F-35 Müşterek Taarruz Uçağı Projesi

Başlatan Felix, 22 Mart 2009, 00:38:42

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 5 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

F-35 LERİN İPTALİ DURUMUNDA ALTERNATİF ALINABİLECEK UÇAKLAR!

Gripen NG
15 (17.4%)
EF-2000 Tranche3
39 (45.3%)
Rafale
11 (12.8%)
SU-35
12 (14%)
MİG-35
4 (4.7%)
SU-57
20 (23.3%)
JF-17 Block3
9 (10.5%)
FC-31
11 (12.8%)

Toplam Oy Verenler: 86

#3700
Aşağıdaki yazıyı sonuna kadar keyifle okuyacağınızdan eminim.  ;D Amerikanın dünyaya peynir ekmek gibi kakaladığı, pardon sattığı F-104 üzerine. Yazı bizim ekşi'den lantirn161'e ait. Havacı bir üyedir kendisi. Keyifle takip ederim. (Link: https://eksiseyler.com/2004te-emekliye-ayrilarak-tarihe-karisan-ucan-tabut-lakapli-ucak-f-104)

Yazıyı okuduktan sonra F-35'in hikayesine bir de bu gözle bakmanızı tavsiye ederim.

Buyrun yazı...

2004'te Emekliye Ayrılarak Tarihe Karışan "Uçan Tabut" Lakaplı Uçak: F-104

1958-2004 yılları arasında kullanılan ve birçok pilotun ölümüne ya sakat kalmasına neden olan Lockheed F-104 Starfighter savaş jeti hakkında bilinmesi gerekenler.
2004'te Emekliye Ayrılarak Tarihe Karışan "Uçan Tabut" Lakaplı Uçak: F-104
Öncelikle uçakla ilgili biraz teknik bilgi
f-104, lockheed firması tarafından üretilen çok rollü efsane savaş jetidir. uçak tip kodu f-104, ismi ise starfighter'dır.

bir adet general electric j-79 motorlu, tek dikey stabilizeli, "t" tipi kuyruk yapısına sahiptir. general electric j-79 motoru aynı zamanda f-4 phantom ve f-4 2020 terminator uçaklarının da sahip olduğu motordur.

f-104 starfighter yüksek irtifada çok fazla enerji kaybetmeyen ve kısa kanatları sayesinde çok hızlı uçabilen bir uçaktır. hedefe taarruzunu takiben bir an önce topuklayabilmesi için dizayn edilmiştir.



104.000 feet'e tırmanabilmesi nedeniyle f-104 kodunu aldığı ve pilotunun bu test esnasında astronot kıyafetleri giydiği rivayet edilir. link'teki kaynağa göre ise f-104, 1959 yılında 94.500 feet'e tırmanarak irtifa rekoru ve yaklaşık 1250 knot hıza çıkarak dünya hız rekorunu kırmıştır. (bu esnada sr-71 blackbird ham demirdi. sr-71 ilk uçuşunu 1966 yılında gerçekleştirdi.)

abd yapımı olsa da alman ve kanada versiyonları da mevcuttur. alman versiyonları "gaf" olarak adlandırılsa da f-104g, kanada versiyonları ise cf-104a ve cf-104d'dir.

alman üretimlerinin çok fazla düşmesi sonucu maalesef "uçan tabut" lakabını almıştır. alman f-104'leri fod (yamaha)'den çok etkilense de ilginçtir; cf modellerinin motorları fod'yi alsa bile -fod'nin tipine göre- aksırıp tıksırarak kendini kurtarabilir. ayrıca f-104'lerin peel off esnasındaki motor uğultusu bir efsanedir.



alman f-104'lerinin sandalyeleri güvenli olmakla birlikte kanada cf-104 sandalyeleri maalesef güven vermemektedir. alman f-104'lerinin emekliye ayrılmasıyla sandalyeleri cf-104'lere monte edilmiş ve bu sorun aşılmıştır.

f-104 uçakları türk hava kuvvetlerinin envanterine 1963 yılında girmiş ve 1994 yılında diyarbakır'da 642 numaralı cf-104d uçağının son uçuşunu takiben motor susturmasıyla emekliye ayrılarak hava kuvvetlerinde toplam 31 yıl hizmette bulunmuştur.

dünya çapındaki son uçuşu ise italyan hava kuvvetleri tarafından gerçekleştirilmiş ve f-104 efsanesi 2004 yılında emekliye ayrılarak dünya tarihindeki hak ettiği yerini almıştır.

atelante

ve F-104'ün hikayesi

bu uçağın kariyeri, amerika'dan şutlanışı öncesi ve şutlanıp avrupa'nın başına musallat edilmesi olarak ikiye ayrılabilir.

amerika Kore savaşı sırasında sovyet hava gücü ile ilk ciddi karşılaşmasını yapınca (sovyet hava gücü derken sovyet imali yeni nesil jetleri kastediyorum) şöyle güzelce bir tokatlanır. e tabi zamanında pilotu olmayan, pilot bulsa benzin bulamayan, benzin bulsa yağı yetmeyen, yağı yetse uçuracak uçak bulamayan luftwaffe'a (amerikalıların avrupa hava savaşlarında destanlar! yazdığı geç 1943 -1945 arası zamandan bahsediyorum burada) alışan cengaver amerikan hava gücü ilk defa kendisine denk bir hava gücü ile karşılaşınca afallar. o ana dek başkasının tokadını yemeyen kendininkini balyoz sanırmış diye ortalıkta salınan kabadayı misali usaf'ın generalleri, kıvrak ve hızlı sovyet tasarımı jetlerden 10 numara dayaklar yedikten sonra kurmaylarını toplar, düşünür taşınırlar ve Kore çatışmalarında en önemli sorunlarından birinin yetersiz hızları olduğuna karar verip usaf için gelecekte üretilecek jetin çok hızlı olmasını isterler. istedikleri yeni uçak böylece kendisini takip etmeye yeltenscek herhangi bir sovyet uçağından kolayca kaçabilecektir.



bu istek tasarım ekibine söylenir falan filan neyse neticede ortaya bu f-104 hedesi çıkar. bu arada usaf bu uçağa çok bel bağladığından tüm siparişleri f-104'e yöneltmiştir. uçağın çılgınca hızı usaf generallerini fazlasıyla tatmin eder ama bir savaş jetinde en olmaması gereken özelliğe sahiptir; yetersiz çatışma kabiliyeti.

uçak yüksek hıza çıkması için feci güçlü bir motor+minimum yüzey alanı formülasyonuna göre tasarlandığından küçük kanatlara ve bir avcı uçağında pek alışık olunmadık t şeklinde bir yatay stablize kontrolüne sahiptir. küçük kanatlar uçağa sadece yüksek süratte havada tutunma yeteneği verirken t kuyruk muhtemel stall durumunu kabusa çevirir. ayrıca o dönemde jet motorları henüz yeni geliştirilen bir teknoloji olup yeterli güveninirliğe sahip değildir ama f-104 mühendisleri çok büyük bir risk alıp uçağa tek motor takarlar. bunun sonucunda elde edilen şey ise bir anda 2 mach sürate çıkabilen, arkasına takılan her tür düşman uçağını kolayca ekebilecek kadar hızlı ama bir hava çatışmasında neredeyse kesin ölüm demek olan neredeyse yüzlerce metrelik bir dönüş yarıçapına sahip, çok az bomba, füze ve yakıt taşıyabilen, iniş sürati bile 200 knot'ın (370 km/s!) üzerinde olan (bleed air olayına girmeden), en ufak motor probleminde uçağı kurtarmanın feci maharet istediği enteresan bir makinedir:



usaf herşeye rağmen uçağı teslim alır ve kullanmaya başlar. ama uçuculardan gelen şikayetler bitmez. f-104'ün amerikalılar açısından operasyonel hayatını bitiren en önemli olay çok geçmeden yaşanır. hizmete girdiği dönemde yeni başlayan vietnam savaşı'na gönderilen f-104'ler daha görevlerinin başında hezimete uğrayan sonuçlar almaya başlayınca usaf uçakları fazla zorlamadan hemen savaş görevinden çeker, büyük kısmını air national guard denilen geri hizmet birimine postalar ve gelecekteki siparişlerin tümünü iptal eder. böylece f-104 hikayesinin ilk kısmı biterken uçak hem usaf hem de üreticiler açısından fiyasko bir ürün olarak tarihe geçmek üzeredir ama birilerinin aklına (muhtemelen uçağa milyar dolar basan amerikan hükümeti ile "biz bu kadar para yatırdık, adam çalıştırdık n'olcak bizim itü, odtü, boğaziçi mezunu mühendislerin hali?!bunların mayışını geçtim sigortası bile milyon dolar lan!!!" diye bağıran lockheed şirketidir bu adamlar.) bir fikir gelir ve "ya hacım biz bunları neden avrupa'ya itelemiyoruz?" derler. uçağın kaderi yeniden çizilir ve f-104 aslında önceden hiç hesapta olmayan bir şekilde "ya hocam süper bir uçak kaçırmayın!" propagandası yapılıp dönemin uzay, evren, atılgan konseptine uygun olarak sonuna höt höt bir isim de takılarak f-104 starfighter diye nato'nun avrupalı müttefiklerinin önüne atılır.

60'lı yıllara baktığımızda sovyetler de sovyetler denilerek milletin manyaklaştırıldığı, acayip gerginliklerin yaşandığı bir dönem karşımıza çıkıyor. 2. dünya savaşı'ndan yeni çıkmış bir avrupa hem maddi hem de manevi açıdan bitik ve yeniden toparlanma aşamasında olduğundan aslında savaş, bomba, top, tüfek adamların aklına gelecek en son şey. fakat amerika 1930'ların izolasyonist politikasından sıyrılıp bitap düşen ingiltere ve fransa yerine yeni nesil emperyalist devlet olarak sahneye çıkmaya başladığından beri kendisinin komünist kopyası sovyetler de öbür taraftan atlıyor ve avrupalıları sıkıştırmaya başlıyor. e elde yok avuçta yok, almanya'nın tüm silah fabrikaları sökülüp kaçırılmış, ingiltere desen ekonomik krizlerle boğuşuyor, fransa abidik gubidik durumda e doğu tarafındaki en önemli silah üreticileri çekoslovakya, macaristan, polonya sovyetlerin elinde olunca ne oluyor? yanıt basit amerika ortaya çıkıyor, ben avrupa'nın silah ihtiyacını karşılarım diyor garibim avrupalılar da sovyetler gelecek ağzımıza terlikle vuracak diye gidip amerika'dan ne var ne yok alıyorlar.



gelgelelim f-104 öyle saçma sapan bir uçak ki amerika başta uçağı avrupalılara kabul ettiremiyor. sonra işte rüşvet vs derken uçak bir şekilde avrupa hava kuvvetlerine veriliyor. veriliyor verilmesine de uçağın boktan olduğu çok geçmeden ortaya çıkıyor ama o anda alternatifi bulunmadığından mecburen adamlar kullanmaya devam ediyor. fakat bu işte en çok çeken almanya. garibim almanya o sırada amerika'nın yarı sömürgesi olduğundan sorgusuz sualsiz yüzlerce f-104 kendisine iteleniyor. e uçak çok ama kayıp oranı da ona göre yüksek. alman pilot eşleri miting yapıyor bu uçağı alın kocalarımız boşuna ölüyor diye ama nafile. amerika devam diyor almanya devam ediyor kullanmaya. adamlar kendilerine göre revizyon falan yapıyorlar ama uçağın durumu belli, kayıp oranı bayağı bir yüksek devam ediyorlar.

gelelim türkiye'ye. 1950'den sonra müreffeh bir hale gelen, her mahallesinden milyoner fışkıran ve kapılarını sonuna dek amerikan sermayesine açan ülkemiz elbette ordusunu da amerika'nın feci kaliteli ürünleri ile doldurmayı ihmal etmiyor. önce adamların 2.dünya savaşı artığı pırpırlarını alıyor akabinde de jetlerini edinmeye başlıyoruz. f-104'de sonunda bize gelmekte gecikmiyor ve süper uçak, şöyle uçak böyle uçak diye alıyoruz.

bu arada uyanık amerikalılar uçağın hava-hava çatışmasındaki feci başarısız performansını gördükten sonra oturup düşünüyorlar "biz buna nasıl bir görev veririz de bu uçağı itelediklerimiz fazla gak guk yapamazlar?" diye ve akıllarına süper bir fikir geliyor; derin darbe uçağı. bu ne demek? şu demek, f-104 ilk hat vurucu gücü olarak sadece hızından yararlanmak üzere en ileri ülkelere konumlandırılıyor. uçağın işe yarar temel görevi taşıyabileceği kadar yakıt ve taktik nükleer bombaları alıp bir saldırı anında sovyet hedeflerine saldırmak ve bir an önce oradan kaçıp geri gelmek olarak revize ediliyor. uçak maşallah 2 mach'la uçtuğundan sovyet radarı "ulan sınırda uçak var, igor koş pilotları kaldır" diyene kadar f-104 zart diye sovyet sınırından girip hedefine doğru tam gaz gidecek ve önleme yapılıncaya dek hedefini vuracak diye düşünülüyor. elbette biz de sovyetlerle sınırı olan bir ülke olduğumuzdan bu role çok geçmeden sokuluyoruz. fakat bizim sorunumuz şu; yapılan hesaplamalara göre f-104 ne kadar fazla yakıt alırsa alsın türkiye'den kalkan bir uçak sovyetlere bomba atıyor ama geri gelemiyor. mutlaka arada bir yerde yakıtı bitiyor. uçak vurulmazsa ya karadeniz üzerinde ya da sovyet sınırı içinde bir yerde yakıtı kesinlikle bitiyor. doğu'daki üslerde olanlar da geri dönüş yolunda sınırı çok zor geçip belki türkiye sınırından içeri girebiliyor. ama amerika vicdansız. rolü biçmiş, geri adım da atmıyorlar. napsın bizimkiler de kabulleniyor durumu ister istemez. (bu arada taktik nükleer bomba da şu belli bir bölgedeki ufak birimleri yok edecek şekilde tasarlanan ufak nükleer bombalar. yani bunları atarak komple bir şehir yok edemezsiniz. o işi yapanlar stratejik nükleer bombalar. kapasiteleri fazla onların. taktik olanlar ise en fazla belli bir bölgedeki bir askeri birliği, mesela bir tümen karargahını ya da bir alana toplaşmış birkaç yüz tankı kullanılmaz hale getirebilirsiniz.)

bu arada cayır cayır uçak kayıpları devam ediyor, hem bizde hem de avrupa'da. mesela bizim kayıpların çoğu havada motor durması sonucu yeniden motor çalıştıramama ve stall'a girme kaynaklı. uçakta kanat olmadığından uçak süzülemiyor, taş gibi döne döne stall oluyor ki bu durumdaki bir f-104'ü kurtarmak çok zor, yapana neredeyse peygamber gözüyle bakıyorlar. uçak kayıpları bir süre sonra normalleşiyor hatta. benim okuldan arkadaşım var babası f-104 pilotu, 2 tane f-104 atmış (bkz: hava kuvvetleri dili ve edebiyatı/#76838659) mesela. ama ilginç kazalar da var. mesela x üssünde bir f-104 motorcular bakım yaparken takat işlemi sırasında takozdan atlıyor ve ilerlemeye başlıyor. uçağın içindeki deneyimsiz bakımcı yakıt kesme valfini açmasına rağmen motor durmayınca panikle freni mreni unutup uçaktan yallah dışarı atlıyor. kendi başına ilerlemeye devam eden uçağı nasıl olduysa o anda oradan geçen üs komutanı görüyor ve koşa koşa ilerleyip hala kendi kendine giden uçağın kokpitine girmeye çalışıyor ama başaramıyor. maalesef uçak peşinde bakım ekibi ve üs komutanını takmış bir durumda ilerlemeye devam ederek en sonunda taksi yolunun kenarındaki hendeğe düşerek hasar alıyor ve sanırım kal edilmek zorunda kalınıyor.

f-104 düşe kalka idame ettirilmeye çalışıldı bizim kuvvette. sonra oradan buradan hibe alına alına dağ taş f-104 oldu ülkemizde:



80'li yıllar geldiğinde de zaten artık kullanılacak bir tarafı kalmamıştı, hizmetten çıkarıldı gitti. o süreçte ilginç bir hikayesi daha vardır bunların, önceden de yazdım ama hangi entry olduğunu bulamadım. hizmetten çıkarılma sürecinde uçaklar üslerde kenarda bekletiliyor malum. bilen bilir eskişehir üssünde hava kar yağışlı olduğunda pist, taksi yolları böyle buz tutar. e şeltır önleri kapalı taksi yolları da öyle ama açılması lazım buraların yoksa uçuş olmayacak. bizim ekip kolayını bulmuş. hemen bir f-104'ü çeker aracına bağlayıp motor çalıştırıyorlarmış, sonra uçak motoru çalışır vaziyette çekere bağlı olarak bütün taksi yollarında, pistte dolandırılıyormuş. arada çok hafif gaz vererek kar, buz ne var ne yok eritip üssü yeniden uçuşa hazır hale getiriyorlarmış. işte f-104'ün bizdeki son hizmeti de bu şekilde olmuş.

neticeye gelirsek maalesef vahşi ve saldırgan amerikan hegemonyasının en maddi ifadesidir f-104 benim gözümde. çoğu pilot yakınını üzüntüden kahreden, çoğu pilotu da sakat bırakan tam bir emperyalizm ürünü örneğidir. artık yıllanmış bir havacı olarak çok az uçağa karşı nefret duyarım ama f-104 bu uçakların başında gelir. f-104'ü uçarken canlı görmüş biriyim malum kafa kağıdı eskidi biraz. acayip kariyerinin sonlandığı zamanı da hatırlıyorum, televizyona falan çok çıkardı ben çocukken f-104 uçakları. e tabi o zamanlar bilmiyorum bu yazdıklarımı "offf uçağa bak" diyordum içimden. yıllar sonra ilk atandığım hava üssünde çok yakından görme şansım olunca "bu ney lan böyle" diye iç geçirdim. nedense sıkıntı bastı beni uçağın yanında hemen ayrıldım oradan. bilemiyorum belki de eskilerin hayaletlerini hissettim yanımda o anda... Mesajı Paylaş

hala f 35 i savunma ısrarını anlayamıyorum. bu adamlar f 35 i hem ülkelerin cebini boşaltmak hem de ülkelere tasma takmak için imal etmiştir. sorunlarının bitmesi için baştan tasarlanması lazım onu da yapmayacaklar. bizim gibi uydu olmayı reddeden ülkelere de ambargo uygulayıp uçağın foyalarını ortaya çıkarmamak adına çabalıyorlar. rüşvetler siyasi baskılar ile iteleyip hem uçağın geliştirilme masraflarını bu şekilde karşılamıştır. bu uçak tam anlamıyla abd kontrolünde bir tasmadır ve boynuna geçirdiği ülkenin savunmasını başka bir ülkeye bırakmasını sağlamak amacıyla üretilmiştir. bu uçağın satılması için kurulmuş rusya çin  gibi ülkelerin size saldıracaklar alın bu uçağı kurtulun gibi şeyler falan hikayedir herkeste bu bahanelerin artık aşırı saçma olduğunu ve bu uçağı almak için üretilen argümanlardan olduğunun farkındadır. durum enayi tokatlama durumudur. bu forumda bunu kabullenemeyen güya teknik verilerle uçağın uber süper olması gibi yanlışları savunan insanlar maalesef hala var. ALLAH tan biz tokatlanmaktan kurtulduk Mesajı Paylaş

https://t.co/S9aHv5J56y

Amerikalılar bile bu yüksek hızlı füzelerde zorlanıyor hatta başarısız oluyor.Elinde sonunda Amerika başarır ama çok enteresan. Mesajı Paylaş
Toprakların ucu deniz olan bir ulusun sınırını, halkının kudret ve yeteneğinin hududu çizer bu yüzden mükemmel ve kaadir bir Türk Donanmasına malik olmak gayedir.

Bu hipersonik füzeler çoğalmaya başladıkça korunmanın tek yolu uzay yolu vari bir enerji kalkanı kurabilmekten geçecek herhalde...o kadar hızda gelen füzeyi tespit edip önleyecek HSSyi atıp vurmasi Allah'a kalmış bir iş gibi.. Mesajı Paylaş
What is steel compared to the hand that wields it?

#3704
Alıntı yapılan: selcukkocak78 - 31 Mart 2023, 13:25:32
hala f 35 i savunma ısrarını anlayamıyorum. bu adamlar f 35 i hem ülkelerin cebini boşaltmak hem de ülkelere tasma takmak için imal etmiştir. sorunlarının bitmesi için baştan tasarlanması lazım onu da yapmayacaklar. bizim gibi uydu olmayı reddeden ülkelere de ambargo uygulayıp uçağın foyalarını ortaya çıkarmamak adına çabalıyorlar. rüşvetler siyasi baskılar ile iteleyip hem uçağın geliştirilme masraflarını bu şekilde karşılamıştır. bu uçak tam anlamıyla abd kontrolünde bir tasmadır ve boynuna geçirdiği ülkenin savunmasını başka bir ülkeye bırakmasını sağlamak amacıyla üretilmiştir. bu uçağın satılması için kurulmuş rusya çin  gibi ülkelerin size saldıracaklar alın bu uçağı kurtulun gibi şeyler falan hikayedir herkeste bu bahanelerin artık aşırı saçma olduğunu ve bu uçağı almak için üretilen argümanlardan olduğunun farkındadır. durum enayi tokatlama durumudur. bu forumda bunu kabullenemeyen güya teknik verilerle uçağın uber süper olması gibi yanlışları savunan insanlar maalesef hala var. ALLAH tan biz tokatlanmaktan kurtulduk

Bunda F-35'in suçu ne bende bunu anlamıyorum...Adam sana zorla mı satıyor , alman için rüşveti kabul etmişsen o da senin yani rüşvet alanın suçu...F-35 iyi bir uçak ama ABD için , Avustralya için , Japonya için , Norveç için... Mevcut şartlarda bizim için iyi bir tercih değil...

Ben hem ABD ile çatışırım hem de " Ben Nato üyesiyim bana vermek zorundasın" diyemezsin...Satmak istemezse satmaz...
MMU yapıyoruz değil mi? Nato ülkesi diye Yunanistan'a satmak zorunda mıyız ? Hayır... Bu gerçekler ne F-35'i ne de MMU'yu kötü uçak yapmaz...

Þu ABD öfkenizi F-35 üstünden kusmaktan vazgeçin ne olur...

Þu dakika F-35 meselesi çözülsün bilumum yandaş kanal "F-35 Dünya'nın en iyi uçağı" diye yaygaraya başlarlar... Mesajı Paylaş

Bir nevi zorla satıyor uçaklarını adamlar. Mısır ben Rusya'dan uçak alacağım dedi CAATSA yaptırımları ile tehdit ettiler. Suudiler, Birleşik Arap Emirlikleri Rusya'dan bir şey almaya kalksın hop yaptırım tehdidi savuruyor benden alacaksın diyor. Bu zorla satmak değil mi?

Adam uçakları benden alacaksın. Benimle iyi geçineceksin yoksa paranı alır uçağı vermem, uçağı versem silahını vermem diyerek tehdit ediyor. Bu zorla satmak olmuyor mu? Mesajı Paylaş

#3706
Alıntı yapılan: korsan2 - 31 Mart 2023, 06:13:00
F35  sözleşmesinde  "sürekli iyileştirme,  yükseltme"   mealinde bir kavram var
"Sürekli iyileştirme ve yükseltme"...

Keriz silkeleme operasyonu, 40 yıl boyunca sürdürülecek. Hiçbir zaman aktif, hatta pasif savaş içinde olmayan ülkelere müstehak.

Bu kısır döngüden ve tek taraflı bağımlılıktan kurtulan ülkeler İngiltere ve Fransa, kendi uçaklarını yaparak. Þimdi buna Türkiye, Kore ve Japonya'da dahil olacak gibi. Aklın yolu birdir. Mesajı Paylaş

#3707
Alıntı yapılan: Archangel99 - 31 Mart 2023, 21:17:57
Bir nevi zorla satıyor uçaklarını adamlar. Mısır ben Rusya'dan uçak alacağım dedi CAATSA yaptırımları ile tehdit ettiler. Suudiler, Birleşik Arap Emirlikleri Rusya'dan bir şey almaya kalksın hop yaptırım tehdidi savuruyor benden alacaksın diyor. Bu zorla satmak değil mi?

Adam uçakları benden alacaksın. Benimle iyi geçineceksin yoksa paranı alır uçağı vermem, uçağı versem silahını vermem diyerek tehdit ediyor. Bu zorla satmak olmuyor mu?

Bu tehditin varlığı F-35'i kötü bir uçak yapmaz... İşine gelmiyorsa almazsın , bizim işimize gelmedi almadık... Ayrıca Mısır'ın Su-35 alımdan vazgeçmesi sadece CAATSA nedeniyle de değildi...


"19FortyFive adlı internet sitesinde Ağustos ayında çıkan bir haberde Mısır'ın SU-35 uçaklarını teslimat öncesi halihazırda envanterinde bulunan Fransız Rafale F-3R savaş uçaklarına karşı denediği, Rafale'in bariz bir şekilde üstün geldiği bilgisi yer aldı. Haberde; Rafale savaş uçaklarında bulunan SPECTRA Elektronik Harp Sisteminin, SU-35S savaş uçaklarının N135 Irbis-E PESA (Pasif Elektronik Taramalı) radarını karıştırdığı, radarı kullanılamaz hale getirdiği belirtildi. Rafale'in karıştırmasına karşı SU-35'lerde bulunan L175M Khibiny Elektronik Harp Öz Savunma Sisteminin karşı taarruza geçtiği lakin Rafale'de bulunan RBE2 AESA (Aktif Elektronik Taramalı) radarının bu karıştırmadan neredeyse hiç etkilenmediği yazıldı..." Mesajı Paylaş

Alıntı yapılan: serkan1976 - 31 Mart 2023, 20:10:41
Alıntı yapılan: selcukkocak78 - 31 Mart 2023, 13:25:32
hala f 35 i savunma ısrarını anlayamıyorum. bu adamlar f 35 i hem ülkelerin cebini boşaltmak hem de ülkelere tasma takmak için imal etmiştir. sorunlarının bitmesi için baştan tasarlanması lazım onu da yapmayacaklar. bizim gibi uydu olmayı reddeden ülkelere de ambargo uygulayıp uçağın foyalarını ortaya çıkarmamak adına çabalıyorlar. rüşvetler siyasi baskılar ile iteleyip hem uçağın geliştirilme masraflarını bu şekilde karşılamıştır. bu uçak tam anlamıyla abd kontrolünde bir tasmadır ve boynuna geçirdiği ülkenin savunmasını başka bir ülkeye bırakmasını sağlamak amacıyla üretilmiştir. bu uçağın satılması için kurulmuş rusya çin  gibi ülkelerin size saldıracaklar alın bu uçağı kurtulun gibi şeyler falan hikayedir herkeste bu bahanelerin artık aşırı saçma olduğunu ve bu uçağı almak için üretilen argümanlardan olduğunun farkındadır. durum enayi tokatlama durumudur. bu forumda bunu kabullenemeyen güya teknik verilerle uçağın uber süper olması gibi yanlışları savunan insanlar maalesef hala var. ALLAH tan biz tokatlanmaktan kurtulduk

Bunda F-35'in suçu ne bende bunu anlamıyorum...Adam sana zorla mı satıyor , alman için rüşveti kabul etmişsen o da senin yani rüşvet alanın suçu...F-35 iyi bir uçak ama ABD için , Avustralya için , Japonya için , Norveç için... Mevcut şartlarda bizim için iyi bir tercih değil...

Ben hem ABD ile çatışırım hem de " Ben Nato üyesiyim bana vermek zorundasın" diyemezsin...Satmak istemezse satmaz...
MMU yapıyoruz değil mi? Nato ülkesi diye Yunanistan'a satmak zorunda mıyız ? Hayır... Bu gerçekler ne F-35'i ne de MMU'yu kötü uçak yapmaz...

Þu ABD öfkenizi F-35 üstünden kusmaktan vazgeçin ne olur...

Þu dakika F-35 meselesi çözülsün bilumum yandaş kanal "F-35 Dünya'nın en iyi uçağı" diye yaygaraya başlarlar...

F35 üzerinden kin Kusmayı bırak da bana kalsa elime koskoca bir balyoz alıp o geri zekalılarla dolu olan Amerikan Kongresi'nin tepesine bir hamleyle tepelerine indirip yerle bir edesim geliyor. Bunların başında Bob Menendez denen ırkçı karın ağrısı.

Bize karşı yapılan şantajları hazmetmek için sağlıklı mide lazım. Kusura bakma oda ben de yok. Bu yüzden hemen kusmam lazım. Mesajı Paylaş

Konu F-35 ...

ABD-Sömürgeleri arası ilişkiler değil... F-35 kötü uçak demek başka ; ABD şere..siz bir ülke demek başka...Maalesef o uçağı da bu şere..sizler ülkesi yapıyor... Mesajı Paylaş


Paylaş whatsappPaylaş facebookPaylaş linkedinPaylaş twitterPaylaş myspacePaylaş redditPaylaş diggPaylaş stumblePaylaş technoratiPaylaş delicious
İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren Replikacep.com sitemizde 5651 sayılı kanunun 8. maddesine ve T.C.Knın 125. maddesine göre tüm üyelerimiz yaptıkları paylaşımlardan kendileri sorumludur.Replikacep.com hakkında yapılacak tüm hukuksal şikayetleri İletişim sayfamızdan bize bildirdikten en geç 3 (üç) iş günü içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek gereken işlemler yapılacak ve site yöneticilerimiz tarafından bilgi verilecektir.
Footer menü
Hakkımızda
Bize Ulaşın
Biz Kimiz
Hizmetlerimiz