Havacılık Kaza/Kırım ve Kayıplarımız

Başlatan Felix, 24 Mart 2009, 20:38:54

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

RF-4E uçaklarının 'jübile uçuşu'nu komutan yaptı
ANKARA (AA) 16 Mart 2015
Komutan'lı son uçuştan fotoğraflar



Türk Silahlı Kuvvetlerinin uzun yıllar keşif ihtiyacını karşılayan RF-4E keşif uçaklarının, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Akın Öztürk tarafından gerçekleştirilen son uçuşuna ilişkin görseller paylaşıldı.



Genelkurmay Başkanlığının internet sitesinden yapılan açıklamaya göre, RF-4E keşif uçakları, 12 Martta yapılan son uçuşun ardından Hava Kuvvetleri Komutanlığının tarihindeki yerini aldı.

RF-4E UÇAKLARI SON KEZ HAVALANDI / Foto Galeri

Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Öztürk ve Muharip Hava Kuvveti ve Hava Füze Savunma Komutanı Orgeneral Abidin Ünal, son RF-4E uçuşunu gerçekleştirmek üzere Malatya'daki 7'nci Ana Jet Üs Komutanlığına geldi. Hazırlıkların tamamlanmasının ardından uçak başına geçen Orgeneral Öztürk'ü teknik ekip karşıladı. Son kontrollerin tamamlanmasıyla havalanan Orgeneral Öztürk, Türk Hava Kuvvetlerinin 1978'den beri kullandığı RF-4E uçaklarının "jübile uçuşunu" gerçekleştirdi.

Öztürk'ün 77-0315 kuyruk numaralı uçukla yaptığı görevde çekilen eski nesil son "ıslak tabanlı" hava fotoğrafı da komutanlığın envanterindeki RF-4E uçağının son ürünü olarak kayda geçti. Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Öztürk, son RF-4E görev uçuşunun bitiminde Erhaç Meydanı üzerinden pasaj geçişi yaparak pist başında bekleyen 173'üncü Filo Komutanlığı pilotlarını ve bakım personelini selamladı. Görevin sona ermesiyle RF-4E uçakları, Erhaç meydanına ve göklere veda etti.

Yağmur altında gerçekleştirilen RF-4E keşif uçaklarına veda töreninde konuşan Öztürk, "Bu uçaklarla birlikte ülkemize hizmet eden komutanlarımızı, pilotlarımızı ve tüm destek personelini minnet ve şükranla anıyoruz. Son kazalarda kaybettiğimiz kahraman pilotlarımızla birlikte vatan topraklarına düşmüş bütün şehitlerimizi de tekrar rahmetle yad ediyoruz. Ruhunuz şad olsun" ifadelerini kullandı.

Açıklamada, keşif görevinin F-16 uçaklarına devredildiği kaydedildi.

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/28464044.asp Mesajı Paylaş
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

RF-4E'lere törenle veda edildi
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) uzun yıllar keşif ihtiyacını karşılayan RF-4E keşif uçaklarına, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Akın Öztürk'ün de katıldığı törenle veda edildi.
0Sitene Ekle
RF-4E'lere törenle veda edildi



Özellikle son dönemde yaşanan kazalarla gündeme gelen RF-4E'lere törenle veda edildi.

Hava Kuvvetleri Komutanı Hava Orgeneral Akın Öztürk ve Muharip Hava Kuvveti ve Hava Füze Savunma Komutanı Hava Orgeneral Abidin Ünal, son RF-4E uçuşunu gerçekleştirmek üzere Malatya Erhaç'taki 7. Ana Jet Üs Komutanlığı'nı ziyaret etti. TSK'nın 1978 yılından beri kullandığı RF-4E uçaklarının hizmet dışına çıkarılması çerçevesinde bu uçakların vatan semalarındaki son keşif görev uçuşunu 77-0315 kuyruk numaralı uçakla Orgeneral Öztürk gerçekleştirdi. Keşif görevinde çekilen eski nesil son "ıslak tabanlı" hava fotoğrafı da RF-4E uçakları ile birlikte emektar keşif sistemlerinin son ürünü olarak tarihte yerini aldı.



Son RF-4E görev uçuşunun bitiminde Orgeneral Öztürk, Erhaç Meydanı üzerinden pasaj geçişi yaparak pist başında bekleyen 173'üncü Filo Komutanlığı uçucularını ve bakım personelini selamladı ve inişiyle de RF-4E uçakları göklere veda etti. Yağmur altında gerçekleştirilen RF-4E keşif uçaklarına veda töreninde 2 bin saatten fazla F-4 uçuşu olan Orgeneral Öztürk, "Bu uçaklarla birlikte ülkemize hizmet eden komutanlarımızı, pilotlarımızı ve tüm destek personelini minnet ve şükranla anıyoruz. Son kazalarda kaybettiğimiz kahraman pilotlarımızla birlikte vatan topraklarına düşmüş bütün şehitlerimizi de tekrar rahmetle yâd ediyoruz. Ruhunuz şad olsun" dedi.






Keşif görevleri artık F-16 uçaklarına devredildi.

http://www.milliyet.com.tr/f-4-lere-torenle-veda-gundem-2028985/?utm_source=haberler.com&utm_medium=manset&utm_campaign=HaberlerComCoop Mesajı Paylaş
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com


Konya'da tek motorlu sivil uçak acil iniş yaptı!
Konya 3. Ana Jet Üs Komutanlığı'ndan kalkan, Portekiz tescilli NG-4 tipi tek motorlu pervaneli uçak acil iniş yaptı. Uçakta bulunan iki pilotun durumu iyi.
Konya'da gerçekleştirilen Tiger Meet Tatbikatı'na gözlemci olarak katılan iki Portekizli, dönüşte kullandıkları sivil uçakla kaza yaptı. NG-4 tipi tek motorlu, Portekiz tescilli uçak, 3. Ana Jet Üs Komutanlığı'ndan kalktıktan sonra Seydişehir İlçesi'nde teknik bir arıza yaşadı. Pilotlar mecburi iniş yaptı.

Bölgeye hemen Konya'dan arama kurtarma helikopteri gönderildi. Pilotların sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi.

TATBİKAT YARIN BİTİYOR

Konya'da 4 Mayıs'ta başlayan ve yarın sona erecek tatbikata Türk Hava Kuvvetleri; 16 adet F-16 uçağı, bir adet E-7T uçağı, iki adet AS-532 helikopteri, bir adet CN-235 uçağı, İsviçre Hava Kuvvetleri beş adet F-18 uçağı, Polonya Hava Kuvvetleri altı adet F-16 uçağı, Fransa Hava Kuvvetleri dört adet Rafale uçağı, İtalya Hava Kuvvetleri iki adet AB-212 helikopteri, NATO iki adet E-3A uçağı, Hollanda Hava Kuvvetleri bir adet KDC-10 uçağı ile katılmıştI.

Tatbikatın gözlemcileri arasında Almanya, Avusturya Belçika, Çek Cumhuriyeti, İspanya, Portekiz ve Yunanistan bulunuyordu.
http://kokpit.aero/konyada-askeri-ucak-dustu Mesajı Paylaş


Son F-4 kazaları neden oldu?
Kokpit.aero okuyucularımız arasında bulunun bir F-4E / RF-4E  pilotu, Malatya ve Konya'da meydana gelen kazalarla ilgili olarak ilginç noktalara dikkat çekiyor. Neden bu kazalar meydana geldi?

Son günlerde, F-4 uçaklarımızın başına hiç olmaması gereken kazalar ne yazık ki peş peşe geldi. Eski bir tayyareci olarak ve bu uçaklarda görev yapmış bir pilot olarak bu kazalarda altı genç pilotumuzun kaybı beni fazlasıyla üzdü. Þehit pilotlarımıza Allah rahmet eylesin, ailesine, yakınlarına ve meslektaşlarına sabırlar versin!

24 Þubat 2015 tarihinde Malatya-Erhaç Üssü 173'ncü Filo'dan dört pilotumuzun şehit olduğu RF-4E kazası ile 5 Mart 2015 tarihinde Konya civarında düşen Eskişehir 112'nci Filoya bağlı bir F-4E 2020 uçağının düşmesiyle iki pilotumuzun şehit olduğu kazanın sebepleriyle ilgili olarak basında çıkan ve televizyonlarda yayınlanan yalan, yanlış, gerçek dışı pek çok haberi üzülerek izliyoruz.

On gün içinde peş peşe meydana gelen ve altı pilotumuzun şehit olduğu bu iki kazanın meydana geliş sebepleri, her uçak kazasında olduğu gibi, bütün bulgular ve veriler Hava Kuvvetleri Komutanlığı Kaza Kırım Tetkik Heyeti tarafından incelendikten sonra belli olacaktır.

1. Erhaç'ta 24 Þubat günü iki RF-4E uçağının uğradığı kaza:

a)  Basın organlarında uçağın düşüş sebebi olarak ileri sürülen ve RF-4E'lerin gövdelerinin eski ve hizmet ömürlerinin sonuna gelmiş olduğu şeklinde belirtilen görüşler gerçek değildir. Uçakların gövde ömürleri, bakımları, her şeyi uçuşa müsait durumdadır.

b) Yine basında çıkan haberlerde bahsedildiği şekilde, iki uçağın havada çarpışması gibi bir durum kesinlikle mevcut değildir.

O halde kaza nasıl olmuştur?

Öğrenildiğine göre iki uçak gece bulut içinde, kol uçuşunda pistin 03 başına alçalma yapmaktadır. Uçaklar Erhaç meydanının güneyinde, 03 pist başından 9 mil mesafede, İkinciler Köyü civarındaki bir tepeye çarpmıştır. Kazanın krokisi, GOOGLE EARTH haritasında görülmektedir:

Uçakların tepede ilk vurduğu noktada her iki uçağın kanat altı paylon tankları bulunmuştur. Dolayısıyla uçakların havada çarpışması gibi bir durum söz konusu değildir. Öyle anlaşılıyor ki lider pilot alçalmada bulunması gereken limit irtifanın altına inmiş ve kolunda uçan iki numara ile beraber tepeye çarpmıştır.

Hava Kuvvetleri Kaza Kırım Heyeti şimdi lider pilotun limit irtifanın altına neden indiğinin sebebini araştıracaktır. Uçakların RAPCON (Radar Approach Control – Radarlı Yaklaşma Kontrolü) kontrolünde yaklaşmaları halinde Radar ekranında uçağın sürati, istikameti, uçuş irtifaı gibi tüm  bilgiler görülmektedir. Acaba uçak RAPCON kontrolünde alçalmıyor muydu? Acaba uçağın RAPCON ile havada teması mı kesildi? Acaba RAPCON ekranında yanlış bilgi değerlendirmesi mi yapıldı?

RAPCON (Radar Approach Control – Radarlı Yaklaşma Kontrolü) sistemi, uçakların meydana emniyetle yaklaşmalarını sağlıyor.

Bir de ikili kolun lideri alçalmada limit altına inerken liderin arka kokpitinde uçan pilot ile diğer 2 numarada uçan pilotlar acaba neden lideri ikaz etmedi? Bütün bu hususlar RAPCON kayıtları ile uçuş kulesinde bulunan ses kayıtlarının incelenmesiyle beraber, Kaza Kırım Heyeti'nin değerlendirmesi sonunda ortaya çıkacaktır.

2. Konya Atış Sahası Civarında Düşen F-4E 2020 Kazası

Konya civarında 4 Mart 2015 günü Eskişehir 112'nci Filo'ya bağlı bir F-4E 2020 uçağımızın düşüşüyle ilgili olarak aynen Erhaç'ta düşen 2 adet RF-4E kazasında olduğu gibi basında pek çok yalan yanlış bilgi yer aldı. Basında çıkan bu saçma sapan bilgilerin bir pilot gözüyle gerçeği yansıtmadığını bilirken; kazanın ertesi günü Genelkurmay Basın ve Halkla İlişkiler Başkanı Tuğgeneral, tarafından yapılan yazılı açıklamada, F-4E 2020 uçağının Konya Atış Sahası civarında, SAM füzesinden kaçınma eğitimi yaptığı sırada düştüğü açıklandı. Yine dün resmi makamlar tarafından yapılan açıklamada, her iki kazada da uçaklarda her hangi teknik bir arızanın olmadığı duyuruldu.

Yapılan açıklamalar ışığında bu kazanın, alçak irtifada pilotun SAM füzelerinden kaçınma hareketi yaparken aşırı yatış / çekiş kumandası vermesi sonucu uçağın Yüksek AOA (Angle of Attack – Hücum Açısı) durumuna girdiğini, pilotların Yüksek AOA durumundan çıkamadığını, bu durumda alçak irtifada tereddüt etmeden paraşütle atlamaları gerekirken bunu her ne sebeptense yapamadıklarını ve uçağın yere vurduğunu değerlendirdim.

Elbette bir uçak kazasının meydana geliş sebebi, kazaya sebep olabilecek tüm veriler ve bulgular Hava Kuvvetleri Komutanlığımızın yetkili kurulları tarafından incelenip değerlendirildikten sonra açıklığa kavuşturulacaktır. Ancak ben, F-4 uçaklarının aerodinamik özelliğine bağlı "Yüksek AOA" sebebiyle pilotların anormal duruma girmesi ve uçağın düşmesi konusundaki bilgi birikimimi sizlerle paylaşmamın faydalı olacağını düşündüm. Bu bilgiler F-4 uçaklarında uçmayan arkadaşlarımın da bu uçağın aerodinamik özelliğini tanımalarına yardımcı olacaktır.

Konya'da atış sahasında meydana gelen kazada iki pilot şehit olmuştu.

YÜKSEK AOA NEDİR?

F-4 uçaklarının "Yüksek AOA" sebebiyle anormal duruma girip düşmeleri konusuna girmeden önce, bu uçağın ilk dizaynın ve imalatının yapıldığı1950'li yılların başına gitmeliyim. Uçağın imalatçısı McDonnel Douglas firması önce bu uçağı ABD Deniz Kuvvetleri'nin siparişi üzerine dizayn ediyor.

İlk dizayn edilen prototip test uçağını diğer savaş uçakları olan F-86, F-84F, F-100, F-104, F-15, F-16'lardaki gibi kanadı ve kuyruğu düz olarak imal ediyor. Görev yaptığım yıllarda Eskişehir Üs Komutanlığı karargâh binasının üst katındaki koridorun duvarı üzerinde ilk imal edilen ve kanadı ile kuyruğu düz olan bir F-4 uçağı fotoğrafı olduğunu hatırlıyorum.

Uçağın kanadı ve kuyruğunun düz olduğu şekliyle yapılan uçuş testlerinde dönüş yarıçapının geniş olduğu görülünce, hava muharebelerinde dönüş yarıçapının dar olması ihtiyacı düşünülerek kanadın her iki ucunu yukarı kıvıracak şekilde bir tadilat uygulanıyor.

İSTİKRAR SORUNU

Kanadın her iki ucunda yukarı kıvırma tadilatı uygulanınca bu sefer test uçuşunda bir istikrar (stability)  problemi ortaya çıkıyor. Bunun üzerine yatay kuyruk stablizesini düz durumdan aşağı duruma getirecek şekilde bir tadilat daha uygulanıyor.

Eğer F-4 uçağının fotoğraflarına önden, yandan arkadan bakarsanız kanat uçlarının yukarı doğru, yatay kuyruk sathının aşağı doğru kıvrık durumda olduğunu görürsünüz. İşte uçağın bu aerodinamik yapısından kaynaklanan faktörler sebebiyle, uçuş hareketleri sırasında uçuş levyesi ile verilen yatış ve çekiş kumandalarında uçağın o anda taşıdığı yakıt yüküne de bağlı olarak doğru kumanda verilmesi hayati bir önem taşıyor.

F-4 uçaklarının yapısında bir de (şu anda teknik ayrıntılarını tam olarak hatırlayamadığım) bir Ağırlık Merkezi (CG- Center of Gravity) problemi bulunuyor. Havada uçağın harici ve dahili yakıt depolarının bir sıralama dahilinde önce harici yakıt tanklarından (kanat altı paylon tanklar ve eğer takılmışsa gövde altı yakıt tankı) ve takiben dahili depolardan beslediğini biliyoruz. Yakıtın harcanması sırasına bağlı olarak bu Ağırlık Merkezi (CG)'nin bulunduğu nokta yer değiştiriyor. Ağırlık merkezinin harici ve dahili depolardaki yakıtın harcanmasına bağlı olarak yer değiştirmesinin verilen uçuş kumandalarında dikkat edilmesi gereken bir faktör olduğu, F-4'le ilk uçuşa başlayanlar için verilen yer derlerinde (MTD) öğretmenler tarafından ısrarla üzerinde durulmaktadır.

İmalatçı McDonnel Douglas şirketi, bütün bu tadilatlardan sonra ABD Donanması ve Marine Kuvveti bu uçaklardan 1961 yılından itibaren 1.200 adet alıyor. ABD Hv.Kv. de 1963 yılından başlayarak bu uçaklardan 2.600 adet alıyor ve bu uçakları 1964 yılından itibaren yoğun bir şekilde Vietnam Savaşı esnasında kullanıyor.
ABD Donanması ile ABD Hava Kuvvetleri'nin birbirlerinin boğazlarını sıkacak kadar müthiş bir rekabet içinde oldukları bilinmektedir. ABD Hava Kuvvetleri komuta kademesindeki havacılar arasında o zamanlar "Biz neden bu Deniz Kuvvetleri'nin uçağını aldık!" diye büyük kavgalar çıkmıştı.
Tabii bir de şu soru sorulabilir: ABD Hv.Kv.nin mecburiyetten aldığı bilinen bu F-4 uçağını İsrail, Yunanistan ve Türk Hava Kuvvetleri neden tercih edip satın aldı? Çünkü F-4'ün Vietnam Harbi sırasında çok reklamı yapılmıştı. Ayrıca Türkiye, Yunanistan ve İsrail, kendilerine karşı benzer tehditlerin mevcut olması gibi sebeplerle şiddetle muharip uçağa ihtiyaç duyuyorlardı. Tam o tarihlerde de bu üç ülkenin ABD kaynaklarından temin edebilecekleri F-4'ten başka tip bir muharip savaş uçağı mevcut değildi.

NOT: Diğer savaş uçaklarına göre çok fazla yakıt harcayıp masraflı olan ve ayrıca da harekat yarıçapı yeterli olmayan F-4E /RF-4E uçaklarını İsrail 2003 yılında envanterinden çıkarmıştır.

DOĞRU KUMANDA VERİLMEZSE

Aerodinamik yapısı böyle acayip dizayn edilen bu uçakta eğer pilot tırmanış, dalış ve çekiş hareketlerinde doğru kumanda vermezse uçak anormal duruma girebiliyor. Bu anormal duruma "High AOA (Angle Of Attack) durumu tabir ediliyor. AOA, (Angle Of Attack (veya Türkçe Hücum Açısı) tabiri, kanadın üzerinden geçen hava kitlesinin  (havacılıkta biz buna Airfoil- Hava Filesi tabir ediyoruz) kanadın yatay ekseniyle yaptığı açıyı derece cinsinden gösteriyor.

F-4 uçağında hava filesinin uçuşta kanada geliş açısı normal uçuş hareketlerinde 3 ila 8 derece arasında oluyor ve bu hücum açısıyla gelen hava filesi, kanat üzerinde tatlı bir kaldırma kuvveti meydana getiriyor.

AOA GÖSTERGESİ

R/F-4E uçaklarında pilot yüksek AOA'ya girdiğinde sol yukarıda yer alan gösterge ile uyarılıyor.

F-4 uçağının her iki kokpitinde küçük, yuvarlak birer AOA göstergesi bulunuyor. Bu göstergenin içinde saat yelkovanı gibi bir ibre ve ibrenin her iki tarafında AOA değerini derece cinsinden gösteren rakamlar bulunuyor.

Normal uçuş hareketlerinde bu ibre 3 ila 8 arasında bir değeri gösteriyor. Eğer koordinesiz olarak sert bir yatışla çekiş ve tırmanış kumandası verilirse kanat üzerinden geçen hava akışı bozulup deforme oluyor.

AOA değeri 8 rakamının üzerlerine çıkıyor ve pilota kaskının kulaklığından 'dıt dıt dıt' sesleriyle ikaz geliyor. Pilot yüksek AOA durumuna girdiğini anlar anlamaz hiç gecikmeden uçağı anormal durumdan kurtaracak kumandaları vermek zorundadır.

Eğer AOA değerini normal duruma getirmekte geç kalırsa uçak anormal durumdan kurtulamıyor ve çakılıyor. Özellikle 10.000 feet irtifanın altında Yüksek AOA durumuna girilirse, pilotun anormal durumdan çıkmak için gerekli olan reaksiyon süresi yeterli olmuyor ve uçak yere vuruyor.

AOA EĞİTİMİ

F-4 pilotları eğitim uçuşlarında orta ve yüksek irtifalarda Yüksek AOA'den çıkış eğitimleri yaparak böyle bir durumdan kurtulma melekelerini artırırlar. Yüksek AOA'ye giriş, genellikle yer hedeflerine taarruz eğitimleri veya ani kaçınma hareketleri ve ayrıca havada diğer uçaklarla yapılan hava muharebesi (dogfight) eğitimleri sırasında olabiliyor.

Yani kısaca bir F-4 pilotu uçuş esnasında bir hedefe taarruz veya dogfight eğitimi yaparken veya uçaksavar ve füzelerden kaçınma gibi başka bir sebeple çok sert yatış, çekiş, tırmanış, dalış kumandası verirken eğer dikkatli olmazsa, "Yüksek AOA" durumuna girip uçağı anormal duruma sokabiliyor.

Diğer savaş uçaklarında bu fenomen bulunmuyor. Mesela Türk Hava Kuvvetleri bünyesinde eskiden kullanılan ve halen görev yapan  muharip uçaklardan F-84G, F-84F, F-86, F-5, F-100,  F-102, F-104 ve F-16 uçaklarının hiç birinde "Yüksek AOA" fenomeni bulunmuyor!

Yüksek AOA durumunu daha güzel bir örnekle şöyle izah edeyim. Bilindiği gibi, aerodinamik kanunları ile sıvı akışkanlık hidrolik kanunları arasında büyük benzerlik vardır. Denizde yüksek hızla giden bir sürat motorunun burun kısmından arkaya doğru düzgün bir şekilde  akarak açılan dalga paterni, benzer şekilde havadaki uçağın burnundan arkaya, kuyruğa doğru meydana geliyor.

Eğer sürat motoru yüksek hızla seyir halindeyken çok ani bir dönüş yaparsa tekne savruluyor, dalga paterni bozuluyor ve güvertede bir yere tutunmayan yolcular varsa denize dökülüyor!

İşte F-4 uçağında da ani ve sert bir çekişte, uçağın üzerinden geçen bu hava paterni bozuluyor. Bozulan hava paternini uçuş kumandalarını, kokpitteki AOA saatindeki değeri 3 ila 5 arasına getirecek şekilde hareket ettirerek düzeltmek gerekiyor. Yani amiyane bir tabirle bozulan hava filelerini reset yapmak gerekiyor.

Hava Kuvvetlerimizdeki kayıtlara göre F-4 kazalarından önemli bir kısmı,  pilotların Yüksek AOA durumuna girip uçağı bu durumdan kurtaramamaları sebebiyle meydana gelmiştir. Hava Kuvvetleri Komutanlığının yayınladığı 1997 basımlı HAVA ÞEHİTLERİ ALBÜMÜ dokümanı, 1914 yılındaki Kahire Hava Seferi sırasında şehit olan havacılarımızdan başlayarak 1997 yılına kadar geçen zaman süresi içinde ölümle sonuçlanan kazaları göstermektedir. Bu albümde, F-4 uçaklarının envantere girmiş olduğu 1975 yılından 1997 yılına kadar  meydana gelen F-4 kazaları incelendiğinde  önemli sayıda kazanın Yüksek AOA sebebiyle meydana geldiği ortaya çıkmaktadır.

HAVA KUVVETLERİMİZDE "YÜKSEK AOA" SEBEBİYLE MEYDANA GELEN KAZALAR

Türk Hava Kuvvetlerinde ilk ölümle sonuçlanan F-4 kazası Haziran 1977'de Yüksek AOA sebebiyle meydana gelmiş ve iki pilotumuz şehit olmuş. O tarihten 1997 yılına kadar geçen 20 yıllık sürede ölümle sonuçlanan. 22 adet F-4 kazasından 7 adedi, Yüksek AOA'den kurtulamayıp yere vurma sonucu meydana gelmiş

Bir F-4E uçağımızın da Ege Denizi üzerinde yaptığı görevde dogfight sonucu Yüksek AOA durumuna girdiği, anormal durumdan çıkamayıp denize düştüğü ve pilotların şehit olduğunu hatırlıyorum.

F-4 lerde Yüksek AOA sebebiyle meydana gelen kazaların üzücü olduğu kadar ilginç olanlarından biri de Eskişehir 1'nci Üs'se bağlı bir F-4E uçağının alçak irtifada yer hedefine taarruz görevi esnasında yüksek AOA'ya girdikten sonra anormal durumdan çıkamayıp düştüğü kazadır.

Bu olayda ön kokpitte uçan ve yer hedeflerine taarruz ederken anormal duruma giren pilot paraşütle atlayamayıp şehit olmuş, arka pilot mahallinde uçan yüzbaşı rütbesindeki tecrübeli Silah Sistem Operatörü çok alçak irtifada paraşütle atlayarak kurtulmuştur.

BAÞIMDAN GEÇEN OLAY

Bir de Yüksek AOA durumuna girip uçağı kurtardıkları için bu üzücü istatistiklere dahil olmayan pilotların olduğu bilinmektedir. O pilotlardan biri de benim. Eskişehir'den kalkıp Mürted (Akıncı)  Mürted (Akıncı) atış sahasına taarruz eğitimi yaparken Yüksek AOA'ye girdim. O uçuşumda arka pilot mahallinde çok tecrübeli bir öğretmen bulunuyordu. O uçuşta, Abdüsselam dağı civarından Mürted atış sahasına yüksek süratle, alçak irtifadan 45 derecelik bir açıyla yaklaşıp daire hedefine taarruz pozisyonu alacağım noktaya doğru çekişe başladım. 8.000 feet civarında tepe noktasına yaklaşırken hedef dairesinden herhalde biraz taşmış olmalıyım ki, yatış / çekişi biraz fazla artırdım. Tepe noktasına geldiğimde yatışı almak için levyede kumanda verdiğimde uçakta hiçbir hareket olmadı ve o durumda kaldı. Yatışı almayı bir daha denedim ama uçakta en küçük bir hareket olmadı. Levyede verdiğim kumandaya uçağın itaat etmemesin tipik bir Yüksek AOA durumu olduğunu hemen teşhis ettim.

Neyse ki F-4E'lerde benim intibak uçuşlarımı yaptıran öğretmen arkadaşımız (sonradan ayrılıp THY'nın değerli kaptan pilotlarından biri oldu) bana Yüksek AOA'den çıkış tekniğini o kadar güzel öğretmiş ki, gerekli kumandaları vererek Yüksek AOA'den çıktım.

Son olarak, F-4 uçağının bu "Yüksek AOA" fenomeninin artık bütün F-4 pilotları tarafından çok iyi bilinmesi, Yüksek AOA durumuna girildiğinde pilotun bu durumdan çıkılması için gerekli kumandaları vermesi, eğer pilot Yüksek AOA'den çıkamayacağını anlarsa hiç gecikmeden ve tereddüt etmeden jettison halkasını çekerek uçağı terk etmesi, ve bundan böyle hiç bir F-4 uçağımızın "Yüksek AOA" sebebiyle düşmemesi en büyük dileğimdir.
Mesajı Paylaş

Çişini yapan pilot F-16'yı düşürmüş!

Hürriyet Haber28 Eylül 2016 - 07:26Son Güncelleme : 28 Eylül 2016 - 07:36
Çişini yapan pilot F-16'yı düşürmüş!

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü FETÖ çatı soruşturması dosyasına, 15 Temmuz darbe girişiminde bazı uçakları aktif olarak kullanılan Hava Kuvvetleri'ne ilişkin çarpıcı bir rapor girdi.

"FETÖ'yle bağlantılı öğretmen ve pilotların tecrübesizliğinden" kaynaklandığı belirtilerek son dönemde yaşanan uçak kazalarına da yer verilen raporda, Hava Kuvvetleri'nde eğitim veren öğretmenlerin yetersizliği ve pilotların tecrübesizliği sonucunda 2 yılda 9 uçak kazasının meydana geldiği kaydedildi. 3 adet F-4 ile 6 adet F-16 uçağının karıştığı kazalar sonucunda 7 pilotun şehit düştüğü vurgulandı.

'KAZA KIRIM İNCELEMESİ DDK TARAFINDAN YAPILMALI'

Habertürk'ten Fevzi Çakır'ın haberine göre, yetenekli pilotların ordudan uzaklaştırılması ve yerlerine FETÖ mensuplarının getirilmesinin kazaları artırdığı belirtilen raporda, "Gerekli sert önlemler alınmadığı takdirde kazalar devam edecektir. Tüm kaza kırım inceleme analizlerinin Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu (DDK) tarafından yapılması gerekmektedir" denildi. Kazaların ayrıntılarına da yer verilen raporda, "13 Mayıs 2013 tarihinde Suriye krizi kapsamında sınırda bekleme görevi icra eden F-16 savaş uçağının, pilotunun idrarını yaparken bel kemeri tokasını uçuş kumandası ile sandalye arasına sıkıştırdığı için düştüğü de yer aldı. Uçağın düşüş nedeni olaraksa 'pilotaj ve eğitim eksikliği' tespitine yer verildi.

UÇAKLARDA İDRAR PAKETLERİ VAR

Savaş uçaklarında pilotların saatler süren görev sırasında tuvalet ihtiyaçlarını gidermeleri için idrar torbasına benzer paketler bulunuyor. Pilotların tulumları da bu paketleri rahatlıkla kullanabilecek şekilde tasarlanıyor.

'ELEKTRİK DİREĞİNE BİLE ÇARPTILAR'

Başsavcılığın raporunda yer verilen 9 kaza ve kazalara ilişkin tespitler şöyle:

22 Ocak 2013: Diyarbakır 8. Ana Jet Üs Komutanlığı'na ait F-16 gece uçuş için kalkış yaparken pistten çıktı. Uçak ağır hasar gördü. Pilot ve makinist hatası.

13 Mayıs 2013: Suriye krizi kapsamında sınırda bekleme görevi icra eden F-16 savaş uçağının pilotu idrarını yaparken, bel kemeri tokasını uçuş kumandası ile sandalye arasına sıkıştırdığı için uçak düştü. Sebep pilotaj ve eğitim eksikliği. Kazada şehit olan pilot, eğitimde yetersiz görülüp elenmek istenmesine rağmen paralel yapı mensubu olduğu için F-16 pilotu yapıldı.

30 Eylül 2013: Sivas Kangal'da RF-4E uçağı düştü. İki pilot yaralı kurtuldu. Raporda pilot hatası (uçağın pilot tarafından yanlış kumanda ile anormal duruma sokulması) tespit edilmesine rağmen, paralel ekipten olan üs komutanı etkilendiğinden heyet görevden uzaklaştırılarak tekrar rapor yazıldı.

23 Haziran 2014: Merzifon 5. Ana Jet Üs Komutanlığı'na ait bir F-16 uçağı inişte pilotun uzun oturmasından (uçağın pist başı yerine daha ileriye teker koyması) dolayı pistten çıkıp kaza kırım geçirdi. İdari ve pilot hatası.

Ağustos 2014: 4. Ana Jet Üs komutanlığı'na ait bir F-16 uçağı Afyon yakınında limitlerin altına inip yüksek gerilim hattına çarptı ve Afyon Meydanı'na acil iniş yaparak düşmekten kurtuldu. Sebep, pilot hatası.

2 Eylül 2014: Diyarbakır 8. Ana Jet Üs Komutanlığı'na ait F-16 uçağı son yaklaşmada limitlerin altına inerek elektrik direğine çarptı. Pilot atladı, uçak kullanılamaz hale geldi. Sebep, pilotaj hatası.

1 Aralık 2014: 5. Ana Jet Üs Komutanlığı'na ait bir adet F-16 uçağı kolda iniş alçalmasındayken, bulut içinde tecrübesizlik ve lider hatası nedeniyle his yanılması sonucu uçağın kontrolü kaybedilmiş, pilot atlayarak kurtulmuştur. Uçak kullanılamaz hale geldi.

24 Þubat 2015: Malatya 7. Ana Jet Üs Komutanlığı'na ait 2 adet RF-4E uçağı gece inişe geçerken dağa çarptı. 4 pilot şehit oldu. Sebep, pilot hatası. Hata yer radar operatörüne bağlanmak istendi.

5 Mart 2015: Eskişehir 1. Ana Jet Üs Komutanlığı'na ait bir adet F-4E 2020 uçağı Konya'da düştü. İki pilot şehit oldu. İki farklı filodan, iki aynı devreden pilotun aynı uçakta uçurulması idari hata olup, pilotların uçağı düşürmesi yoğun uçuş baskısı, tecrübesizlik ve aşırı yorgunluk sebebiyledir.

http://www.hurriyet.com.tr/cisini-yapan-pilot-f-16yi-dusurmus-40233574 Mesajı Paylaş
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

#435
Normal düşen kaybedilen havacılığın doğasındaki kaçınılmaz rakamlardaki kayıplar kaç tane peki bunlar böyle alaycı şekilde bahsedilen feto kayıpları ise.
Ucuz mazeretler bulucam derken hayatını yitiren pilotların bir çoğunada bence hakaret ediliyor arkaları sıra.
Bu liste demek ki fto cuydu onlar düşürdüler hayatlarını kaybettiler peki fetocu olmayan kayıplar kaç tane onları merak ettim ben. Çünkü biliyorum bütün kayıp bu kadar o zaman demek ki listede bir kaç kişiye haksızlık hemde çok büyük ayıp yapılmış  demektir. Çiş miş bunlara ne gerek var şimdi ölenlerin ardından ne ayıp.
Bence bu listedekilerin çoğu bizim kahramanlarımız gibi geliyor bana Mesajı Paylaş
beğen

Alıntı yapılan: serkan - 28 Eylül 2016, 17:44:46
Normal düşen kaybedilen havacılığın doğasındaki kaçınılmaz rakamlardaki kayıplar kaç tane peki bunlar böyle alaycı şekilde bahsedilen feto kayıpları ise.
Ucuz mazeretler bulucam derken hayatını yitiren pilotların bir çoğunada bence hakaret ediliyor arkaları sıra.
Bu liste demek ki fto cuydu onlar düşürdüler hayatlarını kaybettiler peki fetocu olmayan kayıplar kaç tane onları merak ettim ben. Çünkü biliyorum bütün kayıp bu kadar o zaman demek ki listede bir kaç kişiye haksızlık hemde çok büyük ayıp yapılmış  demektir. Çiş miş bunlara ne gerek var şimdi ölenlerin ardından ne ayıp.
Bence bu listedekilerin çoğu bizim kahramanlarımız gibi geliyor bana

+1

Aslında vurgulanmak istenen, fetocu oldukları tespit edilen, pilot olmaya yeterli vasıflara sahip olmadıkları için fetö tarafından askeriyeye yerleştirilmelerinin sonucu. Ama bu süre içerisinde gerçekleşen kazalara karışan pilotların hepsi Fetö üyesi mi ki! Bu konuda kesin bilgi var mı! Mesajı Paylaş
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

#437
Feto yüzünden kamunun her kesiminde Tübitak dan Akademisyenlere kadar Zabıtaya kadar kalite düşüşü illaki olmuştur. Feto nun bu ülkeye verdiği zararı para ile ölçmeye hesap kitap yetmez. Ne ondu düşünün on binlerce iyi eğitilmiş kadro fişlendi sistemin dışına itildi bu ülke kullanamayacak artık bu adamları. Kullansan belalar kullanmasan yazık günah her çeşit adam bunların eline düşmüş.
Çok basit evrensel yaşam biçimlerini dejenerelik zannedip alay edenler görsünler çıkıntı işlerin hiç birisinden hayır gelmediğini ülkeye.
Þimdi AKP de aynı Feto kafasında en doğruları kendisi bildiğini sanarak yola devam ediyor. Bizim gibi adamlar için bir feto gitti öbür feto geldi bir fark yok yani aslında. İki tane olacağına bir tane oldu ona seviniyoz yoksa hiç bir şey düzelmiş değil aynen devam iriteliğe ülkede.
İllaki düzelir hiç endişem yok hayat bunların üstünden silindir gibi geçer nefesleri kesilir korkum yok. Arkamda CHP Asker Doğan gurubu filan olsa korkardım AKP bir yolunu bulur bunlarla baş eder derdim ama bizim tarafta öyle bir güç var ki onunla kimse baş edememiş tarihte. O güçte yaşamın kendisidir hayattır. AKP elma kadar bir taş laikler ceviz kadar bir taş şu aralar ve ikisi mukayese edince AKP kazanır diyoruz ama hayat ağrı dağı kadar bir taş onu unutuyorlar AKP liler. Yaşam CHP lidir AKP lilerbilsin bunue. Yaşam hayat CHP ye doğru akıyor yaşam nehri chp ye çalışıyor ona doğru akıyor bu yüzden onlar kazanacak
Bir gün Suudi Arabistan ile İsveç benzer ülkeler olacaklar. Bu masal değil olacak ve bu yüzyıl içinde olacak. Böyle bir kaderde AKP yede Feto yada yer yok bu dünyada maalesef. Mesajı Paylaş
beğen

Serkan Bey,

Sitemizde siyasi propagandaya izin vermiyoruz. Malum bu ülkede siyasi tartışmalar kanlı bıçaklı kavgalara dönüşüyor. O nedenle iletilerimize dikkat edelim. Konuyu dağıtmayalım. Mesajı Paylaş
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

#439
Aslında sosyolojik bir şey yazdım tam siyaset değil. Hayatın doğal akışı aydınlığa doğrudur hayat nehri hep doğruya doğru akar ben onu demek istiyorum. İfadelendirmek için parti adları yazdım ama aslında partiler üstü bir durum bu. Hayatın içinde kötülükler hep vardır ama yaşam çok güçlü şekilde iyiye doğru akmaya programlıdır. İyide iyidir görünce hangisi iyi biliriz ben onu demek istiyorum.
Dayatma gayret bunlara sahp olma gücü bu hayatın akacağı yönü değiştrmeye yetmiyor insanın organizasyon gücü buna yetmeyecek kadar cılızdır. Etrafta okullar onlar bunlar eleştiriliyor ama her şeye rağmen hayat öyle ilerlemiyor. Þu anda bile biliyor musunuz en gündem mesele diye bu örneği vereceğim mesela her gün başı açılan oranı azalmıyor artıyor yada ortalama dindarlık azalıyor ülkemizde.
Yada bu gün beş vakit namaz kılan insnaların sayısı her şeye rağmen dünden daha az kesine yakın bir doğrulukla bu böyledir. Nereden buna eminim ölçmeye bile gerek yok sosyolojinin kuralı böyle yaşam nehri buna doğru akmaya programlı. Yaşam dedimmi onun altından kimse kalkamaz onu yönlendiremezsin eğip bükemezsin üstünden ağrı dağı yuvarlanması gibidir yaşamın gücü. İşte böyle bir şey var ülkemizde bir taraf sıfır çaba ile öbür tarafın muazzam organizasyonu ile karşı karşıya görünüyor ama kazanan savruk kesim oluyor. Çünkü sırtını yaşama dayamış oh ne dersaneye ihtiyacı var ne okula ne cemaate ne paraya ne birlikteliğe. Öyle bir torpili varki yatıp uyusa bütün gün yine zafer onun yanında bu kaçınılmaz bir kader. Eğğğ buda adaletsiz bir durum değil kafayı çalıştırıp doğruyu bulmanın konforu huzuru. Yanlışa sarılırsan kazanamazsın günü kurtarırsın o esnada bile az az yine gerilersin. Siyaset yok yani ben entellektüel bir şey anlatmaya çalıştım kavgaları sonlandırmak istedim aslında. Siyasetle gerçekten hiç alakam yok başbakanın adını aniden sorsan belkide söyleyemem o kadar bu işlerle alakam yok benim. Mesajı Paylaş
beğen


Paylaş whatsappPaylaş facebookPaylaş linkedinPaylaş twitterPaylaş myspacePaylaş redditPaylaş diggPaylaş stumblePaylaş technoratiPaylaş delicious
İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren Replikacep.com sitemizde 5651 sayılı kanunun 8. maddesine ve T.C.Knın 125. maddesine göre tüm üyelerimiz yaptıkları paylaşımlardan kendileri sorumludur.Replikacep.com hakkında yapılacak tüm hukuksal şikayetleri İletişim sayfamızdan bize bildirdikten en geç 3 (üç) iş günü içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek gereken işlemler yapılacak ve site yöneticilerimiz tarafından bilgi verilecektir.
Footer menü
Hakkımızda
Bize Ulaşın
Biz Kimiz
Hizmetlerimiz