Savunma Sanayii İcra Komitesi Toplantıları

Tartışmayı bölmek gibi olmasında... İcra Kurulu Toplantısında ALTAY' dan yine haber yok. Zaman iyice daralıyor, sıcak çatışma ortamına girmek üzereyiz. Bir tarafta Mısır, İsrail, Yunanistan, Kıbrıs Rum Kesimi; diğer tarafta tek tabanca Türkiye Cumhuriyeti! Ha keza Suriye' deki Amerikan yığınağı can sıkıyor. YPG' ye 16 Bin TIR dolusu silah, sistem ve mühimmat yardımı yapmışlar. Belki de 20 Bin olmuştur. Bu silahlar kime karşı kullanılacak? Diğer taraftan Suudi Arabistan meselesi çıktı. Bir iddiaya göre Arabistan üzerinden Türkiye' ye operasyon yapılmak isteniyormuş! Yani bir müddet sonra ortalık toz duman olacak. Fırtına yaklaşıyor...

Hal böyleyken; hükumetin elini çabuk tutmasında büyük faydalar var. Barış zamanı bütçesini yakın tehdit ortamında aynen tatbik edemezsiniz. İhtiyatlı olmak zorundasınız. vaziyetin ahval ve şeraitine binaen; Diyanet' in 7-8 Milyar dolarlık bütçesini savurganlık olarak görüyorum. Personel giderleri ve zorunlu ödenekler hariç olmak üzere Diyanet bütçesinin Savunma Sanayine aktarılması gerektiği kanaatindeyim. 3-4 Milyar dolar neyine yetmiyor! Diyanete 3-4 milyar dolar bütçe ayırmak zorundayız diye kimse dininden diyanetinden olmaz. Tam aksine silahlı çatışmaya zamanında hazırlamazsak; imam efendiler boyuna Mehmetçiğin cenaze namazını kıldırmak zorunda kalır ki... Allah Korusun diyoruz. Sadece Diyanet için değil; hangi Bakanlığın bütçesinde savurganlık veya gereksiz harcama varsa; hortumun yönünü değiştirip kaynakları silahlanmaya harcamak lazımdır. Zira Kasırga yaklaşıyor. 

Tartışmayı bölmek gibi olmasında... İcra Kurulu Toplantısında ALTAY' dan yine haber yok. Zaman iyice daralıyor, sıcak çatışma ortamına girmek üzereyiz. Bir tarafta Mısır, İsrail, Yunanistan, Kıbrıs Rum Kesimi; diğer tarafta tek tabanca Türkiye Cumhuriyeti! Ha keza Suriye' deki Amerikan yığınağı can sıkıyor. YPG' ye 16 Bin TIR dolusu silah, sistem ve mühimmat yardımı yapmışlar. Belki de 20 Bin olmuştur. Bu silahlar kime karşı kullanılacak? Diğer taraftan Suudi Arabistan meselesi çıktı. Bir iddiaya göre Arabistan üzerinden Türkiye' ye operasyon yapılmak isteniyormuş! Yani bir müddet sonra ortalık toz duman olacak. Fırtına yaklaşıyor...

Hal böyleyken; hükumetin elini çabuk tutmasında büyük faydalar var. Barış zamanı bütçesini yakın tehdit ortamında aynen tatbik edemezsiniz. İhtiyatlı olmak zorundasınız. vaziyetin ahval ve şeraitine binaen; Diyanet' in 7-8 Milyar dolarlık bütçesini savurganlık olarak görüyorum. Personel giderleri ve zorunlu ödenekler hariç olmak üzere Diyanet bütçesinin Savunma Sanayine aktarılması gerektiği kanaatindeyim. 3-4 Milyar dolar neyine yetmiyor! Diyanete 3-4 milyar dolar bütçe ayırmak zorundayız diye kimse dininden diyanetinden olmaz. Tam aksine silahlı çatışmaya zamanında hazırlamazsak; imam efendiler boyuna Mehmetçiğin cenaze namazını kıldırmak zorunda kalır ki... Allah Korusun diyoruz. Sadece Diyanet için değil; hangi Bakanlığın bütçesinde savurganlık veya gereksiz harcama varsa; hortumun yönünü değiştirip kaynakları silahlanmaya harcamak lazımdır. Zira Kasırga yaklaşıyor.

İçimizdeki bazı zihniyetler hala dost / kardeş kafası yaşasada özellikle körfez ülkeleri Arap Natosu kurma peşinde. Mısır - İsrail - yunanistan üçgenini zaten biliyoruz. Þimdi adamlar hergün bizi tehdit ederken birilerinin hala kardeş kafası yaşaması beni sinir ediyor açıkcası. Bazı şeylere öncelik vermemiz şart oldu. ALtay tankı bu önceliğin neresinde olur bilinmez benim için ilk 3te değil. Öncelikle kendimizi sağlama almamız şart. HSS açısından. Tabiki katmanlı hava savunmadan bahsediyorum S400 aldık dertler bitti demiyorum. Sonra caydırıcılık acısından balistik füzelere öncelik lazım. Yıllardır Pakistana kardeş diyoruz daha bir kardeşliklerini göremedik. En az 1000+ km menzilli bir BF şart bize. Seyir füzelerinde gezgin adı dolandı sonra unutuldu ne oldu muamma. gemilerimiz desen bana göre yeterli değil. Tamam Altay yapalımda önceliği tanka vermek bize ne kazandıracak.

Yabgu kardeşim, öncelik ALTAY olsun anlamında söylememiştim. Elbette ki en acil iş hava savunmasıdır. Göklere hakim olamayan yerdeki tankı koruyamaz. Fakat ALTAY işi iyice can sıkmaya başladı. Otokar' a verseydi; belkide ilk seri üretim tank şimdiye kadar çoktan çıkmıştı. Adam kayıracağız diye memleketin istiklaliyle oynuyorlar. Oraya vurgu yapmak istemiştim.

yok abi amacım yazdıklarına eleştiri yapmak değildi öncelik konusunda kendi düşüncelerimdi. Yani devletede birşey diyemiyorum çünki ya herşeyi yeniliycez ya tamamen batacaz. Çünki dost belli değil düşman ise tek değil.

Tabii ki noksan veya iyileştirme gerektiren kalemler oldukça fazla ama benim öncelik sıram şöyle olur. (İmzalanmis olan projeşeri saymıyorum)

1- F200 Hava savunma fırkayteni acil ihtiyaç sadece. '' Anadolu gemisine ve Dağu akdenizdeki deniz gücüne hava savunması için''
2- Tank modernizasyonu ,Özellikle tanksavar ve güdümlü mermilere karşı uyarıcı . '' Altay tankı gecikeceği aşikar ,bu eksiklikten dolayı zayiatımız yüksek''
3-  EYP saldırılarını minimuma indirgeyecek teknoloji yatırımı .'' EYP den dolayı zayiatımız da yuksek''

Mevcut Ekonomik sıkıntıdan  dolayı sadece 3 kalem yazayım ilerde biraz rahatlayınca listemi uzatırım

Konuyla alakası olmayan iletiler konudan çıkartılarak "gereksiz iletiler ve konular" bölümüne taşınmıştır! Lütfen konu bütünlüğünü bozmayalım!

Doğu akdenizde A2/AD stratejisini benimsemek gerektiğini düşünüyorum. Hatta Ege'yide dahil edebiliriz buna. Dzkk'nın kıbrısda üslenme durumunuda hava kuvvetlerinide katarak A2/AD hattını kara atış destek unsurlarıyla kapsayıcı olmak gerekir. Atmaca'lara ve hisarlara yoğun iş düşüyor.

A2/AD stratejisi hakkında açıklayıcı bilgi verebilir misin?

Tartışmayı bölmek gibi olmasında... İcra Kurulu Toplantısında ALTAY' dan yine haber yok. Zaman iyice daralıyor, sıcak çatışma ortamına girmek üzereyiz. Bir tarafta Mısır, İsrail, Yunanistan, Kıbrıs Rum Kesimi; diğer tarafta tek tabanca Türkiye Cumhuriyeti! Ha keza Suriye' deki Amerikan yığınağı can sıkıyor. YPG' ye 16 Bin TIR dolusu silah, sistem ve mühimmat yardımı yapmışlar. Belki de 20 Bin olmuştur. Bu silahlar kime karşı kullanılacak? Diğer taraftan Suudi Arabistan meselesi çıktı. Bir iddiaya göre Arabistan üzerinden Türkiye' ye operasyon yapılmak isteniyormuş! Yani bir müddet sonra ortalık toz duman olacak. Fırtına yaklaşıyor...

Hal böyleyken; hükumetin elini çabuk tutmasında büyük faydalar var. Barış zamanı bütçesini yakın tehdit ortamında aynen tatbik edemezsiniz. İhtiyatlı olmak zorundasınız. vaziyetin ahval ve şeraitine binaen; Diyanet' in 7-8 Milyar dolarlık bütçesini savurganlık olarak görüyorum. Personel giderleri ve zorunlu ödenekler hariç olmak üzere Diyanet bütçesinin Savunma Sanayine aktarılması gerektiği kanaatindeyim. 3-4 Milyar dolar neyine yetmiyor! Diyanete 3-4 milyar dolar bütçe ayırmak zorundayız diye kimse dininden diyanetinden olmaz. Tam aksine silahlı çatışmaya zamanında hazırlamazsak; imam efendiler boyuna Mehmetçiğin cenaze namazını kıldırmak zorunda kalır ki... Allah Korusun diyoruz. Sadece Diyanet için değil; hangi Bakanlığın bütçesinde savurganlık veya gereksiz harcama varsa; hortumun yönünü değiştirip kaynakları silahlanmaya harcamak lazımdır. Zira Kasırga yaklaşıyor.

Kesinlikle çok ciddi tedbirler alınmalı  hocam örnek vermek gerekirse devlette b sınıfı bir memur şoför vb kadrolar 3500 tl maaş alırken belediyelerde aynı sınıflar 5 binden az almıyor düşünün ki zabıtalar 7 bin tl maaş alıyor yani bugün en büyük sorun belediyelerdir.

Tartışmayı bölmek gibi olmasında... İcra Kurulu Toplantısında ALTAY' dan yine haber yok. Zaman iyice daralıyor, sıcak çatışma ortamına girmek üzereyiz. Bir tarafta Mısır, İsrail, Yunanistan, Kıbrıs Rum Kesimi; diğer tarafta tek tabanca Türkiye Cumhuriyeti! Ha keza Suriye' deki Amerikan yığınağı can sıkıyor. YPG' ye 16 Bin TIR dolusu silah, sistem ve mühimmat yardımı yapmışlar. Belki de 20 Bin olmuştur. Bu silahlar kime karşı kullanılacak? Diğer taraftan Suudi Arabistan meselesi çıktı. Bir iddiaya göre Arabistan üzerinden Türkiye' ye operasyon yapılmak isteniyormuş! Yani bir müddet sonra ortalık toz duman olacak. Fırtına yaklaşıyor...

Hal böyleyken; hükumetin elini çabuk tutmasında büyük faydalar var. Barış zamanı bütçesini yakın tehdit ortamında aynen tatbik edemezsiniz. İhtiyatlı olmak zorundasınız. vaziyetin ahval ve şeraitine binaen; Diyanet' in 7-8 Milyar dolarlık bütçesini savurganlık olarak görüyorum. Personel giderleri ve zorunlu ödenekler hariç olmak üzere Diyanet bütçesinin Savunma Sanayine aktarılması gerektiği kanaatindeyim. 3-4 Milyar dolar neyine yetmiyor! Diyanete 3-4 milyar dolar bütçe ayırmak zorundayız diye kimse dininden diyanetinden olmaz. Tam aksine silahlı çatışmaya zamanında hazırlamazsak; imam efendiler boyuna Mehmetçiğin cenaze namazını kıldırmak zorunda kalır ki... Allah Korusun diyoruz. Sadece Diyanet için değil; hangi Bakanlığın bütçesinde savurganlık veya gereksiz harcama varsa; hortumun yönünü değiştirip kaynakları silahlanmaya harcamak lazımdır. Zira Kasırga yaklaşıyor.

İçimizdeki bazı zihniyetler hala dost / kardeş kafası yaşasada özellikle körfez ülkeleri Arap Natosu kurma peşinde. Mısır - İsrail - yunanistan üçgenini zaten biliyoruz. Þimdi adamlar hergün bizi tehdit ederken birilerinin hala kardeş kafası yaşaması beni sinir ediyor açıkcası. Bazı şeylere öncelik vermemiz şart oldu. ALtay tankı bu önceliğin neresinde olur bilinmez benim için ilk 3te değil. Öncelikle kendimizi sağlama almamız şart. HSS açısından. Tabiki katmanlı hava savunmadan bahsediyorum S400 aldık dertler bitti demiyorum. Sonra caydırıcılık acısından balistik füzelere öncelik lazım. Yıllardır Pakistana kardeş diyoruz daha bir kardeşliklerini göremedik. En az 1000+ km menzilli bir BF şart bize. Seyir füzelerinde gezgin adı dolandı sonra unutuldu ne oldu muamma. gemilerimiz desen bana göre yeterli değil. Tamam Altay yapalımda önceliği tanka vermek bize ne kazandıracak.

Aynı şekilde atak2 nin de aciliyeti yok altı üstü birkaç tane fazla füze taşıyacak diye ne gerek var takarsın yanlarinada 
cirit zaten aynı işi yapıyor.

Doğu akdenizde A2/AD stratejisini benimsemek gerektiğini düşünüyorum. Hatta Ege'yide dahil edebiliriz buna. Dzkk'nın kıbrısda üslenme durumunuda hava kuvvetlerinide katarak A2/AD hattını kara atış destek unsurlarıyla kapsayıcı olmak gerekir. Atmaca'lara ve hisarlara yoğun iş düşüyor.

A2/AD stratejisi hakkında açıklayıcı bilgi verebilir misin?

Anti-Access/Area Denial. Türkçe meali Geçişe Kapat/Alan Kontrolü'dür. Dünyadaki en başarılı örneği Çanakkale Savaşı olarak kabul edilir.

Bir tür 2 aşamalı savunma doktrinidir. Esasında kimi durumlarda içinde 3-4 aşamayada bölünür. Kabiliyetinize bağlı.

''Geçişe Kapat'' hattı satürasyon saldırılarıda göz önünde bulundurularak yoğun savunma ve saldırı sistemleriyle donatılır. Düşmanın bu hatta girmesi çeşitli silahlar vasıtasıyla engellenir.(Anti-Gemi, Anti-Gemi Balistik, Balistik savunma, Kısa-Orta-Uzun Menzil hava savunma, Mayınlama, Jamming vs.. vs..)

''Alan Kontrolü'' ise düşmanın bölgede baskılanması bölgeye erişimi olsa bilse kabiliyetlerini sergileyebilmekten yoksun bırakma gibi teknik unsurlara maruz bırakmadır.

Doğu akdenizde nasıl olabilir mesela. Saha avantajı kesinlikle bizden yana çok rahat bölgeyi kapatabiliriz. Amerikan donanması dahil. Yayladağı, Antalya, Anamur, KKTC gibi hatlara EİRS gibi tespit sistemleri yerleştirirsin. Yanlarına satürasyon saldırısında beka gösterebilecek genişlikte Hisar bataryaları ve karadan ateşlenebilecek Atmaca bataryaları... Mümkünse Süpersonik ASM'ler. BORA'larında üzerinden çalışılıp 500km'ye kadar anti-gemi özellikli balistik füze yapılabilir. Bunlara ek olarak düşman unsurları donanmamız ve hava kuvvetleri ile uğraşmak zorunda kalınca ciddi bir tehdit sayısı ile karşılaşıyor.

Temel mantık böyledir. Kendinize has sistemlerle bunu farklılaştırabilirsiniz. Temel olarak oradaki düşmanı baskılayabilmelisiniz. Kendi karalarınızın avantajını kullanarak. Bugün Rusya Kırımda bunu yapıyor mesela. Çin'de G.Çin denizinde Amerikaya karşı 3000km'lik hat kurmuş durumda.

Mantıklı ama elimizde ne EİRS var , ne HSS var , ne gezgin var , ne atmaca var nede 500+ bora var.  Milgem korvetleri dışında denizaltı harbi yapacak dogru düzgün sistemlerimiz bile yok. Askeri yetenek-cesaret olarak iyiyiz ama teknoloji/caydırıcılık acısından çok gerideyiz.