Türkiye Ekonomisi

Başlatan BlackHawk89, 06 Nisan 2018, 11:55:11

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Ya bilerek böyle yapıyor yada ....

Diyecek bi şey yok.

Yağ kuyruğu vardı diye yuhlattığı insanların 10 1 kadar bile bir şey bildiği yok. Mesajı Paylaş

Alıntı yapılan: BATTLESTAR - 12 Ağustos 2018, 13:21:25
Arkadaşlar ekonomist değilim ancak iktisat ve ekonomi tarihini çok okumuş bir insan olarak bizim ekonomik sıkıntımızın temelinde çok büyük bir felsefik sorunun yattığına inanıyorum. Sorunun ismi KAPİTALİST LİBERAL EKONOMİ. Akp başa geldikten sonra Türkiye az da olsa karma ekonomik sistemde olan konumunu nerdeyse tamamen Kapitalist Liberal Ekonomiye kaydırdı. Bunu nasıl yaptı devlete ait zarar eden veya ettirilen tüm şirket ve yapıların çoğunu özelleştirdi ki bu halk arasında " aaa ülkeyi satıyorlar olarak algılandı. "

Akp'nin Liberal Ekonomik sistemi şöyleydi; Devlet bir şirket ve yapı kurmaz . Ülkenin ihtiyacı olan alanlara teşvik yapar, paket açıklar, halk gelir şirket açar üretimi karşılar ihracat  yapar devlet vergi üzerinden payını alır.Aslında bir devlet için güzel bir sistem. Ama şunu atladılar, Türk insanının genlerinde TÜCCARLIK ,TİCARET, SANAYİCİLİK YOK.Bizim atalarımız askerlikle uğraşan hayvancılık yapan çiftçilerdi. İstisnalar dışında hiçbir zaman deniz kıyısında yaşayıp deniz ticareti yapan, yüzyıllardır şehirlerde yaşamış burdaki pazarlarda tüccarlığı genlerimize işletmiş, deve kervanlarıyla yüzyıllarca mal taşımış bir millet OLMADIK. Bilimsel olarak bir kaç nesil tarafından tekrarlanan davranışlar artık o insanların genlerine işliyor ve kalıcı oluyor. Bu fiziksel özelliklerde bile geçerli kutuplara gidin yaşayın kardan yansıyan güneş yüzünden 5 nesil boyunca gözleriniz çekikleşir sonra afrikaya gitseniz bile çocuklarınız çekik gözlü doğar. Veya beyaz tenli karıştırıyor olabilirim. Yani bu özellik bizim genlerimizde yok. Zaten osmanlı'da da , selçuklu da da ticaret ve zanaatkarlık genelde gayrimüslimler üzerinden ilerlemiş bir sektör.  Kurtuluş savaşından sonra gönderilmeleriylede elimizde kalan  bir avucu ülkenin tepe noktasını oluşturuyor zaten.


Tabi birde devlet eliyle desteklenen Sabancı ve Koç var. Yıllarca sabancı sabancı kayserili adamlar vs . denildi. Kayseriye gidin bakın şehirde ermenilerin ticari hayatta çok büyük izleri var. Çarşıya girin bir tane kuyumcu bulamazsınız hepsinin ismi Sarraf. Yani belliki sabancının geçmişinde de bir ilişki var. Koç'un geçmişinide bilmesemde cumhuriyet kadroları tarafından 100 yıldır itelene itelene bir yerlere gelmiş bir oluşum. O yüzden AKP'nin bu Teşvik sistemine bağlı LİBERAL EKONOMİ'nin işe yarayacağı bir toplum yapısına sahip değiliz. Çünkü ;

+ Bizim sanayicimiz hiçbir zaman riske girip ileri teknolojilere yatırım yapmaz
+ Parasını riske atmaz. Binbir garantiyle bir işe girer.
+ Koç gibi elaleme sıfırdan araç yapar ama o firmalar darılmasın diye milli araba yapılamaz intihardır der.
+ Arge nedir bilmez , Girişim ruhu yoktur , zaten ticari olarak ihracat ilişkilerinde bireysel olarak patronlar sıfırdır.
+ Bir sektörü tutturdumu ölümüne oradan devam eder yatırım yapmaz.

Halka dönelim ;

+ Elinde bir parası olursa asla ticarete girmez, direk ev alır kira yer kendini garantiye alır
+ Çiftci devletin verdiği teşvik kredisiyle yatırım yapmaz gider oğlanın kınasını düğününü yapar.
+ Tarladan biraz kar etsin üretimi arttırmak için iyi tohuma gübreye ilaca yatırım yapacağına gider ihtiyacı olmamasına rağmen traktörü büyütür yenisini alır çeker ilçe kahvehanesinn önüne birde ağzında sigara hava ata ata kağıt oynar.
+ Þehirde kobi kredisini çeken kobi biraz beli doğrulttumu işletmeyi büyütmez gider bmw 5.20 alır dik yaka gömlek kızlar seri köz getir tayfa olur.


O yüzden Türk insanı iyi Askerdir, Çalışkandır, Zekidir, Vicdanlıdır ama iyi Tüccar değildir, Sanayici hiç değildir. Koskoca Türkiye ekonomisi de devletin teşvikleriyle özel sektörün keyfine bırakılacak bir sektör asla OLMAMALIDIR. Bizler Abd değiliz orada MAKE MONEY yani para yapmak gibi bir kültür var. İnsanların en büyük amacı biraz para kazanıp bir şirket bir kuruluş kurup büyümek. Orda tabi devlet teşvik yapar özel sektör hemen doldurur.


O yüzden bizim ÇÖZÜMÜMÜZ = KARMA EKONOMİK MODEL, DEVLETÇİLİK, DEVLETÇİLİK, DEVLETÇİLİK'dir .


Bu sistemde devlet bir alanda şirket veya ithalat fazlası gördüğünde teşvik yapmaz. Direk o alanda bir şirket kurar . Bu şirketi devlet büyütür bir seviyeye getirir bu şirket tam devletçi modelde devlet şirketi olarak devam eder, Karma sistemde ise devlet şirketin bir kısmını özel sektöre satar veya halka açar kademe kademe özel sektöre kaydırır.

Atatürk döneminde her ne kadar İzmir İktisat Kongresinde Liberal bir izlenim verilse de - Ki bunun sebebi Lozan'ın imzalanması içindir(ayrıntı isteyen özel mesaj atabilir)- o dönemdeki kurulan sanayi devletçilik sayesinde kurulmuştur. 1929 ekonomik krizinden bu ülke devletçilik sayesinde kurtulmuştur. Devam eden nato'ya giriş dönemi, amerikanlaşma ve Demokrat Parti dönemlerinde birazda demokrat parti Varlık vergisi ve Milli koruma kanunu'nun gazıyla başa geldiğinden ve bu vergilerin DEVLETÇİLİK ile bağdaştırılmasından Devletçilik biraz ötelendi zaten nato ve abd etkisi üstünden silindir gibi geçti. Bu sistem doğru uygulanırsa halkımız için en etkili ekonomik sistem gibi bunun en güzel modern örneğini SAVUNMA SANAYİSİ'nde görüyoruz. Devlet destekli kurulan şirketler devamlı ordu tarafından sübvanse edildi müsteşarlıkta şirketleri yapılanma ve arge konusunda kordine edince bir ana Savunma Sanayisi ve birde özel savunma sanayi şirketleri çeperi oluştu. Ben açıkcası TSKGV'yi bir özel sektör olarak görmüyorum.



Þimdi gel gelelim şu an içinde olduğumuz ekonomik duruma ne yazıkki kötü bir durum. Bizim bu durumdan kalıcı olarak çıkmamızın tek yolu ;

YURTİÇİNDE TL İLE YATIRIM YAPIP ÜRET, YURTDIÞINA DOLAR İLE SAT.

Kısaca üret,üret,üret.

Ve bunu en hızlı nasıl yapabiliriz = Devletçilik.

En hızlı hangi sektörlerde yapabiliriz = Tarım ve Hayvancılık, Tekstil, Yazılım, Enerji

Tarım ve Hayvancılık : Senelerdir Tarım ülkesi olarak nitelendirildik ama ne yazık ki şu an dışardan büyük oranda tarımsal ürün ve hayvan ithal ediyoruz. Ve çoğunda dolarlarda dışarıya gidiyor. Arkadaşlar ülkemiz cennet ama ne yazıkki en kötü çiftcisinin evinde tarımla ilgili en az 15 kitap varken bizim bunlarla şu anki sistemle mücadele etmemiz zor.  O yüzden bu işe devletin girmesi ÞART. Keza bizim miletimiz zaten aylık garanti kazancı sever.

O yüzden devlet belirli süre ekilmeyen arazilere veya devlet arazilerine üretimden yüzde pay karşılığı devlet tarım arazileri kapsamına alıp çiftcilerin garanti asgari ücret karşılığı ziraat mühendisleri tarafından yönlendirilerek tamamen modern tarım araçları ve tarım yöntemleriyle tarım yapacağı aynı sistemin hayvancılık konusunda da uygulanıp devlet çiftliklerinin kurulacağı ve hayvanların tam üretkenlikte hayvanların her şeyinden yararlanıldığı  bir sistemin kurulması ve halkın burda verimle çalışması daha mantıklı. Ayrıca devlet nerde ne yetişeceğini ne kadarın yeterli olacağı ve ne kadarın ihracata ayrılacağını belirleyeceğinden gayet verimli olacağı malum.

Ayrıca bu ofisler bir tsk vazifesi görür ise ve bir tarım sanayisi müsteşarlığı kurarsa ülkemizde Tarım sanayisinin gelişeceğini ve ülkeye dolar sağlayacağını düşünüyorum.


Tekstil : Senelerdir Tekstilde başa oynayan bir ülkeydik. Hatta tekstil pamuğu yetiştirmek için gap gibi büyük bir projeye giriştik. Ama ne oldu çin o müthiş üretim altyapısı ile özellike ucuz kuma ve tekstil ürünlerini sirkülase ettiler. Bizim burada yapmamız gereken daha kaliteli dokuma hammaddelerine yatırım yapıp bu türleri yetiştirip hali hazırdaki tekstil şirketlerini yurtdışına yaymak için devletin ya kendi şirketini kurması yada bu şirketlere ortak olması lazım.

Yazılım  = Getiri sağlaması en kolay alanlardan birisi. Devlet ortaklıklı bir kaç yazılım şirketi kurulup bu şirketlerin proje başvurusu tabanlı çalışması mantıklı olur. Değerli projeleri toplayıp bunlar üzerine çalışmak için Türkiyenin en iyi yazılım mühendislerini aselsan gibi toplayacak bir kuruluş ülkemize çok ciddi dolar girdisi sağlayacaktır. 

Enerji = Arkadaşlar ülkemizin cidden kanayan yarası ülkedeki doların yaklaşık 3 te 1'ini ıınmak ve üstünden elektrik üretmek için doğalgaz'a ve araçlarımız ve çeşitli alanlar için petrole veriyoruz. Ve evet ülkemizde Petrol ve doğalgaz yok kadar az . Biz bu iki bağımlılığımızı ne kadar azaltabilirsek o kadar bizim için iyi olacak. Çok büyük bir kazanç cebimizde kalacak.
Peki bunu nasıl yaparız ? İlk olarak başta temiz enerji yatırımları ve en önemliside ne yazıkki çabukcak nükleer enerjiye yatırımı arttırıp nükleer santral yapabilir seviyeye gelecek teknoloji transferini sağlayıp kendi santrallerimizi yaparak ülkedeki enerji üretim kabiliyetine çağ atlatmamız lazım .

Çünkü eğer böyle yaparsak milli otomobil projesinede destek olack şekilde ülkede elektrikli otomobili teşvik ederek petrole olan ihtiyacı aşırı düşürebiliriz, amerikadaki gibi klima bazlı elektrikle soğutma ve ısıtma sistemlerini ülkemizde yeni yapılarda şart koşarak doğalgazdan ve tabiki doğalgazla işleyen elektrik üretim tesiserini kpatarak doğalgazada iden parayı aşırı sınırlayarak bütçenin yüzde 20-30'una yakın bir dolar'ı ek kazanç gibi cebimizde muhafaza edebilir ve enerjide bağımsız olabiliriz.


Sanayi : Bu alanda da güney Kore'nin zamanında yaptığı gibi her alanda belirli devlet ortaklıklı ve destekli şirketler seçerek bunları bir thy gibi uluslararası arenaya çıkarmak ve bir savunma sanayisi müsteşarlığı modeli veya bu modelin evriltilmiş versiyonlarını uygulamamız lazım. Mesela buna Togg ile başlayabiliriz. Ama bu sektörde de Devletçiliğin olması itici güç olması şart. Çünkü riske girmeyi düşünen dünyayı takip eden bir sanayicimiz yok.


Tabi bunlardan ayrı bütün bu sektörlerde çalıştırmanız gereken bir nitelikli iş gücü kısmı var . Ve bu eğitimle ilgili kısım bambaşka bir konu. Belki onuda başka bir yazıda fikirlerimden bahsederim. Kısaca benim düşüncem ve fikirlerim budur. Doğru bulunur veya bulunamaz. 

Zaten salarin Ermeni mallarina coktugu, koclarinda sabetayci oldugu soylenir bazi internet sitelerinde. Mesajı Paylaş
''Başarının sırrı amaca sadakattir.''

Savunma Sanayii Başkanlığı'ndan Türk Lirası hamlesi

Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB), imzalanan sözleşmeler kapsamında dolar olarak verilen teminatların Türk Lirası'na çevrileceğini ve ilk defa imzalanacak sözleşmeler kapsamında verilecek olan teminatların Türk Lirası olarak belirleneceğini açıkladı.

Savunma Sanayii Başkanlığından yapılan açıklamada, "Başkanlığımız tarafından, imzalanmış olan sözleşmeler kapsamında dolar olarak verilmiş teminatların Türk Lirası'na çevrilmesi ve ilk defa imzalanacak sözleşmeler kapsamında verilecek olan teminatların Türk Lirası olarak belirlenmesi kararlaştırıldı" denildi.

http://www.milliyet.com.tr/son-dakika-savunma-sanayii-ekonomi-2726837/ Mesajı Paylaş
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

Ne ise hafta içerisinde sayın cumhur başkanımızın açıklaması ile bir nebze rahatladım.

''Ekonomideki durumun,  Rahip Brunson ile alakası yok . Sorun yakında aşılacak''


Ben bu açıklamadan önce gerçekten kara kara düşünmekte idim .
''Rahip tutuklanınca ekonomimiz böyle olursa , Allah etmesin Piskopos veya kardinali tutuklarsak  memleket ekonomimiz ne olur'' ;D

Mesajı Paylaş

Bizler Osmanlıya kızıyoruz . Neden Amerikaya gitmedi veya coğrafi keşiflere katılmadı diyoruz. Adamlar ne güzel abd'den altınları gümüşleri getirmiş ve ekonomilerini çoşturmuşlar diyoruz.

Ancak şu an yeni bir Amerikanın keşfi gerçekleşiyor ve biz bundan bir haberiz ve büyük ihtimal gelecek nesiller bundan dolayı bize öfkelenecek.

Biz bu yeni nesil Amerikanın keşfine SPACE MİNİNG yani UZAY MADENCİLİĞİ diyoruz. Dünyanın egemen güçleri şu sıralar dünyanın dış çeperinden dünyada aşırı pahalı ve aşırı değerli madenler getirmeye çalışıyor.

İlerde bu madenlerle üretebilecekleri yeni nesil askeri ve sivil teknolojiler sanayi ürünleri ile dünya ekonomisini kuşkusuz fethedecekler.

Ha biz ha deyince buna dahil olamasakta çalışmaları hızlandırıp çeşitli bu konudaki ortaklıklara yatırım yapmalıyız. Yoksa gelişmekte olan bir ülkeden köleleşmekte olan bir ülkeye dönebiliriz. Mesajı Paylaş
Savaş Var Denildiğinde Biz;


Alıntı yapılan: BATTLESTAR - 27 Kasım 2018, 13:57:56
Bizler Osmanlıya kızıyoruz . Neden Amerikaya gitmedi veya coğrafi keşiflere katılmadı diyoruz. Adamlar ne güzel abd'den altınları gümüşleri getirmiş ve ekonomilerini çoşturmuşlar diyoruz.

Ancak şu an yeni bir Amerikanın keşfi gerçekleşiyor ve biz bundan bir haberiz ve büyük ihtimal gelecek nesiller bundan dolayı bize öfkelenecek.

Biz bu yeni nesil Amerikanın keşfine SPACE MİNİNG yani UZAY MADENCİLİĞİ diyoruz. Dünyanın egemen güçleri şu sıralar dünyanın dış çeperinden dünyada aşırı pahalı ve aşırı değerli madenler getirmeye çalışıyor.

İlerde bu madenlerle üretebilecekleri yeni nesil askeri ve sivil teknolojiler sanayi ürünleri ile dünya ekonomisini kuşkusuz fethedecekler.

Ha biz ha deyince buna dahil olamasakta çalışmaları hızlandırıp çeşitli bu konudaki ortaklıklara yatırım yapmalıyız. Yoksa gelişmekte olan bir ülkeden köleleşmekte olan bir ülkeye dönebiliriz.
Uzaydaki madenleri mi isleyecen!Elinin altındaki boru , toryumu islede uzaydakiler eksik kalsın! Mesajı Paylaş

Þu anda yapılması gereken Merkezin en az 300 baz puan faiz indirimine gitmesidir 6.8 lik kur faiziyle gidiyoruz dolar olmuş 5.23 eğer hemen indirim gelirse çok kısa sürede neticesini  enflasyonda görebileceğiz. Mesajı Paylaş

Alıntı yapılan: Canik - 27 Kasım 2018, 15:12:04
Alıntı yapılan: BATTLESTAR - 27 Kasım 2018, 13:57:56
Bizler Osmanlıya kızıyoruz . Neden Amerikaya gitmedi veya coğrafi keşiflere katılmadı diyoruz. Adamlar ne güzel abd'den altınları gümüşleri getirmiş ve ekonomilerini çoşturmuşlar diyoruz.

Ancak şu an yeni bir Amerikanın keşfi gerçekleşiyor ve biz bundan bir haberiz ve büyük ihtimal gelecek nesiller bundan dolayı bize öfkelenecek.

Biz bu yeni nesil Amerikanın keşfine SPACE MİNİNG yani UZAY MADENCİLİĞİ diyoruz. Dünyanın egemen güçleri şu sıralar dünyanın dış çeperinden dünyada aşırı pahalı ve aşırı değerli madenler getirmeye çalışıyor.

İlerde bu madenlerle üretebilecekleri yeni nesil askeri ve sivil teknolojiler sanayi ürünleri ile dünya ekonomisini kuşkusuz fethedecekler.

Ha biz ha deyince buna dahil olamasakta çalışmaları hızlandırıp çeşitli bu konudaki ortaklıklara yatırım yapmalıyız. Yoksa gelişmekte olan bir ülkeden köleleşmekte olan bir ülkeye dönebiliriz.
Uzaydaki madenleri mi isleyecen!Elinin altındaki boru , toryumu islede uzaydakiler eksik kalsın!

Boryumu bu kadar abrtmaya gerek yok verimli bir tuzdur sonuçta. Bazı kullanılabileceği alanlar var zırhtır, yakıttır o konuda da uğraşıyoruz. Toryum ise nükleer tercihlere bağımlı bir madde biraz.

Benim üstte bahsettiğim bu maddeleri ilk olarak getirmek veya getirecek şirketlerde ortak ve söz sahibi olmak . Keza uzay madenciliği yasalarına göre madeni bulan şirketler bunların sahibi olacak. Ciddi maden bölgelerini kaptırırsak çok pişman oluruz. İlk getirebilelim de işlemesi bir kenarda kalsın. Mesajı Paylaş
Savaş Var Denildiğinde Biz;


Dış çeper olarak kastettiğin nedir? Atmosferin dış katmanlarından mı? Mesajı Paylaş
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

Alıntı yapılan: SKYWOLF - 27 Kasım 2018, 15:30:18
Dış çeper olarak kastettiğin nedir? Atmosferin dış katmanlarından mı?

Kaynakların en sağlam olduğu yer marsla jüpiter arasındaki asteroid kuşağı. Mesajı Paylaş
Savaş Var Denildiğinde Biz;



Paylaş whatsappPaylaş facebookPaylaş linkedinPaylaş twitterPaylaş myspacePaylaş redditPaylaş diggPaylaş stumblePaylaş technoratiPaylaş delicious
İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren Replikacep.com sitemizde 5651 sayılı kanunun 8. maddesine ve T.C.Knın 125. maddesine göre tüm üyelerimiz yaptıkları paylaşımlardan kendileri sorumludur.Replikacep.com hakkında yapılacak tüm hukuksal şikayetleri İletişim sayfamızdan bize bildirdikten en geç 3 (üç) iş günü içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek gereken işlemler yapılacak ve site yöneticilerimiz tarafından bilgi verilecektir.
Footer menü
Hakkımızda
Bize Ulaşın
Biz Kimiz
Hizmetlerimiz