Çin karıştı

Başlatan SKYWOLF, 06 Temmuz 2009, 11:24:29

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

800 kişi öldü
Parçalayarak öldürmüşler!

09.07.2009 09:15
Sürgündeki Uygurların en önemli örgütü olan ve merkezi Almanya'nın Münih kentinde bulunan Dünya Uygur Kongresi'nin Başkan Yardımcısı Asker Can, Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesinde çıkan olaylarda ölü sayısının 600 ila 800 civarında olduğunu bildirdi.

Almanya'dan telefonla AFP'ye açıklamalarda bulunan Can, bölgedeki görgü tanıklarına dayanarak, "Bazıları bize 600 diyor, bazıları 800. Biz de 600 ila 800 arasında kişinin öldüğünü sanıyoruz. 150 kişi, Urumçi'deki Sincan traktör fabrikasında hayatını kaybetti" dedi.

Can, 2 Uygur öğrencinin parçalanarak öldürüldüğü ve ceset parçalarının Uygurları korkutmak için Tıp Fakültesi çıkışında gösterildiğini de kaydetti.

Çinli yetkililer, pazar günü çıkan olaylarda ölü sayısını 156 olarak veriyor.

AA Mesajı Paylaş
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com


Kadir Türkiye'yi şoke etti!
09 Temmuz 2009 Perşembe 10:15
O Uygur Türkleri'nin annesi. Dünyanın en güçlü kadınlarından. Canlı yayında öyle bir söz etti ki tüm Türkiye şaşırdı.
İlgili Haberler
Çinli Büyükelçi iddiaları yalanladı
Erdoğan'dan Çin'e ilk tepki
Çin'de korkutan gövde gösterisi!

Dünyanın gözü Çin'de. Þincan eyaletindeki olaylarda resmi ve resmi olmayan rakamlar yüzlerce ölü olduğunu söylüyor. Çin yönetiminin olayların çıkmasına neden olmakla suçladığı 'Uygurların Anası' Rabia Kadir, canlı yayınında konuştu. Kadir Türkiye'nin kendisini iki kez ülkeye kabul etmediğini iddia etti.

Çin yönetiminin, Doğu Türkistan'daki olaylardan sorumlu tuttuğu Dünya Uygur Kurultayı Başkanı Rabiya Kadir, NTV Anahaber'de açıklamalarda bulundu.

Dünya Uygur Kurultayı Başkanı, "Doğu Türkistan'daki son durum nedir, size gelen rakamlar ne diyor?" sorusuna yanıt vermeden önce, "Her şeyden önce ben Türk halkına, Doğu Türkisatanlı kardeşlerine gösterdikleri destek ve yardım için teşekkür ederim. Yetkililere özellikle Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e, 20 milyon Doğu Türkistanlı adına teşekkürlerimi ve minnmettarlığımı bildirmek isterim. Bir Türk televizyonunda Uygur dilinde konuştuğum için çok mutluyum. Sizlere de bana bu fırsatı verdiğiniz için teşekkür ederim" ifadelerini kullandı.

"ÇİNLİLERLE BİRLİKTE YAÞANAMAZ"

Son olaylar, artık Uygurların Çinlilerle birlikte yaşamayacağını göstermiştir. Urumçi'de 5 Temmuz günü barışçıl şekilde protesto yürüyüşüne çıkan kadın, çocuk ve gençler Çin hükümeti tarafından vahşice bastırılmıştır.

Çin hükümeti, Doğu Türkitas'daki olaylarda, Uygurluları suçlu gösterme yoluyla güvenlik güçlerinin vahşi tavrını örtmeye çalışıyor. Çinlilerin nefteri körüklenmiştir; Uygurlara saldırılar başladı...

"ÖLÜ SAYISI 1000'İ AÞTI"

Son oalrak Urumçi'de, Çinlilerin saldırısı sonucu 4 Uygur kızının öldü haberini aldık. Henüz protesto yürüyüşü bitmeden 400 kişinin öldüğü haberini aldık. Bence tüm bunları değerlendirdiğimizde, ben ölü sayısının 1000'i aştığını düşünüyorum.

"YARALILAR ÖLÜME TERK EDİLDİ"

Çinliler bölgeye çok büyük bir silahlı güç yerleştirdiler. Protescuları bastırıyorlar ve ölenlerin çoğunluğunu Uygurlar oluşturuyor. Çin hükümeti, tutuklanan Uygurlu sayısını 1500 olarak ilan etti ancak alınan haberlere göre olaylar başka yerlere de sıçradı. Oralarda da gösteriler yapıldı, çatışmalar çıktı. Bizim dün aldığımız haberlere göre, tutuklanan kişi sayısı 5000'i geçiyor.

"ÜÇ BİN ÖLÜ ABARTLI OLMAZ"

Bence ölü sayısı yükselebilir. Çünkü yaralılar var. Bu rakam Çin hükümetine göre 800 ve bunlar ölüme terk edilmiş durumda. Ben, 2000 - 3000 ölü sayısını abartılı bulmuyorum.

Banu Güven: Kendisi olayları başlatmakla suçlanıyor. Buna dair ne diyecek? Bunlar, bağımsızlık isteyen bir grup tarafından çıkarılan olaylar mıdır yoksa oradaki gerginlikten mi kaynaklanmıştır?

RK: Çin, Doğu Türkistan'ı işgal ettğinden beri baskıcı politika izledi. Dini, örfi, adeti baskı altına aldı. Siyasi baskı 60 yıldır devame diyor. Ekonomik baskı sürüyor.

Özellikle Çin'in iç bölgelerinden Doğu Türkistan'a milyonlarca Çinli yerleştirildi. Doğu Türkistan'daki genç kadın ve kızlar, Çin'in içlerine taşınmaya başlandı. Doğum kontrol uygulaması ile 7-8 aylık bebekler bile anne karnından alındı. Vahşi bir politika yürütmüştür. İşte bu siyasat, Uygurların sabrını taşırmış ve tabi bir sonuç olarak bunlar yaşanmıştır.

Yakın zamanda, Doğu Türkistan'ın tarihi şehri Kaşgar, yeniden imar bahanesiyle bozulmuş ve tahrip edilmiştir. Uygur medeniyetini yok etmeye çalışıyorlar.

"OLAYLARLA İLGİM YOK"

Bana yöneltilen suçlamaları reddediyorum. Bütün sorumlukluk Doğu Türkitanda'ki Komünist Partisi Başkanı ve Yerel Hükümet Başkanı'ndadır. Herkesin yürüyüş yapma ve protesto hakkı vardır.

Tüm dünyadaki Uygurları protestı yürüyüşü yapmaya çağırıyorum. Etrafımdaki kişilerle birlikte Doğu Türkistan halkının durumunu dünya kamuoyuna anlatmaya çalışıyorum. Çiin hükümeti de benim bu faaliyetimi ve gelecek desteği yok etmeye çalışıyor.

Banu Güven: Türkiye'den vize alamadığını bilgisi doğru mu? Siyasi yetkililier; Cumhurbaşkanı ya da Başbakan'la tamasa geçtiniz mi? Ya da böyle bir şey bekliyor musunuz?

RK: Türk yetkililerin, özellikle sayın Abdullah Gül ve Başbakan Erdoğan'ın son olaylarla ilgili açıklamalarından ötürü sevinçliyim. Eskiden de destek gösterilmişti ancak son destek çok mutluluk verici. Bunu devam ettirmelerini ve Doğu Türkistan halkına sahip çıkmalarını umuyorum. Barışçıl bir çözüm bulmak, şimdiki duruma çare üretmek için Türk yetkiklerle görüşmek istiyorum. Beni kabul etmelerini ve müzakere yapmak istiyorum.

"TÜRKİYE İKİ KEZ BENİ REDDETTİ"

Çevirmen'den: Türkiye'ye giriş talebi iki kez reddedildi. Talep 2006 ve 2007 yıllarına aitti. Ancak Türkiye Washington Büyükelçiliği vize vermedi. Gerekçe ise 'Türkiye'ye girmesi istenmeyen şahıs'tı.

Banu Güven'in, Rabiya Kadir'in ağzından duymak için soruyu tekrarlaması ve ek olarak "Çin yönetimimn baskısı mı var Türkiye üzerinde?"ye, Kadir şu yanıtı verdi:

RK: Elbette ki Çin hükümetinin baskısı olduğunu düşünüyorum. Ancak vize verilmemesi beni üzmedi. Türk halkının Doğu Türkistanlılara desteği devam ediyor önemli olan da budur. Seyit Tümtürk benim yardımcım ve Türkiye'de faaliyetlerde bulunuyor.

Türk Büyükelçiliği'ndeki sekreter, yetkili hanım neden olarak 'Siz Türkiye'ye girmesi sakıncalı kişi olarak gösteriliyorsunuz. Onun için vize veremeyiz' dedi. Ben de ona 'Türkiye benim vatanım saylır bir gün gireceğim' dedim."

Rabiya Kadir, son olarak şunları söyledi:

"Ben her şeyden önce son olaylarda Doğu Türkistan'da Türkiye'deki klardeşlerimizin bize gösterdiği destek ve yardımdan dıolayı teşekkür ederim. Bizim derneklerimizin orada yaptığı gösterilere katılan tüm kardeşlerimize teşekkür ederim. Türkiye hükümetine, Uygur siyasi aktivistlerini Çin'e geri göndermediği için teşekkür ederim. Oradaki kardeşimizin vatandaşlık meselelerinin halledilmesi istiyorum. Oraya gelecek olan Doğu Türkistanlı kardeşlerimizin vatandaşlık işlerinin halledilmesi istiyorum."

Rabiya Kadir, programın sonunda, bir şey söylemek istediğini belirterek, "İki kelime Türkçe... Ben Türk kardeşlerimle böyle Türkçe konuştuğum için çok memnunum" dedi.

http://www.internethaber.com/news_detail.php?id=199136&page=4 Mesajı Paylaş
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com


Erdoğan'dan Çin'e ilk tepki
09 Temmuz 2009 Perşembe 00:39
Dışişleri Bakanlığı'nın Çin Maslahatgüzarı'nı Dışişleri'ne çağırmasının ardından Başbakan Erdoğan da ilk kez Çin'e seslendi
İlgili Haberler
Çin Urimçi'yi dünyaya kapattı
Çin mallarını boykot çağrısı

Þincan'daki olayların üçüncü gününde Ankara harekete geçti. Çin Maslahatgüzarı'nın Dışişleri Bakanlığı'na çağrılmasının ardından Başbakan Erdoğan da Çin'e "Bu vahşeti durdurun" çağrısı yaptı.

Erdoğan şöyle konuştu:

"Basına yansıyan görüntüler sadece bizlerin vicdanını sızlatmıyor. İnanıyorum ki herkesi üzüyor. Bu acıyı derinlerinde hisseden vatandaşlarımızın haklı olarak bu olaylara tepki verdiğini görüyorum.

Biz Uygurlu kardeşlerimizi iyi ilişkiler içinde olduğumuz Çinle aramızda bir köprü gibi görüyorduk. Bu katliamın bir an önce bitirilmesi, Çinli yetkililerin bir an önce sorumluları tespit etmesi ve adalet mekanizmasının tüm insanlığı rahatlatacak şekilde işlemesi beklentimizdir. İnsanlık adına üzerimize düşen ayrıca görevler var. Bu vahşeti BM'ye götüreceğiz. Bu vesileyle hayatını kaybedenlere Allahtan rahmet, yaralananlara acil şifa diliyorum."

http://www.internethaber.com/news_detail.php?id=199088&page=2 Mesajı Paylaş
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com


Videoyu da ekleyelim de tam olsun. Mesajı Paylaş

Aradaki beyefendi çeviri yapmasa da zaten ben neredeyse hepsini anladım dediklerinin, çok yazık gerçekten Kardeşlerimiz olduğu için bu kızıl kominist pis köpek yiyen çinlilerin katliamında eziliyorlar. Biraz daha politik baskıya devam, olur ya belki biraz daha erken yatışmasını sağlar.
O Amerika özgürleştirme adına burayada bir el atsa ya ! Mesajı Paylaş

#15




Camilerin önüne barikat kurdular
10 Temmuz 2009 Cuma 11:23
Urumçi'de müslüman halka karşı yapılan katliam sürüyor. Buna bir de cuma namazının yasaklanması ve camilerin kapatılması eklendi.

Çin yönetimi, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki camilerde bu hafta Cuma namazının kılınmasını yasaklarken, tarihi Kaşgar kentini yabancıların ziyaretine kapattı ve kentte bulunanlarında ayrılmasını istedi.

Son bir kaç gündür gösteri ve çatışmaların yaşandığı Urumçi'de camilerin bugün açılmaması emri verildiğini belirten Çinli yetkililer, Kaşgar kentine yabancıların ziyaretinin ise geçici olarak yasaklandığını kaydetti.






CAMİLERİ İBADETE KAPATTILAR

Adının açıklanmasını istemeyen yetkili, "camilerin Cuma için kapatılmasının halk güvenliği için gerekli olduğunu, insanların bugün evlerinde kalarak dua edebileceklerini" söyledi.

Kaşgar'daki yetkililer de, "gazeteci ve yabancıların kentten ayrılmaları gerektiğini" belirterek, "kentte karışıklık olmadığını, ancak ziyaretçilerin güvenlikleri açısından bu kararın alındığını" kaydetti.

http://www.internethaber.com/news_detail.php?id=199295 Mesajı Paylaş
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com


Uygur kızlarına ahlaksız sürgün
10 Temmuz 2009 Cuma 12:44
Uygur'da kapalı kapılar ardında korkunç olaylar yaşanıyor. Genç kızlar genelevlere satılıyor. Camiye gidenen maaşı kesiliyor.

Hürriyet'in Londra Temsilcisi Faruk Zabcı, üç yıl içinde iki kez gizlice girip haftalarca araştırma yaptığı Doğu Türkistan'daki tabloyu yazdı...

Çin, Uygur kızlarını baskı ile Çin'in iç bölgelerine yolluyor. Bu kızlar ise genelevlere satılıyor... Camiye giden emeklilerin ise maaşları kesiliyor.

GENÇ KIZLARA AHLAKSIZ SÜRGÜN

Sincan'da son olaylar bölgeden 3 bin kilometre ötede bir oyuncak fabrikasında Uygur kızlarının cinsel tacize uğraması üzerine patlak verdi. Zorunlu işçilik, Uygur bölgesinin en büyük sorunlarından biri.

Bir Uygur annesi, bu sorunu şu sözleriyle dile getirmişti: "Þu anda Sincan'da en büyük sorun 16-22 yaşlarındaki genç Uygur kızların iç bölgelere göçe zorlanması. Kızlar, fabrikalarda iş öğreteceğiz bahanesiyle Çin'in değişik yerlerine gönderiliyorlar. Asıl hedef Uygurları asimile etmek. Resmi makamlar 8 milyon diyor, ama Sincan'da rahat 15 milyondan fazla Uygur Türkü var, 10 milyondan fazla Çinli Sincan'a göç ettirildi. Kızların ailelerine baskı yapılıyor. İç bölgelere gönderdikleri kızları kötü yerlere, genelevlere satıyorlar."

CAMİYE GİDENİN MAAÞI KESİLİYOR

Sincan'da TRT yayınları bloke edilmiş. Türkiye'ye tatile gitmek isteyenlere kolay kolay izin verilmiyor. Pasaport alabilmek için rüşvet vermek gerekiyor. Türkiye'ye gitmek hacca gitmek kadar zor. Dini özgürlükleri de sınırlı olduğundan Uygurlar, dini vecibelerini de Çinli yetkililerin izin verdiği ölçüde yerine getirebiliyor. Mesela camiye giden emeklinin maaşı kesilerek baskı yapılıyor.

2 ÇOCUKTAN FAZLASI YASAK

Sincan'daki Uygur kızları 20'li yaşların başında evlendiriliyor. Uygurlar, Çinlilere uygulanan tek çocuk politikasından muaf. Uygurlara etnik azınlık olduğu için iki çocuk yapma hakkı verilmiş. Dört-beş çocuklu Uygur var, bunların bir kısmı nüfusa geçirilememiş.

URUMÇİ; "ÇOK GÜZEL" DEMEK

Türkiye'nin iki mislinden daha büyük bir alana sahip Sincan. Anadolu taşrasına benziyor.

Başkent Urumçi, Moğolcada "çok güzel" anlamına geliyor. Þehir Uygur mahalleleri, Çin mahalleleri diye ayrılmış durumda. En yakın deniz limanı 2.100 km uzaklıkta. Nüfusu 3 milyon civarında. Yüzde 75'i Çinli, yüzde 12'si Uygur deniyor, ama Uygurlar "Çin, bizim gerçek sayımızı saklıyor. Yüzde 12 değil, yüzde 30'uz ve başkent Urumçi'deki sayımız 900 binin üstünde. Ülke genelinde de resmi kayıtların belirttiği gibi 8 milyon değil, rahat 25-30 milyonuz. Çin özellikle sayımızı düşük gösteriyor" diyorlar.

CESETLERİNİ BİLE VERMİYORLAR

Sincan'da fikir özgürlüğü diye bir şey yok. Siyasi suç işleyenlerin durumu çok kötü. Bazen kayboluyorlar, cesetlerini veriyorlar. İşkenceyle öldürüyorlar. "Kalp krizinden öldü" deyip cesetlerini bile vermeyip kendileri gömüyorlar.



Bu konuda bir Uygur, bize şunları anlatıyor: "Çin'de 100 idam varsa, 50'si Doğu Türkistan'dan. Geçen yıla kadar Uygur okulları vardı. Uygur okulları yavaş yavaş kaldırılıyor. Uygur öğretmenler işsiz kalıyor. "Çince iyi konuşamıyorsunuz" deyip onları okullardan atıyorlar. Ve yerlerine Çinli öğretmenler getiriyorlar. Uygur dili tehlikede. Dilimizi kaybetmek üzereyiz."

ALFABE ARAPÇA

Uygurlar, konuştukları Türkçeye benzer Uygurcayı Arapça alfabeyle yazıyorlar. Araplar, Uygurca gazeteleri okuyabiliyor, ama Uygurca olduğu için okuduklarını anlayamıyorlar. Uygurlar, Türkiye'nin 1928 yılında yaptığı gibi Latin alfabesine dönüşümü bir ara denemişler, ama alışamamışlar. 1980'den itibaren yeniden Arap alfabesine geçmişler.

http://www.internethaber.com/news_detail.php?id=199357 Mesajı Paylaş
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com


Çin idam listesi verdi

10 Temmuz 2009 Cuma 11:45
Çin Komünist Partisi 'sorumluları idam edeceğiz' diye açıklama yaptı. Ardından da olayların sorumlusu olarak 1434 Türk'ü tutukladı.

Doğu Türkistan Kültür ve Yardımlaşma Derneği Başkan Yardımcısı Ebubekir Türksoy, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde yaşanan olayların nedeni olarak gösterilen bin 434 Uygur Türkünün yargılanmadan idam edileceğini iddia etti.

ASKERLER ÇİNLİLERE DEĞİL UYGURLARA ÖNLEM ALIYOR

Doğu Türkistan Kültür ve Yardımlaşma Derneği Başkan Yardımcısı Ebubekir Türksoy, Uygur Özerk Bölgesi'ndeki son gelişmeler hakkında bilgi verdi. Türsoy, olayların hala devam ettiği yönünde bilgi aldıklarını ifade ederek, "Çin ajansları, şu anda Urumçi'de her şeyin yoluna girdiğine dair fotoğraflar geçmekte ve iyi haberler vermektedir. Bunun nedeni de Urumçi'ye 20 bin tane asker yığmalarıdır. Her köşe başını tuttular. Burada uygulanan politikayla dışarıdan Çin göçmeni getirilerek nüfusun yüzde 80'ini Çinli, yüzde 20'sini de Türk durumuna getirdiler. Doğu Türkistan'da 500 bin Uygur, 2 milyon Han Çinlisi'ne karşı mücadele vermektedir. Askerler de Çinlilere değil, Uygurlara yönelik önlem almaktadır" diye konuştu.

'MAHKEME OLMADAN İDAM KARARI VERİLİYOR'

Çin hükümetinin olaylara karışan Uygurları idam edeceğini açıkladığını vurgulayan Türsoy, şunları söyledi: "Bu nasıl bir hukuktur ki, mahkeme olmadan idam kararı verildi. Resmi kaynaklara göre bin 434 kişi bu olayların sorumlusu olarak tutuklandı. Biz yaşanan gelişmelerden endişe ediyoruz. Hür dünyayı bu olaylara önlem almaya davet ediyoruz. Doğu Türkistan'daki bu feryadı duysunlar. Bu olaylar 60 yıldan beri yaşanan gerilimin sonucunda çıkmıştır. Kendi vatanında azınlık durumuna düşürülen bir millet var. Bu olaylar yatıştırılacaktır, ancak bir daha bu tür olayların yaşanmaması için hür dünyanın sorunlara çözüm bulması gerekiyor."

http://www.internethaber.com/news_detail.php?id=199336 Mesajı Paylaş
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

Uygur kıyımı devam ediyor

Çin polisi 2 Uygur'u vurarak öldürdü.

Çin devlet radyosu, polis güçlerinin Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nin merkezi Urumçi'de 2 Uygurluyu vurarak öldürdüğünü bildirdi.

BBC'nin haberine göre, Hong Kong'daki RTHK Radyosu da, Ak Cami yakınlarında iki polisin vurulduğunu, 3 Müslüman Uygurun da öldürüldüğünü duyurdu. Polisin, kendilerine saldıran bıçaklı ve sopalı bir grup Uygura ateş açtığı belirtildi.
Geçen haftaki şiddet olayları sonrası yaklaşık 2 milyon 300 bin nüfuslu Urumçi'ye binlerce takviye güvenlik görevlisi gönderilmişti. Çin yetkilileri, en az 184 kişinin ölümüyle sonuçlanan şiddet olayları sonrası kentte durumun sakin olduğunu iddia etmişti.


kaynak:http://www.haberturk.com/haber.asp?id=158678&cat=180&dt=2009/07/13 Mesajı Paylaş

Türk hackerlar Çin'e saldırıyor

Doğu Türkistan'da yaşanan insanlık dramına karşı sanal ortamda Çin'e savaş açıldı.

Uygur Türklerine yapılan insanlık dramına Türk Hacker grubu Ayyıldız TİM saldırıya geçti.

Pek çok eyleme imza atan hackerlar Çin'de Uygur Türklerine yapılanlara karşı hedef belirledi.

Þimdiye kadar 2000'e yakın siteyi hacklediklerini söyleyen grubun öncelikli hedefi Çin'in kamu kuruluşları oldu. Bankalar ve askeri sitelere yönelik saldırılarına internet kullanıcıları destek veriyor.

Kaynak:
http://www.haberturk.com/ekonomi/haber/158786-Turk-hackerlar-Cine-saldiriyor.aspx


Mesajı Paylaş


Paylaş whatsappPaylaş facebookPaylaş linkedinPaylaş twitterPaylaş myspacePaylaş redditPaylaş diggPaylaş stumblePaylaş technoratiPaylaş delicious
İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren Replikacep.com sitemizde 5651 sayılı kanunun 8. maddesine ve T.C.Knın 125. maddesine göre tüm üyelerimiz yaptıkları paylaşımlardan kendileri sorumludur.Replikacep.com hakkında yapılacak tüm hukuksal şikayetleri İletişim sayfamızdan bize bildirdikten en geç 3 (üç) iş günü içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek gereken işlemler yapılacak ve site yöneticilerimiz tarafından bilgi verilecektir.
Footer menü
Hakkımızda
Bize Ulaşın
Biz Kimiz
Hizmetlerimiz