Yunanistan'ın askeri planları

29-04-2014
Zeynel LÜLE - Yunanistan'ın askeri planları


Türkiye'nin bir süreden beri 'Dış Politika'da, Başbakan'ın bir danışmanı tarafından 'Değerli Yalnızlık' olarak adlandırılan bir durum yaşadığını gözlemlerken, askeri alanda da giderek çevresi tarafından 'yalnız bırakıldığını' görmekteyiz.
Çin füzeleri almaya niyetlenen Türkiye, hem NATO hem de ABD'nin tepkisiyle karşılaştı. Ancak burnumuzun dibindeki Yunanistan, üstelik tamamen 'Türkiye'ye karşı' olduğu aşikar olan savunma ve saldırı sistemini, Rusya ile zenginleştiriyor.
Ne NATO ne de ABD'nin bir tepkisiyle de karşılaşıyor...
 
Biraz daha ayrıntıya girelim...
 
Daha geçtiğimiz aylarda Rusya ve Yunanistan arasında geniş çaplı askeri işbirliği imzalandı. Atina'yı ziyaret eden Rus Savunma Bakanı Sergei Þoygu ve Yunan mevkidaşı Dimitrios Avramopoulos arasında imzalandı. Anlaşmaya göre Rusya Yunanistan'a hem silah hem de askeri eğitim verecek. Rus savaş gemilerinin bakımı ve lojistik yüklemesi ise Yunan deniz üslerinde yapılacak. Böylece Akdeniz'deki Rus savaş gemilerinin bakım ve ikmal için boğazlardan geçip ta Sivastopol'a kadar gitmesi gerekmeyecek.

Yine bu anlaşma çerçevesinde başta Kardak kayalıkları olmak üzere Ege'de Türkiye'ye yakın adaları, üç tank, 10 zırhlı personel taşıyıcı araç ve 140 komandonun tam teçhizatlı olarak bindirilebildiği, uzun menzilli füzelere sahip hovercraft'ların alınacağı dillendirildi. Bu iddiayı dile getiren Yunanistan'ın savunma ve askeri haberlerle ünlü 'defencenet' ve 'rodosreport' adlı internet siteleri...

Bu siteler, Yunanistan'ın Ege Denizi'ndeki 2 binin üzerindeki adanın korunması amacıyla Rus ordusundan saatte 60 kilometre hız yapabilen, 140 komandoyu tam teçhizatlı olarak taşıyan, ayrıca üç tank, uzun menzilli füzeler ve 10 zırhlı personel aracı taşıyabilen karada ve denizde hareket edebilen dev hovercraft'ların Yunanistan'a ulaşacağını kaydettiler.

NATO VE ABD'den 'ÇIT' YOK...
Yunanistan'ın Rusya ile yaptığı anlaşmalar ve elde ettiği savunma araçlarının ilk tatbikatı ise "Pirpolitis" (Kundakçı) Kod adlı tatbikatı ile bu ay içinde gerçekleşecek. Ve Yunanistan Rus yapımı S-300 füzelerini ateşleyen 'İlk NATO Ülkesi' olacak.
Yunanistan benzer bir anlaşmayı da İsrail ile gerçekleştirmişti. Yine bu gelişmeye ne NATO ne de ABD ses çıkarmıştı.
 
FRANSA İLE ASKERİ ANLAÞMA
Yunanistan yine bu yıl içinde de, Fransızlardan uçak ve Fırkateynler aldı. Fransız Savunma Bakanı Jean-Yves Le Drian ve Yunan mevkidaşı Panos Panagiotopoulos 28 Þubatta stratejik bir anlaşmaya imza attılar. Fransa 2 yeni nesil FREMM fırkateynini Yunan Donanmasına entegre etme taahhüdünde bulundu. Ayrıca Yunanistan Fransa'dan 4 adet de deniz karakol uçağı aldı. FREMM Fırkateynler 6 bin tonluk, 142m boyunda 20 metre eninde. 55 km hızı 11 bin km menzili var.
Silahları MM-40 Blok 32 yeni nesil Exocet antigemi füzeleri. Aster hava savunma sistemi, 1 adet Otobreda 127 mm top ve MU90 torpidoları taşıyor. Gemiler yeni nesil sensörlerle donanmış. Birer adet de silahlı helikopter taşıyan bu gemiler Stealth, yani radarlarca saptanması çok zor.
Yunanistan'ın bütün bu anlaşmaları ve silah donanımı yapmasının nedeni ise bir sır değil. Çünkü Yunanistan önümüzdeki aylarda Ege'de petrol aramayı planlıyor. Bu fırkateyn ve uçaklar da Yunan Donanmasına destek olacak.
 
PIRPOLITIS TATBİKATI
Gelelim Yunanistan'ın bu ay içinde yapacağı 'Pirpolitis' tatbikatına...

Hatırlanacağı gibi daha önce Güney Kıbrıs'a konuşlandırılması planlanan, ancak Türkiye'nin tepkisi nedeniyle Yunanistan tarafından alınarak Girit adasına yerleştirilen S-300 füzeleri, aradan 15 yıl geçmesine rağmen hiç aktif hale getirilmemişti. Yunan S-300'leri hiç atış yapılmadan yıldan yıla işlevlerini kaybediyordu. Halen, 2004 itibarıyla radar güdüm sistemlerinden biri devre dışı kaldı ve tamir edilemedi. 2006'da merkezi araştırma radar sistemi devre dışı kaldı, 2008'de 40 mermisinin (S-300 füzesi) garanti süresi bitti. Dahası eldeki 4 fırlatıcıdan biri de devre dışı kaldı. Bu durağanlığın devamı halinde, S-300'lerin tamamen kullanım dışı kalması ve hurdaya çıkmasından endişe edilmeye başlandı. Girit'teki Kaniya Hava Üssü'nden Aralık ayı içinde yapılacak olan tatbikata, NATO subaylarının da 'gözlemci' olarak katılması bekleniyor.
 
Bütün bu hesaplamalar, gelişmeler ve silahlanmaları duyunca ister istemez insan kendisine soruyor... Dış politikadan sonra 'askeri' politikalarda da bir yalnızlaşma söz konusu mu acaba diye... Artık biraz gözümüzü dışarı çıkarsak ve şu iç çekişmelere biraz ara versek daha net göreceğiz...
Ama...
    

hurriyet.com.tr

Eskiden Hurriyet gazetesi en begendigim duzgun gazete idi, simdilerde ise kendini ozellikle defans yazarlari ile korkunc derecede bozmus bir gazete. Amerikadan fazla Amerikanci yazarlari yalan yanlis herseyi defans hakinda yaziyor, ozellikle Burak Bekdil adam resmen hikaye uyduruyor.

Türkiye'de büyük sermaye gruplarınca destek gören "düzgün" gazete yoktur...

Rusya nin fransizlardan alacagi 2 Mistral gemisini unutmamak gerek
1.7 milyar dolar az para degil bizim füze sisteminin yarisi

Sunu bilmeniz gerekiyor.

1. Türkiye'nin NATO'dan cikarilacagi ve israilin nato ya alinacagi günlere kendimizi hazirlamamiz gerekiyor.

2. Türkiye yanlizlasiyor diyorsunuz. Türkiye bu son 80-90 yildir zaten hep yaliniz kalmisti. Kimse Türkiye'nin batili ülkelerden olusan müttefiki vardi demesin.

3. Dost ülke diye tanimladigimi batili ülkelerin hic bir zaman dost olmadigini hepimiz bal gibi biliyoruz. Bu yüzden Türkiye yalnizlasiyor mu sorusu abestir.

4. Olmayan bir müttefikin kayibi zaten olmaz ve olamaz.

5. Yönümüzü zamaninda sirf batiya cevirdigimiz icin, müslüman toplumlarin bizden uzaklastigini iyi tesbit etmek lazim.

6. Artik antenlerimizi sirf batiya ve iceriye dogru yöneltmekten vaz gectik.
Basta Israil olmak üzere müttefik dedigimiz o batili ülkelerin hepisi bundan oldukca rahatsizlar.

7. Türkiye artik gercek dost ve müttefik kazanmak üzere ve bunun tohumlarini atiyor.

Arkadaslar sunu iyi bilin, bütün dünyanin gözü, kelimenin tam manasi ile bizim üzerimize yogunlasti.

Eger Türkiye ayaga kalkamaz ise, Asya ayaga kalkamaz.
Eger Türkiye ayaga kalkamaz ise, Afrika ayaga kalkamaz.
Eger Türkiye ayaga kalkamaz ise, ezilen toplumlar ayaga kalkamaz.

Türkiye kendine bicilen rolü artik oynamaktan vaz geciyor, hatta buna vaz gecti artik diye biliriz. Neydi o rol ? Tüketime dayanan bir ekonomi. Üretmeyen, üretilmesi istenmeyen, batiya göbekten bagli olan distribütörlere dayanan bir Türkiye. Iste bundan artik vaz gectik.

Gocunan gocunsun. Hükümetimiz yanlislariyla dogrulariyla cok dogru ve yerinde  kararlar almaktadir ve ilkelerinden asla ödün vermemektedir. Batiya göbekten bagli olan kimler varsa yaygarayi basiyor artik.
Cünkü kayip edecekleri cok seyler var. 

Siyasi tartışmaya çok açık bir konu ki, hiç bir zaman bu konuları tartışmak istemem. Tek bir şey soracağım: Türkiye eskiden üretmeyen bir ülke konumundaydı artık üretken bir konuma geldi demişsin. Ne üretiyoruz ?

Siyasi tartışmaya çok açık bir konu ki, hiç bir zaman bu konuları tartışmak istemem. Tek bir şey soracağım: Türkiye eskiden üretmeyen bir ülke konumundaydı artık üretken bir konuma geldi demişsin. Ne üretiyoruz ?

palavra!

Siyasi tartışmaya çok açık bir konu ki, hiç bir zaman bu konuları tartışmak istemem. Tek bir şey soracağım: Türkiye eskiden üretmeyen bir ülke konumundaydı artık üretken bir konuma geldi demişsin. Ne üretiyoruz ?

palavra!

+1

Bütün bölgeyi arap parasıyla büyük israil için şekillendirerek mi üretken oluyoruz! Bütün komşularla düşman olarak mı gerçek dost ve müttefik kazanıyoruz! Vs vs. İyi uykular...

1. Yazimi lütfen tekrar okuyun. Ama bu sefer okudugunuzu anlayarak okuyun.
2. Tüketime dayanan bir ekonomiden vaz gectik dedim.
3. Üretime dayanan bir ekonomiye karar kildik ve bu yolda gereken adimlari kararlilikla atiyoruz.
4. Bana burda simdi kimse tersini iddia etmesin lütfen. Forum "biz artik sunu üretiyoruz, bunu üretiyoruz, yakinda sunu üretecez bunu üretecez, sunun bunun projesine start verildi, su bu proje bitmek üzere" vs. gibi bircok makalelerle yazilara sahip. Bana burda hepisini tekrarlatmayin simdi.

Sunu hatirlatmakta fayda var. Biliyorsunuz zamaninda TÜBITAK'ta IHA projesi durdurulmasi icin gizli emir vardi.
Proje yavaslatilsin, mümkünse durdurulsun deniyordu. Türkiye bu zihneyete teslim olmaya devam etseydi,
bugün ne ANKA olurdu, ne ALTAY, ne ATAK, ne MILGEM, ne CIRIT, ne UMTAS, OMTAS, ne jet motoru icin proje baslatilirdi, ne milli ucagimiz icin proje baslatilirdi, ne TF2000 projesi baslatilirdi. Hatta TF2000 ayni MILGEM'de oldugu gibi uzayip giderdi. MILGEM projesi baslatildiginda ben daha cocuktum. Yasim oldu 37 yedi ve MILGEM gemileri daha yeni üretilmeye baslandi.

Ama isin komik tarafi ise baska birsey. Forum'un baska bölümlerinde "heyyttt beeee, artik bizde sunu üretiyoruz, bunu üretiyoruz, Allllaaahhhh beaaaa" diyen kisiler, simdi burada sirf hükümeti elestirmek icin "biz ne üretiyoruz ki"  demeye basliyor hehehe 

Geçen senenin verilerine göre ülkede 45 milyon haciz dosyası var. Bu neredeyse tüm yetişkin bireylerin borç batağında olduğunu gösteriyor. Allahtan tüketimden vazgeçmişiz. Bir de geçmeyeymişiz ne olurmuş acaba?

Yol yapmak üretim demek değil, zaruri hizmettir. Ama o yollarda ilerleyecek araçlar yapmak ve bu araçların kullanılacağından fazlasını dünyaya pazarlamak mesela tüketimden üretime geçmek demektir. Biz mecburi olarak yaptığımız yollarda yabancıların ürettikleri araçlarla dolaşmayı başarı sanıyoruz.

Tübitakta Iha projesinin durdurulması için gizli emir mi varmış? Nasıl gizliymiş öyle?

Not: Bu sitede siyasi propaganda kesinlikle yasaktır, hatırlatırım...