FETÖ

Başlatan EfsaneANKA, 15 Temmuz 2016, 23:50:23

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

G.Kurmay Başkanının yaverinin itirafı var. Gülen cemaati adına casusluk yaptığına dair yazılı ifadesi >> http://www.hurriyet.com.tr/ve-orgeneral-akarin-yaveri-40155810 Mesajı Paylaş
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

Tankları Köprüye Çıkaran Komutan İtiraf Etti: İnandığım Emri Uyguladım

Darbe girişimi sonrası tutuklanan İstanbul 2. Zırhlı Tugay Komutanı Tuğgeneral Özkan Aydoğdu itirafçı oldu. Köprülere tankları nasıl yönlendirdiğini anlattı: İnandığım emri uyguladım.

Tankları Köprüye Çıkaran Komutan İtiraf Etti: İnandığım Emri Uyguladım, System.String[]

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen darbe soruşturması kapsamında mahkemeye sevk edilen İstanbul 2. Zırhlı Tugay Komutanı Tuğgeneral Özkan Aydoğdu, darbenin nasıl planlandığını anlattı.

Aydoğdu ifadesinde İstanbul'daki 2. Zırhlı Tugay Komutanlığı görevini Tuğgeneral olarak yaptığını belirterek şunları anlattı:

YURTTA SULH HAREKET PLANI

13 Temmuz Çarşamba günü Kahramanmaraş'daki 5. Zırhlı Tugay Komutanlığı'nda Tugay Komutan Yardımcısı Albay Uzay Þahin tugayıma geldi. Üst düzey komutanlarında desteklediğini söylediği, bu Yurtta Sulh Hareket planından bahsetti. Bunun üst komutanlık tarafından onaylanmış olduğunu söyledi. O planda benim tugayımın yapacağı işler anlatıldı. Þahin'in anlattıkları 15 Temmuz günü Genelkurmay Başkanlığı'ndan geldiğini hatırladığım sıkıyönetim planlaması ile birebir uyuşuyordu.

"GENELKURMAY İMZASI VARDI"

Olay günü de öncesinden emniyet mesajı gelmişti. Çarşı çıkışlarını da iptal etmiştim. Herhangi bir saldırıya karşı gerekli tedbirleri almıştım. Bir kısım personeli de takviye kuvvet olarak planlanması için Tabur Komutanı Yarbay İrfan Arak, Yarbay Þakir Çınar'a talimat vermiştim. Albay Uzay Þahin ve Muzaffer Düzenli'nin anlattıkları ve gelen sıkıyönetim planında benim emrim altındaki askeri birliklerin Sabiha Gökçen Havalimanı, FSM Köprüsü, Boğaziçi Köprüsü'nün Anadolu Yakası, Üsküdar Çevik Kuvvet Amirliği, 1. Ordu Komutanlığı'nın takviye edilmesi, Ümraniye Avea, Acıbadem Telekom binalarının emniyet altına alınması hususları vardı. Olay günü saat 18.30 sularında emrin yazılı bir metin halinde geldiğini gördüm. Emir ıslak imzalı değildi. Evrakın gizlilik numarası vardı. Gönderen Genelkurmay Başkanlığı imzası vardı.

"10 TOP MERMİSİ VARDI"

Birliklerime durumu bildirip emniyete alınması gereken yerleri söyledim. Bunun üzerine tanklar çıktı, tankların içine 9 ya da 10 tane savaş top mermisi, 200 tane mg3 mermisi, ZMA'lara 3 kutu yani toplam 165 top mermisi almalarını söyledim. Zırhlı Personel Taşıyıcılara da alabildikleri kadar yaklaşık 500 mermiyi almalarını söyledim. FSM ve Boğaziçi Köprüleri'ne iki tank, iki tane zırhlı personel taşıyıcı, Sabiha Gökçen Havaalanı'na 4 tank, 2 ZPT, 2 ZMA, Birinci Ordu Komutanlığı'nın emniyeti için 4 ZPT, Acıbadem Telekom için 4 ZPT, Üsküdar Çevik Kuvvet için 8 tank, 2 ZPT aracı, 2 tane de ZMA olarak adlandırılan araçları gönderdim.

"HAVAYA ATEÞ EDİN"

Personel Sabiha Gökçen Havalimanı'na giden Tabur Komutanım olsun, köprüye giden Tabur Komutanım olsun, beni arayarak halkın yoğun trafiğinden dolayı ilerleyemediklerini, tankların üzerlerine sivil insanların çıkmaya başladıklarını söyledi. Gerekirse havaya bir kaç el ateş etmelerini söylemiştim. Tanklar insan kalabalığı arasına sıkışıp kalmıştı. Bir süre sonra da kendi personelim ile de telefon irtibatım kesildi. Yapılan planlamada da beni Sıkıyönetim Komutan Yardımcısı olarak görevlendirmişlerdir.

"İNADIĞIM BİR EMRİ UYGULADIM"

"Ben sadece emir doğrultusunda hareket ettim. Doğru olduğuna inandığım bir emri uyguladım. Çünkü emir komuta zinciri içerisinde usulüne uygun olan emirleri uygulamak gerekmektedir. Her ne kadar yasalarda TSK İç Hizmet Kanunu'nda sıkıyönetim ilanına ilişkin bir düzenleme bulunmasa da ben bana gelen emri uyguladım." (Kaynak: Vatan)

http://www.sondakika.com/haber/haber-tanklari-kopruye-cikaran-komutan-konustu-8627398/ Mesajı Paylaş
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

Þok İfadeler! FETÖ'cü Komutanlar Birbirlerine Suç Atmış!

15 Temmuz akşamı kanlı terör eylemini gerçekleştiren Fethullah Gülen terör örgütü (FETÖ/PDY) mensubu komutanlar ifadelerinde birbirlerine suç attı.

Darbe soruşturması kapsamında tutuklanan Kara Kuvvetleri Komutanlığı Personel Plan Daire Başkanı Tuğgeneral Ahmet Bican Kırker, planı Kurmay Albay Faruk Yaman koordine etti diye konuştu.

Deniz Kuvvetleri Komutanlığı İKMAL Daire Başkanı Tuğamiral Hasan Kulaç ise, "Bu darbe girişimini Akın Öztürk ve ekibinin gerçekleştirdiğini düşünüyorum. Gülen yapılanmasıyla irtibatlı olabileceklerini düşünüyorum" dedi.

"HAREKAT MERKEZİNDEN BİR GÖREVLİ BENİ ARADI"

Darbe girişimi nedeniyle önceki gün tutuklanan 26 general ve amiralin ifadelerinde, darbe girişiminin ayrıntıları ortaya çıktı. Tutuklanan Tuğgeneral Ahmet Bican Kırker, ifadesinde, 15 Temmuz'da yıllık izinde olduğunu söyleyip, "Evdeyken Ankara'da 21.00 sıralarında harekat merkezinden bir görevli beni aradı. Detaylı emrin Genelkurmay Başkanlığı tarafından zırlı birliklere gönderildiğini, plan emrini orada alacağım ifade edilmişti" dedi.

"GÖREVİ BEN DEVRALDIM"

Harekât merkezinden emir alır almaz Zırhlı Birlikler Tümen Komutanlığı'na gittiğini, emirde Kurmay Başkanı Sıddık Çoban'ı idari izinli sayıp görevden uzaklaştırması, gözaltına alıp güvenli bir yere götürmesi ve yerine Albay Faruk Yaman'ı görevlendirmesinin istendiğini anlatan Kırker, "Zırhlı Birlikler'deki Eğitim Tümen Komutanlığı görevini devraldım. Tümen komutanını sorduğumda düğünde olduğunu söylediler. Sıddık Çoban telefonla irtibat kurdu. TSK'nın yönetimine el koyduğunu, görevi benim devraldığımı, kendisinin birliğe gelmesini istedi" diye konuştu.

"ALTERNATİF YOL BULMAYA ÇALIÞTIK"

Planın detayını Albay Faruk Yaman'ın harekât merkezi ile koordine ettiğini belirten Kırker, "Plana göre zırhlı araçlarla Sincan benzeri bir gösteri yapılacak, Atatürk Orman Çiftliği, Beştepe ve Çukurambar civarındaki yollar ve kavşaklar kontrol altına alınacaktı. Yanıma gelen Cem Albay ile bu durumu müzakere edip değerlendirdik. Bu sırada vatandaşlar yollara çıkmıştı. Yollar tıkalıydı. Alternatif yol bulmaya çalıştık. Ancak tankları gönderme imkanı olmadığını anladık.

"TSK İÇİNDE BİRLİK BÜTÜNLÜK OLMAĞINI GÖRDÜM"

Bu sırada TRT'de konseyin açıklama yapması bekleniyordu. Ancak konsey yerine bir spiker yazılan metni okumaya başladı. Bazı komutanlar televizyon kanallarına bağlanıp peş peşe açıklama yapmaya başladılar. Bu açıklamalardan TSK içinde birlik ve bütünlük olmadığını fark ettim. Cem albay ile durumu müzakere ettik. Ayrıca Cem albay beni ikna etmeye çalışıyordu. Bunun başarı bir harekat olmadığını söylüyordu. Birlik içinde çatışma çıkmaması, algı operasyonunun tersine döndüğünü anladım. Ayrıca Cem albay, Kolordu Komutanı Metin İyidil ile görüştü. Benim anladığım her ikisi görüşmeye devam ediyormuş, harekâtı durdurduk.

TASFİYE SÖYLENTİSİ

Olaydan önce Korg. Yıldırım Güvenç ile telefonda görüştüm. Bana, 'ne yaptığının farkında mısın, Genelkurmay emrinin altında yalnızca tuğgeneral imzası var, bunun dışında imza yok' dedi. Onun ikazı da olayları durdurup teslim olmam da etkili oldu. TSK içerisinde Yüksek Askeri Þura'da tasfiye yapılacağı, Þura'da büyük kısmı Fethullahçı denilen bazı TSK personelinin sistem dışına çıkarılacağı konuşuluyordu. Gülen cemaati ile bir bağım yoktur. TSK içerisinde bu gruptan tanıdığım hiç kimse yoktur."

"ACİL DURUM VAR, KARARGAHA GEL"

Tutuklanan Deniz Kuvvetleri Komutanlığı (DKK) İstihbarat Daire Başkanı Tuğamiral Murat Þirzai de, DKK Plan Harekât Başkanı Vekili Tuğamiral İrfan Arabacı'nın kendisini aradığını belirterek, "Acil durum var, karargaha gel dedi. Televizyonda darbe olduğu anlayınca Arabacı'ya konuyu sorduğumda, 'şu anda bekliyoruz, yapacak bir şey yok' dedi. Ben karargaha geldiğimde gemiler hareket etmişti. Ancak komuta İrfan Arabacı'daydı. Talimatı o vermiş olabilir. Fethullah Gülen benim gözümde irticacıdır. Son dönemde bölücük yapan bir insandır. Ben FETÖ'cü değilim" dedi.

"UÇAKLAR HAVALANMIÞTI"

Hava Kuvvetleri Sistemler Daire Başkanı Tuğgeneral Recep Sabri Özatak ise 15 Temmuz'da 19.00'da eve geçtiğini, 20.30 gibi karargaha döndüğünü anlattı. Tekrar karargaha dönme gerekçesini, Hava Kuvvetleri'ndeki uçuşların iptaline ilişkin duyum olarak açıklayan Özatak, 21.30 civarındaki karargahtaki Hava Kuvvetleri'ne ait uçakların seyirleri, hareketleri, uçuşlarının izlenebildiği harekat merkezine gittiğini kaydetti. Özatak, "Bu merkezdeki ekranları da açan merkez HKK'daki MEBS Başkanlığı'dır. Ancak 22.30 sıralarında sistem buradan kapatıldı. Bu nedenle harekât merkezinden hangi uçağın nerede olduğunu, hangi uçağın nereden kalktınığı göremez olduk.

"FETHULLAH GÜLEN SAPIK BİRİDİR"

Ben Fethullahçı değilim. Fethullah Gülen benim gözümde bu olayların arkasında olduğunu tahmin ettiğim için sapık biridir. Hava Kuvvetleri'ndeki ortamı, duyduklarımı değerlendirdiğimde bu darbe girişimin arkasında Fetullah Gülen'in olduğundan şüphem yoktur" diye konuştu.

"GÜLEN YAPILANMASIYLA İRTİBATLI OLABİLECEKLERİNİ DÜÞÜNÜYORUM"

Tuğamiral Hasan Kulaç ise, "Tuğgeneral İrfan Arabacı 'emir konuta zinciri içerisinde ülke genelinde sıkıyönetim ilan edildi' dedi. Arabacı, tüm personele ' Ankara dışı tayin olanların tayinleri durdurulmuştur. Derhal birliğine gelin' diye mesaj çekti. Benim için Fetullah Gülen ilkokul mezunu bir vaizdir. Ben iş yerinde namaz kılmam, ancak evime gittiğimde namazlarımı kılarım. Bu darbe hazırlığından 15 Temmuz'a kadar haberim yoktu. Bu olaylardan sonra gördüğüm kadarıyla bu darbe girişimini Akın Öztürk (eski Hava Kuvvetleri Komutanı, YAÞ üyesi) ve ekibi gerçekleştirdiğini düşünüyorum. Fetullah Gülen yapılanmasıyla irtibatlı olabileceklerini düşünüyorum" dedi.

Kaynak: Milliyet
http://www.sondakika.com/haber/haber-darbeci-komutanlar-birbirine-dustu-8627294/ Mesajı Paylaş
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

Tüm ülkede OHAL ilan edildi

Hürriyet Haber
20 Temmuz 2016 - 17:53Son Güncelleme : 21 Temmuz 2016 - 00:30
Son dakika haberi: Tüm ülkede OHAL ilan edildi

Son dakika haberleri gelmeye devam ediyor.. OHAL kararı az önce Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından açıklandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, darbe girişiminde bulunan terör örgütünün tüm unsurlarıyla ve süratle bertaraf edilebilmesi için anayasanın 120. maddesi uyarınca 3 ay süreyle olağanüstü hal ilan edildiğini bildirdi. İçişleri Bakanı Ala, "OHAL, vatandaşımızın hayatında hiçbir olumsuzluğa yol açmayacak. OHAL, terörle mücadelede devletin işleyişine hız kazandıracak. Hiç kimse endişe etmesin" dedi.

CUMHURBAÞKANI ERDOĞAN'IN AÇIKLAMALARI ÞÖYLE:

Türkiye 15 Temmuz akşam saatlerinden itibaren tarihin en kritik anlarını yaşamıştır. FETÖ üyesi olduğu anlaşılan bu grup tanklarla silahlarla devlete ve milete karşı saldırıya geçmiştir.

Þahsım ve hükümetin kararlı duruşu milletimizin darbecilere karşı cesurca dikilmesi sayesinde hamdolsun bu teşebbüs amacına ulaşamamıştır.

Geleceğine sahip çıkan milletimiz kahramanlık destanı yazmıştır. Darbeciler karşısında tek vücut olmuştur.

Gözlerinin önünde onlarca kişi şehit olurken yaralı kardeşlerimiz de sabaha kadar direnişlerini sürdürmüşlerdir. Milletimiz 1960 darbesinde Menderes ve arkadaşlarına sahip çıkmamanın üzüntüsünü yıllarca yaşamıştır. 1980 darbesinde toplumumuzun acısı hala tazedir. 15 Temmuz tarihi bu kötü gidişe dur denilen bir dönüm noktası olmuştur. İlk defa bir darbe girişimi millet tarafından akamete uğratılmıştır.

3 AY SÜREYLE OHAL İLAN EDİLDİ

Þu siyasi parti bu siyasi parti üzerinden duracak değilim ama ben milletimle iftihar ediyorum. Demokrasi tarihine kahramanlık destanını biz yazmış bulunuyoruz. Darbe girişiminin haber alındığı andan itibaren. Başbakanımız, Bakanlarımız, Emniyet Teşkilatı, darbecilere karşı duran komutanlarımızla çok yakın çalışma içinde olduk. Derhal İstanbul'a giderek darbecilere karşı durduk. Ertesi gün akşam olmadan darbe girişimi bertaraf edildi.

MGK üyeleri olarak yaptığımız kapsamlı değerlendirme sonunda terör örgütünün bertaraf edilebilmesi için anayasamızın 120. Maddesi uyarında OHAL ilan edilmesini hükümete tavsiye etme kararı aldık. Bakanlar Kurulumuz da Türkiye'de 3 ay OHAL ilan edilmesi kararını aldı.

Bu uygulama kesinlikle demokrasiye, hukuka, özgürlüklere karşı değildir. Tam tersine bu değerleri koruma, yükseltme, geliştirme adınadır.

Olağanüstü Hal ilanının amacı ülkemizde demokrasiye, hukuk devletine, vatandaşlarımızın hak ve özgürlüklerine yönelik bu tehdidi ortadan kaldırmak için gereken adımları en etkin ve hızlı şekilde atabilmektir.

Darbe girişiminin bastırılmasının ardından başka birileri aynı cüreti yeniden göstermesin diye demokrasi nöbeti tutan vatandaşlarımızın her biri isimlerini tarihe altın harflerle yazdırdıklarını bilmesi gerekir.

TSK bünyesinde darbe girişimlerine karşı kararlı bir duruş sergileyen şehit olan yaralanan askerlerimizi milletimiz asla unutmayacak.

Kendilerine yanlış emir vereni alnından öldürmek suretiyle daha soran kendisi de şehit olan askerimizi de Niğdeli kardeşimi hayırla yad ediyorum.

Milletin yanında saf tutan medya kuruluşlarımıza ve STK'larımıza da teşekkürlerimi sunuyorum.

Milletimiz devletine devletimiz de milletimize sahip çıkmıştır.

Demokrasi konusunda hiçbir vatandaşımız ve kurumun endişesi olmasın. OHAL bu saldırılardan onları koruma amacı gütmektedir.

OHAL ilanının sadece ve sadece ülkemizin karşı karşıya bulunduğu terör tehdide karşı gerekli önlemelerin alınmasına yönelik bir tedbir olduğunun altını çizmek istiyorum.

    İçişleri Bakanı Efkan Ala'dan flaş açıklamalarİçişleri Bakanı Efkan Ala'dan flaş açıklamalar

"TÜRKİYE İLE SENİN NE ALAKAN VAR?"

S&P Türkiye'nin notunu indirmiş. Türkiye ile senin ne alakan var. Türkiye senin üyen değil. Þu anda siyasi bir karar açıklıyor kendine göre. Yani ben bunu açıklarsam Türkiye'de yatırımla durur mu? S&P boşuna uğraşma bizimle hele hiç uğraşma. Biz kararlı bir şekilde ayırımlarımıza nasıl devam edeceğimizi göreceksin. Böyle dönemlerde bunlar bunu yapar. Yarın bakarsınız bunlar piyasaya bol bol virüs de yayarlar.

OHAL İLE NELER OLACAK?

Milletime şunu söylüyorum "Eyvah olağanüstü hal ilan edildi. Valiler devreden çıkın TSK mı devreye girecek. Tam aksine valilerimizin yetkisi daha da artacak. TSK valilerimizin emrinde bu süreci sürdürecektir. Demokrasiden taviz vermedik vermeyeceğiz. TSK da kesinlikle hükümetin emrindedir. Hükümetle hareket etme noktasındadır. Bu milletin seçmiş olduğu cumhurbaşkanı başkomutan olarak bizler de TSK'nın içindeki virüsler temizleme mücadelesini sürdüreceğiz.

Emniyet ve diğer kurumlarda da virüsleri temizleme süreci devam ediyor ve kararlı bir şekilde sürecek.Milletime şunu anlatıyorum, sakın endişeye kapılmayın. Türkiye bu badireyi atlattı ve yatırımlarıyla beraber güçlenerek devam edecektir.

BAKANLAR KURULU TOPLANTISI SONA ERDİ

Bakanlar Kurulu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplandı. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde gerçekleştirilen toplantı, saat 19.45'te başladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bakanlar Kurulu toplantısı öncesi 4 saat 40 dakika süren Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısına da başkanlık etmişti.

Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısına ilişkin basın açıklamasının, Bakanlar Kurulu toplantısı sonrası yapılacağı bildirildi. Meclis Anayasa Komisyonu Başkanı AKP'li Mustafa Þentop da OHAL ilan edildiği taktirde vatandaşın sokaktaki hayatının etkilenmeyeceğini söyledi.

Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısı 4 saat 40 dakika sürdü. Cumhurbaşkanlığı kaynakları, Beştepe'deki MGK toplantısının sona erdiğini, MGK Genel Sekreterliğinin toplantıya ilişkin yazılı açıklamasının ise Bakanlar Kurulu toplantısının ardından, yapılacağını kaydetti.

Bakanlar Kurulu toplantısı 23.00 sularında sona erdi.

BAKANLAR KURULU TOPLANDI

MGK toplantısına ilişkin basın açıklaması, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki Bakanlar Kurulu toplantısı akabinde yapılacak. Cumhurbaşkanlığı kaynakları, Beştepe'deki MGK toplantısının sona erdiğini; MGK Genel Sekreterliği'nin toplantıya ilişkin yazılı açıklamasının ise Bakanlar Kurulu toplantısının ardından yapılacağını kaydetti.

Bakanlar Kurulu toplantısı MGK'nın sona ermesinden yaklaşık 2 saat sonra başladı.

Toplantıda 15 Temmuz gecesi başarısızlıkla sonuçlanan darbe girişiminde alıkonulan Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanları da hazır bulundu. Jandarma Genel Komutanı Org. Galip Mendi'nin kalp krizi geçirmesi üzerine yerine vekaleten atanan Korgeneral İbrahim Yaşar da toplantıya katıldı.

OHAL NEDİR?
Olağanüstü hal "Anayasa ile kurulan hür demokrasi düzenini veya temel hak ve hürriyetleri ortadan kaldırmaya yönelik yaygın şiddet hareketlerine ait ciddi belirtilerin ortaya çıkması veya şiddet olayları sebebiyle kamu düzeninin ciddi şekilde bozulması hallerinde" ilan ediliyor.

6 AYI GEÇEMEZ AMA UZATILABİLİR
Karar, "Cumhurbaşkanı başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu, Millî Güvenlik Kurulu'nun da görüşünü aldıktan sonra yurdun bir veya birden fazla bölgesinde veya bütününde, süresi altı ayı geçmemek üzere olağanüstü hal ilân" edebilebiliyor.

Olağanüstü hal süresini Meclis değiştirebilir, Bakanlar Kurulunun istemi üzerine, her defasında dört ayı geçmemek üzere, süreyi uzatabilir.

Olağanüstü hal süresince, Cumhurbaşkanının başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu, olağanüstü halin gerekli kıldığı konularda, kanun hükmünde kararnameler çıkarabilir.

http://www.hurriyet.com.tr/cumhurbaskani-erdogan-tum-ulkede-3-ayligina-ohal-ilan-edildi-40156536 Mesajı Paylaş
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

2014'te söylemişti: Erdoğan'a Emniyet'teki listeyi verdim

ANKARA20 Temmuz 2016 - 23:13Son Güncelleme : 20 Temmuz 2016 - 23:15
2014'te söylemişti: Erdoğan'a Emniyet'teki listeyi verdim



Devletteki Fetullah Gülen Terör Örgütü (FETÖ) yapılanmasıyla ilgili Ergenekon Davası'ndan müebbet hapis cezası alan, daha sonra beraat eden eski Genelkurmay Başkanı Emekli Orgeneral İlker Başbuğ, 25 Temmuz 2014 tarihinde Star TV'ye verdiği özel demeçte Emniyet'teki FETÖ yapılanmasıyla ilgili o dönem Başbakan olan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı uyardığını söylemişti.

Başbuğ, şöyle demişti:

"TSK'ya karşı yargı ve polis yoluyla yürütülen operasyonları yaşamaya başlayınca, bu operasyonun arkasında kimlerin olduğunu imkanlarımız dahilinde araştırmaya çalıştık. Çeşitli yerlerden aldığımız bilgiler, özellikle bu komplo operasyonunun arkasında Emniyet'teki bazı polis şeflerinin olduğunu gösteriyordu. Çeşitli kanallardan aldığımız bilgiler dahilinde, Emniyet'le ilgili bir liste hazırladık. Tabi düşünce ve endişelerimizi birkaç defa sayın Başbakan'la paylaştım. Ve bu polislerle ilgili kendisine bir liste verdik. Hatırladığım kadarıyla, bu listenin başında da Ali Fuat Yılmazer var. Kendisi aldı, ilgileneceğini söyledi. Sonuç alamadık, gelişme olmadı. Sayın Başbakan, tutukluluk durumuma karşı net tavır aldı, bunda hiçbir tereddüttüm yok. Ancak bu tutukluluk 26 ay sürdü ve Sayın Başbakan bu süreçte, özellikle benim ve karargahımın darbeci olarak nitelenmesine karşı net bir tavır almadı. Burada da net bir tavır almasını beklerdim."

http://www.hurriyet.com.tr/2014te-soylemisti-erdogana-emniyetteki-listeyi-verdim-40156939 Mesajı Paylaş
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

Değerli üyelerimiz!

Çirkin tartışmalara sahne olmaya başladığı için kilitlemek zorunda kaldığımız bu konuyu, ülke gündemini ilgilendiren önemli bir konu olduğu ve bazı arkadaşlarımızın ricası üzerine tekrar yoruma açık hale getiriyorum. Birbirinize karşı saygılı, hakaret ve tehdit içermeyen iletilerle gelişmeleri tartışacağımızı umuyorum. Kurallara uymayanların cezalandırılacağını da belirtmek istiyorum.

Lütfen dikkatli olalım! Mesajı Paylaş
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

Cumhurbaşkanı Başyaveri: Uçağın Kodunu Sorduysam Beni İdam Etsinler

Darbe girişimi soruşturmasında tutuklanan Cumhurbaşkanı'nın Başyaveri'nin savcılıktaki ifadesinde, "Cumhurbaşkanı'nın bineceği uçağın kodunu sorduysam beni idam etsinler" demiş.

Fetullahçı Terör Örgütü'nün darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında tutuklanan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Başyaveri Albay Ali Yazıcı'nın savcılıktaki ifadesinde darbe girişimi sırasında yanlış tercihler yaptığını söyledi. Başyaver, Cumhurbaşkanı'nın bulunduğu uçağın kodunu sormadığını öne sürdü.

"SORUMLULUKLARIMI CİDDİYETLE YERİNE GETİRDİM"

Albay Yazıcı'nın, Ankara Adliyesinde savcıya verdiği ifadede, Türkiye Cumhuriyeti makamının başyaveri olduğunu, bu görevi 27 Temmuz 2015'ten beri yaptığını anlattığı belirtildi.

Farklı birliklerde görev aldıktan sonra 2015'te kıta görevine çıkacağını ancak Cumhurbaşkanı'nın kendisini seçmesiyle geçen yıl 27 Temmuz'da başyaver olarak göreve başladığını ifade eden Yazıcı'nın sorumluluklarını yerine getirdiğini, görevini ciddiyetle yaptığını savunduğu kaydedildi.

"ÇORLU TOPÇU ALAY KOMUTANLIĞIMA TAYİNİM ÇIKTI"

Sorumluluk ve görevlerini yerine getirirken Cumhurbaşkanlığı makamının danışmanlarının müdahalesine müsaade etmediğini anlatan Yazıcı'nın, "Bu nedenle Cumhurbaşkanımıza aleyhimde propaganda yapıldığı için 2016'nın Nisan ayında Çorlu Topçu Alay Komutanlığına tayinim çıktı. Sayın Cumhurbaşkanı'nın uygun göreceği bir zamanda Çorlu Alay Komutanlığına gidecektim ancak 15 Temmuz tarihi itibarıyla görevimin başındaydım." ifadelerini kullandığı öğrenildi.

"ARAMIZDA DARBE KONUÞMASI HİÇ GEÇMEDİ"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ailesiyle Marmaris'e tatile gittiğini, kendisinin de fırsattan istifadeyle Tokat Erbaa'daki eşi ve çocuklarını ziyarete gittiğini anlatan Yazıcı'nın, "11 Temmuz'da Tokat'a geldim. 14'ünde Ankara'ya döndüm. 14 Temmuz tarihinde öğle sıralarında Ankara'ya geldim. O gün Alay Komutanı Kutsi Barış ile görüştüm. 15 Temmuz gecesi tatbikat olacağını, kimlerin katılabileceğini sordu. Ben de 2 astsubayın katılabileceğini söyledim. İki astsubayın isimlerini verdim. Aramızda darbe konuşması hiç geçmedi. Sonra ben Çankaya Köşkündeki lojmanıma geçtim. Evde yalnız kaldım, misafirim yoktu." şeklinde savunma yaptığı kaydedildi.

"CUMHURBAÞKANI'NIN TATİL YAPTIĞI YERİ SORDU"

Yazıcı'nın, cuma günü 11.30'da evden çıktığını, Alay Komutanı Kutsi Barış ile Cumhurbaşkanlığı Alay Komutanlığı Sosyal Tesisleri'nde kahvaltı yaptıklarını, Barış'ın kendisine "Cumhurbaşkanı, Otluk köyünde mi tatil yapıyor?" diye sorduğunu, kendisinin de "Marmaris'te Grand Yazıcı Oteli'nde tatil yapıyor" dediğini, Barış'ın da bunun üzerine Erdoğan'ın Otluk köyünde olduğunu söylediğini anlattığı belirtildi.

Yazıcı'nın, bunun üzerine kahvaltının ardından Karacı Yaver Mete Yarbay ve Havacı Yaver Binbaşı Erkan'ı aradığını, nerede olduğunu sorduğu Erdoğan'ın Otluk köyünde olduğunu ancak Grand Yazıcı'ya döndüğünü söylediklerini, Kutsi Barış'ın kahvaltıda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın tatil yaptığı yeri sorduğunu, kendisinin de söylediğini, başka bir şey sormadığını, akşamki tatbikatla ilgili herhangi bir şeyden bahsetmediğini, 12.30'da evine geçtiğini, 16.30'a kadar burada kaldığını, yola çıkacağı için hazırlık yaptığını anlattığı öğrenildi.

"BENİ ANTALYA'YA GÖTÜRÜR MÜSÜN"

15 Temmuz'da 16.30 sıralarında kendisine tahsis edilen plakasını hatırlayamadığı araçla Muhafız Alayının kapısından çıkacağı sırada avlunun içinde yarbay olduğunu söyleyen sivil giyimli kişinin yanına geldiğini ve Antalya'ya gideceğini söylediğini ifade eden Yazıcı'nın, "Bana 'Nereye gidiyorsun?' diye sordu. Ben de Antalya'ya gideceğimi söyledim. O da 'Beni de Antalya'ya götürür müsün?' diye sorunca 'Gel, götüreyim' dedim. Ben arabaya bindikten sonra ismini sordum, o bana isminin Emin olduğunu, yarbay rütbesinde bulunduğunu söyledi. Ben bu şahsı görsem tanırım. Çıktığım kapıda güvenlik kamera kayıtları belki vardır." şeklinde konuştuğu kaydedildi.

Yazıcı'nın, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Antalya'da Messi'nin de geleceği futbol etkinliğine katılacağı için önceden yola çıktığını söylediği öğrenildi.

"BURAYA GELMENİN ANLAMI KALMADI"

Yazıcı'nın savunmasında şu ifadeler yer aldı:

"Ancak Cumhurbaşkanı'nın programı önce İstanbul'a uğramak şeklinde değişseydi, ben o yoldan Marmaris ya da İstanbul'a dönecektim ancak Emin isimli yarbayı da aracıma almıştım. 21.30 sıralarında beni Genel Sekreter Fahri Kasırga, Afyon civarında bulunduğum sırada aradı. 'Haberler duyuyorum. Ne oluyor albayım?' dedi. Ben de 'Bilmiyorum, araştırayım' dedim. Kısa bir süre sonra Başdanışman Davut Kavranoğlu aradı, o da 'Neler oluyor? Darbe girişimi mi var?' dedi. Ben de 'Araştırıp döneyim' dedim. Daha sonra Ankara Çankaya Köşkündeki Atahan Tatar Albay beni alaydan aradı. Silahlar patladığını söyleyince 'Oradan ayrılın.' dedim. Bir süre sonra Cumhurbaşkanı'nın Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan, Marmaris'ten aradı. Sonra Protokol Þube Müdürü Alparslan Acarsoy, saat 23.00 sıralarında Antalya'dan aradı, 'Buraya gelme, buralar karışık. Buraya gelmenin anlamı kalmadı.' dedi. Cumhurbaşkanı'nın fizyoterapisti Ahmet Çotuk, Marmaris'ten aradı. 'Neler oluyor? Darbe teşebbüsü var. Bu emir-komuta zinciri içerisinde mi oluyor? Hulusi Paşa nerede?' diye sordu.

"EN YAKIN ASKERİ BİRLİĞE GİDELİM"

Ben de 'Bilmiyorum. Genelkurmay Başkanı'nın emir subayını arayayım, sorayım' dedim. Yarbay Levent Türkkan'ı cep telefonundan aradım fakat ulaşamadım. Aradan bir süre geçtikten sonra Ahmet Çotuk mu beni aradı, ben mi onu aradım, hatırlamıyorum. Ahmet Çotuk'a, 'Bu işin içinde ben yokum, Hulusi Paşa'nın bu işin içinde olduğunu sanmıyorum.' dedim. Bu konuşmaları yaparken ben İzmir yoluna doğru dönmüştüm. Yanımda bulunan, isminin arabada Yarbay Emin olduğunu öğrendiğim şahıs bana ' İzmir Çiğli'deki 2. Hava Üs Komutanlığına en yakın askeri birliğe gidelim.' dedi. Bu teklif bana makul geldi. Ben de İzmir yoluna döndüm, saat 01.30 sıralarında İzmir'deki Hava Üs Komutanlığına geldik."

"VATANDAÞLARLA BERABER KONYA ÇALDIM"

Yazıcı'nın 2. Hava Üs Komutanlığına girerken askerlerin kendilerine buraya gelme nedenlerini, kendisinin de darbe girişimi olduğunu söyleyip, geceyi orada geçirip geçiremeyeceklerini sorduğunu, içeri alındıklarını, televizyondaki darbe girişimi faaliyetlerinin devam ettiğini gördüğünü söylediği belirtildi.

Askeri birlikte televizyon açıkken uyuyakaldığını anlatan Yazıcı'nın, "07.30'da Ankara'ya doğru yola çıktım. Yoldayken Yiğit Bulut ve Lütfullah Göktaş isimli başdanışmanlar beni aradılar. ' İstanbul'a gitmemin nedenini' söylediler. 'Ne yapmam gerektiğini, Hasan Doğan'a sormamı söylediler.' Lütfullah Göktaş da Cumhurbaşkanı'nı arayıp aramadığımı sordu. 'Aramadım' dedim. 'Keşke arasaydın, İstanbul'a gelmen daha uygun olur.' dedi. Bunun üzerine Ankara yerine İstanbul'a gitmeye karar verdim. İstanbul yoluna döndükten bir süre sonra Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreter Yardımcısı Nadir Alparslan aradı. ' İstanbul'a değil, Ankara'ya gelmemin uygun olacağını' söyledi. Bunun üzerine İstanbul yolundan tekrar Ankara'ya döndüm. 22.30 sıralarında Ankara'ya, lojmana geldim. Sonra Beştepe'ye gitmek için yola çıktım. Konvoya takıldım, vatandaşlarla beraber konvoyla korna çaldım." ifadelerini kullandığı kaydedildi.

"BÜYÜK BİR HATA OLDUĞUNU KABUL EDİYORUM"

Beyanlarının ardından cumhuriyet savcısının sorularını yanıtlayan Yazıcı'nın, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri, Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan ile bazı danışmanların kendisini arayıp, darbe olup olmadığını sormaları üzerine neden taleplere cevap verdiğinin sorulması üzerine, "O sırada darbe girişimi olduğu için Hasan Doğan'a, Fahri Kasırga'ya dönüş yapmadım. Sadece Ahmet Çotuk ile görüştüğümde Levent Türkkan'a telefonu kapalı olduğu için ulaşamadığımı söyledim." dediği öğrenildi.

Darbe girişimini öğrendikten sonra neden Marmaris'e değil de İzmir'e gittiği sorulan Yazıcı'nın, " Marmaris civarlarının karışık olduğunu öğrendiğim için en yakın askeri birliğe teslim olmak amacıyla İzmir Çiğli'deki komutanlığa gittik." diye konuştuğu belirtildi.

Albay Yazıcı'nın, bulunduğu yere en yakın birlik yerine neden İzmir'e gittiği sorusuna da "Aracımda bulunan Emin isimli yarbay öyle söylediği için oraya gittim." karşılığını verdiği kaydedildi.

Yazıcı'nın daha önce tanımadığı birini neden aracından indirmeyip İzmir'e götürdüğünün sorulması üzerine de "Keşke aracımdan indirseydim. Keşke İzmir yerine Marmaris'e gitseydim. Bunun büyük bir hata olduğunu kabul ediyorum." dediği öğrenildi.

"BU SORUYA MANTIKLI BİR CEVABIM YOKTUR"

Darbe girişimini öğrendikten sonra Cumhurbaşkanı'nı neden aramadığı, güvenliğinin yerinde olup olmadığını, güvenlik tedbirleri ile ilgili neler yapabileceğini niçin sormadığı sorusu üzerine Yazıcı'nın, "Bu soruya verilecek mantıklı bir cevabım yoktur." diye yanıt verdiği kaydedildi.

Yazıcı'nın, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın tatil yaptığı otelin bilgisini ilgisiz kişilere niçin verdiği sorusunu da "Bu bilgi basında da çıktığı, bir tehlike görmediğim için, gizli bir yanı kalmadığından söyledim." şeklinde cevapladığı belirtildi.

"BEN FETÖ'CÜ DEĞİLİM"

Ali Yazıcı'nın, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın uçağının kodunu helikopter pilotlarına sorup sormadığı yönündeki soru üzerine de "Cumhurbaşkanı'nın İstanbul'a gittiği ya da gideceği sırada bindiği uçağın havadaki ve radardaki kodunu kimseye sormadım. Öğrenmedim, bu bilgiyi kimseye vermedim. Bu, ispat edilirse her türlü cezaya razıyım. Fetullah Gülen'i televizyonlardan tanıyorum. Askeri okullarda okuduğum yıllarda Fetullah Gülen ile hiç görüşmedim, evlerinde kalmadım, hiç cemaat abisi tanımadım. Ben, FETÖ'cü değilim. Benim için Fetullah Gülen terör örgütü lideridir." dediği kaydedildi.

"UÇAĞIN KODUNU SORDUYSAM BENİ İDAM ETSİNLER"

Cumhurbaşkanı'nı korumakla görevli olmasına rağmen darbe girişimi sırasında Erdoğan'ın yanına gitmek yerine askeri birliğe gitmeyi tercih etme nedeni sorulan Yazıcı'nın, "Düşünemedim. Marmaris yerine İzmir'i tercih ettim ve yanlış tercih yaptım. Bu tercihim nedeniyle pişmanım. Darbe girişiminin içinde olduğumu kabul etmiyorum. Fetullah girişiminin içinde değilim. Eşim Ankara'da öğretmendir. Eşimle ben doğum günü partisinde tanıştık ve evlendik. Beni, Fetullah Gülen cemaati evlendirmedi. O grupla da herhangi bir ilgim yoktur. Cumhurbaşkanı'nın bineceği uçağın kodunu sormadım. Sorduysam ve birine verdiysem beni idam etsinler. Yok, sormayıp vermemişsem serbest bırakılmayı talep ediyorum ancak darbe girişimi sırasında yanlış tercihler yaptığımı, Cumhurbaşkanı'nın yanına gitmeyip, İzmir'e gitmekle hatalı olduğumu kabul ediyorum. Kutsi Barış'a, Cumhurbaşkanı'nın kaldığı otelin adını söylemekle de hata ettiğimi kabul ediyorum." şeklinde savunma yaptığı öğrenildi.

http://www.sondakika.com/haber/haber-feto-nun-darbe-girisimine-iliskin-sorusturma-8631074/ Mesajı Paylaş
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

Darbe gecesi tankın altına yatan yada üstünden 2 tane tank gecen arkadaşı görmüşsünüzdür tv lerde sanırım röportajı da çıktı. O arkadaş savunmatürk ve savtera adlı savunma sanayi forumlarında ingilizce ve Türkce bilgiler ve belgeler paylasan Türkdefence rumuzlu arkadaşımızdır. Kendisinin parmaklarını kaybetme riski var. Hakkı büyüktür. Gecmiş olsun kardeşim. Umarım çabuk atlatır ve sağlığına ve sevenlerine biran önce kavuşursun.... 
kaynak wowturkey.
Mesajı Paylaş

Güvenlik kaynağı: Gülen örgütünün şifreli yazışma mekanizması deşifre oldu

BBC Türkçe21 Temmuz 2016 - 08:28Son Güncelleme : 21 Temmuz 2016 - 08:58
Güvenlik kaynağı: Gülen örgütünün şifreli yazışma mekanizması deşifre oldu

Bir güvenlik kaynağı yaptığı açıklamada, Fethullah Gülen Cemaati üyeleri olduğunu belirttiği on binlerce kişi arasında yapılan şifreli yazışmaları darbe girişiminden önce tespit ettiklerini söyledi.

Güvenlik kaynağı: Gülen örgütünün şifreli yazışma mekanizması deşifre oldu

Güvenlik kaynağı, "Bu uzun süreli bir çalışma. Paralel devlet yapılanmasının gizli muhaberesini yürüttüğü bir gizli mekanizmayı ortaya çıkardık," diye konuştu.

Aynı kişi, bu şifreli mesajlaşmalarda yer alan 40 bin kişinin isimleri, telefon numaraları ve TC kimlik numaralarının tespit edildiğini belirtti.

Bu bilgilerin Genelkurmay ve Emniyet'teki istihbarat birimlerine iletildiğini söyleyen yetkili, darbe girişiminde bulunanların "deşifre olduklarını" fark etmelerinin ardından planladıklarından daha erken harekete geçmeye karar vermiş olabileceklerini savundu.

Yetkili, şifreli mesajlaşmanın yapıldığı mekanizmanın sadece Fethullah Gülen Cemaati'nin izin verdiği kişiler tarafından kullanıldığını, dolayısıyla söz konusu 40 bin kişinin tümünün hareketin üyesi olduğunu savundu.

Bu kişiler arasında "kritik pozisyonlarda bulunan askerler, akademisyenler, polisler, savcılar, hakimler, her kesimden kişiler" olduğunu ifade eden yetkili, şu bilgiyi de verdi:

"Darbeden 3 gün önce, 12 Temmuz Salı günü, ordu içerisinde 600 subayın Paralel Devlet Yapılanmasıyla ilişkisi olduğu tespit edilmişti ve bu Genelkurmay'a bildirilecekti."

Yetkili, bu bilgilerin Ağustos başında toplanacak bir sonraki Yüksek Askeri Þura'da yapılacak atamaları da etkileyebileceğini söyledi.

BBC Türkçe'ye konuşan bir diğer kaynak ise söz konusu şifreli mesajlaşma mekanizmasında 110 bin kadar kişinin yer aldığını, mesajların öncelikle cep telefonu üzerindeki bir uygulama üzerinden yapıldığını, bu sistemin deşifre olması nedeniyle başka bir "araç" üzerinden mesajlaşmaların yapılmaya başlandığını ileri sürdü.

Ancak ilk konuştuğumuz kaynak bu bilgileri teyit etmedi.

BİNLERCE KİÞİ GÖZALTINDA YA DA GÖREVDEN ALINDI

15 Temmuz darbe girişiminin ardından 50 bin kişiden fazla kamu görevlisi görevden alındı. Darbe girişimiyle ilgili olarak bine yakını silahlı kuvvetler, emniyet ve yargı mensubu olmak üzere çok sayıda kişi gözaltına alındı.

Bazı Avrupa ülkeleri, bu kadar çok sayıda kişinin kısa süre içinde tespit edilmesi karşısında "önceden hazırlanmış bir liste" olup olmadığı yönünde kaygılarını dile getirmişti. Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz da Türkiye'yi, muhaliflere karşı "intikam güdüsüyle" hareket etmekle suçlamıştı.

http://www.hurriyet.com.tr/guvenlik-kaynagi-gulen-orgutunun-sifreli-yazisma-mekanizmasi-desifre-oldu-40157562 Mesajı Paylaş
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com


Paylaş whatsappPaylaş facebookPaylaş linkedinPaylaş twitterPaylaş myspacePaylaş redditPaylaş diggPaylaş stumblePaylaş technoratiPaylaş delicious
İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren Replikacep.com sitemizde 5651 sayılı kanunun 8. maddesine ve T.C.Knın 125. maddesine göre tüm üyelerimiz yaptıkları paylaşımlardan kendileri sorumludur.Replikacep.com hakkında yapılacak tüm hukuksal şikayetleri İletişim sayfamızdan bize bildirdikten en geç 3 (üç) iş günü içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek gereken işlemler yapılacak ve site yöneticilerimiz tarafından bilgi verilecektir.
Footer menü
Hakkımızda
Bize Ulaşın
Biz Kimiz
Hizmetlerimiz