Bilimsel Gelişmeler ve Makaleler

Başlatan Afşar1, 15 Ocak 2019, 10:40:18

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Merhaba,

Forumun konusunu saptırmadan değişik kaynaklardan bilimsel veri ve makaleleri ekleyeceğimiz bir başlık oluşturdum(Aynı zaman da skywolf başkana mesaj da attım)
Sizlerden de bu başlığa destek rica ederiz.

İyi çalışmalar,
Emre Mesajı Paylaş
  • Gösterim 2,333 
  • Sohbet
  • 4 Yanıtlar



Birleşmiş Milletler'in İklim Değişimi Konulu Hükümetler-arası Panel'inde göre, iklim değişimine bağlı bir felaketten kaçınmak için derhal yeni değişikliklerin yapılması gerekiyor. Sera gaz..

Birleşmiş Milletler'in İklim Değişimi Konulu Hükümetler-arası Panel'inde göre, iklim değişimine bağlı bir felaketten kaçınmak için derhal yeni değişikliklerin yapılması gerekiyor. Sera gazlarının üretimini azaltmak için çeşitli çabalar zaten yapılmakta olmasına rağmen, çoğu tahmine göre bunlar yeterli olmayacak. Dolayısıyla atmosferdeki kirleticilerin miktarını ciddi şekilde azaltmak için yeni yollar bulmamız büyük önem taşıyor. "Karbon çukurları" (İng. carbon sinks) olarak da bilinen ve büyük miktarda karbon dioksit soğurup depolayabilen ekosistemler, bu iş için ideal.

İlkesel olarak, tüm canlı organizmalar, yani tüm hayvanlar, bitkiler, algler, bakteriler ve diğerleri karbondan oluşur ve dolayısıyla bir karbon çukuru görevi görür. Örneğin bir ağaç yaşadığı süre boyunca karbon emer ve depolar. Tropikal ormanlarda bulunan ağaçların hepsinin toplam hacmi düşünülürse, çoğu insanın bir karbon çukuru düşündüklerinde akıllarına böyle ormanların gelmesi şaşırtıcı değildir. Ancak ağaçlar kesilip oduna dönüştürüldüklerinde, ağaçlardaki karbon salınacak ve karbon dioksit şeklinde atmosfere gidecek demektir. Yani bir orman her ne kadar verimli sayılabilecek bir karbon çukuru olsa da, karbonu ormanda tutma kapasitesi sınırlıdır.

Deniz çayırları, besin zincirinin önemli bir parçasıdır. (Foto: Anita Kainrath / shutterstock)
Aslında Güney Danimarka Üniversitesi'nden Marianne Holmer ve ekibi tarafından yakın zamanda yapılan bir çalışma, en verimli karbon depolama ekosistemleri sıralamasında, ormanların beşinci sırada geldiğini ortaya kondu. Listedeki sıralamada ilk dört ise şöyleydi: Tuzlu bataklıklar, mangrov (rizofora, hindistansakızağacı) ormanları, deniz çayırları ve en iyisi de tundra. Tundra, sıcaklıkların ağaç yetişmeyecek denli düşük olduğu ve arazinin otların ya da yosunların egemenliğinde olduğu kutuplarda ve dağlık bölgelerde bulunur. Karbonun büyük bölümü donmuş toprakta depolandığından, tundranın çok verimli bir karbon çukuru olmasını sağlar. Bununla beraber, yükselen sıcaklıklar, dünyanın pek çok bölgesinde tundraları eritiyor ve depolanmış karbonu atmosfere geri salıyor. Sonuç olarak, tundranın karbon depolama kapasitesi de düşüyor. Ormanların ve tundraların karbon depolama kapasitesi azalırken, sıklıkla unutulan bir başka ekosistem giderek daha fazla akla gelmeye başlıyor: Deniz çayırları.

ÖnerilenDeniz Çayırları: Arkeolojik Bir Sualtı Zaman Kapsülü
Deniz çayırı bitkileri, oksijeni tükenmiş durumdaki deniz tabanında karbonu emme ve depolama konusunda üstün bir kapasiteye sahiptir. Karbon, deniz tabanında, karada olduğundan çok daha yavaş ayrışır. Tabandaki oksijensiz çöküntü, karbonu, yüzlerce yıl boyu gömülü kalabilecek ölü bitkilerin artıklarına hapseder. Ne yazık ki deniz çayırları, dünyanın her yanında insan etkinliğine bağlı olarak azalıyor. Bu çayırların yeniden oluşturulması, okyanuslarımızın karbon depolama potansiyelini büyük ölçüde artırmamızı sağlayabilir. Bir deniz çayırının içinde tutabileceği net karbon miktarını etkileyen çok sayıda etken var ama kaba hesaplamalara göre, eğer bir hektarlık bir deniz çayırı oluşturursak, bu en azından on hektarlık karasal ormana denk olacak; hatta koşullara bağlı olarak kırk hektarlık bir ormanın tuttuğu kadar karbon bile tutabilir!

Erişte otu dünyanın pek çok yerindeki sığ denizlerde yetişir. (Harita: gerardgiraud/wiki, CC BY-SA)
Çok geniş alanlara deniz çayırı ekmek, gayet yapılabilir bir iş çünkü bu bitkiler yosun değil; tıpkı karadaki bitkiler gibi çiçekleri, yaprakları ve kökleri olan bitkiler. Bunun anlamı da şu: Deniz tabanına ekilebilecek tohumlar üretiyorlar ya da dalgıçların dikebileceği sürgünler veriyorlar. Deniz çayırlarının oluşturulması için yeni teknikler geliştirmek amacıyla Danimarka çevresinde çalışmalar yapan bir de proje yürütülüyor: Novagrass Projesi. Dünyada yaklaşık 60 farklı deniz çayırı çeşidi olsa da, proje kapsamında çalışan bilimciler Erişte Otu (Lat. Zostera marina) üzerinde yoğunlaşıyor.



https://bilimfili.com/deniz-cayirlari-atmosferdeki-karbon-fazlasini-depolayabilir/


We desperately need to store more carbon – seagrass could be the answer http://sciencenordic.com/we-desperately-need-store-more-carbon-%E2%80%93-seagrass-could-be-answer Mesajı Paylaş

]

#3
Alıntı YapBMW, vantablack(karanlık madde) kaplamalı ilk arabayı üretti.
Mesajı Paylaş
]

Alıntı Yapİsveçli bilim insanları güneş enerjisini 18 yıl depolayan bir sıvı keşfetti
Bilim insanları güneş enerjisini 18 yıl depolayan bir sıvı keşfetti.

tr.euronews.com
Mesajı Paylaş
]


Paylaş whatsappPaylaş facebookPaylaş linkedinPaylaş twitterPaylaş myspacePaylaş redditPaylaş diggPaylaş stumblePaylaş technoratiPaylaş delicious
İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren Replikacep.com sitemizde 5651 sayılı kanunun 8. maddesine ve T.C.Knın 125. maddesine göre tüm üyelerimiz yaptıkları paylaşımlardan kendileri sorumludur.Replikacep.com hakkında yapılacak tüm hukuksal şikayetleri İletişim sayfamızdan bize bildirdikten en geç 3 (üç) iş günü içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek gereken işlemler yapılacak ve site yöneticilerimiz tarafından bilgi verilecektir.
Footer menü
Hakkımızda
Bize Ulaşın
Biz Kimiz
Hizmetlerimiz