Ortak Politikalar Mutabakat Metni Savunma Sanayii Başlığı

30.01.2023 tarihli Millet İttifakı toplantısında "Ortak Politikalar Mutabakat Metni" adlı belge yayınlanmıştır. Belgede "Sektörel Politikalar" başlığı altında "Savunma Sanayii" altbaşlığı ile aşağıdaki maddeler yer almıştır.
"
Savunma Sanayii

• Savunma sanayimizi çok daha ileri bir noktaya taşıyarak, ülkemizin savunma sanayii alanındaki dışa bağımlılığını azaltacak, çift kullanımlı ileri endüstriyel teknolojilerin gelişimine öncülük yapacak bir ekosistem oluşturacak, silahlı kuvvetlerimizin operasyonel gücünü ve caydırıcılığını artıracak ve yüksek katma değerli ihracatı geliştireceğiz.
• Savunma sanayii ile ilgili kamu kurum ve kuruluşlarındaki siyasi nitelikli atamalar ve nepotizm uygulamalarını sonlandıracak, bu kurum ve kuruluşların liyakat ve uzmanlık esaslı çalışmasını sağlayacağız.
• Savunma sanayiinde yetki ve sorumlulukları Savunma Sanayii Başkanlığı'nda toplayacak, şeffaf, hesap sorulabilir ve siyasi etkilerden arındırılmış bir yapı oluşturacağız.
• Savunma Sanayii İcra Komitesi'ne Kuvvet Komutanlarının da katılmasını sağlayacağız.
• Savunma Sanayii Başkanlığı'yla birlikte savunma sanayi alanında faaliyet gösteren diğer kurum, kuruluş ve vakıf şirketleri ile özel firmalar arasında sinerji, işbirliği ve eşgüdüm yaratacak mekanizmaları oluşturacağız.
• Savunma Sanayiinde özel sektörün önünü açacak ve sektörde adil rekabeti sağlayacağız.
• Özel sektörün savunma sanayi ihalelerine hükümete yakın/uzak şeklinde sınıflandırılmadan, kayırmacılıktan uzak, şeffaf ve sadeleştirilmiş bürokratik süreçlerle katılımını sağlayacak, denetimlerde de aynı ilkelerin uygulanmasını temin edeceğiz.
• Silahlı kuvvetler ve güvenlik güçlerimizin yıllara sari ihtiyaç projeksiyonlarını özel sektör ile paylaşarak, KOBİ'ler başta olmak üzere savunma sanayii şirketlerimizin geleceğe yönelik yatırım yapabilmelerinin önünü açacak, ana sistem ve alt sistem bazında birbirlerini destekleyen, geliştiren ve büyüten bir ekosistem yaratacağız.
• Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı ve bağlı şirketlerini yeniden yapılandıracak, Vakıf yönetimini siyasi etkilerden arındıracak, Vakıf kaynaklarının kullanımını şeffaf bir şekilde kamuoyu ile paylaşacağız.
Savunma sanayiinde faaliyet gösteren vakıf şirketlerinin, denetlenebilir, ölçülebilir, performans ve verimlilik değerlendirmesine açık, liyakat esaslı, stratejik ve profesyonel yönetime uygun ilkeler çerçevesinde çalışmasını sağlayacağız.
• Vakıf Þirketlerinin tedarikte çoğunlukla tek kaynak olarak görevlendirilmesi nedeniyle ortaya çıkan/çıkacak mahsurları giderecek, küçük-orta girişimcilerin de yer alabileceği projeler ve teşviklerle gelecek nesil teknolojilerinin gelişimini destekleyeceğiz.
• MKEK'nu yeniden yapılandıracak, patlayıcı, konvansiyonel silah ve mühimmatta yurtdışı bağımlılığı sıfırlayacağız.
• Büyük tedarik projelerini, kuvvet yapısı ve kuvvet planlamasını bozmayacak şekilde somut güvenlik ortam ve ihtiyacına uygun olarak, ülkenin dış politikası ile çelişmeyen bir biçimde yöneteceğiz.
• Geliştirme takvimleri sürekli sarkan Milli Muharip Uçak, Jet Eğitim Uçağı, Altay Tankı, TF-2000 Firkateyni, 4G ve 5G baz istasyonu ve ağ alt yapısı, askeri gözetleme ve iletişim uyduları ve benzeri projelerin gerçekçi şekilde hayata geçirilmesi ve tamamen yerlileştirilmesi için ayrı ve özel bir bütçe oluşturacak, gerekli uzman personel tahsisini gerçekleştireceğiz.
• Altay Tankı'nda motor tedarik sürecini tamamlayacak, buna paralel olarak hava, kara ve deniz platformlarında büyük ihtiyaç duyulan yerli motor çalışmalarını başlatacak, yerli uçak ve tank çalışmalarını büyük bir seferberlikle sürdürecek ve başarıya ulaştıracağız.
• Türkiye'nin uydu geliştirme, uydu fırlatma çalışmalarını hızlandıracak, sivil ve askeri amaçlı uydu programlarını birleştirecek, bu alandaki kritik teknolojilerin yerlileştirilmesine öncelik verecek, yerlilik oranını en az yüzde 50'nin üzerine çıkaracağız.
• Savunma sanayiinde halihazırda düşük olan yerlilik oranını 10 yıl içerisinde gerçek anlamda yüzde 80'lere çıkartacağız.
• Konsolidasyon, stratejik satın almalar, birleşmeler, girişim sermayesi yatırımı ve etkin bir planlama ile özel sektörün de aktif desteğiyle ASELSAN, TAI, MKE, Roketsan, TEI ve Havelsan'ı global şirketlere dönüştüreceğiz.
• Savunma sanayi alanında kullanımı kaçınılmaz olan yeni nesil dahil tüm malzeme ve girdileri ülkemizde yerli olarak üretmek üzere; Savunma Sanayi Endüstriyel Tasarım ve Üretim Merkezi kuracağız.
• Acil ihtiyaç bahanesiyle yurtdışından doğrudan alım yapılmasının önüne geçecek, kullanıma herhangi bir sınır getirmeyen sistemlerin tedariğini esas alacağız.
• Yurtdışından alım yapılması halinde yurtdışına çıkan kaynakların offset uygulamalarındaki bakiyemizin özelikle savunma temalı girişimcilik fonlarında kullanılmasının önünü açacağız.
• Yatırım yapacağımız yeni girişimlerde ve üniversite projelerinde, konvansiyonel harp silah araç sistemleri ve yeteneklerinin geliştirilmesinin yanında, gelecekteki güvenlik ihtiyaçlarına cevap verebilmek maksadıyla; nanoteknoloji, biyoteknoloji, robotik sistemler gibi geleceğin muharebelerinde belirleyici rol oynayacak yeteneklere öncelik vereceğiz.
• Savunma sanayiinde Ar-Ge, Ür-Ge ve Girişim Sermayelerine ayrılan kaynakları artıracak, özel sektörün Ar-Ge çalışmalarını destekleyeceğiz.
• Yenilikçi ürünlerle ilgili olarak yaygın bir kuluçka ortamı geliştirecek, kişi ve özel kuruluşların bu yöndeki girişimlerine teşvik ve aktif destek sağlayacağız.
• Milli menfaat ve milli güvenlik ilkeleri çerçevesinde, kritik özellikteki yetenekleri ve hizmetleri zaafa uğratacak askeri fabrika özelleştirilmesine gitmeyecek, uygun olacağı değerlendirilen faaliyet alanlarındaki özelleştirmeleri ise, tüm ulusal katılımcılara eşit mesafede, serbest rekabet ortamı ve kamu ihale mevzuatına uygun olarak gerçekleştireceğiz.
• Mevcut ve yeni projeleri hızla hayata geçirmek üzere Sakarya Tank Palet Fabrikasının tahsis işlemlerini hukuki mevzuat çerçevesinde iptal edeceğiz.
• Milli Savunma Bakanlığı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı koordinasyonuyla yurtdışına gönderilen ve eğitimini tamamlayan araştırmacılarımızın Savunma Sanayi Ar-Ge ve Ür-Ge uzmanı olarak yerli savunma sanayimize değer katmalarını sağlayacağız.
• Yanlış politika ve uygulamalar nedeniyle ülkemiz savunma sanayisinden ayrılarak yurt dışındaki firmalarda çalışan mühendislerimizi ve tüm teknik ekiplerimizi, savunma sanayimize yeniden kazandıracak, Savunma Sanayimizde Beyin Göçüyle Mücadele Eylem Planı'nı hazırlayacak ve uygulayacağız.
"

Þahsi fikrim geleceğe yönelik belirtilen planların ve vizyonun çok yuvarlak ve siyasi cümlelerle geçiştirildiği yönündedir. Onun dışında metnin bu başlığının genel olarak olumlu olduğunu düşünüyorum.

Kaynak: https://chp.org.tr/yayin/ortak-politikalar-mutabakat-metni

Sizlerin metnin bu başlığı hakkındaki fikirleri nelerdir?

bir beğeni ateşledim keenan
Bunlar yapılırsa savunma sanayi şahlanır on milyar dolar ihracat yaparız

Söyledikleri değil, burada söylemedikleri önemlidir. Baykar, BMC ve STM gibi iri kıyım özel şirketler için ne düşünüyorlar? Hiç bir ifade yok o konuda.

Tamam, Kamu/Vakıf şirketlerini küresel yapacaksınız eyvallah, ama küresel şirket olmaya en yakın özel şirket olan Baykar hakkındaki fikriniz nedir? Ali Babacan gibi, Baykar'ın besleme şirket olduğunu mu düşünüyorsunuz mesela?

Siyaset yapmak istemiyorum ama Türk siyaset dinamiklerini anlamak gerek. Muhafazakarlar ve sosyal demokratlar terazinin iki kefesindeki eşitler değil Türkiye özelinde. Bizim ülkemizin muhafazakarlığı çok iddiası olan bir muhafazakarlık ve insanları 5 yaşında eğilmeyi nefes aldırmadan bir ömür kontrolde tutmayı gerektiriyor haliyle her türlü örgütlenme milli eğitimde dahil yapılanma örgütleneme kadrolaşma yaşamsal önemdedir Türkiye muhafazakarlığı için. Karşılarındakiler ise yani sosyal demokratlar ise öyle rahatlar ki sırtlarını yaşama dayamışlar yan gelip yatıp keyiflerine baksalar yine zaman onlardan yana işliyor. Bu yüzden iktidar olurlarsa kadrolaşmak zorunda değiller hayat zaten onlara çalışıyor bir şey yapmasalar da okullardan normal eğitim alan herkes onların kafadan oluyor. Aradaki farkı anlattım ki endişe etmeyelim şimdiki kadrolaşmanın hayati bir zaruriyeti var ama ola ki gelecek olanlar için bu şart değil. Türkiya muhalifleri yaşam nehrinin akış yönünde giden zihniyet ama idare yaşam nehrinin tersine kürek çekmeye zorunlu bir idare bu yüzden iki kesimin kadrolaşma derdi hiç aynı değil. Bugünün görünen durumunun tersini beklemek doğru değil.
Ben mesela muhalif altılı masada olsam iktidara gelsem içimde bir hinlik varsa ne yaparım söyleyim. Türkiye de lise eğitimini tam güne çıkartırım açık liseyi 1.5 milyon kişiden en fazla 1000 kişiye indiririm onlarda hastanede yatanlar büyük elçinin çocukları yatla dünya seyahatine çıkanın çocuğu filan olur. Orta okulda B2 seviyesinde ingilizce öğretirim her öğrenci liseyi bitirdiğinde bir sanat veya bir sporda bayağı uzmanlaşmış hale getiririm. Liseleri 10 000 kişilik mükemmel kampüsler halinde yaparım.  Meslek liselerini kapatırım tüm gençleri devletin standart liselerinde eğitirim meslek eğitimini lise sonrası kurslarla ön lisansla filan yaparım. Muhalifler için bu kadar yeterlidir ordan mezun olanlar ile bir daha iktidarı kaybetmezler

Tank paleti fabrikası dışında vaad göremedim. En çok eleştirdikleri Altay ihalesi konusunda bile net bir şey yok.

Baykar, BMC ve STM gibi iri kıyım özel şirketler için ne düşünüyorlar? Hiç bir ifade yok o konuda.

Ben bunların arasına FNSS ve Alp Havacılık'ı da eklerim. Bunlar da küreselleşmeye yakın girişimler.

Dünyada 1200 dolar asgari ücret alan ülkeler birde  500 dolar altı asgari ücret alan ülkeler var. Çok kazananlar az değil aklıma gelenleri yazayım. Amarika Kanada Fransa İngiltere Almanya İtalya İsveç Norveç Danimarka İsviçre Belçika belki İspanya Avusturya Hollanda İsrail Kore Japonya Singapur Avustralya Güney Afrika Tayvan Hong Kong Yeni Zellanda İzlanda. Ne kadar çok ülke 1200 dolar yani Amarika gibi maaş ile ilk işine giriyor ve bu ülkelerde pas pas bile yapsa ilk maaşını alan gidip ilk arabasını alıyor. Bir düşünün Türkiye neden bu listeye girememiş. Bu kadar güzel büyük ülkede iklimin en şahane olduğu mevsimlerin en şahane dengede olduğu sıcağın soğuğun yazın kışın gecenin gündüzün şahane olduğu nüfusun kaliteli olduğu beyaz insanların yaşadığı nehirleri olan tarımı şahane olan denizleri şahane lokasyonu şahane dünyanın nerdeyse coğrafi merkezinde bir bu kadar tarihi mirası olan bir ülke neden bu listeye giremiyor. Bunu ben gerçekten öfkeyle diyorum hiç bir kabul edilebilir sebebi olamaz bu fakirliğin. Bizim kesinlikle ama kesinlikle 1200 dolar maaş alanlar listesinde olmamız gerekirdi. Bir yapay zekaya verileri yükleyin bu listeyi yazdırın bizi ilk beşte aday ülke yapardı. Bu ülkeyi şahane değil sadece normal yönetseler yani vasat yönetseler biz bu listeye çoktan girmiş olurduk arkadaşlar. Bu ülkede gelişmek bir teferruat olmuş her iktidarın bir arka plan maksadı olmuş sağcısı solcusu. Ama artık dersler alındı ben inanıyorum ki bundan sonra Türkiye hep iyi yönetilecek sağcıda gelse solcuda gelse. Ama bize çok yazık oldu sadece ona yanarım

Bana göre BMC kamulaştırılmalı, vakıf şirketine çevrilmeli.

Baykar'ı geçelim zaten, benim gözümden düşmüş bir şirket son açıklamları ile, zaten kendi kendilerine zarar veriyorlar. Haluk Bayraktar'ın son Tusaş ile ilgili açıklamaları...

Öncesinde de Selçuk Bayraktar'ın Osmanlıca çıkışı vardı.

Özel şirketler işine bakmalı, odaklanmalı, siyasi çekişmelere ve polemiklere girmemeli, milletin eline malzeme vermemeli. Kısa ve öz bir şekilde iddialar ile ilgili mahkemeye verdik falan demeliler.

Ben bunların arasına FNSS ve Alp Havacılık'ı da eklerim. Bunlar da küreselleşmeye yakın girişimler.

+1. Kale de var mesela.

CHP'de, özel sektöre dönük olarak, neredeyse genetik bir güvensizlik ve hatta düşmanlık mevcut. İş yapmayı kolaylaştırmayı hiç ağızlarına almıyorlar.

Þahsen, CHP'in ticari hayata dair anlayışı hakkında nahoş bir tecrübem var. Þimdi, benim Esenyurt'un tam göbeğinde, Esenyurt Belediyesine 100 metre mesafede bulunan bir inşaat sitesinde, 2 dairelik bir yatırımım bulunuyor.

Belediye CHP'ye geçince, CHP Belediyesi nedensiz ve hukuksuz olarak inşaatı mühürledi. İnşaat firması dava açtı ve istinaf dahil davayı kazandı. Ama emlak krizinin en sert zamanında, inşaat 18 ay boyunca durdu. Benim zararımı kim tazmin edecek? Bu nasıl bir anlayıştır?

Bu kafadaki CHP ağzıyla kuş tutsa, benim gibi liberallerden bile oy alamaz. Ki alamıyor da.

Herkes tercihlerine göre yönetilir ve yaşar.

Vermeyin.