Uzaylılar Aramızda mı?

Başlatan SKYWOLF, 05 Ekim 2014, 01:24:43

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Uzayda, Dünya dışında yaşam olduğuna inanıyor musunuz?

Uzayda hayat yok!
3 (11.1%)
Var ama bizim kadar zeki olduklarını sanmıyorum
2 (7.4%)
Kutsal kitaplarda belirtilen varlıklar dışında yoktur
5 (18.5%)
Filmlerdeki gibi dünya dışı zeki yaşam formları olduğuna inanıyorum
13 (48.1%)
Uzaylılar aslında gelecekten gelen insanlar
3 (11.1%)
Uzaylı dediğiniz şey aslında cinler vb varlıklardan başka bir şey değil!
1 (3.7%)

Toplam Oy Verenler: 27


#651
Alıntı yapılan: OKÇULAR - 15 Eylül 2023, 17:09:31
Niye önümüze konan dünya dışı akıllı yaşam formları insana veya insanın dünyada muhatap olduğu diğer canlılara bir şekilde benziyor?  Evrenin bir ucundan gelen varlık ile İnsanın uyuşması için aynı tezgahtan çıkması gerekmez mi?

Bu yabancı varlıklar dünya insanının aklının anlayacağı şekle kendisini indiriyor denilebilir. Tamam da  bu kadar yetenekli iseler bire bir aynı şekilde görülebildiler. illa fizyolojik reaksiyona girmiş bir mutant gibi kafa ve vücut ölçüleri oynamış şekilde görmek zorunda mıyız?

Bu yüzden bir formül geliştirdim. İnsana bir şekilde benzeyen ve insansı tepki verip medya vasıtasıyla gözüme sokulan hiçbir varlığı uzaylı yaşam formu olarak kabul etmiyorum.

Çok ilginç aynısını yazacaktım sonra baktım biri beni zahmetten kurtarmış :)
Eğer böyle bir takım canlılar dünyada dolaşıyorsa ve bir zamanlar dolaşmışlarsa  birkaç alternatif daha olabilir,
1. Bunlar uzaylı değil bir şekilde gezgenin geleceğinden geliyorlar ?!
2. Bunlar uzaylı , çok uzun bir geçmişte dünya canlı hayatına bir şekilde müdahalede bulunudu kendilerinden bir takım özellikler taşıyan canlılar olarak insanlar diğer canlı hayatından ayrıldı,
Bonus alternatif : bu canlılar dünyanın henüz hiç keşfetmediğimiz bölgesinde hayatlarını sürdürüyor zaman zaman yüzeye çıkıyorlar Mesajı Paylaş

Neden bütün canlılar DNA RNA gibi nerdeyse tıpatıp benzer yapılar üzerine inşa olmuşlar. Bitkiler tek hücreliler filler ve hatta canı olmayan virüsler bile sarmal bir zincir üzerine inşa olmuşlar. Bu zincir nasıl gezegensel şartlar ile oluşuyor ve çok şahane canlıları ortaya çıkartıyor. Bunda gerçekten bir sihir var. Ben Ateistim ama bu işlerinde allahsız olması benim bu aklımın seviyesi ile izah edilemez geliyor. üç beş milyar yılda tesadüflerle bir alev topu soğuyup denizleri oluşturup canlıları üretip onları evrimleştirip bunları ortaya çıkarması çok muhteşem geliyor bana ve bu kısa zamanın bu kadar işe yetmesi de bunun çok kolay olması gerektiğini bana söylüyor. Bence şartları sağlayan her gezegende hayat aynı şekilde oluştu. Onlarında bence DNA sı var bir şekilde kuantum seviyesinde bazı kuantum fiziği bilinmezleri DNA ya yol açıyor ve o zincir yoluna devam ediyor. Virüsler biliyorsunuz yemezler içmezler soluk almazlar ölüdürler ama RNA zincirleri vardır canlıya benzerler evrimin bir yerinde bazı eksiklerini tamamlayarak canlı olabilmişler bu cansız yapılar. Evrende sayısız canlı gezegen olduğu kesin bunların içinde gayet akıllı canlılar olması da kesin. Ama fizik her yerde aynı fiziktir onlarda bizim gibi zavallı canlılardır fizik karşısında. Biz bir şeyleri nasılsa bulacağız sanıyoruz ama fizik izin vermiyormuş maalesef olduğunu da bulabiliriz. Fizik fiziktir sen istediğin kadar bul değişmez bulacak bir şey yoksa Mesajı Paylaş
Rusya Ukrayna savaşının çözümü bağımsız Kırım devletidir.

Dünya dışı yaşam formu aramamızda uzaydan yeryüzüne dönme emareleri görmek bence gelişmedir.

1977 de uzayda gözlem yapmak için dünyadan ayrılan Voyager 1 uydusu 2023 itibariyle 22 milyar km uzağımızda. (Yakıt pilleri ömrünü tamamladığı için görsel veri alış verişi yapamıyor. Uzmanlar radyo dalgaları hesabıyla tahmini sürtünme hızını hesaplayıp mesafeyi belirliyor) Dünyamıza en yakın yıldız (4.24 ışık yılı uzakta) Proxima Centauri. Bu kırmızı cüce yıldız ile Dünyamız arasındaki mesafe, Voyager'in46 senede 22 milyar km kat ettiği mesafeye göre hesaplarsak bin de birine bile tekamül etmiyor.

Proxima Centauri yıldızına bugün ulaşmak istesek Herhalde insanlık tarihinden çok önce uzaya uzaya uydu fırlatmamız gerekecekti. Ve en yakın yıldıza. Astrofizikçi ve yazılım mühendisi Jessy Kate Schingler bir söyleşide " dünyadaki tüm kum zerrelerini delinin biri çıkıp saysa yine uzaydaki yıldız adedine denk getiremez" diyor.

Kısaca bu kadar büyük bir evrende farklı yaşam formlarının birbirini bulması mantıkla, hesapla ve en önemlisi aynı zaman faktörü içinde biraz zor. Ama aradığımız farklı yaşam formu dünya içerisinde ise bir açık kapı var. Mesajı Paylaş
DÜNYADA BÜTÜN GERCEKLER 3 MERHALEDEN GECER.
1. iLK BAÞLARDA HAFİFE ALINIR ÖNEMSENMEZ
2. ARKASINDAN ÞİDDETLİ BİR DİRENİÞ VE BASKIYA UĞRAR.
3. EN SON TAM BİR DOĞRU OLARAK KABUL EDİLİR..

#654
Diyelim 500 yıl sonra dünyadaki medeniyetimiz hala komşu gezegenlere ulaşacak hızları yolları bulamadı ama çok geniş bir alandaki yaşanılası gezegenleri uzaktan gözlemleyerek kestirebiliyor ve oraya gidip orada yaşayabileceğini biliyor. Oraya nasıl gider bu insanlar diyelim 2000 yıl sürecek yolculuk. Sistemi paketlersin yollarsın 2000 yıl yol alır son 30 senesinde bir bebeği dünyadan yollanan DNA ile üretir büyütür eğitir ve oraya 30 yıl gecikme ile ulaşmış gibi olursun. Biz kendi ömrümüzle sanki biz gidemiyorsak bir anlamı yokmuş gibi hayaller kuruyoruz ama önemli olan oraya bir kaç insanın uygarlığımızın hafızası bilgisi ile ulaşmasıdır buda bilim kurgu filimlerindeki kapsülde giden insanlar yada yolda dünyaya gelen bebekler ile teorikte çok mümkün. On bin yıl yolculuk yapsın ne olacak.

Þu saat on bin yıl bakım yapmadan çalışacak şekilde anıtsal eser olarak üretiliyor. 500 yıl sonraki insnalar bir kaç bin yıl çalışacak makineler üretir rahatlıkla. 


Mesajı Paylaş
Rusya Ukrayna savaşının çözümü bağımsız Kırım devletidir.

Umarım bu haber doğru değildir. Yoksa Uzaylılar bizi iyi kekledi. ;D ;D



Mesajı Paylaş
DÜNYADA BÜTÜN GERCEKLER 3 MERHALEDEN GECER.
1. iLK BAÞLARDA HAFİFE ALINIR ÖNEMSENMEZ
2. ARKASINDAN ÞİDDETLİ BİR DİRENİÞ VE BASKIYA UĞRAR.
3. EN SON TAM BİR DOĞRU OLARAK KABUL EDİLİR..

Tam da elimde çay bardağı varken şu an yanıma bir uzaylı fosili olsa iyi olurdu. Üzümlü olanı var mı acaba? ::) ::) ;D Mesajı Paylaş
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

Zaten kek olsalar çok daha iyi olur yoksa o ne öyle kedi kılıklı uzaylı, acaip sükut-u hayal olur.
Muhteşem ihtişama sahip uzaylılar yerine terlikle kovalanabilen uzaylılar. :-\ öh Mesajı Paylaş

#658
Alıntı yapılan: DelKu - 16 Eylül 2023, 09:43:46
Alıntı yapılan: OKÇULAR - 15 Eylül 2023, 17:09:31
Niye önümüze konan dünya dışı akıllı yaşam formları insana veya insanın dünyada muhatap olduğu diğer canlılara bir şekilde benziyor?  Evrenin bir ucundan gelen varlık ile İnsanın uyuşması için aynı tezgahtan çıkması gerekmez mi?

Bu yabancı varlıklar dünya insanının aklının anlayacağı şekle kendisini indiriyor denilebilir. Tamam da  bu kadar yetenekli iseler bire bir aynı şekilde görülebildiler. illa fizyolojik reaksiyona girmiş bir mutant gibi kafa ve vücut ölçüleri oynamış şekilde görmek zorunda mıyız?

Bu yüzden bir formül geliştirdim. İnsana bir şekilde benzeyen ve insansı tepki verip medya vasıtasıyla gözüme sokulan hiçbir varlığı uzaylı yaşam formu olarak kabul etmiyorum.

Çok ilginç aynısını yazacaktım sonra baktım biri beni zahmetten kurtarmış :)
Eğer böyle bir takım canlılar dünyada dolaşıyorsa ve bir zamanlar dolaşmışlarsa  birkaç alternatif daha olabilir,
1. Bunlar uzaylı değil bir şekilde gezgenin geleceğinden geliyorlar ?!
2. Bunlar uzaylı , çok uzun bir geçmişte dünya canlı hayatına bir şekilde müdahalede bulunudu kendilerinden bir takım özellikler taşıyan canlılar olarak insanlar diğer canlı hayatından ayrıldı,
Bonus alternatif : bu canlılar dünyanın henüz hiç keşfetmediğimiz bölgesinde hayatlarını sürdürüyor zaman zaman yüzeye çıkıyorlar

Bununla ilgili tezleri destekleyen regresyon seansları aşağıdaki kitapta bulunuyor ve durumu net olarak açıklıyor.



Erhan Kolbaşı gayet net ortaya koymuş. Anlayabildiğim ve aslında uzun zamandır bilip de anlamlandıramadığım durumu size anlatmaya çalışayım.

Evrende tek bir yaratıcı var! Bir organizayon şeması gibi düşünün. En tepede yaratıcı var. Onun altında kademelerle sıralanmış yaratılanlar... Yaratıcının altındaki kademede ruhsal idare merkezleri var. Bunlar evrende belirli alanlarda sorumlular. Dinsel olarak bakarsak melekler vs üst boyut varlıklar bu kademede. Yaratıcının gücü  her şeye yeter. Ancak her şey, doğrudan yapmaz. Yaratıp görevlendirdiği diğer varlıklara yaptırır. Büyük bir şirketin başındaki patronun işi kendisinin yapmamasına benzetebiliriz. Eğer müslümansanız ve/ve ya Kur'an'ı anlayabileceğiniz bir dilde okuduysanız oradaki oradaki cümlelerin bazılarının "ben" bazılarının "biz" kelimeleriyle başladığını fark etmiş olmalısınız. Kısacası en üstte yaratıcı ve onun hemen altında onun görevlendirdiği varlıklar var.

Bunların altında da gelişim seviyelerine göre çeşitli boyutlarda varlıklar mevcut. Bu uygarlıkların sayısını bilmemiz zor. Bu gezegende yaşayan bizler de bu uygarlıklardan biriyiz. Orta sınıf bir uygarlığız. Yeterli gelişim sağlayamadığımız için sıfırlanıp tekrar başlayanlardanız. Aslında en zorlu yerlerden biriyiz. Evrende bizden çok daha fazla gelişmiş türler olduğu gibi çok daha ilkel türler de mevcut.

Konuyu açıklayabilmek için bu noktada farklı bir konuyu da açıklamak istiyorum. Erhan Kolbaşı 77 kitabında bunu güzel bir metaforla açıklamaya çalışmış. Aynı metaforu ben de düşünmüştüm. Bu adamla çok ortak yönüm var nedense. Bir bulut düşünün. Devasa tek bir bulut. Bu bulut yeryüzüne yağışa neden oluyor. Her bölgeye, o bölgenin iklimine uygun olarak farklı şekilde yağıyor. Kimi yere kar, kimi yere dolu, kimi yere yağmur... Bu yağış tanecikleri yeryüzünün derinliklerine kadar iniyorlar. Çeşitli yollardan geçiyorlar. Yeryüzünde yaşayan bitki  ve hayvanlara hayat veriyor, çeşitli evrelerden geçiyor ve sonunda tekrar buharlaşarak yükselip buluta geri dönüyorlar. Sürekli bir devir var.

Ruhsal devirdaim de buna benzer. Her canlının hayatta olmasını sağlayan özü, yani ruhu, onu yaratanın bir parçasıdır. Yaradan durmadan yaratır ve evrene yollar. Ruh en alt kademeden göreve başlar. Her kademede farklı deneyimler yaşar ve görevinde başarılı oldukça üst kademelere çıkar. Yani alt boyuttan bir üstüne terfi eder. Her üst boyut altındakilere göre çok daha gelişmiş şartlara ve yetkilere sahip. O şartlarda yaşabilecek ruhsal güce sahip olmadan oraya varabilmek mümkün değil. Basamak basamak yukarıya çıkılan bu yolculuk; geriye, kaynağa, Yaradan'a doğru devam eder. Dönüşümüz ancak O'nadır!

Mesaj Novus II kitabındaki regresyon seanslarında birbirinden bağımsız temasçılarla çalışılmış. Seansların amacı temas olayları hakkında daha fazla bilgi almak olsa da konu hep farklı yöne, tek bir yöne kaymış. İstemsiz olarak. O konuya şimdi girmeyeceğim. Bu kadar açıklamadan sonra "Niye önümüze konan dünya dışı akıllı yaşam formları insana veya insanın dünyada muhatap olduğu diğer canlılara bir şekilde benziyor?  Evrenin bir ucundan gelen varlık ile İnsanın uyuşması için aynı tezgahtan çıkması gerekmez mi? " sorusuna cevap olan kısma geliyorum. Bu regresyon çalışmalarında bizden çok daha gelşmiş bazı varlık gruplarının, sahip oldukları teknoloji ile bir melezleme çalışması yürttükleri, buna idare boyutunun da onay verdiği açıklanıyor. Yani yeni gezegenlerde veya iklim koşulları değişecek olan gezegenlerde, o gezegenin şartlarında hayatta kalabilecek özelliklere sahip yeni türler geliştirmek için çalışmalar yapıyorlar. Bu çalışmalarda sadece bizleri veya farklı gezegenlerdeki varlıkları değil, kendilerini de kullanıyorlar. Bizler derken sadece insanlardan da bahsetmiyorum. Bitkiler ve hayvanlar da dahil! Ayrıca dünya üzerinde yaşayan insanlığın bir türlü istenen seviyeye ulaşamadığı, bu nedenle dünyada bir sıfırlanma olabileceği konusunundan da bahsediyorlar. En önemli mesaj aslında bu. Yani devre sonu. Bu konuda henüz kesin karar verilmediğini de belirtiyorlar. Ancak bu yönde bir çalışma olduğu açıklamalardan anlaşılıyor. Çünkü sıfırlanma sonrasındaki dünyanın koşullarına uygun canlıları geliştirmek de melezleme çalışmaları içerisinde. Bizlerin yıllardır kaçırılma olarak adlandırdığı, dünyadışı varlıkların insanları alıkoyarak laboratuarlarda yaptıkları çalışmaların bir bölümü farklı türlerin birleşimi olan yeni türler ortaya çıkarmak. Bir bölümü de sağlık konusunda çözümler üretmek.

Dünyadışı varlıklar, temas kurdukları insanlarlarla çalışamalarını tamamladıklarında hafızalarından bazı bölümleri siliyorlar. Temasçı yaşadıklarının bir bölümünü veya tamamnı hatırlamıyor. Böylelikle hayatına hiçbirşey olmamış gibi devam edebiliyor. Ancak regresyon seansında bilinçaltındaki ruhsal hafızaya ulaşılabildiği için temasçının bütün yaşadıklarını görebilmesi mümkün oluyor. Melezleme çalışması için kullanılan bayan temasçıların anlattıkları ortak konulardan biri bu yönde. Bütün bunlar için asla zorlanmıyorlar. Kendilerine durum açıklanıyor ve gönüllü oluyorlar. Temasçının karnına bir şey enjekte ediyorlar ve bir anda karnı büyüyor. Sonra bebeği alıyorlar. Bu bebekler arasında bize benzeyenler de var, benzemeyenler de...

Bu kadar şeyi yazarken yoruldum, okurken Allah size kolayık versin derim.  :D
Bence şu kitabı okuyun. Daha iyi anlayabileceksiniz. Mesajı Paylaş
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

Uzaylının kek olduğu ortaya çıkmadı. Bir kişi sözde uzaylı fosilinden etkilenerek o biçimde kek yapmış sadece. Ha iki durumda da keklendiniz o ayrı konu  ;D Mesajı Paylaş


Paylaş whatsappPaylaş facebookPaylaş linkedinPaylaş twitterPaylaş myspacePaylaş redditPaylaş diggPaylaş stumblePaylaş technoratiPaylaş delicious
İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren Replikacep.com sitemizde 5651 sayılı kanunun 8. maddesine ve T.C.Knın 125. maddesine göre tüm üyelerimiz yaptıkları paylaşımlardan kendileri sorumludur.Replikacep.com hakkında yapılacak tüm hukuksal şikayetleri İletişim sayfamızdan bize bildirdikten en geç 3 (üç) iş günü içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek gereken işlemler yapılacak ve site yöneticilerimiz tarafından bilgi verilecektir.
Footer menü
Hakkımızda
Bize Ulaşın
Biz Kimiz
Hizmetlerimiz