IÞİD

Terör örgütleri her zaman için kullanılabilir. Günümüzün savaş anlayışı vekalet savaşları değil midir. Kimse direkt olarak elini pisliğe sokmak istemiyor , bu nedenle bir maşaya ihtiyaç duyuyor. Önemli olan amaçlanan şey nedir , bunun cevabını aramak gerekiyor. Hangi terör örgütü , hangi amaca hizmet etmek için kullanılmaktadır ? Bu sorunun cevabı önemli. Bugün için amaçlarına ulaşıp , PKK Terör örgütü aracılığıyla Güneydoğuyu koparmış olsalar , yarın da Karadeniz'de Pontus Rum Devleti kurmak için başka bir terör örgütü yaratacaklardır .

Ancak Türkiye için en tehlikeli örgütlenmelerin din eksenli terör örgütlenmeleri olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü Türkiye için en kritik fay hattı buradan geçiyor. Yüzyıllara dayan mezhep ayrılıkları var. Zamanında buraları çok kaşıdılar ,ancak başarılı olamadılar.  Gazi mahallesi olayları hala insanların belleğinde canlıdır. Gazi Mahallesinde ki bir kahvehaneyi tarayanlar , bu eylem üzerinden iç savaş çıkartmaya çalıştılar. Polis Teşkilatının içine sızmış olanların yapmış olduğu uygunsuz davranışları ve sonuçlarını asker araya girerek önlemişti. Bunları unutmayalım ,kimin eli kimin cebinde belli değil. Her an için bir provokasyona kurban gitme ihtimali var. Uyanık olmak şart !   

Erşad Salihi: IÞİD Türkmenleri haritadan sildi

Irak Türkmen Cephesi (ITC) Başkanı Erşad Salihi, "Terör örgütü IÞİD, Irak'a bir proje getirdi. IÞİD, Sünni, Þii ve Kürt bölgesini de çizdi. Ama Türkmen bölgelerini haritadan sildi" dedi.

Irak Türkmen Cephesi (ITC) Başkanı Erşad Salihi, IÞİD'in saldırıları sonrası Irak'taki Türkmenlerin durumuna ilişkin değerlendirmede bulundu. Irak'ta Sünni Arap bölgesiyle Kürt yerleşim birimleri arasında kalan bir Türkmen coğrafyası olduğunu belirten Salihi, buraların Kerkük ve güneyi, Altınköprü, Tazehurmatu, Tuzhurmatu, Diyala, Celavle, Karatepe ve Telafer olduğunu söyledi. "Maalesef IÞİD, bu bölgelerin bir kısmını Sünni bölgelerine ilhak etti. Bir kısmı da Kürtlerin bölgesine girmiş oldu" diyen Salihi, "Terör örgütü IÞİD, Irak'a bir proje getirdi. IÞİD, Sünni bölgesini de Þii ve Kürt bölgesini de çizdi. Ama Türkmen bölgelerini haritadan sildi. Ancak bu, Türkmen halkın bu emrivakiyi kabul etmesi anlamına gelmez" diye konuştu.

TÜRKMEN BÖLGELER BÜYÜK ZARAR GÖRECEK

Türkmen lider Salihi, "Irak'ta maalesef parası ve silahı olan etkili oluyor. Bunların her ikisi de şu anda Irak Türkmenlerinde yok. Bizi duyanlar, feryadımıza, derdimize, problemimize lütfen katılsınlar" dedi. Türkmenlerin yaşanan olumsuzlukların önüne geçebilmesi için her şeyden önce Irak siyasetinde güçlü olması gerektiğini vurgulayan Salihi, bunun için başta Türkiye olmak üzere herkesten destek beklediklerini bildirdi. Salihi, Irak Türkmenleri coğrafyasının bu sefer "ciddi bir tehdit" altında olduğunu, kendileri için "çok önemli" olan Kerkük ve diğer Türkmen bölgelerinin ilhak edilmesine izin verilmemesi gerektiğini kaydetti. "Irak'ta emrivaki siyasetini gösteren bir bölünme var" Erşad Salihi, "Irak'ın üçe bölünme tehlikesi var mı?" sorusuna, "Irak'ta şu anda emrivaki siyasetini gösteren bir bölünme görünüyor. Þii bölgesi belli, Sünni bölgeleri Musul, Enbar belli olmaya doğru gidiyor. Kürtlerin zaten coğrafyaları belli. Özellikle Amerikalıların silahlandırma projesinden sonra Sünnilerin de coğrafyaları tespit edilecek. Burada Türkmen bölgeleri en büyük zararı görecek. Arada kalacaklar ve coğrafyaları daha fazla etkilenecek" cevabını verdi.

KERKÜK'E GEÇİCİ OLARAK ÖZERKLİK VERİLSİN

" Türkmen nüfusun çoğunlukta olduğu Kerkük için çözüm öneriniz nedir" sorusu üzerine Salihi, "Kerkük, geçici olarak özerk bir bölge haline getirilsin. Kerkük ne Kürt bölgesine ilhak edilsin ne de sadece bir tarafın hakimiyetine bırakılsın. Kuzey Irak Kürt yönetimi gibi kendi başına özerk bir bölge olduğu zaman kendi bütçesi ve anayasası olacaktır. Ancak bu, bir çözüm getirebilir. Onun dışında Kürt yönetiminin bu konuda bir emrivakisi olursa gelecekte aramızda sorun çıkar. Biz de bu sorunları yaşamak istemiyoruz. Türkmen ve Kürt çocukları olarak burada gelecekte birlikte yaşamak istiyoruz" değerlendirmesinde bulundu.

KÜRT YÖNETİMİ SİLAHLANMAMIZI ÖNLÜYOR

Kerkük'teki Peşmergenin varlığına da değinen Salihi, "Peşmerge, anayasaya göre Irak savunma sisteminin bir parçasıdır. Ancak terör örgütü IÞİD bittikten sonra Peşmerge tekrar Kuzey Irak'a dönmelidir" dedi. Irak'taki Türkmenlerin silahlanmasını "Kuzey Irak Kürt yönetiminin engellediğini" savunan Salihi, şöyle devam etti: "Türkmelerin silahlanmasını ve ordu kurmasını maalesef Kuzey Irak yönetimi engelliyor ve merkezi hükümet de Kuzey Irak yönetimini kırmamak için Türkmenlerin silahlanmasının önünde duruyor. Aslında Türkmenlerin, silahlanması Kürtleri korkutmamalı. Kürtlerle Türkmenler silahlanırsa, birlikte IÞİD'e karşı savaşırlar. Þu anda Tazehurmatu ve Beşir'de silahlı gruplarımız, gönüllü askerlerimiz var. Ancak bu, yeterli değildir. Güçlerimizin daha organizeli olmasını istiyoruz. Kürt Peşmergeleri gibi Türkmen ordusu da olmalıdır. Kürt kardeşlerimizden istediğimiz artık bunun karşısında durmasınlar."

TÜRKİYE'DEN DAHA FAZLA SİYASİ DESTEK BEKLİYORUZ

Türkmen lider Erşad Salihi, 2014 Haziran'ından beri terör örgütü IÞİD'in elinde olan Telafer'deki insani durumun kötüye gittiğini, son iki haftada 10 bin insanın ilçeden kaçtığını aktardı. Türkiye'nin insani yardımlarıyla Türkmen halkın yanında olduğunu dile getiren Salihi, Türkiye'den daha fazla siyasi destek beklediklerini sözlerine ekledi.

http://www.sarizeybekhaber.com.tr/haberler/ersad-salihi-isid-turkmenleri-haritadan-sildi-h1106.html

'IÞİD Japon rehineleri ölümle tehdit etti'

Irak Þam İslam Devleti (IÞİD) militanlarının iki Japon rehineyi ölümle tehdit ettiği düşünülen bir video, Japonya Başbakanı Þinzo Abe'nin Orta Doğu turu sırasında internet ortamında paylaşıldı.

Batı medyasında 'Cihatçı John' takma adıyla bilinen kişi olduğu sanılan militan, 72 saat içerisinde 200 milyon dolarlık fidyenin ödenmemesi halinde Japon rehinelerin öldürüleceğini söylüyor.

Japonya Başbakanı Þinzo Abe Cumartesi günü Mısır'ın başkenti Kahire'deyken, IÞİD'e karşı mücadele eden koalisyona askeri nitelikli olmayan operasyonlarda kullanılmak üzere 200 milyon dolarlık destek vereceğini söylemişti.

Daha sonra Kudüs'e geçen Abe, iki Japon vatandaşının kaçırılmasının 'affedilemez' bir olay olduğunu ifade etti ve rehinelerin derhal serbest bırakılmalarını istedi.
Rehinelerden birisi gazeteci

Videoda kimlikleri Kenji Goto Jogove ve Haruna Yukawa olarak gösterilen iki Japon, üzerlerinde turuncu mahkum tulumlarıyla diz çökmüş olarak görülüyor.

Kenji Goto Jogove olduğu belirtilen kişi Suriye'de görev yapan bir gazeteci. Haruna Yukawa'nın ise Goto'un koruması olduğu belirtiliyor.

Daha önce gazeteciler James Foley ve Steven Sotloff ile yardım görevlileri Alan Henning ve Abdurrahman Kassig'in öldürülme videolarındaki IÞİD militanı olduğu sanılan kişi ise yüzünde siyah bir maskeyle iki Japon mahkumun ortasında duruyor.

Yüzü maskeli militan videoda elindeki bıçağı kameraya doğrultarak konuşuyor ve "Japonya Başbakanı: İslam Devleti'nden 8 bin 500 kilometre uzakta olmana rağmen bu haçlı seferinde yer almaya gönüllü oldun. Kadınlarımızın ve çocuklarımızın öldürülmesi için, Müslümanların evlerinin yıkılması için 100 milyon doları gururla verdin" diyor.

Japon yetkililer videonun gerçek olup olmadığı konusunda incelemelerin devam ettiğini açıkladı.

http://www.bbc.co.uk/turkce/haberler/2015/01/150120_isid_japon_rehine

Işid Lideri Yaralandı İddiası

Irak Başbakanı Haydar el-Abadi, terörist grup İslam Devleti lideri Ebu Bekir Bağdadi'nin Suriye-Irak sınırındaki El-Kaim kasabasında bir Irak hava saldırısında yaralandığını duyurdu.

IÞİD Ancak Bu Kadar Güzel Anlatılabilirdi

Davutoğlu: Suriye sınırını kapatmamız imkansız

    22 Ocak 2015



İngiliz gazeteleri Independent ve Times'a konuşan Başbakan Ahmet Davutoğlu, Türkiye'nin Suriye sınırını kapatmasının mümkün olmadığını söyledi. Davutoğlu, IÞİD'in (Irak Þam İslam Devleti) ise Irak Savaşı'nın ve bu ülkenin ABD tarafından işgalinin ürünü olduğunu belirtti.

Başbakan Davutoğlu'nun dün biten İngiltere gezisi sırasında Independent'ın Orta Doğu muhabiri Patrick Cockburn ve Times'ın diplomasi editörü Roger Boyes'a verdiği mülakatlar, bugün iki gazetede yayımlandı.

Independent'ın manşeti "Gönüllü cihatçıların Suriye'ye akını 'durdurulamaz' ". Gazete, Başbakan Davutoğlu'nun uyarısının, IÞİD'in ele geçirdiği toprakların çoğunda kontrolü elinde tutmaya devam etmesi ihtimalini artırdığını belirtiyor.

Times ise Davutoğlu'nun sözleri ile ilgili olarak birinci sayfasında "Cihatçıları durdurmaya hayır" demiş. Gazetedeki haberin başlığı ise "Türkiye Başbakanı itiraf ediyor: Cihatçıların Suriye'ye gitmelerini durduramayız".

Independent ve Times'taki haberlerde, Ankara'nın dış politikasını eleştiren kesimlerin, Türkiye'nin cihatçıların IÞİD'in kontrolündeki topraklara girişlerini ve çıkışlarını engelleme konusunda daha fazla çaba harcayabileceklerini söyledikleri belirtilmiş.
'Sınırın diğer tarafında devlet yok'

Başbakan Davutoğlu ise iki İngiliz gazetesine yaptığı açıklamada, Türkiye'nin Suriye ile olan uzun sınırını kapatamayacağını belirtmiş ve eklemiş:

"Her halükarda sınırın diğer tarafında bir devlet yok."



Independent'daki haberde, Suriye'nin Türkiye ile 510 mil (911 kilometre) uzunluğundaki sınırının bir bölümünü IÞİD'in kontrol ettiği hatırlatılıyor.

Başbakan Davutoğlu, Türkiye'nin Suriye'deki savaşı IÞİD'in de Devlet Başkanı Beşar Esad'ın da kazanmasına karşı olduğunu söylemiş. Davutoğlu'nun altını çizdiği nokta, uluslararası toplumun Suriye'ye kara birlikleri göndermemesi halinde, "tek alternatifin ılımlı muhalif güçlerin eğitilip silahlandırılması".

Türkiye'nin bir dönem Esad'la ne kadar yakın ilişki içinde olduğunu vurgulamak için "10 yılda 62 kez Suriye'yi ziyaret ettim" diyen Başbakan, ilişkilerin "Esad'ın kendi halkını öldürmeye başlamasıyla" bozulduğunu belirtiyor.
'IÞİD, Irak Savaşı'nın ve işgalin ürünü'

Başbakan Davutoğlu'nun vurguladığı bir diğer nokta da Türkiye'nin IÞİD'in yükselişinde rolü olmadığı. Davutoğlu, IÞİD'i yaratanın, Irak Savaşı ve bu ülkenin 2003'te ABD tarafından işgali olduğunu kaydediyor.



Davutoğlu'nun mülakat verdiği gazetecilerden Patrick Cockburn ise Türkiye'nin Suriye politikasında zigzaglar çizdiği görüşünde.

Cockburn, "IÞİD Kobani'de Suriye Kürtlerine saldırdığında ve Ekim ayında neredeyse kenti ele geçirdiğinde; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Kobani'yi savunanları terörist olarak nitelendirdi, PKK'nın Suriye'deki kolunun da IÞİD kadar kötü olduğunu söyledi. Ancak Türkiye hem Suriyeli Kürt sığınmacıların hem de Kobani'yi güçlendirecek ve transit geçiş yapacak Irak'tan 150 peşmergenin ülkeye girişlerine izin verdi" diyor.
'Her köşeye asker yerleştiremeyiz'

Başbakan Davutoğlu'nun Times gazetesinin haberinde yer alan bazı sözleri ise şöyle:

"Suriye sınırını kapatabiliriz ama bu durumda sığınmacıları kim kurtaracak? Kim onları güvenli bir bölgede tutacak? Tüm bu insanlar yürüyerek kaçtılar Suriye'den. Sınırı onlara kapatmalı mıyız? Bu ahlaki olarak kabul edilebilir mi?"



"937 kilometrelik bir sınırdan bahsediyoruz. Sınırın kapatılması mümkün değil. Her köşeye de bir asker yerleştiremeyiz."

"Elbette askeri bir bölge oluşturduğumuzu ve hiç kimsenin bu bölgeye girmeyeceğini ilan edebiliriz. Ancak o zaman da şimdi bizi eleştirenler, 'Barbar Türkiye sınırı kapattı ve bunu sonucunda insanlar öldü' diyecektir. Bunu asla yapmayacağız."

"Son bir yıl içinde 7 bin kişinin ülkemize girişini yasakladık. 1300 kişiyi de sınır dışı ettik."

"Eğer entegre bir strateji geliştirilirse, biz de bu stratejiye dahil oluruz. Ancak (NATO'daki) ortaklarımız Türkiye'nin güvenlik kaygılarını anlamazlarsa ve sadece tek bir kaygıya odaklanırlarsa, o zaman bu stratejiye dahil olmayız."

Times'taki haberde Türkiye'nin iki yıldır, ılımlı Suriyelilerden oluşan bir ordunun eğitilip silahsızlandırılması ile sığınmacıların korunabilmeleri için tercihen Birleşmiş Milletler tarafından bir uçuşa yaska bölge ilan edilmesini istediği belirtiliyor. Haber şöyle noktalanıyor:

"Bu formül üzerinde ilerleme kaydedilemiyor. Çünkü uluslararası toplum, IÞİD'le ya da Esad rejimine bağlı güçlerle karada savaşmakta gönülsüz."

http://www.bbc.co.uk/turkce/haberler/2015/01/150122_davutoglu_independent_times

IÞİD karşıtı koalisyon Londra'da toplanıyor



Aralarında ABD, Irak ve Türkiye'nin de olduğu 21 ülke bugün Londra'da Irak Þam İslam Devleti (IÞİD)'e karşı politikaları konuşmak için toplanıyor.

Dışişleri bakanları düzeyinde gerçekleşecek olan IÞİD karşıtı koalisyonun görüşmelere ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ve İngiltereli mevkidaşı Philip Hammond beraber ev sahipliği yapıyor.

Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da toplantıda olacak.

Toplantıda, IÞİD'e para ve insan akışını durdurmanın yolları konuşulacak. Bakanlar ayrıca, IÞİD'le birebir savaşanlara daha fazla askeri yardım sağlamayı ve ayrıca insani yardımları artırmayı da konuşacak.

Toplantının ardından TSİ ile 16.00'da bir basın toplantısı yapılması bekleniyor.

BBC muhabiri James Robbins bakanların IÞİD'e karşı uzun dönemli bir kampanyanın hızlandırılması ve yoğunlaştırılmasını konuşcaklarını aktardı.

Robbins Fransa'da meydana gelen saldırıların IÞİD'le mücadele eden ülkeler üzerinde daha fazla baskı yarattığını söylüyor.

Kerry ise ABD'den Londra'ya gelmek için ayrılmadan önce gazetecilere IÞİD'i yenmek için her zamankinden "daha büyük bir kararlılık" içinde olduklarını söyleyerek, "Teröristler bizi ayırmak istiyor, ama aslında eylemleri ile tam tersini sağlıyorlar" dedi.

http://www.bbc.co.uk/turkce/haberler/2015/01/150122_isid_toplanti

Japonya: Mesajı inceliyoruz



Japon yetkililer IÞİD'in elindeki iki rehineden biri olan Haruna Yakawa'nın öldürüldüğünü gösterdiği belirtilen fotoğrafı araştıklarını duyurdu.

Sözkonusu mesajda rehinelerden Kenji Goto'nun, Yakawa'nın öldürülmüş halini gösteren bir fotoğraf tuttuğu görülüyor.

Mesajdaki ses kaydında da Goto'nun serbest kalması karşılığında da esir takası talep edildiği söyleniyor.

Ancak mesajın yayımlandığı IÞİD bağlantılı internet sitesinden kısa sürede silinirken, siteye yorum yazan militanların gerçek olup olmadığı konusunda görüş ayrılığı içinde olduğu kaydediliyor.
'Korkunç ve affedilemez'

Japon Kyodo Haber Ajansı aynı mesajın rehinelerden birinin eşine elektronik postayla da gönderildiğini bildirdi.

Japon kabinesi olay üzerine acil toplanırken Başbakan Þinzo Abe video mesajını, "Korkunç ve affedilemez bir hareket. Rehinelerin derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz" dedi.

IÞİD 72 saat içinde 200 milyon dolar fidye ödenmezse 47 yaşındaki gazeteci Kenji Goto ve Suriye'deki savaştan etkilenip bu ülkeye giden 42 yaşındaki Haruna Yukawa'yı öldüreceği tehdidinde bulunmuştu. Süre dün sona ermişti.

http://www.bbc.co.uk/turkce/haberler/2015/01/150124_japon_rehine

'IÞİD Japon rehinelerden birini öldürdü'

IÞİD, 200 milyon dolar fidye istediği iki Japon rehineden Haruna Yukawa'yı öldürdüğü iddiasıyla bir video yayınladı. Video henüz doğrulanamazken Japon hükümeti "Zalimce ve kabul edilemez" açıklaması yaptı.
IÞİD, hayatları karşılığında Japon hükümetinden fidye istediği iki Japon rehineden Haruna Yukawa'yı öldürdüğünü iddia eden bir video yayınladı. Örgüt, Yukawa'nın ölümü sonrası 200 milyon dolarlık fidye 2 milyon dolar düşürüldü.

IÞİD, görüntülerde yeni bir talep sundu. Amman'da 2005 yılında yaklaşık 60 kişinin ölümüyle sonuçlanan bombalı saldırıların faili Sacide Rishawi'nin Ürdün'de tutulduğu hapishaneden çıkarılmasını istedi.

IÞİD'in elindeki Japon rehineler
Japon anne IÞİD'e yalvardı: Oğlumu bırakın 
Japonya hükümet sözcüsü Yoshihide Suga, olayı "Zalimce ve kabul edilemez" olarak değerlendirdi.
IÞİD, turuncu elbise giydirilen ve dizleri üzerine çökmüş Japon rehineler Haruna Yukawa ve Kenji Goto Jogo'nun görüntülerini 20 Ocak'ta yayınlamıştı.
Görüntülerde, arkasında çöl, elinde bıçak, üstünde siyah kıyafeti ile İngiliz John olarak tanınan IÞİD üyesi, İngilizce konuşarak, Japon hükümetinin Ortadoğu'dan 8 bin 500 km uzaklıkta olduğu halde ABD öncülüğündeki koalisyona 'destek vermesini' eleştiriyordu.

Rehinelerin hayatlarına karşılık Japon hükümetinden fidye olarak '200 milyon' dolar istenen videoda, fidyeyi ödemek için 72 saat süre tanınmıştı.

Rehinelerden Goto serbest gazeteci olarak çalışıyordu. Afganistan'dan Afrika'ya kadar olan bölgede savaş alanlarındaki yardım çalışmaları ve çocuklarla ilgili kitabı bulunan Goto, bazı Japon medya organlarına haber aktarıyordu.

Ağustos ayında Reuters'a konuşan Goto, diğer rehine olan Yukawa'yla geçen sene tanıştığını ve onun Haziran'da Irak'a gitmesi için yardım ettiğini ifade etmişti.

http://tr.sputniknews.com/ortadogu/20150124/1013614474.html

Türkiye'den Kobani'ye geçmeye çalışanlara göz yaşartıcı gaz

Türkiye Suriye sınırındaki Kobani'de, Kürt güçlerinin IÞİD (Irak Þam İslam Devleti) militanlarını kent merkezinden çıkardığını duyurması ardından bugün Kobani'ye geçmeye çalışanlara sınırdaki askerler göz yaşartıcı gazla müdahale etti.

Kürt güçlerinin ilerleyişi, 25 Ocak'ta yapılan yoğun hava bombardımanının ardından geldi. ABD öncülüğündeki IÞİD karşıtı koalisyona ait uçaklar, 24 saat boyunca 17 farklı hava operasyonu düzenlemiş, IÞİD'in araçlarının ve militanlarının bulunduğu yerlerin yanı sıra "önemli birimlerini" ve "savaş mevzilerini" bombalamıştı.

Kobani'de kontrolü ele geçirmeye çalışan IÞİD militanları ile Kürt güçler arasındaki çatışmalar Eylül ayından bu yana devam ediyordu. Çatışmalar sırasında on binlerce kişi Kobani'den kaçarak Türkiye'ye sığınmıştı.

http://www.bbc.co.uk/turkce/multimedya/2015/01/150127_vid_kobani_mudahale