE İÇİN YAPTIKLARINDIR

Alıntı Yap

Bakan Dönmez Akdeniz'e gönderilen Yavuz'un Magosa Körfezi'nde yani E parselinde sondaj çalışması yapacağını açıkladı.1974 den beri kapalı olan ve son günlerde adı sık sık duyulan Maraş plajı E parselinin kıyısında.
Mesajı Paylaş
]

Fatih sondaj gemisi gitmişti hatta bir dönem enerji bakanı bilmem kaç bin metrelerdeyiz az kaldı diyordu üstünden aylar geçti ses seda yok. Mesajı Paylaş
ムゲン (mugen) - Japonca bir kelime olup ,  Türkçede "sonsuz" anlamına gelir.

Alıntı yapılan: ムゲン - 23 Haziran 2019, 17:26:47
Fatih sondaj gemisi gitmişti hatta bir dönem enerji bakanı bilmem kaç bin metrelerdeyiz az kaldı diyordu üstünden aylar geçti ses seda yok.

Sanirim bir miktar karisiklik mevcut Sn Mugen;

Magosa korfezinde Barbaros 2D ve 3D dip arastirmasi yapmisti. Su anda Antalya civarinda olan Yavuz ise Barbarosun Magosa korfezinde sondaja baslamasi planlanir "E Parseli"
Fatih sondaj gemisi ise Baf aciklarinda yani "1 parselin hemen disinda belirli bir sureden beri sondaj yapmakta. Mesajı Paylaş

akdenizde  gelecek iyi  haberleri secimden sonra bekliyoruz Mesajı Paylaş


Paylaş whatsappPaylaş facebookPaylaş linkedinPaylaş twitterPaylaş myspacePaylaş redditPaylaş diggPaylaş stumblePaylaş technoratiPaylaş delicious
İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren Replikacep.com sitemizde 5651 sayılı kanunun 8. maddesine ve T.C.Knın 125. maddesine göre tüm üyelerimiz yaptıkları paylaşımlardan kendileri sorumludur.Replikacep.com hakkında yapılacak tüm hukuksal şikayetleri İletişim sayfamızdan bize bildirdikten en geç 3 (üç) iş günü içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek gereken işlemler yapılacak ve site yöneticilerimiz tarafından bilgi verilecektir.
Footer menü
Hakkımızda
Bize Ulaşın
Biz Kimiz
Hizmetlerimiz