STRATEJİK HAZIRLIK , ÖNCELİKLER VE TÜRKİYE

Ya iş niye dönüp dolaşıp siyasete geliyor. Muhalefet döndü dolaştı ABD'ye gidip geldi. En sonunda memlekette sunulan seçenekler bir zaman açılım politikalarının hendek muharebeleri ile sonuçlanması ve Suriye'de Akdeniz'e açılan devlet kurma aşamasına gelen PKK'yı önlemek için Suriye'ye müdahale ile sonuçlanan Suriye politikasını yürüten AKP ile,

Suriye'den çekilip meydanı PKK'ya bırakacağız,  diyen teskereye hayır diyen, sonu bölünmeye gidecek yerel yönetimler özerklik şartı çekincelerini kaldıracağız, en son Kıbrıs'tan asker çekeceğiz diyen kadrolarin hakim olduğu CHP liderliğindeki Millet ittifakı.

Biri senin dediğin hataları yapmış ve kandırıldığını iddia eden siyaset, diğeri  onların yapıp vazgeçtiği hatalara mum dikeceğiz diyen üstelik Babacan ve Davutoğlu gibi ekopolitik problemlerin icra makamında olanlara bedavadan vekillikler kazandıran siyaset. 

Bu noktada geleceğe yönelik derdiniz, çözümünüz mantık bütünlüğü içinde nedir Sn. Denizci?

Yerli ve millîlik oranı olarak 10-20 sene öncesine göre çok daha iyi olduğumuzu görüyor ve biliyorum. Hatta bizi başka hiçbir NATO ülkesinin olmadığı bir üretim kapasitesine zorluyorlar. Yerli savunma sanayini ilk Savunma ve Havacılık dergisinden başlayarak takip ederim. Olmasa mıydı yani? Bugün bağlı olabiliriz, ABD yedek parça vermese F-16 filosu kaç ay /yıl uçabilir, Perryler ne kadar idare eder tartışılır. Ama istersen dükkanı kapatıp gidelim. Veya uydu modunda Henry Barkeyler eyalet valisi konumunda, istedikleri politikalarını dikte ettirsinler, biz mutlu demokrasi şarkıları söyleyip arada acı acı da "yalan da olsa hoşuma gidiyor söyle" diye rakının dibine vuralım.

Yönetim dilerse tabiki silecektir saygım var, ama yukarıda belirtilen siyasi yazı sonrası gerçekten merak ediyorum.

Sn.mehmet 05 silenecek birşey yok gayet güzel bir biçimde  fikrinizi ve görüşünüzü açıklıyorsunuz ...

Tartışma da saygı çerçevesinde gidiyor....

Ben diyorum ki monşerler laikler ile Atatürkçüler artık ne derseniz deyin önemi yok yeni eski Türkiye için artık a tipik mı dersiniz b tipik mı orasını bilemem ama bu hükümete sıfır terör sorunu ve milli ve yerli olmayan silahlar yani ithal silahlar ile  onca şehit ile bunu başardık veya başardılar öncelikle Z kuşağı bunu bilsin...

Yani 0 terör ile 2002 hükümet yani akp iktidarı yönetimi devraldı bunu kimse inkar etmesin etmek isteyen varsa arşive bakar ve yıllara hitaben PKK militanı sayısı ve eylem sayısına bakarak gerçeği görür...

Mesele bir strateji ise imkan ve olanağa bakıcaz biz bir dalga geçtiğimiz Rusya bile değiliz biz tfx taxı testi yaparken rusların su 57 leri havada test yapıyor Ukrayna'da deneniyor gerçi pesa radarı ve al41 motoru ile ne kadar 5.nesil orası tartışılır...konumuz bu değil...

Önceliğimiz teknolojik kabiliyet olmalı bu ülkeye teknolojik kabiliyet ve üretim altyapısı getirmek birinci görev olmalı gerisi kendiliğinden çorap söküğü gibi gelir...

Nedir bu?

-Çip üretimi
-Cep telefonu üretimi
-Bilgisayar üretimi
-Araba üretimi
-Sağlık ve tıbbî cihazlar üretimi
-Birde sanayi için;dev pressler, CNC tezgahlar plc control sistemleri,3 d katmanlı teknoloji gibi sistemler türkiye'ye getirilip aynı şekil bu sistemler türkiye'de üretilmeli

Siyaset elbet konuşulur buraya dikkatinizi çekerim örnek Yalova İstanbul Osmangazi köprüsü alt yüklenici daha doğrusu gerekli devasa işmakinası ve teknolojiye sahip firma japon firması fakat üstünde yerli bir şirket üst yüklenici olup kendisinin emek harcamadığı projeden pay alabiliyor buda yetmiyor işletim hakkını alıyor. Bumudur yerli ve milli olarak lansedilen kalkınma modeli direk japon firmaya verilemez mi?

Yada bu gereken ekipman teknoloji satın alınıp ilgili personel ve mühendislere eğitim verilip kendimizce geliştirilemez mi?

Buda bir yol ben sadece bir çarpıklıktan bahsettim.

Yani kalkınma için en baş yukarda saydığım teknolojilere yatırım yapmak zorundayız yoksa kalkınmayı unutun

Acaba yukarda saydığım gelişmeyi sağlamak için ne kadar bir meblağ lazım bir fikri olan var mı?

100
200
300
Milyar dolar..

İşte tüm mesele bu

Ve dikkat ederseniz hep sivil teknoloji ile ilgili yatırımdan bahsettim..Askeri olana değinmiyorum

Acaba bu saydığım kalemlere yurtdışı harcamalarımız ne kadar bir fikri olan var mı? Yada bu kalemlere cari açığımız..

 haberi biliyorsunuz
"Rusya, BOTAÞ'ın 20 milyar dolar borcunu erteledi"
Bu temerrüte düşme durumudur yani borcunu ödeyememe durumudur. Sanılacağı gibi değil bu iflas etmek anlamına gelmez bir aksiliktir ilk etapta akla gelmesi gereken. 

Birde lafı şuraya getirmeye çalışıyorum o kadar propaganda var milli silahlar için fakat iş onu kullanmaya gelince ne hikmetse gereken irade yok üstüne üstlük sessiz kalınıyor hani nerde bu bizim üstün silahlarımız ki özellikle" İHA ve SİHA "diye kendimizi övüp duruyoruz kendini Libya da Azerbaycanda ve Ukraynada gösteren bu sihalar neden PKK yada ypd'yi biteremiyor diye kimse kendini sorgulamıyor..

Yazdıklarınızı geneline katılıyor olsam da bu kısım bana göre pek gerçeği yansıtmıyor. Azerbaycan, Libya ve Ukrayna'da kendilerini gösteren İHA ve SİHA'larımızı Suriye'deki operasyonlarda da yoğun şekilde kullandık. Kullanmaya da devam ediyoruz. Teröre en fazla darbeyi belki de onlar vuruyorlar.

Diğer taraftan terörü tamamen bitirecek siyasi irade konusuna hak veriyorum. Suriye operasyonunda tam temizliği sağlamadan durmamalıydık. "Demek ki henüz o kadar gücümüz yokmuş" düşüncesi geliyor önce akla. Koridoru engelledik ama tehditi ortadan kaldıramadık.

Iki cumle ile Bir ulkenin Oncelikleri  ve Stratejik hazirligina deginecegim. "Bu dediklerim gerceklesmeden yazmis oldugunuz veya hayalini ettiginiz hic birsey gerceklesemez"

Oncelik + Hazirlik

Egitim " Egitimsizlik veya gunumuzun geregi olan cagdas egitimiesit olarak halkina saglayamayan bir ulke fazla ileriye gidemez"

Adalet  " Adaletin olmadigi veya esit dagitilmadigi bir ulkede (HAK, HUKUK aranamaz)  HAK HUKUKUN milletce sorgulanabilmesi icin de EGITIM gereklidir.HAK ,HUKUK un olmadigi bir ulkeye pek yatirim yapilmasi tercih edilmez. HAK HUKUKUN olmadigi bir ulkeye ancak ya kara para ya da gozune risk almis yatirimci gelir ki onun sartlari da normal piyasa sartlari olmaz.

Hayallerinizi kirmak istemem ama cagdas ulke olmak istiyorsak  once olmazsa olmaz olan temel taslarindan baslanilmasi gerek.

Kaabiliyet onemlidir ama daha önemlisi iradedir...

Suriye politikasi bence baştan hatalı ama oralari desmenin bir anlamı kalmadı...

En basitinden Bu pompeo falan geldiginde bedeli ne olursa olsun bir çay icirip göndermek, operasyona devam etmek gerekiyordu..o iradeyi gosteremedik...caydırıcıligimiz zarar gördü

Chat GPT bu cevabı verdi


Türkiye için stratejik hazırlık ve öncelikler, bir ülkenin kendi ulusal çıkarlarını korumak, güvenliğini sağlamak ve kalkınmasını sürdürmek amacıyla belirlediği temel hedefleri ifade eder. Bu hedefler, her ülkenin benzersiz koşullarına ve önceliklerine bağlı olarak farklılık gösterebilir. Türkiye'nin stratejik hazırlık ve öncelikleri şunları içerebilir:

Güvenlik ve Terörle Mücadele: Türkiye, coğrafi konumu itibariyle birçok güvenlik tehdidiyle karşı karşıyadır. Terörizm, sınırlarının ötesindeki çatışmalar, bölgesel istikrarsızlık ve siber güvenlik gibi konular Türkiye için öncelikli güvenlik meseleleridir. Bu nedenle, Türkiye'nin stratejik önceliklerinden biri, içeride ve dışarıda terörle mücadele etmek, sınırlarını korumak ve ulusal güvenliğini sağlamak olacaktır.

Bölgesel İstikrar: Türkiye, Orta Doğu, Balkanlar ve Kafkasya gibi stratejik olarak önemli bölgelerle komşudur. Bölgedeki çatışmalar, siyasi belirsizlik ve istikrarsızlık Türkiye'nin güvenliğini doğrudan etkileyebilir. Bu nedenle, Türkiye'nin stratejik hazırlık ve öncelikleri arasında bölgesel istikrarı desteklemek, diyalog ve işbirliğini güçlendirmek, uluslararası ilişkilerde etkin bir rol oynamak yer alır.

Ekonomik Kalkınma ve Rekabet Gücü: Türkiye, sürdürülebilir ekonomik büyüme, yenilikçilik ve rekabet gücüne odaklanmalıdır. İhracata dayalı ekonomik çeşitlendirme, teknoloji ve Ar-Ge yatırımlarının teşvik edilmesi, girişimcilik ve iş dünyasının desteklenmesi gibi faktörler, Türkiye'nin ekonomik kalkınma hedeflerine ulaşmasına yardımcı olacaktır. Bu doğrultuda, eğitim ve beceri geliştirme, altyapı yatırımları ve yabancı yatırımları çekme gibi alanlarda stratejik adımlar atılmalıdır.

Dış Politika ve Diplomasi: Türkiye, tarih boyunca Avrupa, Orta Doğu ve Asya arasında bir köprü rolü oynamıştır. Türkiye'nin dış politikası, ulusal çıkarlarına uygun olarak şekillenmeli ve sürdürülebilir diplomasi ilkelerine dayanmalıdır

yazmayım yazmayım diyorum ama olmuyor arkadaş.98-2002 arası örgütte militanmı kalmamıştı? sen ciddimisin yahu. türkiye o kadar zor durumdaydı ki abd ve avrupadan pkk ya eylem yapın talimatı bile verilmiyordu. avrupada bir tane pkk gösterisi olmuyordu. ülke o kadar batmıştı. tam ab ve abd nin arzuladığı formdaydık. kandil terörist kaynıyordu. kuzey ırak terörist kaynıyordu. operasyona giden tüm askeri unsurlar abd tarafından pkk ya bildiriliyor ve geri çekilmesi sağlanıyordu. daha bu durumu analiz edemiyenler için o dönem tabiki pkk bitmiş gibi gelir. adamlar kandilde güneşlenip piknikler yapıyordu.işte bizim durumumuz o kadar çaresizdi. sen tutmuş bunu ak partiye laf çakma bahanesi olarak kullanmışsın. ama gerçekleri kavramadaki yetersizliğiniz durumun  bütüncül yapısına dair yaptığınız yorumlarda da hatalara sebep olmakta. devlet ekonomiyi toplamaya durumu düzeltmeye çabalayıp başardıkça pkk ya operasyon yapın talimatları gitmeye başladı. biz geliştikçe  saldırıları arttı. asıl şimdi saldırı yapacak güçleri kalmadı neredeyse tükenmiş durumdalar . kafalarını dışarı çıkartamıyorlar. yurt içinde nerdeyse tükendiler yurt dışındada tükenme noktasındalar. abd pkk yı ypg ye çevirip zorla gençleri askere almasa ypg bile tükenir giderdi. o monşerlere teşekkür eden arkadaşa bir cevabım var. ünal çeviköz monşerlerin şahıdır. dediklerini hatırlayalım.
''maalesef azerbaycana yardım ediyoruz''
''mavi vatan yayılmacılıktır''
''kıbrıstan çekilmeliyiz''
''suriyenin kuzeyinde asker bulundurmamız hatadır''
''ypg terör örgütü ddeğildir''
''ırakın toprak bütünlüğüne saygı duymalıyız''

Sinirinizi hoplatmak istemiyorum ama pkk terörünü görece şu sıralar gündemden düşürecek derecede durduran şey kesinlikle sadece ABD dir. Amarika terör örgütüne ben Suriye de yanında olabilmem için Türkiye'nin terör ile bunalmaması lazım yoksa uğraşamayız baskısına dayanamayız hiç Türkiye yi başıma dert açtırma burada biz işimize bakalım başka dert çıkartmayalım anlamında şartlandırmıştır. Ben terör ile en başarılı mücadele döneminin bu dönem olduğuna hak veriyorum hatta eskiden bu devlette hatta orduda teröre destek verenler olduğu ithamlarına da artık inanıyorum ama bu terörün şu sıralar neredeyse gündemden düşecek kadar silikleşmesine yetmezdi. Amerika kesinlikle ve kesinlikle terör örgütüne ne olursa olsun Türkiye'nin tansiyonunu hoplatmayacaksınız talimatı verdi bu yüzden çok rahatız.

Başka bir sebep ise kürtlerin artık sınırlarımız dışında bize çok dokanmayan onlar açısından daha heyecan verici daha başarılabilir hedeflerinin olmasıdır. Irak da nerdeyse devleti kurdular Suriye de ise kazanım peşindeler. Bu beklentiler altında Amerika'nın telkinleri onları da gayet kolay ikna ediyor. 

Bu günler geçer ilerde elde edeceklerini alınca bize dönerler mi peki. Hayır dönmezler yeni şartlar yeni doğrular yaratacaktır dağdaki terörist kafası ile bu şartlardaki sözde legalleşmiş kafaların doğruları aynı olmayacaktır.

Sonuç olarak Türkiye'nin Kürt sorunu bitmemiştir ama askeri anlamda mücadele kazanılmıştır. Türkiye Kürtleri sınır ötesindeki idare gözü ile bu yüzyılda diaspora halkıdır ve zamanla bu halk hayatın gerçekleri dinamikleri ile ya halkların karışması ile çapraz evlilikler ile asimile olacak ya ülke içindeki Türk ve Kürt insan hareketleri ile seyrelecek yada aidiyet hissi ile Irak merkezli kendi yeni anayurtlarına çekilecekler. Saddam gibi garip biri çıkmadığı sürece her zaman hakim güç kazanır. Tabi biraz zinde kalmak şarttır kazanmak için bizde ziyadesi ile fazla fazla zindeyiz inşallah

yazmayım yazmayım diyorum ama olmuyor arkadaş.98-2002 arası örgütte militanmı kalmamıştı? sen ciddimisin yahu. türkiye o kadar zor durumdaydı ki abd ve avrupadan pkk ya eylem yapın talimatı bile verilmiyordu. avrupada bir tane pkk gösterisi olmuyordu. ülke o kadar batmıştı. tam ab ve abd nin arzuladığı formdaydık. kandil terörist kaynıyordu. kuzey ırak terörist kaynıyordu. operasyona giden tüm askeri unsurlar abd tarafından pkk ya bildiriliyor ve geri çekilmesi sağlanıyordu. daha bu durumu analiz edemiyenler için o dönem tabiki pkk bitmiş gibi gelir. adamlar kandilde güneşlenip piknikler yapıyordu.işte bizim durumumuz o kadar çaresizdi. sen tutmuş bunu ak partiye laf çakma bahanesi olarak kullanmışsın. ama gerçekleri kavramadaki yetersizliğiniz durumun  bütüncül yapısına dair yaptığınız yorumlarda da hatalara sebep olmakta. devlet ekonomiyi toplamaya durumu düzeltmeye çabalayıp başardıkça pkk ya operasyon yapın talimatları gitmeye başladı. biz geliştikçe  saldırıları arttı. asıl şimdi saldırı yapacak güçleri kalmadı neredeyse tükenmiş durumdalar . kafalarını dışarı çıkartamıyorlar. yurt içinde nerdeyse tükendiler yurt dışındada tükenme noktasındalar. abd pkk yı ypg ye çevirip zorla gençleri askere almasa ypg bile tükenir giderdi. o monşerlere teşekkür eden arkadaşa bir cevabım var. ünal çeviköz monşerlerin şahıdır. dediklerini hatırlayalım.
''maalesef azerbaycana yardım ediyoruz''
''mavi vatan yayılmacılıktır''
''kıbrıstan çekilmeliyiz''
''suriyenin kuzeyinde asker bulundurmamız hatadır''
''ypg terör örgütü ddeğildir''
''ırakın toprak bütünlüğüne saygı duymalıyız''

+1

İnanki benim içimden geçeni sen söylemişsin. Arkadaşımızın yorumu yarı gerçekdışı basit perspektif ve demagojikten öte bir yorum çıkarmadı