F-35 Müşterek Taarruz Uçağı Projesi

Olayı biraz irdelemiştim. Bence sonuç olarak Fas haklı.

Tam olarak hangi konuda haklıdır bilemem ama Cezayir ile Fas'ın ilişkilerinin kötü olmasının asıl sebebi Batı Sahra. Fas oraları tarihsel olarak benim topraklarım iddiası var. Savaştan 30 öncesine kadar Ukrayna da Rus/Sovyet toprakları idi, tarihsel olarak benim topraklarım diyor. Fas haklı ise Rusya da haklıdır o zaman.

Fas'ın F-35 almasının asıl sebebi 1 ay önce Cezayir Çin Zhuhai fuarında Rusya'dan Su-57 alımı için kontrat imzalamıştı. Fas'ın F-16'ları keklik olur onlar gelince ve bu sebepten dolayı apar topar F-35 almaya çalışıyor.

Rusya ile olan meseleye pek benzemiyor aslında. Bir ara detaylıca yazmak lazım, bu Cezayir-Fas meselesini. Forumdakiler de öğrenmiş olurlar.

Evet, dediğiniz doğru olabilir. Cezayir yeni oyuncak alınca, Fas da el yükseltmeye mecbur kalmış olmalı.

Eğer öyle oluyorsa; sizden önce de bizimdi Kırım. O zaman Kırımı bize geri verin veya bağımsız olmasını kabul edin, bu kardeş kavgası huzur içinde çözülsün sayın Marmara.

Bütün dünya sömürge topraklarından çıktı bir tek Rusya bunu yapmadı. İngiltere Hindistan'dan Fransa Afrika'dan  çıktıysa Rusya da Kafkasya'dan Kırım'dan çıkmalı. Sömürgeler deniz aşırı topraklar değil de komşu ülke diye bu seni hak sahibi yapmaz. Çeçenlerin mesela Gürcistan dan Ermenistan dan ne farkı var. Kırım'ın halkı trenlere konup Kazakistan a sürüldü diye bu ülkeyi yok mu sayacaklar. Kırım ne Ukrayna'dır ne Rusya'dır Kırım Kırımlılarındır. Türkiye Bağımsız Kırım seçeneğini barışa katkı olarak artık yüksek sesle bir seçenek olarak önermeli taraflara. Yoksa dünya barışı sağlanamayacak.

Kırım olmayacak bir hayal. Güney Azerbaycan kurulur. Biz Misak-ı milli gereği Musul Kerkük Erbil'i Türk toprağı yaparız. 12 Adalar ve diğer Yunan adaları bizim olur. Biz Balkanlarda eski topraklarımızı ilhak ederiz. Doğu Akdeniz'de tek mutlak güç oluruz ama Kırım Kırımlıların olmaz. Diğerlerinden daha zor bir hayal bunu demek istiyorum. Nüfusu ile durumu ile bu noktayı çoktan kaybetti. O yol kaybedildi başka yollara bakmak gerek.

Millet İstanbul u megola idea yapmış bizim olacak diyor bizimkiler Kırım hayal diyor. 1980 de Kırım da yerli halkın nüfusu sıfır a yakındı kavga döğüş tran vagonlarına tıkılıp götürüldükleri kazakistan filan sürgündeki yerlerden gösteriler yapa yapa dönmeye çalışıyorlardı bir kaç yüz kişilerdi. Şimdi nüfusun % 15 i oldular. Kırımlıların gidecek yeri yok Rusların ama var. % 15 olmuşsa % 50 de olurlar merak etmeyin. Rusların ihtirasına saygı duyuyoruz ama biz Kırım da pes etmedik etmeyeceğiz

Rusya'nın değil de Ukrayna'nın elinde kalsaydı belki bir umut besleyebilirdim. Ukrayna belli bir noktaya getirilebilirdi. Rusya'da yaşayan Tatarlar, Kazakistan'daki Türkler hatta Türkiye'deki Türkler bölgeye göç ederek hızlıca nüfusu yüzde 50 ye 50 yapabilirdik. Sonrasında bölgedeki Slav halkına Dekolonizasyon ve bölgenin bağımsızlığına giden yolda Türkiye ve Rus Tatarları sosyolojik, ekonomik, akademik çalışmaları yapabilirdik vs vs.

Kırım'ı bırakalım Türkiye'nin Bulgaristan üzerinde bir yayılma projesi var mı. 6.5 milyon nüfusu olan bu nüfusunun 500k ile 700k civarı Türk olan ülkemize de 1940 2000 arası 1 milyona yakın Bulgar Türkü göç ettirildi biz Bulgaristan üzerinde bir politika belirledik mi , belirleyemedik daha. Bulgaristan'ın son 15 yılda nüfusu Batı Avrupa'ya göçlerle ve düşük doğum oranı ile giderek azalmakta. 2040 gibi nüfuslarının 5.5 milyona düşmesi düşünülüyor. Türkiye olarak Bulgaristan hakkında detaylı bir rapor hazırlayıp bunun üzerinden bir doktrin uyguluyor muyuz. Bulgaristan doğru planlandığında 2045 2050 arası Türk toprağı bile olabilir. Nasıl olur nasıl olabilir diye hiç düşünmeyin. Mesela şunları yapıyor muyuz.

 Bölgeyi Bulgarsızlaştırma ve Bulgaristan medyasını, siyasetini, devletini içten ve planlı ele geçirmeyi. Medya ile Türkiye ve Türk halkı, Osmanlının ve o dönem Bulgaristan propagandaları yapılıyor mu. Bulgarların da Türk olduğu propaganda ediliyor mu. Zaten ülkeden gitmeye meyilli Bulgar gençliğinin önü Türk devleti tarafından daha da açılıyor mu. Bu bir Türk şirketinin Bulgaristan devleti ile uzlaşıp Fransızca ALmanca İngilizce dil kursları açıp bu kurslarda çok uygun maliyetlere( gerekirse bu kursu devlet fonlar ile fonlaması gerekir) dil eğitimi veriliyor mu ? Bu sayede Batı Avrupa , Amerika ve Britanya topraklarına dil baremi kalkan Bulgar gençliğinin ama eğitim ama iş hayatı olarak göçünü sağlıyor muyuz.

 Türkiye doğru planlamalar ile Bulgar gençliğini dünya da ki trendler eşliğinde ülkeden göç ettirecek eğitim sistemini ve yapısını inceden inceden Bulgar eğitimine işliyor mu? Zaten düşük evlilik ve doğum olan Bulgar toplumunun kadınlarına siz özgür kadınlarsınız, siz güçlüsünüz, siz özgür olmalısınız, Bulgar erkekleri şöyledir, Fransız erkekleri, Alman erkekleri ne kadar da iyidir. Ya da Bulgar gençliği LGBT ve aile unsurunu bozacak her türlü eylem destekleniyor mu ? Zaten Sovyet döneminden kalan yurttaş, komunyel halkçılık ve kaybolan milliyetçi damar daha uluslararası dünya vatandaşıyım noktasına getiriyor muyuz Bulgar gençliğini. Ekseriyetle Bulgaristan'ın kuzeyinde yaşayan Türk halkına da, devlet ve Türk Burjuvası iş evlilik ve çocuk doğum desteği için gerekli adımları atıyor muyuz. Zaten 3. Parti olan Bulgar Türklerinin partisini ama koalisyon ama tek başına iktidar edilerek Bulgar devletinin her şekilde içten çökmesine ön ayak olunmasına giden yolu destekliyor muyuz .

Bulgar medyasına yatırım yaparak, sözde gazeteciler ile filmler, reklamlar, diziler ile Bulgar toplumuna istediğimiz propagandayı yapıyor muyuz.

Bu noktalar başarıldığında kendi öz kültüründen nefret eden bir Bulgar gençliği, siyasetten bıkmış siyasete ve devlete güvenmeyen bir Bulgar halkı, her gün Bulgar bağımsızlığına zarar veren kamu kuruluşları ve siyasiler. 3-3.5 milyona inmiş yaşlı bir Bulgar halkı bunlarında 1 milyona varan Türk olması. Bu 15 20 yılda Bulgaristanının durumu hiç te öyle hayal değil. Olabilecek bir sonuç senaryosunu yazdım.


Bakın ben bunları Koloni ve Koloni sosyolojinin kurulması , Dekolonizasyon, Amerika'nın Kültür emperyalizmi hakkında okuduğum kitaplar ile ortalama bir genç olarak kurgu edebiliyorsam bu ülkenin siyaset bilimcileri ,sosyologları, istihbarat unsurları neler neler yapar. Ve istenilen süreç oluştuğunda Kıbrıs'ta ne yaptıysak buna benzer bir 2 Bulgar devletini kurulmalı ve  Bölge Türklerinin bağımsızlığı gereklidir noktasına getirebiliriz. Vesaire Vesaire. Bu yazdıklarımda eksiklikler bazı noktaları basite indirgediğimi AB'nin bunu fark edip Türkiye ile olacak mücadelesinin de farkındayım ama Türkiye olarak nasıl savunma sanayisinde bir programımız varsa Türkiye'nin yayılması üzerine de olmalıdır. Ve bu yayılma önce Bulgaristan ve Balkanlar da sonra Kırım diye devam etmelidir. Ama bir doktrin ortaya konulmalı ve başlamalıdır. Tuna Nehrinin kıyısında Türk askeri olacak ki Kırıma giden yolu hayal edelim.


Yönetime: Konudan saptığım için üzgünüm belki Putty ile yaptığımız bu konuşma başka başlığa taşınması daha faydalı ve iyi olabilir.

F-35 tam gazla üretimine devam ediyor, müşterileri de artıyor ve alım sayısı da artmaya devam edecek.
EF konsorsiyum üyeleri F-35 müşterisi oldu, İtalya ve İngiltere zaten projede vardı ama Almanya sonradan katıldı.

İsveç hükümetinde tartışmalar devam ediyor, Gripen'in veliahti kim olacak. Milli 5.nesil diyen kesim de var ancak tek başına bu işi yapabilmesi zor, yapsa da bir çok bileşenlerii hazır dışarıdan alır Gripen gibi ama süreç uzayabilir. Diğer kesim ise  hazır F-35 alalım, ABD ile ilişkilerimiz iyi iken macera aramayalım diyorlar.

Fransa ise yetim çocuk gibi, ABD'nin kucağına girmeye niyeti yok henüz ve eskiden de öyleydi. 2030'larda onlar da Pentagonun sıcacık kucağına girebilir. ABD Avrupa'nın da 5 .nesil jet projesini de baltalamış oldu ve rakiplerini tek tek indirdi. 5. nesil jet uçağı şampyonlar liginde ABD, Rusya ve Çin var şu anda, Türkiye ise ABD'nin karizmasından dolayı bu lige katılma isteği var, bakalım ne kadar sürede katılacak.

Konu F35 ama başka bir uçakla yani F35 pilotlarını eğitecek olanla ilgili bir haber vereyim. Boeing-Saab ortaklığınca geliştirilen T-7 eğitim uçağı yine ve yeniden ertelenmiş.  Rezillik diz boyu!

Bu gidişle (1 adet Hürjet + biraz para karşılığında, 1 adet F35) alırız bu saftoriklerden! 

Şimdi bu danimarka neden F35 aldı ve neden Rusya ya çok düşmanlık yaptı ?

Danimarka'ya tarih boyunca doğudan gelen tehditler değil, batıdan gelen tehditler tehlikeli olmuştur. Napolyon döneminde Fransa ile ittifak kurması ve İngilizlere karşı savaşı. Nazi Almanyasının işgal etmesi vs gibi.
Kopenhag ütopya peşinde koştuğu için yine Ukrayna'ya yardım etti, külotuna kadar çıkartıp F-16, obüs, top mermisine kadar hibe etti derken Tramp efendi arkadan yine darbeyi vurdu. Şu anda çıplak, ABD istediği şekilde işini yapabilir.

Fransa AB topraklarını koruma garantisi veriyor, onlar da şizofren ütopya peşinde. ABD 1 uçak gemişi, 2-3 America/Wasp sınıfı gemisi ile deniz piyadelerini Grönland başkentine çıkarma yapasın AB sadece izlemekten başka çaresi kalmaz.