FETÖ

Başlatan EfsaneANKA, 15 Temmuz 2016, 23:50:23

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Darbe gecesiyle ilgili çarpıcı ayrıntı!
Bekir KARAKOCA- Salih ÜÇTEPE/DHA29 Temmuz 2016 - 16:11Son Güncelleme : 29 Temmuz 2016 - 17:00
Darbe gecesiyle ilgili çarpıcı ayrıntı!



ADANA'da darbe gecesi İncirlik Üssü'nden kalkan tanker uçaklara ait uçuş güzergahlarını belirleyen radar kayıtları ortaya çıktı. 3 tanker uçağın gece boyunca F-16'lara 20'den fazla yakıt ikmali yaptığı saptandı.

Radar kayıtlarına göre, darbe girişimi gecesi kalkan uçaklardan 1 numaralı tanker uçağının, saat 21.50'de İncirlik'ten kalkıp 16 Temmuz saat 06.03'te geri dönüş yaptığı, bu sürede Afyon, Ankara ve İstanbul üzerinde uçuş yaptığı, 2 numaralı tanker uçağının ise, 15 Temmuz'da, saat 21.45'te kalkış yapıp, 16 Temmuz sabahı saat 05.28'te üsse geri döndüğü, bu sürede Ankara güzergahı üzerinde uçuş yapıp darbe girişimine katılan savaş uçaklarına yakıt ikmali yaptığı, 3 numaralı tanker uçağının da 16 Temmuz sabahı 04.59'dan üsten hareket edip, 10.42'de dönüş yaptığı, yaklaşık 6 saatlik zaman diliminde Orta Karadeniz bölgesi ile Ankara üzerinde uçuş yapıp darbeci F-16'lara yakıt ikmali yaptıktan sonra geri döndüğü belirlendi.

DARBENİN ETKİNLİĞİNİ ARTTIRMAK İÇİN 20'DEN FAZLA YAKIT İKMALİ

Hava Kuvvetleri Komutanlığı tarafından tespit edilen ilgili trafiklere ait radar kayıtlarında, İncirlik Üssü'nden havalanan 3 tanker uçağının darbe girişimine katılan F-16 uçaklarına 20'den fazla yakıt ikmali yaptıkları tespit edildi. Tanker uçaklarının İstanbul'da alçaktan uçuş yapan, Ankara'da ise bombalamaya katılan uçaklara yakıt ikmali yaptığı belirlendi. Adana Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan soruşturmadan sonra tutuklanan ve ardından ordudan ihraç edilen Tuğgeneral Bekir Ercan Van'ın emriyle 10'uncu Tanker Üs Komutanlığı'ndan kalkan tanker uçaklarının, yakıt ikmali yaptıkları F-16'ların havada kalma sürelerini arttırarak, darbe girişimi etkinliğini arttırmayı amaçladıkları öğrenildi.



7 TANKER UÇAĞINDAN 4'ÜNÜ HAZIRLAMIÞLAR

İstanbul'da uçan F-16'lara Afyon üzerinde, Ankara'dakilere ise Akıncılar Üssü civarında yakıt ikmali yaptıkları belirlendi. Türkiye'de sadece Adana'daki İncirlik Hava Üssü'nde bulunan 7 tanker uçağından 4'ünü darbe girişimi için hazırladıkları, bu uçaklardan 3'ünün havalandığı, 1'inin ise kalkış için hazırda bekletildiği öğrenildi. Ayrıca darbe girişimi günü, 1 tanker uçağının bakımda olduğu saptanırken, böylelikle sadece 2 tanker uçağını darbe girişimi için kullanmadıkları tespit edildi.

UÇUÞ EKİBİNİ DİNLENDİRMİÞ, DİĞER PERSONELİ YAYLA VE DENİZE GÖNDERMİÞ

10'uncu Tanker Üs Komutanı Tuğgeneral Bekir Ercan Van'ın, darbe gecesi uçuşa katılacak olan pilot ve uçuş ekibine önceden dinlenip hazır olmalarını istediği, darbe günü de havanın sıcak olmasını gerekçe gösterip, denize ve yaylaya gidecek personeli için mesaiyi saat 15.00'te bitirmeleri talimatını verdiği ortaya çıktı. Ayrıca, darbe gecesi 10'uncu Tanker Üs Komutanlığı'nda kalan yakıt dolumu ve bakım yapan vardiya personeline, üsse ait telsiz hatları ile cep telefonlarından görüşme yapmamasını, yüz yüze haberleşme talimatı verdiği öğrenildi.

DARBE KARÞITI UÇAKLARIN KALKIÞINI ENGELLEMEYE ÇALIÞMIÞ

Adana Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen darbe soruşturmasında Bekir Ercan Van'ın gece boyunca kuleye dahi çıkarak pilotların uçuş hazırlığı sırasında bizzat refakat ettiği belirlendi. Ayrıca İncirlik Üssü'nde bulunan 154. Filo'ya ait F-16 pilotlarına Eskişehir'de bulunan Birleştirilmiş Hava Harekat Merkezi'nden kalkış yapmaları yönünde gelen emirlere rağmen, Bekir Ercan Van'ın bu kalkışları engellemeye çalıştığı bildirildi.

http://www.hurriyet.com.tr/darbe-gecesiyle-ilgili-carpici-ayrinti-40175621 Mesajı Paylaş
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

Ekşi sözlükte durumu gayet güzel açıklamışlar...

verilen ifadelere göre genelkurmay da ne olduğu tam olarak belli olmayan hain girşim.
ifadelerden anlaşılanlar
tüm dişli-komutanım şu evrağı imzala,
gkb akar- ne belgesi, manyakmısınız lan siz
dişli- seni genelkurmay başkanı yapacaz!
akar- ben zaten genelkurmay başkanıyım
gk 2.başkanı-ne oluyor burada
dişli-darbe oldu
2.başkan- ne darbesi lan
dişli-ne bileyim, öyle bir söylenti var
akar-nasıl söylenti var? bana evrak imzalatıyordun
dişli-bana imzalat dediler
2.başkan-kim dedi
dişli-bilmiyorum, tanımıyorum
akar-ne olacak o zaman
dişli-biz sizi bir tutuklayayım sonra bakarız
akar-sıkmazsan şerefsizsin
dişli-neden sıkayım
2.başkan-darbe varya
dişli-ne darbesi, kim yapmış
akar-manyakmısınız siz lan
1.yaver-herkes yere yatsın! akıncılara götürecem sizi
akar-neden
yaver-darbe var-
2.başkan-kim yapmış?
yaver-neyi kim yapmış!
akar- darbeyi
yaver- ne darbesi?
dişli- en iyisi akıncılara gidelim
akar- öztürk paşa da oraya gitsin
yaver- o orada zaten
2.başkan- o mu yapmış darbeyi?
yaver- ne darbesi? darbe mi olmuş!
akar- kalkın akıncılara gidelim yoksa kendimi kesecem
akıncılar
öztürk paşa- komutanım hayırdır?
akar-ne hayırdır?
öztürk- ne işiniz var akıncılarda?
akar-siz getirdiniz ya!
öztürk- biz neden getirtelim sizi
akar- darbe olmuş ya
öztürk- ne darbesi
akar- ebenin.. neyse sen ne arıyorsun burada
öztürk- darbecileri ikna etmeye siz gönderdiniz ya
akar- işte darbe diyorsun, kim yapmış
öztürk- ne darbesi?
akar- allaha imanı olan biri beni vursun
imam- sonra kanlı darbe yaptılar desinler demi, yemezler
akar- sen kimsin ulan
imam- ben hava kuvvetleri imamı
akar- tamam sakinim, öztürk paşam diğer paşalar nerede?
öztürk- düğündeler hocam
akar- haberleri yok mu?
öztürk- neden haberleri yok mu?
akar- yok birşey öztürk yok birşey
öztürk- komutanım birazdan diğer paşaları da getirecekler düğünden
akar- kim getirecek?
öztürk- darbeciler
akar- darbeciler kim?
dişli- darbe yapan kişiler
akar- ne istiyorlar
öztürk- darbe yapmak
akar-kim lan bunlar
dişli-darbe yapan kişiler
2.başkan-darbe oldu o zaman
öztürk- darbe mi oldu? kim yapmış? ne zaman yapmış
akar- öztürk buradan sağ çıkalım seni, dişliyi ve o yaveri bu imamın evinde tövbe tövbe
öztürk- yav yaşar sen ne arıyorsun burada
2.başkan yaşar-beni zorla buraya getirdiler
öztürk- kim getirdi
2.başkan-darbeciler
öztürk- darbe mi yapmışlar?
dişli: ya birileri birşeyler yapıyor ama kimse bilmiyor ne olduğunu
yaver- ya komutanım ne oldukları belli olmayan adamları, en yakınlarına getiriyor bizim komutanlar, sonra ne oldu, ne zaman oldu, yanlış bence
akar- o 1 dolarlar ne?
imam- büyüden korusun diye
akar- bu kim lan
yaver- valla biz komutan diyoruz ama bazıları imam diyor bende anlamadım ne olduğu belli değil
2.başkan- komutanım tv lerde darbe olmuş diyorlar
dişli- darbe mi? kim yapmış
yaver- allah memleketi korusun ne adamlar var ya, resmen ülkeye ihanet!
akar- ulan buradan bir sağ çıkayım ben

https://eksisozluk.com/entry/61969005 Mesajı Paylaş
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

Köprüde linç edilen askerin terhisine 12 gün kalmıştı

DHA
29 Temmuz 2016 - 19:27Son Güncelleme : 29 Temmuz 2016 - 20:33
Köprüde linç edilen askerin terhisine 12 gün kalmıştı



Türk Silahlı Kuvvetleri içindeki bur grubun 15 Temmuz darbe girişimi sırasında, kalkışmanın kilit noktalardan biri olan, daha sonra adı Þehitler Köprüsü olarak değiştirilen Boğaziçi Köprüsü'nde linç edilen piyade er Kurtuluş Kaya'nın babası Satılmış Kaya, "Oğlumu 'tatbikat var' diyerek oraya götüren komutanlarından ve linç edenlerden davacı olacağım" dedi.

Çankırı merkeze bağlı Germece Köyü'nde yaşayan 4 çocuk babası Satılmış Kaya, İstanbul'daki Kuleli Askeri Lisesi Lojistik Destek Komutanlığı emrinde kantinci olarak vatani görevini yapan oğlu Kurtuluş Kaya'nın, terhisine 12 gün kala darbe girişimi sırasında linç edildiğini söyledi. Baba Kaya, vatani görevini yapması için gönderdiği oğlunun linç gibi korkunç bir olaya kurban gitmesinin acısını yaşayan Satılmış Kaya, bunun peşini bırakmayacağını belirtti. Satılmış Kaya, şunları söyledi:

"Ben oğlumu vatan borcunu ödemesi için gönderdim. Tatbikat var diye oğlumu götürmüşler. Orada halk tarafından linç edilerek öldürülmüş. Köyün muhtarı internetten linç görüntülerinden tanıyıp haber verdi. Hiçbir yetkili aramadı, ben oğlumun vefat ettiğini köylülerimden öğreniyorum. Ben devletin yardımlarıyla geçinen bir insanım. Benim çocuğum darbe nedir bilmez, anlamaz. Hiç bir cemaatten ilgisi yoktur. Kendi halinde bir Anadolu delikanlısıdır. Onu tatbikat var diyerek alıp götüren komutanların hepsinden ve linç edenlerden davacı olacağım. Ve bu işin peşini sonuna kadar bırakmayacağım."

Köprüde linç edilen askerin terhisine 12 gün kalmıştı

Darbe girişiminden 2 gün sonra oğlu Kurtuluş'un cenazesini köyde toprağa veren baba Satılmış Kaya, ikiz oğullarına sarılarak teselli buluyor. Kendisinin ve evlatlarının vatansever olduğunu belirten Satılmış Kaya, "Ben oğlumu devlete teslim ettim. Bana ölüsü geldi, iki oğlum daha var. Bu vatan için onları da vermeye hazırım. Devlet yetkililerinden mağduriyetimizin giderilmesi için yardım bekliyoruz" dedi.



Köy camisinde oğlu için mevlit okutan Satılmış Kaya, oğlunun darbeci gibi gösterilmesi ve linç edilmesi nedeniyle kendilerine farklı gözle bakılmasından büyük rahatsızlık duyduğunu da sözlerine ekledi.

http://www.hurriyet.com.tr/koprude-linc-edilen-askerin-terhisine-12-gun-kalmisti-40175756 Mesajı Paylaş
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

"Uçamaz" raporu verilen pilotlara dönüş yolu açıldı

Hürriyet Haber
29 Temmuz 2016 - 20:58Son Güncelleme : 29 Temmuz 2016 - 21:03



Milli Savunma Bakanlığı'nın başlattığı çalışma ile Hava Kuvvetleri'nde son ihraçlarla oluşan pilot açığı, usulsüz sağlık raporları ile ordudan uzaklaştırılan pilotlarla kapatılacak.

Sağlık raporu alamadığı için pilot olamayan ya da meslekleri ellerinden alınan pilotlara geri dönüş yolu açılıyor. Milli Savunma Bakanlığı çalışmayı başlattı.

Habertürk'ün haberine göre; yıllık muayenelerden geçemeyen 500'ü aşkın pilotun "uçamaz" raporuyla sistem dışına itildiği belirtilmişti. Askeri hastanelerdeki yapılanmaların o raporları kasıtlı olarak hazırladığı ileri sürülmüştü.

Bu nedenle görevden ayrılıp, tazminat ödemek durumunda kalanlar olmuştu. Þimdi tüm bu mağduriyetlerin giderilmesi için çalışma yapılıyor.

Hem pilotların TSK'ya dönmesi, hem de tazminatlarının geri ödenmesi üzerinde duruluyor. Bu kez sağlık raporu Sağlık Bakanlığı'nın belirleyeceği kurul tarafından verilecek.
TSK'daki son ihraçlarla çoğu savaş pilotu olan 213 subayın ordu ile ilişiği kesilmişti.

Askeri uzmanlara göre envanterdeki uçak sayısı düşünüldüğünde 675 pilot alınması gerekiyor.

http://www.hurriyet.com.tr/ucamaz-raporu-verilen-pilotlara-donus-yolu-acildi-40175804 Mesajı Paylaş
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

Darbeci komutan Tuğgeneral Gökhan Þahin Sönmezateş dakika dakika Marmaris baskını anlattı: MAK'a Erdoğan'ı söylemedim

Banu ÞEN/İZMİR29 Temmuz 2016 - 22:20Son Güncelleme : 30 Temmuz 2016 - 08:02
Darbeci komutan Tuğgeneral Gökhan Þahin Sönmezateş dakika dakika Marmaris baskını anlattı: MAK'a Erdoğan'ı söylemedim



Marmaris'te Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın kaldığı otele baskını yöneten Tuğgeneral Gökhan Þahin Sönmezateş, "Görevim Cumhurbaşkanı'nı alıp Akıncı'ya getirmekti. MAK (Muharebe Arama Kurtarma) personeline hedef kişinin Cumhurbaşkanı olduğunu deklare etmedim. Pilotlara dahi söylemedim. Helikopterdeki teknisyen, olağan dışı durum olduğunu fark ederek bana yanlış bir şey yapıp yapmadığımızı sordu" dedi. Sönmezateş'in Muğla 2. Sulh Ceza Hâkimliği'nde verdiği 7 sayfalık ifade özetle şöyle:

13 TEMMUZ'DA GÖREVİMİ ÖĞRENDİM

"11 Temmuz'da Milsec adlı güvenli hattan, rutinde olduğu gibi Özel Kuvvetler'den Tuğgeneral Semih Terzi (15 Temmuz gecesi Ankara'da bir astsubay tarafından vurularak öldürüldü) beni aradı. Ancak bu sefer benimle PKK ile ilgili konuşmadı. Ülkenin zor günler geçirdiğini, rahatsızlık duyduğunu, benim de onun gibi düşünüp düşünmediğimi sordu. Bana ihtilalden bahsetmedi. Ancak bu jargon bizde ihtilali çağrıştırmaktadır. Ben onun gibi başka kimlerin düşündüğünü, Özel Kuvvetler Komutanı Zekai Aksakallı Paşa'nın, Genelkurmay Komutanı'nın, diğer kuvvet komutanlarının da bu düşünceye destek verip vermediklerini sordum. Onların da bu şekilde düşündüklerini söyledi. 13 Temmuz'da aynı güvenli hat üzerinden Semih Paşa yeniden aradı. Bu kalkışmanın geçmiştekilere benzer olacağını, ancak çok hızlı gerçekleşeceğini, Cumhurbaşkanı ve kabine üyelerinin öncelikle alınıp mahkemeye sevk edileceklerini, yargılama konularının da çözüm sürecindeki hatalar, rüşvet iddiaları, IÞİD'in her yere elini kolunu sallayarak gitmesi gibi iddialar olacağını söyledi. Görevimin ne olduğunu açık anlatmasını istedim. Kendisinden o tarihte Cumhurbaşkanı her nerede bulunuyorsa oradan alıp refakatçi olarak Ankara'ya getirmek olduğunu öğrendim.

ÖZEL KUVVETLER SAAT 22.00'DE ÇİĞLİ'DE

(15 Temmuz öğle saatlerinde İstanbul'dan İzmir Çiğli Ana Jet Üssü'ne geldikten sonra hareket anına kadar yaşananları anlatırken) Ramazan Elmas Albay'ın odasına gittim. Kendisine özel bir görev olduğunu, İstanbul'dan helikopterle Özel Kuvvetler personelinin geleceğini, buradaki MAK ekibiyle birlikte bir yere gideceğimizi söyledim. Ancak kendisine Cumhurbaşkanı'na ilişkin plandan bahsetmedim. Onun da böyle bir plandan haberi yoktu. Ramazan Elmas Albay'ın odasına MAK Komutanı Taner Berber binbaşıyı çağırdım. MAK ekibinin malzemelerinin hazırlanmasını istedim. Saat 22.00 civarında Özel Kuvvetler helikopterlerle indi. Bu helikopterler İstanbul'dan geliyordu. Tek tek saymadım, 2 SAT personeli de bu sayıya dahil mi bilmiyorum ancak pilotlar hariç MAK ekipleri ile birlikte 27-28 kişilik bir grup oluşturduk. Bu, beklentimin yarısı idi. Þükrü binbaşı, Cumhurbaşkanı'nın yanında 3-4 kişilik bir koruma ekibi olduğunu, tatil modunda olduklarını, Özel Kuvvetler'in operasyonu gerçekleştireceğini, MAK ekibinin ise geri emniyeti alacağını dolayısıyla sayının yeterli olduğunu söyledi.

ERDOĞAN'I CANLI OLARAK ALACAKTIK

(Belirtilen saatte TSK içerisindeki bir grubun kalkışma eylemine başladığına ilişkin sosyal medyada haberler çıkmaya başladığı hatırlatılınca) Hazırlık sırasında tüm personelin cep telefonlarını kapattırmıştık. Saat 22.30 civarı emir astsubayım gelerek, TSK'nın ülke bütününde yönetime el koyduğunun Genelkurmay sitesi üzerinden açıklandığını söyleyince ben işlerin doğal seyrinde gittiğini düşünmeye başladım. Operasyona katılacak MAK ekibi ile Özel Kuvvetler'i bir araya topladım. Bu sırada pilotlar ve uçuş ekibi pistte bekliyordu. Biz ise depodaydık. Her iki ekibe hitap ederek TSK'nın ülke bütününde yönetime el koyduğunu, bundan sonraki emirlerin Genelkurmay Başkanı tarafından verileceğini duyurdum. Hem Semih Paşa'nın telefondaki sözleri hem de Genelkurmay'ın internet sitesinde yapılan bu açıklama üzerine bende taşlar yerine oturdu ve bu girişimi Genelkurmay Başkanı ile birlikte tüm kuvvet komutanlarının desteklediği düşüncesine kapıldım. Ekibe Þükrü binbaşının emri altında olduklarını söyledim. Çünkü aşağıya inip operasyonu o gerçekleştirecekti. Benim helikopterde kalma sebebim şudur: Yukarıdan, aşağıda yaşanan olayları net bir şekilde görme imkânım olacaktı. Þükrü binbaşı ile telsizle irtibat kuracaktık. MAK personeline operasyonun mahremi yani hedef alınacak kişinin Cumhurbaşkanı olduğunu ben hiç deklare etmedim. Özel Kuvvetler'den de kimseye bu durumu söylemedim. Pilotlara dahi bu durumu söylemedim. Hatta helikopterdeki teknisyen uçuş sırasında olağan dışı bir durumun olduğunu fark ederek bana yanlış bir şey yapıp yapmadığımızı sordu. Ben de ona yanlış bir şey yapmadığımızı söyledim. Bizim öldürmek gibi bir amacımız yoktu, öyle olsa bomba atar ölümünü sağlardık. Tersine canlı olarak alıp Ankara Akıncı Üssü'ne nakletmek görevi edinmiştik. Cumhurbaşkanı'nı alıp helikopterle Dalaman'a indirip, oradan uçakla Ankara'ya götürüp Akıncı Hava Üssü'ne teslim edecektik. İsim olarak kime teslim edeceğimi bilmiyorum. Görevim uçuş sürecinde Cumhurbaşkanı'na refakat etmekti.

03.30 CİVARI OTELE GELDİK

(Çiğli'de uzun süre talimat beklediklerini anlatarak) Operasyonun saat 01.00-01.30 civarında olduğu bilgisini Þükrü binbaşı cep telefonundan aldı. Operasyon yeri ile ilgili iki alternatif vardı. Biri Okluk Koyu'ndaki yazlık, diğeri Grand Yazıcı Oteli idi. Cumhurbaşkanı'nın otelde olduğunu öğrenince Google üzerinden edindiğimiz hava haritası üzerinde çalışma yaptık. Helikopterlere bindik. Helikopterler çalıştıktan sonra Þükrü binbaşı yanıma gelerek görevin iptal olduğunu söyledi. Hepimiz yeniden çalışır vaziyetteki helikopterde beklemeye başladık. O esnada göreve gelmek istemeyen iki pilot olduğunu ben sonradan öğrendim. Önemli olan personelin tamamının belirtilen noktaya nakledilebilmesiydi. 3 helikopter bu iş için yeterliydi. Helikopterde beklerken yaklaşık yarım saat kaybettik. Yakıt konusunda bizi sıkıntıya sokan ana sebep bu oldu. Yarım saat kadar sonra Þükrü binbaşı yeniden operasyona başlayacağımızı söyleyince havalandık. Þimdi düşündüğümde bir üst iradenin bizi orada kasıtlı olarak beklettiğini düşünüyorum. Zamanında yola çıksaydık hedefimizi bulacaktık. Bu sırada saat 02.15-02.30 civarı idi. 1 veya 1 saat 15 dakikalık uçuş süremiz oldu. 03.30-03.45 civarında otelin olduğu yere geldik. Plana göre önce biz iniş yapacaktık.

DİRENENE BELDEN AÞAĞI ATEÞ EMRİ

Ancak iniş aşamasında kalkan tozlar nedeniyle tekrar yükseldik. Arkamızdaki helikopter kabaca hesap ile 300 metre uzaklıkta bulunan otluk alana birer birer inmek suretiyle personellerini bıraktılar. Biz de üçüncü sırada personelimizi indirdik. Bu aşamada ne helikopterden ne de yere iniş eden personelden ateş eden olmadı. Bu operasyonu en fazla 30 dakikada bitirmeyi planlıyorduk. Ancak Cumhurbaşkanı'nın hangi villada olduğunu bilmediğimizden sürenin biraz daha uzayabileceğini de hesaba katmıştık. Yanında oğlu veya eşi veya diğer akrabaları olsaydı dahi hedefimiz sadece Cumhurbaşkanı'nı almaktı. Þükrü binbaşıya operasyon öncesinde mukavemet olması halinde ne yapacaklarını sorduğumda öncelikle "yat" komutu vereceklerini, uymama halinde önce belden aşağı ateş ederek yaralama yoluyla mukavemet edeni etkisiz hale getirmeyi planladıklarını söylemişti. Bizim sivillerle ilgili herhangi bir insanlık dışı planımız bulunmamaktaydı."

YAKIT AZALDI PLAN BOZULDU

(Askerleri Marmaris'te Erdoğan'ın kaldığı otelin olduğu bölgeye indirdikten sonra baskın sırasında neler yaşandığına ilişkin) Pilotumuz Dalaman'dan yakıt alamayacağımızı, yine Dalaman'da bizi beklemesi gereken uçağın da olmadığını söyledi. Tek alternatifin Imsık meydanına inmek olduğunu belirtti. Bu süreçte Þükrü binbaşı ile telsiz irtibatı kurmaya çalışıyordum. Kendisi bana villayı bulduklarını, Cumhurbaşkanlığı korumalarına ulaştıklarını, ancak Cumhurbaşkanı'nın oradan ayrılmış olduğunu söyleyince kendilerini indirdiğimiz yere iniş yaparak onları beklemeye başladık. Kısa süre bekledikten sonra aşağıdaki unsurlar helikoptere intikal edemedi. Pilotumuz da yakıtın çok kritik seviyede olduğunu, mutlaka kalkmamız gerektiğini söyledi. Başka çare olmadığından aşağıdaki unsurları beklemeden kalkış yaparak Imsık Meydanı'na indik.

http://www.hurriyet.com.tr/maka-erdogani-soylemedim-40175854 Mesajı Paylaş
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

Kirby: Gülen dosyalarını inceliyoruz

AA30 Temmuz 2016 - 01:10Son Güncelleme : 30 Temmuz 2016 - 01:15
Kirby: Gülen dosyalarını inceliyoruz



ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü John Kirby, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sonrası örgütün elebaşı Fetullah Gülen'in iadesi istemiyle Türkiye'den gönderilen belgelerin ulaştığını belirterek, "Adalet Bakanlığı şu anda bunları inceliyor. Bütün iade süreci hukuki bir çerçevede devam edecektir ve biz de bu sürece saygı duyacağız." dedi.       

Kirby günlük basın toplantısında, Türkiye'de 15 Temmuz'daki darbe girişimini organize eden FETÖ'nün elebaşı Gülen'in iadesi istemiyle ilgili yürütülen işlemler konusunda bilgiler aktardı.               

Gülen'in iadesi konusunda henüz bir gelişme olmadığını belirten Kirby'e, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun, "FETÖ elebaşının ABD'den başka bir ülkeye kaçabileceği" yönündeki uyarıları anımsatılarak, "ABD'nin Gülen'in kaçmaması için bir önlem alıp almadığı" soruldu.               

Beyaz Saray'dan 'FETÖ' açıklaması
Beyaz Saray'dan 'FETÖ' açıklaması

Kirby, konunun ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından takip edilmediğini dile getirerek, "Bu Adalet Bakanlığı ile ilgili bir durum ve ben bu konuda konuşamam." dedi.               

Bu konuda söyleyebileceği bir şey olmadığını savunan Kirby, "Adalet Bakanlığı ve güvenlik kuvvetlerinin cevap vermesi gerekir. Biz bazı belgeler aldık ve Adalet Bakanlığı şu anda bunları inceliyor. Bütün iade süreci hukuki bir çerçevede devam edecektir ve biz de bu sürece saygı duyacağız. Bunun ötesinde bir şey söyleyemem." diye konuştu.               

'BELGELERİ ANALİZ ETMEYE BAÞLADIK'             
ABD Adalet Bakanlığı sözcülerinden Peter Carr ise AA muhabirinin, "FETÖ'nün elebaşı Gülen'in ülkeden kaçma ihtimali"ne ilişkin sorularını cevapsız bıraktı. Carr, "Türkiye Adalet Bakanlığı Gülen hakkında bize belgeler verdi ve biz de bu belgeleri analiz etmeye başladık." dedi.               

ABD Dışişleri Bakanlığından üst düzey bir yetkili ise, Kirby'nin Gülen dosyası ile ilgili açıklamaları konusunda AA'ya yaptığı değerlendirmede, ABD Adalet ve Dışişleri bakanlıklarının ortak bir grup kurduğunu ve bu grubun dosya üzerine çalıştığını bildirdi.

http://www.hurriyet.com.tr/kirby-gulen-dosyalarini-inceliyoruz-40175920 Mesajı Paylaş
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

Astsubaylıktan gelen Tuğgeneral Cemal Balıkçı'ya şok haber

Hürriyet Haber30 Temmuz 2016 - 06:48Son Güncelleme : 30 Temmuz 2016 - 06:57
Astsubaylıktan gelen Tuğgeneral Cemal Balıkçı'ya şok haber



TÜRK Silahlı Kuvvetleri'nde (TSK) astsubay olarak göreve başlamasının ardından önce albaylığa, önceki gün de Yüksek Askeri Þûra (YAÞ) kararıyla tuğgeneralliğe yükselen Cemal Balıkçı'nın terfi sevinci kısa sürdü. Balıkçı'nın darbe girişimi soruşturması çerçevesinde görevinden uzaklaştırıldığı öğrenildi.

Habertürk Gazetesi'nden Murat Gürgen'in haberine göre Balıkçı, astsubaylıktan gelip generalliğe yükselen ilk isim olarak tarihe geçmişti.

DÜN TUĞGENERAL RÜTBESİNİ KAZANDI

Terfi kararları 30 Ağustos itibarıyla geçerli oluyor. Kanun hükmünde kararnamede (KHK) bu yıl terfilerin 29 Temmuz'da yürürlüğe gireceği hüküm altına alındı. Balıkçı, bu çerçevede, dün itibarıyla tuğgeneral rütbesini kazandı.

SÜRPRİZ GELİÞME: İSMİ DARBE SORUÞTURMASINDA GEÇİNCE GÖREVDEN UZAKLAÞTIRILDI

YAÞ'ın tamamlanıp kararların Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından imzalanmasından kısa süre sonra ise sürpriz bir gelişme yaşandı. Balıkçı'nın ismi darbe girişimi soruşturmasına dahil edildi. Bunun üzerine Balıkçı'nın görevinden uzaklaştırıldığı öğrenildi.

http://www.hurriyet.com.tr/astsubayliktan-gelen-tuggeneral-cemal-balikciya-sok-haber-40175996 Mesajı Paylaş
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

Tsk işi şakadan da beter dün kahramansın bugün hain yarında Allah'a kalmış Mesajı Paylaş

Assubaylıktan Tuğgeneralliğe nasıl yükseldiği anlaşılıyor Mesajı Paylaş
beğen

Darbenin parası Körfez'den mi geldi

Hürriyet Haber30 Temmuz 2016 - 11:27Son Güncelleme : 30 Temmuz 2016 - 11:42
Darbenin parası Körfez'den mi geldi



İngiltere'nin saygın gazetelerinden The Guardian'ın eski editörü David Hearst, genel yayın yönetmenliğini üstlendiği Middle East Eye haber sitesinde önemli iddialar ortaya attı. Buna göre Birleşik Arap Emirlikleri hükümeti FETÖ darbecilerine Muhammed Dahlan aracılığıyla para gönderdi. Türk istihbarat servislerine yakın kaynaklara dayandırılan haberdeki iddialar özetle şöyle:

* 15 Temmuz darbe girişiminden haftalar önce Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) hükümeti, FETÖ'ya para aktardı. Para transferi için bir aracı belirlediler.

* Bu aracı, Abu Dabi Veliaht Prensi Muhammed bin Zeyid el Nahyan ile yakın ilişkileri olan Muhammed Dahlan oldu.

* Gazze'de Hamas iktidara gelmeden önce El Fetih partisinin bu bölgedeki lideri olan Dahlan, yolsuzluktan yargılanmaya başlayınca Filistin'i terk edip Körfez'e sığınmıştı.

* Hamas'a karşı ABD destekli bir darbe tasarlamak ve Yaser Arafat'a suikast planlamak gibi suçlamalar da yöneltilen Dahlan, sürgün yeri olarak Abu Dabi'yi seçti.

FİLİSTİNLİ İÞ ADAMI DEVREDE

* Habere göre Dahlan'ın Fetullah Gülen ile iletişim kurmasına, ABD'de yaşayan Filistinli bir iş adamı yardımcı oldu. Bu iş adamının kimliğinin Türk gizli servisi tarafından bilindiği belirtildi.

* BAE'de bulunan Sky News Arapça ve Al Arabiya gibi medya kuruluşları, 15 Temmuz gecesi Türkiye'deki darbe girişiminin başarılı olduğu ve hatta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yurt dışına kaçtığı gibi asılsız iddialar ortaya attılar.

* BAE hükümeti ancak 16 saat sonra, yani ancak darbe girişiminin başarısız olduğu kesinleşince bu girişimi kınadı.

* BAE sosyal medyasında Dahlan'a yönelik öfke dolu mesajlar paylaşılmaya başladı. Dahlan daha önce de Libya'da iç savaş çıkarmaya çalışmakla suçlanmıştı.

MISIR'A GEÇTİĞİ SANILIYOR

* Bunun üzerine BAE hükümeti Dahlan ile arasına mesafe koydu. Dubai havalimanında darbeci olduğu öne sürülen iki Türk generali yakalayıp iade ederek Ankara ile ilişkileri düzeltmeye çalıştılar.

* Dahlan BAE'yi de terk etmek zorunda kaldı ve şimdi Mısır'da yaşadığı sanılıyor. Mısır ve BAE'nin yanısıra Ürdün de, Dahlan'ın Mahmud Abbas'dan sonra Filistin lideri olmasını istiyor. FETÖ üyelerinin de Mısır'a sığınabileceği yönünde iddialar ortaya atılmıştı.

* Dahlan'ın ABD'deki Filistinli işadamı vasıtasıyla Gülen ile görüşmesinin, Gülen'in ABD'den Türkiye'ye iade sürecinde kullanılabileceği belirtiliyor.

http://www.hurriyet.com.tr/darbenin-parasi-korfezden-mi-geldi-40176142 Mesajı Paylaş
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com


Paylaş whatsappPaylaş facebookPaylaş linkedinPaylaş twitterPaylaş myspacePaylaş redditPaylaş diggPaylaş stumblePaylaş technoratiPaylaş delicious
İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren Replikacep.com sitemizde 5651 sayılı kanunun 8. maddesine ve T.C.Knın 125. maddesine göre tüm üyelerimiz yaptıkları paylaşımlardan kendileri sorumludur.Replikacep.com hakkında yapılacak tüm hukuksal şikayetleri İletişim sayfamızdan bize bildirdikten en geç 3 (üç) iş günü içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek gereken işlemler yapılacak ve site yöneticilerimiz tarafından bilgi verilecektir.
Footer menü
Hakkımızda
Bize Ulaşın
Biz Kimiz
Hizmetlerimiz