Türk - Yunan İlişkileri

Başlatan Þahinbey, 02 Temmuz 2009, 14:41:10

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Yunan hükümetinin Ege ile İyon denizinde bulunan 598 adacık ve kayalığı satma niyetinde olduğu iddia edildi.

Atina'da yayımlanan Elefteros Tipos gazetesi, "Papandreu, 598 adaya satılık tabelası koyuyor" başlıklı haberinde, AB, Avrupa Merkez Bankası (AMB), Uluslararası Para Fonu (IMF) "Troykası" yetkililerinin, 2015 yılına kadar 50 milyar avro tutarında "özelleştirme" yapılmasını öngören yeni reformlara gidilmesi taleplerinden aylar önce hükümetin kamuya ait taşınmaz mülklerin "nakite çevrilmesi" yolunda planlar yapmaya başladığını öne sürdü.

Gazete, hükümetin hedefinin, 330 milyar avroya tekabül eden devasa devlet borcunun bir bölümünü ödemek olduğunu kaydetti.

IMF-AB-AMB ile geçen Mayıs'da yapılan, destek mekanizmasından 110 milyar avro tutarında dev bir miktar alınmasını öngören memorandumda bu anlaşmaya da yer verildiğini iddia eden gazete, yapılmak istenenin, hükümetin söylediği gibi kamuya ait arazinin değerlendirilmesi değil, satılması olduğunu ileri sürdü.

-PAPANDREU.

Öte yandan, Yunan medyasında yeralan haberlere göre, Yunanistan Başbakanı Yorgo Papandreu, "gerek ülke içinde gerekse dışındakilerin anlamamış olması olasılığı üzerine vurgulamak istediği noktanın, konunun devlet mülkünün kalkınma ve borçların ödenmesi çerçevesinde değerlendirilmesi" olduğunu söyledi.

Papandreu, değerlendirmenin satmak anlamına gelmediğinin altını çizdi ve "Yunanistan toprağını satmıyor" ifadesini kullandı.

Başbakan Papandreu ayrıca, hükümetin, devlet arazisinin satımı veya devredilebilmesini engelleyecek yasal düzenlemeye gideceğini de kaydetti.

Yunanistan'ın başkenti Atina'da geçen hafta, mali kriz ve önlem reformları ile ilgili incelemelerde bulunan AB-AMB-IMF yetkililerinin, 15 milyar Avro tutarındaki taksidin verilmesi için "yeşil ışık yaktıkları", ancak yeni ve önemli reformların hayata geçirilmesinin gerekliliğini dile getirdikleri bildirilmişti.

Sözkonusu bu yeni reformlar çerçevesinde, 2015 yılına kadar 50 Milyar Avro tutarında özelleştirmelerin de bulunduğu, başlangıç memorandumunda 2011-2012 yıllarında 2 milyar Avroluk özelleştirmelere gidilmesinin öngörülmesine rağmen, şu anda bu tarihlerde hedeflenen meblağın 15 milyar Avro'ya tekabül ettiği kaydedilmişti.

Diğer yandan, yetkililerin sözkonusu açıklamaları sonrasında konuşan Yunanistan Hükümet Sözcüsü Yorgos Petalotis ise, "Troyka'nın, Yunanistan'a karşı olan tavrının kabul edilemez olduğunu" söylemişti.

"Yunanistan'ın ihtiyaçları olduğunu ancak, bunun da bir sınırı bulunduğunu" ifade eden Petalotis, "Herkes kendi rolünün farkına varmalıdır. Kimseden iç işlerimize müdahale etmesini istemedik. Gururumuzun sınırlarını kimseyle müzakere etmeyiz. Talimatları sadece Yunan halkından alırız" demişti.

Petalotis, hükümetin, kalkınmaya ve bütçe açığının azaltılmasına katkı olması amacıyla kamuya ait taşınmaz malların şeffaflık içerisinde değerlendirilmesinin bir ihtiyaç olduğunu defalarca dile getirdiğini ve bununla ilgili resmi açıklamaların bulunduğunu belirterek, "Taşınmaz malların değerlendirilmesi, hiçbir şekilde devlete ait toprakların yok pahasına satılması anlamına gelmeyeceği gibi, bununla ilgili karar alma yetkisinin de sadece Yunan hükümetine ait olduğu malumdur" diye konuşmuştu.

Kaynak: http://www.milliyet.com.tr/598-adacik-ve-kayalik-satiliga-cikti/dunya/sondakika/15.02.2011/1352654/default.htm Mesajı Paylaş

Wikileaks in sızdırdığı Amerikan diplomasi belgelerinin Türk-Yunan ilişkilerine dair boyutu Yunan gazetesi Tanea'da. Belgelere göre, Türkiye ile Yunanistan arasındaki Ege uçuşları anlaşmazlığında Washington, genel olarak Türkiye'ye hak veriyor. Ama Bulamaç ve Eşekadası üzerindeki alçak uçuşlar konusunda Ankara'ya uyarıları da var.
yüksek tirajlı gazetelerinden Tanea, Türk-Yunan ilişkilerinin ayrıntılarını ortaya koyan yeni Wikileaks belgeleri yayınladı.

Belgelere göre ABD, Ege anlaşmazlıkları konusunda Türk tarafına hak veriyor.

Ancak Bulamaç ve Eşekadası üzerindeki alçak uçuşlar için Yunan tarafını haklı buluyor.

"O" belgelerden biri 29 Haziran 2010 yılına ait.

Belgede Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun, dönemin ABD Büyükelçisi James Jeffrey ile yaptığı görüşmenin ayrıntıları var.

Amerikalı büyükelçi meskun adalar dediği Bulamaç ve Eşekadaları üzerinde Türk jetlerinin alçak uçuşunun yarattığı rahatsızlığa dikkat çekiyor.

Bakan Davutoğlu, Amerika'nın hassasiyetine,  "bu kayalıkların aidiyeti Kardak gibi ihtilaflı" diyerek karşılık veriyor.

Büyükelçi Jeffrey'nin cevabı  "egemenlikleri hakkındaki görüşlerinizi ortaya atmak için alçak uçuşlar yapmanız doğru değil" oluyor.

James Jeffrey'nin Washington'a geçtiği bir telgraftaki ifade aslında o temasların ana fikri gibi.

Jeffrey o telgrafta, "Türkiye'nin Ege'deki Yunan hava sahası ve karasuları ile ilgili tezleri özlüdür. Ancak iki meskun adanın, Bulamaç ve Eşekadası'nın üzerinden alçak uçuşlar yapmak Türkiye'nin çıkarlarına hizmet etmiyor" diyor.

Amerikan tarafını, Türkiye'nin havasahası tartışmasında haklı olduğuna ikna eden örneklerden biri, 2006'da bir it dalaşında yaşanan bir kaza.

Büyükelçi Jeffrey 2009 Mayıs'ın da Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Ertuğrul Apakan ile görüştü.

Görüşmede 2006'daki it dalaşı da gündeme geldi.

Büyükelçi Apakan, ABD büyükelçisine;  "Yunan mahkemesi Türk pilotu gıyaben yargıladı ve cezalandırdı. Oysa radarlarda yunan uçağının arkadan Türk uçağına çarptığı belirlendi. Yunan mahkemesi adil değildi" dedi.

ABD Büyükelçisi daha sonra ABD'ye çektiği telgrafında ise büyükelçinin söyledikleri için "haklı olabilir" yorumu yaptı.

Büyükelçi Jeffrey'nin 2009 Mayıs'ında dönemin Dışişleri Bakanlığı Denizcilik Havacılık Dairesi Başkan Yardımcısı Büyükelçi Başat Öztürk ile bir görüşme yapıyor.

O kaza o dönemde yapılan görüşmelerde gündeme geliyor. Jeffrey, Washington'a yolladığı notta şu ifadeleri kullanıyor: "Herhani bir  Türk F-16'sı ne zaman Ege üzerinde uçsa yeri nerede olursa olsun Yunan F-16'sı tarafından taciz ediliyor. Taciz edilen Türk uçağı normal olarak manevra yapıyor. O noktadan sonra Türk savaş uçağının Yunan toprağı üzerinde alçak uçuş yapmaktan sorumlu tutulamaz."

Belgelere göre, Ege konusunda ihtilaf yaşayan Ankara ve Atina, bir dönem Kıbrıs konusunda alışılmışın dışında bir öneriyi görüşmüş.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, dönemin Yunan Dışişleri Bakanı Dora Bakoyani'ye, Kıbrıs konusunda son derece ilginç bir öneride bulunmuş:  "Kıbrıs'ta bir çözümü ikimizin de desteklediğini göstermek için sen KKTC'ye git ben de Rum kesimi'ne gideyim" demiş.

Gazetenin iddiası, bu önerinin, 2009'daki görüşmede Davutoğlu tarafından bizzat James Jeffrey'ye aktarıldığı...
http://www.cnnturk.com/2011/dunya/05/18/egedeki.ucuslarda.abd.turkiyenin.yaninda/617185.0/index.html Mesajı Paylaş
Adaletin hakim olduğu yerde silahın yeri yoktur.

hüküm vermek hakim  işi ,  egedeki  sıkıntı amerikayı neden ilgilendiriyor?  aramızdaki  sorunları kendimiz  çözmek istesek  çözemeyecekmiymişizde  amerikanın  hüküm vermesini  normal  karşılıyoruz. 
bu  görüş bildirmekten  ziyade  ''sen şunu yapma , sen şunu yap''  şeklinde  hüküm vermeye benziyor.  abd  dünyanın diğer  ucundan  bizi iyi yönetiyor anlaşılan. >:( Mesajı Paylaş



#145
Kardak´ta Türk Yunan gerginligi

Yunan Sahil Güvenlik botunun Türk balıkçı teknesini taciz etmesi üzerine Türk Sahil Güvenliği olay yerine geldi
Güncelleme:07 Temmuz 2011 11:56

Bodrum'a bağlı Gümüşlük Beldesi'ne 4,5 mil uzaklıktaki Kardak Kayalıkları'nda Türk ve Yunan sahil güvenlik botları arasında yaşanan gerginlik, İstanbul barosu avukatlarından Göray Karadut tarafından görüntülendi.

Yatıyla çıktığı gezintiden Gümüşlük'e dönerken Kardak yakınından geçtiği sırada bir Yunan botunun Türk balıkçı teknesine yanaştığını gören Karadut kamerasını çıkararak görüntü almaya başladı. Yunan sahil güvenlik botunun balıkçı kardeşler İsa ve İhsan Özyanık'ın kayığına beş metre kadar yaklaşıp, megafonla Gümüşlük'e dönmeleri çağrısında bulunması, Karadut tarafından görüntülendi.

Karadut'un kamerasına yansıyan taciz olayının hemen ardından Türk sahil güvenlik botu bölgeye geldi. Türk ve Yunan güvenlik botları birbirlerinin çevresinde seyrederken, Özyanık kardeşler de ağlarını toplayarak Gümüşlük'e döndü. Türk ve Yunan sahil güvenlik botlarının bildik görüntüleri, Yunan botunun Kilimli Adası'na doğru uzaklaşmasıyla sona erdi.

http://haber.mynet.com/detay/guncel/kardakta-turk-yunan-gerginligi/580701 Mesajı Paylaş
Adaletin hakim olduğu yerde silahın yeri yoktur.

#146
Sınıra hendek adaya asker
Türk-Yunan sınırının hemen hemen tümünü kapsayan hendek 120 kilometre uzunluğunda, 30 metre genişliğinde ve 7 metre derinliğinde olacak. İlk iki bölümden oluşan 20 kilometresi kazıldı. Hendek, hem tankların, hem kaçak göçmenlerin geçişini engelleme amacını taşıyor. Hendeğin bitiminde, Batı Trakya'daki Yunan askerlerinin önemli bir bölümü adalara kaydırılacak.

YUNANİSTAN, Meriç hududunda yaklaşık 20 kilometrelik bölümünü kazdığı 30 metre genişliğinde ve 7 metre derinliğindeki hendeği 120 kilometreye uzattığında, Batı Trakya'daki askeri güçlerinin önemli bir bölümünü Ege adalarına nakletmeyi planlıyor. Meriç'deki "Hendek projesi"nin haritasını yayınlayan internet gazetesi To Vima'ya göre, projenin tamamlanmasından sonra bu bölgedeki askeri güçlerin büyük bir bölümü personel ihtiyacının bulunduğu adalara nakledilebilecek. Meriç'de Türk-Yunan sınırının hemen hemen tümünü kapsayan hendek, hem tankların geçişini imkansız kılacak, hem kaçak göçmenlerin Yunanistan'a gelişini önleyecek, hem de Meriç, Arda ve Dimoteka kasabası yakınındaki Eritropotamos nehirlerinin kış mevsimlerinde taştıklarında tarım arazilerine verdikleri zararı sınırlayacak. Küçük bir bölümü sınırdan uzak mesafede de olsa Bulgaristan'a doğru da uzaması planlanan hendeğin Meriç'de Karaağaç'ın karşısında bulunan 14.5 kilometrelik ilk etabı tamamlandı. İkinci etaptan da 5 kilometrelik bölüm kazıldı.

'Kriz' diye tel örgüden vazgeçtiler
Yetkililer, bu bölgeden kaçak göçmen geçişlerinin artık yok denecek kadar azaldığını belirtti. Kazı çalışmaları şimdi Nea Vissa köyünden Ardania köyüne kadar uzanan 13.5 kilometrelik ikinci aşamaya girdi. Yunan hükümeti yılbaşında göçmen kaçakçılığına karşı Nea Vissa köyü civarında 12.5 kilometrelik bir tel örgü inşa edeceğini açıklamıştı. Ancak ekonomik kriz yüzünden bu proje kağıt üzerinde kaldı. Kamu Düzeni Bakanı Hristos Papuçis, tel örgünün inşa edileceğini tekrarlamakla birlikte zaman vermedi.

'Tankların geçişi imkânsız' diyorlar

Proje çerçevesinde hendeğin bazı noktalarında köprü de inşa edilecek. Askeri uzmanlar, hendek projesi tamamlandığında Yunanistan'ın önemli bir savunma sorununun ortadan kalkacağını söylediler. Uzmanlar, tankların geçebilmesi


NoT: konuyu yalnış  yere açtıysam  kusura bakmayın.
Mesajı Paylaş

Yunanlılarda bu  g... korkusu  oldukca  aptalca  fikirler  üretmeye  devam edeceklerdir.



Mesajı Paylaş

zaten böyle durumlar için seyyar tank köprülerimiz vardı diye hatırlıyorum. bir hendek fazla sorun olmıyacaktır. Mesajı Paylaş

Alıntı yapılan: kosavalı1989 - 06 Ağustos 2011, 12:06:24
zaten böyle durumlar için seyyar tank köprülerimiz vardı diye hatırlıyorum. bir hendek fazla sorun olmıyacaktır.

Aklımda yanlış kalmadıysa (habere göre yani) seyyar köprülerimiz en fazla 26 mt'lik,Yunanlılar ise hendeği 30 mt olarak kazıyorlar..

Enes 38 de üstteki mesajında güzel bir çözüm üretmiş zaten ;D Mesajı Paylaş


Paylaş whatsappPaylaş facebookPaylaş linkedinPaylaş twitterPaylaş myspacePaylaş redditPaylaş diggPaylaş stumblePaylaş technoratiPaylaş delicious
İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren Replikacep.com sitemizde 5651 sayılı kanunun 8. maddesine ve T.C.Knın 125. maddesine göre tüm üyelerimiz yaptıkları paylaşımlardan kendileri sorumludur.Replikacep.com hakkında yapılacak tüm hukuksal şikayetleri İletişim sayfamızdan bize bildirdikten en geç 3 (üç) iş günü içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek gereken işlemler yapılacak ve site yöneticilerimiz tarafından bilgi verilecektir.
Footer menü
Hakkımızda
Bize Ulaşın
Biz Kimiz
Hizmetlerimiz