IÞİD

Ankara'da Patlama
DHA
10 Ekim 2015
Üç bakandan saldırı açıklaması



İçişleri Bakanı Selami Altınok, Adalet Bakanı Kenan İpek ve Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu; Ankara'daki tren garı önünde meydana gelen patlamaya ilişkin ortak basın toplantısı düzenledi. Müezzinoğlu, ölü ve yaralı sayısını açıklayarak "Olay yerinde kaybettiğimiz vaka sayımız ne yazık ki 62. Bize ağır yaralı olarak gelip de kaybettiğimiz vaka sayımız da 24. Gerçekten çok ağır bir tablo. Ameliyathanelerde ve yoğun bakımlarda olan vakalarımız dolayısıyla kayıplarımızın artmasından da korkuyoruz" dedi.

Başbakanlık Yeni Bina'da 3 bakanın düzenlediği ortak basın toplantısında ilk açıklamayı yapan İçişleri Bakanı Altınok, "Bugün sabah saat 10.04'te Ankara'da tren garının bulunduğu alanda menfur bir terör eylemi meydana gelmiştir. Bu terör eylemi, Türk demokrasisine karşı yapılmış bir eylemdir. Lanetliyoruz. Ölenlere rahmet diliyorum. Yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Bütün milletimizin ve yakınlarının başı sağ olsun diyorum" diye konuştu.

"MİTİNG ALANIMIZ ASIL OLARAK SIHHİYE OLDUĞU İÇİN ORADA BARİYERLEMELER YAPILMIÞTI"

Patlama öncesine ve miting hazırlıklarına ilişkin açıklamalarda bulunan Altınok, güvenlik önlemlerinin miting alanı olan Sıhhiye Meydanı'nda yoğunlaştırılmış olduğunu belirterek "1 Ekim itibariyle Emek Platformu diye adlandırdığımız platform, Sıhhiye'de miting yapmak için Ankara Valiliğimize müracaatta bulunmuş, Ankara Valiliğimizin uygun görmesi üzerine bugün sabah 9'dan itibaren özellikle il dışından gelen katılımcıların yoğun olarak gar civarına geldiği ve buradan da miting saatinde Sıhhiye'ye geçeceklerine dair toplanmalar meydana gelmiştir. Gerek menfur saldırının olduğu alanda güvenlik kuvvetlerimiz gerekli önlemleri almıştı. Gerek Sıhhiye'de miting alanımız asıl olarak Sıhhiye olduğu için, orada bariyerlemeler yapılmıştı. Bariyerlemeler yapıldığı alanda girişlerde de gerekli arama işlemleri yapılacaktı. Maalesef acımız büyük. Sayın Başbakanımızın da kısa bir süre sonra sizlere gerekli açıklamaları yapacağını belirtmek istiyorum. Çalışmalar devam ediyor. Adalet Bakanlığımız, Cumhuriyet Savcılığımız adli boyutuyla işlemleri yapıyor. Biz de saldırının gerekçeleri, kimler tarafından nasıl yapıldığı noktasında emniyet kuvvetlerimiz gerekli çalışmaları yapıyor" ifadelerini kullandı.

"PROFESYONELCE ORGANİZE EDİLDİĞİ ANLAÞILAN TERÖR EYLEMİYLE MUHATAP OLDUK"

Patlamanın ardından Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan çalışmalar hakkında bilgiler veren Bakan Müezzinoğlu, "Demokrasimizin sağlıklı şekilde yürüyebilmesini hedef alan, insanlarımızı katlederek haince düzenlenmiş terör eylemiyle milletçe karşı karşıya kaldık. Bedeli ağır olan, kaybımızın ağır olduğu ve son derece haince ve profesyonelce organize edildiği anlaşılan bir terör eylemiyle muhatap olduk. Sağlık Bakanlığı olarak bize çağrının geldiği 10.04-10.05 itibariyle 10.08'de ambulanslarımız harekete geçmiş ve 10.11 itibariyle olan yerinde 21 ambulansımız ekipleriyle vakalara ulaşmıştır. Barış mitingi dolayısıyla olay yerinde zaten bizim 4 ambulansımız görevliydi. O ambulanslar da ilk andan itibaren olaya müdahale etti. İlk andan itibaren dinamik şekilde müdahale var ama eylemin büyüklüğü, iki ayrı noktada patlamanın olması ve olay yerinde olağanüstü panik ortamının olması hem kayıplarımızın çoğalması hem de yaralılarımızın hızla hastaneye ulaşmasında belki bazı aksamalar olabilir" şeklinde konuştu.

"KAYIPLARIMIZIN ARTMASINDAN KORKUYORUZ"

Patlama nedeniyle toplam 86 kişinin öldüğünü ve 186 kişinin yaralandığını açıklayan Müezzinoğlu, "Bugün cumartesi, hafta sonu; hastanelerimize hızla ekipler beyin cerrahından, plastik cerrahına, yoğun bakım uzmanları, bütün ekiplerimiz çok kısa sürede hastanelerimizde oluşturuldu. Olaydan 15 dakika sonra olay yerindeki ambulans sayımız 56 ekibe dönüştü. UMKE ekiplerimiz de orada görev aldılar. Ayaktan gelenler dışında şu anda hastanelerimizde 186 hastamız tedavi oluyor. Bunlardan 28'i yoğun bakımlarda. 18'i ameliyathanede tedavi ortamında. Olay yerinde kaybettiğimiz vaka sayımız ne yazık ki 62. Bize ağır yaralı olarak gelip de kaybettiğimiz vaka sayımız da 24. Gerçekten çok ağır bir tablo. Ameliyathanelerde ve yoğun bakımlarda olan vakalarımız dolayısıyla kayıplarımızın artmasından da korkuyoruz. Ümit ederiz ki yaralı vakalarımızı hayata tutundururuz. Farklı illerden gelen yaralılarımız var. Onların tedavilerini olabilecek şekilde illerine talep olursa ambulans helikopterlerimiz, uçaklarımız hazır" açıklamasında bulundu.



"KAYBIYLA İLGİLİ VATANDAÞLARIMIZA ALO 184 HATTIYLA 24 SAAT HİZMET VERECEK ALT YAPIYI KURDUK"

Hastanelerde kan ihtiyacı olmadığını vurgulayan Müezzinoğlu, "Terör eylemini bir farklı boyutuyla daha da ağırlaştıran bir sıkıntıyı da yaşıyoruz. Ne yazık ki sosyal medyada yaygın şekilde vatandaşlarımızı paniğe götürecek haberler de özellikle biz ısrarla kan ihtiyacımızın olmadığını ifade etmemize rağmen, şu anda 5 bin ünitenin üzerinde kanımız hastanelerde hazır. Bunun dışında ihtiyaç olduğu halde 3 bin üniteyi de yedek olarak yine hazırlamış durumdayız. Bu ağır sorunu daha da ağırlaştıracak paniğe sürükleyecek olumsuz haberlerin yapılmamasını ve vatandaşlarımızın asılsız haberlere itibar etmemelerini özellikle vurgulamak istiyorum. Yaralısı olan, kaybıyla ilgili telaşı olan tüm vatandaşlarımıza da ALO 184 hattıyla 24 saat hizmet verecek alt yapıyı kurduk. Her türlü tedbiri aldık. Çok ağır bir tablo. Milletimizin başı sağ olsun. Sağduyu, sabır ve inşallah tedbirler de artarak sağlıklı bir süreçle demokrasimizin güçleneceği süreci 1 Kasım'ı sağlıklı bir şekilde sandığa gitmeyi de temenni ediyorum" dedi.

"4 CUMHURİYET BAÞSAVCIMIZ, 16 CUMHURİYET SAVCIMIZ TİTİZ VE YOĞUN ÇALIÞMA YÜRÜTÜYOR"

Patlama sonrası 4 Cumhuriyet Başsavcısı ve 16 Cumhuriyet Savcısının hemen çalışmalara başladığını açıklayan Adalet Bakanı İpek, şöyle konuştu: "Milletimizin varlığına, birliğine ve bütünlüğüne karşı yöneltilen bu menfur terör saldırısı dolayısıyla hayatını kaybeden vatandaşlarımıza rahmet; yakınlarına baş sağlığı diliyorum. Milletimizin başı sağ olsun. Adli boyutuyla ilgili Ankara Cumhuriyet Başsavcılığımız olaydan hemen sonra çalışmaya başladı. 4 Cumhuriyet Başsavcımız, 16 Cumhuriyet Savcımız olayla ilgili gerek olay yerinde gerek Adli Tıp'ta çok titiz ve yoğun bir çalışma yürütüyorlar. Bu toplantıdan önce bana verilen son bilgiye göre yaklaşık 1 saatlik çalışma kalmıştı olay yeriyle ilgili. Adli Tıp boyutuyla ilgili İstanbul'dan da yeni ekipler Ankara'ya sevk ettik. En kısa zamanda cenazelerin otopsi işlemleri tamamlanacak ve ailelerine teslim edeceğiz. Başsavcılığımızın gerek emniyet birimleriyle gerek istihbarat birimleriyle çok titiz çalışması devam ediyor. İnşallah olayın arkasında olanlar, arka planı aydınlatılmış olacak"


Fotoğraf: Ümit Kozan/DHA

"ÇALIÞMALARIMIZA MANİ OLMAMASI İÇİN GELİÞMELERİ PAYLAÞMAYI UYGUN BULMUYORUM"

Saldırının bir canlı bomba saldırısı olup olmadığı ile saldırıyı gerçekleştirenlerin hangi örgüt mensubu olduğuna ilişkin bir tespit olup olmadığı sorulan Altınok, "Bu sorduğunuz sorulara şu aşamada birtakım gelişmeler ve bilgiler bizde olmasına rağmen sizlere verebilecek durumda değilim. Netleştiği takdirde bu sorulara rahatlıkla cevap verebiliriz. Þu anda çalışmalarımıza da mani olmaması için diğer gelişmeleri sizlerle paylaşmayı uygun bulmuyorum" ifadelerini kullandı.

PATLAMANIN NASIL GERÇEKLEÞTİRİLDİĞİ NOKTASINDAKİ BİLGİLER İLERLEYEN SAATLERDE VERİLECEK

İlk patlamanın 10.04'te Ankara Tren Garı kavşağının bulunduğu havuz tarafında ve sağ tarafta ikinci patlamanın ise sol tarafta 3 saniye sonra meydana geldiğini belirten Altınok; patlamanın ne tür patlayıcı ile kimler tarafından gerçekleştirildiği noktasındaki bilgilerin ilerleyen saatlerde verileceğini söyledi. Patlamada hayatını kaybeden polis olmadığını açıklayan Altınok, "Vefat eden polisimiz yoktur. 9 tane hafif yaralı arkadaşımız vardır" dedi.

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/30282086.asp

Hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, sevdiklerine de sabırlar diliyorum.
Daha sakin düşünebilene kadar, şimdilik bir yorum yapmak da istemiyorum.

Ankara'daki patlamanın detayları ortaya çıktı
AA
10 Ekim 2015
Ankara'daki patlamanın detayları ortaya çıktı



Ankara'daki tren garı önünde meydana gelen hain terör saldırısında 86 kişi hayatını kaybederken 186 kişi de yaralandı. Ankara Tren Garı'nın önünde sabah saatlerinde meydana gelen patlamaya iki canlı bomba üzerindeki metal bilyelerle güçlendirilmiş TNT patlayıcılarının infilakının neden olduğu tespit edildi. Patlamayla ilgili açıklamalarda bulunan Başbakan Ahmet Davutoğlu, ''İki canlı bomba olduğuna dair kuvvetli emareler var.' açıklamasında bulundu. Davutoğlu, "Son günlerde biri Ankara'da biri İstanbul'da 2 canlı bomba yakalandı." diye konuştu.

Emniyet yetkililerinden edinilen bilgiye göre, çeşitli sivil toplum kuruluşları tarafından organize edilen "Emek, Barış, Demokrasi Mitingi"ne katılmak üzere başkente gelenlerin toplanma yeri olan gar önünde meydana gelen patlamanın ardından Ankara Emniyet Müdürlüğü Olay Yeri İnceleme Þubesi ekiplerinin olay yerindeki incelemeleri sürüyor.

Polis tarafından kontrol edilen alanda yapılan ilk incelemelerde, terör saldırısında metal bilyelerle güçlendirilmiş TNT patlayıcılarının kullanıldığı belirlendi. Ölenler arasında iki canlı bombaya ait ceset kalıntıları olduğu, kimliklerinin tespitine ilişkin çalışmaların devam ettiği öğrenildi.

Emniyet yetkilileri, patlamanın olduğu yer ve civarındaki gerek MOBESE, gerekse güvenlik kamerası kayıtlarının toplandığını, görüntülerin detaylı incelendiğini bildirdi.

Yetkililer, patlamanın şekli ve kullanılan patlayıcı miktarının Suruç'taki patlamayla benzerlik gösterdiğini belirtti.

Öte yandan, Ankara Valisi Mehmet Kılıçlar ile Ankara Emniyet Müdürü Kadri Kartal da olay yerine gelerek, çalışmalar hakkında bilgi alıp, incelemelerde bulundu.

CANLI BOMBA İDDİASI

Saldırının bir canlı bomba saldırısı olup olmadığı ile saldırıyı gerçekleştirenlerin hangi örgüt mensubu olduğuna ilişkin bir tespit olup olmadığı sorulan İçişleri Bakanı Selami Altınok, "Bu sorduğunuz sorulara şu aşamada birtakım gelişmeler ve bilgiler bizde olmasına rağmen sizlere verebilecek durumda değilim. Netleştiği takdirde bu sorulara rahatlıkla cevap verebiliriz. Þu anda çalışmalarımıza da mani olmaması için diğer gelişmeleri sizlerle paylaşmayı uygun bulmuyorum" ifadelerini kullandı.

"İKİ CANLI BOMBA OLDUĞUNA DAİR KUVVETLİ EMARELER VAR"

Öte yandan Başbakan Ahmet Davutoğlu da konuyla ilgili bir açıklama yaptı ve "'İki canlı bomba olduğuna dair kuvvetli emareler var." açıklamasında bulundu.

Davutoğlu, "Son günlerde biri Ankara'da biri İstanbul'da 2 canlı bomba yakalandı." diye konuştu.

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/30283373.asp

Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük terör olayı yaşanmış, onlarca vatandaşımız ölmüş, yüzlercesi de yaralanmış haldeyken;
Böylesine acımasız bir terör olayına kayıtsız kalabilen, hatta sevinen ve hatta OH olsun diyebilen; ne zaman ve hangi arada yetiştikleri veya vücut buldukları ise belli olan (!) '' Homo Habilis '' cinsinden insanımsılarla, aynı havayı solumaktan utanç duyuyorum ve bu yaratıklardan iğreniyorum !

Başbakanlık Koordinasyon Merkezi'nin açıkladığı son rakamlara göre Ankara'daki bombalı saldırıda hayatını kaybedenlerin sayısı 95'e yükseldi.

Sağda-solda, soysal medyada, forumlarda falan;
Güzel söz buldum AAAA    hemen paylaşayım diyen tipler var ya !
Bu tipler genellikle eski Yunan filozoflarının yada aydınlanma çağı, filozof ve düşünürlerinin sözleri alırlar ve paylaşırlar.
Ancak, sadece paylaşmak için paylaşırlar. Maksat muhabbet olsun, laf olsun torba dolsun babında !..
Paylaştıkları konular ise; insanlık, erdem, mutluluk, demokrasi, sevgi gibi evrensel değerlerdir.

İşte bu tür paylaşım yapanlardan bazılarının;
tekamülünü tamamlayamamış Homo Habilis' ler olduklarına; bu vesileyle bir kere daha şahit oldum.

Ey vicdansızlar; bundan böyle,

Platon, Sokrates, Nietzshe, Göthe, Comus, Kant, Spinoza, Thomas More, Schopenhaver gibi filozofların sözlerini ağzınıza bile almayın ! hak etmiyorsunuz çünkü...

Sizi ancak;

Homo Habilis, Homo Erectus, Homo Neandertal  paklar !.. Homa sapiens sapiens olabilmeniz için de daha 10 Milyon yıla ihtiyaç vardır !

Bu patlama en çok kimin işine geliyorsa onların parmağı vardır, patlamadan önce "katil devlet"sloganları atanların , "bu meydan kanlı diye" halay çekenlerin,parmağı vardır,  terör uzantısı parti ve yandaşları barış mitingi yapıyor okumuş cahillerde kanıyor. örneğin meydandaki sendikalara bakın hep terör yandaşı sendikalar el ele vermiş miting yapıyor!  yemişim barış hikayelerini

miting akşamı 3 yaşındaki çocuğu yanında şehit edilen polis memuru benim için daha kıymetlidir. tabi yerseniz barış mitingidir tabi yerseniz sırtını terör örgütlerine dayayanlar, terör örgütleriyle poz verenlerin mitingidir,  terör örgütlerine , silah, bomba taşırken yakalan vekillere inanırsanız, sizde onlardan farkınız kalmaz.  sizde kanlı barış güvercini olup çıkarsınız.


Unutmayın gezi olaylarında  meydanları doldurmak için sahte tiwitler atan sağdan soldan resimler bulup insanları kışkırtmak  için atan sözde sanatçılar, yazarlar, sözde barış severler... polislerimiz askerlerimiz şehit olurken adeta sessizliğe büründüler.
Þimdide çıkacaklar barış çığırtkanlığı yapacaklar katil devlet diyecekler tabi saftirikler de yine inanacak.

Patlamadan birkaç saat önce terör örgütünün sözde ateşkes ilan etmesi unutulmamalıdır.

Ayrıca savunma forumlarında gözlemlediğim kadarıyla, gezi olaylarında polise gururla taş attığı söyleyenler bugünlerde polislerimiz şehit olurken hangi tarafta kendini hissetmektedir.  Umarım vicdanlarında boğulurlar.

  olaylar birbirinden farklı diyebilirsiniz... devlet hata yapabilir, kişiler hata yapabilir, kurumlar hata yapabilir, siyasiler hata yapabilir bu devletinizi satmanıza sebep olmamalı, devletini satanlar polisi askeri taşlayanlar özlerini araştırmalı! belkide Türk değillerdir kanları çekiyordur,Çünkü "Kişi sevdiğiyle beraberdir"


seçim barajını geçmek için her türlü hainliği yapacak terör örgütü ve siyasi uzantısı vardır,maalesef sendikaların bazıları terör örgütleriyle işbirliği içindedir.  Ayrıca bölgesel gelişmelerde göz önüne alınırsa ülkemiz ajanların kaynadığı bir coğrafyada dır.  Kimin ne olduğu neye hizmet ettiği belli değildir. olayın kime hizmet ettiği yıllar sonra değerlendirdiğinde ortaya çıkacaktır.

Evet üzüldük insanız çünkü merhametliyiz çünkü, ne kaybediyorsak merhametimiz yüzünden kaybediyoruz, polise molotof atana su sıkıyoruz, ateş açana gaz atıyoruz, Türk milleti merhametlidir, ötesini beklemeyin!

Katil devlet diyenlerin sloganıyla barış gelecekse ben o barışı kabul etmiyorum! Sözüm meclisten dışarı Fasülye beyinli "kanlı güvercinler" barış elçileri, çevreciler, sendikalar anlasa da anlamasa da Ben Daima Devletimin, Askerimin, Polisimin yanındayım...

Kimin parmağı varsa mutlaka ortaya çıkarılmalı. Orada gösteri yapanlar terör yandaşıymış duymuş buymuş ilgilendirmez. Ülkemin başkentinde, herkese açık bir meydanda yasalarla belirlenmiş demokratik bir yürüyüş yaparken bombalar patlatılıyor ve sivil insanlar hayatını kaybediyorsa bu benim ülkem için kara bir lekedir! Özellikle seçim öncesi böyle bir olayın gerçekleştirilmesi de son derece manidardır. Ki bazı kişiler çok önceden seçim öncesi bu tip terör olaylarının gerçekleştirileceğine dair sosyal medyada yazılar paylaşmışlardı!

Bu tip olaylar için istihbarat sağlayıp önlem alması gerekenlerden biri de biri de hükümet. Hükümetin başındaki Davutoğlu yakın zamanda bir kaç canlı bomba yakalandığını söylemiş. Yani istihbaratımızın çalıştığını söylemeye çalışıyor. Yakalanan canlı bombalarla ilgili herhangi bir haber duyan oldu mu bu ara, bu olaydan önce! Daha bir kaç ay önce benzer bir olay yaşamadık mı? Evet yaşadık. Demek ki önlem almada başarısız kalmışız! Ülkenin en üst kademesindeki şahısın bile, sosyal medyada kendi hakkında paylaşımlarla kehanetlerde bulunan şahıs veya örgütü bile istihbarat teşkilatı ile bulmadığı için, kendisine meydanlarda "delikanlıysan ortaya çık" diye çağrı yapan bir ülkede yaşıyoruz!

Not: Gezi olaylarına tek taraflı gözle bakmak hata olur. O olaylarda onlarca sivil hayatını kaybederken, bu insanlara çapulcu, vandal, terörist gibi pek çok suçlamalarda bulunanlar polise de destan yazdılar diyorlardı. Ancak bu şahısların verdiği talimatlarla polisler müdahale edene kadar hiç olaylar şiddetlenmiyordu. Sağdan soldan resimler kullananlar sadece bir taraftan da değildi. O kadar büyük bir olayın içerisine sızmaya çalışan terör örgütleri ve gizli servislere rağmen, polislerin karşısındaki sivillerin saldırgan oldukları söylenmesine rağmen güvenlik güçlerinden saldırı sonucu ölen de olmadı. Ki gecenin bir yarısı binlerce insan anadolu yakasındaki yataklarındna kalkıp köprüden yürüyerek taksime gidiyorsa bunun ardında birilerini aramak yerine insanları anlamayı deneseydiler olaylar o kadar dallanıp budaklanmayacaktı. Ama nedense her zaman olduğu gibi yangına körükle gitti birileri, türlü yalanlarla yandaşlarını artırıp siyasi rant sağlamaya çalıştı. Oysa inatlaşmak yerine, olay en başında büyümeden rahatlıkla çözülebilirdi.

Askeri forumları falan geziniyorum, bakalım millet ne düşünüyor şeklinde !?
Ve görüyorum ki; genel itibariyle yukarda ki TR (B) isimli üyenin iletisinde vücut bulduğu şekliyle  ; bir OH olsun (!) havası, bir vicdansızlık, bir umursamazlık tavırları hemencecik göze çarpmaktadır.

Aslında bu edalara hiç te yabancı değiliz. İşte bu tip adamlar var ya;  1999 depreminde çıktılar ve dediler ki,
'' Deprem, Gölcükte kafa çeken askerler yüzünden olmuştur '' dediler !..

Bunların önderlerinden olan ''İskilipli Atıf Hoca'' ismiyle müsemma olan, sözde din adamı ise şöyle bir fetva vermişti;

''Yunan Ordusu, halifenin ordusu sayılır. Hiç de zararlı topluluk değildir. Asıl kafası koparılacak mahlukat Ankara' da dır '' diyordu.

Peki Ankara' da kim vardı ? Yunan mezalimine karşı, kendini vatanını savunmaya adamış olan Mustafa Kemal Atatürk ve Türk Ordusu !..

Gelinen noktada görüyoruz ki, düne kadar açılım politikasını kayıtsız şartsız destekleyenler; aynı çerçevede Ergenekon, Balyoz vs. kumpas davaları ile Türk Ordusunun kafeslenmesine de kayıtsız kaldılar ve adeta OH OLSUN ! dediler...

Þimdi aynı tayfa çıkmış; '' Benim askerime, polisime kurşun sıkanlara üzülmemizi beklemeyiniz'' diyorlar !..

Ey zır cahiller, o kadar askerleri seviyordunuz da; Ergenekon, Balyoz davaları ile hayatları karartılan şerefli Türk Subayları  hapishanelerde patır patır ölürken/ intihar ederken nerelerdeydiniz !

Bu söylemleri dillendirenlerin vatanseverliklerine zerre kadar inancım yoktur. Öyle inanıyorum ki, bir savaş esnasında cepheden tırıs tırıs kaçanlarda evvela bunlar olurlar. Tıpkı Sakarya Meydan Savaşında cepheden kaçan dedeleri gibi !..

Bir forumda gördüm; namussuz alçağın birisi şunları yazmış. Not: yönetim anında mesajı sildi onu da belirteyim... ismini yazmayacağım yine de... Þöyle yazmış;

'' 95+14 yetmez ama evet !.. ''

Ey bunu yazan kişi belki buradan okursun;
Allah seni bildiği yapsın, Allah senin de belanı versin. İnsanlık düşmanı seni !..

TR(B)
Aynı duyguları paylaşıyoruz. Asker,polis masum vatandaş sehid edilirken alenen ülke  tehdid edilirken birkac köpek tarafından aydın gecinen sahtekarlar,işci yi savunması gereken sendikalar ve kimin kurdugu kime hizmet ettigi alenen belli olan sivil toplum kuruluşu olduklarını idda edenler den ses cıkmazken. İtler sürüyle gebermeye başladıgında neymiş emek,barışmış hadi be cehenmem yolunuz acık olsun anca gidersiniz.
Zaten operaayon üstüne operasyon yapılan şu günlerde bu stk lar,işci savunmaktan başka mecralarda gezinen sendikalar ve üniversitelere de operasyon yapılmalı...