BMC ALTUĞ 8x8 Zırhlı Muharebe Aracı

Bu 8x8 Araç san ki, Kirpi zırhlısının kabin kısmının altına 8 tekerlek eklenip üstüne de kule takılmış hali gibi.

En son Suriye de kirpilerin lastikleri beyaz fosfordan yandığında lastik tekerlekli araçların ileri hatlarda kullanımı ile ilgili gayet iyi tecrübeler edindik ama yine akıllanmadık galiba.

Hala inatla, iddialı tekerlekli zırhlı araçlar yapıyoruz. Bence bize lazım olan, Tulpar gibi araçlar.

Þimdi bu makineyi üstten başlayarak biraz incelersek;

Evet akkor var. Bu iyi bir gelişme. En azından aktif bir koruma için paraya kıyılmış gibi duruyor. Tabi alım yapılırsa şartnamede olacak mı? Ayrı bir husus. Fakat araç tipi itibari ile, Akkor light da olsa iyi olabilir. özelliklede rpg tipi tehditler için.

Kulede ki optikler sabit. Yani bir "mast direği" üzerinde yükselir değil. Bu kesinlikle çok büyük bir eksik. Hem bu kadar büyük bir kule olacak hem de gözetleme optiği sabit olacak, bence olmamalı!

Klasik bir hata da o koskoca kule de sadece bir tane 30 mm lik silah olması. 1- 30 mm silah artık yetersiz. en kötü 40 mm lik çift beslemeli bir silah lazım. 2- Sadece bir top ile iş göremezsiniz. Bu aracın önünden o programda Sungur hss füzeli kirpi aracı geçiş yaptı. Bence Bu kulede göreve göre Sungur+Cirit+Omtas/Umtas+Bozdoğan mühimmatları kombinasyonlanarak kullanılabilir olmalı ( Bradley yada yeni rus sistemlerinde olduğu gibi).

Bence, aracın yüksekliği suspansiyon sistemi ile içeriden kumandalı, göreve ve araziye göre ayarlanabilir olmalı. Pars 8x8 de olduğu gibi.

Kule yada araç üzeri bir keşif drone sistemi olması, en azından opsiyonlu tutulması çok iyi olur.

Sanırım gövde altı mayınlar için V şeklinde düşünülmüş. Bu da bu aracın san ki bir mkkttza yani mayına karşı korumalı taktik tekerlekli zırhlı araç olarak düşünülmüş olacağını düşündürüyor. Yani bir nevi 4 aks 8 tekerlekli kirpi yapılmaış gibi. Fakat üzerinde ki 30 mm silahlı kule ise direk olarak muharebeye girecekmiş gibi bir his uyandırıyor. Yani az masraflı çok maksatlı bi araç yapılmak da istenmiş gibi. Ama işte bunun sonu hüsran oluyor. Þimdi bu araç lastik tekerlekli. Ya bu araçla kulesiz kupola ile yollarda hızlıca personel taşınır. Güç aktarımı yap, eskort yap yani geri planda kullan. Yada Bradley gibi bi canavar al ve onunla ileri cephede tankla beraber savaşmak gerekir diye düşünüyorum.

Lastikler. Evet biraz ağırlık ve cüsseye göre ince gibi duruyor. Ama sanki bu desenden gibi. Gerçek boyut ile yanından görmek gerekir. Bundan daha önemlisi palet teker opsiyonu olmalı. Hem arazi hem de çatışma bölgeleri için.

Motor 600 bg. Bence eğer geri planda düz arazide 30 ton olacaksa yeterli. Yok eğer Çölde, Biraz dağlık da olsa arazi bozuk olacaksa o zaman artırılması gerekebilir. Gerçi Pars ve Arma bu seviye bir motorla çöl sınavını geçtiler ama, sürekli araçlara bir şeyler ekleniyor, artsa iyi olabilir.

Ön tarafın eğimli olması ve motorun önde olması beka için iyi olmuş.

Suspansiyon için bir şeyler söylemek erken olur. En azından bi arazi sürüş videosu görmek gerekir. Ama resimde ön tekerin arkasında san ki birkaç tane çubuk havalı süspansiyon takılı gibi görünüyor. Þu an dünyada en gelişmiş sistem malum manyetik süspansiyon. Daha sonra hidro/pinomatik sistemler, daha sonra hidro süspansiyon sistemleri. Bakalım hangisi kullanılmış. Ama mutlaka askeri standartlar yakalanmıştır. Yani tırmanma açısı, yan eğim, hendek geçme mesafesi, fren mesafesi v.s.

Zırh? Muhtemel Altay tankı tecrübe ve malzemelerinden istifade edilmiştir. Bu yüzden zırh konusunda beklentiyi yüksek tutabiliriz diye umuyorum.

Maalesef, Radar ve Termal gizleyici bir örtüleme görünmüyor. Bu çok büyük bir eksi.

Aracın yüksek yerlilik ile ve yerli firma ile yapılmış olması çok iyi. Motor, kule, alt sistemlerin çoğunun yerli olması le yerlilik oranı çok yüksek olacaktır diye ümit ediyorum. Bu sayede hem para içeride kalacak, hem de satışta sıkıntı yaşanmayacak.

Tank konusunda tecrübesizdik aslında. Suriye'deki operasyonlara kadar tanklarımızın yetersiz olduğunu hiç düşünmedik. Çünkü o döneme kadar her hangi bir düzenli ordu ile savaşılmadı yahut PKK'nın tanklarımıza zarar verebilecek bir silahı mevcut değildi. Ama Suriye'deki operasyonlar tüm eksiklerimizi açığa çıkardı. Suriye'de sahada elde edilen tecrübe Altay'ın da planlanandan daha güçlü olmasına neden olacak. Aynı şekilde Leopard'ta Altay'a yakın bir güce kavuşacak.

Yoo gayet düşündük.

Muhakkak düşünülmüştür elbette ama ya geç kalındı ya da eksik düşünüldü. Tanklarımızı adeta çıplak şekilde gönderdik Suriye'ye. Yapılması gerekenler yapılmadığı için teröristlere karşı bile şehitler verdik, tank kaybettik. Maalesef bunun sorumluları tanklarımızı yetersiz bırakan karar merciileridir.

7-8 sene önce ABD'nin gazıyla Suriye'ye girecektik neredeyse. Asıp kesiyordu medya 1 haftada 10 günde girer çıkarız diye. Eldeki yetersiz tanklarla Allah göstermesin nasıl manzaralar görürdük düşünmek bile istemiyorum. Üstüne FETÖ denilen lanet yapının sabotajlarını falan ekleyelim. Büyük bir hezimetle bile karşılaşabilirdik. Bu hezimetin ülkeyi nereye götürebileceğini varın siz düşünün. Gerçekten Allah korumuş bizi.

Ama her işte bir hayır vardır diye boşuna demiyorlar. Suriye'de yaşanan acı tecrübeler eksiklerimizi, hatalarımızı görmemizi sağladı. Bu da yeni isterler ortaya çıkardı. Çok şükür bu süreyi ucuz atlattık demek istemiyorum çünkü kahraman neferlerimizi şehit verdik ama daha da beterini yaşamadık.

Bizim mühendislerimize, şirketlerimize güvenim tam ama maalesef işin başındakilerin yatacak yerleri yok.

Olayı güzel açıklamış ama illa savaşmak gerekmez. Yoksa işin içinden çıkamazsın. Leopard 2A6 , 2A7, M1A3, Challenger 2, Merkava son 3-4 yılda üretilmedi. Bu adamlar devasa bu tankları boşu boşuna envantere almıyor. Yunanistan kaç defa savaşmışda Leo2A6 envanterine alıyor. Bunların hiçbiri bahane olamaz. Eski kafalı generaller yüzünden ve en önemlisi Fetö'cüler orduya yatırım yapmadı.

Bu eski kafalı dinozorlardan acilen kurtulmak şart. Hala 50 yıl öncesinin kafasını yaşıyorlar. Elbette sabotajlar yapıldı, FETÖ adeta baraj çekti ama bu bir bahane olamaz. Vizyonu olmayan geri kafalılarla bir arpa boyu yol alamayız.

Tabii ki savaşmak gerekmez ama işte bu geri kafalı dinozorlar Suriye'deki terör örgütlerinin tanklarımıza zarar vereceğini düşünemedi, tahmin edip strateji belirleyemedi. Türkiye gibi bir ülkenin ordusundaki tankların bu kadar yetersiz olması başka türlü açıklanamaz.

BMC 8x8 TTZA yeni fotoğrafları

BMC tarafından geliştirilen ALTUĞ Taktik Tekerlekli Zırhlı Muharebe Aracı #IDEF2021

SavunmaSanayiST.com @SavunmaSanayiST

güzel bir video oluşturmuşlar.
müzik te yakışmış.
ben genelde Türk savunma sanayisinin reklam videolarındaki müzikleri çok abartılı ve saçma bulurum.

burada araçla ilgili  yabancı bir motordan bahsediliyor.

https://www.defenceturk.net/bmcnin-yeni-8x8-taktik-tekerlekli-zirhli-araci-altug-idef-2021de


hala yeni tasarladığımız araçları bile yabancı motorlarla tasarlıyoruz.
anlamadığım, biz bu kadar yerli motor argesi başlattık ve sürdürüyoruz.
tasarım aşamasındaki araçlar bile halen yabancı motorlar üzerine bina ediliyorsa,  biz bu yerli motorları nereye monte edeceğiz?

fırtına-2 için de başlangıçta yabancı motor ile devam edileceğine dair haberler yazılıp çiziliyor.

böyle birisi Ağrı dağının başında zurna çalarken,  öbürü Ilgaz dağında  kaval çalarsa bu göl maya tutmaz.
ciddi işler bunlar.


Türkiye,  batıyla olan ilişki düzeyinin dozunu gerçekçi bir şekilde yeniden ayarlamak zorunda ve  savunma sanayisi de bu işin  parçası.
zırhlı araç işiyse bizim savunma sanayimizin  belki en eski ve en  ağırlıklı kısmını oluşturuyor;  ama  yazık ki, savunma sanayimizin bu  ağırlıklı ve köklü iş kolunda yeterince  katma değer yaratabilecek bir üretim yapısı  yok.
halbuki en çok ihracat yaptığımız ve özel sektörümüzün de kendisini dış pazarda en iyi tanıtabildiği  alanlardan biri de zırhlı araç  sektörü.
bu  sektörde ara mal ithalatını düşürecek ve katma değeri yükseltecek  imalat zincirinin oluşturulması şart.
yerli motor ve aktarma organlarıyla ilgili başlatılan  arge projeleri de, bu doğrultuda atılmış önemli ve doğru bir adımdı;  ama belki de sadece bu yeterli olmayacak,  belki de bazı zorunluluklar tanımlanması gerekiyordur.

biz  2026-27 civarlarında  bir İtalya kadar bölgesel bir güç olma  ihtimali çok yüksek bir ülkeyiz;  ama işte bu nun için de belirli ön koşulların sağlanması şart.
en önemlilerinden birisi de  döviz ve sıcak para odaklı ekonomi modeli yerine,  ülkeyi İtalya kadar bölgesel güç olma hedefine ulaştıracak sağlam bir ekonomik model oluşturmaktır,  döviz bağımlısı ekonomiden kurtulmak için de  en önemli başlıklardan birisi bu ara mal ithalatını düşürmektir.
tabiki çoğumuzun aklına ülkenin enerjide dışa bağımlı olduğu gerçeği hemen geliyor;  ama iş sadece enerjiye kaldığında  turizim ve  ithalattan azıcık fazla bir ihracat modelini kurabilmiş bir Türkiye için  bu ölümcül bir sorun olmayacaktır.
hiç ilgisi yok;  ama madem başladım, biraz daha uzatayım bari.
ülkemiz net bir şekilde otomobil ve akıllı telefon ve tablet ithalatçısı.
burada  yurt dışı firmalara harcanan paranın  üçte birini ülke içinde tutsak bu bile dövize dayalı ekonomiden kurtulmamız için önemli bir aşama olacaktır.
biz otomotiv sektöründe bunu başarabiliriz de bence.
yerli otomobil için CB yıllarca baba yiğit aradı.  boşuna değildi bence.
baktı olmuyor,  devlet desteği felan, bir ortaklık kurdu;  ama bence orada bir hata yapılmış  olabilir.
madem iki tipte  otomobil var, bunlardan bir tanesi benzinli olsaydı daha sağlam olurdu bence.
içerisinde %8'den fazla ithal ürün bulunmayacak ve  yerli bir benzinli oto olsaydı şu an keşke.
dolar çıktı diye  bir gecede  20000 TL fiyat artışı olmayacak ve satış fiyatı 100000 TL olan  sıradan bir yerli oto olsaydı şu an sıfır oto piyasasının yüzde kaçını domine ederdi sizce?
bence  en kötü ihtimalle %30  payı bu otomobil alırdı şu ortamda.
aynı tahminlerim tablet ve telefon ve hatta bilgisayar için de geçerli.

böyle noktasal  başarılar toplandıkça,  bir de bakmışız ki epeyi epeyi döviz bağımlısı ekonomiden kurtulmuşuz işte.
Türkiye, öteden beri ordusuyla zaten bir bölgesel güç ve hatta bu açıdan belki daha bile fazlasıydı;  ama  iyi planlanmış bir süreçle  tirilyon dolarlık milli hasılasıyla ve   yüz milyara yaklaşacak olan aylık ticaret hacmiyle  bu bölgenin parlayan yıldızı olacak olan bir ülke.
etrafımız dibe çökerken Türkiye yüksekte kalacak ve bu da bizi kaçınılmaz kaderimiz olan bölgesel güç olacağımız bir  geleceğe taşıyacaktır.
bizim kaderimiz bu,  biz burada dikileceğiz ve o top gelip bize çarpıp gol olacak.
eğer  süreç iyi yönetilirse tabi.

ışığımız parladıkça bir çekim alanı olacağız ve  bunun bir takım yan etkileri de olacak muhakkak.
duvarın  Türkiye tarafında  150 dolara çoban olmak varken duvarın bu tarafında 20 dolara katlanmak istemeyenlerin çoğu o duvarı aşıp gelmek isteyecek mesela.
Türkiye'nin  büyümesini istemeyenler de olacak,  kimisi kıskançlıktan, kimisi düşmanlıktan.

tüm bu sorunları da yönetmek  zorunda kalacağız.  eee bölgesel güç olmanın da bazı bedelleri olacak.
şarap içip de başımız dönmeyecek mi yani?

not:
%8 dediğime bakmayın,  öylesine yazdım onu;  ama üretim zincirinde Dolar çıktı diye  ertesi gün  bizim yerli x ürünümüzün fiyatı artmamalı.
her vidası Türk olmasa da olur;  ama en azından bunu sağlayacak kadar yerli olmalı.

Þu araç her geçen gün hoşuma gitmeye başladı. Kuvvetin önündeki seçenekler çoğaldı bakalım ne yapacaklar.

Hareket Kabiliyeti:
Motor: Caterpillar CI3
Maksimum Güç: 711 BG
Transmisyon: Allison 4000 Serisi
Vites Sayısı: 6 İleri, 1 Geri
Güç Ağırlık Oranı: >23 (Bg/ton)