Akdeniz'de Enerji Krizi

Başlatan SKYWOLF, 11 Eylül 2011, 00:41:21

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Yukarda belirtilmis olan konular hakkinda yorum yapmakta yarar oldugu kanisindayim.

Oncelikle Volkan gazetesi KKTC de bulunan en radikal gazetelerden birisi oldugunu belirtmekte yarar vardir. Hali ile vermis oldugu haberlerin de ele alinis sekli genelde bu cercevede yapilmakta.

KKTC bayraginin ve kurucu CB R.Denktasin fotosunun GKRY vatandasi 16 yasindaki bir sahis tarafindan gerceklestirilmis olmasi. Olayin tasvip edilir tarafi elbette yoktur  ancak belirli hususlarin da elestiri yapilirken goz onune alinmasinda yarar vardir. Oncelikle olayi isleyen kisi 18 yas alti oldugu icin KKTC yasalarina gore cocuk olarak adledilmekte ve kisinin Turk  veya Rum olmasina bakilmaksizin yasalarin emrettigi sekilde yargilar.  Sucu islemis olan kisi GKRY olay sonrasi kacmis ve calmis oldugu bayrak ve fotografi da birlikte goturmustur. Olay KKTC topraklarinda kalan bir Rum kilsesinde yapilan ayin esnasinda gerceklesmistir. Calinan bayrak ve fotograf iddiaya gore hirsiz tarfindan imha edilmistir . Olayin kamera kayitlarindan ve basina aksetmesinden sonra hirsizin ailesi ile temasa gecilip calinan mallarin iyadesi talep edilmistir. Hirsizin ailesi ise CB Akinciya mektup yazip konu ile ilgili oglu adina ozur dileyip ,CB ni ziyaret edip calinan mallarin yerine  esdegerini vermeyi onermis ve CB tarafindan da kabul edilmistir. " Kanimca buraya kadar yanlis bir islem yok"

Konuyu bir de asiri uclarin gozuyle ele almakta yarar vardir. Once hirsiz  sahis ELAM uyesi olmamakla birlikte bu guruba sempati duydugu asikar. Yani 16 yasindaki kisi ,kisiligini degistirmemesi halinde bir Turk dusmani olarak yetismesi muhtemel. Yapmis oldu aksiyon ne kendi kesiminde ne de Turk kesiminde onaylandi. Ailesi kucuk dustu ve ogullari adina alanen ozur dilemesi gerekti, KKTC topraklarinda ki bu koyde yillar sonrasi yapilmis olan ilk ayinin ikincisinin yapilip yapilamayacagi riske atilmis oldu. Gelelim KKTC deki asiri uclara uzun bir sureden beri GKRY halkinin belirli dini gunlerinde KKTC toraklarinda kalan kilselerinde ayin duzenlenmesine karsi duzenlemekte olduu propogandaya bu olay ile adeta ekmeklerine bal surulmus oldu.

Unutulmamalidir ki bizlerde dini gunlerimizde Guneyde kalan Halan sultan tekkesinde kutlamalar yapabilmekteyiz . Her ne kadar da iki toplumlu iki kesimli olsak da Kibris adasi uzerinde birlikte yasamaya mecburuz ve bunun icin de karsilikli saygi hosgoruye her zaman ihtiyac vardir .

Gelelim KKTC CB Akinci konusuna , Akinci ozellikle KKTC toplumunun dogma buyume nufusun oylari ile secilmis bir CB dir. Yas icabi ile Rumlar ile zamaninda birlikteligi yasamis bir kisidir. Akincinin siyasi tercihinin Kibrista iki kesimli bir federasyon oldugu bilinmekte ve kendisi de bunu saklamakta  ve calismalarini da bu yonde devam ettirmekte. Yaklasik +50 yildan beri devam etmekte olan toplumlar arasi gorusmelerden bazen taraflarca bazi konularda yakinlasma olsa da uzlasma olamamistir. Bunun ana nedenleri uzunca oldugu icin deginmeyecegim. Bu uzun surec icerisinde KKTC deki toplumsal yapi surekli adadaki yerli halkinin nufusu azalmakta ,adaya sonradan gelen yerlesikler ve daha ilerisi yillarda vatandas olanlarin sayisi bugun cogunlukta olmasi ile KKTC de ki kultur yapisi da degisme ugramistir . Bu nedenle de KKTC de ilesrisi yilda gerceklesecek olan CB secimi onemlidir  Akinci Federasyonu temsil etmekte , TC goruslerine daha yakin goruste olan ve yeterince muzakere edildigini dusunen sayin Kudret Ezorsay ise adaylik olasiligi yuksek. 
Mesajı Paylaş

  KKTC Nisan 2020 de ne oursa olsun bu rum sempatizanı Mustafa Akıncı denilen zattan kurtulmalıdır.36 senedir federasyon için görüşülüyor ve sonuç çıkmayacağı aşikarken bu herif hala kendi devletini vatanını bayrağını yok sayarak federasyon diye tutturuyorsa bu işte bir bit yeniği var demektir.Elinde olsa sırf rumlarla birleşip AB ye girme uğruna siyasi eşitlik ve Türkiyenin garantörlüğü konularında taviz vermeye hazır bir zat kendisi.İnşallah başımıza bir iş açmadan kurtuluruz. Mesajı Paylaş

#612
O işler öyle siyasi partiler ile seçim ile olmaz merak etmeyin. Bize rağmen bir şey yaparlarsa başlarına geçiririz o meclisi bir manga asker ile. KKTC irite bir devlettir tarihi dayanağı yoktur devlet olma hakkı yoktur bu yüzden dünya içine sinip onu devlet olarak kabul etmiyor. KKTC geçici bir zorlama çözümdür oradaki toprak Türkiye ye ait olursa ancak tarihi dayanağına yaslanır orası bir kaç yüz yıl önce ele geçirilmiş kazanılmış bir topraktır orada Türk devleti kurulamaz. Olacak şeyi söyleyim bir kaç tane ahlağa yaslanabilecek çözüm var ve bunların hiç birinde KKTC devleti yok bence
1. Kıbrıs Rum devleti olabilir
2. Kıbrıs Yunanistan a verilebilir
3 Kıbrıs Türkiye'ye verilebilir
4 KKTC Türkiye ye verilebilir Rum kesimi Rum devleti olabilir
5: KKTC Türkiye ye verilir Rum kesimi Yunanistan a verilir

Bu seçeneklerden en uygulanabilir mantıklısı dördüncü seçenektir. Yani KKTC Türkiye tarafından ilhak edilecek bir yeni şehri olacak Rum kesimide Rum devleti olacak.
Mesajı Paylaş
beğen

Alıntı yapılan: Hyperspace - 20 Eylül 2019, 19:07:39
  KKTC Nisan 2020 de ne oursa olsun bu rum sempatizanı Mustafa Akıncı denilen zattan kurtulmalıdır.36 senedir federasyon için görüşülüyor ve sonuç çıkmayacağı aşikarken bu herif hala kendi devletini vatanını bayrağını yok sayarak federasyon diye tutturuyorsa bu işte bir bit yeniği var demektir.Elinde olsa sırf rumlarla birleşip AB ye girme uğruna siyasi eşitlik ve Türkiyenin garantörlüğü konularında taviz vermeye hazır bir zat kendisi.İnşallah başımıza bir iş açmadan kurtuluruz.

Bu zat Mehmet Ali Talatın bir klonu. Avrupa birliği ile fingirdeşirken Serdar Denktaş kendisini bir çok stratejik konularda uyardı.
Mesajı Paylaş

#614
Arkadaslar kibris davasi TC en eski milli davalarindan birisi. Ancak ne acidir ki Milli davamiz olan Kibris hakkinda TC vatandaslarinin tarihi kulturel bilgisi ya oldukca sigdir ya da kulaktan dolma safsatalardan ibarettir. " Bu elestiriyi ben bir kibrisli olarak anavatiminin halkini kucumsemek icin dillendirmiyorum"  Ornegin kibristaki okullarda benim cocukluk yillarinda dahi Kibris tarihi ,ve normal sizlerin okumakta oldugu tarih dersleri verilmekte idi. Yani bizler tum turk boylarindan tutun da osmanli,ve cumhuriyet tarihi okuyarak yetistirildik yani siz form uyeleri kadar olmasada bayagi ortak kulturumuz ve tarihimiz hakkinda bilgi dagarcigimiz mevcut.

TC vatandasinin kibris hakkindaki klise gorus ve bilgisi ise soyle siralanabilir ,adayi yaklasik 4 yuz yil hukmettik.1963 olaylar oldu rumlar turkleri kesti.1974 geldik sizleri kurtardik. kibris Turkune o kadar para veriyoruz adamlar bizleri sevmiyor. adamlar KKTC yi oldurup rumlarle federasyon istiyorlar ,..... "malesef genel bilgi dagarcigi bu ve benzer bilgilerden ibaret"

Peki Sunu soramadan edemiyorum bir toplum dusunun " Kibris Turku"  400 yil once cogu tumu degil, anayurtlari olan Anadoludan adaya tasinmislar orayi yurt edinip imparatorluklarina hizmet etmisler, sonra o imparatorluk onlari ingilizlerin eline terk etmis "once kira sonra feragat 1878"  .O toplum ki Osmanli ile irtibati kopmus olsa da Ingilizin asimilesine dik durmayi basarmis , Turklugunden birsey kaybetmemek icin didinip durmus. Nice surgunler yemis. TC  oncesi boyunduruk altinda oldugu halde Anadoludaki Milli kurtulus savasimiza karanci karari maddi destekte bulunmus ,Ingiliziin  boyundurugu altinda tum yasaklamalara karsin kuvayi milliyenin her basarisini  ve sonrasinda yeni dogmus olan TC ni kurulusunu kisitli imkan ve olanakler ile her zaman kutlamis ,yeni Turkiye cumhuriyetinin ugulamaya kaydugu tum devrimleri Ingilizin boyundurugu altinda olmasina ragmen benimseyip uygulamaya koymus "kilik kiyafet ,harf devrimi vs" daha sonralari yillarda genc TC ne her imkanda kibrisin onemini anlatmaya calismis bir toplumdan bahsediyoruz.

Her ne kadar  Ataturk kibrisin onemini ve kibris Turkunu  tanimis olsa da sonrasi yillar itibari ile I.Inonu ve DP  hukumuti yillarinda kibris milli bir politika olamsina ragmen  politikasizlik had safada idi.Ozellikle DP hukumeti zamaninda her ne kadar da kibrisin onemini kavramis olan Fatin Rustu gibiler olsada adeta kibristan kurtulma politikasi agirlik hukmetmeye basladi "1960  anlasmasi  bu ortamda yapildi" 

Halbuki Kibris Turku 1955 yillari itibari ile TC kapisini surekli calmakta yardim ve destek istemekte idi EOKA ya ve  Ingiliz idaresinin adayi Yunanistana hediyesinden korktugu icin. 1958 yilinda ilk defa  Ozel harp dairesi konuyu idrak edip adadaki Turk halkinin haklarinin korunmasi amaci ile org yapmaya basladi. 1963 olaylari basladigi zaman TC ne Kibrislilar cok yalvardi bizlere silah yardimi yapin diye ama genelde iktidarlar cekingen tavirlarini surdurselerde Ozel harp dairesiyardimlarini esirgemedi ta ki ates bacayi sarana dek yani 1974.

1878-1974 dek Kibris Turk toplumu ne kisiligini kaybetti ne de Turklugunu , anavatanini Turkiyeyi hep sevdi saydi onlarin kibirli gunlerinde bizler de uzulduk ve sabirla bir gun ana vatanimizin uyanip gelmesine dek  kendini savundu . Yani bizleri kurtardiniz evet mutesekkiriz ama  o zamana dek bizler de yangelip yatmadik.

1974 sonrasinda adanin Turk kesiminde 1963 den beri suregelen  Cemat meclisi " Bayraktarligin TMT"golgesinde kalmakta idi .1975-1983 arasinda Kibris Turk Federe devlet olusturuldu ve  yavas yavas bir Cemat yonetim seklinden Federe bir devlet yapisina donustuk." Federe devlet cunku 1968 yilinda baslayan toplumlar arasi gorusmeler  1974 sonrasinda da TC ve kibrisli Turkler tarafindan en gercekci yol oldugu dusunuldu "Neticede 1974 Baris harekati bir isgal harekati olmayip, amac kibrisin Yunanistana ilhakinin onune gecmek ve adada toplumlar arasinda barisi saglamakti" 1983 Yilinda Kibris Turk federe devletin yerine Kuzey kibris Turk cumhuriyeti kurulmustur . "KKTC  nin kurulus amaci esasinda Kurucu CB R:Denktasin  Anavatana olan aski ve Zamanin TC CB K.Evrenin onu desteklemesi sayesinde gerceklesti. Ancak KKTC devlet olarak mevcut  BM kararlari nedeni ile TC haric hicbir ulke tarafindan taninamadi.Tanimaya yeltenen Pakistan ise ABD baskisina maruz kalip geri adim atmistir. TC 1983  den gunumuze dek KKTC nin dunyaca tanina bilirligi icin gercek bir calisma yapmamistir"

Su anki KKTC deki nufus yapisi , Yani adanin gercek Kibris Turku bugun ada uzerinde bir azinliktadir.  1974 Sonrasi TC den yapilan Nufus aktarimi ada kulturunu ve yasam sekline etki yapmistir. Kibris Turku bunca yildan sonra bazi konularda malesef kendi hur dusuncesine gore karar verebilme yetegini nerede ise kaybetmistir. Bu gercek nedenlerden dolayi duyulmakta olan tedirginlik Kibris Turkunun anavatana baglanip ana vatanin xx vilayeti olasi dusuncesini kabus olarak gormekle birlikte. Kibris Turku Anavatanin etkin garantisi ve ada uzerindeki haklarindan yoksun kalmasi dusuncesini gutmemektedir. Ozet olarak insanlar biz Turk uz ,TC bizlerin anavatani dinimiz  Islam ama din alayisimiz sizinkinden farkli ,acik dusunmeyi ,acik konusmayi ,elestirebilmeyi ,adli sistemimiz den tutun da bir cok konuda TC benzerlik gosteren konular olsada ayrismaktayiz bizler bunlarin ayri olmasini istiyoruz .

Iste sorun burada arkadaslar kibrislinin korkusu anavatanin kibris turk halkini klonlamak istedigini dusunuyor ve bunu gunluk siyasette hisetmekte  bence  bu nedenle kibrisi ve kibrislilari daha iyi sekilde tanimamiz gerekliligi ortaya cikmakta. " Sorun tek tarafli degil"

Ne ise bayagi uzun oldu basinizi agrittim pardon.

Mesajı Paylaş

Yavuz Sondaj Gemisi, 7 No'lu parsele gönderilebilir,

Rum Yönetimi'nin Türkiye ile ihtilaflı 7 numaralı parsel için anlaşma imzalaması sonrası Mersin'e dönen Yavuz Sondaj Gemisi'nin alana gönderileceği kaydedildi.

Türkiye'nin 'ihtilaflı' olarak nitelediği 7 No'lu parselde İtalyan ve Fransız şirketlerine arama izni veren Rum Yönetimi'ne Ankara'nın yanıt vermeye hazırlandığı kaydedildi.

Türkiye'nin Rum tarafının atacağı adıma göre Yavuz Sondaj Gemisi'ni gerekirse ihtilaflı bölgeye gönderme kararı alması gündemde.

Konuyu değerlendiren Enerji Ekonomisi Derneği Başkanı, Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gürkan Kumbaroğlu, Yavuz'un Mersin'e dönmesinin Yunan Medyası tarafından adeta bayram havasında karşılandığını, Türkiye'nin gaz bulamadığı ve Yavuz'u da masraflar nedeniyle görevden geri çektiği iddia edildini, ancak gerçeğin hiç de öyle olmadığını kaydetti.

Kumbaroğlu, "Yavuz ilk görevini tamamladı ve Mersin'e döndü. Sismik gemimizin bakım, onarım ve personel değişimi gibi adımların ardından eskiden görev yaptığı alanın daha da güneyine gideceği medyada yer aldı. Peki 'daha Güney' derken neresi kast ediliyor olabilir? Bu bölgenin biraz daha güney kısmı Rum tarafının ruhsat verdiği sözde ruhsat sahaları ile örtüşmekte olan ihtilaflı alan. Burada ilk olarak 3 numaralı sözde ruhsat sahası var" dedi.

SICAK ÇATIÞMA RİSKİNE KARÞI UYARI

Enerji uzmanları ise sıcak çatışma riskine vurgu yaparak her iki tarafa da itidal çağrısı yaptı. Geçtiğimiz günlerde Türkiye'nin kıta sahanlığı ile çakışan 7 numara sözde ruhsat sahası için anlaşma imzalayan İtalyan ENI ve Fransız TOTAL şirketlerinin 3 numaralı sahada da sözde ruhsatları var.

Hem Rum tarafının hem de Türk tarafının ruhsat verdiği bu sahanın neredeyse tamamı ihtilaflı. İhtilafın sıcak çatışmaya dönüşme ihtimalinin çok yüksek olduğu bir saha.

https://www.denizhaber.net/yavuz-sondaj-gemisi-7-nolu-parsele-gonderilebilir-haber-90799.htm


** Yavuzun TC ve GKRY  kesismekte oldugu GKRY tatafindan son olarak ENI+TOTAL sirketlerine kiralamasi ve bu sirketlerin 2019-2020 sonunda sondaj calismasi yapacaklarinin aciklanmasi sonrasinda TC  7 numarali parselde haklarini onceden pu parsele kaydirmasi onemli bir gelismedir. " Ancak Yavuzun aylardan beri KKTC nin TPAO ya tahsis etmis oldugu E parselinde yapmis oldugu sondaj sonucu hakkinda bilgilendirme yapilmasi gerekliligi arz etmektedir.(Sondaj tamamlandimi ? 7 numarali parseldeki aciliyetten dolayi beklemeye mi alindi? Sondaj tamamlanmis ise sonuc ne?) Mesajı Paylaş

Akdeniz'de Filistin şoku,

Doğu Akdeniz'deki 3 trilyon dolarlık doğalgaz rezervi için kurulan ortaklığa Türkiye'nin dostu Katar'dan sonra, Filistin de katıldı.

Mısır'ın başkenti Kahire'de yapılan ve Akdeniz'e kıyısı olan 7 ülkenin katıldığı "Doğu Akdeniz Gaz Forumu" toplantısında Mısır, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, Ürdün, Yunanistan, İtalya, İsrail'in yanı sıra Filistin'in Enerji Bakanı da yer aldı. Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) ise davet edilmedi.

'OLUÞUMDA BİZ YOKUZ'

"Bölgedeki enerji pastasını paylaşmak üzere kurulan EAST MED (Doğu Akdeniz Doğal Gaz Projesi) oluşumunda biz yokuz ama Kudüs ve Gazze konusunda, İsrail ile diplomatik ilişkileri kesme pahasına sahiplenip destek verdiğimiz Filistin bile İsrail ile birlikte var" .

"Doğu Akdeniz'de Leviathan, Tamar ve Zohr yataklarında keşfedilen devasa doğalgaz rezervleri ile Mısır, İsrail, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) enerji zengini olacak. Suriye iç savaş yıkımı ile Doğu Akdeniz'de kendi karasularında adım atamaz hale geldi. Türkiye de Suriye iç savaşına taraf olup terör ve mülteci sorununa boğuldu. Böylece pasifize edildik. Mısır, İsrail, Yunanistan ve GKRY işbirliğine gidip enerji anlaşmaları imzalarken, Mısır'ın içişlerine müdahale edilip, İhvan'ı sahiplenen politikalarla, Mısır'la diplomatik ilişkilerimiz koptu. Rusya, iktidarın yakın dostu Katar, Türkiye'ye değil GKRY'ye destek veriyor. Filistin bile İsrail'in yanında ve bu ortaklıkta bize karşı. Türkiye dışlandı, KKTC yok sayıldı. Doğu Akdeniz'de oyuna getirildik."

https://www.sozcu.com.tr/2019/gundem/akdenizde-filistinm-soku-5347603/

** Yayinlanmis olan makalenin bir kismina  katilmadigim ve siyasi icerikli oldugundan editleyerek paylasiyorum " Makalenin tumunu paylasilan linkten okuyabilirsiniz. Burada kimin kime ne soyledigi onemli olmamali konunun ozune bakmakta yarar oldugu kanisindayim.
Mesajı Paylaş

Filistin diye ağlamaya devam etsin bizim ümmetçilerde. Mesajı Paylaş

Alıntı Yap
KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı, "Kıbrıs'ta çözümün adı iki kesimli, iki kurucu devletli, siyasi eşitlik ve güvenlik içinde yaşanabilecek federal bir yapıdır." diyerek "İki tanınmış devlet kulağa hoş gelse de görünür gelecekte olabilecek bir gelişme değildir." ifadelerini kullandı.
Mesajı Paylaş
]

#619
Fatih Sondaj Gemisi, Akdeniz'de 4 bin metreye ulaştı,

DOĞU AKDENİZ'DE SON DURUM

Doğu Akdeniz'de 5-6 yıldır sismik çalışmaların devam etttiğini, son 1-2 yıldır da çalışmalara ağırlık verildiğini belirten Dönmez, şöyle konuştu:

"Geçtiğimiz yıl ilk sondajımızı Alanya'da yaptık. Sondaj gemimiz Fatih birdi. Ona bir kardeş olarak aynı teknik özelliklerde Yavuz Gemisi'ni getirdik. O da Karpaz bölgesinde çalışmaya başlamıştı ve Karpaz'daki çalışmalarını bitirdi. Þimdi oradaki veriler değerlendiriliyor. Gemi, Mersin'in Taşucu Limanı'nda bir sonraki operasyon için gerekli hazırlıklar yapılmak üzere beklemede. Çalışmalar biter bitmez yeni lokasyonuna gidecek. Fatih Gemisi de adanın batısında Güzelyurt'ta çalışmasına devam ediyor. Orada aşağı yukarı 4 bin metreleri aştık, 5 bin 500 metrelik bir sondaj derinliği hedefliyoruz."

** Makaleyi editleyer paylasmaktayim. Sn Bakan Fatih Gemi lokasyonunu Guzelyurtun batisinda tanimlamis .Gemi Baf aciklarinda TC MEB alani dahilinde kazi yapmakta.

https://www.denizhaber.net/fatih-sondaj-gemisi-akdenizde-4-bin-metreye-ulasti-haber-90915.htm Mesajı Paylaş


Paylaş whatsappPaylaş facebookPaylaş linkedinPaylaş twitterPaylaş myspacePaylaş redditPaylaş diggPaylaş stumblePaylaş technoratiPaylaş delicious
İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren Replikacep.com sitemizde 5651 sayılı kanunun 8. maddesine ve T.C.Knın 125. maddesine göre tüm üyelerimiz yaptıkları paylaşımlardan kendileri sorumludur.Replikacep.com hakkında yapılacak tüm hukuksal şikayetleri İletişim sayfamızdan bize bildirdikten en geç 3 (üç) iş günü içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek gereken işlemler yapılacak ve site yöneticilerimiz tarafından bilgi verilecektir.
Footer menü
Hakkımızda
Bize Ulaşın
Biz Kimiz
Hizmetlerimiz