Türk Savunma Sanayi: Dizel ve Benzinli Motor Projeleri

Türkiye çok dağlık bir ülke. Almanya Fransa nın toprakları tamamı futbol sahası gibi. İnsan imreniyor haritaya bakınca bu ülkelerin dümdüz topraklarına. Almanya 90 milyon nüfusu ile bizden kalabalık ama yarımızdan küçük ülkede ferah ferah yaşıyor bu dümdüz topraklar yüzünden. Türkiye çok güzel ama insanlara değil börtü böceğe güzel bir ülke maalesef. Dağların arasına hapsolmuşuz azıcık düzlüklerde üst üste yaşıyoruz. Bu dümdüz ülkeler yol sorununu Romalılar devrinde çözmüşler her yerleşim yeri komşusuna dümdüz yolla bağlı. Biz ise dağları dolanarak komşu ile gidebiliyoruz. Alman bir dozer iki kamyonla yolunu yaparken biz dağları delip vadileri viyadükle aşıyoruz yine de onların onda biri kadar düzgün yollar yapabiliyoruz. Bu bizim kaderimiz on kat para harcayıp bu yolları yapmak zorundayız. Her il tüm komşu illere kara ve demir yolu ile bağlanmalı. Ülke dağlık diye kaderimize küsemeyiz Almandan 20 kat fazla para harcayıp bu yolları yine yapmak zorundayız. Komşu ile tünelle direk ulaştık diye propoganda yapıyoruz bu çok üzücü çünkü Fransız bunu Romalılar devrinde yapmış tüm iller bir birine cetvelle çizilmiş gibi bağlı. Başkenti denizden 1 km yukarda olan bir ülkeyiz maalesef yazık bize yıl olmuş 21 yy hala yol derdimiz var.

Türkiye çok dağlık bir ülke. Almanya Fransa nın toprakları tamamı futbol sahası gibi. İnsan imreniyor haritaya bakınca bu ülkelerin dümdüz topraklarına. Almanya 90 milyon nüfusu ile bizden kalabalık ama yarımızdan küçük ülkede ferah ferah yaşıyor bu dümdüz topraklar yüzünden. Türkiye çok güzel ama insanlara değil börtü böceğe güzel bir ülke maalesef. Dağların arasına hapsolmuşuz azıcık düzlüklerde üst üste yaşıyoruz. Bu dümdüz ülkeler yol sorununu Romalılar devrinde çözmüşler her yerleşim yeri komşusuna dümdüz yolla bağlı. Biz ise dağları dolanarak komşu ile gidebiliyoruz. Alman bir dozer iki kamyonla yolunu yaparken biz dağları delip vadileri viyadükle aşıyoruz yine de onların onda biri kadar düzgün yollar yapabiliyoruz. Bu bizim kaderimiz on kat para harcayıp bu yolları yapmak zorundayız. Her il tüm komşu illere kara ve demir yolu ile bağlanmalı. Ülke dağlık diye kaderimize küsemeyiz Almandan 20 kat fazla para harcayıp bu yolları yine yapmak zorundayız. Komşu ile tünelle direk ulaştık diye propoganda yapıyoruz bu çok üzücü çünkü Fransız bunu Romalılar devrinde yapmış tüm iller bir birine cetvelle çizilmiş gibi bağlı. Başkenti denizden 1 km yukarda olan bir ülkeyiz maalesef yazık bize yıl olmuş 21 yy hala yol derdimiz var.

+1 Beğenide size.

Türkiye çok dağlık bir ülke. Almanya Fransa nın toprakları tamamı futbol sahası gibi. İnsan imreniyor haritaya bakınca bu ülkelerin dümdüz topraklarına. Almanya 90 milyon nüfusu ile bizden kalabalık ama yarımızdan küçük ülkede ferah ferah yaşıyor bu dümdüz topraklar yüzünden. Türkiye çok güzel ama insanlara değil börtü böceğe güzel bir ülke maalesef. Dağların arasına hapsolmuşuz azıcık düzlüklerde üst üste yaşıyoruz. Bu dümdüz ülkeler yol sorununu Romalılar devrinde çözmüşler her yerleşim yeri komşusuna dümdüz yolla bağlı. Biz ise dağları dolanarak komşu ile gidebiliyoruz. Alman bir dozer iki kamyonla yolunu yaparken biz dağları delip vadileri viyadükle aşıyoruz yine de onların onda biri kadar düzgün yollar yapabiliyoruz. Bu bizim kaderimiz on kat para harcayıp bu yolları yapmak zorundayız. Her il tüm komşu illere kara ve demir yolu ile bağlanmalı. Ülke dağlık diye kaderimize küsemeyiz Almandan 20 kat fazla para harcayıp bu yolları yine yapmak zorundayız. Komşu ile tünelle direk ulaştık diye propoganda yapıyoruz bu çok üzücü çünkü Fransız bunu Romalılar devrinde yapmış tüm iller bir birine cetvelle çizilmiş gibi bağlı. Başkenti denizden 1 km yukarda olan bir ülkeyiz maalesef yazık bize yıl olmuş 21 yy hala yol derdimiz var.

Ben de bir beğeni attım.Haklısınız ama bununda avantajları var elbet.Harp sahasında olsun,Uludağ Palandöken Erciyes kayak merkezlerimiz olsun , dağların arasında kalmış salda gölümüz olsun gerçekten bazı kötülükleri olsa bunun da güzel yanları var.Aslında doğru planlama yapılsa Konya ovası buğday ve birkaç tahıl dışında çok da verimli olmayan bir alan Türkiye ağır sanayisini buraya yığsa o kadar büyük alan var ki bir Hollanda çıkar içinden.Benim o ülkelere gıpta ile baktığım konu yeşillik.Anadolu'da yaşıyorum o kara dümdüz çorak toprağı görünce bakasın gelmiyor kötü  gözüküyor.Almanya işte Fransa gibi ülkelerde yemyeşil çimenleri ağaçlık bölgeleri ne kadar da güzel gözüküyor.Hele Ankara'da savunma sanayi şirketlerinin fabrikalarına uydudan bakınca o çorak toprakları görünce bir gelişmemişlik bir orta Doğu çölünde hissediyorum.(Zaten Ortadoğu ülkesiyiz de).Ne olursa olsun bu topraklar petrol hariç hemen hemen her türlü metal türevi madene nadir elementlere Toryum Bor Uranyum Plütonyum gibi madenlere az ya da çok sahip 3 tarafı denizlerle çevrili hem tersane kurmaya hem yaz turizmi yapmaya uygun arazileri var.Doğru değerlendirildiğinde bir kaç tropik bitki hariç her türlü tarıma ve hayvancılığa müsait bir coğrafya.Keşke Balkanlarda biraz daha toprağımız olsaydı.Ben de Balkanlar'da ki eski mimariye sahip yeşil düz ama sakin şehirlerini ayrı seviyorum.

Sn re bence de öyle olacak inşallah üretenler de verimli, kaliteli, sağlam, hibrit sistemlerle çalışan motorlar yapar da çok satar özellikle sivil motoryat gibi sektörde Batılılar çok pahalı fiyatlar çekiyor saçma sapan basit malzemelere Euro cinsinden çok büyük paralar istiyorlar.

Deniz motorlarında doğru adres aslında Tülomsaş'tır. Van Gölü feribotlarının 2400HP lik motorlarını Tülomsaş %85 yerlilik oranıyla imal etmiştir.

https://rayhaber.com/2013/01/van-golu-ferilerine-tulomsas-motorlari/

Tülomsaş ayrıca GE ile bir ortaklık kurduğundan (Joint Venture) lokomotif üretim teknolojilerinde bu şirketin engin dizel motor teknolojisi bilgi birikimini de kullanmaktadır.

https://www.railjournal.com/locomotives/ge-and-tlomsa-extend-locomotive-partnership/

https://www.ge.com/news/press-releases/ge-invest-us900-million-turkey-over-next-three-years-focus-infrastructure

Sn Yaşar çok teşekkür ederim.Tülomsaş'ın kapasitesini ve neler yaptığını biliyordum ama son zamanlarda ki sakinliği ve gördüğüm kadarıyla bir projesi olmadığı için yok saymıştım aslında bizim bahsettiğim gibi hem sivil alanda hem askeri alanda çok ciddi dizel motorlara ihtiyacımız var aynı şekilde kara da kullanılan jeneratörlere de.Tabi bu en az bu kadar önemli güç aktarım ve deniz platformlarında pervane sistemlerinede.

Sn Yaşar size bir sorum olacak TS1400 motoru ile TF6000 motorlarını çapları nedir ve Türkiye afterburner bulunmadan TF12000 13000 libre ve  TS3000 beygir gücünde   yeni nesil bir motor için kaç mm çapta motora ihtiyacımız var?
İkinci olarak Som füzesi ve atmaca füzesi  malum ses altında ses hızına yakın hızlarda uçan füzeler  Som  ve atmacanın  aerodinamik tasarımı uygun ise o büyüklükte bir füzenin 1,5 1,8 mach hızda uçması için nasıl bir motora ihtiyacı var aynı şekilde böyle bir füze kaç km menzili olur? Örneği   batıda ve doğuda var mı ? İleriki yıllarda yüksek hızlı füzelerimiz olur inşallah.

Sn re bence de öyle olacak inşallah üretenler de verimli, kaliteli, sağlam, hibrit sistemlerle çalışan motorlar yapar da çok satar özellikle sivil motoryat gibi sektörde Batılılar çok pahalı fiyatlar çekiyor saçma sapan basit malzemelere Euro cinsinden çok büyük paralar istiyorlar.

Deniz motorlarında doğru adres aslında Tülomsaş'tır. Van Gölü feribotlarının 2400HP lik motorlarını Tülomsaş %85 yerlilik oranıyla imal etmiştir.

https://rayhaber.com/2013/01/van-golu-ferilerine-tulomsas-motorlari/

Tülomsaş ayrıca GE ile bir ortaklık kurduğundan (Joint Venture) lokomotif üretim teknolojilerinde bu şirketin engin dizel motor teknolojisi bilgi birikimini de kullanmaktadır.

https://www.railjournal.com/locomotives/ge-and-tlomsa-extend-locomotive-partnership/

https://www.ge.com/news/press-releases/ge-invest-us900-million-turkey-over-next-three-years-focus-infrastructure

Sn Yaşar çok teşekkür ederim.Tülomsaş'ın kapasitesini ve neler yaptığını biliyordum ama son zamanlarda ki sakinliği ve gördüğüm kadarıyla bir projesi olmadığı için yok saymıştım aslında bizim bahsettiğim gibi hem sivil alanda hem askeri alanda çok ciddi dizel motorlara ihtiyacımız var aynı şekilde kara da kullanılan jeneratörlere de.Tabi bu en az bu kadar önemli güç aktarım ve deniz platformlarında pervane sistemlerinede.

Sn Yaşar size bir sorum olacak TS1400 motoru ile TF6000 motorlarını çapları nedir ve Türkiye afterburner bulunmadan TF12000 13000 libre ve  TS3000 beygir gücünde   yeni nesil bir motor için kaç mm çapta motora ihtiyacımız var?
İkinci olarak Som füzesi ve atmaca füzesi  malum ses altında ses hızına yakın hızlarda uçan füzeler  Som  ve atmacanın  aerodinamik tasarımı uygun ise o büyüklükte bir füzenin 1,5 1,8 mach hızda uçması için nasıl bir motora ihtiyacı var aynı şekilde böyle bir füze kaç km menzili olur? Örneği   batıda ve doğuda var mı ? İleriki yıllarda yüksek hızlı füzelerimiz olur inşallah.

TS1400 motorunun açık kaynaklarda olan bir çapı yok. Ancak Atak T-129'un, Honeywell CTS-800 motoru örnek alınarak kopyalandığı göz önünde bulundurulursa, 56cm civarı olması gerekir.
TF6000 motorunun çapı ise 86cm dir.
Yalnız şunu bilmek gerekir ki, bu çaplar, motorun etrafındaki ek parçaların ve aksesuarlarında dahil edildiği ve uçağın motor haznesinin kabul edeceği çaplardır. Motorun asıl, içindeki kompresör ya da fan çapları değildir. Motor çapı açısından daha çok giriş fanı çapları değeri önemlidir.
Bu çaplara bakarak da, bir motorun az ya da çok itki üretip üretmediğine karar veremezsiniz. F110, f119 ve f135 motorlarının giriş fanı çapları yaklaşık 120cm civarındadır. Ama 29000lbf'den 45000lbf'e kadar değişik itkileri vardır. Tabii bu motorların çapları hemen hemen aynı olmasına rağmen boyları farklıdır. F110'da 9 kademe kompresör varken, f119 ve f135'de 6 kademe kompresör vardır. Ama boyları f110'dan uzundur.
Motor itki değerini etkileyen faktörler çok farklıdır. Kaç kademe fan ve kaç kademe kompresörden oluştuğuna bakmak gerekir. Türbin dönüş devri çok önemlidir. Ayrıca çok daha önemlisi türbine giren hava ısısı ne kadar yüksekse o kadar çok itki üretir motor. Fan çapı ve by-pass oranı ne kadar büyükse o kadar çok itki alırsınız türbofan motordan. Blisk fan ve kompresör kullanan f110 motorunun itkisi 29000lbf'den 34000lbf'e kadar yükseltilebilir.
EJ200 motorunun çapı 74cm dir. Ebat olarak F404 ve f414 motorlarına yakın bir motor olarak Hürjet'e uyabilecek bir motordur. Hem fan kademesinde hem de kompresör kademesinde blisk teknolojisi kullanır. EJ200'ün kuru itkisi 13500lbf (hatta zorda kaldığında 15500lbf'e kadar yükselebilir). F414'ün kuru itkisi 12500lbf, F404'ün kuru itkisi 11000lbf'dir. EJ200'ün Artyakıcı ile maximum itkisi 20200lbf iken f414'ün kü 22000lbf'dir.
Yani EJ200 motoru art yakıcı kullanmadan çok daha yüksek hızlara ulaşabilecek bir motordur.

SOM ve Atmaca füzelerinden süpersonik füze olmaz. Bunların her ikisinin de yapısal tasarımlarının ve geometrilerinin değiştirilmesi gerekir.
Atmaca'yı süpersonik yaparsanız AGM-88 HARM füzesi gibi bir füzeniz olur. Bunun için de katı yakıtlı dual-thrust motoru olan bir füze olması gerekir.
Aslında her iki füzeyi de süpersonik yapmanın en iyi yolu bunlara turbojet motor yerine Ramjet motor takmak ve yapısal silüetini süpersonik uçuşa uygun hale getirmektir. Yani bir çeşit Brahmos füzesi olmaları gerekir. Akbaba füzesi ile bu yönde bir çalışması var Roketsan'ın zaten. Mutlaka SOM'un da Ramjet kullanan bir versiyonu üzerinde çalışılıyordur. Tübitak Sage bu konuda çalışma yaptıklarını ima etmişlerdi zaten. Hatta Scramjet için çalıştıklarını da açıklamışlardı.

Ramjet ve Scramjet kullanan füzelerin menzilleri uçuş profilleriyle orantılı olarak değişir. Brahmos füzeleri, 250km den 800km'ye kadar değişik menzili olan füzeler. Hi-Hi-Hi uçan füze en uzun menzile , Lo-Lo-Lo uçan füze ise en kısa menzile sahip olur.

Sn Yaşar sorularımı yanıtladığınız için çok teşekkür ederim.

Ben de bir beğeni attım.Haklısınız ama bununda avantajları var elbet.Harp sahasında olsun,Uludağ Palandöken Erciyes kayak merkezlerimiz olsun , dağların arasında kalmış salda gölümüz olsun gerçekten bazı kötülükleri olsa bunun da güzel yanları var.Aslında doğru planlama yapılsa Konya ovası buğday ve birkaç tahıl dışında çok da verimli olmayan bir alan Türkiye ağır sanayisini buraya yığsa o kadar büyük alan var ki bir Hollanda çıkar içinden.Benim o ülkelere gıpta ile baktığım konu yeşillik.Anadolu'da yaşıyorum o kara dümdüz çorak toprağı görünce bakasın gelmiyor kötü  gözüküyor.Almanya işte Fransa gibi ülkelerde yemyeşil çimenleri ağaçlık bölgeleri ne kadar da güzel gözüküyor.Hele Ankara'da savunma sanayi şirketlerinin fabrikalarına uydudan bakınca o çorak toprakları görünce bir gelişmemişlik bir orta Doğu çölünde hissediyorum.(Zaten Ortadoğu ülkesiyiz de).Ne olursa olsun bu topraklar petrol hariç hemen hemen her türlü metal türevi madene nadir elementlere Toryum Bor Uranyum Plütonyum gibi madenlere az ya da çok sahip 3 tarafı denizlerle çevrili hem tersane kurmaya hem yaz turizmi yapmaya uygun arazileri var.Doğru değerlendirildiğinde bir kaç tropik bitki hariç her türlü tarıma ve hayvancılığa müsait bir coğrafya.Keşke Balkanlarda biraz daha toprağımız olsaydı.Ben de Balkanlar'da ki eski mimariye sahip yeşil düz ama sakin şehirlerini ayrı seviyorum.

+1

Katılıyorum. Geçenlerde de bahsetmiştim. Bu kadar olanakları bol bir yerde yapabileceğimiz o kadar çok şey varken potansiyelimizin farkında değiliz. Varlık içerisinde yokluk yaşıyoruz. Birbirine düşman haline getirilerek içleri boşaltılmış ideolojilerin kurbanı olmuşuz çoğumuz. Bunlarla uyutuluyor, birbirimizi yiyoruz. Böyle olmasa çoktan süpergüç bile olmuştuk! Ülkenin kuruluşunun 100. yılına geldik ve konu başlığına göre tartıştığımız şey "halen geliştirmekte olduğumuz" dizel ve benzinli motorlar! Neyse ki tekerleği icad etmemize gerek kalmamış!