Türkiye Ekonomisi

Öyle bir satışta etlerin sağlığa uygun olup olmadığı nasıl denetleniyor

Kimse denetlemiyor, orta çağda yaşamıyoruz. Çiftçiler etini, yumurtasını, tavuğunu getiriyor satıyor.
Marketlerdeki kesilen her hayvanı kim denetleyecek.

Sanki her koyun veya inek kesildiğinde Migros her birini ayrı ayrı labaratuvardan denetleyerek mi geçiriyor.
Ekvadordan gelen muzun her birini içini açıp denetlemek mümkün mü. Rusya'dan gelen binlerce ton ayçiçek yağın nasıl denetlemesini yaparsın. Onlarca çiftçiden gelen ayçiçeği sıkıyor ve size satıyor. İçine zehir koyarsa kim bilir, biz değil gemi kaptanı veya Türkiye'de şişelere kuyarken zehirlenmiştir diyerek işin için içinden sıyrılır, suçluyu bulabilirmisin.

Migros denetleme yapmaz zaten ama denetlenmiş eti alıp satmak zorunda.
Bizim ülke bu konuda iyiymiş bunu anladım

Migros denetleme yapmaz zaten ama denetlenmiş eti alıp satmak zorunda.
Bizim ülke bu konuda iyiymiş bunu anladım

ABD'nin herhangi eyaletindeki çiftçi son tüketiciye et satabiliyor, çok yaygın yaşanan olay. Afrika ülkesi olmadıkça neredeyse dünyanın her yerinde hayvan veteriner bakımından geçirilyor. ABD veya Rusya'da hayvan hastalığından insanlar ölmüş veya topluca hastanelik olmuş gibi olayları duydunuz mu. 

Sibirya ve Kanada'nın kutup bölgelerinde geyik çiftlikleri var. Onlara veteriner bakımı yapılmıyor, binlerce geyik -50 derece soğukta açık alanda doğuruyor ve yaşıyor. Onlar çok güçlü hayvanlar, çiftçiler kesilmiş hayvanın sıcak kanını içiyor ve bu şekilde binlerce senedir yaşıyorlar. Hastalık olsaydı çobanlar çoktan ölürdü. En güçlü olan erkek geyikler çiftleşiyor, kurtlara karşı kendilerini koruyabiliyor, güçsüz hasta olanı doğa affetmez. Kanada ve Rusya'nın her bölgesinde geyik eti satılır, kimse ölmedi şu ana kadar.

Türkiye'de tekelleşme var, tüccar kazanıyor, müşteri zarar ediyor ve malın aşırı pahalı olmasına neden oluyor. 

Bu tüccar olayı bir etken olabilir ama bana fazla abartılıyor gibi geliyor.

Türkiye köylü pazarları var yok değil.

Ama bana sanki buralarda da bir fiyat olmuyor gibi geliyor.

Yapiliyor mu bilmiyorum ama et ve süt kurumu veya yeni kurulacak bir kurumun baştan sona bu işe büyük çaplı girmesi lazım...

Dev gibi tesislerde hayvanı yetiştirecek,  işleyecek, kendi mağazalarında satacak...kar oranı da makul olacak..

Tarım ürünleri için de ayni strateji uygulanmali...

Oturduktan sonra yüzde 49unu da halka arz edersin, basina da profesyonel yönetimi koyarsin...

Neresinde bakarsan bak serbest piyasa o ya da bu sebepten dolayı düzgün işlemiyor...

Piyasaya düzen gelir, bir standart oturur...kolay kolay kimse kazık atamaz..

Bir şeyi ucuzlatmak için fiyatını düşürmeye çalışmak çok karmaşık ekonomik ilim istiyor onun yerine bence maaşları arttırmak daha kolay çözüm

Damak tadımız 60lardan sonra dana etine alıştırıldı.Küçük baş hayvan eti yeniden gündeme gelmeli.Süt hariç et için büyük baş beslenmemeli .Ülkemiz küçük baş hayvancılığa daha elverişli.Koyun artık çift doğuruyor hatta üçüz bile oluyor.Gebelik süresi ve kesime yetişme hızı yüksek.Döngü verimi yüksek Biz Türk'üz küçük baş bizim kültürümüzün temeli.

Bu sene petrol fiyatları düşük seyrederse Türkiye'nin petrol ithalatından ciddi bir avantajı olabilir. Bu elde kalan paraya da Güney Amerika'dan büyükbaş hayvan ithalatı yapılmalı ve Et-Süt kurumu aracılığıyla uygun fiyata satılmalı.

Hatta yetiştirmek için de büyükbaş hayvan ithal edilmeli. Arzı arttırıp Et-Süt kurumu aracılığıyla vatandaşa uygun fiyatlı et satışı yapılırsa özel sektörde paşa paşa rekabet için fiyatları indirmek zorunda kalır.

Bunun yerine bu ülkede hayvan yetiştirmenin neden bu kadar pahalı olduğu araştırılsa, Güney Amerika vs herhangi bir yerde neden daha ucuz olduğu araştırılsa, neleri yanlış yaptığımız, neleri yapmamız gerektiği belirlense de ona göre bir yol uygulansa, böylece yerli üretici öldürülmek yerine daha da güçlendirilmiş, paramız yurtdışına gitmemiş, hatta yurtdışına satış yaparak daha da zenginleşmiş olsak daha iyi olmaz mı!

Arkadaşlar bizim hatta bizim halkımızın bir pazar haline getirilip,sömürttürülduğümüzün farkında bile değiller.

Türkiye aslında çok tarıma müsait bir ülke değil. Güneşimiz var bu yüzden var olan arazilerimizde sebze meyve gibi kıymetli tarım ürünleri çok güzel tatlanıyor çabuk olgunlaşıyor pazar değeri çok iyi oluyor. Ama başka bir tarım türü olan uçsuz bucaksız tarım alanları isteyen kg fiyatı düşük olan ama devasa alanlarda ekimi kolay hasatı kola bakımı kolay olan arpa buğday ayçiçeği slaj için mısır gibi ürünleri ekmeye uygun tarım alanlarımız o kadar kaliteli değil. Ülke çok sapa çok dağlık bir ülke bu tür uçsuz bucaksız tarım bizde pek yapılamıyor küçük küçük tarlalarda yapılıyor. Ukrayna savaşındaki videolara bakın dümdüz tarlalar aralarında sınırda biraz koru gibi ağaç tüm ülke bir uçtan bir uca böyle tarım arazisi. Bu yüzden ayçiçeğini onlar satıyor tüm dünyaya. Böyle ülkelerde slaj için uçsuz bucaksız mısır tarlaları var yonca var fi var yem bitkileri var arpa var. Bunlar bu iklimlerde de kolay büyüyen ürünler. Uçsuz bucaksızı tam anlamayabiliriz. 1000 km arabanızla gidin ve denizden sadece 200 metre yükselin ve geçtiğiniz yerlerde bir tane değil dağı bırak yükselti bile olmasın böyle ülkeler var. Fransa Almanya İngiltere Ukrayna Rusya Amarika böyle ülkeler. Amerika'da 6 Türkiye genişliğinde alanda en yüksek yer Çamlıca tepesi kadar bir tane tepe çıkmıyor karşınıza ve her karışı dümdüz her karışında güneş şahane su şahane. Bu ülkelerle rekabet edilir mi hayvancılıkta. Büyükbaş hayvan için slaj ekmen yonca yem bitkisi arpa ekmen gerek. Türkiye yede var sanıyorsunuz ama 50 milyon büyük baş filan dedim mi olmuyor işte. Yoncayı samanı bile Bulgaristan dan ithal ediyoruz sıkışınca.

Şu tarım arzisinin güzelliğine bir bakın tıklanınca açılan alan 20 km genişlikte ve daha sağa sola 3000 km böyle devam ediyor aşağı yukarıda 2000 km devam ediyor. Bu dediğimde ülkenin üçte ikisi filan kalan üçte biri biraz sapa onarında vahşi batı yani ama orda bile bizden kat kat iyi tarım potansiyeli. Bu adamlarla tarımda yarışılırmı yada besicilikte.

https://www.google.com/maps/@40.81603,-88.129,28401m/data=!3m1!1e3?entry=ttu&g_ep=EgoyMDI1MDQwMi4xIKXMDSoJLDEwMjExNDU1SAFQAw%3D%3D

Avrupa'da Türkiye kişi başına et tüketimi en az olan ülkelerden birisi. Türk mutfağı Avrupa'nın en zengini, çeşitlik açısından diyorum. Çeşitli etli yemekleri fazla ama halkın et tüketimi ekonomik nedenlerden dolayı az.
Dünyada kişi başına en çok et tüketen ülkeler Moğolistan, ABD, Brezilya, Arjantin, İspanya ve Avustralya.  Bunlar yıllık kişi başına 100kg veya üzeri et tüketiyorlar. Avrupa'da Fransa, Polonya, Çekya, Belarus ve Rusya 80kg ve üzeri tüketimi var. Avrupa'da Türkiye 47kg sadece Ukrayna'dan fazla et tüketimi var.

Mesele Türkiye'de azgari ücret az olması değil, etin çok pahalı olması. Belarus, Rusya veya Moğolistan zengin ülkeler değil ama et ucuz. İstanbul'da et fiyatları Tokyo veya Oslo ile aynı. En çok dana eti ihraç eden ülkeler Brezilya, ABD, Hindistan, Avustralya. Diğer yandan ABD en çok dana etini de ithal ediyor, nedeni ise halkın çeşitli dana et tüketimi.

Yukarıda saydığım et ihrcatçılar ile rekabet edemezsin, onlar ucuza hayvan besliyor, doğası ve çoğrafyası buna elverişli. Yerli çiftçiyi kollarım diyerek milyonlarca insana kilosu 30 dolardan et satmak saçmalık. Brezilya, Paragvay, Arjantin'den gemiler ile eti getir milletin de et tüketimi artsın.  Etin kilosu 10 dolardan fazla olmamalı.

ABD'ye bile et ihrac eden Avustrulya ornegine ne diyceksin Putty? Adamlarin ulkesinin cogu col