Barış Pınarı Harekatı

Münbiç...

Ne olacak şimdi merak ediyorum. Münbiç işi bu saatten sonra yattı gibi. Bu sefer karşımızda hem Suriye rejimi hemde Rusya var. Ben YPG -PKK'nın Kobani'dede aynı taktiği izleyeceğini tahmin ediyorum. Bekleyip görecegiz.

Bunun tekrar olmaması için yapılacak tek şey vakit kaybetmeden YPG nin elindeki topraklara hızlı bir harekat düzenlenmeli ve 30 km yide aşmalı.

Münbiç...

Ne olacak şimdi merak ediyorum. Münbiç işi bu saatten sonra yattı gibi. Bu sefer karşımızda hem Suriye rejimi hemde Rusya var. Ben YPG -PKK'nın Kobani'dede aynı taktiği izleyeceğini tahmin ediyorum. Bekleyip görecegiz.

Bunun tekrar olmaması için yapılacak tek şey vakit kaybetmeden YPG nin elindeki topraklara hızlı bir harekat düzenlenmeli ve 30 km yide aşmalı.

M4 karayolu elimizde değil mi zaten neden kobani midir ayn el arap mıdır adı her ne b.ksa onun etrafını kuşatmıyoruzki.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan önemli açıklamalar

Suriye'de 9 Ekim saat 16.00'da başlattığımız Barış Pınarı Harekatı başarı ile devam ediyor. Bu işin bölücü terör örgütü ile mücadele bakımından yaklaşık 40 yıllık Suriye tarafından da yaklaşık 8 yıllık mazisi var. Bu noktaya bir anda gelmedik.

Ülkemiz her hal ve şart altında müttefiklik hukukunun gereğini yerine getirmiştir. Ama müttefiklerimizin başka işler çevirdiği ortaya çıktı. Türkiye'nin tavrı barıştan yana olmuştur böyle de olacaktır. Suriye meselesi Kuzey Afrika ve Orta Doğu'nun yeniden dizayn edilmesinin ürünüdür.

Ezilen dışlanan Kürt kardeşlerimize Türkmen kardeşlerimize hakkaniyetle davranılması konusunda ısrarcı olduk.

Suriye'de baskı zulüm kan hakim oldu. Suriye dışına çıkan 6 milyon Suriyeli'nin 4 milyonu bize geldi. Tamamına yakını Arap olan bu mülteciler bize maalesef ifadeyi kullanmakta bile edep ettiğim Arap Ligi'ne hiç yakışmıyor. Ey Arap ligi acaba siz ne kadar Suriyeliyi kabul ettiniz. Siz Suriye'yi Arap Ligi'nden çıkardınız. Þimdi de Türkiye'ye hakaret etmek için Suriye'yi almak gibi bir projeyi hayata sokmaya çalışıyorsunuz.

Arap Birliği'nin bir kuruş desteği var mı AB'nin 3 milyar Euro verdiği destek var, 6 milyar Euro söz vermişti. Bizim yaptığımız harcama ise 40 miyar Euro'yu aşmıştır.

DEAÞ'ı destekleyen maddi olarak yönlendiren ülkeler karşımıza DEAÞ'ı düşman olarak çıkıyor. DEAÞ'ın bölgemizde çöküşünü başlatan ise yine biz olduk. Nerede başlattık bunu, El Bab'ta. Bu harekatta 3 bin teröristi etkisiz hale getirerek DEAÞ balonunu söndürdük.

Müttefikle Türkiye yerine terör örgütleriyle hareket etmeyi tercih ettiler. Hala onlarla beraberler. Teröristler Fransa'da bir eylem yaptığında tüm dünya ile birlikte biz de oradaydık. Buna karşılık DEAÞ'ın ülkemizde pek çok düzenlediği saldırının ardından yanımızda kimseyi bulamadık.

Avrupa'da Amerika'da yazılan senaryoda bize biçilen role teslim olacaktık ya da mücadele edecektik. Türkiye'nin mazisinde teslim olma seçeneği asla olmamıştır. Biz milletimizle birlikte mücadele bayrağını yükselttik. Ya istiklal ya ölüm diyerek devletini kurmuş bir millete de zaten başka türlüsü yakışmazdı.

Meselenin DEAÞ değil hele PKK hiç değil sadece bölgemize yönelik bir projeyi hayata geçirme olduğu çok açık. Barış Pınarı harekatını yürütüyoruz. Dirençle hatta saldırıyla karşı karşıyayız. Bu harekatı durdurun diyorlar. Ama bugüne kadar bizi teröristler tarafından ülkemize atılan havan ve roketler için üzüntülerini bildirmek için kimse aramadı. Bunlara güvenilmez.

Bugün sivil kayıpları hakkında dem vuranların geçmişte hiç sesi çıkmıyordu. Bunlar ummuyordu. Türk ordusunun bu kadar süratle mesafe alacağını ummuyorlardı baktılar ki süreç tersine döndü şimdi aramaya başladılar.

Ey batı, ey Arap Ligi, Ey azıcık da olsa vicdan sahibi ülkeler bu devran elbet dönecek.

Asla böyle bir duruma düşmenizi istemeyiz ama şunu bilin ki yarın öbür gün siz de bizimle aynı sıkıntılarla baş başa kalacaksınız. Emin olun o zaman bizi çok iyi anlayacaksınız ama o zaman iş işten geçmiş olacak. Bakalım o zaman teröristleri destekleyenlere siz ne diyeceksiniz nasıl davranacaksınız. Unutmayın bu dünya etme bulma dünyasıdır.

Türkiye bu mücadeleyi Allah'ın izniyle başarıya ulaştırır bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın ama bakalım o gün geldiğinde siz ne yapacaksınız. Bakalım teröristlere bugünkü gibi sahip çıkabilecek misiniz?

Teröristler canınızı yakmaya başladığında yine bu asil millet yanınızda olacaktır. Onun için diyorum ki gelin bu mücadelede Türkiye'nin yanında olun. En azından karışmayın. Özellikle NATO üyesi ülkelere sesleniyorum nasıl oluyor da bu ülkeler YPG / PKK'nın yanında oluyor onlara silah veriyor. Başta ABD öbür tarafta Almanya, Fransa bunlara her türlü desteği veriyor. Neyle anlatacaksınız bunu bunların durumu deve kuşu gibi, saklayamıyorlar.

Türkiye tarihinin hiçbir döneminde sivil katliamı yapmamıştır ve yapmaz. Bizim inancımız ne kültürümüz ne ahlakımız buna izin vermez. Buna karşılık bize bu ithamları yapanların geçmişi sivil katliamları ile doludur. Geçen Macron'a söyledim. Ruanda'da yüz binlerce insanı Cezayir 'de yüz binlerce insanı katleden siz değil misiniz ya dedim. 'Aynaya bak aynaya' dedim.

Sivil katliamı görmek istiyorsanız Müslümanların sokaklarda öldürüldüğü Filistin'e bakın.

Sivil katliamı görmek istiyorsanız aynanın karşısına geçin tarih boyunca elinize bulaşmış masum kanlarına bakın.

Sivil katliamı görmek istiyorsanız bölücü terör örgütünün 40 yıldır yaptığı katliama terör eylemlerine bakın. Dünyada bu kadar terörle mücadele operasyonu yapıp Türkiye kadar temiz iş çıkaran başka ülke yoktur.

Kiliselerden sniperlarla ateş ettiler. Biz orası ibadethane diye ateş etmedik. Batı medyası sivil katliamı iftirasına devam ediyor. Teröristleri takip edip sivillerin zarar görmeyeceği noktalarda etkisiz hale getiriyoruz. Þu ana kadar bin 220 kilometre kare alanı terörden temizledik.

Suriye halkı ile değil Suriye halkıyla birlikte zalimlere karşı mücadele ediyoruz. Sırf ülkemize zarar vermek için teröristleri makamlarında ağırlayanlar bunun utancını ömür boyu yaşayacaklar. Bunları da yüzlerine söylüyorum. Öyle gizli kapaklı değil.

Teröristlerle bizim aramızda arabuluculuk yapmak isteyenler var. Siz bir devletin teröristlerle masaya oturduğunu nerede gördünüz?

Cezaevlerindeki DEAÞ'lıları serbest bırakmaya başladılar. Ülkemizi hedef almak isteyen DEAÞ mensuplarını tepeleriz hiç merak etmeyin. Gerisini bunların yöneleceği diğer merkezlerin yöneticileri düşünsün.

Barış Pınarı Münbiç'ten Irak sınırına ulaşana kadar sürecek. Bu konuda hiçbir istisnamız hiçbir tereddütümüz hiçbir açık kapımız yoktur. 30 – 35 kilometre derinliğe kadar gideceğiz. Yolumuza taş diken döşeyenleri de not ediyoruz. Güvenli hale getirdiğimiz yerlere Suriyeliler yerleştireceğiz. Yıllardır teröristlerle kucak kucağa yaşayanlar onlarla pazarlık yapabilir ama biz bu yola asla tevessül etmeyiz.

"SİZE BİR TEKLİFİMİZ VAR"

Madem terör örgütü ile bu kadar içli dışlısınız, madem teröristlerin gönlünü etmek uğruna Türkiye'nin müttefikliğini hiçe sayıyorsunuz. Size bir teklifimiz var biz sizler gibi değiliz. Öldürmek için değil yaşatmak için çalışırız. Suriye'deki sorunun en kestirme yolu bunun için de teklifimiz; tüm teröristler hemen bu gece silahlarını malzemelerini bırakıp belirlediğimiz güvenli bölgeden dışarı çıksınlar.

O zaman harekatımız sona erer. Gerçek derdi bölge halkının zarar görmemesi olan herkesin bu teklife olumlu cevap vermesi gerekir.

Ne zamanki Münbiç'ten Irak'a kadar 30-35 kilometrelik bir derinlikte alanı kontrol altına aldık o zaman operasyon sona erer.

Bize ülkelerine girme yasağı koyanlar onların da iyi düşünmesi gerekir. Türkiye gibi bir devlete siz bunu diyeceksiniz. Bize düşen nedir; hayırlı olsun. Gelmezsek ne olur batar mıyız? Bu siyasetten bir nebze nasibini almış insanlara bir ülkeye bir devlete bu yakışır mı?

Koalisyon güçlerini Suriye'ye kim davet etti bilmiyorum. Rejim değil. Ama Rusya'yı rejim davet etti bunu biliyorum. Kökü sağlam olan ağacı rüzgar deviremez gerekirse 7 düveli karşımıza almak pahasına bu milletin haysiyetini yere düşürmedik, düşürmeyeceğiz.

Biz NATO'nun 5. Maddesi ve Adana mutabakatı nedeniyle bu harekatı yürütüyoruz.

Bir ve beraber olursak kimse bizim sırtımızı yere getiremez. Kahramanca mücadele eden güvenlik güçlerimize Mehmetçiklerimize başarılar diliyorum.

Çeşitli spor müsabakalarında şampiyon olan sporcularımızın Mehmetçiklerimize vermiş oldukları selamın kendilerine başarı ile dönmesini Allah'tan niyaz ediyorum.

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/cumhurbaskani-erdogandan-onemli-aciklamalar-41351832

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan önemli açıklamalar



Meselenin DEAÞ değil hele PKK hiç değil sadece bölgemize yönelik bir projeyi hayata geçirme olduğu çok açık. Barış Pınarı harekatını yürütüyoruz. Dirençle hatta saldırıyla karşı karşıyayız. Bu harekatı durdurun diyorlar. Ama bugüne kadar bizi teröristler tarafından ülkemize atılan havan ve roketler için üzüntülerini bildirmek için kimse aramadı. Bunlara güvenilmez.


http://www.hurriyet.com.tr/gundem/cumhurbaskani-erdogandan-onemli-aciklamalar-41351832

Bunu söylerken daha önce ''ben BOP eş başkanıyım'' dediğini hatırlıyormuyduki acaba? 

Hani ypg'ye 20 bin tir silah gitmisti? Elinde o kadar silah olan adam teslim olur mu?

Haberlerde gecen pek cok seye inanmayin arkadaslar. Ha ypg ruslara teslim olmus olabilir o ayri!

Bunları çok yazdık cizdik. Zırhlı araç vermekle, mühimmat vermekle olmuyor bu işler. Keşke karşımıza zırhlı araçlarla çıksalardı. Bangır bangır ben buradayım diyor. Gider vurursun. Asıl tehlike gerilla savaşı. Asıl tehlike meskun mahal vs. Ülke içinde bölgelere dağılmış, 500 terörist Suriye deki  50 bin teröristten daha tehlikeli olur. Deaş bunlardan daha tehlikeliydi, çünkü istihbaratçı gibilerdi tam manasıyla Gayrinizami harp yapıyorlardı. Hatırlayın bomba yüklü araçlarla askerlerin arasına intihar saldırıları yapıyorlardı. Tek saldırıda 10 şehit verdiğimiz oluyordu. Ypg düzenli ordu gibi ABD uçakları havadan vuruyor bunlar oraları işgal ediyor. Bunların zırhlı araç verilmesi düzenli bir ordu haline getirilmesi aslında bizim çıkarımıza. 650 teröörist öldü. 4 şehidimiz var. 2 si menbiç bölgesinde. 1 tanesi Zeytin dalı bölgesinde rastgele atılan havan nedeniyle şehit verdik. Karşımızda hiç tutunamıyorlar. Çünkü düzenli birlik gibi hareket etmeye alışmışlar. Psşmerge de darma duman olmadı mı zaten. Ne peşmerge ne Ypg yapılanmaları düzenli birlik oldukları için hiç bir halta yaramazlar. En tehlikelisi Pkk gerilla taktiğiyle savaştıkları için.

Bence asıl etken, coğrafyanın yapısı. Düz alanda terörist avlamak daha kolay oluyor. Þayet Afrin bölgesi gibi görece sarp bir arazi olsaydı; hem keşif/gözetleme hem de harekat icra ederken zorluklarla karşılaşabilirdik. Bir diğer etken, TSK' nın kazanmış olduğu tecrübedir.

Örneğin, Afrin harekatını FETÖ Kalkışmasından hemen sonra yaptığımızı da unutmayalım. Türk milleti yaşamış olduğu büyük badireye rağmen harekat icra etmeyi başarmıştır. Ve Afrin harekatı TSK' nın içine düşmüş olduğu güvensizlik ortamından kurtulmasına da yardım etti... Geldiğimiz nokta itibariyle her Türk evladı askerinin yanındadır. Þayet Afrin Harekatı yapılmasaydı, FETÖ Kalkışması nedeniyle TSK' ya olan güven, günden güne azalacaktı. Karar vericiler tam zamanında harekete geçtiler ve Türk Milletinin Ordusuyla bütünleşmesine hizmet ettiler. İsabetli oldu.

Fırat Kalkanı Harekatı' nın hedefi ve koşulları daha başka oldu. Çünkü FK Harekatında direkt IÞİD ile savaştık. Afirn harekatından öğrenilen dersler ve TSK' nın kendini toparlamasıyla birlikte bu harekatta da bir takım başarılar elde edildi. En azından eksiklerimizi görmüş olduk.

En son BP Harekatı ise diğer iki harekatın tecrübelerinden yararlanılarak yapılmaktadır. Bizimle birlikte savaşan ÖSO güçlerinin daha disiplinli hareket ettiği ve daha iyi donatıldığı sonucunu çıkartabiliriz. Hem arazinin vermiş olduğu imkanlar hem diğer harekatlardan elde edilen tecrübelerin bileşkesi bu harekatta yansımıştır. Karşımızda tutunamıyorlar... Ve Esad' a teslim olmak zorunda kaldılar.

Suriye resmi haber ajansı SANA, daha önce Kürt grupların kontrolünde bulunan Haseke ve Kamışlı'daki devlet kurumlarında Suriye bayrağının göndere çekildiğini duyurdu.

https://tr.sputniknews.com/ortadogu/201910141040389813-haseke-ve-kamislidaki-devlet-kurumlarinda-suriye-bayragi-dalgalanmaya-basladi/

Yıllardır söylediğim gibi, bu işin sonunda Esad ile anlaşmak zorunda kalacağız. Uçarı kaçarı yok. Esad savaşı kazandı... İnkar etmenin alemi yok! Hayır yani, gerçeği inkar etmenin kime ne faydası var? Netice itibariyle, karşımızda tutunamayan PKK/YPG güçleri, ABD' nin kendilerini terk etmesiyle birlikte Esad' a teslim olmaya mecbur kaldı.

Zaten olacak olan da buydu. Düşünsenize, adamlar yıllar yılı Suriye' de kimliksiz olarak yaşadılar. Hiçbir devlet birikimleri, kurumsal alt yapıları, millet bilinçleri, organizasyon becerileri; adamların hiç bir becerileri yok! Onlara yol gösterecek bir ağabeyleri olmadıktan sonra, kendileri dıp dızlak ortada kalmış gibi hissetmişlerdir. Düşünsenize, karşılarında ki güç; çağlar açıp kapatmış, orta asya' dan sel olup akmış, en güçlü devletleri dize getirmiş, büyük bir tarih bilinci ve güçlü bir kurumsal alt yapısıyla Türkiye Cumhuriyeti Devleti var... Karşı koyması zaten mümkün değil ki! O nedenle, ABD aradan çekilince mecburen Esad' a yanaşmak zorunda kaldılar. İnanıyorum ki, Esad bize içtenlikle şükranlarını sunmuştur. İyi ki harekat yaptılar diye de sevinmiştir... En nihayetinde en kazançlı çıkan taraf Suriye Devleti ve onun adına Esad Hükumeti oldu...

Bundan sonra ki aşamada, Türkiye' nin Suriye' den başka muhatabı kalmıyor. Oturacaksın anlaşacaksın kardeşim... bende 4 milyon vatandaşın var; şu kadar ÖSO savaşçısı var; şu kadar sana karşı savaşmış muhalif örgüt veya militan var... Suriye' de ki iç savaşa bir son vermek amacıyla gel arkadaş bu muhaliflerin durumunu konuşalım. 4 milyon Suriyeli ne olacak? sen ne yapabilirsin, ben ne yapabilirim; oturup anlaşalım, şu işi artık tatlıya bağlayalım diyeceksin.

Acaba Suriyenin kuzeyinde muhalif guruplar ve Türkmenlere zamanında Kürtlere teklif ettiği gibi bir Özerk Devlet vermeyi kabul eder mi ?

Acaba Suriyenin kuzeyinde muhalif guruplar ve Türkmenlere zamanında Kürtlere teklif ettiği gibi bir Özerk Devlet vermeyi kabul eder mi ?

Bence etmez. Adam savaşı kazandı, niye etsin ki?