Açık Deniz Karakol Gemisi ADKG.

Başlatan カメせ, 19 Ağustos 2021, 17:42:57

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Alıntı yapılan: Gökbörü - 08 Nisan 2022, 16:11:43
Bu gemilerden ayri olarak, genel  bir sorum olacak

Yurtdisina kucuk-buyuk ebatli bir suru askeri gemi ihrac ediliyor..

Epey bir ozel tershane de var..

Cok daha hizli sekilde gemi yapip envantere alabilmemiz gerekmiyor mu?

Planlamada bir hatamiz mi var?
Ozel tershanelerden yeterince yararlanamiyormuyuz?
Gemilerin "kabasi" cabuk bitiyor ama silahlandirilmasi mi uzun suruyor?
Deniz Kuvvetlerimizde yeterli sayida personel mi yok?

Yoksa masrafli diye Deniz Kuvvetlerimizi belli bir seviyenin (gemi adedi-personel acisindan) uzerine cikarmama kararimiz mi var?

Para yok....



Mesajı Paylaş

Alıntı yapılan: serkan1976 - 08 Nisan 2022, 16:13:20
Alıntı yapılan: Gökbörü - 08 Nisan 2022, 16:11:43
Bu gemilerden ayri olarak, genel  bir sorum olacak

Yurtdisina kucuk-buyuk ebatli bir suru askeri gemi ihrac ediliyor..

Epey bir ozel tershane de var..

Cok daha hizli sekilde gemi yapip envantere alabilmemiz gerekmiyor mu?

Planlamada bir hatamiz mi var?
Ozel tershanelerden yeterince yararlanamiyormuyuz?
Gemilerin "kabasi" cabuk bitiyor ama silahlandirilmasi mi uzun suruyor?
Deniz Kuvvetlerimizde yeterli sayida personel mi yok?

Yoksa masrafli diye Deniz Kuvvetlerimizi belli bir seviyenin (gemi adedi-personel acisindan) uzerine cikarmama kararimiz mi var?

Para yok....

;D ;D ;D
Kısa ve öz... Mesajı Paylaş
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

Birde denizaltılar içinde örtülü ambargo yedik Mesajı Paylaş

Alıntı YapAçık deniz karakol gemisinde bulunacak sistemler.

MKEK 76 mm deniz topu
ASELSAN Gökdeniz CIWS
ROKETSAN Atmaca GSF
ROKETSAN Hisar-RF
ROKETSAN UMTAS-NLOS.
ROKETSAN Orka hafif torpido



HİSAR Sınıfı Açık Deniz Karakol Gemisi ADKG'de  MİLGEM sınıfı korvetlerden bazı farklılıklar içerecek OPV'ler tahrik sistemi ve inşa mantığı olarak Türk Donanmasında ilkleri barındıracak.

OPV'lerde CODELOD tahrik sistemi yani dizel elektrik motor kombinasyonu tercih edildi. MİLGEM Korvetlerin dizel-gaz türbin motor kombinasyonu CODAG tercih edilmişti.

OPV'lerde MİLGEM'lerden farklı olarak LM-2500 gaz türbin motor ve mekanik aktarma organları güç aktarmanın elektrik üretimi ve elektrik motor tahriği ile sağlanacaktır.

Bu şekilde önemli 2 maliyet kalemi gemilerde bulunmayacak. OPV'ler 32 knots+ hız yapabilen MİLGEM'lerin aksine TCG Ufuk gibi 24 knots hız yapabilecek.

Mekanik aktarma organları yerine gücün elektrik enerjisine dönüştürülüp, pervanelerin elektrik motorları ile tahriğinin ağırlık kazancı, gürültü ve titreşim azalması gibi bazı önemli avantajları bulunmakta.
https://mobile.twitter.com/tcsavunma/status/1512699455102926848
Mesajı Paylaş
]

#24
Ana Radarı ASELSAN MAR-D olacak dolayısıyla maksimum 150km. menzilli. Olması gereken de bu olduğundan, Atmaca değil 8'li Çakır konuşlandırılacaktır. Helikopter kullanım çapı artacağından da İnsansız, havada uzun süre devriye atabilen helikopter kullanılacaktır. Mesajı Paylaş

Yurtdisina kaçmaya çalışan mültecileri yakalamak için güzel gemi aslında... Küçük gemiler yetersiz kalıyordu  ;D  ;D  :-X Mesajı Paylaş

Alıntı yapılan: mavi1991 - 08 Nisan 2022, 17:37:23
Birde denizaltılar içinde örtülü ambargo yedik
Benim anladığım kadarıyla, Reis sınıfının gecikmesinde bizim de biraz katkımız var. Almanların hazır yapıp yollayacakları ve denizaltılara takılacak birçok alt sistemi biz kendimiz üretmek istiyoruz (Milden'e hazırlık olarak). Bu sistemleri ürettikten ve sistemlerin buradaki testlerinden sonra, kontrat gereği teslim dökümanına imza atacak merci olan Almanlara yolluyoruz ki onlarda onay versinler diye (Gerektiğinde doğrudan denizaltıya takılabiliyorsa da Almanların onayını bekliyor). Sonra bu sistemler yerine göre, getirilip denizaltılara monte ediliyor. Bu yöntem zaman alıyor. Almanlar, Covid nedeniyle bu işlemlerin uzun sürdüğünü öne sürüp imalat safhasının uzamasına sebep oluyorlar.
Bu denizaltılar, şöyle ya da böyle bitecek. Kontrat şartlarını bozamaz Alman şirket. Ama bizi mazeret gösterip gecikmeye yol açıyorlar. İlk 2 denizaltının gecikmesi kesin. Belki 3üncü ve 4üncü de bunların gecikmesinden kaynaklanan nedenlerle, teslimlerinde bir uzama olacaktır. Ama son 2 denizaltı zamanında teslim edilir. Çünkü onlara gelindiğinde tüm parçalar ve sistemler yerlerini bulmuş olur.

Beni asıl endişelendiren, bize motor konusunda sıkıntı çıkaran Almanlardan aldığımız AIP sisteminin, belli aralıklarla Almanya'ya gönderilip bakımlarının orada yapılma gereksinimi. Almanlar bu servisi garanti süresince vermek zorunda. Ondan sonra vermek istemezlerse ne yaparız?
AIP sistemi iyi ve Almanların kullandığı teknoloji kendisini ispat etmiş bir sistem. Ancak su altında iken denizaltının hızını ve ani hızlanma kabiliyetini çok kısıtlayan bir sistem. Kullanılan bataryalar da kurşun/asit bataryalar. Japon'lar bu dezavantajlardan kurtulmak için ilk 10 adet İsveç AIP sistemli SÖRYU sınıfı denizaltıdan sonra son yaptıkları Öryu ve Töryu denizaltılarını Li-İon bataryalarla yapıp AIP sistemini kullanmadılar. Su altında kalış süresi gene de neredyse AIP ye yakın çıkan bu denizaltılar, su altında çok hızlı hareket edebilmelerinin yanında, ani hızlanma kabiliyetine de sahipler. Bir sonraki sınıf olan Taigei sınıfta da aynı teknolojiyi daha da geliştirerek Nükleer denizaltılardan sonra en uzun su altında kalabilen denizaltılara sahip oldu Japon'lar.
Bizim de Reisleri Lİ-İon bataryayla modernize ya da en az son 2-4 gemiyi bu şekilde üretmeyi düşünmemiz ve Mildenleri bu teknolojiyle inşa etmemiz lazım. Mesajı Paylaş

Alıntı yapılan: Yasar - 09 Nisan 2022, 19:01:52
Alıntı yapılan: mavi1991 - 08 Nisan 2022, 17:37:23
Birde denizaltılar içinde örtülü ambargo yedik
Benim anladığım kadarıyla, Reis sınıfının gecikmesinde bizim de biraz katkımız var. Almanların hazır yapıp yollayacakları ve denizaltılara takılacak birçok alt sistemi biz kendimiz üretmek istiyoruz (Milden'e hazırlık olarak). Bu sistemleri ürettikten ve sistemlerin buradaki testlerinden sonra, kontrat gereği teslim dökümanına imza atacak merci olan Almanlara yolluyoruz ki onlarda onay versinler diye (Gerektiğinde doğrudan denizaltıya takılabiliyorsa da Almanların onayını bekliyor). Sonra bu sistemler yerine göre, getirilip denizaltılara monte ediliyor. Bu yöntem zaman alıyor. Almanlar, Covid nedeniyle bu işlemlerin uzun sürdüğünü öne sürüp imalat safhasının uzamasına sebep oluyorlar.
Bu denizaltılar, şöyle ya da böyle bitecek. Kontrat şartlarını bozamaz Alman şirket. Ama bizi mazeret gösterip gecikmeye yol açıyorlar. İlk 2 denizaltının gecikmesi kesin. Belki 3üncü ve 4üncü de bunların gecikmesinden kaynaklanan nedenlerle, teslimlerinde bir uzama olacaktır. Ama son 2 denizaltı zamanında teslim edilir. Çünkü onlara gelindiğinde tüm parçalar ve sistemler yerlerini bulmuş olur.

Beni asıl endişelendiren, bize motor konusunda sıkıntı çıkaran Almanlardan aldığımız AIP sisteminin, belli aralıklarla Almanya'ya gönderilip bakımlarının orada yapılma gereksinimi. Almanlar bu servisi garanti süresince vermek zorunda. Ondan sonra vermek istemezlerse ne yaparız?
AIP sistemi iyi ve Almanların kullandığı teknoloji kendisini ispat etmiş bir sistem. Ancak su altında iken denizaltının hızını ve ani hızlanma kabiliyetini çok kısıtlayan bir sistem. Kullanılan bataryalar da kurşun/asit bataryalar. Japon'lar bu dezavantajlardan kurtulmak için ilk 10 adet İsveç AIP sistemli SÖRYU sınıfı denizaltıdan sonra son yaptıkları Öryu ve Töryu denizaltılarını Li-İon bataryalarla yapıp AIP sistemini kullanmadılar. Su altında kalış süresi gene de neredyse AIP ye yakın çıkan bu denizaltılar, su altında çok hızlı hareket edebilmelerinin yanında, ani hızlanma kabiliyetine de sahipler. Bir sonraki sınıf olan Taigei sınıfta da aynı teknolojiyi daha da geliştirerek Nükleer denizaltılardan sonra en uzun su altında kalabilen denizaltılara sahip oldu Japon'lar.
Bizim de Reisleri Lİ-İon bataryayla modernize ya da en az son 2-4 gemiyi bu şekilde üretmeyi düşünmemiz ve Mildenleri bu teknolojiyle inşa etmemiz lazım.

Yav yaşar hocam,hazır alımda problem yaşıyoruz,parça alımında problem,ortak üretimde problem vs. vs.Altay tankında kaç tane onay makamına kaç gere gitmesi gerekiyor motor işine karar vermeleri için mesela.Eğer bu zamanda ortak üretim diye diretmezsen,bir daha bu konjonktürü bulamazsın.Hazır krizlerin tam göbeğinde sana ihtiyaçları varken alabileceğini almazsan,yakında ortalık durulduğunda hazır alımda bile kök söktürürler.

ABD keyfindenmi F16 lar konusunu yumuşatmaya çalışıyor yada kanada ile beraber ingiltere ambargoları bizi sevdiği içinmi hafifletiyor.?Bu zaman alabileceğimiz herşeyi alma zamanıdır.Eğer alamıyorsak ne yapıp edip bir şekilde üretmeli yada başka yerden tedarik etmeliyiz.

1950 lerden beri hep birşeylerde sıkıntı çıkarmaları,herfırsatta yok güneydoğu,yok insan hakları vs. diyerek devamlı birşeylere ambargo uygulamaları bıktırdı.En azından kritik ürünlerde kendine yeter duruma gelmezsek,artık hiç bir şekilde uydu olmaktan kurtulamayız.Çünkü adamlar bu ürünleri kullanarak istediğini yaptırıyor sana.

Altay projesi 90 larda başlamış,roketsan o zamanlar akraba olmuştu LECLERC le.MİLGEM 90 larda başladığında Özden Örnek paşa nın anlattıkları dudak uçuklatır.ATAK projeside yine aynı garabet.Böyle bir sürü proje var.O zamanlar başlansaydı şimdi hiç birini konuşmazdık bu şekil.Hepsinde bir engel,bir aksaklık,bir ambargo falan filan var.Ya öyle bir duruma gelmişiz ve o kadar çok proje ve ihtiyaç birikmişki,İSMAİL DEMİR ''Bazen yapılan ambargoları ürün bitipte yenisi istendiğinde farkediyoruz'' diyecek duruma gelmişiz.

Bizim herzamanki halimiz.50 yılda yapılması gereken şeyleri 10 yıla sığdırmaya çalışır,hiç tecrübeli olmadığımız bir sürü konuda birden işe girmeye çalışırsak olacağı buda,düşe kalkada olsa yinede iyi iş çıkarıyoruz.

Son tahlilde,bize verilen sözler tutulmuyorsa bunun sorumlusu yine biz olmuyoruz.Adamların işine gelmesede,ticari rakip görselerde,yada bizden karşılığında birşeylerde isteseler sonuçta sözü verenler onlarsa sorumlusuda onlardır.Eğer siz ortak geliştirme yada alt üretici isteğini kabul edip anlaşma yaptıysanız,ama karşı taraf bu şartı çeşitli bahanelerle yerine getirmiyorsa, bunun sorumluluğu sizde olmaz. Mesajı Paylaş

Alıntı yapılan: safsata00 - 09 Nisan 2022, 21:16:02
Alıntı yapılan: Yasar - 09 Nisan 2022, 19:01:52
Alıntı yapılan: mavi1991 - 08 Nisan 2022, 17:37:23
Birde denizaltılar içinde örtülü ambargo yedik
Benim anladığım kadarıyla, Reis sınıfının gecikmesinde bizim de biraz katkımız var. Almanların hazır yapıp yollayacakları ve denizaltılara takılacak birçok alt sistemi biz kendimiz üretmek istiyoruz (Milden'e hazırlık olarak). Bu sistemleri ürettikten ve sistemlerin buradaki testlerinden sonra, kontrat gereği teslim dökümanına imza atacak merci olan Almanlara yolluyoruz ki onlarda onay versinler diye (Gerektiğinde doğrudan denizaltıya takılabiliyorsa da Almanların onayını bekliyor). Sonra bu sistemler yerine göre, getirilip denizaltılara monte ediliyor. Bu yöntem zaman alıyor. Almanlar, Covid nedeniyle bu işlemlerin uzun sürdüğünü öne sürüp imalat safhasının uzamasına sebep oluyorlar.
Bu denizaltılar, şöyle ya da böyle bitecek. Kontrat şartlarını bozamaz Alman şirket. Ama bizi mazeret gösterip gecikmeye yol açıyorlar. İlk 2 denizaltının gecikmesi kesin. Belki 3üncü ve 4üncü de bunların gecikmesinden kaynaklanan nedenlerle, teslimlerinde bir uzama olacaktır. Ama son 2 denizaltı zamanında teslim edilir. Çünkü onlara gelindiğinde tüm parçalar ve sistemler yerlerini bulmuş olur.

Beni asıl endişelendiren, bize motor konusunda sıkıntı çıkaran Almanlardan aldığımız AIP sisteminin, belli aralıklarla Almanya'ya gönderilip bakımlarının orada yapılma gereksinimi. Almanlar bu servisi garanti süresince vermek zorunda. Ondan sonra vermek istemezlerse ne yaparız?
AIP sistemi iyi ve Almanların kullandığı teknoloji kendisini ispat etmiş bir sistem. Ancak su altında iken denizaltının hızını ve ani hızlanma kabiliyetini çok kısıtlayan bir sistem. Kullanılan bataryalar da kurşun/asit bataryalar. Japon'lar bu dezavantajlardan kurtulmak için ilk 10 adet İsveç AIP sistemli SÖRYU sınıfı denizaltıdan sonra son yaptıkları Öryu ve Töryu denizaltılarını Li-İon bataryalarla yapıp AIP sistemini kullanmadılar. Su altında kalış süresi gene de neredyse AIP ye yakın çıkan bu denizaltılar, su altında çok hızlı hareket edebilmelerinin yanında, ani hızlanma kabiliyetine de sahipler. Bir sonraki sınıf olan Taigei sınıfta da aynı teknolojiyi daha da geliştirerek Nükleer denizaltılardan sonra en uzun su altında kalabilen denizaltılara sahip oldu Japon'lar.
Bizim de Reisleri Lİ-İon bataryayla modernize ya da en az son 2-4 gemiyi bu şekilde üretmeyi düşünmemiz ve Mildenleri bu teknolojiyle inşa etmemiz lazım.

Yav yaşar hocam,hazır alımda problem yaşıyoruz,parça alımında problem,ortak üretimde problem vs. vs.Altay tankında kaç tane onay makamına kaç gere gitmesi gerekiyor motor işine karar vermeleri için mesela.Eğer bu zamanda ortak üretim diye diretmezsen,bir daha bu konjonktürü bulamazsın.Hazır krizlerin tam göbeğinde sana ihtiyaçları varken alabileceğini almazsan,yakında ortalık durulduğunda hazır alımda bile kök söktürürler.

ABD keyfindenmi F16 lar konusunu yumuşatmaya çalışıyor yada kanada ile beraber ingiltere ambargoları bizi sevdiği içinmi hafifletiyor.?Bu zaman alabileceğimiz herşeyi alma zamanıdır.Eğer alamıyorsak ne yapıp edip bir şekilde üretmeli yada başka yerden tedarik etmeliyiz.

1950 lerden beri hep birşeylerde sıkıntı çıkarmaları,herfırsatta yok güneydoğu,yok insan hakları vs. diyerek devamlı birşeylere ambargo uygulamaları bıktırdı.En azından kritik ürünlerde kendine yeter duruma gelmezsek,artık hiç bir şekilde uydu olmaktan kurtulamayız.Çünkü adamlar bu ürünleri kullanarak istediğini yaptırıyor sana.

Altay projesi 90 larda başlamış,roketsan o zamanlar akraba olmuştu LECLERC le.MİLGEM 90 larda başladığında Özden Örnek paşa nın anlattıkları dudak uçuklatır.ATAK projeside yine aynı garabet.Böyle bir sürü proje var.O zamanlar başlansaydı şimdi hiç birini konuşmazdık bu şekil.Hepsinde bir engel,bir aksaklık,bir ambargo falan filan var.Ya öyle bir duruma gelmişiz ve o kadar çok proje ve ihtiyaç birikmişki,İSMAİL DEMİR ''Bazen yapılan ambargoları ürün bitipte yenisi istendiğinde farkediyoruz'' diyecek duruma gelmişiz.

Bizim herzamanki halimiz.50 yılda yapılması gereken şeyleri 10 yıla sığdırmaya çalışır,hiç tecrübeli olmadığımız bir sürü konuda birden işe girmeye çalışırsak olacağı buda,düşe kalkada olsa yinede iyi iş çıkarıyoruz.

Son tahlilde,bize verilen sözler tutulmuyorsa bunun sorumlusu yine biz olmuyoruz.Adamların işine gelmesede,ticari rakip görselerde,yada bizden karşılığında birşeylerde isteseler sonuçta sözü verenler onlarsa sorumlusuda onlardır.Eğer siz ortak geliştirme yada alt üretici isteğini kabul edip anlaşma yaptıysanız,ama karşı taraf bu şartı çeşitli bahanelerle yerine getirmiyorsa, bunun sorumluluğu sizde olmaz.
"Yav" nedir? Anlamadım ama!; 
Sn Safsata00,
Zaten adamlar işi yavaşlatmak, geciktirmek, ellerinden gelse iptal etmek için fırsat arıyorlar. Kontrattaki ceza müeyyideleri nedeniyle elleri bağlı. Ancak bizde biraz yardımcı oluyoruz onlara.
Sorumluluk bizde olsa, hepten bırakırlar işi. Bizim özgün parça üretme isteğimizin ve de Covid mazeretinin arkasına saklanıp işi geciktiriyorlar. Bunu kontrat muhatabı şirket yapamaz. Onlar paralarının peşindedir. Bir an önce teslim edip kontrata ait üretimi, paralarını almak isterler. Bu tamamen zorla ve Alman hükümeti güdümlü geciktirme politikası.
Sonunda, afedersiniz ama, "eşek" gibi bu denizaltıları, kontrat şartlarına şöyle ya da böyle uygun olarak teslim edecekler. Bunu kendileri de biliyor. Bu denizaltılar, bizim Almanlardan alacağımız son deniz platformu. Tülomsaş, dizel gemi motorunu, TEİ de GE lisansıyla LM2500 ve LM500 gaz türbinlerini yapmaya başladıktan sonra MTU'ya da ihtiyacımız kalmayacak.
Denizaltı dizel motoru, çok özel bir motor. Mitsubishi bu konuda uzman. RR, MTU'nun sahibi. Bunlar kullanılarak, TOT ile bu motorlar Türkiye'de üretilebilirse o handikapta aşılmış olur. Mesajı Paylaş

Sayın Yaşar , "Yaşar Hocam" lafını pek sevmez... Hele bir de bu hitabın başına "Yav" gelirse hiç sevmez...

İlgililerin dikkatine🙃🙃🙃 Mesajı Paylaş


Paylaş whatsappPaylaş facebookPaylaş linkedinPaylaş twitterPaylaş myspacePaylaş redditPaylaş diggPaylaş stumblePaylaş technoratiPaylaş delicious
İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren Replikacep.com sitemizde 5651 sayılı kanunun 8. maddesine ve T.C.Knın 125. maddesine göre tüm üyelerimiz yaptıkları paylaşımlardan kendileri sorumludur.Replikacep.com hakkında yapılacak tüm hukuksal şikayetleri İletişim sayfamızdan bize bildirdikten en geç 3 (üç) iş günü içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek gereken işlemler yapılacak ve site yöneticilerimiz tarafından bilgi verilecektir.
Footer menü
Hakkımızda
Bize Ulaşın
Biz Kimiz
Hizmetlerimiz