Türkiye Ekonomisi

İhracatın artması ne kadar iyi ise ithalatın artması da o kadar iyidir. İhracatlar zaten daha fazla ithalat yapabilmek için yapılır yastığın altına koyacak halimiz yok. Her ithalat dünya insanlarının sabah evden işe gidip Türklerin refahı konforu mutluluğu için çalışması demektir. Bir Malezyalı ayda 1 saat Türkler için çalışıyor 10 saat Amerikalılar için çalışıyorsa bu Amerikalılar için daha iyi demektir kötü demek değildir.

İhracatın artması ne kadar iyi ise ithalatın artması da o kadar iyidir.

Enerji açığı vermeseydik, haklıydınız. Cari açık veriyoruz ve bunun nedeni enerji açığıdır. Eğer enerji derdini çözebilirsek, bu topraklarda mucizevi bir şey olacak. Cari fazla vereceğiz! Asıl ekonomik devrim de o zaman başlayacak.

Kanuni döneminde dahi cari açık veriliyordu, gerisini siz tahayyül edin.

Gemilerimiz Somali ye gitti 100 milyar varil petrol bulacağız yarısı bizim olacak enerji açığımızı öyle karşılarız inşallah.
Denizde petrol arama çıkartma işinde dünya markası olmamız lazım Nijerya Somali gibi ülkelerle güzel anlaşmalar ile petrol gaz bulup çıkarmamız gerek.

Kesinleşmiş Ocak-Ağustos verilerine göre Cari açıkta iyileşme  30 milyar dolar.  39 milyar dolardan 9 milyar dolara geriledi.

Bu yıl GSMH beklentisi  1,3xx trilyon dolar.  Cari Açık/GSMH  %1 'in altına inebilir.

Gemilerimiz Somali ye gitti 100 milyar varil petrol bulacağız yarısı bizim olacak enerji açığımızı öyle karşılarız inşallah.
Denizde petrol arama çıkartma işinde dünya markası olmamız lazım Nijerya Somali gibi ülkelerle güzel anlaşmalar ile petrol gaz bulup çıkarmamız gerek.

Gaz ve petrol aramayalım demiyorum, elbette arayalım. Ama enerji açığını bunları yakarak gidermeyelim. Büyük bir israf oluyor bu. Nükleer ve yenilenebilir enerji kaynakları ile ve kalıcı olarak bu derdi çözelim. İkisini aynı anda değerlendirmek çelişki değildir, aksine bence gerekliliktir. Yeşilci yobazları nükleer konusunda dikkate almayın, derim.

"Enerjide kullanmayacaksak neden arıyoruz gazı ve petrolü?" derseniz, sanayi hammaddesi ve en önemlisi gübre hammaddesi olarak çok lazım olacaklar. Yakılamayacak kadar değerlidir bu kaynaklar.

http://youtu.be/z1Ppv1knOCo?si=1rm-ghjP3lWTKGOe

Özellikle sn.Aydın Durmuş izlesin dövizi yasaklıyacaktı ya ,bizim son derece yerli ve milli insanlarımızın ve kitlesinin tercihi ortada

Seneye 270 kuyu kazacağız. Bunun içinde hem doğalgaz hem de petrol kuyuları var. Bu sene kaç tane kazdık bilmiyorum ama önceki senelerde 2023'ten itibaren son 3 senede ortalama 77 civarı. Bu sene muhtemelen 150 civarı kazdık diye düşünüyorum. Bu rakamın büyüklüğünü anlamanız açısından söylüyorum.

2025'ten itibaren yıllık enerji ihtiyacımızın %2.5'unu karşılayacak 4 tane nükleer santral ile %10'luk kadar doğalgaz ihtiyacımızı kesebileceğiz.

2026'da dev doğal gaz işleme gemimiz hizmete girecek. Þu anda 6M üstünde üretimimiz var. Aralık ayında 7.5M'a çıkıyoruz. 2026'da ise 20M olacak. Bu gemi tek başına 10M'luk bir katkıda bulunacak.

Sinop nükleer ihalesi seneye tamamlanacak gibi.

Modüler reaktörler için düzenlemeler tamamlanmak üzere.

Gabar'daki petrol miktarı günlük 50 bin varili geçti. 52 bin rakamını söylendi.

Bu tabloya bakınca iki sene içinde 3 katına çıkacağımızı ön görüyorum. Þu andaki tabloda gemilerimiz yetersiz gibi görünüyor. Acilen bu işlere girmemiz lazım.

Bakanımıza güvenelim. Muhalif olmama rağmen çok seviyorum. Allah yolunu açık etsin.

Ben ulke ekonomimizin mevcut durumuna normal bir vatandas  olarak baktigim zaman sunlari gorebiliyorum.

Ekonomimizin ne tikirinda, ne de duzelme ivemsinde oldugunu dusunuyorum. Gorunen tek sey ulke nufusuna orantilayacak olursak kucuk bir zumrenin ekonomik durumlarinin normalin uzerinde  oldugu. Geriye kalan buyuk kismin ise zorlasan ekonomik durum karsisinda gun gectikce zorlandiklaridir.

Bizleri yonetenlerin ise kafasi tamami ile karisik desem yerinde.
Bir taraftan sozde istikrar hamleleri .Diger taraftan ise kisitli kaynaklari har vurup yandaslari zengin etmekle mesguller. Butun bu duzensizligin ceremesini ise hem kendilerine oy verenler heme de muhalif  kesim cekmekte.

Bu gun savunma analizi yapan bir arkadasin Gokbey helikopterimiz icin paylasmis oldugu hedef uretim kapasitesinin 400 adet oldugunu okudum.  Ben bu rakaminda sair hedef kapasite olcumlerinde yaptigimizin benzeri gibi abartili geldi.   Ornegin yap islet devret yontemi ile yapilan onca otoyol, havaalnlari tunellerin hesaplamalarinin ne kadar hatali oldugunu hepsimiz biliyoruz.  Helikopter icin de bunun oyle oldugunu dusunuyorum. Yukarida petrol uretimi icin acilan kuyu adedi ve buna orantili olarak hedef uretim paylasildi bunun ne derece dogru olduguna da emin degilim. Alinan onca sondaj gemisi icin de aynisi gecerli bize gercekten ne kadari gerekli idi. Savunma sanayimiz icin de aynisi gecerli verilen tesviklerin ne kadari dogru kanallara gitmekte. Daha bariz savurganlik olan makam araci sevdamiza hic girmiyorum.

Ben yapilanlara karsi degilim ama kisitli kaynaklarimizin dogru rasyonel onceliklerine gore kullandigimizi dusunmedigim gibi, Istismarin yolsuzluga karsi da hic ama hic bir islem yapmadigimizi dusunuyorum.

Neticede olumsuzluklar bu kadar derin iken ve bu olumsuzluklara karsin hic bir gercek onlem alinmaz iken Ekonomimizin duzelme sansi oldugunu acikcasi pek dusunmuyorum.

Bizim ekonomimizin düzelmesi için yapısal sorunları ortadan kaldırmak gerekiyor lafını bolca duyarız ama asıl en önemlisi ticari ahlâk meselesi.

Maalesef bizim insanımızın genel bir ahlâk sorunu var, profesörüden tut dağdaki çobana kadar, ufacık bir maddi menfaat karşılığı tüm etik kuralları ihlal edebiliyoruz ve herkes böyle yaptığı için ahlâksızlık normalleşmiş durumda.

Mesela gündelik hayatta, Arabasını satarken kusurunu söyleyen birisine rastladınız mı? Mesela ön tarafa kaliteli mal koyan ama satarken araya kusur karıştırmayan bir esnaf gördünüz mü? Veya mesela 6 yıl okudum ve ben en zekiyim diyerek maaş harici yan gelirleri kendisine hak gören bir zihniyet yok mu? Veya üst kademelerde bensiz olmaz, ben önemliyim, diyerek her türlü savurganlıkları kendine hak gören bir zihniyet yok mu? Sözde en dürüst vatandaş, çocuğunun geleceği için kapı kapı dolaşarak torpil yaptırmaya uğraşmıyor mu? Ticari hayatta kazık yemeyen veya dolandırılmayan var mı? İşçi ve emekçi gerçekten hakkını alabiliyor mu?

Herkes kendini iyi bir birey zannediyor ama yukarıda örnek verdiğim ve daha yüzlerce sıradan örnek verebileceğim uygulamaları bizzat,se , ben, amcamız, dayımız, babamız yapıyor.

Toplumun en üst tabakasından en altına kadar herkes etik değerleri katlediyor, konumuz ekonomi ve bana burada bir kişi Türklerin ticari ahlâkı vardır diyebiliyor mu?

  Maalesef bizim ekonomimiz bu şartlar altında gelişmez. Bizim yapısal sorunlarımızın altında yatan ana etken ahlâksızlık.Kanun, kararname, kural falan ile olacak iş değil.

Kız anlatıyor Kore de hesap açamamış çünkü Türkiye uluslar arası kara para ile mücadelede gri listedeymiş.