Bizim kendimize özel şartlarımız var. Öncelikle son derece sıkıntılı bir coğrafyadayız ve her zaman bize karşı fırsat bekleyen dost (!) ve hasım devletler var. Üstüne devlet olmayan ama yine dost ve müttefiklerimizin (!) desteklediği artık örgüt aşamasını aşmış terör oluşumları var. Bunlar dolayısıyla geniş bir silah ve sistem yelpazesine sahip olmamız gerekiyor. Bunlara karşılık ekonomik yetersizliklerimiz söz konusu. İşte bu durumları göz önüne alarak ordumuzu oluşturmamız gerekiyor. Yani demem o ki hem düzenli ordularla ve hem de terör oluşumlarıyla mücadele edebilecek teşkilat yapısına ve envantere ihtiyacımız var. Uygun ve dengeli bir yapı kurmamız gerekiyor. Şahsi kanaatim, bu yönde yapıyı da oluşturuyoruz. Basitleştirirsem, özellikle kara gücümüzün zırhlı ve mekanize birliklerini düzenli ordularla, motorize ve komando birliklerini de terör oluşumlarıyla mücadele edecek şekilde kurguluyoruz. Elbette yeri geldi mi zırhlı birlikleri terörle mücadelede de kullanıyoruz. Ama temel mantık değişmiyor. Bu noktada ne yapabiliriz noktasında, zırhlı ve mekanize birlikler için ana muharebe tankları, diğer unsurlar içinde şu anda envanterde hiç olmayan (lütfen M-48 demeyin.) 30-40 tonluk ateş destek araçları uygun olabilir diye düşünüyorum. Diğer silah sistemlerini de bu şekilde kurgulayabiliriz.