Türkiye Ekonomisi

Başlatan BlackHawk89, 06 Nisan 2018, 11:55:11

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

#800
Mesela ABD, Avrupa, Rusya, Gürcistan, Orta Asya gibi ülkelerde çiftçi veya çoban direkt son müşteriye ürün satabiliyor. ABD'nin bazı eyaletlerinde tatil günleri çiftilerin özel çarşı gibi alanı var. Oradan istediğin et, meyve veya sebzeyi ucuza satın alabilirsin.

Rusya'da milyonluk şehirlerin çevresinde çobanlık(ahırlar) var. Orada yetiştriliyor veya steplerden getirdikten sonra kısa süreliğine hayvanı orada tutuyorlar. Telegram, Avito gibi sosyal-sanal marketlerden çiftçi reklam yapıyor, sonra arabası ile  patatesini, etini şehirdeki tüm müşterilerine kurye gibi dağıtıyor. Tüccara veya mağazaya gerek yok. Müşteriler çiftçiye puan veriyor, altına yorum yazıyor, kazıklama riski de yok. Devlet onlardan vergi almıyor, kendin yetiştirdiğin hayvanı satarsan vergisiz satarsın. Kocaman holding veya şirket isen o zaman vergi alınır. Et fiyatını büyük hayvan yetiştiren holdingler veya tüccar değil çiftçiler belirliyor. Fiyatlar artmaya başlar başlamaz Kazakistan'dan veya Arjantin'den et ithali artıyor ve anında aşağıya iniyor. Mesela ben evime genelde 15kg patates, 5kg soğan, 5kg havuç sipariş veririm. Çuval ile çiftçi evime getirir, benim gibi mliyonlarca insan var bu şekilde sipariş eden.

Türkiye'de bu sisteme geçmesi gerekiyor. Çiftçiden veya çobandan vergi alınmasın, etin ve sebzenin fiyatı ucuz olur. Onlar da minibüsü ile gelsn şehirlerde satışını yapsın. Mesajı Paylaş

#801
O köylüde marketteki fiyatın sembolik altında bir fiyata satar çok ucuza satmaz. Bizimde kurbanlıklarımız üreticiden tüketiciye satış ama hiçte ucuza gelmiyor kg fiyatı. Yol kenarlarında köylüler bizde de mal satıyor hiçte ucuz değiller. Köylünün edebine kalırsa bu iş zaten boku yeriz. Verdikleri körü körüne oylar yüzünden memleketi kurtaramıyoruz onlardan birde domatesi biberi eti onların insafına bırakırsak vay halimize. Köylünün kendi kardeşine komşusuna merhameti yok bize hiç acımaz

Mesajı Paylaş
Rusya Ukrayna savaşının çözümü bağımsız Kırım devletidir.

Çiftçi'ye günümüz kalırsa tüccar gibi olur diyorsun.

Hristiyan olsaydım domuz eti çok ucuzdur  ;D , kilosu 3-3.5 dolar. Hiristiyanlar bile fazla tüketmezler, hastalık taşır bunların eti. Çin, Vietnam gibi ülkeler bayılır. Türkiye'de domuz eti çok az olduğu için dana eti kadar pahalı oludğunu söylediler.

Gencecik 1-1.5 yaş arası dana kolu veya but 15-20kg olur kilosu 6 dolar, 1kg alırsan 7 dolar olur. 10kg üzeri alırsan evine kadar bedavaya getirir.

https://www.avito.ru/novosibirsk/produkty_pitaniya/myaso_telyatina_derevenskoe_govyadina_2527209496?context=H4sIAAAAAAAA_wE_AMD_YToyOntzOjEzOiJsb2NhbFByaW9yaXR5IjtiOjE7czoxOiJ4IjtzOjE2OiJnRHVSNHhOU3RZMlJXRjBqIjt9n8uRkD8AAAA

Mesajı Paylaş

#803
Türkiye'de tarım  hep tartışma konusu  oldu.  yazık ki   tartışmalar çözüm  bulmak yerine slogan bulma  yönünde ilerledi.
Türkiye'nin  tarımda kendi kendine yeten 7 ülkeden birisi  olduğu  yönündeki  iddialı  sloganlardan   sıyrılmak gerekiyor artık.
şeker  üretimi  1950'li  yıllarda dönemsel açıklar  olduysa da  1970'kli  yıllarda  üretim tüketimi  karşıladı; fakat 2002'de  nüfus   70,6  milyon  olduğunda  üretim tüketimi  karşılayamıyordu.
1978 'den 2002'ye  şeker üretimi  önemli oranda artmasına rağmen,  nüfus 42  milyonlardan 70  milyon civarına  çıktığında  açık   oluşuyor.

pirinç üretimi ise 1975'ten 1995'e   ciddi miktarda artmasına rağmen,  tüketim
 katkat fazla arttığı için 1995'te  ithalat oluşuyor. 

buğdayda ise 1978'de  üretim tüketimden fazlayken  1991'e  geldiğimizde   nüfus 56,9  milyona  yaklaşıyor ve  üretim   artışına rağmen tüketim %50 %60  civarında artıyor  ve ithalat oluşuyor.

42  milyona  yeten  şeker,  pirinç ve buğday üretimi yükselerek sürse de,   artan  nüfusun  daha da  hızlı artan tüketimine  yetişemeyince  ithalat  ile talep karşılanıyor.

bu gün nüfusumuz 85  milyonun üzerinde ve 47  milyon  civarında da turist geliyor.
aşağı  yukarı  132 milyonun  gıda talebiyle karşı karşıyayız  ve  yüzleşmemiz gereken  bazı şeyler var.

*Türkiye fiziki haritasında kahverengi tonlar ağırlıktadır;  çünkü  türkiye  ortalama yükseltisi fazla  olan bir ülkedir,  coğrafya derslerinden hatırlarsınız.
*Türkiye'de  akar suların hidroelektrik potansiyeli yüksektir;  çünkü  Türkiye genel olarak engebeli bir ülkedir,  bunu da coğrafya derslerinden hatırlarsınız.
*Türkiye su bakımından zengin bir ülke değildir.
*Türkiye'de   çiftçilik  mi  memurluk mu desen herkes  direk memurluk  ister.
*Türkiye'de  köylerde istisnalar olsa da  nüfus  bu  çetin coğrafyada  tarım  yapamayacak kadar yaşlıdır.

peki çözümü  yok mu?
var tabi.
önce şu slogan işinden  vaz geçmek ve gerçeklerimizle  yüzleşmek şart.
her  şeyi  ülke içinde  üretmek  yerine  stratejik  gıda maddeleri belirlenmeli.
bu  gıdalarda  mevcut  üretim kapasiteleri belirlenip  belki  sözleşmeli çiftçilik   modeli  uygulanarak  her yıl  hangi çiftçiden   kaç ton  ürün alınacağı  önceden belirlenmeli,  bu  şekilde çiftçi  şehre göç etmeyi  yavaşlatır ve  önünü görür.  devlet de  ilk  üretim  miktarlarını daha sağlam ön görüp  planlama yapar.
ikinci aşamada da,  sözleşmeli çiftçiler tarafından  yapılan  üretimdeki  yetersizlik  ton  cinsinden hesaplanıp  bu   eksik  miktarlar  bizzat devlet eliyle  modern teknikler kullanılarak  üretilebilir.
örneğin buğday  eksiği,  devlet tarafından  kaç  hektarlık alana  ekim yapılması gerektiği  belirlenir,  sonra da mümkün mertebe   tren güzergahına  yakın olacak  konumlarda  ekim   yapılır.
faliyetlerde elektrikli traktör,  biçerdöver elektrikli tren ve hatta belki elektrikli kamyon kullanılarak   taşıma maliyeti minimuma düşürülür.
Mesajı Paylaş

Alıntı yapılan: marmara - 06 Nisan 2025, 18:33:51Mesela ABD, Avrupa, Rusya, Gürcistan, Orta Asya gibi ülkelerde çiftçi veya çoban direkt son müşteriye ürün satabiliyor. ABD'nin bazı eyaletlerinde tatil günleri çiftilerin özel çarşı gibi alanı var. Oradan istediğin et, meyve veya sebzeyi ucuza satın alabilirsin.

Rusya'da milyonluk şehirlerin çevresinde çobanlık(ahırlar) var. Orada yetiştriliyor veya steplerden getirdikten sonra kısa süreliğine hayvanı orada tutuyorlar. Telegram, Avito gibi sosyal-sanal marketlerden çiftçi reklam yapıyor, sonra arabası ile  patatesini, etini şehirdeki tüm müşterilerine kurye gibi dağıtıyor. Tüccara veya mağazaya gerek yok. Müşteriler çiftçiye puan veriyor, altına yorum yazıyor, kazıklama riski de yok. Devlet onlardan vergi almıyor, kendin yetiştirdiğin hayvanı satarsan vergisiz satarsın. Kocaman holding veya şirket isen o zaman vergi alınır. Et fiyatını büyük hayvan yetiştiren holdingler veya tüccar değil çiftçiler belirliyor. Fiyatlar artmaya başlar başlamaz Kazakistan'dan veya Arjantin'den et ithali artıyor ve anında aşağıya iniyor. Mesela ben evime genelde 15kg patates, 5kg soğan, 5kg havuç sipariş veririm. Çuval ile çiftçi evime getirir, benim gibi mliyonlarca insan var bu şekilde sipariş eden.

Türkiye'de bu sisteme geçmesi gerekiyor. Çiftçiden veya çobandan vergi alınmasın, etin ve sebzenin fiyatı ucuz olur. Onlar da minibüsü ile gelsn şehirlerde satışını yapsın.
Öyle bir satışta etlerin sağlığa uygun olup olmadığı nasıl denetleniyor Mesajı Paylaş

Bir şeyi ucuzlatmak için fiyatını düşürmeye çalışmak çok karmaşık ekonomik ilim istiyor onun yerine bence maaşları arttırmak daha kolay çözüm Mesajı Paylaş
Rusya Ukrayna savaşının çözümü bağımsız Kırım devletidir.

#806
Alıntı yapılan: Efes - 06 Nisan 2025, 23:28:58Öyle bir satışta etlerin sağlığa uygun olup olmadığı nasıl denetleniyor

Kimse denetlemiyor, orta çağda yaşamıyoruz. Çiftçiler etini, yumurtasını, tavuğunu getiriyor satıyor.
Marketlerdeki kesilen her hayvanı kim denetleyecek.

Sanki her koyun veya inek kesildiğinde Migros her birini ayrı ayrı labaratuvardan denetleyerek mi geçiriyor.
Ekvadordan gelen muzun her birini içini açıp denetlemek mümkün mü. Rusya'dan gelen binlerce ton ayçiçek yağın nasıl denetlemesini yaparsın. Onlarca çiftçiden gelen ayçiçeği sıkıyor ve size satıyor. İçine zehir koyarsa kim bilir, biz değil gemi kaptanı veya Türkiye'de şişelere kuyarken zehirlenmiştir diyerek işin için içinden sıyrılır, suçluyu bulabilirmisin.


Mesajı Paylaş

Bu sene petrol fiyatları düşük seyrederse Türkiye'nin petrol ithalatından ciddi bir avantajı olabilir. Bu elde kalan paraya da Güney Amerika'dan büyükbaş hayvan ithalatı yapılmalı ve Et-Süt kurumu aracılığıyla uygun fiyata satılmalı.

Hatta yetiştirmek için de büyükbaş hayvan ithal edilmeli. Arzı arttırıp Et-Süt kurumu aracılığıyla vatandaşa uygun fiyatlı et satışı yapılırsa özel sektörde paşa paşa rekabet için fiyatları indirmek zorunda kalır.
Mesajı Paylaş

Hukuken ticari olarak kullanılacak etler için menşe belgesi olan hayvanlar veteriner denetiminde yetkili kesimhanelerde kesilmek durumunda. Ithal hayvanın girişi, karantina kontrolü ve yine kesimi de mevzuat ile düzenlenen haller. Kaçağı var mıdır, muhtemelen... Mesajı Paylaş

Alıntı yapılan: mehmet05 - 07 Nisan 2025, 01:56:44Hukuken ticari olarak kullanılacak etler için menşe belgesi olan hayvanlar veteriner denetiminde yetkili kesimhanelerde kesilmek durumunda. Ithal hayvanın girişi, karantina kontrolü ve yine kesimi de mevzuat ile düzenlenen haller. Kaçağı var mıdır, muhtemelen...

Yanlış hatırlamıyorsam zamanında Angus ithal edilmişti. Yine buna benzer bir ithalat yapılabilir. Mesajı Paylaş


Paylaş whatsappPaylaş facebookPaylaş linkedinPaylaş twitterPaylaş myspacePaylaş redditPaylaş diggPaylaş stumblePaylaş technoratiPaylaş delicious
İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren Replikacep.com sitemizde 5651 sayılı kanunun 8. maddesine ve T.C.Knın 125. maddesine göre tüm üyelerimiz yaptıkları paylaşımlardan kendileri sorumludur.Replikacep.com hakkında yapılacak tüm hukuksal şikayetleri İletişim sayfamızdan bize bildirdikten en geç 3 (üç) iş günü içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek gereken işlemler yapılacak ve site yöneticilerimiz tarafından bilgi verilecektir.
Footer menü
Hakkımızda
Bize Ulaşın
Biz Kimiz
Hizmetlerimiz