IÞİD

Katilmistir kabul ediyorum, peki bana Turkiyeden PKK'ya katilimi da soylermisin? Bunlar Mars'tan degil Turkiyeden PKK'ya katildilar ve tek amaclari Turkiyeyi bolmek Turkiyeye zarar vermek.
ISID sutten cikmis ak melek demiyorum ancak en azindan PKK gibi birinciligi Turk ve Turkiye dusmanligi degil. ISID evet donebilir ancak PKK zaten donmus hatta uzantilari parlamentomuzda. Tehlikenin boyutu kiyas bile edilemez.

O zaman getirelim ışidi parlamentomuza meclis Tvde canlı yayınla kessin kafalarını. Nasıl olsa İşidin işi pkklı temizlemek değil mi? Gerçi ayarı tutturamazlar bütün vekilleri keserler ya! Pkk dönmedi, çünkü zaten hiçbir yere gitmedi. Çözüm süreci masalıyla Bop eşbakanımız sayesinde zaten pkk amacına ulaşıyor. O zaman tehdit pkkdan çok daha önde görülüyor. Bu ülkede pkk ile mücadele eden kaldı mı?

Senin baktığın açıdan bakarsak, pkkdan önce en büyük tehdit bitmiş olan pkkyı yeniden hortlatan ve ona siyasi serbestlik sağlayanlardır. Bu ülkede dini kullanarak bir yere gelenlerle yine dini kullanarak kendisine militan sağlayanlar bir araya gelirse ne olur? İnsanları kandırmanın en kolay yolu onları inandıkları değerlerle uyutmaktır. Birilerinin taşeronu olan pkk kürtçülük masalıyla kürtleri uyuturken, yine aynı birilerinin taşeronu olan Işid de insanları sünnilik masalıyla uyutuyor. Dersin ki şimdi bunlar birbirini yiyor nasıl aynı kişilerin taşeronu oluyor? Bunların elebaşları ne kürt, ne de müslüman. Amaç zaten bölgedeki herkesi ötekileştirmek, gruplara ayırmak ve birbirine yedirmek. Alevi-Sünni çatışmasına şimdi Kürtleri de eklediler. Son birkaç yılda Suiye'de onbinlerce insan öldü, milyonları aşkın insan bölgeyi terk etti. Kalanların can güvenliği yok. Aynı şekilde Irak'da son 10 yıl hatta daha fazla sürede benzer kıyımlar yaşandı ve yaşanmaya devam ediyor. Bu böyle giderse ülkemize de sıçrayacak, ulusalcı, gerci, kürtçü ve alevi hatta daha fazla gruplara ayrışıp birbirimizi yiyeceğiz. Bu nedenle son yıllarda birileri tarafından gerilim sürekli artırılıyor, toplumdaki kutuplaşma sürekli körükleniyor. Millet birbirinin gırtlağına dayanmak üzere ve çoğumuz halen durumun farkında değiliz.

Bu nedenle Pkkda, ışid de birer terör örgütü olarak eşittirler ve sadece birer piyondurlar. Her ikisinin de sahibi ülkemizi ve bütün ortadoğuyu parçalayıp büyük ortadoğu projesi altında gizli emellerine ulaşmak isteyenlerdir.

Haydaaa...


IÞİD'e katılmak için Türkiye topraklarını kullanırken yakalanan binlerce Batılı sempatizana şimdi de Güney Koreliler eklendi. Harekete geçen Ankara, Dışişleri Bakanlığı aracılığıyla Güney Kore Büyükelçiliği'ne durumu bildirdi.



Paris'teki terör saldırılarının ardından dünyanın gündemine oturan yabancı savaşçılar konusunda tartışmalar sürerken, Türkiye IÞİD'e katılmak üzere Suriye'ye geçmek isteyen yabancı teröristlerin önünün kesilmesi için yoğun çaba sarf ediyor. Sadece Kilis bölgesinde son bir yılda çoğu Avrupa ülkelerinden olmak üzere 200 kadar kişi yakalandı.

GÜNEY Kore'DEN GELİP IÞİD'E KATILDI

Milliyet'ten Tolga Þardan'ın haberine göre, Türkiye'den Suriye'ye ya da Suriye'den Türkiye'ye yasa dışı yollardan geçmeye çalışırken yakalananlar arasında Fransa, Almanya, Hollanda, İsveç, İngiltere gibi Batı Avrupa ülkelerinin yanı sıra Azerbaycan, Rusya, Özbekistan, Çin, Sudan, Nijerya, Libya, Katar, Afganistan, Tacikistan, Lübnan İran ve ABD'lilerin bulunduğu öğrenildi. Bu ülkelere son olarak Güney Kore eklendi.


IÞİD
7 bin hayalet IÞİD'ci turist gibi geziyor
TÜRK YETKİLİLER ÞAÞIRDI
Kısa süre önce Kilis kırsalında güvenlik önlemleri alan hudut birlikleri 30 yaşlarında bir kişiyi Türkiye'ye yasa dışı geçiş yaparken yakaladı. Adı gizli tutulan şüphelinin Güney Kore vatandaşı olduğu anlaşıldı. Þüphelinin IÞİD'den kaçarak Türkiye'ye geldiğini açıklaması üzerine yerel güvenlik birimleri gelişmeyle ilgili Ankara'yı bilgilendirdi.

Suriye-Kobani
IÞİD yine Türkiye sınırına dayandı
Başta Ortadoğu ve Avrupa ülkeleri olmak üzere dünyanın pek çok ülkesinden çatışma bölgelerine katılım olmasına karşın, Türkiye'den çok uzak olan Güney Kore'den bir gencin IÞİD'e katılması şaşırttı. Harekete geçen Ankara, Dışişleri Bakanlığı aracılığıyla Güney Kore Büyükelçiliği'ne durumu bildirdi. Türkiye'ye sığınan Güney Koreli şüpheli, kendisiyle birlikte 18 yaşında bir arkadaşının da Türkiye'ye geldikten sonra yasadışı yollardan Suriye'ye geçip IÞİD'e katıldığını anlattı.
Ankara'daki Güney Kore Büyükelçiliği'nin devreye girmesiyle birlikte, 18 yaşındaki Güney Koreli gencin kimliği ile ilgili adli inceleme başlatıldı. Interpol kanalıyla da Güney Kore'deki güvenlik birimlerine gelişmeler aktarıldı. Türk polisinin, halen IÞİD içinde bulunduğu belirlenen gençle ilgili verdiği bilgiler doğrultusunda yerel polis, IÞİD'e katılan gencin evinde arama yaptı.


IÞİD - Ortadoğu
'Ülkeler istihbarat işbirliğinde mesafe kat etmeli'
YAZIÞMALAR BULUNDU
Türkiye'ye ulaşan bilgilere göre, evinde bulanan bilgisayarındaki incelemede Güney Koreli gencin, bir süre IÞİD'le bağlantılı kişilerle internet üzerinden yazıştığını belgeleyen mesajlar ve yazılar bulundu. Bilgisayar incelemesi sonucunda yapılan yazışmalar sonrasında gencin IÞİD'e katılmayı kabul ettiği ve arkadaşıyla birlikte Türkiye'ye geldiği, sınırı da yasa dışı yollardan geçerek çatışma bölgesine ulaştığı anlaşıldı. Türkiye'ye sığınan kişiyle ilgili adli sürecin devam ettiği ve sürecin sonunda bu kişinin ülkesine gönderileceği öğrenildi.

NE İÞLEM YAPILIYOR?

Türkiye'ye yasadışı yollardan girme ya da yasadışı yollardan çıkarken yakalama olaylarına karşı mevcut yasal düzenlemeler çerçevesinde iki farklı süreç yürütülüyor. İlk aşamada; yasadışı yollardan giriş ya da çıkış yaparken yakalanan kişilerin üzerlerinde vatandaşı olduğu ülkelere ait yasal pasaport bulunması halinde önce gözaltı işlemi uygulanıyor. Üzerinde herhangi bir ateşli silah, patlayıcı madde ve benzeri suç aletleri yoksa "ülkeye yasadışı yollardan girmek" iddiasıyla mahkemeye çıkartılıyor.

Þüpheli yabancının vatandaşı olduğu ülkenin Türkiye'deki misyonuna Dışişleri Bakanlığı aracılığıyla bilgi aktarımı sağlanıyor. Adli soruşturmada genellikle, "tutuksuz yargılanmak" koşuluyla serbest bırakılan yabancı uyruklu şüpheliler hakkında Göç İdaresi, şüphelinin konumuna göre ülkesine ya da Türkiye'ye giriş yaptığı son ülkeye, "sınır dışı" kararı veriyor.

Ancak şüphelinin çatışma bölgesinden geldiği ya da gittiği yönünde somut deliller bulunması halinde geçici barınma merkezlerinde gözetimde tutuluyor. Þüphelinin, ateşli silahla suçüstü yakalanması halinde adli olarak "tutuklama" kararı çıkarken, idari olarak Göç İdaresi'nin benzer prosedürü uygulanıyor.

İkinci aşama ise yabancıların sınırdan geçişlerini sağlayan insan Kaçakçılarını kapsıyor. Bu süreçte, insan kaçakçıları için söz konusu suç kapsamında TCK ve CMK hükümleri uygulanıyor. Kaçakçılar çoğunlukla tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılıyor. Suçun tekrarında, yaşanan olayın kapsamına göre mahkemelerden tutuklama kararı çıkabiliyor.

ÇAVUÞOĞLU: SUÇLUSU BEN MİYİM?

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, yabancı savaşçılarla ilgili olarak şunları söylemişti: "911 kilometrelik sınırda her yere bir adam koysanız da mutlaka bir yol bulunuyor. Kaçakçılar mutlaka bir yolunu buluyor. Þu ana kadar 1165 kişiyi sınır dışı ettik. 7 bin 250 kişiye de giriş yasağı koyduk. Biz bu bilgiyi paylaşınca, 'Türkiye itiraf etmek zorunda kaldı' dediler. Öyle bir şey yok. Schengen ülkeleri başta olmak üzere kendi vatandaşlarını kontrol edemiyorlarsa biz ne yapalım? Avrupa, Schengen anlaşmasının arkasına sığınıyor. Listede ismi geçmiyor. İstihbarat bilgilerine göre Suriye tarafına gitmiş kaçak yoldan. Sen ülkenden çıkarken hiçbir şey yapmayacaksın, 'Türkiye niye bunu aldı' diyeceksin. Biz iade ediyoruz, belli bir süre sonra bakıyoruz sınırımıza geri gelmiş. Suçlusu ben miyim? Vatandaşını kontrol edemiyorsun, sınırıma geldi diye suçluyorsun."
http://tr.sputniknews.com/ortadogu/20150117/1013495948.html

Dışişleri Bakanının da açıklaması komik. Bizim sınırdan kaçak geçmeye çalışan yabancıların ülkelerini suçluyor. Ama suçladıkları ülkelerden çıkan İşıdciler o ülkelerden yasadışı yollarla çıkmıyor ki! Turist gibi pasaportunu vs alıp yurtdışına çıkıyorlar. Kendi beceriksizliklerine kılıf uyduramak buna denir.

Suudi Arabistan'dan IÞİD'e karşı 'Çin Seddi' projesi
hurriyet.com.tr
17 Ocak 2015
Suudi Arabistan'dan 'IÞİD Seddi'



Suudi Arabistan topraklarını IÞİD'ten korumak için Irak sınırına "Çin Seddi" inşa ediyor. Milyonlarca dolarlık proje ile Suudi Arabistan, kuzey sınırına bin kilometrelik set çekecek. 2013'te de Yemen sınırına çektiği bariyerle haberlere konu olan Suudi Arabistan'ın proje bittiğinde sınırlarında toplam iki bin 700 kilometerlik bariyer bulunacak.



Suudi Arabistan artan IÞİD tehdidine karşı kuzeyde Irak sınırındaki Tureyf ile Hayfer el Batin kentleri arasına yaklaşık bin kilometrelik bir set çekiyor. Çin Seddi'ni andıran sınır projesi ilk olarak 2006 yılında Irak'taki iç savaş zamanında ortaya atılmıştı. Ancak artan IÞİD tehdidi nedeniyle proje geçen sene eylül ayında hayata geçirilmişti.

Projenin geçtiğimiz günlerde kuzey sınırında yaşanan saldırıda Suudi bir general ile üç askerin öldürülmesinden sonra hız kazandığı bildiriliyor.

İngiliz Telegraph gazetesinin haberine göre Suudi Arabistan, iki önemli kutsal kenti Mekke ve Medine'nin IÞİD tarafından ele geçirilme tehdidine karşı böyle bir önlem almaya karar verdi.



"Kuzey Güvenlik Sınır Projesi" tamamlandığında 40 adet gözetleme kulesi ile üç katlı çelik çite sahip olacak ve derin hendeklerle desteklenecek. Her kulede bulundurulacak ileri teknoloji SPEXER radarları ile alçaktan uçan helikopterler ve yaklaşan araçlar kolaylıkla fark edilebilecek. Bu radarlar aynı zamanda 20 kilometre ötedeki insanları dahi tespit edebilecek seviyede olacak. Aynı zamanda 38 iletişim kulesi ile 240 zırhlı araç duvar etrafında olacak. Sınırda yeraltına titreşim sensörleri yeleştirilerek sızmaların önüne geçilecek.

Bu proje Suudi Arabistan'ın sınırlarını korumak adına ilk girişimi değil. Yemen'de artan çatışmalar nedeniyle ülke güney sınırına bin 700 kilometrelik bariyer çekmişti.

http://www.hurriyet.com.tr/dunya/27980325.asp

Suriye'de IÞİD'den bir günde 15 idam

    16 Ocak 2015



Kendisini kısaca İslam Devleti diye adlandıran IÞİD örgütü militanlarının son 24 saat içinde Irak'da toplam 15 kişiyi halk önünde idam ettiği haberleri geliyor.

Suriye muhalefetinin bir bölümüne yakın, İngiltere merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi kaynaklı haberlere göre idamlar ülkenin doğusundaki bir kaç kasabada gerçekleşti.

Öldürülenlerin çoğu IÞİD'e karşı direniş içinde yer almakla suçlandılar.

IÞİD'in bu kişileri silahla vurarak öldürdüğü ve bedenlerini görünür yerlere astığı bildiriliyor.
Yüksek binalardan atma iddiası

Bir başka haber ise Irak'ın IÞİD denetimindeki Ninova bölgesinde en az bir kişinin eşcinsel ilişkide bulunmak suçlamasıyla halk önünde yüksek bir binanın damından atılarak öldürülmesine ilişkin.

Bu olaya ait olduğu söylenen görüntüler internet sosyal paylaşım sitelerinde yaygınlaştı ve BBC Arapça Servisi tarafından izlendi. Fakat henüz başka kaynaklar tarafından doğrulanmadı ve daha fazla ayrıntı bulunamadı.

Aralık ayında da IÞİD'in Irak'ın Anbar eyaletinde bir kişiyi eşcinsel olma suçlamasıyla yüksek bir binanın çatısından aşağı attığına ilişkin haber ve görüntüler yayılmıştı.

http://www.bbc.co.uk/turkce/haberler/2015/01/150116_isid_idamlar

7 bin hayalet IÞİD'ci turist gibi geziyor



Suriye'de 15 bin 'yabancı' IÞİD militanının savaştığı tahmin ediliyor. Ancak bu militanların sadece 7.800'ü ismen biliniyor. Sayıları 7 bini bulan 'hayalet militanlar' ise yasal pasaportları ile 'turist' gibi seyahat edebiliyor.
Fransa'da Charlie Hebdo dergisi ve bir Yahudi marketine yönelik terör saldırıları tüm dünyayı şoke ederken, Irak Þam İslam Devleti (IÞİD) saflarında savaşan yabancı militanlar sorununu da yeniden gündeme taşıdı. Başta Avrupa ve diğer Batı ülkeleri olmak üzere dünyanın dört bir yanından Suriye ve Irak'taki terör gruplarına katılan ve 'cepheden çekilen ya da çekilecek' olan on binlerce terörist, dünyayı kara kara düşündüren bir gerçeği ortaya çıkardı.
Hürriyet Ankara Temsilcisi Deniz Zeyrek'in haberine göre Suriye'de savaşan 15 bin 'yabancı' IÞİD militanı olduğu biliniyor ancak bunlardan sadece 7.800'ü ismen biliniyor. Diğerleri 'turist' gibi seyahat edebiliyor. Fransa'daki saldırılarla bağlantılı aranan 26 yaşındaki Hayat Boumeddine isimli kadın da bunlardan sadece biri.

'RİSKLİ PROFİLLERİN PAYLAÞIMI'NDA UZLAÞILMIÞTI

Paris'te IÞİD / El Kaide bağlantılı kişilerin Charlie Hebdo saldırısı, IÞİD tehdidinin Suriye, Irak ya da Yemen'le sınırlı olmadığını ortaya koydu. Örgüte karşı küresel düzeyde yapılan toplantılarda, 'riskli profillerin paylaşımı' konusunda uzlaşmaya varılmıştı. Son olarak kasım ayında Paris'te yapılan içişleri bakanları toplantısında ülkeler arası işbirliğinin artırılması kararlaştırıldı. Başta Avrupa ülkeleri olmak üzere dünyanın dört bir yanından IÞİD'e sempati duyan, katılmak üzere harekete geçen şüphelilere ait profiller paylaşılmaya başlandı. Türkiye'de güvenlik ve istihbarat makamlarına dün itibari ile gelen isim sayısı 7 bin 800'ü buldu.

SINIRLARDA YENİ MEKANİZMA

Suriye'nin Rakka kentini merkez tutan IÞİD'in insan kaynağı en çok Irak, Türkiye, Ürdün ve Lübnan üzerinden Suriye'ye giriyor. Türkiye, kendi veri bankasında isim yoksa ve bu konuda uyarılmamışsa, yasaları ihlal etmeyen hiçbir yabancı ülke vatandaşını engelleyemiyor. Son 6 ayda yaşanan gelişmelerin ardından önemli havalimanlarında terör uzmanları görevlendirildi ve şüpheli giriş-çıkışlar yakın markaja alındı.

AKÇAKALE'DEN SİNYAL

Fransa'daki terör saldırılarından sonra Türkiye istihbaratı, adı geçen şüphelilerin isimlerini kendi veri bankasında araştırdı ve sonuçlarını 1 saat içinde Fransa ile paylaştı. Hayat Boumeddiene'nin 2 Ocak'ta Türkiye'ye giriş yaptığı bilgisi de Fransa ile paylaşıldı. Boumeddiene, Fransa istihbaratının hedefinde olsa da Türkiye'ye gönderilen 500 kişilik listede ismi bulunmuyordu, bu nedenle rahatlıkla giriş yapmıştı. Fransız polisi, Türkiye'den giden bilgilere rağmen, 8 saat daha kadının baskın yapılan markette bulunduğuna dair haberleri yaydı. Diğer taraftan Hayat'ın cep telefon numarası 8 saat sonra Türkiye'ye verildi ve sinyalleri üzerinden geçmişe yönelik yapılan taramada, İstanbul 'a geldikten 4 gün sonra 8 Ocak'ta Akçakale'de bulunduğu tespit edildi. İstanbul polisi de otel kayıtlarından Fransız kadın ile giriş yaptığı Fransız vatandaşı arkadaşının İstanbul'daki izine ulaştı.

'FRANSA'NIN İÞBİRLİĞİ YETERSİZ'

Ankara, Fransa'nın paylaşım konusundaki işbirliğini yetersiz buluyor. Çünkü Fransa istihbaratı, belirlediği IÞİD profilli vatandaşlarının listesini tam olarak paylaşmıyor. Yaklaşık 1200 profilden sadece 500'ü Ankara'ya bildirilmiş durumda. Türkiye ise suçüstü yakalamadığı sürece, Fransa'nın ismini bildirmediği Fransızlara IÞİD üyesi muamelesi yapmıyor. Adı bildirilen Fransız vatandaşlarını ise Fransa'ya geri gönderiyor.

SINIR DIÞI EDİLDİ, YİNE GELDİ

Türkiye'nin havaalanında yakalayıp, Marsilya'ya gönderdiği iki şüpheli Fransız, polis Paris'te beklediği için Fransa'ya giriş yapmıştı. İlginç bir örnek ise şöyle: "Türkiye'nin 29 Eylül'de Kilis'te yakalayıp 19 Ekim'de uçakla Paris'e gönderdiği IÞİD militanı Faradje Abidat (26), 1.5 ay sonra yine Türkiye'de yakalandı. Abidat'ı sorgulayıp, aynı gün serbest bırakan Fransız İstihbaratı, 23 Ekim günü Ankara'ya "Otobüs ile Türkiye'ye geliyor" mesajı göndermişti. Ancak Abidat otobüsten çıkmadı. Abidat, Türkiye'de polisin dikkati sayesinde 7 Kasım günü Þanlıurfa'nın Akçakale ilçesinde yakalandı. Yunanistan'dan feribotla gelen IÞİD üyesinin yanında 6 yetişkin ve 10 çocuktan oluşan üç aile de vardı.

http://tr.sputniknews.com/ortadogu/20150113/1013423708.html

2 ay önce İzmir'in Menemen ilçesinde bir evde yaşanan patlamanın tüp nedeniyle olduğu biliniyordu. Fakat alınan son bilgilere göre patlamanın tüp nedeniyle olmadığı, Işid'e bağlı bir kişinin o evde yaşadığı ve evde yapılan bir patlayıcı nedeniyle patlamanın olduğu ortaya çıktı.


Gerçek ortaya çıkınca evde yaşayan Ö.U 'nun hayatına dair araştırmalar başladı. Þüpheler doğru çıktı ve Ö.U'nun IÞİD üyesi olduğu ve Suriye'de çatışmalara  katıldığı tespit edildi.

Işid'in Türkiye'nin sahil kısımları için planlar hazırladığıda böylece ortaya çıktı. Ö.U  ise bu planları düzenleyen kişi idi. Ö.U'nun uzun süre Suriye'de ve Irak'ta kaldığı oradaki kamplarda suikast ve bomba eğitimi aldığıda ortaya çıktı.

Ö.U 'nun bağlantısı olduğu kişi ve evlerde tek tek incelendi ve değişik krokiler ve planlar ele geçirildi. Cami, minare, AVM ve yüksek binalar üzerinden kanas ile ateş edilmesine yönelik de krokiler elde edildi.

http://www.sivilhavacilikhaber.com/isid-turkiyeye-saldirmaya-hazirlaniyor-1376.html

Birisi yine masa basinda hikaye duzmeye basladi galiba...

PKK'da ISID'de teror orgutu elbette, ancak tum dunyada bol ve yonet prensibi gecerli oldugu gibi dusmaninim dusmani "dostumdur" gercegi de gecerli. Turkiyenin bir numarali dusmani daha rahat Turkiyeye dusmanlik etmesi icin en buyuk belasini
Turkiye yok etsin mantigini dogrusu anlamiyorum. Bu kendi ayagina kursun sikmaya benzer sevgili Sky.

PKK'da ISID'de teror orgutu elbette, ancak tum dunyada bol ve yonet prensibi gecerli oldugu gibi dusmaninim dusmani "dostumdur" gercegi de gecerli. Turkiyenin bir numarali dusmani daha rahat Turkiyeye dusmanlik etmesi icin en buyuk belasini
Turkiye yok etsin mantigini dogrusu anlamiyorum. Bu kendi ayagina kursun sikmaya benzer sevgili Sky.

İyi de ikisi de Türkiye için bela. Biri değil ki!

PKK'da ISID'de teror orgutu elbette, ancak tum dunyada bol ve yonet prensibi gecerli oldugu gibi dusmaninim dusmani "dostumdur" gercegi de gecerli. Turkiyenin bir numarali dusmani daha rahat Turkiyeye dusmanlik etmesi icin en buyuk belasini
Turkiye yok etsin mantigini dogrusu anlamiyorum. Bu kendi ayagina kursun sikmaya benzer sevgili Sky.

İyi de ikisi de Türkiye için bela. Biri değil ki!

Ha iste bak ne guzel dedin, bende onu diyom ya. Birakin gebertsinler birbirini, durdurma ustune daha cok benzin at!