F-35 Müşterek Taarruz Uçağı Projesi

Yunanistan ile savaşmak nasıl bütün bati ile savaşmak anlamına gelecekse İran ile savaşmakta CIn ve Rusya ile savaşmak demektir...kafası çalışan kimsenin, hele hele batiya güvenerek gireceği iş değildir...

Başka açıdan bakarsak, rejim değişikliğinin bize faydası olacağını da sanmam...

Bati, Türkiye'yi diplomatik, askeri, ekonomik, insan kaynağı, tarihsel birikim vs yani toplam güç unsurları açısından yerini tutabilecegine inandığı bir ulke bulduğu anda üzerimize cullanir...İran'da rejim değişikliği olur da bu Bati yanlısı olursa, orta vade de böyle bir ihtimal doğar...

Biz de zorunlu olarak Rusya ve Çine kaymak zorunda kalabiliriz...yağmurdan kaçarken doluya tutulma olayı..

Rusya ve Çin zaten Bati yanlısı bir Iranin varlığına kolay kolay izin vermez, bkz.  İlk yazdığım..İran ile savaşmak Rusya ve Çin ile savaşmak demektir..

İran uzun zamandır Türkiye'yi özellikle Azerbaycan, Ermenistan, Türk Cumhuriyetleri ve lojistik yolları konusunda baya zorluyor. Ermenistan Savaşı sonrası Türkiye açıkça win win anlamında, ticaret yollarının aktive edilmesi ve ekonomik işbirliği teklif ederken, İran özellikle Ermenistan'ın içinden geçecek ve Ermenistan'ın muhtariyeti konusu olan Zengezur yolunu savaş sebebi yapacağını açıklamıştı. Yine İran'da bir kısım Türk Şii olarak İran devletine bağlı ise de, ana dilde eğitim gibi problemleri var. Hatta bu konu ABD/İsrail tarafından kaşınıyor bile olabilir. Yine İran istihbaratı tarafından Azerbaycan Büyükleçiliğine yapılan silahlı saldırıyı da unutmayalım.

Buna karşın İran'ın mevcut Cumhurbaşkanı Türk asıllı. Yine İran'da Tükkiye'ye yaklaşım bakımından mollaların düşmanca tavrına karşılık, cumhurbaşkanı gibi kadroların barış ve işbirliği çalışmaları var. Bu en son Mollaların zannedersem Tebriz'de, Aliyev ve Erdoğan aleyhine küfürlü gösterileri sonrası, iki üç gün ardından şehrin iki liderin posterleri ile donatılması olayında da kendisini göstermişti. En son mollalar Urmiye şehrine Türkler aleyhine Kürt nüfus kaydırınca, Urmiye'de Türkler büyük olaylar çıkardı.

İki ülke için de çıkar yol ekonomik ilişkilerin tam bir açılım ile İran'ın transit ve fiili ticarete tam açılması. Bu durumda gelişen ilişkiler barışı da sağlayacaktır. Aksi ise eninde sonunda savaş getirir. Ancak muhtemeldir ki mollalar, ticaretin getirdiği kültürel açılımlardan da, rejimleri adına korkuyorlar. 

Sayın Skywolf kimse aptal değil.

 Irak işinde de, Suriye konusunda da, bir kısım askeri kanat "Ortadoğu bataklığı" diyerek inat etti, direndi, sonuçta geç müdahil olduğumuz için durum doğal olarak aleyhimize gelişti.

 Amerika, 90'lı yıllarda, Bush zamanında ve Suriye konusunda Obama iktidarı sürecinde, bizim lehimize olacak teklifler yaptı ama biz bu fırsatları elimizin tersiyle ittik.

 Ayrıca sayın serkan1976

 İran konusunda her Tarih ve Siyaset bilimi kürsülerinde konuşulan ve yüzlerce makalelere konu olmuş gerçekleri tekrar söylemek gerekirse; Hem teolojik düzeyde hem hegomanya konusunda enaz 2500 yıldır İran-Pers devleti ile savaşıyoruz yani bize doğal düşmandır.
 
 Kısacası bu durum sizin tabirinizle "Siyasal İslamcıların" hezeyanları değildir.

 Pek bilinmese de, feto darbesi başarılı olsaydı ilk iş bizi İran ile savaşa sokacaklardı yani bir taş ile iki kuş deyimi işte o zaman gerçekleşecekti ama İran devleti ve Türk devleti, Amerika ve İsrail aklından çok ötededir, merak etmeyiniz.

 F35 konusuna dönecek olursak; İran'a karşı kullanmak için F35 almak iddiasına ancak gülebiliriz.

 8+8  f35B verirlerse, bir filo f35 alma taraftarıyım, gerisi bize zarar.
 
 Çin karşısında, İsrail mi yoksa Türkiye mi seçilir sorusu yanıt bulduğunda F16 ve F35'ler gelir.
 

Katılmıyorum.

Resmen aptallıktır. Irak konusunda bataklık olduğunu söyleyeler gerçekleri söylediler. Haklıydılar da. O bataklığı yaratan ABD bile o bataklıkta zorlandı!

Suriye konusunda da haklıydılar. Hiç bir zaman hiç bir vaatlerini yerine getirmediler. Amaç hiçbir zaman bizim çıkarımıza değil İsrail'in çıkarlarına göreydi. Halen de öyle! Ne çabuk da unutuyorsunuz, bizim lehimize teklif verdiğinizi iddia ettiklerinizin, belirttiğiniz dönemde FETÖ ile devletin her kademesine yerleşip ülkeyi kendi çıkarları doğrultusunda hareket ettirmeye çalıştıklarını, başaramadıklarında darbeye başvurduklarını. Daha önceki yaptıkları gibi.

Ortadoğu artık İsrail'in rahatlıkla at koşturduğu bir coğrafyaya dönüştü. Karşında duran Irak ve Suriye ve hatta Libya resmen kan gölüne döndü. Şimdi ise sıra beklendiği şekilde İran'a geldi. İran uzun süredir bunun farkın olduğu için özellikle Suriye savaşında desteklediği gruplarla müdahil oldu.

Daha yeni Gazze'de binlerce masumu katlettiler. Gazze için ağlayıp sızlayıp, bunu yapanlarla el ele bizden bir önceki sırada bulunan İran'la savaşmak resmen aptallıktır! Amaç İsrail'in önündeki tüm engelleri ortadan kaldırarak büyük İsrail'i kurmaktır. BOP bunun için vardır.

İran'ın bize karşı geçmişten beri var olan bir düşmanlık eğilimi olabilir. Ancak bu İran ile savaşmamıza neden olabilecek seviyede değildir. Asırlardır da ciddi seviyeye çıkmamıştır. Dünyaya izole halde artık var olma mücadelesinde bulunan İran bizim için şu an ciddi bir tehdit değildir.

İran'a karşı yapılacak bir saldırıda bundan en fazla zararı orada yaşayan soydaşlarımız görecektir. Irak ve Suriye'de olduğu gibi.

Bize verdiği sözleri tutmayan İran değildir. Devletin kademelerine sızarak bizi çözmeye çalışan, darbeler yapan İran değildir. Tırlar dolusu silah ve malzeme vererek eğiten ve sınırımıza bize karşı düşman olan bir terör devleti kurmaya çalışan İran değildir! Topraklarımızı haritalarında sınırları içerisinde gösteren İran değildir. Komşularımızı parçalayıp milyonlarca göçmenin ülkemize gelmemize sebep olan İran değildir. En azından parasını ödeyip ortak olduğumuz uçaklarımızı bile bize sudan sebeplerle vermeyen, ekonomimize doğrudan saldıran  İran değildir. Ortadoğu'da milyonlarca masum insanın ölmesine neden olan İran değildir.

Elbette İran sütten çıkmış ak kaşık değildir.  Ancak bizler için öncelikli tehdit  de değildir. Bizler için öncelikli tehdit olanlarla birlikte İran'la savaşmamız net bir şekilde aptallıktır.

İran'ın Türkiye'ye olan düşmanlığının İsrail'in düşmanlığından kat be kat fazla olduğunu bilmeyen benim nazarımda cidden cahilin önde gidenidir.

Siyasal İslamcıların derdi de bu.

Yaptığınız icraatlar her nasılsa sadece Siyonist dediğiniz İsrail'in düşmanlarını yok etmeye yarıyor...

Önce Suriye'yi sonra yediniz sıra İran'a gelecek...

1639'dan beri sınırlarımız değişmedi diyor adam.

BOP'un ne olduğunu açın okuyun , BOP eş başkanları el ele vermiş ABD-İsrail emellerine alet oluyor.

Asıl bunu anlamayan cahilin önde gidenidir.

Ben siyasal İslamcı değilim. Ömrümde de hiç olmadım.

Kaldı ki İslam tamamen siyasidir. Senin tüm yaşantını, yediğini içtiğini, hayat görüşünü hatta cinsel yaşantını dahi belirleyen bir dinin siyasi olmadığını bilmeyecek kadar cahilsin.

2003'te Tezkereye hayır deyip PKK'yı tamamen bitirme şansımız varken ulusalcılıktı kafasıyla tezkere geçirilmedi sorun bugüne kadar geldi.

Irak, Suriye bunların tamamı benim eski tebaam. BOP MOP 20 yıllık teraneleri bi bırakmadınız gitti. İsrail'i ilk defa ben tanımadım. İlk tanıyanlardan birisi de Türkiye'ydi İsmet Paşa döneminde hatırladın değil mi?

Daha 1,5 yıl önce Erdoğan İsrail'e ağır tepki verince sen dahil birkaç saz arkadaşın burada Hamas terörist, İsrail'e saldırıp F-16'ları nasıl alacağız, İsrail lobisini kaybettik diyordunuz. Şimdi birden İrancı ağzıyla Siyonist İsrail falan filan demeye başladınız.

Türkiye'yi Şiileştirmek için İran yüzyıllardır Anadolu'da hamleler yapar. Kaç tana İran ajanı var Anadolu'da. İsrail ne kadar düşmansa İran'da o kadar düşman. Sen İran'ı ne sanıyorsun?

Maşallah toz kondurmadınız İran'a. PKK'ya yıllardır en az İsrail kadar belki de daha fazla desteği İran vermedi mi? Nereden geldi bu İran aşkı birden? İran'ın güçlü olması senin zararına. İran'da rejim ne tamamen çökmeli ne de Türkiye'nin başına bela olacak kadar güçlenmeli.

Bugünkü İran ile tarihteki Safavi devletinin farkını lütfen artık öğrenelim

Sn.Archangel 2003 teki tezkereyi ulusalcılardan ziyade ...


ABD nın operasyonunu ile DSP ve bülent Ecevit'i deviren ve yerine AKP'yi getiren ABD'nin o zamanı ki akp içersindeki kürt milletvekillerinin red oyları vermesi nedeniyle tezkere geçmedi

Yani ABD ye söz veren ulusalcılar değildi akp idi fakat ona söz veren akp'deki kürt milletvekillerinin red oyu yüzünden ırak'a girmedik..

İsterseniz sn.Kabardey'e de sorabilirsiniz oda aynı şeyi belirtti.

Ama şu unutulmamalıdır biz tezkereye hayır desekte incirlik uzerinden ABD ye hertürlü hava desteği vermesini sağladık halk bilmesede yani ABD nın biz Kürtler ile cezalandırmasıda doğru değil.Yada tartışılır

1991 deki körfez operasyonunada girmememizin sebebi Genel Kurmay başkanı Necip Torumtay'ın reddedip istifa etmesidir.

Ardan Zentürk'ün F35 söyleşisi...

Ben beğendim genel hatları itibariyle..

Doğru söylemiş parayı kaan'amı harcayacağız yoksa F35'e mi?

Hele şu son 26 milyar dolar kayıbtan sonra nasıl harcama yapacağız o ayrı bir soru?

Doğru f35 vermezler İsrailden ötürü verirlerse İsrail'e taviz vermişizdir...

Doğru yerden yakalamış olayı mavi Marmara krizinden sonra f35 in bizden uzaklaştığını belirtmiş.

24 Ekim 1996 Bank Asya'nın açılışı...
FETÖnün bankası olarak bilinen. Açılışta elebaşısını da görebiliyorsunuz zaten.
FETÖ müslüman nüfusa sahip ülkelerde dini kullanarak insanları kandırmak, beyinlerini yıkayarak kontrol edebilecekleri müridler haline getirmek, onları o ülkelerin devlet kademelerine yerleştirerek kendi çıkarları için yönetme amaçlı kurulmuş bir CIA projesidir. Siyasette, sporda, toplumu yoğun ilgilediren her alanda ürettikleri yalan iftiralarla çok kişinini canını yakan, ülkenin altını üstüne getiren FETÖ. Hani şu 15 Temmuz'da darbe girişiminde bulunan FETÖ'den bahsediyorum. Başındaki melunun ABD'de yaşadığı, korunduğu ve orada öldüğü FETÖ.

Tarihe dikkat ettiniz mi? 1996...

Halen daha 2003 tezkeresine onay verseydik pkkyı bitirmemize ABD'nin izin vereceğine inanlar var. Bu cehaletin de ötesine geçiyor...

Biz eskiden de çok defa sınır ötesi operasyonlar yaptık. Teröristlere büyük kayıplar verdirdik. Ama eski paşaların anılarına bakarsanız pkknın nasıl ABD tarafından korunduğunu, bazı operasyonların nasıl durdurulduğunu görürsünüz.

Sn.skywolf başkan argüman şu;

Biz ABD ile birlikte Ortadoğuda tıpkı İngiltere gibi hareket etseydik ABD kürt asıllı grupları desteklemezdi PKK,PYD,barzan,Talabani vesaire...

Şimdi kendi düşüncemi sorarsan banada mantıklı geliyor bu düşünce

Yani haklılık payı olduğunu düşünmekte fayda var...

Biz Kore'deki gibi hareket etseydik ortodoğuda ABD  ile birlikte o zaman bu kürt asıllı grupları destekler miydi?

Hani şunu derseniz yüzde yüz katılırım ABD resmi olarak bizden destek istedi ama gerçek niyeti bizim destek vermemiz değil karşısında durmamızdı ve bunu içerideki klikleriyle yaptı,aslında esas politikası bizim ABD'ye destek vermemiz değildi,karşında durmamızdı ABD bunu istiyordu derseniz... Kabul ederim çünkü bu ülkede ABD etkisi o kadar büyük kü ol dediği oluyor olma dediği olmuyor...

Bunlar benim düşüncelerim katılırsınız katılmazsınız ...

Yıl 2025 olmuş halen 2003 yılındaki Tezkerenin siyasal analizinin doğru düzgün yapılamıyor olası çok tuhafıma gidiyor. Dile kolay 22 yıl!..

Akıllara Mahmut Tuncer' in ''helva yapsana'' Türküsü geliyor''

    -Bakkal Amaca, yağın var mı, unun var mı, şekerin var mı?
    - eee ne duruyorsun, helva yapsana!

demek ki helva yapmak o kadar kolay değilmiş.

O hesap, aradan 22 yıl geçmiş; halen 2003 Tezkeresinin geçmesinin daha hayırlı olacağını iddia edenler var'

    -Belge var, bilgi var, görgü var; ee ne duruyorsun analiz yapsana!

Demek ki analiz yapmak öyle kolay iş değilmiş... Analiz yapmak, eldeki verilerle; sebepleri sonuçlara doğru şekilde bağlıyor olmayı gerektirir.

Sonuç itibariyle, 2003 yılında Amerikan dayatması Tezkereye HAYIR OYU veren vatansever Milletvekillerinden Allah Razı olsun. Halen anlaşılabilmiş olmadığı halde , HAYIR oyu vererek T.C.' nin ömrünü uzattılar.