IÞİD

Sultanahmet Meydanı'nda patlama

hurriyet.com.tr12 Ocak 2016 - 10:27:00
Sultanahmet Meydanı'nda patlama



Sultanahmet Meydanı'nda saat 10.20'de çok şiddetli bir patlama meydana geldi. İstanbul Valiliği, ilk belirlemelere göre patlamada 10 kişinin öldüğünü, 15 kişinin de yaralandığını açıkladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'yi yasa boğan patlamanın Suriyeli kökenli bir canlı bomba nedeniyle gerçekleştiğini açıkladı.

İstanbul'un en işlek meydanlarından olan Türkiye turizminin kalbi niteliğindeki Sultanahmet Meydanı güne kanlı bir saldırı ile uyandı. Saat 10.20'de meydana gelen şiddetli patlama ile sarsılan bölgeye, çok sayıda polis, sağlık ve itfaiye ekibi sevk edildi. Olayın ardından Sultanahmet Meydanı çevresinde geniş güvenlik önlemi alınırken, meydan çevresine şerit çeken Çevik Kuvvet Þube Müdürlüğü polisleri giriş çıkışları kapattı.

Kısa sürede Sultanahmet Meydanı'na gelen sağlık ekipleri, yaralılara ilk müdahaleyi olay yerinde yaptı. Aralarında durumu ağır olanların da bulunduğu yaralılar, ambulanslarla Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi başta olmak üzere çevredeki hastanelere kaldırıldı. Olay Yeri İnceleme ve Bomba İmha şube müdürlüklerine bağlı uzman polisler, patlamanın nedenini tespit etmek için çalışmaya başladı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı polis helikopteri de Sultanahmet bölgesinde havadan denetim yapmaya başladı. Bu arada, Beyazıt-Eminönü arasındaki tramvay seferleri durduruldu. Sultanahmet Meydanı çevresi araç trafiğine kapatıldı.


YARALILAR ARASINDA ALMANYA, NORVEÇ VE PERU'DAN TURİSTLER VAR

Sultanahmet'teki patlamada yaralanıp hastanelere götürülen yabancı ülke vatandaşı sayısının 11 olduğu belirlendi. Yetkililerden alınan bilgiye göre yaralı turistlerin vatandaşı olduğu ülkeler ve tedavi gördükleri hastaneler şöyle:

Samatya Hastanesi : 2 yaralı Almanya, 1 yaralı Peru
Cerrahpaşa Hastanesi: 3 yaralı Almanya
Çapa Hastanesi: 3 yaralı Almanya
Haseki Hastanesi : 1 yaralı Almanya, 1 yaralı Peru



POLİS ARACI TERS DÖNDÜ 

Bu arada Sultanahmet tramvay durağı civarında bir polis aracının yan döndüğü görüldü. Polis aracı çevredeki polisler ve vatandaşların yardımıyla düzeltildi. Polis aracının olay yerine giderken kaza geçirdiği ortaya çıktı.

CUMHURBAÞKANI ERDOĞAN, SULTANAHMET SALDIRISIYLA İLGİLİ BİLGİ ALDI

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kısıklı'daki konutundan çıktığı dakikalarda Sultanahmet saldırısının haberi geldi. Cumhurbaşkanı Atatürk Havalimanı'na hareket ederken yol boyunca ilgililerden bilgi aldı.

GÜVENLİK ÖNLEMLERİ

Yol boyunca koruma ciplerinin sinyal kesici jammer'ları tam kapasiteyle çalıştı. Atatürk Havalimanı'nda bekleyen ANA uçağı içinde ve çevresinde polis köpekleri arama yaptı. Özel hareket polisleri de her zamanki gibi çevrede önlem aldı.

VALİ VE EMNİYET MÜDÜRÜ YOKTU

Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi'ne gelen Erdoğan burada da görüşmelerine devam etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı yolcu etmek için her zaman havalimanında hazır bulunan İstanbul Valisi Vasip Þahin ve İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan bu kez yoktu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın olayla ilgili bilgileri telefonla aldığı öğrenildi. Erdoğan'ın İBB Başkanı Kadir Topbaş yolcu etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan eşi Emine Erdoğan'la birlikte Saat 11:40'da TC Ana uçağıyla Ankara'ya hareket etti.

'ALÇAK SALDIRIYI KINIYORUZ'

Hükümet kanadından ise ilk açıklama AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik'ten geldi. Çelik, "Sultanahmet'teki alçak saldırıyı kınıyoruz. Hayatını kaybedenlere rahmet diliyoruz. Yaralılarımıza acil şifalar dileriz" dedi.

BÖLGENİN TARİHİ
İstanbul'un tarihi merkezi olan ve Türkiye'nin en çok turist çeken bölgeleri arasında yer alan Sultanahmet Meydanı'ndaki Dikilitaş, İstanbul'daki en eski anıt. Meydanın tarihini Sinan Genim, geçen yıl Milliyet'te şu ifadelerle anlatmıştı:

"Bugün Hipodrom'dan günümüze ulaşan ve hâlâ görülebilen anıtlar ise iki dikilitaş ile burmalı sütundur. Bu anıtlar içinde yer alan ve Dikilitaş (Obeliks) olarak bilinen sütun İstanbul'da yer alan en eski anıttır. MÖ. 1479-1425 tarihleri arasında hüküm süren Firavun III. Thutmosis tarafından iktidarının 30. yılı münasebetiyle Karnak'ta bulunan tapınağın önünü diktirilen ve firavunun zaferlerini anlatan bu anıt, kırmızı Asuan granitinden yapılmış olup, orijinal yüksekliğinin 31.59 metre olduğu bilinmektedir. Bir dönem yerinden sökülen ve uzun bir süre İskenderiye'de bekletilen obeliks daha sonra Konstantinopolis'e getirilmiş ve 390 yılında İmparator I. Theodosius döneminde bugünkü yerine dikilmiştir. Karnak'taki yerinden sökülürken kırılan obeliksin günümüzdeki uzunluğu 19.59 metre olup kaidesi ile birlikte 24.87 metre yüksekliğe erişmektedir. Kaidesinin dört yüzünde de Hipodrom'da bulunan imparator tasvirleri ve obeliksin 32 gün süren dikilme hikâyesini anlatan biri Latince diğeri Grekçe iki kitabe bulunmaktadır.

Daha güneyde yer alan ve Örme Sütun adıyla bilinen ikinci anıt ise, kitabesinden öğrendiğimize göre imparator Constantin VII. Porfirogenetos (944-959) tarafından yenilenmiş olup, bugün hâlâ bağlantı kenetlerini gördüğümüz bronz plakalarla kaplatılmış bir anıttır. Muhtemelen ileride Circus Maximus'ta olduğu gibi yerine ikinci bir obeliks dikilmek üzere erken dönemde yapılan bu anıt, Mısır'dan ikinci bir dikilitaşın getirilmemesi üzerine süslenerek varlığını sürdürmüştür. Latin istilası sırasında üzerinde bulunan bronz plakalar sökülerek eritilmiş ve yaklaşık 800 yıldır görüldüğü şekilde varlığını sürdürmeye mecbur kalmıştır."

http://www.hurriyet.com.tr/sultanahmette-siddetli-patlama-sonrasi-yasananlar-40039329

İstanbul'da dünyayı vurdular
Eyüp SERBEST - Burcu Purtul UÇAR / İSTANBUL - Fevzi KIZILKOYUN / ANKARA12 Ocak 2016 - 22:00:00
İstanbul'da dünyayı vurdular



Sultanahmet Meydanı'na 1626 yıl önce Bizans İmparatoru 1. Theodosius döneminde dikilen Obelisk'i (Dikilitaş) görmeye gelen Alman turistlerin arasına dalan canlı bomba kendisini patlattı. 10 Alman ve turist yaşamını yitirdi. 12 Alman, 1 Türk, 1 Perulu, 1 Norveçli olmak üzere 15 kişi yaralandı.

Almanya'dan önceki akşam gelen 33 kişilik turist kafilesi, Galata'daki Manesol Butik Otel'e yerleşti. Grup 37 kişi olacaktı ama 4 turist son anda Türkiye'ye gelmekten vazgeçmişti. 33 turist dün sabah, rehber Sibel Þatıroğlu ile birlikte Sultanahmet'e geldi. Patlamadan dakikalar önce gruptaki turistlerin 11'i, Dikilitaş'ın karşısındaki bir dükkanda alışveriş yapıyordu. İTÜ İşletme Fakültesi mezunu rehber Sibel Þatıroğlu o anda canlı bombayı fark ederek, gruptaki turistlere Almanca "Kaçın" diye bağırdı. Turistlerin bir kısmı koşmaya başlarken canlı bomba saat 10.20'de kendini patlattı.

10 ÖLÜ, 15 YARALI

Kadıköy, Taksim ve Ortaköy'den de duyulan patlamada 10 Alman turist yaşamını yitirdi. 15 kişi de yaralandı. Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde 4 Alman 1 Perulu, Samatya'daki İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde 2 Alman 1 Norveçli, İÜ Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde 3 Alman, Çapa'daki İÜ Tıp Fakültesi Hastanesi'nde 3 Alman, Bezmi Alem Vakıf Gureba Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde 1 Türk tedavi altına alındı.

ARABİSTAN DOĞUMLU

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş saldırganın 1988 doğumlu ve Suriye uyruklu olduğunu söyledi.

ANKARA, SURUÇ DÜZENEĞİ

Olay yerine giden bir polis aracı, Beyazıt tramvay durağı yakınında kaldırıma çarparak devrildi. Araçtaki polisler kazayı hafif sıyrıklarla atlattı. Patlama sonrası olay yerinde yapılan incelemede bomba düzeneğinin, Suruç ve Ankara saldırılarında da kullanılan düzenekle aynı olduğu tespit edildi. Etkisini artırmak için demir bilyeler ile inşaat demiri parçalarıyla güçlendirildiği, el yapımı patlayıcının, el bombası düzeneğiyle ateşlendiği kaydedildi.

8 SAVCIDAN İNCELEME

Patlamanın yaşandığı bölgede 2'si başsavcıvekili, toplam 8 savcının incelemesi tamamlandı. Adli işlemlerin sonlandırıldığı bölgede Fatih Belediyesi'ne ait araçlar temizlik çalışması yaptı. Saldırının ardından yaya ve araç trafiğine kapatılan Sultanahmet Meydanı 12 saat sonra açıldı.
geçen yıl da hedefti

6 Ocak 2015'te de Sultanahmet'te Turizm Polisi Þube Müdürlüğü'ne yönelik canlı bomba saldırısında polis memuru Kenan Kumaşçı şehit olmuş 1 polis de yaralanmıştı. Saldırıyı IÞİD'li Dağıstanlı Diana Ramazova'nın gerçekleştirdiği tespit edilmişti.

PATLAMADA ÖLENLER

Saldırıda hayatını kaybeden 10 kişinin kimlikleri Adli Tıp Kurumu'nda belirlendi: Gerhard Günther Höppner, Steffen Höppner, Rudolf Krollman, Hiltrud Krollman, Karin Erika Franke-Dütz, Rüdiger Karl Faber, Marianne Faber, Gernot Eike Mildner, Adolf Jurgen Glorius, Rudiger Becker. (DHA)

TANIKLAR ANLATIYOR: 3 DAKİKA ARAYLA KURTULDUM

Leyla Akçam: Bir anda arkamı döndüm bir şeyler patladı. Havada bir şeyler uçuştu. 3 dakika arayla kurtuldum. Dumandı her yer hiçbir şey gözükmüyordu sadece bağrışmalar vardı.

Murat Manaz (otel çalışanı): Çalıştığım otelden meydana baktığımda büyük bir duman yükseliyordu. Aşağı inip olay yerini kontrol etmek istediğimde çok sayıda insanın koşuşturduğunu gördüm. 59 ambulans saydım. Polis ikinci bir bomba ihtimali üzerine meydanı boşaltmak için uğraşıyordu.

Dükkân sahibi bir görgü tanığı: Alev topu gibi bir ateş çıktı yukarıya doğru dediler. Dükkânlarda kırılan bir şey yok.

Fehmi Özyurt (Deri giysi satıcısı/ New York Times gazetesindeki anlatımı): Dışarı çıktık. Yerde insanları gördük ama bir başka patlama olur korkusuyla yaklaşamadık. Daha önce Sultanahmet'te bunu yaşamıştık.

İspanyol gazetesi El Pais'e konuşan bir görgü tanığı: Ziyaret için gittiğimiz Sultanahmet Cami yanındaki Dikilitaş'ın yakınında çok büyük bir patlama meydana geldi. İkinci bir patlama olacağı endişesiyle polis güvenlik önlemi aldı.

LODOS MİSAFİRİ

HIristiyan yardım kuruluşu olan Kurtuluş Ordusu isimli örgütün Doğu Avrupa sorumlularından olan Norveçli Jostein Nielsen, dün eşiyle birlikte Ayasofya Müzesini gezmek üzere geldiği Sultanahmet Meydanı'nda, dizinin altına isabet eden bir bomba parçası ile yaralandı. Moldovya'da yaşayan Jostein Nielsen ve eşi Magna Voje Nielsen'in kötü hava şartları nedeniyle uçuşlar ertelenince üç gündür İstanbul'da kaldığı öğrenildi. Norveç gazetesi VG'ye konuşan Magna Voje Nielsen, "Jostein bacağından tedavi oluyor. Ameliyat olacak. Nispeten iyi durumda, hastanede iyi bakılıyoruz" dedi. (DHA)

http://www.hurriyet.com.tr/istanbulda-dunyayi-vurdular-40039715

Başbakan Ahmet Davutoğlu: Saldırgan DAEÞ üyesi

Rıza ÖZEL Gizem KARAKIÞ / ANKARA12 Ocak 2016 - 23:02:00
Başbakan Ahmet Davutoğlu: Saldırgan DAEÞ üyesi



Başbakan Ahmet Davutoğlu, saldırının failinin yabancı uyruklu bir DEAÞ mensubu olduğunu açıklayarak, "DEAÞ terör örgütüne karşı verdiğimiz mücadeleyi de bundan sonra aynı kararlılıkla sürdüreceğiz. Yürüttüğümüz mücadeleden hiçbir şekilde bir adım dahi geri adım atmayacağız. Bu terörü gerçekleştiren failin bütün ilişkileri, bağlantıları ortaya çıkartılacak, hak ettikleri cezayı mutlaka göreceklerdir" dedi.

Davutoğlu, Çankaya Köşkü'nde Alevi kültür dernekleri temsilcilerini kabul ettikten sonra yaptığı açıklamada, özetle şunları söyledi: "Canlı bombanın kendisini de katarsak 11 kişinin öldüğü terör saldırısıyla karşı karşıya kaldık. DEAÞ terör örgütünün dünyanın her yerinde ve ülkemizde yaptığı saldırılar, bu insanlık suçlarının en acımasız, en barbar örnekleri arasındadır.

Saldırıda hayatını kaybedenlerin tümü yabancı uyruklu. Onlar Türkiye'yi tanımak için gelmişlerdi, Türk halkını daha yakından görmek için ülkemizdeydiler. Bugün karşı karşıya kaldığımız terörün en önemli kaynaklarından birisi Suriye'deki iç gerilim ve ortaya çıkan güvenlik boşluğudur.

Bütün insanlığa çağrıda bulunmak istiyorum; Paris'teki saldırıda nasıl omuz omuza durmuşsak, İstanbul ve Ankara'da yapılmış saldırılara karşı da hep birlikte omuz omuza duralım."

http://www.hurriyet.com.tr/basbakan-ahmet-davutoglu-saldirgan-daes-uyesi-40039734

Bu saldırıyı da Işid'in yaptığını belirtiyorlar. Başbakanın da belirttiği gibi Işid dünyanın pek çok yerinde kanlı saldırılar gerçekleştiriyor. Ancak gerçekleştirdiği saldırıları, özellikle en kanlı olanları üstleniyor. Fakat ülkemizde daha önce Işid'in gerçekleştirdiği öne sürülenleri üstlendiğini duymadım! Bakalım bunu üstlenecekler mi?

Başbakan Paris'te teröre karşı nasıl bir tepki ortaya konduysa bizim için de aynı desteğin verilmesini arzuluyor. Keşke bu gerçek olabilse!

Bu saldırıyı gerçekten Işid gerçekleştirdiyse, özellikle forumumuzda Işid'in Türkiye'de eylem yapacağına inanmayanların, bu düşüncelerini bir daha gözden geçirmeleri gerekir. Geçen sene Işid konusunda "yılanın başının küçükken ezilmesi gerektiğini" belirtirken bana epey tepki gösteren arkadaşlar olmuştu. Geldiniz mi şimdi dediğim noktaya! O bomba patladığında ölenler arasında yakınlarınız veya siz de olabilirdiniz!

Bir mahallede bir kabadayi varsa, suc kayitlari varsa o mahallede olan herhangibi birsey otomatikman ona malledilir (o konuda sucsuz olsa bile)

ISID diyorlar ama 3 Rus tutuklaniyor, bu isin icinde bence bir is var tuhaf seyler donuyor. Zaten ISID, PKK teror orgutleri ne ki? Yabanci istihbarat guclerinin masalari degil mi.

Bende isid oldugunu dusunmuyorum acikcasi. Yaptigi herseyi gorsel bir  canilige donusturen isid kendi icin reklam olabilecek boyle olayi yapsa zaten uslenirdi. Ihale onlarin ustune kaldi.

Rusya: Türkiye'de gözaltına alınan Rusların terör bağlantısı var
Nerdun HACIOĞLU/ MOSKOVA13 Ocak 2016 - 15:17:00
Rusya: Türkiye'de gözaltına alınan Rusların terör bağlantısı var



Rusya, İstanbul Sultanahmet'teki terör saldırısının ardından Antalya'da güvenlik güçleri tarafından gerçekleştirilen operasyon sonucunda gözaltına alınan üç Rus vatandaşının terör odaklarıyla bağlantısı bulunduğunu doğruladı.

Adı açıklanmayan bir güvenlik yetkilisi, Tass haber ajansına açıklama yaparak, "Hatta Türkiye'de tutuklanan üç Rus vatandaşından biri hem Rusya'nın arama listesindeydi hem de uluslararası olarak aranıyordu" dedi. Gözaltına alınan diğer iki kişi ise birkaç yıl önce kendi isteğiyle yurt dışında eğitim görme gerekçesiyle ülkeden ayrılmıştı" dedi.

Öte yandan, Rusya Dışişleri Bakanlığı Antalya'da gerçekleştirilen tutuklamaları yakından takip edeceğini duyurdu. Terörle bağlantılı sanıkların Rus konsolosluk yetkilileriyle görüşmek istemedikleri yönündeki beyanlarının da araştırılacağı söylendi.

http://www.hurriyet.com.tr/rusya-turkiyede-gozaltina-alinan-ruslarin-teror-baglantisi-var-40040020

Başbakan Davutoğlu'ndan Sultanahmet saldırısı hakkında açıklama
AA
13 Ocak 2016 - 19:04:00
Başbakan Davutoğlu'ndan Sultanahmet saldırısı hakkında açıklama



Başbakan Ahmet Davutoğlu Sultanahmet saldırısıyla ilgili 4 kişinin daha gözaltına alındığını açıkladı. 4 kişi ile birlikte olayla ilgili gözaltı sayısı 5'e yükseldi.

Başbakan Davutoğlu, Sultanahmet'teki terör saldırısına ilişkin, "Saldırganın kimliği tespit edildi, sizlerle de paylaşıldı. Bugün bu çerçevede 4 ayrı gözaltı daha oldu saldırganın kimliğinin tespiti sonrasında. Biraz önce de saldırganın Türkiye'ye giriş yolu, bütün kontakları, arka plandaki ilişkileri konusunda aldığım bilgiler, bu meselenin görünür yüzünün dışında bazı önemli unsurlar ve perde arkası etkin aktörler olabileceği kanaatimizi pekiştirdi" dedi.

Terörün artık ülkelerden ve şehirlerden bağımsız olarak dünyanın her yerinde bütün insanlığı tehdit eden bir olgu olduğunu vurgulayan Davutoğlu, "Dolayısıyla bu münferiden İstanbul'da ve Türkiye'de değil, bütün önemli baş şehirlerde, bütün önemli şehirlerde, bütün ülkeleri kaygılandıran, alarm halinde tutan bir husustur. Paris'te, Londra'da, New York'ta, Madrid'de yaşadığımız terör eylemleri, açık şekilde bunun bütün insanlığı ilgilendiren ciddi bir meydan okuma olduğunu hepimize gösteriyor" diye konuştu.

"6 YARALI TEDAVİ GÖRÜYOR"

Başbakan Davutoğlu, Sultanahmet'teki terör saldırısında 10 yabancı uyruklu kişinin yaşamını yitirdiğini, 15 kişinin yaralandığını belirtti. 6 kişinin hastanelerde tedavisinini sürdüğünü, diğerlerinin taburcu edildiğini kaydeden Davutoğlu, 6 hastayla ilgili itinayla bütün çalışmalar yürütüldüğünü ifade etti.

Saldırganın DEAÞ bağlantısının tespit edildiğini vurgulayan Davutoğlu, "Ancak artık DEAÞ öyle bir örgüt ki bir piyon ve bazen de kamufle edilebilecek bazı eylemlerin rahatlıkla kullanılmasını sağlayan bir ara örgüt, bir taşeron" dedi.

"TAKİP ALTINDA DEĞİLDİ"

Başbakan Davutoğlu, "Bu şahıs takip altında olan bir şahıs değildi. Normal olarak Türkiye'ye bir mülteci gibi, sığınmacı gibi giren bir şahıs. Ancak bu saldırıdan sonra tüm bağlantıları tek tek çözülerek bağlantıları ortaya çıkarılıyor ve bu bağlantılar içinde DEAÞ dışında DEAÞ'ı kullanan bazı çevrelerin olabileceğine dair de bazı şüphelerimiz söz konusu" bilgisini aktardı.

Başbakan Davutoğlu, "Bu terör örgütünü kullanan arkadaki gerçek aktörler kimlerse onların ortaya çıkarılması için de yoğun bir çaba içindeyiz. Bu bir taşeron örgüt ama o taşeron örgütü eğer birileri kullanmak istiyorsa ki bunun emarelerini çok gördük, sadece bu taşeron örgütü değil, bu taşeron örgütü kullanma hevesine ve amacına dönük çalışma yapan kim varsa hepsine dönük olarak da gerekli her türlü tedbiri alma konusunda Türkiye'nin kararlılığı açıktır. Bu yönde de tedbirlerimizi alacağız" diye konuştu.

İstanbul'un güven ve huzur şehri olması yönünde atılacak adımları, bütün güvenlik birimleriyle ele aldıklarını vurgulayan Davutoğlu, "Sadece terör tehdidi karşısında değil, sadece bu tür saldırılar karşısında değil, aynı zamanda özellikle de uyuşturucuya karşı mücadelede, asayişte, kaçakçılık ve organize suçlar konusunda da İstanbul'u dünyanın en güvenli şehirlerinden biri kılmak hepimizin görevi" şeklinde konuştu.

"İSTANBUL'A GELMEYE DAVET EDİYORUZ"

Başbakan Davutoğlu, "Almanya İçişleri Bakanı Maiziere'nin de vurguladığı gibi, biz bütün Alman dostlarımızı, Avrupalı dostlarımızı, bütün insanlığı, insanlık tarihinin birikiminin özeti, hülasası olan İstanbul'a gelmeye davet ediyoruz. Alman İçişleri Bakanı'na bu açıklamaları dolayısıyla teşekkür ettim. Türkiye güvenlidir, İstanbul güvenlidir, inşallah önümüzdeki aylarda ve yıllarda da milyonlarca milyarlarca misafiri burada ağırlamaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin her köşesinde ama özellikle İstanbul'da, milletin, halkın güvenliği, şehirlerin asayişi için ne tedbir alınması gerekiyorsa, demokratik hukuk devleti kuralları için de alacaklarını ifade eden Davutoğlu, bunların daha görünür ve daha etkin tedbirler olacağını söyledi.

"MUTLAKA KARÞILIĞINI VERİRİZ"

Başbakan Davutoğlu "Açık ve net ifade ediyorum. Biz, bize yönelen her saldırıya gerekli gördüğümüz çapta, doğru ve uygun gördüğümüz zamanda mutlaka karşılığını veririz ama herkesin de bu konuda samimi bir tutum içine girmesini bekleriz" dedi.

"BİRTAKIM ÜLKELER ENGELLİYOR"

DAEÞ'le mücadele konusunda Başbakan Davutoğlu şunları kaydetti:

"Türkiye'nin havadan yapacağı operasyonlar konusunda birtakım ülkeler, engelleyici tutum içindeler. Ya kendileri DAEÞ'i yok etsinler ya bıraksınlar biz yok edelim ama kimse 'DAEÞ'e karşı mücadele ediyorum' görüntüsü adı altında,, oradaki sivil halkı ve muhalefeti cezalandırarak DAEÞ'e alan açmayı düşünmesin. Bir istihbari bilgiyi burada paylaşmak isterim. Onun için bütün bağlantılar çıkarılacak. Dün bize ulaşan bilgiyle, bazı DAEÞ unsurları, rejimin destekleriyle, biliyorsunuz son günlerde Suriye sınırına yakın bölgede Suriye ılımlı muhalefetinin DAEÞ'e karşı bir operasyonu başladı, bir çalışması ve bazı bölgeler DAEÞ'ten kurtarıldı. Onun üzerine rejim, Þam'a yakın daha güney bölgedeki DAEÞ unsurlarıyla anlaşarak, rejimin otobüsleriyle bazı DAEÞ unsurları Suriye'nin kuzeyine doğru sevk edildi. Bugün Suriye'de çok kirli iş birliklerini görüyoruz."

http://www.hurriyet.com.tr/basbakan-davutoglundan-sultanahmet-saldirisi-hakkinda-aciklama-40040131

Ey Davutoğlu; Işid bir terör örgütü değil, öfkeden bir araya gelmiş insanlar topluluğu değil miydi? Bir başbakan ve daha öncesinde senelerce dışişleri bakanlığı yapmış biri olarak; dünyanın her yerinden birtakım insanların öfkenden bir araya toplandıklarını düşünen sen, o insanların bu kadar kısa süre içerisinde bir araya gelip, silahlanarak oldukça büyük bir alanı nasıl ele geçirdiklerini kavrayamadın mı? Bunun arkasında birilerinin olduğu şimdi mi "dank" etti! Bu öngörülerle bu ülkeyi nerelere sürüklüyorsunuz!

Canlı bombanın 26 günü!

Suudi asıllı olup Türkiye'ye "Suriyeliyim" diyerek sığınma başvurusunda bulunan ve Sultanahmet'te kendini patlatan canlı bomba Nabil Fadli'nin son 26 gününe ulaşıldı. Bir süre Þanlıurfa'da kalıp Ankara'ya giden Fadli'nin saldırı talimatını Ankara'da aldığı belirlendi


Canlı bombanın 26 günü!
Sultanahmet Dikilitaş Meydanı'nda önceki sabah saat 10.20'de 9'u Alman 10 turistin ölümü, 15 turistin de yaralanmasına neden olan Suudi Arabistan doğumlu 28 yaşındaki canlı bomba Nabil Fadli'nin son 26 gününe Habertürk ulaştı. Kendisini patlatarak tarihi meydanı kana bulayan Nabil Fadli'nin parçalanan cesedine ait parçalar, olay yeri inceleme ekipleri tarafından 3 ayrı seferde toplandı. Ardından da farklı laboratuvarlara götürüldü. Bu laboratuvarlarda yapılan incelemede bulunan parmak parçalarının kıyas yapmaya uygun olduğu anlaşıldı.

Elde edilen parmak izleri, şüpheli şahıslar ve göçmen kayıtlarıyla karşılaştırıldı. Ve canlı bombanın 5 Ocak 2016'da İstanbul'da "göçmen" sıfatıyla Türkiye'den sığınma talebinde bulunduğu ortaya çıktı.

TELEFONDAN ALINAN İLK SİNYAL 18 ARALIK 2015'TE

Hemen başvuruyu yaptığı merkezdeki yazılı ve görüntülü kayıtlar kopyalandı. Habertürk'ün dün görüntüsünü yayımladığı o kayıtlara göre; Fadli, İstanbul'da başvuru yaptığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü'ne ait merkeze beraberinde 4 kişiyle birlikte gitti.

Yine resmi kayıtlara göre, Fadli ile beraberindekiler, Zeytinburnu'nda bir evi adres olarak gösterdi. Güvenlik ve istihbarat görevlileri de yabancı ülkelerin "şüpheli" olarak Türkiye'ye ismini bildirmediği Nabil Fadli'nin İstanbul'daki faaliyetleriyle ilgili çalışmaları sırasında kullandığı bir cep telefonu numarasını tespit etti.

Elde edilen telefon numarasının 18 Aralık 2015 tarihinde Nabil Fadli tarafından kullanılmaya başlandığı, ilk olarak bu tarihte Þanlıurfa'dan sinyal verdiği belirlendi. Bu tespit de Fadli'nin Suriye'den aralık ayı içinde sınırı kaçak olarak geçip Türkiye'ye girdiği ihtimalini beraberinde getirdi. Fadli'nin kullandığı telefondan, aranan ve aranılan numaralar ile isim listesi çıkarıldı.

İLK HEDEFİ ANKARA'YDI, ARKADAÞI ABD'YE GİTTİ

İstihbarat birimleri, Fadli'nin telefonunun baz istasyonu sinyal bilgilerini de mercek altına alındı.

Yapılan incelemede canlı bombanın Þanlıurfa, Ankara ve İstanbul hattında yolculuk yaptığı belirlendi. Fadli'nin Þanlıurfa'da bir süre kaldığı, ardından Ankara'ya gittiği ve burada bazı kişiler ile görüşmeler yaptığı anlaşıldı.

Güvenlik birimleri, Fadli'nin Ankara'da kalış süresi ve yaptığı görüşmeler nedeniyle ilk hedefinin Ankara'da eylem yapmak olduğunu ancak bombalı saldırı arayışını bu kentte gerçekleştiremeyince aldığı talimatlar doğrultusunda İstanbul'a geçtiğini değerlendirdi.

Yine elde edilen bilgilere göre Ankara'da "Ankara'da canlı bomba olup patla" talimatı veren şüpheli ABD'ye kaçtı. Yetkililer bu bilgiyi de ABD makamlarına iletti.

ÞÜPHE ÇEKMEMEK İÇİN SIĞINMACI...

Güvenlik kaynakları, Fadli'nin yılbaşından önce İstanbul'a geldiğini, Göç İdaresi'ne yaptığı başvuruda adres olarak gösterdiği Zeytinburnu'na yerleştiğini tespit etti.

Fadli'nin DAEÞ'e karşı alınan güvenlik önlemleri kapsamında dikkat çekmemek için de 5 Ocak 2016'da Göç İdaresi Genel Müdürlüğü'nün İstanbul'daki merkezine resmi başvuruda bulunduğu, burada parmak izi alındığı belirlendi.

"REJİM AYAK TIRNAKLARINI SÖKMÜÞ" İDDİASI

Nabil Fadli'nin otopsi işlemleri sırasında sağlam kalan ayaklarından birinde tırnaklarının olmadığı görüldü. Bu yönde yapılan araştırmada da Fadli ile irtibatlı kişiler ifadesine başvurulmak üzere gözaltına alındı.

İfadesi alınan şüphelilerin Fadli'nin Suriye'de Esad rejimi güçleri tarafından DAEÞ şüphesiyle gözaltına alındığını, işkence gördüğünü, bu sırada tüm ayak tırnaklarının söküldüğünü anlattığı öğrenildi.

1988 doğumlu ve Suudi Arabistan doğumlu Nabil Fadli'nin babasının adının Abdüllatif, annesinin adının Brijit olduğu, Fadli'nin annesinin Suriyeli bir Ermeni olduğu ve Ermeni köyünde doğduğu öğrenildi.

http://www.milliyet.com.tr/canli-bombanin-26-gunu--gundem-2178682/