Þanghay İşbirliği Örgütü

AB ile aramızdaki serbest ticaret anlaşması ile çelişen şeyler olur mutlaka. Ekonomiyi toparlamak zor geldi milli damara oynayıp yedi düvele meydan okuyan mazlum ülke olmak istiyoruz

Çelişiyor zaten. Avrupa birliğine gümrük anlaşması ta bugünlere kadar halen güncellenmedi. Örneğin onlar Meksikayla serbest ticaret Antlaşmasını yürürlüğe soktular içlerinde ama sadece Türkiye yok. Ha gümrük birliği anlaşması bu saatten sonra varmış yokmuş artık değişen hiçbir şey kalmadı

Ticari çıkarlarımız AB ile hızla ayrışıyor. Hele elektrikli oto işi ciddiye binerse, iyice ayrışacak. Beyzadeler bu işin kaybedeni olacaklarını anladılar ve yan çizmeye başladılar. (Hidrojen ve hibrit güzellemeleri duyacağız çok yakında AB cenahından...)

Bizim içinse, gaza ve petrole bağımlı olmaktan kurtulmak, olmak yada olmamak meselesidir. Milli silahlar kadar kritik bir konudur!

+1

BRİCS ya da Shanghai birliği gibi anlaşmaların, AB ile olan Gümrük birliğine ters düşmeyecek şekilde yürümesi lazım.

İngiltere olsun, Çin olsun bize yaklaşmalarının ana sebebi bizim AB gümrük anlaşması. Bizim aracılığımızla; İngiltere, eski imparatorluk "commonwealth" ülke mallarını, Çin ise kendi ve Türkiye'deki üretilen, Çin menşeli mallarını AB'ye pazarlayabiliyor.
Almanya, bizde ürettirdiği malzemeyi rahatlıkla gümrüksüz AB içi dolaştırarak satabiliyor.

Benim bildiğim, BRICS'in herhangi bir serbest ticaret kanadı yok. Üyelerin birbirleriyle daha rahat alış veriş yapmasına olanak tanıyan bir girişim. Suudi Arabistan'la, Hindistan'la, Çin'i; BAEmirlikleri, Mısır ve Etyopya gibi ülkeleri aynı masaya oturtacak bir siyasal girişim. Kendi paralarıyla alış veriş yapma isteği dışında Batı G7 bloğunun ayağına basacak bir girişimleri de yok. Üyelerine bakarsanız; Çin ve Hindistan ekonomileri büyüyen devler. Bunların dışında Suudi Arabistan ve BAEmirlikleri zengin ve kişi başı gelirleri yüksek ekonomiler. Gerisi günü kurtarmaya çalışan ve debelenen ekonomiler. Brezilya sadece bize yakın bir ekonomik gelişme içerisinde. Çin ve Rusya dışında, diğerlerinin hepsinin ekonomilerinin arkasında, ipler, Batılı finans kurumlarının elinde.

Bizi ve şu andaki kurulu düzenimizi rahatsız etmeyecek şekilde BRICS'e katılım olabilir.

Shanghai organizasyonu, hem ekonomik açıdan hemde askeri açıdan NATO'ya ve Batı'ya karşı, Rusya ve Çin tarafından oluşturulmuş bir örgüt. Bundan uzak durmamız lazım.

Turk Devletler teskilati işini ciddiye alma niyetimiz var ise o devletleri ṣanghay orgutunden nasıl kopartacagiz onu düşünen vardır inşallah yönetim kadrolarinda...

Bu Sanghay örgütü orta asyayi Çin-Rusya-Hindistan ucgeninde paylasma anlasmasindan başka birşey değil...

20 yy toprakların kapış kapış kapışıldığı son yüzyıldı bundan sonra toprakların el değiştirmesi çok zor. Biz bu kapış kapış yy ı çok başarılı atlatmayı başardık. Babür diye bir devlet kalmadı bakın. Türklerde gittimi giderdi kimse sormazdı ama bu olmadı çok şükür.

Demek istediğim biz şanslı ülkeyiz ama gerim gerim meselesi olan bir ülke gibi yaşamayı seviyoruz. En huzurlu olması işine gücüne bakması gereken bir ulus kendine zorla mesele üretiyor. Avusturya imparatorluğu son dakikada maçı kaybetti şimdi denize kıyısı yok, Osmanlının bile baş edemediği  Portekiz'in hali ondan beter. Türklerin bu huzursuzluğu Türklerden kaynaklanıyor istesek ustaca hayatı yönetiriz herkezde bize bayılır sırnaşır ama öyle huzursuzuzki etrafı da korkutuyoruz. Görende düşmana kaybedilmiş İstanbul filan var sanır derdimiz ne anlamıyorum nerdeyse bir karış toprak kaybımız yok.

Þanghay  bazı askeri  nitelikleri de olan bir yapı ve sınır güvenliği ve antiterör gibi  başlıklar  öne çıkıyor;  ama kurucu beşliden  olan Tacikistan ve Kırgızistan arasındaki sınır anlaşmazlıkları bile hala duruyor.
birlik  üyesi olan Hindistan ve Pakistan arasındaki Keşmür sorunu  malum.

sonra Brics kurulmuş,  bu  ekonomik  başlıkları öne çıkartan bir yapı;  ama  burada da kuruculardan Çin  kripto  parayı yasaklarken  diğer kurucu rusya tam tersine destekliyor.
Hindistan bir çin markası olan Tiktok'u  yasaklıyor.
buna bir de  Hindistan'dan Avrupa'ya  koridor  projesini ekleyin.

iki yapı da  kurucular seviyesinde ciddi çıkar çatışmalarına sahip ve  pek de  bir çözüm  üretilememiş.
kendi içlerindeki sorunları çözemeyen yapılar bizim hangi sorunumuzun çözümüne katkıda bulunabilir?

bunları biz soruyoruz da  batı sormuyor mudur?
soruyorlardır ve cevabı da biliyorlardır.
batı bu blöfü  yer mi?
yalnızlığımızın çaresi değil  buralar.
dengeleri  hiç olmasa  bu haliyle koruyup  kendi  kendimize yeter hale gelmek gerek  bu dönemde,  bu esnada da 15 yıl içinde ABD ve Avrupa'nın  güçten düşmesini  umalım.
önümüze  çıkacak fırsatları gole çevirelim,  ötesinde bir itiş kakış artık lüzum etmez.
son bir patırtı kopacaksa  o  mülteci geri kabul anlaşmasını  iptal ederek kopsun.



https://tr.euronews.com/2020/06/30/hindistan-tiktok-u-yasaklad-sirket-cin-e-bilgi-aktard-g-iddias-n-reddetti

http://youtu.be/UGsNemjvWOg?si=-4xLgB0qDf7NJBWD

Çinle ilişkiler nadir toprak elementlerinin işlenmesi şeklinde geliştirilebilirmiş.

Kimse kusura bakmasın bu Çin ile bu kadar sıkı fiki olma niyeti benim hiç hosuma girmiyor....

Adamlar her yere nüfus ihrac edip her yere cokmeye calisiyorlar...

Kurduklari fabrikalara kendi iscilerini getirirler, kendi mahallerini kurarlar,  kendi dukkanlarindan alisveris yaparlar, kazandiklari paralarin hepsini Çine geri gotururler, teknoloji calarlar vs..

Afrikayi nasıl borç batagina surukleyip somurdukleri, batida durmadan endüstriyel casusluk yaptiklari vs ortada...

Hiç guven olmaz bunlara....

Batıya gıcık olduk diye ne yapacağımizi şaşırmış gibiyiz...

Kendi madenimizi kendimiz çıkartıp isleyemiyormuyuz yani?
Kanadali ya da Cinli mi çıkartıp islemek zorunda