Öyle hesaplar yapılsaydı, dünya ampule de geçmezdi. Elektrik, gerçek zamanlı üretilen ve tüketilen bir ürün ve şu ana kadar depolanmadan kullanılma yoluna gidildi. Bu yüzden arz her zaman talep ile makul bir ilişkide oldu. Arzı talebin on katı da yapabilir insanlık, bu zor değil ama ihtiyaç yoksa neden yapsın? Keban’ı yaptık, Atatürk’ü yaptık, nükleeri yapıyoruz. Lazım olunca 30 tane daha nükleer yapacağız. Kablolar döşenecekse döşeyeceğiz, üç fazlı hatlar gerekiyorsa döşeyeceğiz, aletler lazımsa koyacağız. Bunda ne zorluk var anlamıyorum. Sibirya’dan her ilçemize kadar sarı sarı çelik borularda doğalgaz taşıdık, cereyan mı taşıyamayacağız? Bugünkü cereyan tabii ki tüm arabaların cereyanlıya geçtiği senaryoyu sağlayamıyor. Yok, bir de sağlasaydı! Yerin altındaki katranla araba sürmeyi, santral yapıp kablo ile cereyan taşımaya tercih ettiğinize inanamıyorum. Cereyan dediğin nedir ki? En ilkel devlet bile bin türlü yolla üretebiliyor. Taşınması da bakır kabloyu döşedim mi, oldu bitti. Fiber optik kablo ile internet döşedik, baz istasyonlarını her mahalleye, köye döşedik. Bir tek yüz yıldır pratiğini bildiğimiz cereyan mı gözünüzde büyüdü? Hayret bir şey. İkna olmanın keyfini çıkarın, muhalif olmak her zaman travmadır. Muhalefeti sevmek, insanın kendine zulmetmesidir. Cereyan dediğin nedir ki? Yüz yıldır biliyoruz, buna "her yere nasıl götüreceğiz" diye endişe edilir mi? Zaten götürdük, daha nereye götüreceğiz? Amperi yüksek kablo ile değiştireceğiz, oldu bitti.
İsteyince imlayı da yaparım görüyorsunuz.