Barış Pınarı Harekatı

Başlatan カメせ, 05 Ekim 2019, 16:23:07

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

YPG/PKK konusunda Rusya ile yapılan mutabakattan memnun musunuz?

EVET
2 (18.2%)
HAYIR
9 (81.8%)

Toplam Oy Verenler: 11

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Rusya ziyareti öncesi önemli açıklamalar

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Rusya ziyareti öncesinde açıklamalarda bulundu. Erdoğan konuşmasında YPG/PKK'lı teröristlerin çekilmesinin devam ettiğini belirtirken, "Þu ana kadar 700-800 kadar çekilme oldu" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğandan Rusya ziyareti öncesi önemli açıklamalarCumhurbaşkanı Erdoğandan Rusya ziyareti öncesi önemli açıklamalarCumhurbaşkanı Erdoğandan Rusya ziyareti öncesi önemli açıklamalarCumhurbaşkanı Erdoğandan Rusya ziyareti öncesi önemli açıklamalar
Haberle ilgili daha fazla fotoğraf için galeriyi ziyaret edin.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Amerika'nın ülkemize verdiği sözler tutulmazsa, harekatımızı kaldığı yerden bu sefer çok daha büyük bir kararlılıkla devam ettireceğiz." dedi.

Erdoğan, günübirlik çalışma ziyaretine katılmak üzere Rusya'nın Soçi kentine hareketinden önce Esenboğa Havalimanı'nda basın toplantısı düzenledi.

Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin'in daveti üzerine Soçi'ye gideceğini ve ziyaretin gündemini Suriye'deki gelişmelerin oluşturacağını belirten Erdoğan, bu vesileyle Putin'le ikili iş birliği ve diğer bölgesel sorunları, gelişmeleri de ele alma fırsatını bulacaklarını anlattı.

Rusya ile tesis edilen mekanizmalar sayesinde ilgili bakanların ve kurumların sürekli temas halinde olduğuna değinen Erdoğan, bu kapsamda son olarak milli paralarla ticareti kolaylaştıracak mutabakat muhtırasının imzalandığını, ilişkileri karşılıklı saygı ve ortak çıkarlar temelinde geliştirme iradesine sahip olunduğuna dikkati çekti.

Barış Pınarı Harekatı ile Suriye sınırı boyunca bir terör koridoruna izin verilmeyeceğinin altını çizen Erdoğan, "Daha önce ifade ettiğimiz gibi harekatın iki temel hedefi bulunuyor. Bunlardan ilki 32 kilometre derinliğinde 444 kilometre Irak sınırından Cerablus'a olan bu bölgede tamamıyla terör örgütlerinden temizlenmesidir." ifadesini kullandı.

Þimdiye kadar 2 bin 200 kilometrekarelik alan teröristlerden arındırıldığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:

"Toplam 160 yerleşim biriminde kontrol sağlanmıştır. 9 Ekim'den bu yana 775 terörist etkisiz hale getirilmiştir. 7 kahraman askerimiz, 79 Suriye Milli Ordusu mensubu kardeşimiz ve 20 sivil vatandaşımız da terör örgütünün saldırılarında şehit olmuştur. Bir kez daha aziz şehitlerimize Allah'tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum."

"GÜVENLİK ARTTIKÇA GÖNÜLLÜ GERİ DÖNÜÞLER DE ARTACAK"

Amerika Birleşik Devletleri ile varılan mutabakata göre bölgedeki teröristlerin çıkartılması için verilen sürenin bu gece 22.00'de biteceğini hatırlatan Erdoğan, şöyle devam etti:

"İlgili birimlerimiz sahada süreci çok yakından takip ediyor. Amerika'nın ülkemize verdiği sözler tutulmazsa, harekatımızı kaldığı yerden bu sefer büyük bir kararlılıkla devam ettireceğiz. Harekatın ikinci hedefi ise 8 yıldır ülkemizde misafir ettiğimiz Suriyeli kardeşlerimizin kendi topraklarına gönüllü geri dönüşlerini sağlamaktır. Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatlarıyla güvenli hale getirdiğimiz 4 bin kilometrelik karelik alana şimdiye kadar 365 bin sığınmacı geri döndü. Suriye'nin kuzeyinde güvenlik arttıkça gönüllü geri dönüşler de artacaktır.

Barış Pınarı Harekatı ile güvenli hale getirilecek bölgede 1 milyon, Rakka ve Deyrizor'un buna dahil edilmesi kaydıyla 2 milyon insan buralara gönüllülük esasına dayalı olarak yerleştirilebilir ama bu uluslararası bir donörler toplantısı gerçekleştirilmesi kaydıyla... Yani Türkiye'nin tek başına yapabileceği bir şey değil. Tüm bunlarla ilgili maliyetleri çıkarttık, planlarımızı yaptık, projelerimizi hazırladık. Hatta bunların bir kısmını da Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda görüşme yaptığım 17 kadar lidere anlattık, kitapçıkları takdim ettik."

"SURİYE'NİN İSTİKRARI İÇİN CİDDİ ÇABA HARCADIK"

Barış Pınarı Harekatı'nın ardından gerekli adımların atılacağını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Vicdan ve vizyon sahibi tüm ülkelerin milyonlarca Suriyelinin vatan hasretini bitirecek bu önemli projeye destek olmalarını bekliyoruz. Diğer türlü Türkiye, 8 yıldır tek başına taşıdığı yükü daha fazla taşıyamaz. 'Komşuda yangın varken dumanı bize gelmesin' demek gerçekçi bir yaklaşım değildir." diye konuştu.

Suriye'nin içinden geçtiği kritik dönemde, Rusya ile tesis edilen yakın iş birliğinin daha da artırılmasının hedeflendiğini belirten Erdoğan, şunları kaydetti:

"Þimdiye kadar İran'ın da katkılarıyla sahada sükunetin sağlanması, Suriye'nin istikrara kavuşması için çok ciddi çaba harcadık. Soçi Muhtırası'yla İdlib'de büyük bir insani trajedinin önüne geçtik. 16 Eylül'deki Ankara Zirvesi ise siyasi çözüm yolunda atılmış en büyük adımlardan biridir. Astana Platformu kapsamındaki gayretlerimiz neticesinde hamdolsun geçen ay Anayasa Komitesinin kuruluşunu sağladık. Komite, ilk toplantısını 30 Ekim'de Cenevre'de yapacak. Barış Pınarı Harekatı'nın tüm bu çabalara pozitif ivme katacağına inanıyorum."

"Türkiye ve Rusya, terörün her türlüsü ile mücadele noktasında hemfikirdir." diyen Erdoğan, iki ülkenin de Suriye'nin toprak bütünlüğü ve siyasi birliğinin korunması ilkesine sadık olduğunu belirtti.

Barış Pınarı Harekatı'nın, Türkiye'nin güvenliği yanında Suriye'nin toprak bütünlüğü ve siyasi birliğini de garanti altına alacağına dikkati çeken Erdoğan, "Harekatla Suriye'nin kuzeyinde, ülkemizin güneyinde bir terör koridoru kurma planları boşa çıkartılmıştır. Suriye'nin geleceğinde, PKK/YPG gibi bölücü terör örgütlerine yer yoktur, olmamalıdır. Rusya Federasyonu ile iş birliği içinde bölgemizi ayrılıkçı terör belasından tamamen kurtarmayı ümit ediyoruz. Bu anlayıştan hareketle değerli dostum Putin ile başta Fırat'ın doğusu olmak üzere Suriye'nin kuzeyindeki güncel durumu istişare edeceğiz. Rejim unsurlarının bulunduğu alanlardaki PKK/PYD/YPG mevcudiyetinin sonlandırılması için atılacak adımları da görüşme fırsatını bulacağız. Ayrıca anayasa komitesinin sağlıklı şekilde faaliyet göstermesi ve somut çalışmalar ortaya koyması için neler yapabileceğimizi de görüşeceğiz." diye konuştu.

Erdoğan, görüşmelerinde İdlib Muhtırasına riayetin sağlanmasına ve İdlib'deki sükunetin korunmasına verdikleri önemi de gündeme getireceğini dile getirerek, "Soçi'de gerçekleştireceğimiz temasların bizleri, Suriye ihtilafının kalıcı biçimde çözümüne bir adım daha yaklaştıracağına inanıyorum. Ziyaretimizin ülkelerimiz, bölgemiz ve bilhassa Suriye halkı için hayırlara vesile olmasını Rabb'imden niyaz ediyorum." ifadelerini kullandı.

"BİZİM BU SÜREÇ İÇERİSİNDE MUHATABIMIZ FRANSA OLMAMIÞTIR"

Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Erdoğan, bir gazetecinin Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un PKK/YPG'nin çekilme süresinin uzatılması yönündeki ifadelerinin hatırlatılması üzerine şöyle konuştu:

"Macron'dan şahsıma gelmiş böyle bir teklif yok. Macron zaten bu tür şeyleri teröristlerle görüşüyor daha çok ve herhalde teröristlerin ona yaptığı teklifi de dolaylı yönden bize aktarma yolunu seçmiştir. Dolayısıyla bizim bu süreç içerisinde muhatabımız Fransa olmamıştır. Biz bu süreç içerisinde görüşmelerimizi Amerika ile yürüttük. Amerika ile yaptığımız bu yürütmeden o da şimdi kendine göre bir şeyler çıkarmanın herhalde gayreti içerisinde."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sahadaki son durum ve güvenli bölgeye destek konusunda Avrupa, ABD veya Rusya'dan bir tavır olup olmadığına ilişkin soruya da şu yanıtı verdi:

"Bize düşen ön hazırlıkları yapmak suretiyle bütün bu bölge ile ilgilenen ülkelere, 'biz dersimizi çalıştık, bak şimdi hep konuşuyorsunuz, sürekli olarak bir şeyler ortaya atıyorsunuz, böyle kuru kuruya konuşmakla bu iş olmaz. Eğer bu gelişmelerde samimiyetiniz varsa dürüstseniz, o zaman yapacağınız bir şey var.' Nedir? Þu anda biz 8 yıldır Suriye'den kaçmak zorunda kalan bu mültecileri ülkemizde ağırlıyoruz ve 40 milyar doların üzerinde bir harcama yaptık. Avrupa Birliği verdiği sözü zaten tutmadı. 2015 ve şu ana kadar verilen o da bizim milli bütçemize değil, uluslararası STK'lar vasıtasıyla Kızılay'ımıza, AFAD'ımıza gelen rakam 3 milyar avro gibi bu civarda bir rakam. Burada da sözü tutmadılar. Dolayısıyla şimdi atılacak adımda biz bir plan proje çalışması yaptık."

Dünyada, aynı anda 4 milyon mülteci koruyan, misafir eden bir başka ülke olmadığının altını çizen Erdoğan, bunu sadece Türkiye'nin yaptığını vurguladı.

"2-3 HAFTA ÖNCE YİNE 400 KAMYONLA GÖNDERİLMİÞ SİLAH, ARAÇ-GEREÇ, MÜHİMMAT VAR"

İnsani noktada laf söyleyenlerin çok olduğunu ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bu iş lafla olmuyor. Eğer dürüstseniz, samimiyseniz, buraya 30 bini aşkın tırla araç gereç silah mühimmat getirdiniz. Þu anda biz bu silahların depolandığı yerleri de tespit ettik ve bu silahlar ne yazık ki son görüşme yaptığımız Amerika tarafından buraya gönderildi. Daha kim bilir nerelerden neler çıkacak? Binlerce kargo uçağı ile yine buraya gelen silah, mühimmat, araç-gereç var. Daha 2-3 hafta önce yine 400 kamyonla gönderilmiş silah, araç-gereç, mühimmat var. Þimdi ben soruyorum; yani burada bir terör devleti kurulacak. Böyle bir devletinin kurulmasına Türkiye olarak biz müsaade mi edelim? İki, bu atılan adımların tamamı da Suriye'nin bölünmesine yöneliktir. Biz buna müsaade mi edelim? Biz tam aksine Suriye'nin toprak bütünlüğüne taraftarız, bunu savunuyoruz ama diğerlerinin böyle bir durumu yok. Biz bu kararlılığımızı şu ana kadar nasıl sürdürdüysek, bundan sonra da aynı şekilde sürdüreceğiz."

"BUNLARIN TAMAMI ÇIKACAK, ÇIKMADAN BU SÜREÇ BİTMEZ"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, PKK/YPG'nin çekilmesine ilişkin olarak da "Þu anda çekilme devam ediyor ve az önce de Savunma Bakanımdan aldığım son bilgilerle de şu an itibarıyla 700- 800 kadar bir çekilme söz konusu oldu. Diğer kalan 1200, 1300 kadar olanın da süratle çıkmaya devam ettiği, onların da çıkacağı söyleniyor. Tabii biz bunların izini sürüyoruz, bunların tamamı çıkacak, çıkmadan bu süreç bitmez." değerlendirmesinde bulundu.

Rusya'nın Türkiye-ABD mutabakatına katılmasının beklenip beklenmediği ve bu durum söz konusu olduğunda Rusya'dan ne gibi bir tavır beklendiğine ilişkin soruyu da Erdoğan, şöyle yanıtladı:

"Þu ana kadar tabii Rusya'nın bizim bu mutabakatımızla ilgili yapmış oldukları açıklamalar hep olumlu ama biz şimdi onu da tabii burada yine Sayın Putin ile ayrıca masaya yatıracağız, onu da ayrıca konuşacağız. Biliyorsunuz bu süreçte en batıdan doğuya doğru yani Münbiç, öbür tarafta Aynu'l Arap, öbür tarafta ise Kamışlı'ya kadar bu bölgede Rusya ve rejimin ortaklaşa attığı bazı adımlar var, bunları da masaya yatırmak suretiyle bu çalışmayı sürdüreceğiz. Temennim odur ki bu görüşmemizde gerek heyetler arası gerek ikili görüşmemizde inşallah arzu ettiğimiz mutabakatı da sağlarız."

Gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevaplayan Erdoğan, güvenli bölge konusunda İran'dan gelen açıklamaların hatırlatılması üzerine şunları söyledi:

"Önce tabii İran'dan gelen bazı açıklamalar gerçekten bende ciddi manada üzüntüye sebep olmuştur. Aslında şöyle kısa süreli, yani bir 15-20 yıl öncesine varıncaya kadar nükleer başlıklı silahlar konusunda Erdoğan'ın İran'la ilgili takındığı tavrı tüm dünya bilir. Ve biz bütün bu tavrı her şeye rağmen yaptık. Ama İran'dan maalesef bazı çatlak sesler çıkıyor. Sayın Ruhani'den değil, Sayın Ruhani'nin yanındaki mesai arkadaşlarından ziyade, bazı çatlak sesler çıkıyor. Tabii bunları başta Sayın Ruhani olmak üzere susturmaları gerekirdi. Bu, başta şahsım olmak üzere tüm mesai arkadaşlarımı da ciddi manada rahatsız etmektedir."

Erdoğan, Soçi Mutabakatı'nın üç taraf ülkesi olduğuna dikkati çekerek sözlerini şöyle sürdürdü:

"Burada Rusya var, Türkiye var, İran var. Biz bu süreci o zaman nasıl yürüteceğiz? Astana Süreci'nden başlayan ve şu anda da Soçi Mutabakatı ile devam eden bu süreçte, buna ortaklık mı dersiniz, dayanışma mı dersiniz, ne derseniz deyin, birbirine bu şekilde ihanet eder mi? Maalesef bu yapılanlar yanlıştır. Doğru değildir. Bu süreçle ilgili olarak da ben doğrusu kendilerini ciddi manada kınıyorum."

Teröristlerin çekilirken silahlarını götürüp götürmediği şeklindeki soru üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Nasıl götürsünler onları zaten. Ancak taşıyabildiklerini taşıyor, taşıyamadıkları zaten hepsi depolarda kalıyor. Bunlarla ilgili olarak zaten biz de her türlü hazırlığımızı yaptık, yapıyoruz. Tabii bunları buraya getirmek kolaydı da buradan çıkarmak o kadar kolay değil." diye konuştu.

Erdoğan, Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarının ABD'li muhatapları ile sürdürdükleri görüşmelere işaret ederek şu değerlendirmelerde bulundu:

"Tabi burada ağır silahlar var, hafifler var vesaire. Bütün bunlarla ilgili biz, onlara söylediklerimizin yine arkasındayız. Nitekim Ankara'da Sayın Pence'in, Sayın Pompeo'nun ve ondan önce gelen heyetin hepsiyle yapılan görüşmelerde bu konular görüşüldü. Kararlılığımız aynen devam etmektedir. Götürebildiklerini götürecekler, o ayrı bir konu ama kalanlarla da herhalde bizler bu yaptığımız taramada bunları toparlayacağız."

Erdoğan, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Almanya Başbakanı Angela Merkel ve İngiltere Başbakanı Boris Johnson'la dörtlü bir görüşmenin olup olmayacağı yönündeki soru üzerine de şunları kaydetti:

"Aslında böyle bir planlama yok. Fakat önceki gün Sayın Boris Johnson ile bir görüşmemiz oldu. Bu görüşmede bu teklifi bana kendisi iletti. 'Böyle bir görüşmeye ne dersiniz?' dedi. Ben de kendilerine 'Böyle bir görüşme yapılabilir. Ama bunun için benim bir şartım var. Bu görüşme İstanbul'da olabilir. Veya bu görüşme Þanlıurfa, Gaziantep, bu şehirlerimizin birinde olabilir.' dedim. Konuyla ilgili olarak 'O zaman ben kendileriyle bir görüşeyim.' dedi. 'Görüştükten sonra tekrar size döneceğim.' dedi. 'Alternatif bir şey istiyorsan o zaman 3-4 Aralık tarihlerinde Londra'da NATO Liderler Zirvesi var. Liderler Zirvesi'nin öncesinde veya sonrasında da böyle bir toplantıyı yapabiliriz.' dedik. Bu şekilde virgül koyduk."

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/cumhurbaskani-erdogandan-rusya-ziyareti-oncesi-onemli-aciklamalar-41355831 Mesajı Paylaş
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

Dünya Sağlık Örgütü "beyaz fosfor bombası" iddialarını reddetti

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Sözcüsü Christian Lindmeier, Suriye'nin kuzeydoğusunda YPG/PKK yandaşları ve bazı Batılı medya kuruluşlarının, Türk ordusunu suçlamak için beyaz fosfor yanığı olarak servis ettiği fotoğraflara ilişkin, "(Sunulan fotoğraflardaki) yanıklar daha önce Suriye'nin farklı çatışma bölgelerindeki hastanelerin rapor ettiği yanıklarla neredeyse aynı. Daha önce bildirilen yanıklardan kayda değer bir farkı yok. Yanık miktarlarında bir artış olmadı." dedi.

Terör örgütü YPG/PKK yandaşlarının, Türkiye'nin güney sınırında oluşturulmaya çalışılan terör koridorunu yok etmek, bölgeye barış ve huzur getirmek amacıyla başlatılan Barış Pınarı Harekatı sırasında uluslararası savaş hukukuna aykırı mühimmatların kullanıldığı yalanının, bazı Batılı gazeteciler tarafından Birleşmiş Milletler (BM) nezdinde dillendirme çabaları dikkat çekiyor.

BM Cenevre Ofisi'nde bugün düzenlenen haftalık basın toplantısında bir gazetecinin Suriye'nin kuzeydoğusunda sivillere ve özellikle çocuklara yönelik beyaz fosfor bombası kullanıldığı yönündeki terör örgütünün yalanlarına ilişkin sorusuna Lindmeier, bölgedeki durumu yakından takip ettiklerini belirtti.

Sözcü Lindmeier, toplantı sonunda AA muhabirinin Türk Silahlı Kuvvetlerinin Barış Pınarı Harekatı'nda kimyasal silah kullandığı iddialarına ilişkin sosyal medyada paylaşılan fotoğraflar hakkındaki sorularını cevapladı.

Lindmeier, bazı batılı medya organlarının "Türk Ordusu Beyaz Fosfor bombası kullanıyor" yalanlarıyla sunduğu fotoğraflardaki yanık derecesinin, Barış Pınarı Harekatı öncesinde Suriye'nin farklı çatışma bölgelerindeki hastanelerden rapor edilen yanıklarla aynı olduğunu vurguladı.

Beyaz fosfor bombası kullanıldığına dair herhangi bir bilgileri olmadığına atıfta bulunan Lindmeier, şöyle konuştu:

"(Sunulan fotoğraflardaki yanıklar) daha önce Suriye'nin farklı çatışma bölgelerindeki hastanelerin rapor ettiği yanıklarla neredeyse aynı. Daha önce bildirilen yanıklardan kayda değer bir farkı yok. Yanık miktarlarında bir artış olmadı."

Lindmeier, fotoğraflardaki yanıkların Suriye'de daha önce hastanelerde kaydedilen yanıklarla aynı göründüğünün altını çizerek, söz konusu yanıkların nasıl ve neden kaynaklandığına dair bilgi sahibi olmadığını sözlerine ekledi.

UZMANLAR O İDDİALARI ÇÜRÜTMÜÞTÜ

Sağlık Bilimleri Üniversitesi Kimyasal, Biyolojik, Radyolojik, Nükleer (KBRN) Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Levent Kenar, Türk Silahlı Kuvvetlerinin Barış Pınarı Harekatı'nda kimyasal silah kullandığı iddialarına ilişkin sosyal medyada paylaşılan fotoğrafları AA muhabirine değerlendirmişti.

Kenar, dış basının çocuğun gövdesindeki etkilenmeyi "beyaz fosfor bombası" olarak adlandırdığını aktaran Kenar, "Çocuğun vücudundaki bu etkilenmenin beyaz fosfor bombasına bağlı olması gerçekten uzaktır. Çocuğun cilt yaralarının bulunduğu bu fotoğrafın nerede ve ne zaman çekildiği belli değil ancak eski bir yanığa benziyor. Yeni bir yanık gibi durmuyor. Ayrıca, çocuğun gövdesinde yanık izleri bulunurken yüzünde ve alt bölümünde herhangi bir yanık bulgusuna rastlanmamaktadır ki, bu tür yanıkların yaygın bir şekilde bulunması beklenmektedir." değerlendirmesini yapmıştı.

Uluslararası Medikal Kurtarma Ekibi Derneği (UMKE-DER) Bilimsel Kurul Başkanı Prof. Dr. Hilmi Özden, 19 Ekim'de, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Her şeyden önce gösterilen fotoğraflarda iddia edildiği gibi herhangi bir beyaz fosfor yanığı olmuş olsaydı, dekontaminasyon (arındırma) yapılması gerekirdi. Halbuki çevresindeki sağlıkçıların en ufak kendini korumadığı görülmektedir." ifadesini kullanmıştı.

http://www.hurriyet.com.tr/dunya/dunya-saglik-orgutu-beyaz-fosfor-bombasi-iddialarini-reddetti-41356099 Mesajı Paylaş
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

Macaristan'dan Barış Pınarı Harekatı açıklaması



Macaristan Dışişleri ve Dış Ticaret Bakanlığı Devlet Sekreteri Tamas Vargha, Barış Pınarı Harekatı'nın terör örgütünü hedef aldığını söyledi.
Macaristan Ulusal Meclisinde, Türkiye'nin güney sınırında oluşturulmaya çalışılan terör koridorunu yok etmek, bölgeye barış ve huzur getirmek amacıyla başlattığı Barış Pınarı Harekatı'yla ilgili bir soruya cevap veren Vargha, "Müdahale Kürt halkına karşı değil. Ankara, Irak'ta Kürt yönetimi ile çok iyi ilişkilere sahip. Operasyon, 1984'ten beri Türkler ve Kürtlere karşı terör eylemi düzenleyen örgütü hedef alıyor. Türkiye'nin de kendi halkını koruması anlaşılır bir durum." dedi.

MACAR YETKİLİLER, BARIÞ PINARI HAREKATI'NA DESTEK MESAJI VERMİÞTİ

Macaristan Devlet Bakanı Gergely Gulyas, harekatla ilgili, "Türkiye kendi topraklarında ikamet eden 4 milyon mülteciyi kendi ülkesine geri ulaştırmak istiyorsa o zaman bu girişimi desteklenmeli." yorumunu yapmıştı.

Macaristan Dışişleri ve Dış Ticaret Bakanı Peter Szijjarto, AB'nin Barış Pınarı Harekatı'na ilişkin yayımlamak istediği ortak deklarasyonu ülkesinin uzun süre engellediğini belirtmiş, "Türkiye'de yaklaşık 4 milyon düzensiz göçmen ve mülteci var. Türkler, onların geri dönmesi için çalışıyor." şeklinde konuşmuştu.

http://www.hurriyet.com.tr/dunya/macaristandan-baris-pinari-harekati-aciklamasi-41356091 Mesajı Paylaş
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

Son dakika: Ateşkesin bitmesine saatler kala terör örgütü YPG'den açıklama: Tamamen çekildik

Son dakika: Amerika Birleşik Devletleri'nden üst düzey bir yetkili, Suriye'nin kuzeyindeki terör örgütü YPG'nin "güvenli bölgeyi" terk ettiğini açıkladı. Aynı yetkili, YPG'li teröristbaşı Mazlum Kobani'nin anlaşma şartlarını tamamen yerine getirdiklerini söylediğini aktardı.

ABD'den üst düzey bir yetkili tarafından yapılan açıklamada, teröristbaşı Mazlum Kobani'nin ABD-Türkiye uzlaşısının getirdiği bütün yükümlülüklerini yerine getirdiğini söyledi.

ABD'li yetkili 120 saatin sonunda Suriye'de Türkiye tarafından "herhangi bir askeri hareketlilik pozisyonu olursa" bunun yaptırımlarla sonuçlanacağını dile getirdi. ABD'den yapılan açıklamada terör örgütü YPG'nin "güvenli bölgeyi" terk ettiklerini belirttikleri söylendi.

Amerikalı yetkili, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile mevkidaşı Vladimir Putin arasında Rusya'nın Soçi kentinde yapılan görüşmeyi yakından takip ettiklerini dile getirirken Ankara ile Suriye operasyonuna verilen aranın kalıcı hale gelmesi için görüşmelerin sürdüğünü aktardı.

ABD ile Türkiye arasında varılan anlaşma gereği Barış Pınarı Harekatı'na verilen 120 saatlik ara TSi ile 22:00'de bitiyor.

NE OLMUÞTU?
ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence'in başkanlığında ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ve Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey'nin de bulunduğu ABD heyeti perşembe günü Suriye'de güvenli bölge kurulmasına ilişkin Türkiye ile mutabakata varmıştı.

Mutabakat kapsamında ABD'nin desteklediği YPG/PKK terör örgütünün ağır silahlarını teslim edip güvenli bölgeden çıkması için Barış Pınarı Harekatı 120 saatliğine askıya alındı.

Terör örgütünün 30 kilometre derinliğindeki güvenli bölge alanından çekilmesiyle Türk Silahlı Kuvvetlerinin kontrolünde bölgede güvenli bölge icra edilecek ve Barış Pınarı Harekatı sonlandırılacak.

Güvenli bölgenin inşası ve icrası konusunda ilerleyen zamanlarda ABD ile iş birliği artırılacak.

ABD'nin, terör örgütü YPG/PKK'ya anlaşma kapsamında kabul ettiği şartları uygulatmadığı takdirde ise Barış Pınarı Harekatı'na devam edilecek.

Türkiye, ABD'nin YPG/PKK ve güvenli bölge konusunda sözlerini yerine getirmemesi üzerine 9 Ekim'de Fırat'ın doğusundaki terör örgütü unsurlarına karşı Barış Pınarı Harekatı'nı başlatmıştı.

https://www.haberler.com/ateskesin-bitmesine-saatler-kala-teror-orgutu-ypg-12555085-haberi/ Mesajı Paylaş

Ruslardan da 150 saat çıktı. Mesajı Paylaş
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

Soçi'de Erdoğan-Putin zirvesi sona erdi



Dünyanın gözü Soçi'de... Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Putin, uzun süren görüşmenin ardından ilişkilerin güçlendirileceğine dair mesajlar verdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, yaklaşık 6 saat süren görüşmenin ardından  kameralar karşısına geçti.
İÞTE İKİ LİDERİN AÇIKLAMALARI

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları;

İkili ilişkileri etraflıca ele aldık. S-400'lerle ilgili belirlediğimiz tarihler çerçevesinde teslimatlar yapılıyor. Önümüzdeki dönemde de bu gayretli çalışmalar kararlılıkla devam edecek.

Barış Pınarı ile ilgili kapsamlı bilgi verdim. Ülkemizin güvenli hale getirdiği bölgeye, 365 bin Suriyeli gönüllü olarak döndü.

4 bin kilometrelik alanı teröristlerden temizledik.

Bir dönem terörle anılan Suriye toprakları, Türkiye'nin çabaları sonucunda huzura kavuştu.

Güvenli bölgeye yaklaşık 2 milyon Suriyeli yerleşecek.
TÜRK VE RUS DEVRİYELERİ BAÞLAYACAK

Putin'in ardından sözü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan aldı. Erdoğan görüşmenin odağında Suriye'deki gelişmelerin bulunduğunu söyledi ancak bunun yanı sıra iki ülke arasındaki ekonomik iş birliğini de ele aldıklarını kaydetti.

Erdoğan, Akkuyu Nükleer Güç Santrali ve TürkAkım projelerinde iş birliğinin sürdüğünü kaydetti ve S-400'ün belirlenen çerçeveler içerisinde teslimatının sürdüğünü ifade etti.

Savunma sanayi alanında çok ciddi adımlar attıklarını belirten Erdoğan, "Suriye'de barışın ve istikrarın tesisi için gerek ikili düzeyde gerek Astana formatı kapsamında çok ciddi çaba harcıyoruz. Suriye Muhtırası dahil pek çok önemli karara imza attık" hatırlatmasında bulundu.

"İdlib'de nisbi bir sükunetin tesis edildiğini, saldırılarda bir azalma yaşandığını görmek memnuniyet vericidir" diyen Erdoğan, "Bundan sonraki gayemiz istikrar ortamını kalıcı hale getirmektir" diye konuştu.

"Bugün Sayın Başkan'la görüşmemizde Barış Pınarı Harekatı'ndaki son gelişmeleri ele aldık" diyen Erdoğan, şöyle devam etti:
Sayın Putin'e harekatımız konusunda kapsamlı bilgi verdik. Harekatın ana gayesi bölgeden PKK/YPG terör örgütünün çıkarılıp Suriyeli sığınmacıların dönüşünü sağlamaktır. Harekatımız, Suriye'nin toprak bütünlüğünü de garanti almaktadır. Bizim toprağında, egemenliğinde gözümüz yoktur. Þimdiye kadar sahada attığımız adımları hassasiyetle attık. Ülkemizin güvenli hale getirdiği bölgeye 360 bin Suriyeli gönüllü olarak döndü.
23 Ekim'den itibaren YPG'li teröristler ve silahları 30 kilometrenin dışına çıkarılacak ve örgütün silahları imha edilecektir. 150 saatin sonunda Barış Pınarı Harekatı sınırlarının batısında ve doğusunda Rus-Türk devriyeleri başlayacaktır. Terörist sızmalara karşı her iki ülke gerekenleri alacak ve ortak bir mekanizma

PUTİN: TÜRKİYE'NİN ENDİÞELERİNİ PAYLAÞIYORUZ

Putin'in açıklamalarından satır başları;

Türk tarafının endişelerini paylaşıyoruz. Suriye'deki kalıcı istikrar toprak bütünlüğüne bağlı. Suriye ile Kürtler arasında diyalog başlatılmalı. Anayasa komitesi 29 Ekim'de ilk toplantısını yapacak. Askeri ve teknik işbirliğimiz gelişiyor.

https://www.ensonhaber.com/socide-erdogan-putin-zirvesi-sona-erdi.html Mesajı Paylaş
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

#576
Bu güvenli bölge kuruldu diyelim , pkk çekildi peki ya sonra ? o güvenli bölgede suriyelilere 200 metre karelik evler mi yapcaz ? Kirada oturan insanların verdiği vergilerle Suriyelilere bahçeli evler mi yapcaz ? 80 milyon nüfusa sormuşlar mı -ki eğer sorulmadıysa bizzat şahsi paralarıyla yapsınlar. 80 milyon vatandaşın , tüyü bitmemiş yetimin hakkını Suriyelilere harcamak için kimden izin almışlar ? devletin başındaki 1 kişi (bu kim olursa olsun) Türkiye Cumhuriyeti Devletine ait parayı bu şekilde kullanma hakkını nerden buluyor. İşlerine gelince herşeyi halka soranlar " millet" kelimesini ağzından düşürmeyenler suriyeliler ve suriyelilere harcanan para hakkında milleti pek sallamıyor. Gerçi Suriyelilere ev yapacak inşaat firmaları bugünden bellidir. Ben vergilerimi Türkiye Cumhuriyeti Devleti için veriyorum benim vergimden Suriyeliler için bir tane çivi dahi alınsa haram olsun. Mesajı Paylaş

'Türkiye-Rusya Federasyonu Arasında Mutabakat Muhtırası' yayınlandı.

Yayınlanan muhtırada yer alan maddelere şu şekilde yer verildi:

1. Her iki taraf Suriye'nin siyasi birliği ve toprak bütünlüğünün muhafazasına ve Türkiye'nin milli güvenliğinin korunmasına olan bağlılıklarını teyit ederler.

2. Terörizmin tüm şekil ve tezahürleriyle mücadele etme ve Suriye topraklarındaki ayrılıkçı gündemleri boşa çıkarma yönündeki kararlılıklarını vurgularlar.

BARIÞ PINARI HAREKATI ALANI MUHAFAZA EDİLECEKTİR

3. Bu çerçevede,Tel Abyad ve Ras Al Ayn'ı içine alan 32 km derinliğindeki mevcut Barış Pınarı Harekatı alanındaki yerleşik statüko muhafaza edilecektir.

4. Her iki taraf Adana Anlaşması'nın önemini teyit eder. Rusya Federasyonu mevcut koşullarda Adana Anlaşması'nın uygulanmasını kolaylaştıracaktır.

5. 23 Ekim 2019, öğlen saat 12.00'den itibaren,Rus askeri polisi ve Suriye sınır muhafızları,Barış Pınarı Harekat alanının dışında kalan Türkiye-Suriye sınırının Suriye tarafına, YPG unsurları ve silahlarının Türkiye-Suriye sınırından itibaren 30 km'nin dışına çıkarılmasını temin etmek üzere girecektir. Bu işlem 150 saat içinde tamamlanacaktır. Aynı saat itibarıyla, mevcut Barış Pınarı Harekat alanı sınırlarının batısı ve doğusunda 10 km derinlikte Kamışlı şehri hariç Türk-Rus ortak devriyeleri başlayacaktır.

SİLAHLARIYLA ÇEKİLECEKLER

6. Münbiç ve Tel Rıfat'tan bütün YPG unsurları silahlarıyla birlikte çıkarılacaktır.

7. Her iki taraf terörist unsurların sızmalarının önlenmesinin temini için gerekli tedbirleri alacaktır.

8.Mültecilerin güvenli ve gönüllü şekilde geri dönüşlerini kolaylaştırmak maksadıyla ortak çalışma yapılacaktır.

9. Bu muhtıranın uygulanmasını gözetmek ve koordine etmek amacıyla müşterek bir denetim ve doğrulama mekanizması ihdas edilecektir.

ANAYASA KOMİTESİ

10. Taraflar Astana Mekanizması çerçevesinde Suriye ihtilafına kalıcı bir siyasi çözüm bulunması amacıyla çalışmalarını sürdürecek ve Anayasa Komitesi'nin faaliyetlerini destekleyecektir.

http://www.haber7.com/guncel/haber/2908711-son-dakika-haber-turkiye-ile-rusya-arasindaki-mutakatin-tam-metni Mesajı Paylaş

Alıntı yapılan: DonnieBrasco - 22 Ekim 2019, 20:27:22
Bu güvenli bölge kuruldu diyelim , pkk çekildi peki ya sonra ? o güvenli bölgede suriyelilere 200 metre karelik evler mi yapcaz ? Kirada oturan insanların verdiği vergilerle Suriyelilere bahçeli evler mi yapcaz ? 80 milyon nüfusa sormuşlar mı -ki eğer sorulmadıysa bizzat şahsi paralarıyla yapsınlar. 80 milyon vatandaşın , tüyü bitmemiş yetimin hakkını Suriyelilere harcamak için kimden izin almışlar ? devletin başındaki 1 kişi (bu kim olursa olsun) Türkiye Cumhuriyeti Devletine ait parayı bu şekilde kullanma hakkını nerden buluyor. İşlerine gelince herşeyi halka soranlar " millet" kelimesini ağzından düşürmeyenler suriyeliler ve suriyelilere harcanan para hakkında milleti pek sallamıyor. Gerçi Suriyelilere ev yapacak inşaat firmaları bugünden bellidir. Ben vergilerimi Türkiye Cumhuriyeti Devleti için veriyorum benim vergimden Suriyeliler için bir tane çivi dahi alınsa haram olsun.

Projede ilk etapta 1 milyon Suriye'linin yaşayacağı  her biri 5 bin nüfuslu 140 adet köy ve her biri 30 bin nüfuslu 10 ilçeden oluşan bir yerleşim alanı oluşturulacak. Her köy bin konut, 2 cami, 16 derslikli 2 okul, 1 gençlik merkezi ve kapalı spor salonu ile yönetim merkezinden oluşturulacak. 350 metrekare büyüklüğünde arazi içerisine inşa edilecek 3+1 evler 100 metrekare büyüklüğe sahip olacak. Evlere ayrıca hayvancılık için ahır da eklenecek. Köylerde her haneye 1 dönüm tarım yapılabilecek arazi de verilecek.

İlçeler ise 3+1 ve 2+1, 6 bin konuttan oluşacak. İlçelerde birisi merkez camisi olmak üzere 11 cami, 16 derslikli 8 okul, 1 lise, 2 kapalı spor salonu, 5 gençlik merkezi, 1 küçük stat, 4 futbol sahası, sosyal tesisler yer alacak.

2 ilçede 200, 8 ilçede ise 10 yataklı hastane inşa edilecek. Ayrıca projede planlanan küçük sanayi sitesi, üniversite ve teknik altyapı gereksinimlerini karşılayacak yapılar yerleşimcilere hizmet verecek.

Güvenli bölgeye toplam 200 bin konut yapılması öngörülüyor.

Bütün bunların toplam maliyeti 151 milyar TL yani 27 milyar dolar. Dış kaynaklarla desteklenmedikçe Türkiye'nin tek başına bu projeyi karşılaması bence imkansız görünüyor. Ayrupa Birliği, Türkiye tarafından kurulacak bir güvenli bölgeye kaynak ayrılmayacağını açıklamıştı. Bu sadece Rusya ve Türkiye ile olacak işte değil. Bakalım diğer ülkelerle nasıl bir anlaşma yoluna gidilecek.

Mesajı Paylaş

Bu parayı bizim karşılamanız beklenemez. Kesinlikle de karşılanmamalı zaten yeterince şey yaptık. Mesajı Paylaş
IRK, DİN, DİL, MEZHEP ÖNEMLİ DEĞİLDİR ÖNEMLİ OLAN BU ÜLKE İÇİN YAPTIKLARINDIR


Paylaş whatsappPaylaş facebookPaylaş linkedinPaylaş twitterPaylaş myspacePaylaş redditPaylaş diggPaylaş stumblePaylaş technoratiPaylaş delicious
İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren Replikacep.com sitemizde 5651 sayılı kanunun 8. maddesine ve T.C.Knın 125. maddesine göre tüm üyelerimiz yaptıkları paylaşımlardan kendileri sorumludur.Replikacep.com hakkında yapılacak tüm hukuksal şikayetleri İletişim sayfamızdan bize bildirdikten en geç 3 (üç) iş günü içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek gereken işlemler yapılacak ve site yöneticilerimiz tarafından bilgi verilecektir.
Footer menü
Hakkımızda
Bize Ulaşın
Biz Kimiz
Hizmetlerimiz