Roketsan Mini akıllı mühimmat

Roketsan, Mini Akıllı Mühimmat MAM-T'nin ilk ihracat sözleşmesini imzaladı.


https://mobile.twitter.com/SavunmaSanayiST/status/1533877218904088576?cxt=HHwWgIC9nYXNtskqAAAA

Ukrayna: Fotoğraflar'da göründüğü gibi, Proje 11770 Serna sınıfı çıkarma gemisine  Mam ile verilen hasar. Yılan Adası yakınında, Bir MAM-L mühimmatıyla Ukrayna'lı  Bayraktar TB2 UCAV tarafından hedef alındı  Mayıs başında.


https://mobile.twitter.com/Dromercay

TUSAÞ, SİHA'ların tek istasyonda 4 adede kadar MAM-L taşımasına olanak sağlayacak 4'lü salan için çalışmalarını sürdürüyor.


https://mobile.twitter.com/aniIsahin/status/1548647736970461184?cxt=HHwWgICyxay68_0qAAAA

Rus Donanması, MAM-L mühimmatına karşı Raptor Sınıfı Devriye Botları'nı Afghanit Aktif Koruma Sistemi (AKS) ile teçhiz ediyorlar.

Ukrayna Ordusu'na ait Bayraktar TB2 Silahlı İnsansız Hava Araçları (SİHA), Þubat 2022'den bu yana en az 2 adet Rus Raptor Sınıfı Devriye Botu'nu vurdular. Roketsan üretimi MAM-L mühimmatıyla vurulan Raptor Sınıfı Botlar, ciddi miktarda hasar aldılar ve hatta ikiye bölündüler.



MAM-L mühimmatına karşı Rus Donanması, ilginç bir tedbir aldı. Normalde zırhlı kara platformları için geliştirilen ve tanksavar güdümlü füzelerin imhasını amaçlayan Afghanit Aktif Koruma Sistemi, Raptor Sınıfı Botlara entegre edildi. Rus Donanması'nın, her bir Raptor Sınıfı Bota iki adet karşı tedbir mühimmatı atıcısı ve iki adet de tetik radar entegre ettiği görüntülendi.

Esasına aktif koruma sistemleri, karadan-karaya tanksavar güdümlü füzelere karşı geliştirildiler. Roketsan üretimi MAM-L mühimmatı ise insanlı veya insansız hava platformları tarafından kullanılıyor. Bu sebepten ötürü Rus Donanması tarafından Raptor botlarına yapılan bu uygulamanın ne denli etkili olacağı, henüz bilinmiyor. Ancak bu uygulama, Ukrayna Ordusu'nun halen Bayraktar TB2 SİHA'ları aktif bir şekilde kullandığını gözler önüne seriyor.

MAM-L Mini Akıllı Mühimmat

Yaklaşık 22 kilogram ağırlığa sahip MAM-L mühimmatının, 23 ton ağırlığındaki Raptor Sınıfı bir bota verdiği hasar sosyal medyada da tartışma konusu oldu. Roketsan tarafından milli imkanlarla geliştirilen MAM-L mühimmatı; yarı aktif lazer arayıcı başlığa, 15 kilometre azami menzile ve 1 metre uzunluğa sahiptir.

Zırh delici, yüksek infilaklı parçacık etkili veya termobarik harp başlığı ile teçhiz edilebilen MAM-L mühimmatı, 2015 yılından beri kullanılıyor. Türkiye'nin ilk SİHA mühimmatı olan MAM-L'den, şu ana kadar binlerce adet üretildiği ve 10'dan fazla ülke tarafından halihazırda kullanımda olduğu biliniyor.



Oldukça hafif olması sebebiyle faydalı yük kapasitesinin düşük olduğu hava platformları tarafından rahatlıkla kullanılabilen MAM-L mühimmatı, L-UMTAS Anti-Tank Füzesi üzerinden geliştirildi. Safkan bir anti-tank mühimmatı üzerinden geliştirilen MAM-L, bu sebepten ötürü ağır zırhlı hedeflere dahi nüfuz edebiliyor. Öte yandan Roketsan tarafından geliştirilen bir diğer SİHA mühimmatı olan MAM-T ise Mark-81 Genel Maksat Bombası benzeri bir hasar oluşturabiliyor.

https://www.savunmasanayist.com/rusya-devriye-botuna-mam-lye-karsi-aks-entegre-etti/

IIR Güdümlü MAM-L İçin Anlaşma İmzalanacak.

Daha uzun menzilli ve man-in-the-loop kabiliyetli MAM-L geliyor .





Roketsan tarafından geliştirilen MAM-L mühimmatının Görüntüleyici Kızılötesi (IIR) Arayıcı başlıklı konfigürasyonu için anlaşma imzalanacak.

Milli imkanlarla Roketsan tarafından geliştirilen ve Silahlı İnsansız Hava Araçlarının (SİHA)'ların pençesi olarak bilinen MAM-L Mini Akıllı Mühimmat, halihazırda aktif olarak kullanılıyor. 30'dan fazla ülkeye de ihracatı gerçekleştirilen lazer arayıcı başlıklı MAM-L mühimmatının, farklı konfigürasyonları da geliştiriliyor.

SavunmaSanayiST.com tarafından edinilen bilgiye göre; Roketsan ve BAYKAR, SAHA EXPO 2022 Fuarı kapsamında 'Görüntüleyici Kızılötesi Arayıcı Başlığa MAM-L Mühimmatı Geliştirme Sözleşmesi" imzalayacaklar. Çift yönlü veribağına sahip olacağı tahmin edilen IIR MAM-L mühimmatının, edindiğimiz bilgiye göre kanatları uzatılacak ve çok daha uzun menzile sahip olacak. IIR Arayıcı Başlık ve veribağı sayesinde man-in-the-loop kabiliyetine sahip olacak IIR MAM-L, SİHA'dan atıldığı andan hedefe ulaştığı ana kadar operatör tarafından hassas bir şekilde kontrol edilebilecek.


https://www.savunmasanayist.com/roketsan-iir-gudumlu-mam-l-icin-anlasma-imzalayacak/

Kuzgun bundan ağırdı,  ben karıştırmışım.

2011 yılında kurulan Avrupa Birliği ve çeşitli üye ülkeler başta olmak üzere dünyadaki farklı ülkeler tarafından desteklenen Conflict Armament Research –  CAR (Çatışma Silahlanma Araştırması) tarafından Roketsan'ın SİHA'lar için geliştirdiği Mini Akıllı Mühimmat – MAM ailesi (MAM-C ve MAM-L) ile ilgili bir rapor hazırlandı.

Türkiye'nin Suriye'deki Barış Pınarı Harekatı ile müdahale ettiği bölgeler ile ilgili doğrudan "işgalci" suçlaması yapılan raporda CAR ekiplerinin Suriye'yi sekiz kez ziyaret ettiği belirtiliyor. Türkiye'nin gerçekleştirdiği 17 adet saldırının fiziksel olarak incelendiği belirtilen raporda MAM ailesinin yurt dışından alınan çeşitli bileşenler içerdiği ancak hiç birinin ihracat kontrolü kapsamında görülmeyen ve kritik bileşen olmadığı vurgulandı.



Raporda CAR tarafından inceleme yapılan mühimmatların Aralık 2020 ve Mayıs 2021 arasında üretildikleri belirtiliyor. Özellikle mühimmatın kanatçıkları üzerinden tanımlama yapıldığı belirtilirken CAR yaptığı incelemelerde 17 saldırının 8'inde kesin olarak MAM-L'nin kullanıldığını ancak diğer saldırılarda MAM-T ya da MAM-L mühimmatlarından hangisinin kullanıldığının bilinmediğini açıklıyor. Ancak MAM-T'nin Nisan 2021'de test edildiği göz önüne alınırsa CAR tarafından incelenen mühimmatlardan hiç birinin MAM-T olmadığı savunulabilir.



Alt sistemlerdeki komponentler
Füzenin kanatçıklarını kontrol eden aktüatörün içerisinde bulunan elektromanyetik frenler raporda en çok üzerinde durulan konu. İnceleme gerçekleştirilen 17 saldırı bölgesinden 10'unda 24 adet elektromanyetik fren bulunduğu belirtiliyor. Hollanda merkezli Kendrion NV tarafından üretilen frenler Türkiye'deki FEMSAN'a satılıyor. CAR Hollandalı firmanın üretilen ürünlerin takibi noktasında yardım ettiğini ve 2016'da FEMSAN'a 261 adet, 2017'de 400 adet fren teslim ettiği bilgisini paylaştı. Rapora göre Hollandalı firma tarafından 2020 yılında 4948 adet fren teslimi yapılırken 2021'de CAR'ın Hollandalı firmaya ulaştığı tarihe kadar toplam 820 frenin teslimatı gerçekleştirildi. Kendrion tarafından CAR'a yapılan açıklamada FEMSAN tarafından ürünlerin sivil amaçlı kullanılacağı bilgisinin paylaşıldığı ve bu amaçla ürün satıldığı belirtildi.



Kendrion 2021 yılında CAR'dan bilgi aldıktan ve ikinci kez uyarıldıktan sonra planlanan diğer kalemlerin teslimatını geçici olarak askıya aldı. Ayrıca FEMSAN'dan bir son kullanıcı uygunluk beyanı imzalamasını istedi. FEMSAN, CAR'a yaptığı açıklamada frenlerin 2018 ve 2021 yılları arasında temin edildiğini 2021'de son kullanıcı anlaşması imzalandığını, bu tarihten önce bir anlaşma imzalanmadığını ve son kullanıcı uyum beyanına aykırı herhangi bir işlem yapılmadığını belirtti.


                                          Raporda bahsi geçen elektromanyetik fren

Raporda dikkat çekilen bir diğer komponent Analog Devices tarafından geliştirilen cayroskop. Füzenin güdümü için kullanılan Ataletsel Navigasyon Sistemi'nin bir parçası olarak kullanılıyor. Raporda bu hususun üzerinde çok durulmazken Analog Devices şirketinin ürünlerine Yemen gibi farklı coğrafyalarda da rastlanıldığı bilgisi paylaşılıyor.


                                Raporda mühimmat parçalarının bulunduğu alanlar

Eleştiriler ve yansımalar
Raporun henüz girişinde Türkiye'nin "işgalci" olarak nitelendirildiği ve operasyonun "Kürt" unsurlara karşı yapıldığı belirtilirken terörle mücadele hususuna ise hiç değinilmiyor. Türkiye'ye yönelik suçlayıcı ön yargılara rağmen raporda kritik bileşenlerin Türkiye tarafından geliştirildiği ve/veya ihracat kontrolüne tabii kritik bir bileşen içermediği bilgisi paylaşılıyor.

CAR daha önce DEAÞ tarafından kullanılan Drone'lar ve İran'ın Yemen'de kullandığı insansız hava araçları için de benzer raporlar hazırlamış bu ürünlerde de batı menşeli elektroniklerin bulunduğunu belirtmişti. Nitekim geçtiğimiz haftalarda Ukrayna'da düşürülen İran yapımı Shahed-136 tipi kamikaze İHA'larda da ABD'li Texas Instruments başta olmak üzere çok sayıda batı menşeli alt sistem ve komponent tespit edilmişti.

Günümüzde bir mühimmatta dahi onlarda parça bulunuyor. Özellikle maliyetler ışığında çoğu zaman kritik olmayan komponentlerde COTS (Commercial off-the-shelf) yani ticari kullanıma hazır ürünlerin kullanımı görülüyor. Raporda bahsedilen komponentlerin hazır olarak temin edilmesinde bu açıdan herhangi bir sorun olmazken Türkiye'nin "anlaşmalara uyulmadı" biçimindeki suçlamalara maruz kalması diğer Türk firmalarının COTS ürün tedarikinde sorun yaşaması için temelleri oluşturuyor. Dolayısı ile firmalarımızın bu tarz alımları yaparken daha dikkatli olması resmi anlaşma ve belgeleri buna göre yönetmesi gerekiyor.

https://www.defenceturk.net/ab-destekli-grup-suriyede-kullanilan-mam-l-muhimmatlari-ile-ilgili-rapor-yazdi

Bu batılılarda artık Türk karşıtlığı ya da düşmanlığı ne derseniz deyin öyle bir hal almış ki kritik olmayan parçaların bile bize satışına tahammül edemiyorlar artık. Bu da kritik parçaların millileştirilmesinin ne kadar önemli olduğunu anlatıyor bize. Sanırım bu kritik olmayan parçaları üretmeye gerek olmadığı için hazır alım yoluna gittiler fakat batıdaki Türk düşmanlığı yüzünden firmalarımız bu gibi alımları yaparken daha dikkatli olmalı.

Suriye'nin toprak butunlugunu destekliyorlar ama YPG'nin bu topraklarda at kosturmasina izin veriyorlar ve destekliyorlar. Yani biz illegal bir sey yapiyorsak, digeri ne yapiyor?

Batı sivil COTS ürünlerde dahi yakın gelecekte ana üretici olamayacak. Kendi ticari geleceklerinin temellerini dinamitliyorlar, farkında değiller.

Þunu unutmayın: Bir ülkeye silah satmıyorsanız/satamıyorsanız, fazla uzak olmayacak bir gelecekte o ülkeye sivil mal da satamazsınız. Çünkü bir kere mimlenmişsinizdir, adam sizin yerinize alabiliyorsa başkasından aynı malı alır ve geçer. Risk almaz. Çin, soya fasulyesini ABD'den almıyor, onun yerine Brezilya'dan alıyor mesela.

Biz, TC olarak artık ne uğraşacağız Hollanda'ya ayrıntılı belge hazırlamak için. Onun yerine, gideriz aynı malı veya eşdeğerini Çin'den alırız. En kötü ihtimalle, önce o malı kopyalarız ve sonra az biraz eklenti ile patent yasalarının etrafından dolaşırız. Ardından söz konusu malı ya kendimiz üretiriz, ya da o malı gider Pakistan'da veya Bangladeş'te beleşten hallice bir maliyete ürettiririz.

NOT: Çin'in yaptığına benzer şekilde, ben Türkiye'nin en geç 20 yıl sonra, Batı'dan tarım, ilaç ve sağlık malzemesi almayı keseceğini düşünüyorum. Batı menşeili silahları almayı kesmek sadece ilk adımdı. Diğer yaşamsal alanlar olan sağlık ve tarım alanlarında bunun devamı muhakkak gelecektir. Kendi varoluşunuzu size düşmanlık besleyenlerin ürünlerine endeksleyemezsiniz.   

Batı sivil COTS ürünlerde dahi yakın gelecekte ana üretici olamayacak. Kendi ticari geleceklerinin temellerini dinamitliyorlar, farkında değiller.

Þunu unutmayın: Bir ülkeye silah satmıyorsanız/satamıyorsanız, fazla uzak olmayacak bir gelecekte o ülkeye sivil mal da satamazsınız. Çünkü bir kere mimlenmişsinizdir, adam sizin yerinize alabiliyorsa başkasından aynı malı alır ve geçer. Risk almaz. Çin, soya fasulyesini ABD'den almıyor, onun yerine Brezilya'dan alıyor mesela.

Biz, TC olarak artık ne uğraşacağız Hollanda'ya ayrıntılı belge hazırlamak için. Onun yerine, gideriz aynı malı veya eşdeğerini Çin'den alırız. En kötü ihtimalle, önce o malı kopyalarız ve sonra az biraz eklenti ile patent yasalarının etrafından dolaşırız. Ardından söz konusu malı ya kendimiz üretiriz, ya da o malı gider Pakistan'da veya Bangladeş'te beleşten hallice bir maliyete ürettiririz.

NOT: Çin'in yaptığına benzer şekilde, ben Türkiye'nin en geç 20 yıl sonra, Batı'dan tarım, ilaç ve sağlık malzemesi almayı keseceğini düşünüyorum. Batı menşeili silahları almayı kesmek sadece ilk adımdı. Diğer yaşamsal alanlar olan sağlık ve tarım alanlarında bunun devamı muhakkak gelecektir. Kendi varoluşunuzu size düşmanlık besleyenlerin ürünlerine endeksleyemezsiniz.

Güzel yazmışsın.

Zaten bu liboşluk, sjw ve tatlı su solculuğu ile Avrupa'nın biteceği kesin. Bir kere nüfus olarak bitikler, doğum oranlarına göre daha da bitecekler.

Dediğin gibi teknoloji gelişiyor. Avrupa'nın üretip diğer ülkelerin üretemediği pek bir şey de kalmayacak. Uzak doğuya kayıyor üretim.