Alternatif Enerji Kaynakları

Başlatan Felix, 06 Haziran 2009, 21:06:47

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Enerj kaynaklarımız sonsuza kadar bizi idare edebilir mi?  ??? Doğru şekilde mi dünyayı kullanıyoruz ?  ???  Yapılacak hiç bir şey yok mu ?
Öncelikle yapabildiklerimizi bir tanıyalım;
Güneş, Rüzgar, Jeotermal, Hidrojen, Hidro-elektrik,Biyokütle ve dalga enerjisi  hepimizin bildiği ve yararlandığı doğal ve temiz enerji kaynaklarıdır.
Güneş Enerjisi




Güneş enerjisi Güneş ışığından enerji elde edilmesine dayalı teknolojidir. Güneşin yaydığı ve dünyamıza da ulaşan enerji, güneşin çekirdeğinde yer alan füzyon süreci ile açığa çıkan ışıma enerjisidir, güneşteki hidrojen gazının helyuma dönüşmesi şeklindeki füzyon sürecinden kaynaklanır. Dünya atmosferinin dışında güneş ışınımının şiddeti, aşağı yukarı sabit ve 1370 W/m² değerindedir, ancak yeryüzünde 0-1100 W/m2 değerleri arasında değişim gösterir. Bu enerjinin dünyaya gelen küçük bir bölümü dahi, insanlığın mevcut enerji tüketiminden kat kat fazladır. Güneş enerjisinden yararlanma konusundaki çalışmalar özellikle 1970'lerden sonra hız kazanmış, güneş enerjisi sistemleri teknolojik olarak ilerleme ve maliyet bakımından düşme göstermiş, güneş enerjisi çevresel olarak temiz bir enerji kaynağı olarak kendini kabul ettirmiştir.Dünyada yararlanılan ene eski enerji kaynağı güneş enerjisidir.   Güneş enerjisinin de diğer enerjiler gibi kullanım sorunları ve koşulları vardır.  Güneş enrejisi her tüketim modelinde kolaylıkla  kullanılamaz.  Her tüketim dalında kullanılabilmesi için bu sorunlarının tüketim modellerine göre çözülmesi gerekmektedir.

   

Güneş enerjisinin depolanması  yada diğer enerji lere dönüşebilmes, ısıl, mekanik, kimyasal ve elektrik yöntemlerle olur.   Güneş enerjisinin , diğere enerjilere çevriminde kullanılan çevrimler;
a) güneş enerjisinden doğrudan ısı enerjisi
b) güneş enerjisinden doğrudanelektrik enerjisi
c) güneş enerjisinden hidrojen enerjisi elde edilmesi olarak sıralanabilir.

Ekoloji bilimi açısından temel enerji güneş enerjisidir.  Fosil yakıtlar dahil, rüzgar, hidroelektrik, biyogaz, alkol, deniz, termik, dalga gibi tüm enerji kaynakları güneş enerjisinin türevleridir. Fizikçi Capra'ya göre fozil yakıtlar ve çeşitli sorunlar yaratan nükleer enerji geçmiş dönemin enerji kaynaklarıdır. Buna karşılık güneş ve türevleri geleçeğin enerji kaynaklarıdır.
Günlük güneş enerjisinden yararlanılması, dünyada günlük 300 tirilyon ton kömür yakılmasına eşdeğerdir. Başka bir hesaplamayla dünyamıza bir yılda düşen güneş enerjisi, dünyadaki çıkarılabilir fosil ykıt kaynakları rezervlerinin tamamından elde edilecek enerjiin yaklaşık 15-20 katına eşdeğerdir.

Ülkemiz güneş enerjisi açısınıdan diğer ülkelere nazaran daha şanslıdır. Türkiye düşen güneş enerjisi miktarı tüm Avrupa ülkelerine düşen enerjinin toplamına eşittir.  Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğünde (DMİ) mevcut bulunan 1966-1982 yıllarında ölçülen güneşlenme süresi ve ışınım şiddeti verilerinden yararlanarak EİE tarafından yapılan çalışmaya göre Türkiye'nin ortalama yıllık toplam güneşlenme süresi 2640 saat (günlük toplam 7,2 saat), ortalama toplam ışınım şiddeti 1311 kWh/m²-yıl  (günlük toplam 3,6 kWh/m²) olduğu tespit edilmiştir.Çeşitli kaynaklara göre ülkemizin yılda almış olduğu güneş enerjisi ; bilinen kömür rezervimizin 32, bilinen petrol rezervimizin 2200 katıdır.
Rüzgar  Enerjisi



Rüzgâr hızı, bir rüzgâr türbininin elektriğe çevirebileceği enerji miktarı açısından önemlidir. Rüzgar enerjisinin kaynağını güneş oluşturmaktadır. Güneşin yeryüzü ve atmosferi homojen bir şekilde ısıtamamasından dolayı atmosfer içerisinde oluşan hava akımlarına rüzgar adını vermekteyiz.  Yeryüzünün yapısal farklılıkları ile düzgün olmayan ısınmasına bağlı olarak, rüzgar enerjisi dağılımı zamansal ve yerel farklılıklar göstermektedir.  Rüzgar enerjisinin atmosferde bol bulunması, çevre kirliliği yaratmaması, yerel bir enerji kaynağı olması ve ücretsiz oması  gibi üstün özellikleri vardır. 

Rüzgârın enerji içeriği, ortalama rüzgâr hızının küpü oranında değişir. Yani rüzgâr hızı 2 katına çıkarsa, 8 kat enerji içerir. Rüzgâr türbini örneğinde, rüzgârın hızını 2 katına çıkarırsak her saniye pervaneden geçen dilim sayısını da 2 kat artar ve bu dilimlerin her biri otomobilin frenlemesi örneğinden anlaşıldığı gibi 4 kat enerji içerir.

Rüzgar enerjisi potansiyele bağlı olarak gerek mekanik enerji gerekse elektrik üretiminde kullanılabilir. Rüzgardan üretilen mekanik enerji, su pompalama, zirai ürün öğütme, kesme, biçme ve elektrik üretiminde kullanılabilmektedir.

Rüzgâr enerjisi günümüzde, 21. yüzyılda ve onların ötesinde ençok gelecek vadeden teknolojilerden bir tanesidir. Rüzgâr türbinlerinden herhangi bir çevre kirliliği olmaz. Modern bir 600 kW gücündeki rüzgâr türbini ortalama bir yerde, bir yılda genellikle kömürle iletilen diğer elektrik santrallarının 1.200 ton karbondioksidinin yerine geçecektir.20 yıllık bir işletme süresi içinde (ortalama bir yerde) bir rüzgâr türbini tarafından üretilen enerji imâlatı, bakımı, faaliyeti, demontajı ve parçalanması için gerekli olan enerjinin sekiz misli fazladır. Başka bir deyişle, genellikle bir rüzgâr türbinini imâl etmek ve çalıştırmak için gerekli olan enerjiyi geri kazanmak için sadece iki yada üç ay yeterli olacaktır.
Rüzgârdaki enerji gerçekten de sürdürülebilir bir kaynaktır. Rüzgâr hiç bitmeyen bir şeydir. Halihazırda, rüzgâr enerjisi Danimarka elektrik tüketiminin yüzde yedisini karşılamakta ve bu rakkamın 2005 yılında yüzde 10 mertebesine yükselmesi beklenmektedir.Avrupayı çevreleyen sığ denizlerin üzerindeki rüzgâr kaynakları, teori olarak Avrupa'nın kullandığı tüm elektriği birçok misli ile karşılar niteliktedir.

Ülkemizde rüzgar enerjisi bir kaç yıl öncesine kadar enerji planlamalarında gözükmeyen bir enerji olmasına rağmen, özellikle içinde bulunduğumuz yıllarda özel sektörün  çalışmaları ile hızlı atılımlar göstererek gerekli düzenlemelerin yapılması sağlanmıştır. Ülkemizde DPT'nin desteği ile Türkiye Rüzgar Atlası çalışmaları yapılmış olup; Türkiye teknik rüzgar potansiyeli ve santral kurulmaya uygun alan sayısı açısından birinci sırada yer almaktadır.

   
Jeotermal Enerji:



(jeo-yer, termal-ısı anlamına gelir) yerkabuğunun çeşitli derinliklerinde birikmiş ısının oluşturduğu, kimyasallar içeren sıcak su, buhar ve gazlardır. Jeotermal Enerji de bu jeotermal kaynaklardan ve bunların oluşturduğu enerjiden doğrudan veya dolaylı yollardan faydalanmayı kapsamaktadır.

Jeotermal enerji yeni, yenilenebilir, sürdürülebilir, tükenmez, ucuz, güvenilir, çevre dostu, yerli ve yeşil bir enerji türüdür. Sıcak su ve buhar, diğer yaraltı ve yerüstü sulara göre daha fazla erimiş madde ve gaz içeren ve oluşumunda ki süreklilik nedeni ile yenilebilir özelliktedir. Jeotermal enerji kaynakları sıcaklıklarına göre; yüksek yoğunluklu solüsyonların buharlaştırılmasıdan (180 Derece), balık çiftliklerinin (20 derece) kurulmasına kadar çok değişik alanlarda kullanılmaktadır.
Bu enerjinin en ekonomik uygulama alanı, en geniş kullanım biçimi doğrudan kullanım olarak konutların ve sera alanlarının ısıtılmasıdır.         

Jeotermal kaynaklar ile;
I.   Elektrik enerjisi üretimi,
II.  Merkezi ısıtma, merkezi soğutma, sera ısıtması ve benzeri ısıtma/soğutma uygulamaları,
III. Proses ısısı temini, kurutma işlemleri gibi endüstriyel amaçlı kullanımlar,
IV. Karbondioksit, gübre, lityum, ağır su, hidrojen gibi kimyasal maddelerin ve minerallerin üretimi,
V.  Termal turizm'de kaplıca amaçlı kullanım,
VI. Düşük sıcaklıklarda (30 °C'ye kadar) kültür balıkçılığı,
VII.Mineraller içeren içme suyu üretimi, gibi uygulama ve değerlendirme alanlarında kullanımlar gerçekleştirilmektedir.

Türkiye'de jeotermal enerji tüketiminin %87 si ısıtma amaçlı olmaktadır. Jeotermal sahaların ise %95'i ısıtmaya uygun sahalardır. Tüm dünyadaki jeotermal potansiyelin %8'ini bulunduran ülkemiz bu kaynaklar yönünden dünyanın en zengin 7. Ülkesidir.


Dalga enerjisi:




Tüm dünya bilim adamlarının üzerinde araştırma yapmakta olduğu, temiz enerji arayışı'nın bir parçası da Dalga enerjisi dir. Bizim yararlanmayı amaçladığımız, Denizlerde, Archimedes prensibi ve yer çekimi arasında oluşan ve diğer enerji kaynakları ile alışverişinde ortaya çıkan enerjinin, dalga enerjisinin, rasyonel olarak kullanılmasıdır.
Üç tarafı denizlerle çevrili olan Ülkemizde, İlk yatırımından ve bakım giderlerinden başka gideri olmayan, primer enerjiye bedel ödenmeyen, doğaya her hangi bir kirletici bırakmayan, ucuz, temiz, çevreci ve çok büyük bir enerji kaynağının değerlendirilmesi gerekmektedir.

Kaynak;
www.cevreonline.com


Mesajı Paylaş
  • Gösterim 15,034 
  • Genel Askeri Konular Ve Stratejik Değerlendirmeler
  • 19 Yanıtlar



Peki sizce ülkemizin bu alanda ki politikası ne  olmalı?
Geleceğin savaşlarından enerji,su savaşlarını düşündüğümüzde sizce yeterli şeyler yapıyor muyuz ?
Bu alanda yeterince ar-ge faliyetimiz var mı ? Mesajı Paylaş

Var olan bütün enerji üretim yöntemleri kullanılmalı kesinlikle. Örneğin Rüzgar enerjisi. Hava akımının sürekli olduğu yerler var; boğazlar, geçitler vs. Buralarda değerlendirilebilir. Yapılabileek çok şey var aslında.

Ben de bu konu üzerinde bir tasarım yapmayı düşünüyorum bir süredir. Bir yerden başlamak lazım değil mi? :) Mesajı Paylaş
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

Alıntı yapılan: SKYWOLF - 06 Haziran 2009, 21:31:05
Var olan bütün enerji üretim yöntemleri kullanılmalı kesinlikle. Örneğin Rüzgar enerjisi. Hava akımının sürekli olduğu yerler var; boğazlar, geçitler vs. Buralarda değerlendirilebilir. Yapılabileek çok şey var aslında.

Ben de bu konu üzerinde bir tasarım yapmayı düşünüyorum bir süredir. Bir yerden başlamak lazım değil mi? :)


Nasıl bır sıstem abı bu.boyle bısey mı  ::)




solarskysraper.. Mesajı Paylaş

Peki nükleer enerji hakkında ne düşünüyorsunuz ? Mesajı Paylaş

Acıkcasını soylemek gerekırse, ben nukleere karsı degılm ama bana kalırsa nukleer enerjı bı ulkede ılk sıralarda yer almamalı. nıyet ne kadar onemlı olursa olsun sonucta hepımız cıg sut emmıs ınsanlarız bı yerde aklımıza kotulukler gelebılır. tabıı enerjı ıcın yapılan bı tesıste ne kadar bomba yapılırsa. bakıyoruz dunyada nukleer enerjıyı kullanan cogu ulkenın kıtle ımha sılahları var. bu sadece nukleer sılahlar degıl.

Tabııkı konumuz enerjı. ama dunyanın en buyuk sorunu enerjı. ınsan bı yere kadar bu denlı buyuk enerjıyı elde ederse ıster ıstemez bı pskolojıye gırer. Ben bu kadar yol gelmısım benım dıger ulkelerden ne eksıgım var bende  yaparım bır bomba dursun der.
yanı olay enerjının boyutunda guc oluyor.

Anlatmak ıstedıgım nukleeer enerjı ıyı nıyetle kullanılırsa cok yararlı bısey. ama ben ınanmıyorum dunyada nukkleer santralı olan bı ulke sılah uretmesın. tabıı santralle sılah arasındakı teknolojının farkı ne dır bılmem.

Ama dedıgım gıbı bu benım dusuncem. neden sılahlar ustunde duruyorsun dersenız. benım boyle teknolojım olsun ben sılah yaparım acıkcası. dıger ınsanlar neden yapmasın. onun ıcın benım gordugum sırada ılk basta nukleer yok.
benım favorım Gunes enerjısı o da olmassa en guclu rakıp ruzgar.
Allahın bıze bahsettıgı en buyuk nımetler bunlar, bundan da en sonuna kadar yararlanmalıyız..

Aklımızı basımıza toplayıp bu tur alternetıf enerjıye yonelmemız lazım. yapamayız dıye bırsey yok. yaparız yeterkı engel olmasın dımı.. Mesajı Paylaş

Alıntı yapılan: REKARNO - 07 Haziran 2009, 14:33:05
Acıkcasını soylemek gerekırse, ben nukleere karsı degılm ama bana kalırsa nukleer enerjı bı ulkede ılk sıralarda yer almamalı. nıyet ne kadar onemlı olursa olsun sonucta hepımız cıg sut emmıs ınsanlarız bı yerde aklımıza kotulukler gelebılır. tabıı enerjı ıcın yapılan bı tesıste ne kadar bomba yapılırsa. bakıyoruz dunyada nukleer enerjıyı kullanan cogu ulkenın kıtle ımha sılahları var. bu sadece nukleer sılahlar degıl.

Tabııkı konumuz enerjı. ama dunyanın en buyuk sorunu enerjı. ınsan bı yere kadar bu denlı buyuk enerjıyı elde ederse ıster ıstemez bı pskolojıye gırer. Ben bu kadar yol gelmısım benım dıger ulkelerden ne eksıgım var bende  yaparım bır bomba dursun der.
yanı olay enerjının boyutunda guc oluyor.

Anlatmak ıstedıgım nukleeer enerjı ıyı nıyetle kullanılırsa cok yararlı bısey. ama ben ınanmıyorum dunyada nukkleer santralı olan bı ulke sılah uretmesın. tabıı santralle sılah arasındakı teknolojının farkı ne dır bılmem.

Ama dedıgım gıbı bu benım dusuncem. neden sılahlar ustunde duruyorsun dersenız. benım boyle teknolojım olsun ben sılah yaparım acıkcası. dıger ınsanlar neden yapmasın. onun ıcın benım gordugum sırada ılk basta nukleer yok.
benım favorım Gunes enerjısı o da olmassa en guclu rakıp ruzgar.
Allahın bıze bahsettıgı en buyuk nımetler bunlar, bundan da en sonuna kadar yararlanmalıyız..

Aklımızı basımıza toplayıp bu tur alternetıf enerjıye yonelmemız lazım. yapamayız dıye bırsey yok. yaparız yeterkı engel olmasın dımı..

Bencede tam tersi,sadece silah yapabilmek için bu tür enerjiyi kullanmalıyız.Silah araştırmalarında.Diğer türlü senin dediğin gibi.


1.güneş enerjisi:Geniş toprakları olan bir ülke için kesinlikle ilk enerji aternatifi.
2.rüzgar enerjisi:oldukça iyi ancak sanırım ses problemi var. Mesajı Paylaş

#7
Alternatif enerji kaynaklarının hiçbirisi kararlı sistemler olmadıkları için nükleer enerji şart. Bir ülkenin kalkınmasının temelinde ucuz enerjinin varlığı söz konusudur. Hızla kalkınan  ülkelere baktığımızda yabacı yatırımcıları ülkelerine çekmek için üretimin ilk yıllarında vergilerden muaf tutma, ucuz enerji sağlama  vs gibi teşvikler sunuluyor. Buna paralel olarak da gelen yabancı yatırımcılar, o ülkenin sanayisinin gelişimine büyük katkıda bulunuyor, sağladıkları istihdamla işsizlik oranı azalmış oluyor.

Ucuz enerji nasıl sağlanabilir?

Bildiğimiz gibi ülkemizin enerji sorunu ağırlıklı olarak fosil yakıtlara dayalı santraller ve barajlarla sağlanmakta. Bunun dışında doğalgaz çevrim santralleri ve az sayıda jeotermal santrallerde bulunmakta. Taş kömürü kullanılarak enerji üretimi çevre kirliliğili açısından pek yararlı değil. Barajlar ise çevreyi neredeyse hiç kirletmemelerine karşın yağış oranının az olduğu dönemlerde istenilen verimi sağlayamama gibi olumsuzluklara sahipler. Güneş enerjisi ile enerji üretimi de bir seçenek tabi. Ancak bu sistemin verimi diğerleriyle karşılaştırıldığında oldukça düşük kalıyor. Ayrıca güneşin pek etkili olmadığı mevsimlerde üretim durma noktasına geliyor. Benzer durum rüzgar enerjisi için de geçerli. Eğer rüzgar enerjisi üretilecek sistem herhangi bir yere kurulacaksa, rüzgarın esmediği zamanlarda üretim sıfıra iniveriyor.

Bu durumda yüksek verime sahip olan nükleer enerjinin önemi bir kere daha karşımıza çıkıyor. Nükleer atıkların iyi saklanması, nükleer tesisin son derece sağlam ve standartlara uygun olarak inşa edilmesi ve işletilmesi, çevre kirliliği faktörünü neredeyse yok sayacak kadar azaltıyor.

Bu arada nükleer santral kurup da aklımıza kötülükler gelip, nükleer silahlar üretirsek düşüncesi bir hayli komik bir düşünce. :D :D
İlahi rekarno yine güldürdün bizleri. Nükleer silahlara sahip olmak kötü birşey yani sana göre öyle mi? Daha önce de belirttiğim gibi, silahların ilk görevi öldürmek değil, öldürmekten caydırmaktır. Ne kadar güçlü silahlarınız olursa, düşmanlarınız da sizlere salrdımaktan o kadar çok çekineceklerdir. Bakınız hiç kimse ABD'ye saldırabiliyor mu? Hatta geçenlerde bir konuda da yazmıştım. Hindistan ordusnun eski üst düzey komutanlarından biri, Pakistan'a saldırmaktan iki kez vazgeçtiklerini, bunda da Pakistan'ın sahip olduğu nükleer silahların önemli etken olduğunu itiraf etmişti. Mesajı Paylaş
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

O zaman abicim;
mesela güneş pillerinin verim yüzdesi şuanda %8-16 gibi değerler arası değişiyor.AR-GE faliyetlerine önem vererek bu yüzdeyi arttırmaya çalışmalıyız.Böylelikle %40-60 gibi değerler yakaladığımızda azıcık bir güneşten bile şimdiye göre çok yüksek değerler alınabilinir.
Nükleer çalışma yapmayalım demiyorum.Olabildiğince ucuza kaçalım diyorum;uzun ömürlü,ucuz ve güçlü enerji kaynakları oluşturmaya çalışalım. Mesajı Paylaş

Alıntı yapılan: SKYWOLF - 07 Haziran 2009, 14:55:51
Alternatif enerji kaynaklarının hiçbirisi kararlı sistemler olmadıkları için nükleer enerji şart. Bir ülkenin kalkınmasının temelinde ucuz enerjinin varlığı söz konusudur. Hızla kalkınan  ülkelere baktığımızda yabacı yatırımcıları ülkelerine çekmek için üretimin ilk yıllarında vergilerden muaf tutma, ucuz enerji sağlama  vs gibi teşvikler sunuluyor. Buna paralel olarak da gelen yabancı yatırımcılar, o ülkenin sanayisinin gelişimine büyük katkıda bulunuyor, sağladıkları istihdamla işsizlik oranı azalmış oluyor.

Ucuz enerji nasıl sağlanabilir?

Bildiğimiz gibi ülkemizin enerji sorunu ağırlıklı olarak fosil yakıtlara dayalı santraller ve barajlarla sağlanmakta. Bunun dışında doğalgaz çevrim santralleri ve az sayıda jeotermal santrallerde bulunmakta. Taş kömürü kullanılarak enerji üretimi çevre kirliliğili açısından pek yararlı değil. Barajlar ise çevreyi neredeyse hiç kirletmemelerine karşın yağış oranının az olduğu dönemlerde istenilen verimi sağlayamama gibi olumsuzluklara sahipler. Güneş enerjisi ile enerji üretimi de bir seçenek tabi. Ancak bu sistemin verimi diğerleriyle karşılaştırıldığında oldukça düşük kalıyor. Ayrıca güneşin pek etkili olmadığı mevsimlerde üretim durma noktasına geliyor. Benzer durum rüzgar enerjisi için de geçerli. Eğer rüzgar enerjisi üretilecek sistem herhangi bir yere kurulacaksa, rüzgarın esmediği zamanlarda üretim sıfıra iniveriyor.

Bu durumda yüksek verime sahip olan nükleer enerjinin önemi bir kere daha karşımıza çıkıyor. Nükleer atıkların iyi saklanması, nükleer tesisin son derece sağlam ve standartlara uygun olarak inşa edilmesi ve işletilmesi, çevre kirliliği faktörünü neredeyse yok sayacak kadar azaltıyor.

Bu arada nükleer santral kurup da aklımıza kötülükler gelip, nükleer silahlar üretirsek düşüncesi bir hayli komik bir düşünce. :D :D
İlahi rekarno yine güldürdün bizleri. Nükleer silahlara sahip olmak kötü birşey yani sana göre öyle mi? Daha önce de belirttiğim gibi, silahların ilk görevi öldürmek değil, öldürmekten caydırmaktır. Ne kadar güçlü silahlarınız olursa, düşmanlarınız da sizlere salrdımaktan o kadar çok çekineceklerdir. Bakınız hiç kimse ABD'ye saldırabiliyor mu? Hatta geçenlerde bir konuda da yazmıştım. Hindistan ordusnun eski üst düzey komutanlarından biri, Pakistan'a saldırmaktan iki kez vazgeçtiklerini, bunda da Pakistan'ın sahip olduğu nükleer silahların önemli etken olduğunu itiraf etmişti.


Ben kımsenın nukleer sılah kullanmasını yada sahıp olmasını ıstemem. ozellıkle turkıyenın. neden dersenız bız cok sorunlu bır bolgede yasıyoruz. hadı dıyelım bızım nukleerımız var, bızde sılah  oldugunu bılen komsularımız yada yakın ulkeler kendı sılahlarını da edınır. bu da ıster ıstemez dengelerı bozar. bu gun amerıkada sılah var ve kımse saldırmıyor. abd nın kuresel konumu ona saldırıya ımkan vermıyor. bu da abd ye sılah yapması ıcın yeterlı bı sebep oluyor. tabıı baska sebeplerde var. rusyayı saymassak amerıkaya yakın ulke yok. bu nedenle adamlar guclu olmak zorunda ve sındırme yapmak zorunda. ama bu abd ye herhangı bır ulkeye saldırma ımkanı verıyormu o tartısılır. pakıstan ve hındıstan olayı daha degısık. bu ulkeler bı bolge ıcın catısıyorlar. bundan baska sorunları yok. bu sorun hallolursa adamların herhangı bır dusmanı kalmıyor. onun ıcın bunlar bırbırlerıne muhtac ve bırbırlerı yuzunden hem sılahlanıyorlar hemde bırbırlerıne gıremıyorlar.


konumuza gelırsek, ben bu alternetıf enerjıyı yakından olmasada ızleyen bır ınsanım. bu gun cevre sorununu yok sayarsak en karlı sıstem nukleer. ama yıne belırıyorum ben olsam nukleer enerjıyı son sıralara ıterım. ne kadar guvenılır ne kadar guclude olsa benım gozumde bı artısı yok. su ıcınde oldugumuz donemde ve gelecekte en degerlı sıstem nkleer olmaya aday. dıger sıstemeler gore bıraz malıyetlı ama tukenen bısey degıl. gunes olayına gelırsek, bu tur enerjı almak ıcın bıraz masrafı gozden cıkarmak gerekır. ama getırısı malıyetın 3-4 katı. sıstem sımdılık ulkemızde gordugumuz evlerın catısından dısarı uzanamıyor. ulkemızde gunes gormeyen yer yok gıbı. bu sıstem yazın oldugu gıbı kısında cok etkın. hava olayıyla alakası yok. az bır gunes gorse yeterlı olur. zıra yukarıda resımdekı bına londrada faalıyet gosterıyor. bıldıgınız gıbı londra guneslı bıyer degıl. yılda gordugu gunes sayısı parmakla sayılır. ama sıstem cok basarılı. bu da ıster ıstemez ınsanların aklındakı dusuncelerı degıstırıyor.

Ayrıca gunes enerjısının bı ozellıgıde bıreysek kullanım alanı ıcınde. bu gun bır vatandas gıtse evının tavanını tamamen gunes kollektorlerıyle donatsa hıc olmassa bellı bır gerı donusum kazanır. Ama bıldıgım kadarıyla Turkıyede Enerjı koruma kanunu dıye bır kanun var. ve ınsanların bıreysel olarak bu tur alternatıf enerjı kaynaklarının kullanması ve gelıstırmesını sınırlıyor. neden dersenız. devlet yıllarca ugrasıyor santral kuruyor, vatandasta evıne g.e sıstemı kuruyor ve malıyetını sıfırlıyor. bırde bahcesınde cark sıstemıyle su cıkartırsa, bu durum devlet ıcın ıyı olmazdı. ha gonul ısterdı boyle olsun ama olmuyor ıste. ıllakı devletın enerjısını kullanmak zorundayız.

Ruzgar enerjısıde g.e den bıraz daha farklı. bunun ıcın devasa sayılacak ruzgar gullerı ya da daha kucuk boyutlu ev tıpı cark sıstemı kurulmak zorunda. bu sıstemın maalıyetı cok dusuk getırısı yuksek ama herzaman gecerlı olan bır sıstem degıl. zıra ulkemız dunyya ortalamasına gore Almanya ve Hollandadan sonra ucuncu en ıyı ruzgarlı ulke. ama bı Hollandanın cegregınde bıle degılız. dıyelımkı bır yere ruzgar gulu kuruldu ve bellı bır sure enerjı saglandı. ama atmosferık olaylar her zaman aynı degıl. bır gun lodos eser bır gun yaprak kıpırdamaz. onun ıcın cok cok kullanıslı degıl. ama yınede cok onemlı..


Seceneklere bakarsak bu gun bır santralden ne derece sılah yapılır bılmem ama mumkun yoksa. en kullanıslı sıstem nukleer enerjı santrallerı kalıyor. dıgerlerıde cok onemlı ama gerek guc gerekle potansıtyel bakımından nukleer bırıncı sırada.
Ama benım gonlum gunes enerjsınde. Insallah devletımız bu olayı onemser ve ona gore hareket eder... Mesajı Paylaş


Paylaş whatsappPaylaş facebookPaylaş linkedinPaylaş twitterPaylaş myspacePaylaş redditPaylaş diggPaylaş stumblePaylaş technoratiPaylaş delicious
İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren Replikacep.com sitemizde 5651 sayılı kanunun 8. maddesine ve T.C.Knın 125. maddesine göre tüm üyelerimiz yaptıkları paylaşımlardan kendileri sorumludur.Replikacep.com hakkında yapılacak tüm hukuksal şikayetleri İletişim sayfamızdan bize bildirdikten en geç 3 (üç) iş günü içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek gereken işlemler yapılacak ve site yöneticilerimiz tarafından bilgi verilecektir.
Footer menü
Hakkımızda
Bize Ulaşın
Biz Kimiz
Hizmetlerimiz