SİPER: Milli Uzun Menzilli Bölgesel Hava Savunma Sistemi

Başlatan Cetin, 31 Ekim 2018, 16:15:22

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 3 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Alıntı yapılan: Yasar - 25 Mayıs 2021, 14:05:51
Alıntı yapılan: ACE - 24 Mayıs 2021, 20:04:02
Alıntı yapılan: Yasar - 24 Mayıs 2021, 15:00:16
İrtifa ve menzil arttıkça bir roketin hedef vuramama olasılığı o derecede artar.
İrtifa ve menzil arttıkça hedeften gelen bilginin prosesi ve yeni hedef güncellenmesi esnasında oluşan faz kaymaları uzaklık ve irtifa ile orantılı olarak artar. Kısa mesafelerde bu faz gecikmesi fazla problem olmayacağından kolayca tekrar düzeltilip hedefin bulunması sağlanabilir. Mesafe arttıkça bu düzeltmeleri üst üste defalarca yapacak prosesörlerin gücü ve kabiliyeti, bilhassa hızlı manevra yapabilen hedefi bulabilme açısından, çok önem kazanır. 
O bakımdan atmosfer dışındaki hedefleri vurabilmek en zor işlemdir.
Hepsine uygun İsviçre-Çakısı yok şu anda. Laser ve EMT gibi platformlar geliştikçe belki bir çözüm oluşabilir.

Hocam irtifa tamam da menzil o kadar farketmez bence ya. İrtifada hava yoğunluğu manevrayı etkiler orası doğru ama menzil uzadığında 40-50 km uzasa ışık hızındaki iletişimle saniyenin binde biri bile gecikme olmaz. Olan gecikmede de hedef mach 3 ile gitse bile 15-20 metre anca yol almış olur.  Proses falan mesafeye bağlı kalmaksızın aynıdır. Zaten hedefe yaklaşınca da mühimmat kendi arayıcı başlığını açıp da takip edecek ve manevra yapacak.

Karıştırılmayan aldatılmayan bir radar ile füzeyi hedefe yakın bir alana sokmak zor değil Asıl fark yaratan şey füzenin hedefe yaklaşıp otonom olarak onu vurabilmesi. İşlemci, sensör, yazılım, pif-paf vs artık ne kullanılıyorsa farkı yaratan o manevra ve zamanlamalar olacak.
Sn Ace,
"Phase shift and phase delay of electromagnetic waves"
Konusuna girip sizi teknik olarak sıkmak istemem. Ama ışık hızı ile hareket eden radar dalgalarıyla, atmosferdeki değişik yoğunluktaki katmanların radar dalgalarının faz kaymasına sebep olması biraz farklı. Menzil uzadıkça bu faz kayma miktarı artma temayülü gösterir. Bu da sizin elektronik devre ve yazılımla alt etmeniz gereken bir sorundur. Işık hızıyla yayılan radar dalgasıyla bu faz kaymasının bir alakası yoktur. Bu faz kayması arttıkça hedef pozisyonunun belirlenmesi zorlaşır. Bunu kompanse edecek yazılıma ve algoritmalara ihtiyacınız olacaktır.
Bir sinüs eğrisi düşünün. Bunun tam bir 360 dereceyi tamamlaması 1 cycle dır. Bu aynı hızda kalır ama 1 derece ileri ya da geriye kayarsa;  yayılma hızı değişmez ama faz olarak 1 derece ileri kaydığından hedefin pozisyonunu tam belirleyemezsiniz. Ekteki kırmızı dalga yollanan sinyalse mavi dalga yansıyan dalgadır. Burada gördüğünüz üzere giden gelen sinyal hızı ışık hızında olmasına rağmen arada bir faz kayması vardır.
https://www.google.co.uk/url?sa=i&url=https%3A%2F%2Fwww.researchgate.net%2Ffigure%2FThe-difference-in-phase-of-two-waves-is-known-as-the-phase-shift_fig1_266234756&psig=AOvVaw0_Ca8AqkxW_Lr5u2B1t_fN&ust=1622030072162000&source=images&cd=vfe&ved=0CAIQjRxqFwoTCOjikYTj5PACFQAAAAAdAAAAABAI

Hocam, ben uzun mesafede iletişim hızının tepkimeyi geciktireceği düşüncesiyle yazdığınızı düşünerek cevapladım çünkü daha önce benzer düşüncede olan arkadaşlar olmuştu. (Konuya beklediğimden daha hakimmişsiniz 😊 bilgiler için de çok teşekkür ederim)

Radarda faz farkının bu şekilde yanıltmaması için faz kaydırma, genlik modülasyonu vb  çözümlerin yapıldığını anımsıyorum. Çok iddialı değilim çünkü hem yıllar oldu hem de uzaktan algılamanın elektronik kısmına pratikte girmedim. O yüzden alınan uzaklık verisinin doğruluğunu elektronik bilgim üzerinden tartışamayacağım. Basınç, nem, sıcaklık vb donelerle atmosferik bir düzeltme gelebilir belki.

Açının doğru ama mesafenin hatalı olabileceği ölçümlerde birden çok noktadan radar verisi alınırsa bahsettiğiniz konum hatası en aza indirilebilir. Biliyorsunuzdur belki; ileriden kestirme olarak adı geçen bu yöntemde radarlar arası baz mesafe arttıkça oluşacak geometri daha da doğru sonuç çıkarır. Ölçü sayısının artması da mevcut ölçüleri kendi içinde teste tabi olarak en yakın değere ulaşmayı sağlar.

O yüzden sanırım birbirine entegre olan radar ağlarının önemi bu şekilde daha da artıyor. Ne kadar radar; o kadar kesin konum. Mesajı Paylaş

Alıntı yapılan: ACE - 25 Mayıs 2021, 17:14:33
Alıntı yapılan: Yasar - 25 Mayıs 2021, 14:05:51
Alıntı yapılan: ACE - 24 Mayıs 2021, 20:04:02
Alıntı yapılan: Yasar - 24 Mayıs 2021, 15:00:16
İrtifa ve menzil arttıkça bir roketin hedef vuramama olasılığı o derecede artar.
İrtifa ve menzil arttıkça hedeften gelen bilginin prosesi ve yeni hedef güncellenmesi esnasında oluşan faz kaymaları uzaklık ve irtifa ile orantılı olarak artar. Kısa mesafelerde bu faz gecikmesi fazla problem olmayacağından kolayca tekrar düzeltilip hedefin bulunması sağlanabilir. Mesafe arttıkça bu düzeltmeleri üst üste defalarca yapacak prosesörlerin gücü ve kabiliyeti, bilhassa hızlı manevra yapabilen hedefi bulabilme açısından, çok önem kazanır. 
O bakımdan atmosfer dışındaki hedefleri vurabilmek en zor işlemdir.
Hepsine uygun İsviçre-Çakısı yok şu anda. Laser ve EMT gibi platformlar geliştikçe belki bir çözüm oluşabilir.

Hocam irtifa tamam da menzil o kadar farketmez bence ya. İrtifada hava yoğunluğu manevrayı etkiler orası doğru ama menzil uzadığında 40-50 km uzasa ışık hızındaki iletişimle saniyenin binde biri bile gecikme olmaz. Olan gecikmede de hedef mach 3 ile gitse bile 15-20 metre anca yol almış olur.  Proses falan mesafeye bağlı kalmaksızın aynıdır. Zaten hedefe yaklaşınca da mühimmat kendi arayıcı başlığını açıp da takip edecek ve manevra yapacak.

Karıştırılmayan aldatılmayan bir radar ile füzeyi hedefe yakın bir alana sokmak zor değil Asıl fark yaratan şey füzenin hedefe yaklaşıp otonom olarak onu vurabilmesi. İşlemci, sensör, yazılım, pif-paf vs artık ne kullanılıyorsa farkı yaratan o manevra ve zamanlamalar olacak.
Sn Ace,
"Phase shift and phase delay of electromagnetic waves"
Konusuna girip sizi teknik olarak sıkmak istemem. Ama ışık hızı ile hareket eden radar dalgalarıyla, atmosferdeki değişik yoğunluktaki katmanların radar dalgalarının faz kaymasına sebep olması biraz farklı. Menzil uzadıkça bu faz kayma miktarı artma temayülü gösterir. Bu da sizin elektronik devre ve yazılımla alt etmeniz gereken bir sorundur. Işık hızıyla yayılan radar dalgasıyla bu faz kaymasının bir alakası yoktur. Bu faz kayması arttıkça hedef pozisyonunun belirlenmesi zorlaşır. Bunu kompanse edecek yazılıma ve algoritmalara ihtiyacınız olacaktır.
Bir sinüs eğrisi düşünün. Bunun tam bir 360 dereceyi tamamlaması 1 cycle dır. Bu aynı hızda kalır ama 1 derece ileri ya da geriye kayarsa;  yayılma hızı değişmez ama faz olarak 1 derece ileri kaydığından hedefin pozisyonunu tam belirleyemezsiniz. Ekteki kırmızı dalga yollanan sinyalse mavi dalga yansıyan dalgadır. Burada gördüğünüz üzere giden gelen sinyal hızı ışık hızında olmasına rağmen arada bir faz kayması vardır.
https://www.google.co.uk/url?sa=i&url=https%3A%2F%2Fwww.researchgate.net%2Ffigure%2FThe-difference-in-phase-of-two-waves-is-known-as-the-phase-shift_fig1_266234756&psig=AOvVaw0_Ca8AqkxW_Lr5u2B1t_fN&ust=1622030072162000&source=images&cd=vfe&ved=0CAIQjRxqFwoTCOjikYTj5PACFQAAAAAdAAAAABAI

Hocam, ben uzun mesafede iletişim hızının tepkimeyi geciktireceği düşüncesiyle yazdığınızı düşünerek cevapladım çünkü daha önce benzer düşüncede olan arkadaşlar olmuştu. (Konuya beklediğimden daha hakimmişsiniz 😊 bilgiler için de çok teşekkür ederim)

Radarda faz farkının bu şekilde yanıltmaması için faz kaydırma, genlik modülasyonu vb  çözümlerin yapıldığını anımsıyorum. Çok iddialı değilim çünkü hem yıllar oldu hem de uzaktan algılamanın elektronik kısmına pratikte girmedim. O yüzden alınan uzaklık verisinin doğruluğunu elektronik bilgim üzerinden tartışamayacağım. Basınç, nem, sıcaklık vb donelerle atmosferik bir düzeltme gelebilir belki.

Açının doğru ama mesafenin hatalı olabileceği ölçümlerde birden çok noktadan radar verisi alınırsa bahsettiğiniz konum hatası en aza indirilebilir. Biliyorsunuzdur belki; ileriden kestirme olarak adı geçen bu yöntemde radarlar arası baz mesafe arttıkça oluşacak geometri daha da doğru sonuç çıkarır. Ölçü sayısının artması da mevcut ölçüleri kendi içinde teste tabi olarak en yakın değere ulaşmayı sağlar.

O yüzden sanırım birbirine entegre olan radar ağlarının önemi bu şekilde daha da artıyor. Ne kadar radar; o kadar kesin konum.
Sn Ace ,
O dediğiniz 35-36bin km de geo-senkronize yörüngedeki uydu "satcom"  haberleşmesinde olur. Hatta yer aletlerindeki yavaş çalışma ile 2+ saniyeye çıkan gecikmeler normaldir. (Evdeki uydu TV ile anten TV arasındaki görüntü gecikmesi gibi). Satcom sihalar o bakımdan iniş kalkışta yöresel kontrolörler tarafında devralınır ve iniş kalkış yaptırılır.
Son parağrafta yazdığınız çok doğru.
Mesajı Paylaş


"Siper Hava Savunma Sistemi projesinde ilk atış başarıyla yapıldı.

Siper yurt savunmasında çok kritik bir rol üstlenecek. Atışı yapılan füze Türk Savunma Sanayiinin geliştirdiği en uzun menzilli ve en gelişmiş hava savunma füzesi.

@mavivatannet
adlı kişiye yanıt olarak
Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir 2023 yılında envantere girecek Siper projesinde farklı menzil ve irtifalara sahip füzelerin olacağını açıkladı.

Atışı yapılan Siper Block-1 füzesi 70 km+ menzile sahip. (Kaynak:
@SavunmaSanayiST

@mavivatannet
1 dakika önce
Daha fazla
Hisar-RF füzesinin booster motor eklenmiş hali. Füzenin Hisar füzelerine göre daha büyük kanatçıklara sahip olduğu görülüyor.

Siper Projesi kara konuşlu kullanılacağı gibi Türk Deniz Kuvvetleri için de oldukça kritik"

https://twitter.com/mavivatannet/status/1456924640333504513

Hisar-rf füzesine booster takılmış ve 70km ve üzeri bir menzil değeri  tahmin edilmiş. .
hemen hepimiz de böyle olacağını tahmin ediyorduk zaten, yani hava hava füzesine booster takma gibi bir durum şimdilik yok.



şükür, "kendi uzun menzilli sistemlerimiz hazır olmak üzere, s400 sistemine ihtiyacımız kalmadığı için depoya kapattık" cümlelerini duymak dileğiyle.
böylece ABD ile aramızdaki bir  sorun daha kapanacak.

bu şekilde, sorunlar çözüldükçe Yunanistan kendisini boşa işgal ettirmiş olacak.
alışverişin tamamındaki zararları daha da artacak, anlayacaklar; ama geç anlayacaklar.





Mesajı Paylaş

#224
Yeniden Selamlar,

Hayırlı olsun. Menzil ve irtifa bilgileri kısmen semboliktir..!

Ek: Başlık Hisar 0+
Çap Hisar O+ göre +0,8 artırılmış.
Booster  Toros /1,1 muadili.
İrtifa tam Op de 30 km / 125km.
Menzil minimum irtifada (10km) 160+)).
Gemi Konfigürasyonu opsiyonu Var. B-2 yolda.

Mesajı Paylaş

#225
Alıntı yapılan: korsan - 06 Kasım 2021, 13:13:12
böylece ABD ile aramızdaki bir  sorun daha kapanacak.

Ben o kadar iyimser değilim.

Bence ABD ile eninde sonunda (Aslında pek yakında!) askeri ilişkiler tümüyle bitecek. Ticari ilişkiler zaten pek de önemli bir yer tutmuyordu. Türkiye-ABD arasındaki ticaret hacmi acınası seviyelerde. Hele Hindistan ABD şirketlerinin ucuz ve kitlesel üretim üssü olarak daha da fazla devreye girdikçe, Türk-Amerikan ticari ilişkilerinin hiç bir önemi olmayacak.

O aşamadan sonra, ana diplomatik meselemiz ikili ilişkileri tümüyle kopartmamak olur, daha çoğunu beklememeli. Çünkü bu adamlarla ortak çıkarları paylaşmıyoruz. "Ormanları koruyalım, yeşili sevelim." tarzı fazlasıyla genel geçer şeyler hariç... Mesajı Paylaş

#226
Alıntı Yap
Korkut teslim edildi,seri üretim sürüyor.

Sungur teslim edildi.

HİSAR A+ teslim edildi.

Hisar-O+ füzesinin geliştirmesi sürüyor ve seri üretimi başladı.

100 km etkili menzil ve 20 km üzerinde bir irtifaya sahip ara ürün bekleniyor.

SİPER 2023'te teslim edilecek.
twitter.com/IsmailDemirSSB...

Hisar-a/a+
Hisar-o/o+
Siper..





Atmaca ve Siper.
https://mobile.twitter.com/miguyan2000
Mesajı Paylaş
]

İki sene içerisinde s400'ler bay bay F35'ler hoşgeldin Mesajı Paylaş

"O aşamadan sonra, ana diplomatik meselemiz ikili ilişkileri tümüyle kopartmamak olur, daha çoğunu beklememeli. Çünkü bu adamlarla ortak çıkarları paylaşmıyoruz. "Ormanları koruyalım, yeşili sevelim." tarzı fazlasıyla genel geçer şeyler hariç..."


buna aykırı bir şey söylemiyorum, zaten şu foruma üye olduğum günden beri "ABD ile  ilişkilerimiz artık eski noktasına dönemez"  diye kafa ütülüyorum.
bitti o iş, suyun kenarında diz çöküp, ufukta nazlı yari gözlemek, gerçekleri inkar etmek olur.
2035'e kadar  hareketlerini gözden geçirmeyecek nazlı yar.

sorunlu başlıklarımıza baktığımız zaman, ilk olarak papaz ve müdür sorunu kapatıldı.
şu s400 ise zaten ağa bağlayamadığımız bir sistem,  kendi sistemlerimiz geldikçe de iyice anlamsız gelecektir, gelmesi gerekir;  yani bu başlık ta  önce tansiyon düşürülür, birkaç yıl içinde de  s400 kutularına yerleştirilip bir depoya kapatılır, zaten olması gereken de bu.
kendiliğinden olacak bu, ABD etkisi değil, suyun aktığı yere bakarsak bu böyle olacaktı, olmalıydı.
Suriye başlığındaysa,  şu anki bekleme hali bir süre daha devam eder,  bir süre sonra ABD kendi adamlarına dokunmamamızı garanti ettirdikten sonra Suriye'den ayrılabilir.
biz de açıktan dokunmayız, o tabelacılar da Rusya'nın emrine girerler, orada olacak olan şu:
"önce muhtemelen bazı kopuşlar yaşanır, daha sonra da tabelacılar Esat'a bağlı bir kol ordu  olarak varlıklarına devam eder"
Esat bunları toptan silmez, çünkü onun kafasındaki çözüm şu:
"Suriye sorunu herkes için bitecek, sadece Türkiye için tamamen kendi insiyatifine kalacak, Türkiye  her canını sıktığında  tabelacılarla ilgili bir gelişme yaşanacak"

silah satışlarımızdaki problemin çözümüyse basit, bu seçimde olmazsa sonraki seçimde, olmazsa ondan sonraki seçimde; ama bir gün başka bir  hükümet seçilir ve silah satışlarına bir çeki düzen verir.
bana sorarsanız, bu konunun da ABD ile doğrudan ilgisi olmaz,  olacak olan ve hatta olması gereken budur.
sabah yazdım iha başlığında, enerji politikası olarak lng alımını arttırıyorsun, en çok lng aldığın ülke Cezayir; ama gidip onun düşmanına  iha satıyorsun.
olacak iş mi bu zaten?

bakın, bu başlıkların muhtemel sonlarını kendimce tahmin ediyorum,  bu tahminleri de elimden geldiğince gerçekçi bir sorgulamayla değerlendiriyorum.
bir çok sorun, bir şekilde kapanıp gidecek zaten.

f16 konusundaysa, önceden de dedim, ben eski küreselcilere güveniyorum,  olmazsa da su akıp yatağını bulacak artık,  JF17.
f35 konusunda diretmek bana pek gerçekçi gelmiyor, kapandı o defter, bunu bir kriz başlığı olarak diri tutmak  pragmatik değil.
Filistin konusu da yine bu şekilde,  gerçekçi bir alt yapısı yok,   tamamen kenara bırakmadan, çok dillendirmemek ve tansiyon düşüren bir politika olur.
her gün Filistin diye  bağırıyoruz da ne oldu bu güne kadar?  çorak bir arazi bu alan,  diktiğimiz ağaçlar büyümüyor, meyve vermiyor,  boşa enerji harcadığımızla kalıyoruz.


gidişata baktığımda, sadece deniz politikalarında  bir sorun kalacak gibi,  orada da bu kadar sorunu bir orta yolla çözdükten sonra bu günkü kadar  karşımızda olmasının pek anlamı kalmaz ABD'nin.
siz bakmayın, ABD'de   akılcılıktan, pragmatizimden uzaklaştı bizimle olan ilişkilerinde, eski küreselciler "vur"  dedi,  bunlar öldürdü resmen.
İsrail bile Türkiye'ye bu kadar çemkirmiyor, size ne oluyor yahu?

İsrail başlığındaysa zaten Azerbaycan üzerinden bir  paralellik var gibi,  aslında İsrail de, biz de Azerbaycan'ın arkasında saf tuttuk, aynı çizgiye geldik, İran  baş ağrıttıkça daha bir çok alanda istesek te istemesek te aynı çizgide bulacağız kendimizi.

içerideyse iyi bir ekonomi politikası ve ülkenin bu gününü anlayan gerçekçi kadrolar gerekiyor.


kusura bakmayın,  koca bir ülkenin on beş yıllık dış politika tahmini öyle iki satıra sığmıyor işte.

Mesajı Paylaş

Alıntı yapılan: mavi1991 - 06 Kasım 2021, 14:37:48
İki sene içerisinde s400'ler bay bay F35'ler hoşgeldin

Fazla iyimsersiniz. ABD ile aramızdaki sorunlar S400'den çok daha büyük. Diyelim ki S400'leri sattık yahut depoya kaldırdık ABD çok güzel al sana 150 F-35 mi diyecek sanıyorsunuz?

Doğu Akdeniz'den tut Libya'ya, Suriye'den tut Yunanistan'a kadar sürüyle sorun var. S400 işi kapandı al sana F-35 diyeceğini bekliyorsanız beklemeye devam edersiniz.

Türkiye ile ABD arasındaki sorunlar yapısal sorunlardır ve iki ülkeden birinin kayda değer geri vites yapmaması halinde sorunlar asla çözülmez. ABD asla geri vites yapmaz. Sen yapmak ister misin? Suriye'den, Doğu Akdeniz'deki çıkarlarından, Rusya ile ilişkilerini tamamen sonlandırmayı ister misin?

Adamlar senin SİHA üretmene bile karşı bırak S400'ü. S400 işin bahanesi oldu. S400 olmasa bile bir şekilde yine bahane bulur F-35 vermezdi sana. Mesajı Paylaş


Paylaş whatsappPaylaş facebookPaylaş linkedinPaylaş twitterPaylaş myspacePaylaş redditPaylaş diggPaylaş stumblePaylaş technoratiPaylaş delicious
İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren Replikacep.com sitemizde 5651 sayılı kanunun 8. maddesine ve T.C.Knın 125. maddesine göre tüm üyelerimiz yaptıkları paylaşımlardan kendileri sorumludur.Replikacep.com hakkında yapılacak tüm hukuksal şikayetleri İletişim sayfamızdan bize bildirdikten en geç 3 (üç) iş günü içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek gereken işlemler yapılacak ve site yöneticilerimiz tarafından bilgi verilecektir.
Footer menü
Hakkımızda
Bize Ulaşın
Biz Kimiz
Hizmetlerimiz