FETÖ

Başlatan EfsaneANKA, 15 Temmuz 2016, 23:50:23

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Miting alanına giremeyenlerde sayılıyor ara caddeler ve sokaklarda insandan geçimiyordu birde geri dönenlerde vardı sayı muhtemelen gsm şirketleri ile ölçülmüştür Mesajı Paylaş

FT: Ankara-Moskova yakınlaşması Batı'yı tedirgin ediyor

BBC Türkçe08 Ağustos 2016 - 08:58Son Güncelleme : 08 Ağustos 2016 - 10:09
FT: Ankara-Moskova yakınlaşması Batı'yı tedirgin ediyor



Financial Times gazetesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın darbe girişimi ardından ilk yurtdışı ziyaretini Rusya'ya yapacak olmasına dikkat çekti ve Ankara-Moskova yakınlaşmasının Batı'yı tedirgin ettiğini belirtti.

FT: Ankara-Moskova yakınlaşması Batı'yı tedirgin ediyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan yarın Rusya'ya giderek Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'le görüşecek.

FT'ye konuşan düşünce kuruluşu Carnegie Moskova Merkezi'nden Alexey Malashenko, "Türkiye ve NATO'daki müttefikleri arasındaki gerilim Rusya için son derece faydalı" yorumunu yaptı

.FT, Türkiye'nin, Rusya'nın Ankara'ya darbe girişimi sonrası verdiği destekten memnun olduğunu yazdı ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın'ın geçen hafta Tass haber ajansına, "Rusya Federasyonu'nun bu konuda açık ve net tavır almasını takdirle karşılıyoruz" açıklamasını yaptığını belirtti.

Gazete, Türkiye'nin darbe girişimi ardından yetkililerden gelen açıklamalar nedeniyle ABD'yi eleştirdiğini, Fehullah Gülen'in iadesi konusunda da Washington'a tepki gösterdiğini hatırlatıyor.

'Türk yetkililer ABD'yle köprüleri atmayı amaçlamadıklarını söylüyor'

Gazeteye konuşan Moskova'daki bir Türk diplomat Türk-ABD ilişkileri konusunda şunları söylemiş:

"ABD'yle ilişkilerimiz son 50 yılın en kötü döneminde... Ve bu, Rusya'yı kesinlikle cazip bir seçenek haline getiriyor."

FT, Rus lider Putin'in NATO üyeleri arasındaki gerilimden memnun olduğunu yazıyor.

Gazete, Türk yetkililerin özelde, kamuoyu önündekinden farklı bir tonda konuştuğunu ve Rusya ile ilişkiyi geliştirirken ABD'yle köprüleri atmayı amaçlamadıklarını vurguladıklarını aktarıyor.

Türk ve Rus diplomatların, Türkiye'nin şimdi kamuoyunda, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'a yönelik eleştirileri yumuşatacağını beklediğini yazıyor gazete.

Bunun karşılığında ise Türkiye'nin, Putin'in Suriyeli Kürtlere desteğini azaltmayı kabul edeceğini umacağını belirtiyor.

FT, bununla birlikte, bölgesel konulardaki ortak çıkarlara rağmen iki ülkedeki yetkililerin, liderlerin toplantısının sonuçları tahmin etmede ihtiyatlı olduklarını da belirtiyor.

Gazeteye konuşan Avrupalı bir diplomat ise Erdoğan'ın Avrupa'ya ihtiyacı olduğunu söylemiş ve eklemiş:

"Erdoğan Putin'e güvenemeyeceğini biliyor. Son üç yüzyılda kaç Türk-Rus savaşı yaşandı? Kaçını Türkler kazandı?"

http://www.hurriyet.com.tr/ft-ankara-moskova-yakinlasmasi-batiyi-tedirgin-ediyor-40185055 Mesajı Paylaş
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

Kılıçdaroğlu: Erdoğan İdamın Olmayacağını Biliyor Ama Körükle Gidiyor

CHP lideri, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın idamla ilgili sözleri için, "Bunun olmayacağını biliyor, bilmesi gerekiyor. Bu konuda kamuoyunu sakinleştireceğine körükle gidiyor" dedi.

Hürriyet gazetesi Ankara Temsilcisi Deniz Zeyrek'in haberine göre, Kılıçdaroğlu'nun gündemle ilgili görüşleri şöyle:

"OLMAYACAĞINI BİLİYOR"

"İnşallah dünkü (önceki gün) atmosfer devam eder, uzlaşma hâkim olur. Ancak sıkıntılı bir tablo var. Cumhurbaşkanı orada idam tartışmasına girdi. Bütün bu olup bitenden ders almamış gibi, 'Getirin imzalayayım, bitirelim' diyor. Olmayacağını biliyor, bilmesi gerekiyor. Bu konuda milleti sakinleştireceğine körükle gidiyor. Adalet Bakanı çıkıp açıklama yapmalı. 'Bugün idam çıksa bile hukukun evrensel kuralları gereği lehe olan kullanılır ve geriye yürütemezsiniz' demeli.

"12 MADDEYİ OKUSUNLAR"

Bu miting Cumhuriyet tarihinin en büyük mitingi ise ki öyle olduğunu söylüyorlar, orada kalıcı şeyler söylemek, yol haritası koymak gerekirdi. Türkiye bu noktaya tesadüfen gelmedi. İzlenen politikalar bizi buraya getirdi. 12 maddeyi bu nedenle sıraladım. Orada eğitim de var, medya özgürlüğü de... Özeleştiri çağrısı da var, camiye kışlaya siyaset karıştırmama çağrısı da... İktidar, Cumhurbaşkanı, Yenikapı'daki atmosferin devam edebilmesi için orada sıraladığım 12 maddeyi dikkatle okumalı ve gereğini yapmalı. Bu konuda atacakları her adımı destekleyeceğimi kendilerine anlattım. İktidar ve muhalefet birlikte hareket edersek üstesinden geleceğiz. Yargı alanında adım atabilir, anayasayı değiştirebiliriz.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, 'Bundan sonra hiçbir cemaate devlet gibi hareket etme imkânı asla verilmeyecek' dedi. Bu sözlerden liyakatı esas alacakları, cemaat sızmalarını engelleyeceklerini anlıyoruz. Bu önemli bir açıklama. Önemsiyoruz. İnsanlar inançlarını yaşayabilir, cemaatlerle ilişkilerini sürdürebilir ancak bu devlete girme aracı olamaz. İnsanlar, donanımlarıyla, yetenekleriyle, emekleriyle hak ederek yani liyakatle devlette görev almalı. Cemaat, tarikat hiyerarşisi devletteki hiyerarşinin üzerinde tutulamaz.

"AKP'Lİ VATANDAÞ DÜÞÜNSÜN"

Yoğunluğu, çoğunluğu AKP'li bir kalabalığa seslenme şansı buldum. Bütün bunları sıraladım ki o vatandaşlar da düşünsün, sorgulasın. Mesela medya özgürlüğü meselesi... Düşünsünler... Medya olmasaydı, tankların nerede olduğunu, nereye gitmeleri gerektiğini nereden öğreneceklerdi? Düşünsünler... Cumhurbaşkanı bile ancak özgür medya sayesinde halkla buluşabildi, çağrısını yapabildi.

"OHAL, OHAL'DE KALMALI"

Normalde OHAL kararları sadece OHAL döneminde geçerli olmalıdır. Ancak çıkan KHK'larda (Kanun Hükmünde Kararname) bu yönde bir madde yok. Askerlerle ilgili düzenlemelerin hepsi kalıcı. Bunun anayasaya aykırı olduğunu Sayın Başbakan'a söyledim. İki adet Anayasa Mahkemesi kararı olduğunu anlattım. Hatta bir not gönderdim. Bu yanlışın düzeltilmesi gerekir. Hele hele TSK ile ilgili düzenlemeler çok önemli. Salt siyasilerle olmaz. Uzmanlarla bir araya gelmeli, ordunun yapısı, emir komuta zinciri, yapılan düzenlemelerin gerekçeleri iyi tahlil edilmeli.

"MEDYADAN İSİM SEÇMEMELİ"

Cumhurbaşkanı'nı medya konusundaki tavrı nedeniyle uyardım. Medya kuruluşlarına ayrım uygulamamalı. Medya kuruluşlarından gazeteci seçmemeli. Siz gazeteden temsil etmesi için isim istersiniz, gazete karar verir gönderir. Siz seçerseniz, medya kuruluşlarının iç işlerine müdahale etmiş olursunuz. Gazetelerin, medya kuruluşların genel kuralları, gelenekleri vardır.

"KONUÞMAYI KENDİSİ İSTEMİÞ"

CHP Lideri Kılıçdaroğlu, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ın konuşacağını önceden bilmediklerini belirterek, "Alanda otururken, Başbakan bana doğru eğildi ve ' Hulusi Akar da konuşmak istiyor, ne dersiniz' diye sordu. Ben de bizim için sakıncası olmadığını söyledim" dedi.

"SÖYLESELER KALIRDIK"

Kılıçdaroğlu, "Miting sonundaki toplu fotoğrafa neden katılmadınız" sorusuna da "Önceden öyle bir şey yapacaklarını söyleseler kalırdık. Ancak sayın Bahçeli ayrıldı, biz de 21.40 uçağına binmek için ayaklandık. Biz alandan ayrılırken anons ettiler" yanıtını verdi.

KHK ORDUYU SİYASETE AÇIK HALE GETİRDİ

Türkiye'nin bölgesinde güçlü olmak için güçlü bir orduya ihtiyacı var. Son kararı elbette siyasiler verecek ama orduyu zayıflatacak düzenlemelerden kaçınmak gerekir. Son KHK, orduyu siyasete daha açık hale getirdi. Siyasi müdahalenin etkinlik alanını genişletti. Orduya siyasetin girmesini Atatürk engellemişti. Subaylara 'Ya siyaset yapın ya asker olun' demişti. Þimdi üç ayrı yerden emir alan asker hangisini yapacak. Hepsini yapmak zorunda, biri 'otur' diyecek, biri 'kalk'...

"DARBEYİ SİVİL DENETİM ÖNLER"

"Bir şey daha var önemli: Ordunun sivil denetime tabi olması. Elinde silah varsa, darbeyi kafasına koymuşsa, kime bağlı olduğuna bakmaz, darbeye kalkışır. Bunun önüne sivil denetimle geçilir. Parlamento, TSK'nın denetiminde daha etkili hale gelmeli."

http://www.sondakika.com/haber/haber-kilicdaroglu-erdogan-yangina-korukle-gidiyor-8684105/ Mesajı Paylaş
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

Kara Pilot Üsteğmen Serkan Çoban Kanlı Darbe Gecesini Anlattı

Darbe girişiminde otele saldırı için kalkacak helikopteri havalandırmayı reddeden Kara Pilot Üstteğmen Serkan Çoban, Helikopterin motorlarını kapatıp havada düşürmeyi göze aldığını söyledi.



Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Muğla'nın Marmaris ilçesinde konakladığı otele saldırı için kalkacak helikopteri havalandırmayı reddeden Kara Pilot Üsteğmen Serkan Çoban, silah zoruyla kalkış yapmaları durumunda havadayken helikopterin motorlarını kapatarak içindeki herkesi öldürmeyi göze aldığını söyledi.

"HELİKOPTERİN MOTORLARINI DURDURDU"

Darbe girişimi gecesi "terör örgütü elebaşılarından birine yönelik operasyon" için hazırlık talimatı alan ve yapılanların kanunsuz bir darbe girişimi olduğunu anlayarak içinde bulunduğu helikopterin motorlarını durduran Çoban, o gece yaşananları anlattı.

'HELİKOPTER BAÞI' YAPMA EMRİ ALDI

Helikopterin 2'nci pilotu olan Üsteğmen Çoban, 15 Temmuz'da akşam başlayacak mesaisinden önce kendisinin telefonla aranarak gece gerçekleştirilecek "VIP uçuşu" nedeniyle erkenden "helikopter başı" yapması yönünde emir verildiğini belirtti.

Talimat üzerine mesaiye erken geldiğini, uçuş öncesi bilgi almaya çalıştıklarını ancak herhangi bir cevap alamadıklarını aktaran Çoban, daha sonra kendilerine saat 22.00'ye kadar evlerinde istirahat etmeleri yönünde ikinci bir emir verildiğini kaydetti.


Uçuş saatinden önce yeniden birliğe döndüğünü ve Albay Murat Dağlı'nın "helikopter başı" yapmaları yönündeki talimatı üzerine uçuş öncesi gerekli kontrolleri yaptıklarını ifade eden Çoban, daha sonraki aşamaları şöyle anlattı:

VIP PERSONEL İÇİN OTURACAK YER YOK

"Albay Murat Dağlı gayet sakin bir şekilde ortak frekansı, kendisini takip etmemiz ve DT 900'ü (takip cihazı) kapatmamız yönünde emir verdi, birinci pilotumuz Yüzbaşı Hakan Yarki de öyle emir verdi, ben o an ters bir şey görmediğim için sorgulamadım. Alaydaki en yetkili kişi ve hava aracı komutanı emir veriyor şüphe duyacak bir şey yoktu. Hakan Yüzbaşı alay komutanına 'komutanım helikopterimizde malzemeler var VIP personel için oturacak yer yok' dedi. Daha sonra alay komutanı gayet sakin bir şekilde 'helikopterden malzemeleri indirin' şeklinde emir verdi."

Çoban, daha sonra 3 helikopterin lider Albay Dağlı'yı takip ederek, belli bir frekans üzerinden haberleşme şeklinde Çiğli 2. Ana Jet Üssü'ne indiğini aktardı.

O ANA KADAR ÞÜPHELENMEDİ

Albay Dağlı'nın, Kara Pilot Yarbay Bahattin Akgül'e Ege Ordu'ya uçmaları yönünde emir verdiğini, onların helikopterinde arıza oluşması nedeniyle görevin kendilerine iletildiğini ifade eden Çoban, o ana kadar kendisinin sürekli helikopterde olması nedeniyle hiçbir konuşmayı duymadığını ve şüphelenmediğini belirtti.

"SİLAHLI TİMLERİ GÖRÜNCE ÞÜPHELENDİM"

Çoban, Ege Ordu'ya iniş yaptıkları sırada kendileriyle telsiz bağlantısı kurmayan bir helikopterin kalkış yaptığını, oradaki personelin "burada alınacak kimse yok" demesi üzerine yeniden Çiğli 2. Ana Jet Üssü'ne döndüklerini söyledi.

Bu esnada telefonunda "TRT'de bildiri okunuyor" diye bir bildirim gördüğünü ama uçuş güvenliği nedeniyle ayrıntılara bakma şansının olmadığını dile getiren Çoban, "Çiğli'ye indikten sonra silahlı timleri gördüm, olağan dışı bir askeri hareketlilik var çünkü bu bir VIP uçuşu olsa bunların olmaması lazım, o an şüphelenmeye başladım. TRT'de de bildiri okunuyor diye mesaj görmüştüm, o sırada cep telefonumu açtım baktım, tamam dedim bunlar kanunsuz bir şeyler yapacaklar, benim bunlara engel olmam lazım dedim ve uçmama kararı aldım ama o an kimseye güvenemiyorsunuz, kimin ne olduğunu bilemiyorsunuz." şeklinde konuştu.

"1'İNCİ PİLOTA SÖYLEMEDEN MOTORLARI SUSTURDUM"

Serkan Çoban, Albay Murat Dağlı'nın 1'inci pilotları brifing için yanına çağırdığını, kendisinin helikopter başında kalmayı sürdürdüğünü ifade ederek, şöyle devam etti:

"Birinci pilotumuz geldiğinde ' Marmaris'e gidecek 3 tane silahlı helikopteri biz de boş olarak takip edeceğiz' dedi. O an ne yapmam gerektiğini düşündüm, yapabileceğim tek şey helikopter çalıştıktan sonra helikopterin motorlarını alarak bir gecikme sağlamaktı başka da bir şey yoktu. Ben bunu canım pahasına yaptım, orada can güvenliğim yoktu ama ben bunu onlara söylesem belki de beni vurup başkasını yerime koyup helikopterin uçuşunu sağlayacaklardı. Ben bunu göze alarak helikopterler pistte tertiplenirken 1'inci pilota söylemeden motorları susturdum. Motor susturduğunuzda da yeniden çalıştırmak için minimum 15 dakika geçmesi lazım. Daha sonra 1'inci pilotum 'ne yapıyorsun' diye sordu, ben uçmuyorum dedim. 'Yazılı emir var uçmayacak mısın' diye yeniden sordu ben 'evet uçmayacağım' dedim. Daha sonra teknisyene de bunu teyit ettirdi."

Kendisinin daha sonra kaskını çıkararak helikopterden indiğini ve birliğinde güvendiği kişilerle telefonla iletişime geçtiğini belirten Çoban, 1'inci pilot Hakan Yarki'nin durumu Albay Dağlı'ya aktardığını ve kendisinin yerine Yarbay Bahattin Akgül'ün uçması talimatını verdiğini anlattı.

"HELİKOPTERİN MOTORLARINI HAVADA KAPATIP DÜÞÜRMEYİ GÖZE ALMIÞTIM"

Çoban, Yarbay Akgül'ün de uçmayı reddetmesi üzerine helikopterdeki arkadaşlarına darbe girişiminden bahsederek, hainlerle birlikte hareket etmemeleri konusunda uyardığını söyledi.

Arkadaşlarının da durumu fark etmesi üzerine onların da bu girişime karşı olduklarını anlatan Çoban, helikopterle yeniden üslerine döndüklerini belirtti.

Gaziemir'e döndükten sonra Marmaris'te Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bulunduğunu öğrendiğini ifade eden Çoban, burada da gerekli yerlere o bölgeye gitmek için hareketlenen helikopterlerle ilgili bilgiler verdiğini aktardı.

ÇOBAN, ÞUNLARI SÖYLEDİ:

"Bu hainlere engel olarak, onları geciktirerek hayırlı bir şeylere vesile olduğumuzu öğrenince çok mutlu oldum. Eğer helikopterimde silahlı tim olsaydı ben yine o helikopterin motorlarını havada kapatırdım ve düşerdim, herkesi öldürürdüm çünkü o helikoptere bindiğimde gözüm hiçbir şey görmüyordu, şehit de olabilirdim bugün burada da olmayabilirdim, beni orada vurabilirlerdi ben bunları göze aldım çünkü ben vatan haini değilim. Ben 14 yaşından beri üniforma giyiyorum, benim giydiğim uçuş tulumunun her bir ipliğinde tüyü bitmemiş yetimin hakkı var. Beni 14 yaşından beri bu devlet büyüttü, bu devlete silah sıkanlarla, başkaldıranlarla, bu millete ateş edenlerle aynı ortama girmem, onlara engel olmaya çalışırım."

Tutuklu oldukları dönem içerisinde TSK'dan ihraç edilen personel listesinde kendilerinin de bulunduğunu, olayların aydınlanmasından sonra serbest kaldıklarını belirten Çoban, devlete ve hukuk sistemine güvendiğini, kendileriyle ilgili bir düzenleme yapılacağına inandığını sözlerine ekledi.

http://www.sondakika.com/haber/haber-helikopteri-motorlarini-havada-kapatip-dusurmeyi-8686354/ Mesajı Paylaş
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

Darbeci Pilot: O Gece Jandarmaya Top Atışı Yaptık

TSK'dan ihraç edilen Yarbay İlker Ateş, darbe gecesi Genelkurmay üzerinde 45 dakika dairesel uçuşlar yaptıklarını ve Jandarma'ya top atışı yaptıklarını söyledi.

[img][http://img.sondakika.com/haber/014/darbeci-pilot-o-gece-jandarmaya-top-atisi-yaptik-8687014_x_9699_o.jpg/img]

FETÖ'cü kalkışmanın yaşandığı gece Ankara'yı bombalayan helikopterlerden birinde görev alan darbeci pilot Yarbay İlkay Ateş'in ifadesi ortaya çıktı. Tutuklanarak cezaevine gönderilen ve TSK'dan ihraç edilen Ateş, etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istediğini belirterek, önemli itiraflarda bulundu.

Ankara Sulh Ceza Hâkimi İsmail Yücesoy tarafından sorgulanan Ateş, şunları söyledi:

İZİNDEYKEN ARADI

Ramazan Bayramı'nda nöbetim ve görevim olmadığı için memleketime gittim. 9 Temmuz'da beni arayan Taarruz Helikopter Tabur Komutanı Yarbay Özcan Karacan bir sonraki hafta Ankara'da olup olmadığımı sordu. 11 Temmuz'da mesaiye başladım. Karacan, çok önemli bir faaliyet icra edileceğini söyledi. Bu faaliyette uçup uçmayacağımı sordu. 'Sınır ötesi mi?' diye sormam üzerine, 'Onun gibi bir şey' dedi. Daha sonra ise bu faaliyetin büyük ihtimal Ankara'da olacağını ama detayların daha sonra geleceğini söyledi.

'DARBE' DEMEDİLER

Darbe girişiminden 2 gün önce Yenimahalle Anadolu Bulvarı'na yakın bir evde toplantı yaptık. Yarbay Özcan Karacan, Yüzbaşı Taha Fatih Çelik ve Yarbay Erdal Başlar'la birlikte bir odaya girdik. 4 kişi beraber namaz kıldık. Daha sonra Ramazan isminde birisi geldi. Bu kişiyi tanımıyorum, Ramazan gerçek ismi mi emin değilim. Konuşmalarından Genelkurmay'da çalıştığı izlenimine kapıldım. Bize, 'Genelkurmay Başkanı'mızın emirleriyle komutanlarınızın size vereceği emirlere itaat edin' dedi. Kesinlikle orada 'darbe' diye bir şey geçmedi, 'faaliyet' diye bahsedildi. Bu faaliyetin Genelkurmay Başkanı'nın emriyle yapıldığı ve bütün Silahlı Kuvvetler'in bu işe katıldığı söylendi.

O HAFTA 3 KEZ ÖZEL TOPLANTI

Erdal Başlar, 'Amerikalılar ve diğer partiler bu işe ne diyor?' diye sordu. Ramazan isimli kişi de 'Bunları ( Cumhurbaşkanı Erdoğan ve hükümet) pek kimse sevmiyor, o yüzden sıkıntı yok' gibi bir cevap verdi. 15 Temmuz günü Karacan, faaliyetin 03.00'te olacağını, bizim akşam saat 22.00 sularında mesaide olmamızı söyledi. Konuyla ilgili de Çankaya Köşkü, MİT, TÜRKSAT, TİB, Dikmen Vadisi'nin haritadan konumlarına bakmamızı söyledi.

TALİMATLARI KARACAN VERDİ

Saat 22.00 sularında mesaiye gittim, odamda tulumlarımı giydim, kaskımı, gözlüğümü aldım. Odadan çıktıktan sonra uçuş hattına gittiğimde, Tuğgeneral Ünsal Coşkun, 'Biraz acele edin çalıştırın helikopterleri' dedi. Ali Ercan Yüzbaşı ile Cebrail Sert Yüzbaşı uçtular. Biz de Süper Kobra'yı aldık ve Taha Fatih Yüzbaşı ile birlikte havalandık. Faaliyet boyunca bütün talimatları Özcan Karacan'dan aldık. İlk söylediği 'Genelkurmay'ın üzerine gidin ve alçak uçuş yapın' şeklindeydi. MİT'e ve Çankaya Köşkü'ne gidenler oldu.

45 DAKİKALİK UÇUÞ

Genelkurmay'ın üzerinde alçak uçuşta daire çizmeye başladık. Karacan, 'Polisleri vurun' şeklinde anons yaptı. Ben önce olayı idrak edemedim, yani biraz tereddüt yaşadım. Atış yapmamak için 'Silah sistemleri arızalı atamıyoruz' dedim. Bu arada telsizden MİT'in girişindeki beton bariyerlerin vurulması görevinin verildiğini duydum. 45 dakika bu şekilde uçuş yaptıktan sonra geri döndük ve bize helikopteri değiştirmemizi söylediler.

JANDARMAYA TOP ATIÞI

Farklı bir helikoptere geçtik. Bu sefer ben arka koltuğa geçtim, Taha Yüzbaşı ön tarafta uçmak istedi. Bizi Beştepe'deki Jandarma Genel Komutanlığı'na gönderdiler. Binanın Beşevler'e yakın olan ve boş bir alan gibi gözüken kısma 20-30 tane 20 milimetrelik top attı Taha Yüzbaşı. Daha sonra da TRT'ye geçtik ve Karacan TRT'nin önünden geçen yoldaki TOMA'nın vurulması talimatını verdi. Taha Yüzbaşı, TRT binasının biraz uzak kıyısına atış yaptı, TOMA ve vatandaşlara atış yapmadı. Sabah evime gittim ve olanları aileme anlattım. Ailemi aldım memleketim Samsun'a götürdüm. Ankara'ya geldikten sonra birliğime giderek teslim oldum.

(Kaynak: Habertürk)
http://www.sondakika.com/haber/haber-darbeci-pilot-o-gece-jandarmaya-top-atisi-yaptik-8687014/ Mesajı Paylaş
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

Hava Kuvvetleri, 15 Temmuz Gecesi Yaşananları Rapor Haline Getirdi

Hava Kuvvetleri Komutanlığı darbe gecesi yaşananları rapor haline getirdi. Gece boyunca Org. Abidin Ünal cuntacıların kullandığı uçaklara telsizden, "Yaptığınız iş kanunsuz, hemen inişe geçin. Yoksa vururuz" diye seslendi.

Hava Kuvvetleri, 15 Temmuz gecesi yaşananları rapor haline getirdi. Gece boyunca Org. Abidin Ünal cuntacıların kullandığı uçaklara telsizden, "Yaptığınız iş kanunsuz, hemen inişe geçin. Yoksa vururuz" diye seslendi. Başbakan'ın talimatı sonrası 4 ilden jetler, cuntacıları vurmak için havalandı. Angajman uygulamadan cuntacılar geri döndü.

Hava Kuvvetleri Komutanlığı darbe gecesi yaşananları rapor haline getirdi. Org. Abidin Ünal'ın emriyle birlikte saat 22.43'ten itibaren gece boyunca da darbeci hava unsurlarının duyacağı şekilde telsizle "yaptığınız iş kanunsuz, hemen inişe geçin. Yoksa vururuz" yayınları yapıldı. Hava Kuvvetleri Komutanlığı, uçakların izinsiz uçuşlarını engellemek için ve indirilmesi talimatını almak için Başbakan Binali Yıldırım'a ulaşmaya çalıştı. Ancak Başbakan'a ulaşılamadı.

48 UÇAK, 104 SORTİ

Saat 04.40'da Başbakan tarafından verilen "Dost ve Kaçırılmış Uçakların Düşürülme Yetkisi"nin ardından 04.53'te Erzurum'dan, saat 05.02'de Diyarbakır'dan, saat 05.43'te Dalaman'dan, saat 06.49'da ise Balıkesir'den jetler bomba yüklü havalandı. Rapora göre darbecilerin kontrolünde havalanan son uçak saat 08.00'de yere indirildi. 16 Temmuz'da gün boyu silah yüklü 48 F-16 uçağı 104 sorti devriye uçuşu gerçekleştirdi.

22.43'TE İNİN TALİMATI

Rapora göre olaylar şöyle gelişti: Org. Abidin Ünal'ın emriyle, radarlar vasıtasıyla havadaki tüm uçakların duyabileceği şekilde, "darbecilerin yaptıklarının kanunsuz olduğu ve hemen inişe geçmeleri" yönünde telsiz yayınları yapıldı. Bu yayınların saat 22.43 itibariyle başladığı öğrenildi. Yine Akıncı Üssü Savaş Harekat Merkezi'nden de eylemi sonlandırmaları yönünde devamlı olarak sesli yayın yapıldı. Birlikler ile telefon trafiği sürerken, Başbakan Binali Yıldırım'a ulaşmak amacıyla cep telefonu çaldırıldı ancak başarılı olunamadı. Tüm çabaların ardından gece yarısından sonra Moda'da Komutan dahil tüm generaller derdest edildi. Org. Ünal, Ankara Akıncı'ya uçakla saat 02.00 civarında getirildi ve gün boyu da burada kapalı, silahlı muhafızlı ve kilitli bir ortamda tutuldu.

BAÞBAKAN 'VURUN' DEDİ

Ankara'daki Hava Harekat Merkezi saat 04.00'te devre dışı bırakılırken, eş zamanlı olarak Eskişehir'deki Harekat Merkezi kontrolü tamamen ele aldı. Saat 04.40'da Başbakan tarafından verilen "Dost ve Kaçırılmış Uçakların Düşürülme Yetkisi" akabinde, doğru ellerde olduğu teyit edilen ve içerisinde silah da barındıran hava savunma yüklü uçaklar sırasıyla saat 04.53'te Erzurum'dan, saat 05.02'de Diyarbakır'dan, saat 05.43'te Dalaman'dan, saat 06.49'da ise Balıkesir'den havalandı.

TÜM UÇUÞLAR ENGELLENDİ

Bu uçakları gören darbecilerin elindeki uçaklar, "indirmeye zorlama" olarak bilinen angajmandan dahi kaçınarak apar topar inişe geçtiler. Tanker uçağı da yakıt boşaltarak inişe gitti. Darbecilerin kontrolünde kalkan en son uçak da saat 08.00'de indirildi. Ardından da Akıncı üzerinde hava taarruzu ile baskıya devam edilerek helikopterler dahil tüm uçuşlar engellendi.

HEPİNİZ YARGILANACAKSINIZ

Org. Abidin Ünal, düğünde bulunan generallerin tümünden derhal birliklerine ulaşarak varsa kalkışların engellenmesini, "Üssünden uçak kalkan üs komutanları Divan-ı Harpliktir!" talimatıyla istedi. Düğünde bulunmayan 4'ncü Ana Jet Üssü Komutanı'nı telefonla arayarak, uçakların derhal indirilmesi talimatını veren Org. Ünal'a, "Mecburum, Siz de ben de hayati tehlike içindeyiz" yanıtını veren komutan telefonu kapattı. Bu sırada düğünde bulunan üs komutanlarından sadece Diyarbakır 8'nci Ana Jet Üs Komutanı kalkış hazırlığında 6 uçak olduğunu, engellenmesi talimatı verdiğini söyledi. Bu durum raporda, "Engellenmesi talimatına rağmen engelleyememiş/ engellememiştir" ifadeleriyle yer buldu. Org. Ünal'ın darbecilerden kurtulduktan sonra ilk işi FETÖ subaylarını savcılığa sevk etmek oldu. Raporda, "Ülkemizin korunması adına devlet içine yuvalanmış ihanet odaklarının temizlenme fırsatını vermiştir" değerlendirmesi yapıldı.

http://www.sondakika.com/haber/haber-hava-kuvvetleri-15-temmuz-gecesi-yasananlari-8684437/ Mesajı Paylaş
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

Þehit sözlüsünün hayallerini o gerçekleştirecek

AA10 Ağustos 2016 - 13:08Son Güncelleme : 10 Ağustos 2016 - 13:11
Þehit sözlüsünün hayallerini o gerçekleştirecek



Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında şehit olan Özel Harekat Polisi Hakan Yorulmaz ile bir ay sonra evlenmeye hazırlanan sözlüsü Gülhan Aygün, "Yarım bıraktığı ne varsa ben tamamlayacağım. Babasına küçük bir ev almak istiyordu, onun bu dileğini yerine getirmek istiyorum. Hayali komiser olmaktı. Ben de geçtiğimiz hafta komiserlik sınavı için başvurdum." dedi.

6 yıldır Özel Harekat polisliği yapan Hakan Yorulmaz, Siirt'teki görevinin ardından iki yıl önce Ankara Gölbaşı Özel Harekat Merkezine tayin olmuştu. Komiserlik hayali kuran Yorulmaz, 28. yaşına bastığı gün, darbecilerin Gölbaşı Özel Harekat Merkezine düzenlediği bombalı saldırıda şehit düştü. Sözlü olan Yorulmaz, bir ay sonra dünya evine girmeyi planlıyordu.

O GÜN DOĞUM GÜNÜYDÜ...

Yorulmaz'ın ardından bütün hayalleri yıkılan sözlüsü Gülhan Aygün, 15 Temmuz gecesi ve sonrasında yaşadıklarını anlattı. 15 Temmuz'un aynı zamanda şehit Yorulmaz'ın 28. yaş günü olduğunu belirten Aygün, o gün sözlüsü için bir doğum günü pastası hazırladığını, kaldığı evi süsleyip, bir de mektup yazarak evden çıktığını ifade etti.

Sözlüsünün akşam bu sürprizi gördüğünde çok mutlu olduğunu ve "Sen gelmeden pastamı yemeyeceğim" dediğini aktaran Aygün, bu konuşmanın hemen ardından Yorulmaz'ın çağrıldığını dile getirdi.

"BANA BİR ÞEY OLURSA EVLENİR MİSİN"

Aygün, sözlüsü Hakan'ın şehit olmadan önce sanki bunu hissetmiş gibi konuştuğunu anlatarak, "15 Temmuz günü 10 kere aradı beni. 'Sakın yüzüğünü parmağından çıkarma' dedi. Bir gün önce konuştuğumuzda da 'Bana bir şey olursa evlenir misin?' diye sordu ve 'Sakın evlenme' dedi. İki gün öncesinde de 'Ben şehit olursam, sen ne yapacaksın?' gibi sorular soruyordu." diye konuştu.

"BÜTÜN HAYALLERİMİZİ ELİMİZDEN ALDILAR"

O gece Yorulmaz ile saldırının hemen öncesine kadar mesajlaştığını belirten Aygün, sözlüsünün kendisine "Bundan sonra kavga gürültü yok. Her şey çok güzel olacak." dediğini aktardı.

İlk patlamadan sonra sözlüsünü aradığını ve "Geri dön" dediğini ifade eden Aygün, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bana 'binayı tarıyorlar, patlama falan yok' demişti. Bu konuşmanın hemen sonrasında yaşanan ikinci patlamada şehit olmuş. Müdürü onu koruyabilmek için üzerine kapaklanmış. Bu nedenle de vücut bütünlüğü bozulmamıştı.

"SAAT 03:30'DA BİR MESAJ GELDİ"

Hakan saat 23.30'da en son benimle konuştu. Saat 24.00'te mesaj attım ama cevap alamadım. Saat 03.30'da ise ondan bir mesaj geldi. Mesajda 'Seni daha sonra arasam olur mu?' yazıyordu. Hakan bana böyle bir şey yazmazdı, en azından bir 'canım' derdi diye düşündüm. Ama yine de içim ferahladı. Hakan'ın annesini arayarak 'merak etmeyin' diye haber verdim. Saat 06:30'da tekrar 'yoldayım' yazan bir mesaj geldi. Sevindim.
Oysa ki telefonun bir özelliğiymiş, ileri tarihli otomatik mesaj yolluyormuş. Sabah oldu ama haber alamadık.

"ÖLDÜĞÜNE İNANAMADIM"

Gölbaşı morgunda cenazesini bulduk. Öldüğüne inanamadığım için gözlerimle görmek istedim. Yüzünü açtılar, baktım. Uyuyor gibiydi ve nasıl olduğunu anlamadım ama çok güzel kokuyordu."

Aygün, darbe girişiminin yaşandığı tarihten bir hafta sonra sözlüsünün kız kardeşinin düğünü olacağını ve bir ay sonda da kendi düğünlerini gerçekleştirmeyi planladıklarını belirterek, yıkılan hayallerini "FETÖ'nün Allah belasını versin. Bütün hayallerimizi elimizden aldılar. Ne benim düğünüm, ne de kardeşinin düğünü olabilecek. Her şey yarım kaldı. Annesinin her şeyiydi Hakan. Þu an perişan durumda." sözleri ile dile getirdi.

Sözlüsünün, kız kardeşini işe yerleştirmeyi çok arzu ettiğini anlatan Aygün, devletin şehit yakınlarına iş imkanı sağlanması dolayısıyla bu isteğinin gerçekleşeceğini söyledi.

"FETÖ'CÜLER ONU HAYATTAN BIKTIRMIÞTI"

Sözlüsünün daha önce Emniyet içerisinde bulunan FETÖ'cüler nedeniyle komiser olmasının engellendiğini belirten Aygün, "Hakan'ın o kadar çok hakkını yediler ki. Bir araya geldiğimizde üç saatlik konuşmamızın iki saati buydu. FETÖ'cüler yüzünden meslek hayatı boyunca başı dertten kurtulmadı. Kendi içlerine çekmeyi beceremeyince sürekli iftira atmaya çalıştılar. FETÖ'cüler onu hayattan bıktırmıştı. Tek tesellimiz şehit olması. Mutlu olmadan gitti, hep eksikti, buruktu. Evlenince her şeyin düzeleceğini düşünmüştük." diye konuştu.

Aygün, "Hakan daha önce mesajlaştığımızda 'Bana bir şey olursa üzülür müsün?' diye sormuştu. Ölüyorum resmen, çok zor bir şey. Bütün hayallerim gitti. Bu darbe girişimini yapanların idam edilmesini istiyorum. Acıdan nefes alamıyoruz artık. Her şeyimiz bitti, gitti." dedi.

"YARIM BIRAKTIĞI NE VARSA BEN TAMAMLAYACAĞIM"

Üniversitede siyasal bilgiler ve sinema-televizyon bölümlerini bitirdiğini aktaran Aygün, tüm kariyer planlarını bir kenara bırakarak sözlüsünün tüm hayallerini gerçekleştirmeye karar verdiğini söyledi.

Bu nedenle geçtiğimiz hafta komiserlik için başvuruda bulunduğunu ifade eden Aygün, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"O ne istiyorsa onu yapmak istiyorum. Yarım bıraktığı ne varsa ben tamamlayacağım. Babasına küçük bir ev almak istiyordu, onun bu dileğini ben yerine getirmek istiyorum. Hayali komiser olmaktı. Ben de geçtiğimiz hafta komiserlik sınavı için başvurdum. Sınavı kazanırsam komiser yardımcısı olarak başlayacağım ondan sonra da özel harekata geçerek onun yarım bıraktığını tamamlamak istiyorum. Hiçbir maddi talebim yok. Onun isteklerini yerine getirmek istiyorum. Komiser olup, FETÖ'nün temizlenmesine yardımcı olmak istiyorum. Bunu Hakan çok istiyordu. Ben de bunu devam ettirmek istiyorum. Onun yapamadığı çok şey vardı. Allah nasip ederse ben yapmak istiyorum."

Aygün, kendi ailesinin de bu kararını desteklediğini, hatta annesinin sınav ücretini bizzat yatırdığını belirtti.

http://www.hurriyet.com.tr/sehit-sozlusunun-hayallerini-o-gerceklestirecek-40187983 Mesajı Paylaş
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

TSK'ya 265 Pilot Alınacak! FETÖ Mağdurları Geri Dönüyor

OHAL kapsamında çıkartılacak 4. KHK ile F-16 pilotu dahil 265 pilot alınması planlanıyor. FETÖ nedeniyle ordudan ayrılmak zorunda kalan pilotlar da geri dönebilecek.



15 Temmuz'da yaşanan darbe girişiminin ardından peşpeşe çıkarılan 3 KHK'ya (Kanun Hükmünde Kararname) bir yenisi daha eklenecek. Acil durumlar için yeterli pilot olmasına karşın 'güçlü hava kuvvetleri' için yeni pilot alımları yapılacak.

TSK'YA GERİ DÖNECEKLER

Buna yönelik olarak OHAL kapsamında çıkartılacak 4. KHK "pilot alımlarına" ilişkin olacak. GATA'daki FETÖ yapılanması dolayısıyla hakkında "uçuşa elverişli değildir" raporu yazılan pilotlar KHK'da yer alacak kriterleri taşımaları, güvenlik soruşturmalarından geçmeleri halinde TSK bünyesine geri dönebilecek.

SİVİL HAVACILIĞA GEÇENLERE ÇAĞRI

TSK'dan ayrılarak sivil havacılığa geçen pilotlara da çağrı yapılacak. Türk Hava Kurumu Üniversitesi'nden mezunları da başvuru yapabilecek. F-16 pilotu dahil 265 pilot alınması planlanacak.

ARA SINIFTAN ÖĞRENCİ ALINACAK

Edinilen bilgiye göre; darbe girişiminin ardından oluşan pilot açığının giderilmesi amacıyla Hava Harp Okulu'na ara sınıflardan öğrenci alınması gündeme gelecek. Okula öğrenci alımı yalnızca "pilotlukla" sınırlı olacak.

Bunun dışında okula öğrenci alımı yapılmayacak. Helikopter pilotları konusunda sorun olmaması, acil durumlar için yeterli pilot olması nedeniyle hükümet, uçak pilotu alanındaki açığın giderilmesi amacıyla adımlar atacak.

KHK EN KISA SÜREDE ÇIKARTILACAK

Pilot sayısının artırılmasına yönelik olarak öncelikle FETÖ'nün düzenlediği sağlık raporları ve yıldırma yöntemleriyle ordudan ayrılmak zorunda kalan pilotların TSK'ya dönmesi hedeflenecek. Başka sınıflara ayrılanlar ile Türk Hava Kurumu Üniversitesi'nden mezun olanlar arasından da pilot alımı yapılacak.

Bunu sağlayacak olan KHK en kısa zamanda çıkartılacak. Pilot alımına ilişkin yayınlanacak ilandaki kriterleri taşıyanlar sınava alınacak.

300'E KADAR ARTABİLECEK

Sağlık şartları ve yaş sınırı gibi kriterleri tutanlar başvuru yapabilecek. Başvuru yapanlar sıkı bir güvenlik soruşturmasından geçirilecek. Üniversitelerin uçuş bölümlerinden mezun olanlar, sınavı kazanmaları halinde hızlı bir eğitimden geçirilecek. Acil durumlar için yeterli pilot olmasına karşın 'güçlü hava kuvvetleri' için yeni pilot alımları yapılacak. Darbe girişiminin ardından 265 pilot ordudan ayrılmıştı. Alınacak pilot sayısı 300'e kadar yükselebilecek.(Kaynak: Milliyet)

http://www.sondakika.com/haber/haber-tsk-ya-265-pilot-8693121/ Mesajı Paylaş
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

Savcıdan 2 Gün Önce Darbe Uyarısı!

15 Temmuz darbe girişiminden 2 gün önce mahkemeye sunulan cemaat ana iddianamesinde, Savcı Serdar Coşkun'un yaptığı darbe uyarısı dikkat çekti.

15 Temmuz'dan 2 gün önce mahkemeye sunulan cemaat ana iddianamesinde, " Cemaat imamları, gizli emellerini gerçekleştirmek yani devleti tamamen ele geçirerek, istedikleri siyasal sistemi kurabilmek için faaliyete geçerek darbe senaryosunu ortaya koymuşlardır" değerlendirilmesinin yer aldığı ortaya çıktı. İddianamede, FETÖ'nün nihai hedefinin, "Kainatı yönetmek" olduğu, buna göre her kurum ve kuruluşa sızmayı amaçladığı savunularak, özetle şöyle denildi:

EGEMEN TEK GÜÇ OLMAK

"Örgütün nihai hedefi, başta Türkiye olmak üzere 'dünya üzerinde bir hegemonik güç haline gelerek devletleri perde gerisinden yönetmek' dünya ve Türkiye üzerinde egemen tek güç haline gelebilmektir. Örgütün yöntemi, devlet kurumlarını, yerleştirdiği mensupları ile ele geçirip perde gerisinden devleti örgüt amacı yönünde yönlendirip yönetebilmektir.

GÜLEN VE 'BAÞ YÜCELER' İDARE EDECEK

Örgüt, ütopik bir cemaat egemenliği diktası kurmak istemektedir. Ütopik bir amaca yönelik, uğrunda sayısız fedakârlık yapılan projeye, tehlikeli bir dogmatizmle bağlanma sorunu vardır. Ütopya, devleti el altından örgütün/cemaatin ve en başta kâinat imamının yönettiği bir projedir. Bir başka ifade ile önce Türkiye Devleti anayasal kurumları birer birer ele geçirilecek ve devleti perde arkasından örgütün kurucusu ve yöneticisi şüpheli Fetullah Gülen ve emrindeki 'baş yüceler' idare edecektir.

HUMEYNİ GİBİ

Fetullah Gülen'in devleti ele geçirme modeli, Mussolini ve Hitler'den çok Humeyni'ye benzemektedir. Gülen, bir siyasi parti olmadan, seçime girmeden, yetiştirdiği kamu görevlilerini kendine bağlayıp itaat ettirerek fedakarlık kültürü altında seçilmişlik duygusuna dayanarak devleti teslim almayı ve dışarıdan alternatif hiyerarşi üzerinden yönetmeyi amaçlamaktadır."

(Kaynak: Hürriyet)

http://www.sondakika.com/haber/haber-savcidan-2-gun-once-darbe-uyarisi-8693132/ Mesajı Paylaş
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

ABD: Türkiye ve Gülen Arasında Seçim Yapmamız Gerekmiyor!

ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, Washington'un FETÖ lideri Gülen'in iadesi ile Türkiye'yle olan ortaklığı arasında bir seçim yapmasının gerekmediği belirtildi.


ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Elizabeth Trudeau yaptığı basın açıklamasında Washington'un FETÖ lideri Gülen'in iadesi ile Türkiye'yle olan ortaklığı arasında bir seçim yapmasının gerekmediği belirtildi.

"HAYIR BÖYLE BİR DURUM YOK"

ABD Dışişleri Sözcüsü Elizabeth Trudeau, "Biz, tüm iade anlaşmaları kapsamında gereken sorumluluklara göre hareket edeceğiz ve bu Türkiye'yle olan derin ve kalıcı ortaklığımızdan tamamen ayrı ve farklı" dedi. Trudeau, ABD'nin Gülen'in iadesi ile Türkiye arasında bir seçim yapmaması gerekip gerekmediğine dair bir soruya da, "Hayır, böyle bir durum yok" cevabını verdi.

"YA FETO YA TÜRKİYE"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD'nin er veya geç tercih yapması gerektiğini belirterek, "Ya FETO ya Türkiye" diye konuşmuştu.

"ABD BU DURUMU MEMNUNİYETLE KARÞILAYACAK"

Trudeau iki ülke arasındaki askeri işbirliğinin Suriye'de tamamen IÞİD'i hedef alacak şekilde tasarlandığı takdirde ABD'nin bu durumu memnuniyetle karşılayacağı kaydedildi.

Dışişleri Sözcüsü şu ifadeleri kullandı;

"Þu konuda oldukça netiz, Rusya eğer IÞİD'e karşı mücadelede yer almakla, uluslararası toplumun açıkça dahil olduğu terör tehdidiyle savaşmakla ilgileniyorsa, biz bundan memnuniyet duyarız."

http://www.sondakika.com/haber/haber-abd-turkiye-ve-gulen-arasinda-secim-yapmamiz-8692835/ Mesajı Paylaş
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com


Paylaş whatsappPaylaş facebookPaylaş linkedinPaylaş twitterPaylaş myspacePaylaş redditPaylaş diggPaylaş stumblePaylaş technoratiPaylaş delicious
İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren Replikacep.com sitemizde 5651 sayılı kanunun 8. maddesine ve T.C.Knın 125. maddesine göre tüm üyelerimiz yaptıkları paylaşımlardan kendileri sorumludur.Replikacep.com hakkında yapılacak tüm hukuksal şikayetleri İletişim sayfamızdan bize bildirdikten en geç 3 (üç) iş günü içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek gereken işlemler yapılacak ve site yöneticilerimiz tarafından bilgi verilecektir.
Footer menü
Hakkımızda
Bize Ulaşın
Biz Kimiz
Hizmetlerimiz